Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
EVRİM KAYA
İstanbul’un Tuzla ilçesi Tepeö-
ren köyü sõnõrlarõ içerisinde bulunan
orman arazisinin imara açõlarak
parsel parsel satõldõğõ ortaya çõktõ.
Orman arazisini satõn alan kişiler ara-
sõnda İstanbul Valisi Muammer
Güler’in oğlu Barış Güler, yazdõğõ tõp
kitabõnõn önsözünde Nakşibendi tarikat
lideri Esad Coşan’a teşekkür etmesiyle
gündeme gelen çok sayõda dinci vakõf
ve derneği bünyesinde toplayan Gönüllü
Teşekküller Vakfõ üyesi Sağlõk Vakfõ’nõn
yöneticisi Dr. Sami Selçuk Biricik, Ka-
ğõthane Belediye Meclisi’nin AKP’li
üyesi Ömer Şengül’ün de aralarõnda bu-
lunduğu 95 kişi yer aldõ. Maliye Ba-
kanlõğõ, tapularõn iptali ve arazinin Ha-
zine üzerine tescili talebiyle dava açtõ.
Kurumlar arasõnda yapõlan resmi ya-
zõşmalar ve Maliye Bakanlõğõ’nõn açtõ-
ğõ dava, İstanbul ormanlarõnõn nasõl
yağma edildiğini gözler önüne serdi. 147
bin 400 metrekare (yaklaşõk 15 hektar)
ormanõn 95 kişiye satõlmasõnõ sağlayan
süreç şöyle gelişti:
4 yılda 7 kez el değiştirdi
? Akfõrat ve Orhanlõ köylerinin 2000
yõlõnda belde olmasõnõn ardõndan orta-
da kalan orman köyü Tepeören, 4 yõl
içinde 7 kez el değiştirdi. Üzerinde
bulunan Formula 1 ve Sabiha Gökçen
Havaalanõ, 400 civarõnda sanayi kuru-
luşu ve 800 bin dönüm bakir arazisiy-
le büyük bir rant alanõ olan köyün bir Or-
hanlõ’ya bir Akfõrat’a bağlanmasõyla de-
vam eden hukuk savaşõ 2004 yõlõnda Ak-
fõrat’a geçmesiyle sona erdi. Orhanlõ Be-
lediye Başkanõ Cemil Ekşi, Tepeö-
ren’in elinde olduğu son aylarda köyü
sahte haritalarla “orman köyü” statü-
sünden çõkarma girişimlerine başladõ.
? Tuzla Kaymakamõ Fahri Keser, 8
Ağustos 2004’te Tarõm İlçe Müdürlü-
ğü’ne bir yazõ yazarak, “Tepeören’in
orman köyü olup olmadığının çok
acele” bildirilmesini talep etti.
‘Telefonla alınan bilgi’
? Tarõm İlçe Müdürlüğü, 16.08.2004
tarih ve 250V3430 sayõlõ cevap yazõ-
sõnda Kaymakamlõğa “Tepeören köyü,
Kartal Orman Bölge Şefliği’nden te-
lefonla alınan bilgiye göre orman
köyü değildir” dedi.
? Bu gelişmeler yaşanõrken Alemdağ
Orman İşletme Müdürlüğü, 20 Ağustos
2004 tarihinde Alemdağ Orman İşletme
Müdür Yardõmcõsõ Rıfat Günen imza-
lõ bir raporla Tepeören’in 6831 Sayõlõ
Orman Kanunu’nun 32. maddesine gö-
re orman köyü olduğunu bildirdi.
?Kaymakam Keser’in acele isteği için
Kartal Orman İşletme Müdürlüğü de
devreye girdi. Yapõlan incelemelerin(!)
ardõndan dönemin Kartal Orman İşlet-
me Şefi Ömer Furtun’un imzaladõğõ 24
Ağustos 2004 tarihli bir başka rapor ha-
zõrlandõ. Bu raporda ise Tepeören’in sõ-
nõrlarõ içerisinde orman olmadõğõ için or-
man köyü olamayacağõ bilgisine yer ve-
rildi. 4 gün arayla birbiri ile zõt yönde-
ki iki rapor arasõndan Alemdağ Orman
İşletme Müdürlüğü değil, Kartal İşlet-
me Müdürlüğü’nünki dikkate alõndõ.
Hazine’den dava...
? Ancak Maliye Bakanlõğõ 2007 yõ-
lõnda Tuzla Asliye Hukuk Mahkeme-
si’nde 657 parselin parça parça satõldõ-
ğõ 95 kişi için tapu iptal davasõ açtõ. Da-
va dilekçesinde Hazine vekili Mehtap
Köseali, “Dava konusu edilmiş alan,
3116 sayılı yasaya göre devlet orma-
nı olarak tahdit edilmiş ve tapuya tes-
cil edilmiştir. Kaldı ki, burası orman
alanından çıkartılmış olsa bile arazi
şahıslara satılamaz, tapunun Hazine
adına tescili gerekir. Bu sebeple şahıs
tapularının iptalini talep ediyorum”
dedi. Dava hâlâ devam ediyor.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Hangi Türkiye?
Attilâ İlhan’ın ünlü “hangi” dizisi içinde “Hangi
Türkiye” başlıklı bir kitap olmasa da bu diziden esin-
lenerek “Hangi Türkiye” başlıklı yazılar yazılmış ol-
malıdır.
Ben de yine aynı esinle yazıma bu başlığı koymak
gereksinimini duydum.
Gerçekten de ülkemizden söz ederken sözünü et-
tiğimiz hangi Türkiye’dir?
Bugün, dünya görüşlerinden geleceğe ilişkin
beklentilere, günlük konuşmalardaki selamlaşma-
lardan veda sözcüklerine kadar birden fazla Türki-
ye’nin varlığı apaçık ortadadır.
Böyle bir farklılaşma, bir ulusun böylesine bö-
lünmesi doğal sayılabilir mi?
Birçok başka ülkede de bu acaba böyle midir?
Hiç sanmıyorum.
Türkiye tepeden tırnağa bir dönüşüm süreci için-
de.
Köklerinden sarsılıyor.
Bu değişimin olumlu yönleri olsa da, değişim eğer
bir ulusu o ulus yapan temellerin ortadan kaldırılması
biçimine bürünmüşse, o ulusun geleceği için kay-
gı duymak gerekir.
“Etse Ne Olur, Etmese Ne Olur?..” başlıklı geçen
haftaki yazımda İran Cumhurbaşkanı’nın Anıtkabir’i
ziyaret etmeyişini ele alarak, bu kişinin, hiç değilse
bizdeki benzerlerinden daha samimi olduğunu vur-
gulamıştım.
Kuşkusuz bu İran Cumhurbaşkanı’na bir övgü de-
ğil, bizdekilere yönelik ağır bir yergi olarak okun-
malıydı, öyle de oldu…
Aynı yazıda değindiğim bir konu da “namaz” ol-
gusunun günümüzde bir gösteriye dönüştürülme-
sinin (gerçek bir dindarlıkla da bağdaşmayacak) çir-
kinliği idi…
Okurdan en çok ileti aldığım yazılarımdan biri ol-
du bu yazım.
İletilerden, kısaltarak da olsa, birkaç örnek vermek
isterim:
“Yazınızı ürpererek okudum. Atatürk’ün büyük-
lüğünü ifade etmenin binlerce yoluna bir tane daha
eklediğiniz için şükranlarımı sunuyorum.” (B. De-
mirdamar)
“Yazınız için kutlarım.” (Prof. L. Kırılmaz)
“Bir Cumhuriyet okuru olarak bugünkü yazınızdan
olağanüstü duygulandım ve size tebrik mesajı atma
gereği duydum. Bu ne olduğu belirsiz yaratıklardan
umarım bir gün kurtuluruz.” (F. Saatçi)
“Bu saltanat düşkünlerini bu vesile ile lanetliyorum.”
(M. Dede)
“Yazınızı okumak biraz olsun yüreğime su serpti.”
(Ö. Y. Sönmez)
“Yazınız için size çok teşekkür ederim. Şimdi
kendimizi daha güçlü hissettiğimizi belirtmek iste-
dim.” (M. Doğruel)
“Bu kadar açık ve dürüst yazdığınız için kıvanç duy-
dum ve teşekkür etmek istedim.” (A.Öniz)
Sevgili okurlarım!
Sizlerden gelen bu iletilerden alıntıları kendimi öv-
mek için yapmadığımı tahmin edersiniz.
Amacım bir karşıtlığı vurgulamak:
Dinci bir yönetimin başındaki kişiyi tekbir getire-
rek alkışlayanların temsil ettiği Türkiye ile yukarıda-
ki iletileri gönderenlerin Türkiye’si arasındaki karşıtlıktır
bu.
Günümüz Türkiye’si çok ciddi olarak ikiye ayrıl-
mıştır ve bu ayrılık giderek tüm ülkeye yayılmakta ve
derinleşmektedir.
Bir yanda, en yobaz bir yönetimin liderine bağlı-
lık sunarak bizdeki benzerlerini bile az bulduklarını
hissettiren bir güruh…
Öte yanda, bundan derin bir rahatsızlık duyan ke-
simler…
Bu ayrımlaşmanın dışında kalan bütün farklılaş-
malar ikincil ve çok daha az önemlidir.
Şimdi herkesin kendisine şu soruyu sorması ve dü-
rüstçe yanıtlaması zorunludur:
Birbiriyle bağdaşması olanaksız bu iki Türki-
ye’nin ben hangisinden yanayım?
Ve bu ilkine bağlı olan ikinci bir soru:
Her ülkede olması gereken farklılıkların ortadan
kalkması için değil, fakat doğal bir çerçeveye otur-
ması, ülkenin ve ulusun bütünüyle yok olmaması için
ne yapmalıyım?
Bu soruları öncelikle de, yerel seçimler yaklaş-
madayken, başta CHP olmak üzere, sosyal de-
mokrasinin ve solun bütün dalları ve kolları ve aynı
zamanda da cumhuriyetçi olduğu savındaki bütün
toplumsal güçler, siyasetler ve siyasetçiler kendilerine
sormak ve kaçamaksız yanıtlamak zorundadır.
Çünkü bugünkü siyasal iktidar, bunca yıpran-
mışlığına karşın, önümüzdeki yerel seçimlerde oyu-
nu tek bir puan bile arttıracak olursa, başlıca so-
rumluları onlar olacaktır.
Uygar, çağdaş bir Türkiye’nin yerini, geri, karan-
lık, parçalanmış ve giderek de yok olmaya yazgılı bir
Türkiye’nin almasına; beceriksizlikleri, aymazlıkları,
yeteneksizlik ve çapsızlıkları yüzünden engel ola-
madıkları için.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
TEKKEKÖY’E DOĞALGAZ SANTRALI
Boş salonda
terleten sorular
SAMSUN (Cumhuriyet) - Cengiz Enerji Sana-
yi ve Ticaret A.Ş’nin Samsun Tekkeköy’de Selye-
ri mevkiinde kurmayõ planladõğõ doğalgaz çevrim-
li santralõn tanõtõmõ için yapõlan sunuma çok az ki-
şi katõldõ. Kutlukent Belediyesi Salonu’nda düzen-
lenen toplantõda sorulan sorular yetkilileri terletti.
Çevre Mühendisleri Odasõ Temsilcisi Nazlı Ay-
yıldız Turan, “Bu işlem yapılırken ne kadar tuz-
lu su çekilecek?” sorusunu yöneltirken Halkevle-
ri Samsun Şube Başkanõ Nuray Erçağan ise “Ku-
racağınız santralların tarıma zararı ne kadar ola-
cak?” derken Cengiz Enerji yetkilileri, sorularõn ya-
nõtlarõnõn ÇED raporlarõnda bulunduğunu belirtmekle
yetindi. Vatandaşlar da doğalgaz santralõ isteme-
diklerini yetkililere ilettiler.
Gül’ün dünürü
vefat etti
KOCAELİ (Cumhuriyet) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün uzun süredir kanser
tedavisi gören dünürü Abdullah
Sarõmermer, dün sabaha karşõ
Kocaeli’nin Körfez ilçesine
bağlõ Kirazlõyalõ beldesindeki
evinde vefat etti. Kayseri
merkezli Özipek halõcõlõk
şirketinin sahibi olan 3 çocuk
babasõ Sarõmermer’in ölüm
haberini alan Gül, dün Huber
Köşkü’ndeki programlarõnõ iptal
etti. Gül’ün damadõ Mehmet
Sarõmermer’in babasõ Abdullah
Sarõmermer, Üsküdar’daki
İlahiyat Fakültesi Camii’nde
ikindi üzeri kõlanan namazdan
sonra toprağa verildi.
DİSK’ten İzmir’de
miting
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - DİSK Genel
Sekreteri Tayfun Görgün, 13
Eylül’de İzmir’de “Emek ve
Demokrasi Mitingi”
gerçekleştireceklerini bildirdi.
İzmir Valiliği önünde basõn
açõklamasõ yapan Görgün, 12
Eylül’ün 28. yõldönümü
nedeniyle düzenleyecekleri
mitingle ilgili valiliğe
başvurduklarõnõ belirterek,
“Ekonomi ve siyasette 12 Eylül
rejimi sürdürülüyor. DİSK
‘Türkiye çaresiz değildir’
diyerek 12 Eylül darbesinin 28.
yõlõnda, 13 Eylül Cumartesi
günü İzmir’de Emek ve
Demokrasi Mitingi düzenleme
kararõ almõştõr. Darbelere ve
emek düşmanlõğõna karşõ 13
Eylül’de İzmir mitinginde
olacağõz” dedi.
Barışa destek
istediler
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana Barõş Meclisi
bileşenleri 31 Ağustos’ta Uğur
Mumcu Meydanõ’nda yapõlacak
barõş mitingine çağrõ yaptõ.
İnönü Parkõ’nda toplanan oda
ve sendikalarla, siyasi parti
temsilcileri terör saldõrõlarõnõ
kõnadõ. Grup adõna konuşan
Adana Barõş Meclisi Sözcüsü,
Güven Boğa “Savaşa karşõ
barõş, õrkçõlõğa karşõ kardeşlik,
hak ihlallerine karşõ
özgürlük isteğimizi dile
getireceğiz” dedi.
MAHMUT LICALI
ANKARA - Antalya Manavgat ve Serik il-
çeleri sõnõrlarõnda 6 gün süren yangõnda 4 bin 500
hektar ormanlõk alanõn yandõğõnõ savunan Orman
Genel Müdürlüğü (OGM), yangõnda kül olan ala-
nõn 17 bin hektar olduğunun ortaya çõkmasõ üze-
rine rakamlarõ kõsmen “düzeltti.” OGM bu kez
de yanan ormanlõk alanõn 10 bin hektar olduğunu
savundu.
Antalya’da 31 Temmuz 2008 tarihinde Ma-
navgat’ta başlayan sonra Serik’e de yayõlan or-
man yangõnõna ilişkin resmi verilerin çarpõtõlmasõ,
gelecek yõlki orman yangõnlarõyla mücadele ko-
nusunda yapõlacak stratejilerin de yanlõş he-
saplanmasõna neden olacak. Ekipman alõmõ, per-
sonel istihdamõ ve ilk müdahale konularõnda ya-
põlan planlamalarõn temelini oluşturan orman
yangõnlarõna ilişkin verilerin çarpõtõlmasõ, gelecek
yõl Türkiye’nin işlevsiz bir stratejiye sahip ol-
masõna yol açacak. Antalya yangõnõnda Türk Ta-
rõm Orman-Sen’e göre yanan ormanlõk alan 17
bin hektarõ buluyor. Tarõm Orkam-Sen ise kül
olan ormanlõk alanõn 20 bin hektarõ bulubilece-
ğine işaret ediyor.
‘Rakamlar gerçeği yansıtmıyor’
Kamu-Sen’e bağlõ Türk Tarõm Orman-Sen Ge-
nel Sekreteri Yüksel Bilgin, 10 bin hektarõn da
gerçeği yansõtmadõğõnõ dile getirerek “Ger-
çek, 17 bin hektar ormanlık alanın yandığı,
yanan toplam alanın toplamının ise 22 bin
hektar olmasıdır” diye konuştu. Bilgin, “Alan-
ları küçük bildiriyorlar. Bunu başarılı ol-
duklarını göstermek adına ve kamuoyunda
infial yaratmamak adına yapıyorlar. Bura-
da herhangi bir kaçak bir yapılanma yok. Za-
manında müdahale edilememiş. Koskoca
Antalya bölgesinde bir tek helikopter var. Or-
man yangınına anında müdahale olsaydı sı-
kıntı olmazdı” dedi. KESK’e bağlõ Tarõm Or-
kam-Sen Genel Başkanõ Yücel Gül, “Yangın-
lar nedeniyle yok olan ormanlık alanların kü-
çük gösterilmesiyle iktidar kendini savunu-
yor” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü, Antalya’da yanan alanõ 10 bin hektara çõkardõ
Rakamlara düzeltme
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir’in Konak
ilçesindeki Yeşillik
Caddesi’nde önceki sabah
polis ve askeri araç
servislerinin geçtiği sõrada,
park etmiş durumdaki
araçta bulunan ve uzaktan
kumandayla patlatõlan
bombayla ilgili soruşturma
sürüyor. İzmir Emniyet
Müdürlüğü ekiplerinin
olay yerinde yaptõklarõ
incelemeler sonunda,
patlayõcõ türünün “plastik”
olduğu kesinleşti. Ekipler
ayrõca, aracõn enkazõnda
cep telefonuna ait batarya
ve parçalarõn da
bulunduğunu bildirdiler.
Polisin ifadelerine
başvurduğu görgü
tanõklarõ, otomobilin saat
03.00 sõralarõnda olay
yerine park edildiğini ve
içinden inen bir kişinin
bölgeden uzaklaştõğõnõ
söylediler. Görgü tanõklarõ
da eşkâl de bildirdiler.
Emniyet yetkilileri, henüz
hiçbir terör örgütünün
üstlenmediği saldõrõyla
ilgili PKK olasõlõğõ
üzerinde durduklarõnõ
söylediler.
7 kişi taburcu
Atatürk Eğitim ve
Araştõrma Hastanesi’nde
ameliyat edilen er Hüseyin
Arısoy’un yoğum bakõmda
tutulduğu, yaşamsal
tehlikesinin sürdüğü
bildirildi. Diğer yaralõlar
Albay Ahmet Kılınç, er
Murat Bekirgül, polis
memurlarõ Abbas
Kalender, Sacit Kaskatı
ile sivil yurttaşlardan Ayşe
Yenidoğan, Ramiz
Yenidoğan, Doğan Özden
ve Recep Simit’in genel
sağlõk durumlarõnõn iyi
olduğu belirtildi. 7 kişinin
ise taburcu edildikleri
belirtildi.
SEZER OLAY
YERİNDE
DSP Genel Başkanõ Zeki Se-
zer, dün olay yerinde incele-
me yaparken terörist odakla-
rõn ülkenin birlik ve beraber-
liğine karşõ düzenlediği sal-
dõrõlarõn sonuçsuz kalacağõnõ
söyledi. Sezer, “Terör örgütü,
yõkõlmadõm mesajõ vermek is-
tiyor. Ancak unutmasõnlar ki,
Türkiye Cumhuriyeti’ni de
kimse yõkamaz” dedi. Irak’õn
işgalinden sonra bölücü ör-
gütün teknolojiyi çok üst se-
viyede kullanmaya başladõ-
ğõnõ da belirten Sezer, buna
yönelik tedbirlerin alõnmasõ
gerektiğini söyledi. (Fotoğ-
raf: OZAN YAYMAN)
İ
zmir’de
bomba yüklü
aracõn
önceki gün saat
03.00 sõralarõnda
olay yerine
bõrakõldõğõ
belirlenirken
patlayõcõ
türünün
“plastik”
olduğu
kesinleşti.
Bombacının eşkali belli
İKİ FARKLI
HARİTA
? Çelişkiler raporlarla sõnõrlõ kalmadõ. Or-
man Bölge Müdürlüğü, Tepeören hakkõnda
Tuzla Kaymakamõ Keser imzalõ ve orman ara-
zisinin görünmediği bir haritaya göre karar
verdi. Böylece Tepeören sõnõrlarõ içinde bulu-
nan orman arazisi de haritada görünmediği
için imara açõlarak parsel parsel satõldõ. Sa-
tõşlarõn ardõndan ortaya çõkan başka bir ha-
ritayla yağma belgelendi. Bu haritada ise
satõşõ gerçekleştirilen Dikilitaş Mevkii dev-
let ormanõ olarak gösteriliyordu. Bu geliş-
meye karşõn Cemil Ekşi’nin başlattõğõ sa-
tõş, Tepeören’in yeniden Akfõrat’a geçmesiyle de devam etti.
2004’te ormanõ haritadan silip parsel parsel sattõlar. Maliye Bakanlõğõ şimdi ormanõ geri istiyor
Belgeli arazi yağması
Valinin
oğlunun
arsasõ var
H
azine’nin
haklarõnda tapu
tescil davasõ
açtõğõ 95 kişi arasõnda
İstanbul Valisi
Muammer Güler’in
oğlu Barış Güler,
yaklaşõk iki ay önce
görev yeri değiştirilen
Tuzla İlçe Jandarma
Bölük Komutanõ Özcan
Canoğlu’nun eşinin
erkek kardeşi Soner
Seyidoğlu, Gönüllü
Teşekküller Vakfõ üyesi
Sağlõk Vakfõ’nõn
yöneticisi Dr. Sami
Selçuk Biricik,
ANAP’õn
destekçilerinden
Eymen Topbaş’õn
kayõnvalidesi,
sosyetenin ünlü
isimlerinden Ferhunde
Verdi, Boya ve Vernik
Organize Sanayi
Bölgesi (OSB)
yöneticisi Ahmet Selim
Telli, yine Boya ve
Vernik OSB temsilcisi
Şenol Telli, AKP’li
Kağõthane Belediye
Meclis Üyesi Ömer
Şengül, BCS Metal
Yönetim Kurul Başkanõ
Mehmet Yıldız gibi
isimler de yer alõyor.
Tepeören sınırları
içinde bulunan
orman arazisi
haritada görünmediği
için imara açılarak
parsel parsel satıldı.
Satışların ardından
ortaya çıkan başka bir
haritayla yağma
belgelendi. Satışı
gerçekleştirilen alan
orman olarak
gösteriliyor.
?
Orhanlı Belediye Başkanı Cemil Ekşi (solda) yanındaki görevden alınan
Akfırat Belediye Başkanı Hilmi Yıldız ile haritalarda devlet ormanını
imara açtıkları plan önünde inceleme yapıyor. Duvardaki haritada ise
parsel parsel satılan orman alanı (soldaki üçgen) görünüyor.