Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15TEMMUZ2008SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
T U R K I Y E
Istanbul B 33 Sinop
Edirne
PB 28 Adana B 36
B 36 Samsun 28
Kocaeli B 36 Trabzon 26
Çanakkale B 34 Giresun
Izmir B 37 Ankara
Y 26
B 35
Manisa B 41 Eskişehir B 34
Aydın
Denizli
J3 42 Konya B 32
B 40 Sıvas PB 26
Zonguldak PB 30 Antalya B 42 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
PB
Y
35
36
38
35
36
28
26
Yurdun kuzeydoğusu
parçalı çok bulutlu, Or-
ta Karadeniz, Doğu Ka-
radeniz, Doğu Anado-
lu'nun kuzey ve doğu-
su ile Amasya ve Tokat
çevreleri sağanak ve
gök gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu açık geçecek.
Hava sıcaklığı iç ve ba-
tı bölgelerde 3 ila 5 de-
rece artacak.
MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
22
•19
26
24
21
21
25
25
Berlin PB 24 Moskova PB
Budapeşte Y 20 Aşkabat B
Madrid B 32 Astana PB
Viyana _Y 22 Taşkent
Belgrad Y 24 Bakû
Soyfa PB 31 Bişkek
PB
Roma PB 27 Tiflis PB
Atina B 31 Kahire
Münih PB 24 Zürih Y 24 Şam
0Aç!k P a r ç a l 1 b u l u t l u Sisli , Bulutlu ^ Çok bulutlu Kaılı Gök gürültülü
GUNCEL CÜNEYTARCAYUREK
• Bagtarafı 1. Sayfada
tıldı ve yaşandı. Haberlerin ve yorumların pek çoğu
"gerçekdışı." Bu bilgiler ve yorumlar "çeşitli gruplar
tarafından" yanlış değerlendirildi.
Şimdi akla gelen soru şu: Bilgi kirliliğine, kamuo-
yunun yalan ve yanlış haber ve yorumlarla yanıltıl-
masına neden olan yayınlara bugüne kadar neden
bir açıklamayla engel olunmadı?
Bu haberlerin ve yorumların soruşturmanın içeri-
ğine ve temeline en azından uygun olmadığı, aykı-
rılık taşıdığı kısa bir açıklamayla kamuoyuna duyu-
rulabilir; günlerdir amaçlı amaçsız (daha çoğu ikti-
dara yakın) iletişim organlarına sızdırılan yalan yan-
lış haberlerin önü alınabilirdi.
Bu yola başvurulmaması "bilgikirliliğine" neden ol-
du. Üstelik sızdırılan yalan yanlış haberler sadece ka-
muoyunun kafasını karıştırmakla kalmadı, soruş-
turmada adı geçenlerin belki de kimi yerde haksız
yere suçlanmasına olanak sağladı.
• • •
Başsavcı, Nokta dergisinde yayımlanan Darbe
Günlükleri'nin iddianamede yeralmadığını açıkladı.
Yakın geçmişe, en azından üç-beş ayda yapılan
yayınları gözden geçirelim.
Yayımlanan haberlerde; Ergenekon soruşturma-
sının temelinde Nokta dergisinde yazılan darbe ha-
zırlıkları önemli yer tutuyordu.
Soruşturmada Sarıkız ve Ayışığı adları verilen dar-
be girişimleri temel öğeydi. Bu noktadan hareket edil-
diği zaman emekli Orgeneral Şener Eruygur'un Jan-
darma Komutanlığı sırasında bu girişimleri hazırla-
dığı, diğer komutanlarla yapılan görüşmelerde en
azından hükümete bir muhtıra verilmesinin önerildiği,
hazırlıkların görüşmelere katılan zamanın Genel-
kurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün bilgisinden geçti-
ği çeşitli haber yorum ve hatta kim tarafından sız-
dırıldığı bilinmeyen çeşitli bilgi ve belgelerle des-
teklendi.
Oysa şimdi başsavcılık üç cumhuriyet savcısının
yürüttüğü soruşturmada Nokta dergisindeki ya-
zımların söz konusu olmadığını açıklıyor.
Savcılık bu türden yayınları, bilgi kirliliğine yol açan
bu haber belge ve yorumların soruşturmaya temel
olmadığını daha önce kısa bir açıklamayla durdu-
rabılirdi.
Böylece bugün yakını konusu olan bilgi kirliliğinin
önü alınırdı. Aylarca Darbe Günlükleri'ne koşut sız-
dırılan bir yığın haber belge kamuoyuna (iktidara ya-
kın) kimi yayın organları tarafından duyuruldu.
•••
Başsavcının açıklamalarında kamuoyunu yanlış
yönlendiren bilgi ve belgelerin nasıl, kim veya kim-
ler tarafından sızdırıldığına dair inceleme, araştırma,
soruşturma yapıldığına dair tek satır bulunmuyor. Oy-
sa soruşturma gizli.
Gizliliğe riayet etmeyen (daha çok iktidara yakın
medyadaki) yayınlar üzerinde ne gibi bir inceleme ve
soruşturma yapıldığından söz edilmiyor.
• • •
Başsavcı Engin, savcıların 13 aydır sürdürdüğü so-
ruşturmaya Ergenekon adını vermediğini açıkladı.
Ergenekon'un, soruşturmaya alınanların taktığı bir
ad olduğunu söylüyor.
Oysa aylardır kamuoyu soruşturmayı Ergenekon
adıyla tanıyor, yazıyor, manşetlere çıkarıyor. Yine kı-
sa bir açıklamayla savcılığın soruşturmaya Ergene-
kon adını takmadığı kamuoyuna duyurulabilirdi.
Böyle bir açıklama da yapılmadı.
•••
Açıklamalardan diğer önemli bir nokta daha ortaya
çıkıyor:
Bugün soruşturmaya alınan, tutuklanan kimileri-
nin, başta iki komutanın iddianamede yazılan dar-
be hazırlıklarını emekli olduktan, sivil hayata geçtikten
sonra hazırladıkları öne sürülüyor.
0 zaman Sarıkız, Ayışığı ve benzeri iddialar ko-
mutanların muvazzaf askerlik yaşamlarında düzen-
ledikleri girişimler oluyor.
0 halde? Darbe girişimlerinde adı geçenlerle ilgi-
li soruşturma veya dava açılması gerekiyorsa, bu gö-
rev Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşüyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başta zamanın Genel-
kurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarıyla ilgili da-
va açması gerekiyordu veya gerekiyor.
Oysa Darbe Günlükleri Nokta dergisinde yayım-
landıktan hemen sonra Genelkurmay Başkanlığı bir
açıklama yaptı. Bu açıklamada Genelkurmay kayıt-
larında Darbe Günlükleri'nde geçen konularla ilgili "bir
kayıt olmadığını" bildirdi.
Şimdi ne olacak? Ergenekon soruşturmasında
2003-2004 yıllarındaki darbe girişimleri söz konusu
edilmediğine göre adı geçenlerle ilgili yalan yanlış bir-
takım haber ve yorumlar yazılmaya, adları üzerinde
yeni spekülasyonlar yapılmasına devam mı edilecek?
Hatta kimi TSK düşmanları, Cumhuriyet karşıtla-
rı darbe diye sunulan konularda TSK'nin soruştur-
ma yapmadığını, yapması gerektiğini söyleyip ya-
zacaklar. Yeni bir kargaşa!
•••
Akla şu soru gelmiyor mu?: Daha önce günlükler
üzerinde türlü çeşit spekülasyonların yapıldığı sıra-
da bir açıklama gerekmez miydi?
Ne çare, bu yanlış uygulamaların bir-iki konuda bil-
gi kirliliğinin devam etmesine yol açması olası.
Üstelik 13. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi ka-
bul ettiğini söyleyinceye kadar yine iddianame kay-
naklı bilgilerin eksik veya yanlış medyada yer alması
da olası.
2455 sayfa ve 41 klasörden ibaret olan iddiana-
meyi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15 gün içinde in-
celemesi ve karar vermesi gerekiyor. Başsavcının
açıklamalarına göre Eruygur ve Tolon'un tutuklan-
masıyla sonuçlanan son dalga soruşturmaya ait id-
dianamenin ayrıca hazırlanacağı ve bu iddianame-
ye ekleneceği bildiriliyor.
Bir olasılık, bir soru: Ağır Ceza Mahkemesi ikinci
bir iddianamenin ilk iddianameyle birlikte yazılarak
gönderilmesini savcılıktan isterse, o zaman ne ola-
cak?
Yeniden iddianameyle ilgili bir süreç başlayacak
ve bu arada kafalan karıştıran, yalan yanlış eksik bel-
geler, bilgiler kamuoyuna yansıtılmaya devam edi-
lecek. Hatta 2455 sayfalık iddianameden bölük
pörçük eksik yanlış kimi bilgiler Ağır Ceza Mahke-
mesi karar verinceye kadar iletişim organlarında yer
alacak.
Bu da bir başka sakınca değil mi?
İddianameyi değerlendiren Özok, terörün tanımının belli olduğunu söyledi
'Yeterli kanıt yok gibi'
Özdemir Özok
ANKARA/İSTANBUL
(Cumhuriyet) - Ergenekon id-
dianamesini değerlendiren Tür-
kiye Barolar Birliği (TBB) Baş-
kanı Özdemir Özok, başsavcının
terörle ilgili yeni bir tanım getir-
mesinin son dercce yanlış oldu-
ğunu belirterek "Terör bellidir,
terörün tanımı bellidir. Ben id-
diaları kanıt layacak yeterli ka-
nıt yok kuşkusu gördüm" dedi.
Özdemir Özok, gelişmelere iliş-
kin şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın savcının hem en ağır
suçlamaları ve iddiaları sanık-
lar ve şüpheliler hakkında söy-
ledikten sonra bu kez terörle il-
gili yeni bir tanım ve yeni bir
açıklama getirmesi de son de-
rece yanlış. Terör bellidir, te-
rörün tanımı bellidir. Cebir ve
şiddet varsa, bu düşünülüyorsa,
bu hedefleniyorsa ve bu cebir ve
şiddet yoluyla düşünülen kafa-
• Özdemir Özok, "Sayın
savcının terörle ilgili yeni
bir tanım ve yeni bir
açıklama getirmesi de son
derece yanlış" dedi.
daki o düşünce gerçekleştiril-
meye çalışıhyorsa burada terör
vardır. Bunu Güneydoğu'da-
kiler farklı, bunu yapan insaıı-
lar son derece saygıdeğer gibi
tamamen insani ve vîcdaııi bir
duyguyla bunu ayırmak, bu so-
ruşturmanın çok net ve çok
açık bir biçimde kafalarında
oluşmadığı, biçimlenmediği ve
kendilerinin de bu konuda çok
yeterli bir yoğunluk taşıma-
dıklarını gösteriyor. Doğrusu
ben en çok ona üzüldüm. Bizim
hcp iddia ettiğimiz şey, Türki-
ye'de dağda koyunlarını otlatan
çobanla Çankaya'da oturan
Muhalefet partilerinden Ergenekon iddianamesine tepki:
6
Dağ fare doğurdu'
• CHP Grup Başkanvekili
Okay, birilerinin Ergenekon
soruşturmasıyla ilgili bilgi
servisi yaparak
soruşturmayı
yönlendirdiğini ve baskı
oluşturduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ana muhalefet partisi
CHP, Ergenekon iddianamesini
"dağ fare doğurdu" sözleriyle
değerlendirdi.
CHP Genel Sayınanı Mustafa
Özyürek, iddianameye ilişkin
değerlendirmesinde, uzun sürc
darbe günlükleri etrafinda bir dar-
be girişiminden bahsedildiğine
dikkat çekti. Özyürek, "Oysa
darbe günlükleri ve orada geçen
olaylar iddianamenin konusunu
oluşturmamış. Onun etrafın-
daki komutanlara dönük suç-
lamalar şimdi ne olacak"diye
konuşru. Toplumun "darbeciler
ve darbeye karşı olanlar" şek-
linde ikiye ayrıldığını kaydeden
Özyürek, AKP yanlısı medyanm
sanıklann haklarına çok ağır sal-
dırıda bulunduğuna dikkat çekti.
Özyürek, "Yargılamanın ger-
çekleri ortaya çıkaracağını dü-
şünüyoruz. Hem tlhan Selçuk
hem Mustafa Balbay iddiana-
menin sanıklan. Bu isimler ken-
di gazetelerini kendileri bom-
balamış gibi suçlanıyor. İddia-
namenin tümü ortaya çıktığın-
da daha önemli çelişkilerin ola-
cağı anlaşıhyor" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hak-
kı Suha Okay da Meclis'te yap-
tığı basınla sohbet toplantısında bi-
rilerinin Ergenekon soruştunna-
sıyla ilgili bilgi servisi yaparak so-
ruşturmayı yönlendirdiğini ve
baskı oluşturduğunu söyledi.
Okay, Istanbul Cumhuriyet Baş-
Mustafa Özyürek Hakkı Suha Okay Mehmet Şandır
savcısı Aykut Cengiz Engin'in
CHP'nin soruşturma sürecine iliş-
kin tespitini doğruladığını, iddia-
namenin büyük kısmının basmda
yer aldığını ifade ettiğini belirtti.
Okay, "Çok ciddi şekilde sızın-
tı olduğu başsavcı taranndan da
kabul edildi" dedi.
'Görmezden geliniyor'
Bilgi sızmasının başsavcı tara-
fından da kabul edildiğini anım-
satan Okay, bu durumda soruş-
tunnayı yürüten savcının o gö-
revde kalmasınm uygun olup ol-
madığına ilişkin soru üzerine,
savcı hakkında soruşturma açılıp
bilgilerin nasıl sızdınldığının sap-
tanması gerektiğini söyledi. Okay,
emekli Oramiral Özdcn Örnek'e
ait olduğu iddia edilcn günlükle-
rin iddianamede yer almamasının
da dikkat çekici olduğunu belir-
terek "Bu, işin muamma taraf-
larından biri. Eğer bu darbe
günlükleri var da delillerle tev-
sik (belgelendirme) ediliyorsa, o
zaman bu niye görmezden geli-
niyor? Ama yok da böylesine
gerçekdışı iddia ortaya atıldıy-
sa ve bu ülkedeki kimi kıırum-
ları yıpratma amacına yöne-
likse o zaman gözden geçirilmesi
lazım. Eğer o darbe günlükleri
var da ve ona yönelik kimi id-
dialar varsa, bu konuda Genel-
kurmay Adli Müşavirliği'nin
de olaya el atması gerekirdi" de-
di. İddianamede sözü edilen 20
gizli tanığa da değinen Okay,
"İddialı olarak piyasaya sunul-
mak istenen Ergenekon soruş-
turmasının gizli tanığa bırakı-
lacak tarafı olmadığını" söyle-
di, "O zaman kafalarda bunun
bir komplo olduğu tescil edilmiş
olur" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Meh-
met Şandır ise açıklanan belge-
lerde, "sözde darbe günlükle-
ri"nin yer almamasını ülke açı-
snıdan faydalı bulduğunu söyledi.
Türk milletine vc devletine hukuk
dışı darbe söylentilerinin yakış-
mayacağını bildiren Şandır, "Bu
konuda birtakım itham ve id-
diaların netliğe kavuşması, si-
yasi iktidarın sorunıluluğun-
dadır. Sayın Başbakan'ı bu ko-
nuda topluma bir açıklama yap-
maya davet ediyorum. Çünkü
sözde darbe günlüklerinde ismi
geçenler, o gün görevde olan
devlet görevlileridir ve başba-
kana bağlıdır. Bunların doğru
olup olmadığını idareten sor-
gulamak siyasi iktidarın gör-
evidir" dedi.
cumhurbaşkanına da yargı git-
meli ama yargı gibi gitmeli. So-
ruşturma yapılmalı ve gerçek-
ten bağımsız, özgür vc insanla-
ra güven veren tamamen kamu
adına iddiada bulunan bir sav-
cılık kurumu gibi gitmeli. Yani
biz bu suçlamaları yapıyoruz
ama bu suçlamalardaki çok
ağır ithamlar bu kamuoyun-
dan çok saygın insanlar için
değil. Ben böyle bir şey görmü-
yorum. Suç ve ceza herkes için
eşittir. Buradaki insanlar kim
olursa olsun. Tek koşul vardır,
bu iddia ettiği suç gerçekten o
kişi tarafından yapılmış mıdır
yapılmamış mıdır? Siz bunu
vicdanen ve önünüzdeki ev-
raktaki bilgiler ve belgeler doğ-
rultusunda buna kanaat getiri-
yorsanız artık bu terör örgütü
bu şekildeydi, bu böyleydi, o si-
zi ilgilendirmez. O yasa koyu-
cunun sorumluluğu-
dur. Bu konuda iddia-
lar ciddi iddialardır.
Bu iddiaları kanıtla-
yacak, bunun arkasın-
da bilgi, belge, kanıt,
delil yoksa gerçekten,
ben bu kuşkuyu gör-
düm, en çok beni üzcn
tarafı bu oldu."
Özok, çok sayıda ki-
şinin haklarının, özgür-
lüklerinin lekelenmeme
hakkının yerle bir edil-
diği soruşturma sonu-
cunda sanıklar beraat
ederlerse savcılığın bu-
nun altından nasıl kal-
kacağmı sordu.
Galatasaray Üniversi-
tesi (GSÜ) Hukuk Fa-
kültesi Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Ümit Kocasa-
kal, "Bir kişi oturup
darbe planı yapsa ve
bunları yazıh metinler
haline getirip polise gö-
türse dahi cezalandı-
rılmaz. Yeni TCK bu
konuda çok net. Mla-
zırlık hareketleri ceza-
landınlmaz.' Bu ayrım
yapılmazsa darbe iste-
yen herkesin tutuklan-
ması gerekir" dedi.
Kocasakal, Ergenekon
soruşturması kapsamın-
da TCK'nin 285'inci
maddesinde net bir şe-
kilde tanımlanan "ma-
sumiyet karinesinin"
hiçe sayıldığını belirte-
rek "tnsanların telefon
konuşmaları dinlendi.
Bu dinlemelerin hâkim
kararıyla yapılıp ya-
pılmadığı belli değil.
Bu süreçte kendini li-
beral, demokrat diye
tanımlayan ikinci
Cumhuriyetçiler sınıf-
ta kaldı. Anayasa Mah-
kemesi'nin türban ka-
rarını 'yargı darbesi'
diye niteleyenler bu so-
ruşturmayı görmüyor-
lar. Bu çifte standart-
tır" diye konuşru.
Temyizdeki dosya iddianamede
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ergenekon soruştunna-
sının iddianamesinde, Danıştay
ve gazetemize yönelik saldınla-
ra da yer verilnıesi, bir ilk olarak
kayıtlara geçti. Danıştay ve ga-
zetemize yönelik saldınlara iliş-
kin dava Ankara 11. Ağır Ceza
Mahkemesi'nce karara bağlan-
mıştı. Dava, Yargıtay'da temyiz
aşamasını bekliyor. Karara rağ-
mcn Ergenekon soruşturmasına
Danıştay saldınsının da dahil
edilmesiyle "tek olayda iki yar-
gılama" biçiminde yorumlanan
bir tablo ortaya çıktı.
Istanbul Cumhuriyet Savcısı
Zekeriya Öz'ün koordinesinde
sürdürülen ve 1 yıl sonunda ha-
zırlanan Ergenekon iddianame-
si, karara bağlanmış davalan da
kapsamına aldı. Böylece karara
bağlanmış bir dava, "yeni bir
delil" olmaksızın başka bir so-
ruşturma içerisinde ikinci kez ele
alındı.
Tetikçi Alparslan Arslan'ın
Danıştay 2. Dairesi'ne 17 Mayıs
2006 tanhinde düzenlediği silahlı
saldın davası Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görül-
müştü. Mahkeme, Ergenekon
soruştunnasının dayanağını oluş-
turan Ümraniye'de ele geçirilen
bombalarla ilgili olarak lstan-
bul'dan dosyayı istemişti. Yap-
tığı incelemenin ardından Erge-
nekon soruşturması ile Danıştay
saldınsının bağlantılı olmadığı-
na karar veren mahkeme, dos-
yalann birleştirilmesi istcmini de
reddetmişti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mah-
kemesi, Alparslan Arslan'ın da
aralannda bulunduğu 4 sanığı
"anayasal düzeni yıkmak üze-
re silahlı örgüt kurup yönet-
mek" suçundan ağırlaştırılmış
ömür boyu hapis cezasına çarp-
tırmıştı. Danıştay saldın dava-
sı temyiz için Yargıtay 9. Ceza
Dairesi'nde bekliyor. Usul ge-
reği, Istanbul Cumhuriyet Sav-
cılığının Yargıtay'ın kararını
beklemesi gerekiyor. Danıştay
saldın davasmı karara bağla-
yan mahkemenin yerinde gör-
mediği "ilişkilerin" yeniden
iddianamede gündeme getiril-
mesindeki ısrann nedeni ise an-
laşılamadı. Mahkemenin yerin-
de gönnediği bulgulan savcılı-
ğın yeniden değerlcndirmeye
tabi tutarak, iddianameye al-
ması dikkat çekti.
Mahkemenin ret karanndan
sonra savcılığın yeni bir bilgi ve
belgeye ulaşması durumunda
ise bunu iddianamesine almak
yerine ilgili mahkemeyc gön-
dermesi gerekiyordu. Ancak bu
yapılmadı. Yapılsaydı, Yargı-
tay 9. Ceza Dairesi temyiz in-
celemesini sürdürürken savcılı-
ğın göndereceği olası bilgi ve
belgeleri de inceleyebilecckti.
Yeni bilgiler ışığında daire, Da-
nıştay saldınsı davasının eksik
soruşturma ya da araştırma ge-
rekçesiyle bozulmasına hükme-
debilecekti. Bu durumda ise da-
va yerel mahkemede yeniden
görüşülebilecekti.
Tüm bu usul yollanna karşın
savcılığın Danıştay saldınsını
da Ergenekon iddianamesine al-
ması, "yargının yargıya bas-
kısı" olarak nitelendirildi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Balkanlar kan gölüne dönüyor; bir ucu Türkiye...
Kan ve tarih bağımızın da olduğu uluslar, çözü-
mün parçası olarak Türkiye'yi görüyor.
Kafkaslar karışıyor; mutlaka Türkiye'nin içinden
de yankı buluyor. Nüfusumuzun onda biri Kafkas
kökenli yurttaşlarımızdan oluşuyor.
Ortadoğu karışıyor; ayağımızın bağından dizi-
mizin bağına kadar her şeyimiz etkileniyor.
Çemberi genişletmek de olası... Küresel güçlerin
hiçbiri Türkiye'yi dışarıda bırakarak bölge oyunu
kuramayacağını görüyor, biliyor. NATO'dan BOP'a
küresel güvenlik planlarının da kesişme noktası is-
ter istemez Türkiye...
Bu durum hem ciddi sorunları beraberinde
getiriyor, hem fırsatları...
Ustalık, fırsatları öne çıkarmakta!
•••
Elbette her konu masaya getirilir ama,
büyükelçiler iki ana konuyu tartışacaklar:
Enerji ve su...
Her ikisi için şu tanımı kullanabiliriz:
21. yüzyılın harita çizim mürekkepleri.
Türkiye, enerji kaynaklanna sahip değil ama, ku-
zeyden güneye, doğudan batıya çok önemli bir ge-
çiş yolu. Herkes kabul ediyor ki; enerjide kaynaklar
kadar, pazarlara güvenli ulaşımı da önemli bir ko-
nu.
Su, ayrı bir durum...
Geleceğin gerilimleri, savaşları, sudan olacak.
Zaten özellikle bölgemizin bugünkü ve yakın
geçmişteki başlıca stratejik konusu da bu. Örne-
ğin, Israil'in 1967'de işgal ettiği toprakların baş-
lıca özelliği şuydu:
Su kaynaklanna sahipti.
Pek çok ülke suyu "devlet güvenliği"n\n bir un-
suru olarak görüyor.
AB'nin, Türkiye'ye yönelik raporlar hazırlarken
Dicle ve Fırat'a ayrı bir yer ayırması ve uluslararası
yönetimden söz etmesi, bu konudaki planların da-
ha ileri olduğunu ortaya koyuyor. Dicle ve Fırat'ın
yanında Türkiye'nin sınır aşan 5 suyu daha var:
Çoruh, Aras, Kotur, Meriç, Asi.
Dünya henüz sınır aşan sular sorununa herke-
sin üzerinde birleşeceği bir çözüm üretebilmiş de-
ğil. Yeryüzünde sınır aşan 214 ırmak var. Bunlardan
69'u Amerika'da, 57'si Afrika'da, 48'i Avrupa'da,
4O'ı Asya'da. Irmakların 155'i iki ülke sınırını aşı-
yor, 36'sı üç, 23'ü dört ve daha fazla...
Bu tablo içinde Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri
yakından izlemesi ve atılan her adımın sonrasını
hesap etmesi gerekiyor.
Küçük bir örnek:
Irak ta Saddam döneminde su bakanlığı yok-
tu. ABD döneminde var!
•••
Büyükelçilerin tartışacağı ana gündem hakkın-
da genel hatlarıyla dikkatimizi çekenleri paylaştık.
Konu dışarıdan açılmışken şu noktayı da vur-
gulayalım:
Türkiye'nin yeni oluşan dünya dengeleri içinde
kurulmakta olan uluslararası birlikteliklerde pek çok
fırsatı var. İki örnek:
Orta Asya ülkeleriyle 1991 'de başlayan sarılma,
bazen darılmayla bazen kırılmayla karışık yanm iş-
liyor. Şimdiye çoktan kimsenin ağabey olmadığı
bir 'Türk devletleri ligi" oluşabilirdi. Karadeniz Eko-
nomik Işbirliği, Karadeniz'in dalgalarına bırakılmış
görünüyor.
Türkiye'nin ufku Avrupa ile Akdeniz'den ibaret
değil!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
AL GOZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
IMFAlParanı
Bırak Yakamı!
• Baştarafı Arka Sayfada
lavralannı pek duymazsınız, kendi madenlerini ken-
dileri işletirler, kendi uçaklannı kendileri yaparlar.
Kimse bizim gibi zenginliklerini kimselere peşkeş
çekmiyor.
Türkiye'nin IMF'den çıkması gerçek bir dev-
rimdir. Bir zamanlar kendi yağıyla kavrulan, İkin-
ci Dünya Savaşı sırasında Adalar'dan kaçan 2500
Yunan direnişçisine kendi kuru üzümünü şeker ola-
rak ikranı eden Türkiye, bu yeni devrimi de başa-
rabilecek güçtedir.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, senin bu önerile-
rini ancak sol bir parti yapabilir diyeceksiniz.
Doğrudur ama ülkesini seven, muhafazakâr bir sağ
parti de pekâlâ bu işlere soyunabilir ve bir yeni unıut
olmayı başarabilir.
Dünyada bunun pek çok örneği var, devam ede-
lim, öncelikle enerji politikasının bir raya konulması
gerekmektedir, çünkü enerji bir sağ-sol işi değil Tür-
kiye'nin hayati bir meselesidir. Türkiye daha nereye
kadar dışa bağımlı bir enerji politikasıyla yöneti-
lebilir? Yönetilemediği gün gibi açık, elektriğe da-
ha ne kadar zam yapabilirsiniz, doğalgaz fıyatı ne-
relere kadar çıkabilir? O zaman nükleer mi, rüzgâr
enerjisi mi daha az maliyetli, bunun bir iyi açığa ka-
vuşturulması gerekmektedir. Fransa'da nükleer
santral sayısı 23; komşumuz Bulgaristan'ın bir nük-
leer santralı hemen burnumuzun dibinde. Biz de bu
işi iyi bir tartıp biçelim. Çünkü enerji olmazsa ha-
yat olmaz. Tıpkı su gibi.
Daha bir yığın öneri aklıma geliyor ama yerim az.
Son söz, hangi parti kurulacaksa kurulsun ama ne
olur içinde türban sözü olmasın.
Yeni parti vatana ve millete hayırlı olsun: Ve hep
birlikte bağıralım, "IMF al paranı bırak yakamı!"
isilozgenturk@gmail.com