25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 TEMMUZ 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'li Okay, Ergenekon soruşturmasmda yürütme ve yargınm iç içe girdiğini söyledi YARGITAY BAŞKANLAR KURULU: 'UYAP'ta sızıntı var' A d l i Mluk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Ergenekon sonıştur- masıyla ilgili olarak Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) çerçevesinde sız- malar olabileceği kuşkıılarını yinc- lerken "Fiziki ve teknik altyapısı ta- maınen yürütmenin elinde olan UYAP'tan bilgi akışı $ağlanması noktasında bir kaçağın olmadığını hiç kimsc iddia edemez. UYAP'ın derhal HSYK'ye devrinin sağlan- ması zorunludur" dedi. Okay, "Er- genekon soruşturmasının, siyasi iktidarın eliyle büyüttüğü, özenle beslediği, konuşmayı, yürümeyi öğrettiği bir bebek gibi" olduğunu vurguladı vc "gizlilik kararına kar- şın sızmaların nedcn engelleneme- diğini, yasağı ihlal edenlerin neden üzerine gidilmediğini" sordu. Okay, dün parlamentoda düzenle- diği basm toplantısında CHP lideri Deniz Baykal'ın son grup toplantı- sında UYAP konusunda dilc getirdi- ği kuşkulann altını çizdi. Adalet Ba- kanlığı'nın bu konudaki açıklaması- • CHP'li Hakkı Suha Okay, UYAP sisteminin derhal HSYK'ye devredilmesi gerektiğini belirterek, "UYAP merkezi Adalet Bakanlığı olan dev bir veri tabanı. Yani UYAP'a girmeden hiçbir soruştunna açılamaz, dava görülemez. Adalet Bakanlığı şalteri kapattığında, Türkiye'de 3. erk olan yargı tamamen dumyor. Fiziki ve teknik altyapısı tamamen yürütmenin elinde olan UYAP'tan bilgi akışı sağlanması noktasında bir kaçağın olmadığını hiç kimse iddia edemez" dedi. nın inandırıcı olmadığını kaydeden Okay, "Ergenekon soruşturması siyasi konjonktüre göre bir silah gi- bi kullanılıyor. Siyasi iktidar gizli olarak yürütülmesi gereken bu so- ruşturmanın her noktasında var, her gelişmeden bilgi sahibi. Baş- bakan bilmemesi gereken bilgileri biliyor, olayı yönlediriyor. Hazırhk soruşturmasının gizliliğinin ihlali gibi müdahele etmesi gereken nok- talarda yok; ancak yönlendirme, kamuoyu oluşturmak, dezenfor- uıasyon gibi yapmaması gereken her şeyi yapıyor" dedi. Okay, "UYAP'ın İsrail ve Sin- gapur dışında hiçbir çağdaş iilkc- de örneği olmadığını, YARSAV'ın haklı kaygılarla bu uygulamaya kaışı olduğunu ve konuyu Danış- tay'a taşıdığını" vurgularken şu noktalann altını çizdi: 'Bakanlık şalteri kapaymca' "UYAP merkezi Adalet Bakan- lığı olan dev bir veri tabanı. Fiziki anlamda yürütmeye bağlı, teknik işleyişi yürütmenin elinde olan bir sistem. Davalar, hazırhk aşama- sından infaz aşamasına kadar, elektronik ortamda yürütülmekte. Yani UYAP'a girmeden hiçbir so- ruşturma açılamaz, dava görüle- mez. Adalet Bakanlığı şalteri ka- pattığında, Türkiye'de 3. erk olan yargı tamamen duruyor. UYAP'a ilişkin yazüımda, cumhuriyet baş- savcılığı alt sisteminde 'soruşturma süreci boyunca olayı aydınlatnıak için ifade alma, bilirkişiye başvurma, arama yaptımıa, tedbir koyma, sanı- ğın tutuklanmasını talep etnıe' gibi tüm işlemler UYAP üzerinden ya- pılıyor. Yasalara göre gizliliği olan, hazırhk soruşturmasının kimleri kapsadığı, kimlerin ne ifade verdiği, tek bir veri tabanında toplanıyor. Adalet Bakanlığı, bu sistem saye- sinde gizli olarak yürütülen hazır- hk soruşturmasının her aşamasın- da haber sahibi olabilir. Kim böy- le bir veri tabanını yürütme orga- nı kontrol ederken, bu sistemde ha- zırhk soruşturmasına ilişkin bilgi akımı sağlanamaz diyebilir? Kal- dı ki, Adalet Bakanlığı da bumın farkuıda ki, YARSAV'a gönderdiği bir yazıda, 'Gelişmiş ülkelerde bu amaçla kurulmuş kurunı veya kuru- luşlar denetlenmektedir' diyor. Peki, bizde böyle bir denetim söz konu- su mu? Tabii ki hayır. İhlali yap- ma olasıhğı olan kamu birimi, ken- dini denetleyemez. Bu açıdan, fizi- ki ve teknik altyapısı tamamen yürütmenin ch'nde olan UYAP'tan bilgi akışı sağlanması noktasında bir kaçağın olmadığını hiç kimse id- dia edemez." 'HSYK'ye devri zorunlu' Okay, UYAP'ın derhal HSYK'ye devrinin "yargı bağımsızlığının gereği ve iktidarın Ergenekon örgütü soruşturmasmda bilgi akışının kontrolüne ilişkin id- diaların son bulması açtsından" zorunluluk olduğunu kaydederek, iktidarı "laf ebeliği yapmak yeri- ne, soruşturmanın gizliliğini sağ- lanıaya" çağırdı ve "gizlililik ka- rarını ihlal edenlerin neden üze- rine gidilnıediğini" sordu. Okay, Ergenekon soruştunnasının "ülke tarihine yürütmenin yargı ilc iç içc olduğu bir dava olarak geçe- ceğini" sözlerine ekledi. Perinçek'in avukatı Şekercioğlu, belli olmayan suçlamalarla tutukluluk halinin devam ettiğini belirtti IP avukatları tahliye istedi ÎSTANBUL/BURSA (Cumhuriyet) - Erge- nekon soruşturması kapsamında tutuklanan Iş- çi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Genel Sekreteri Nusret Senem, Aydmlık Der- gisi Genel Yayın Yönetnıeni Serhan Bolluk, Hayati Özcan, Ulusal Kanal Genel Yayın Yö- netmeni Ferit Ilsever, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Akfırat ve Aydınlık An- kara Temsilcisi Hikmet Çiçek'in serbest bıra- kılnıası istendi. Doğu Perinçek ve İP üyelerinin avukatlan, Beşiktaş'taki lstanbul Adliyesi'ne gclerek nö- betçi mahkemeye tahliye taleplerini içeren di- lekçe verdiler. Adliye önünde açıklama yapan Perinçek'in avukatı Dr. Metin Şekercioğlu, uzun bir zaman geçtiği halde, belli olmayan suç- lamalarla müvekkilinin tutukluluk halinin de- vam ettiğini söyledi. Şekercioğlu, Perinçek ile diğer 6 müvekkili- nin çok mağdur olduğunu ifade ederek "Türki- ye'de 50 yıldan bu yana savaşımı verilen yar- gı bağımsızhğı konusunda güvenimiz sarsıl- madığı için tckrar yetkili ve görevli yargıçla- ra dosyanın daha iyi incelenmesi ve savcı ini- siyatifinden çıkarılması amacıyla dilekçemizi arz ediyoruz. Hâkimlerin dosyayı iyi incele- yeceğinden emin olarak bekleyeceğiz" diye konuştu. Perinçek ile 6 İP üyesinin cezaevinde yazdıklan dilekçeleri de mahkemeye verdiğini söyleyen Şekercioğlu, "Bu dilekçelerde maruz kaldıkları haksızlıkları detaylı olarak anlattı- lar" dedi. Şekercioğlu, kendi dilekçesindc de siyasi parti faaliyetlerinin anayasal güvence altında olduğu- nu, terör örgütü suçlamasının parti kapatma ne- deni olduğunu, ancak bu konuda herhangi bir girişimde bıılunulmadığı, bu suçlamanın sonra- dan yakıştınna olduğunu belirttiğini kaydetti. Parti faaliyetlerinin terör kapsamında değer- lendirilmesinin mümkün olamayacağınm anla- tan Şekercioğlu, suçlamalann hepsinin parti faa- liyeti olduğunu, partinin bütün eylemlerinin si- yasi faaliyet çeıçevesinde kamuoyuna açık bir şekilde sürdürdüğünü söyle- di. Şekercioğlu, Doğu Perinçek'in "Anayasa ve Partiler Rejimi" adh kitabını da dilekçeye ekleye- rek nöbetçi mahkemeye verece- ğini kaydetti. Açıklamanın ardın- dan bazı partililerle birlikte adli- l ye binasına giren avukatlar, top- ' lam 7 İP üyesinin serbest bıra- kılmasının talep edildiği dilekçe- yi nöbetçi mahkemeye verdi. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün'ün avukatı Bülent Acar da, bir iki gün içinde mü- vekkilinin tutuklulu- ğuna itiraz edecek- lerini belirtti. Savcılar göreve çağrıldı TBMM'ye gelen Sabriye Okkır, Zafer Üskül'le görüşmesinin ardından açıklama yapmadan Meclis'ten ayrıldı. (AA) Sabriye Okkır, Köksal Toptan 'ın girişimleri sonucu Zafer Üskül 'le görüştü Okkırgazetecilerle konıışturulmadı Atatürkçü Dü- şünce Derneği Bursa Şube- si'nin çağn- sıyla bir araya gelen CHP, DSP, ÎP, SHP ve BCP Bursa tl örgütlerinin imzala- dıklan ortak bildiri- de, Ergenekon so- ruşturmasını yön- lendiren haberleri yapanlarlar hakkın- da Cumhuriyet sav- cılıklannın hareke- te geçmesi istendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Köksal Toptan, tahliye edildikten hemen sonra yaşamım yitiren Er- genekon zanlısı Kuddusi Okkır için dev- reye girdi. lnsan Haklan Komisyonu Baş- kanı Zafer Üskül, dün Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır'la görüştükten sonra "Adalet Bakanhğı müfettişlerinin ince- lemesinin sonucunu bekliyoruz. Gere- ken yapılacaktır" dedi. TBMM lletişim Daire Başkanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre; TBMM Başka- nı Köksal Toptan, Kuddusi Okkır'ın tah- liyesinin ardından hayatım kaybctmesi nedeniyle TBMM lnsan Haklan Lnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskürie görüştü. Kuddusi Okkır'ın sağlık sorunlan nedeniyle tahliyesinin ardından hayatını kaybetmesini büyük bir üzüntüyle karşı- layan Toptan'ın, lnsan Haklaıinı lnceleme Komisyonu'nun gerekli incelemelerde bu- lunmasını istediği belirtildi. TBMM lnsan Haklan Komisyonu Baş- kanı Zafer Üskül, dün sabah Kuddusi Ok- kır'ın cşi Sabriye Okkır ile görüştü. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ar- dından Üskül, "Hiçbir açıklama yap- mayacağız. Misafirlerim şimdi çıka- caklar. Kendilcrinc yol açmanızı rica ediyorum. Çünkü, hızla bir başka yere ulaşmak durumundalar. Fazla vakitle- ri yok. Onlar da açıklama yapmaya- caklarım ifade ettilcr. Bir an önce bu- radan çıkmaları gerekiyor" dedi. Ga- zetecilerin ısrarlı sorulan üzerine Üskül, "Çahşmalarımız, araştırmalarımız de- vam ediyor, devam edecek. Sonuçlan- dığında sizlere bilgi verilecek" denıck- le yetindi. Sabriye Okkır da komisyon çıkışında gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine "Ankara'daki işler bittikten sonra açıklama yapacağım" dedi. Üskül'ün görüşme sırasında "Gerek Adalet Ba- kanlığı müfettişlerinin, gerekse Türk Tabipleri Birliği'nin yapacağı incele- melerin ardından komisyonun insan haklan ihlali iddiasını inceleycceğini ve bir ihmal varsa yetkileri çerçeve- sinde üzerine düşeni yerine getirece- ğini" söylediği öğrenildi. Görüşmeden sonra lnsan Haklan Ko- misyonu tarafından yapılan yazılı açık- lamada, görüşme sırasında Sabriye Ok- kır'ın eşiyle ilgili olarak 4 Haziran 2008 tarihinde komisyona verdiği di- lekçe hakkında neler yapıldığma dair bil- gi istediği ve eşinin ölümünde cezaevi yönethninin herhangi bir sorumluluğu- nun olup olmadığının ortaya konulma- sını istediği aktanldı. Üskül, Sabriye Okkır'ın başvurusunun hemen ardından konuyu komisyonun gündemine aldığını, 26 Haziran günü ya- pılan toplantıda "anayasa uyarınca yargılama sürecinde olan bir konu hakkında komisyonun doğrudan ıııti- dahalesinin mümkün olmadığı görü- şünün lıâkim olduğunu" bildirdi. YRD. DOÇ. DR. BERBER: Prosedüre aykırı davranıldı SELDA GUNEYSU ANKARA - Bilgi Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Hukuku Uy- gulama ve Araştınna Merkezi Mü- dürü Yrd. Doç. Dr. Leyla Keser Berber, Ergenekon operasyonu gibi büyük olaylarda, polislerin ve- rileri, gelişigüzcl bir şekilde, üze- ri mülıürlü torbalara koyup gittiğini belirterek "Bilgisayarlara el koy- manın bir prosedürü vardır. Bilgisayar gibi hassasiyeti bulu- nan araçlar, statik elektrik üret- meyecek şekilde, ısı ve neme karşı korunarak taşınması ge- rekir. Bu açıdan bakıldığında bugün prosedüre aykırıhk söz konusudur" dedi. Berber, sözlerini şöyle sürdürdü: "CMK'nin 134. maddesi der ki, 'Bilgisayar ve bilgisayar kü- tüklerine el koyma işlemleri sıra- sında sistemdeki bütün verilerin ye- dcklemesi yapılır.' Bundan, bil- gisayarlar neredeyse, bulundu- ğu yerde yedeklemesi yapılır anlamı çıkabilir. Ayrıca CMK 134, açıkca yer beyan etmiyor. Ayrıca soruşrurmalarda el ko- nulan bilgisayarın ve bilgisayar programlarının yedeklemeleri- nin bir kopyasının, mutlaka şüp- heli ya da vekili tarafından is- tenmesi gerekir. Aksi takdirde polis, yedeklemenin bir kopya- sını şüpheliye ya da vekiline ver- mek zorunda değildir. Kopya ta- lcbinin belli bir süresi yoktur." yaşama geçirilmeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Başkanlar Kurulu dün yaptığı toplantıda Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in adli yılın açılışında ya- pacağı konuşmataslakmetnini değerlendirdi. Kurul üyeleri, yargı kararlanna ve görülen davalara içten ve dıştan gelen saldırılann yanıtlanması zorunlulu- ğuna dikkat çektiler. Yargıtay Başkanlar Kurulu toplantısına 11 ceza ve 21 hukuk dairesi başkanı katıldı. Kurul üyeleri, Yar- gıtay Başkanı'nın konuşma metninde yer alması ge- rektiğini düşündükleri konulan aktardılar. Konuşmada yer alması istenen konu başlıklan içerisinde Erge- nekon soruşturması ve siyasi uzantı kuşkusu ağırlıklı olarak dillendirildi. Edinilen bilgiye göre, yargı ka- rarlanna ilişkin iç ve dış unsurlar tarafından yapılan saldınlann mutlaka yanıtlanması istenirken, süren da- valara yönelik baskılara da karşı çıkılması istendi. Bazı kurul üyeleri, adli kolluk mekanizmasınm bu- lunmaması nedeniyle soruştumıalann siyasi etki ol- madan yürütülemediğinin ortaya çıktığına işaret ederek, bir an önce yargı mevzuatına bu mekaniz- manın eklenmesi gerektiğini söylediler. Örnek ola- rak Ergenekon soruştunnası irdelenirken, bir kurul üyesinin "lstanbul Cumhuriyet Başsavcısı bile by-pass edildiğini söyleyebiliyor. Soruşturmalar yürütmeyle yapılıyor. Bunların önüne geçilebil- mesi için adli kolluğun yaşama geçirilmesi gere- kiyor" dediği öğrenildi. Soruşturmalann basın ile ya- pıldığı ve gizliliğin ihlal edildiğine işaret eden bir yük- sek yargıç da, "Medya eliyle kamuoyu oluşturu- luyor. Genel bir inanç yaratıhyor. Ondan sonra da yapılan işlemlerde demokratik tepkiler orta- dan kaldırılıyor. Soruşturma makamları da bu- na göre yönlendiriliyor" değerlendinnesini yaptı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yargı sorunla- rına sahip çıkıyormuş gibi bir durum scrgilediği an- cak bu girişimlerin arkasının gelmediği de gündeme geldi. Gül'ün sorunlann takipçisi olmadığına işaret edilerek, konuşma metninde cumhurbaşkanının yar- gı sorunlannm takipçisi olması gerektiğinin mutla- ka irdclenmesi istendi. Yargıç ve savcı mülakatlannda Adalet Bakanlı- ğı'nın etkisinin kaldınlması gerekliliği, lstinaf Mah- kemeleri Yasası'nın yeniden gözden geçirilmesi ve Cumhurbaşkanı Gül'ün mayıs ayında imzaladığı pro- tokol sıralamasına da değinilmesi görüşü dile geti- rildi. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in de toplantı boyunca görüş ve önerileri not ettiği öğrenildi. DOLANDIRICn.ARI SORUŞTURUN Yeşilsermaye mağdurlarından Ergenekon teplüsi ZEYNEP ŞAHİN ANKARA - Yeşil sermaye mağduru yurttaşlar- dan, Ergenekon soruşturmasına ilginç bir tepki geldi. Yimpaş ve Kombassan'a para kaptıran gur- betçi vatandaşlardan Hanifi Doğan, "Yeşil ser- maye vurguncuları ortada gezerken, gurbetçi vatandaşlar Almanya'da sosyal dairenin kapı- sında ekmek kuyruğunda bcklerken, dört kol- dan ne olduğu belirsiz bir soruşturma yapılı- yor; doğru söyleyenleri susturmaya çalışıyor- lar. AKP yeşil sermaye vurguncularımn, milli görüşçülerin üzerine Ergenekon'un yarısı ka- dar gitseydi, şimdiye kadar paramızı ahrdık" dedi. Islami holdinglere para kaptıran yurtdışında ya- şayan gurbetçi yurttaşlar, Ergenekon soruşturma- sına tepki gösterdi. Yimpaş ve Kombassan'a "pa- ra yatıran" ancak diğer mağdurlarda olduğu gibi parasını alamayan ve kendisi gibi birçok mağdur yurttaşla birlikte yıllardır hukuk mücadelesi veren Hanifi Doğan, "AKP hükümeti dört koldan ne olduğu belli olmayan bir soruşturma yaptırı- yor. Kimi, neyi araştırdıkları belli değil, doğru söyleyenleri susturmaya çalışıyorlar. Ama biz- lerin sesini duymuyorlar. AKP yeşil sermaye vurguncularımn, milli görüşçülerin üzerine Er- genekon'un yarısı kadar gitseydi, şimdiye ka- dar paramızı ahrdık" diye konuştu. Doğan, AKP'nin iddianamesi bilc olmayan bir soruştur- mayla bu kadar ilgilenip uğraşırken tüm dolandın- cıhğın gözler önünde olduğu yeşil sermaye vurgu- nuna sesini çıkarmadığmı belirterek "Acaba ne- den milli görüşçülerin üzerine gitmiyorlar? Aralarında ne ilişkisi var" diye sordu. Sermaye Piyasası Kurulu'ndan kendilerini do- landıran şirketleri incelemelerini, bu sermaye gruplannın üzerine gitmelerini isteyen Doğan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yargıçlanna, savcı- larına sesleniyorum: Lütfen bu soyguncu soy- suzlardan hesap sorun" çağrısında bulundu. MED CEZİR MEHMET FARAÇ Yazarımız Mehmet Faraç yıllık izninin bir bölümünü kul- lanacağından yazılarına bir süre ara vermiştir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear