Catalog

SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2008 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Gizli Çeteler, Gizli Tamklar! "Silahlı çete kurmak". Birtakım insanlar çete kurmuşlar, kimilerini öldürmüşler, kimilerini de türlü suçlara itrnişler... Ben suçlanan adlara baktım. Hiçbiri böyle bir işe kalkışacak, silahlı adamlarla hükümet de- virecek insanlara benzemiyor! Nerde, ne zaman, nasıl becermişler? llhan Selçuk'u elli yıldırtanırım. Yaşı da sek- seni buldu. Savcı Bey'in yazdığına inanırsak çetenin önde geleniymiş. Şu günlerde bütün gazeteler, TV'ler, radyolar adıyla, fotoğraflarıy- la dolup taşıyor... Akıl alır şey mi? Bu ülkede po- lis jandarma, bakan, başbakan, savcı, yargıç yok muydu ki bunca aydın, profesör, avukat, okumuş- yazrnış nice yurttaş oturmuş, buluşmuş konuş- muş, silahlar, bombalar edinmiş, saldırıya heveslenmiş, kimseler ne duymuş, ne anlamış... • •• Ben iddianameyi okumadım. Ama daha piyasaya sürülmeden Taraf'lar, Sabah'lar, Radikal'ler, Yeni Şafak'lar, Zaman'lar, Bugün'ler, bütün AKP'ci gazeteler günler öncesinden id- dianamede ne var, ne yok hepsini yazdılar. Savcılar bütün bu yayınları görmez mi? Görmediler, okumadılar! Ama bizler gördük okuduk. Cumhuriyet tarihinin en hukuk dışı, hat- ta insanlık dışı bir suçlama kampanyasına tanık olduk. Bütün bu yakışıksız tutumların tarih say- falarında yer alacağına bir gün bir şeylerin er geç sorulacağına inanarak... • * • "Ergenekon Davası" 20 Ekim'de başlayacak... Yasalara göre dava süresince o konuda yazmak, konuşmak, yorum yapmak, yasaktır. Yargı- tay'da bile olsa, yazınızda söz ettiniz mi, savcılar yakanıza yapışır. Benim kaç kez başım- dan geçti!.. Ama 'devri AKP' yıllarında her şey serbest... Size bana değil, dünün hızlı solcuları- na, bugünün AKP övgücülerine... Her şeyi yazarlar, ama yaptıkları suç sayılmaz! Geçenlerde bir hanım gazetecimiz 'Daha yedinci, sekizinci dal- galargelecek' demişti, gün geçmedi yeni bir dal- ga geliverdi! Bir bildikleri var böylelerinin... Ya da bunlara önceden bir bildiren!.. *•• "Silahlı çete kurmak\.." Prof. Alemdaroğlu, yazar llhan Selçuk, Dr. Doğu Perinçek vb. vb... Koskoca generaller... Acı acı gülmek geliyor!.. Ülkemin hangi çık- mazda bocaladığını gördükçe!.. UYARI Güngören'de yaşanan kanlı olay bir çeşit haberdir. Uyanmamıza, gerçek tehlikenin nerden, kimden geldiğini anlamamıza!.. • • • • Uç Onemli Dava...Ergenekon davası kuşkusuz adil Türk yargıçlarının elinde gerçeğe kavuşacaktır. Bunda en ufak bir kuşku olamaz. Ama, Ergenekon'un ne olduğunu 26 Temmuz 2008 tarihli Taraf gazetesi açıkça belirtmektedir. Taraf iddianameyi manşetten şöyle veriyor: "I923'te kuruldu, 2008'de annıyor". Bunun anlamı nedir? Cumhuriyet'in kuruluşu çok mıı kirliydi ki, 2008'de annıyor. Yoksa Cumhuriyet'in kuruluşu bu Ergenekon'un başı olarak mı görülüyor. Acaba Cumhuriyet'i korumakla yükümlü Cumhuriyet Savcıları, Tarafın bu yazısını soruşturaeaklar mı?.. Alev COŞKUN T ürk siyasal ve toplumsal ya- şamına, 2008 yılında 3 önemli dava damgasını vurmaktadır. Bilindiği gibi bunlar, Türban, AKP kapatma ve Ergc- nckon davalandır. Bu davalar ve sonuçlan Tiirkiye'nin yakın si- yasal geleccğini ctki- leyecektir. Bu davalar üzerinde siyasal ve hu- kııksal ilk gözlem ve analizlerimizi kısaca be- lirtmek istiyoruz. Türban davası Türban olgusu, Türk siyasal yaşamım son 30 yıldır işgal ediyor, din- sel vc siyasal bir simge olarak, siyasal amaçlar için kullanılıyor. Baş- bakan Erdoğan'ın Mad- rit'de yaptığı bir konuş- mada türban için "Velev ki siyasal simge olsa da, ünivcrsitelerde ser- best bıı akılıııalıdıı söylemiyle türbanı gün- demin en önüne taşıdı. Daha sonra, bu konuda hazırlaııan yasanın Mec- lis'e sunulmasıyla geri- ye dönülmez bir durum ortaya çıktı. MHP'nin de deste- ğiyle üniversitelerde türbana serbestlik tanı- yan yasal düzenleme Meclis'ten geçti ve Anayasa'ya girdi. Ana- yasa'da yapılan bu de- ğişikliğe karşı. CHP BİR Anayasa Mahkeme- si'nde iptal davası açtı. AKP ve yandaşları bu iptal davasına karsı çok rahattılar. Anaya- sa'nın 148. maddesi ge- reğince Anayasa Mah- kemesi'nin bu davayı ele alıp inceleycıneye- ccğini, incelese bile, ip- tal edemcyeceğini, çün- kü Anayasa 'nın 148. maddesi gereğince, Anayasa Mahkeme- si'nin Anayasa'nın ilk üç maddesi hariç diğer maddelerinde yapılan değişiklikleri esas açı- sından ele alamayaca- ğını, böylesi maddeleri sadece şckil bakımın- dan inceleyebilcceğini ileriye sürdüler. Gerçekten, Anaya- sa'nın 148. maddesi açıktır ve Anayasa Mah- kemesi'nin "Anayasa değişikliklcrini sadece şekil bakımından in- celeyip denetleyeceği- ni" belirtmiştir. Ancak Anayasa Malı- kememiz, Anayasa'da yapılan türbanla ilgili düzenlemeyi "şekil ba- kıtnından değil, esas bakımından incele- meye aldı". Anayasa Mahkemesi, Cumhuri- yet'in kuruluş tenıel ve ilkeleriyle ilgili ve dc- giştirilmesi teklif bile edilemeyecek ilk üç maddesine yönelik ola- rak, Anayasa'nın dığer herhangi bir maddesin- de yapılaoak bir deği- şikliği "esastan" ince- leme yetkisine sahip ol- duğunu bclirtti. Inceleme sonunda, Türbanla ilgili olarak Anayasa da yapılan dc- ğişikliği, Cumhuriye- tin niteliklerinin değiş- tirilmesi olarak mütalaa etti ve türban düzcnle- mesini iptal etti. Şurasmı hemen be- lirtmeliyiz ki, Anayasa Mâhkememizin bu ilke kararı yeni değildır, 1974 yılından bu yana, daima bu yönde karar vermektedir ve bu ko- nuda sürekli bir içtihat yaratmıştır(*). Kanımızca, Anayasa Mahkemesi'nin bu ka- ran son derece önernli- dir, hatta Türkiye'nin önündeki bu üç davanın belkide en önemlisidir. Çünkü artık kolay kolay türban konusıı Türk si- yaset yaşamında hilekâr politikacılar tarafından dinin "istismar" konu- su olarak ele alınama- yacaktır. AKP kapatma davası Yargıtay Başsavcısı, 2008'ın Mart ayında "AKP'nin laiklik ilke- sine aykırı eylemlerin odağı haline gelnıcsi" nedeniyle, AKP'nin ka- patılması istcıııiylc Ana- yasa Mahkemesı'nde dava açtı. Bu dava hak- BAHÇEŞEHIR UNIVERSITESI İLETİŞİM FAKÜLTESİ YAPIMl PROJE KOORDİNATÖRÜ EMRAH YÜCEL Sinemadan televizyona, reklamdan pazarlamaya iletişimin tüm alanlarında bir endüstri merkezi olarak kabul edilen Hollyvvood, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine kapılannı açıyor. Öğrencilerimiz daha okul sıralarındayken dünya iletişim endüstrisini yerinde tanıma ve yaşama şansına sahip oluyor. Dünyaca ünlü Türk grafik tasarımcı Emrah Yücel koordinatörlüğünde gerçekleştirilen "Kampüsüm Hollyvvood Programı" Öğrencilere, Hollyvvood'daki reklam ajanslarında, tasarım atölyeleri ve film stüdyolarında staj imkanı sunuyor. Amerikan rüyası Bahçeşehir Üniversiteliler için gerçek oluyor. www.bahcesehir.edu.tr Çırağan Cad. No: 4 Beşiktaş - İstanbul Tel: 0 212 38100 00 kında usule dayalı ge- rekli tüm işlemler ta- mamlandı, AKP kendi- sini savundıı, Bassavcı sözlü iddianamesini sun- du, böylece dava süreci başladı. Anayasa Mah- kemesi de bu davayı so- nuçlandırdı ve AKP'yi kapatmadı ama ihtar iç- eriğinde Hazine yardı- mını kısmen kesti. Bu karar kuşkusuz Türk si- yasal yaşamında önem- li etkiler yaratacaktır. Mahkeme kararı 6'ya 5'tir. AKP kapatılmak- tan 1 oyla kurtulmuştur. Karar, Cumhuriyetin te- mel niteliklerine saygı- lı olması için AKP'yc uyandır. Ergenekon davası Geçen hafta euma gü- nü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Sav- cı Zekeriya Öz ve ar- kadaşlan tarafından ha- zırlanan ve Ergenekon adı verilen iddianame- yi kabul etti. Böylece bu davada hukuksal yön- den işlcnıeye başladı. Bu yazımızın amacı asla davayı etkilemck değildir, sadece çeliş- kileri bilimsel olai"ak or- taya koymaktır. Kuşku yoktur ki, 2400 sayfalık iddianameli bir dava uzun yıllar sürecek ve gündemi işgal edecektir. Ergenekon iddianame- sinin tetkikinden, asıl amacının tartışma ya- ratılarak davanın yıllar- ca sürmcsinin istendiği izlenimi de doğmakta- dır. Bu iddianame öyle bir biçimde düzenlen- miştir ki, içinde her tür- lü iddia yer almaktadır. tleride hukuk fakülte- lerinde de ele alınıp tar- tışılacaktır. Iddianame- de ele alınan öyle bir çe- te ile karşı karşiynyız ki, hem Başbakan'a, hcm de Genelkumıay Baş- kanı'na suikast yapma- yı planlıyor... Öyle bir çete ile karşı karşıyayız ki, hem Cum- huriyet gazetesine bom- ba atıyor, hem Danıştay baskınını düzenliyor, bir Danıştay yüksek yargı- cını öldürüyor. Garipli- ğc bakın ki, o Cumhu- riyet gazetesinin başya- zan ve imtiyaz sahibi aynı zamanda davanın en önemli sanıkların- dan birisi olarak göste- riliyor. Bu arada bu terör ör- gütüne parasal destek sağlamakla suçlanan ve bir yıl hapishanede sürünen Kuddusi Ok- kır, son anda salıveri- liyor ama çıkışmdan bir hafta sonra ölüyor. Parasal destek sağla- yan olarak iddia edilen bu kişinin cenazesi ai- lenin ekonomik yeter- sizliği nedeniylc bele- diyenin desteği ile kal- dırılabiliyor. Eşi Sab- riye Okkır şimdi ça- resizdir. Vicdanları karartan bir umursamazlıkla ölüme malıkûm edilen Okkır ve bir yıldır ha- pishanede olduğu için siroz hastalığına yaka- lanan Av. Asunıan Öztürk'ün maddi ve manevi ıstıraplarına ve bunlann Tanrı katın- daki günahına kim mu- hatap olacaktır. Dünyanın hiçbir dc- mokratik ülkesinde ol- mayacak bir tanımlanıa ile, Başbakan Erdoğan bu davanın "savcısı" olduğunu ileriye sürü- yor, böylece kuvvetler ayrılığı ilkesi de altüst ediliyor. İddianameyi adeta her türlü sebze ve mey- venin bir araya kon- duğu sepete benzetebi- liriz. Konuyla ilgili ol- sun olmasın yakın si- yasal tarihimizle ilgili birçok konuya iddia- namede yer veriliyor. lddianamede birbiri- ni tanımayan bir kez dahi bir araya gelme- miş birçok kişi bir ara- ya getirilip suçlanıyor. lddianamedeki ilginç noktalar ve çelişkiler için uzun bir kitap ya- zılabilir. Ancak en il- ginç husus, tlhan Sel- çuk'ıın cep telefonu kullanmamasının onun örgüt üyesi olduğunun kanıtı olarak kabul edil- mesidir. İddianame ade- ta şunu söylüyor: "Haa! Sen cep telefonu kııl- lanmıyorsun, öyleyse örgüt üyesisin". Böy- lesi dayanaktan yoksun bir iddianın kanıt olarak ileriye sürülmesi, id- dianamenin zayıflığını ve hukuki yetersizliğı- ni ortaya koyan önem- li bir gösterge olarak kabul cdilmelidir. Bir diğer ilginç nok- ta, iddianamcdc ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'ye yer verilen bölümdür. Cum- huriyet gazetesi Was- hington muhabiri El- çin Poyrazlar ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin danışman- larıyla bir görüşmc ya- pıyor. Doğaldır ki bu görüşmede gazetecili- ğin gereği olarak SOITJ- lar sorulacaktır; ılımlı Islam, El Kaide, Ku- zey Irak, Türkiye, AKP'nin politikaları, vs. ele alınacaktır. Ancak iddianame, uluslararası bir ilkc im- za atıyor, "bu görüş- melerlc, bilgi alışve- rişi olduğu, Iviıııi ko- nuların gazetcde ya- zılmasının istenmedi- ği, bu nedenle ilişkile- rin farklı boyutlarda olduğu belirtilerek" bu husus, bir suç kanı- tı olarak iddianameye sokuluyor, bu görüşme ile Cumhuriyet gazete- si vc onun başyazarı suçlanmak istcniyor. Konunun bu biçimde ele alınarak iddianame- nin içine sokulması, id- dianamenin bu konulaı- da ne derece geniş bir "muhayyele"ye dayan- dıgını göstennesi açı- sından ilginçtir. Birga- zetenin ABD tcmsilcisi herhalde ABD Başkan Yardımcısınm danış- manlanyla öykü, sinema ya da şiir üzerine konu- şacak değildir, doğaldır ki, politik sorunlar üze- rinde konuşulacaktır. Ergenekon davası kuşkusuz adil Türk yar- gıçlarının elinde gerçe- ğe kavuşacaktır. Bunda en ufak bir kuşku ola- maz. Ama, Ergene- kon'un ne olduğunu 26 Temmuz 2008 tarihli Taraf gazetesi açıkça belirtmektedir. Taraf id- dianameyi manşetten şöyle veriyor: "1923'te kuruldu, 2008'de an- nıyor". Bunun anlamı nedir? Cumhuriyet'in kuruluşu çok mu kir- liydi ki, 2008'de arını- yor. Yoksa, Cumhuri- yet'in kuruluşu bu Er- genekon'un başı olarak mı görülüyor. Acaba Cumhuriyet'i korıı- makla yükümlü Cum- huriyet Savcıları, Ta- raf ın bu yazısını so- ruşturacaklar mı?.. (*) Konu ile ilgili olarak Anayasal De- mokrasi adlı yazımıza bakınız (Cumhuriyet, 10.06.2008). PENCERE Böyle Devlet Olur mu?.. BirülkeninCumhurbaşkanfylaBaşbakanı 'gjz- lice' buluşur mu?.. Bir devletin Cumhurbaşkanıyla Başbakanı - her ikisi de- zanlı olur mu?.. Yaman bir devletimiz var... Eskiden gizli 'derin devletimiz' vardı... Şimdi derinlemesine devletimiz açık seçik meydanda... • Güngören katliamını hangi terör örgütü yaptı?.. Bu işlerin uzmanları diyorlar ki: - El Kaide... Kimileri de diyorlar ki: - PKK... Derken başka bir numara ortaya çıktı, piyasa- ya sürüldü: - Yok canım, Göngören katliamı Ergenekon'un marifetidir... Pesss... • En önemlisi Göngören katliamında Başbakan Recep Tayyip'in tutumudur... AKP grubunda açıklama yaptı: "- Terörün, bu cinayetleh tasarlayanların, ha- yata, masumiyete kastedenlerin ne dini, ne mil- leti, ne ırkı, ne vatanı yoktur. Terörün adını lütfen koymayın. Bunlann adını andıkça propagandala- rını yapıyoruz..." Kimdir bu Başbakan?.. Ergenekon soruşturmasında daha dava iddia- namesi ortaya konmadan meydanlara atılıp te- rörün adını koyan... Ne demişti: "- Ben bu davanın savcısıyım..." Aynı Başbakan bu kez şaşırmış olsa gerek... Diyor ki: "- Terörün adını daha koymayın!.." • Peki, Güngören katliamını hangi terörist yap- tı?.. Kimbilir, belki de ben yapmışımdır... Ya da E. Orgeneral Şener Eruygur Bilemedim mi?.. Güngören terörünü Ankara Ticaret Odası Baş- kanı Sinan Aygün veya E. Ordu Komutanı Hur- şit Tolon yapmış olamaz mı?.. Bizim o biçim medya Güngören katliamında PKK'nin ya da El Kaide'nin adlarının ortaya atıl- masından hiç hoşlanmadı; 'Ergenekon da Erge- nekon' diye tempo tutmayı sürdürüyor... • DTP Genel Başkanı da terörün adını rahatça koyuyor... Ahmet Türk diyor ki: "- Şimdiye kadar 'falan örgüt, şu örgüt, bu ör- güt yaptf dediğimiz birçok katliamın altından Er- nenekon çıkmadı mı? " Türk'e göre elbette Ergenekon çıkacak... PKK çıkacak değil ya... Güngören katliamının altından da Ergenekon çıktı mı, bendeniz de çıkacağım... Davada 'terörist sanık' değil miyim!.. • Iki zanlı Türkiye'yi bu duruma düşürdüler... RTE ve Gül... Baykal ne diyor Başbakan'a: "- Gel uzatmayalım Erdoğan ile Baykal'ın do- kunulmazlıklannı kaldıralım, yargıya teslim ede- lim kendimizi, irdelesinler bizi..." Ana muhalefetin lideri açık seçik konuşmuş... AmaGül'ü unutmuş... Üstelik artık Gül'ün dokunulmazlığı da yok... BAHADIR SELÎN DİLEK EGFNİN VNUTULAN TÜRKLERİ Bahadır Selim Dilek, 1912den 1943 c kadar ftalya'nın 1947'den sonra da Yunanisfan'ın baskıları sonucu bugiin lamamen yok olnıa noktaşma gelen Rodos vc İstanköy başta olmak pzere Onikiada Türkieıinin yaşadığı Diiyük trafediyi beigeleriyie anlatıyor. Yavın-Dağıtiia Merkaz: Ankara Şnbe: izmlr Şube: Of Cumhuriyet V Kitapları www.cumhuriyetkitaplari.com Prol. Nurettln Malıar öklel Sokak No. 2 Şlşli Tel: 0 212 343 72 74 Alımot Rasim Sokak No 14 Çaııkaya Tel. 0 312 442 30 50 H, Zıya Bulvarı 1352 Sokak No. 2/3 Pasaporl Fel- 0 232 441 12 20 ALFA DAölTIM \X\l%\\% L YURTSEVERLER!.. FARK NEREDE? FARK DURUM'DAL KİTABINIZ DURUM ÇIKTI... I Kitap Temini İçin: Dr. Mediha Eldem Sok. 70/10 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 432 24 34 - Fax:0312 432 28 18 www.mudafaai-hukuk.com.tr - E-Posta: mhvakfi@bir.net.tr