Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 HAZİRAN 2008 SALI CUMHÜRİYET SAYFA
HABERLER
Abidin Cevher Özden, son olarak Kürşat Yılmaz'ın çete davasında yargılanıyordu
Banker Kastelli intihar etti
• Banker Kastelli adı
ile bilinen, 41.5 ile 64.5
yıl arasında hapis
cezasına çarptırılması
istenen Özden, 1982
yılına kadar 550 bin
kişiden 2.5 milyar dolar
toplamıştı.
tstanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda "Banker Kas-
telli" adıyla bilinen Abidin
Cevher Özden (75), Kadı-
köy'deki bürosunda dün intihar
etti. Olay yerindc hayatını kay-
beden Abidin Cevher Özden, en
son Kürşat Yılmaz'ın çetc da-
vasında yargılanıyordu.
Kadıköy Kuşdili Caddesi 12
numarada bulunan Efes Çarşı-
sı'nın 2. katındaki Kastel Em-
lak Inşaat ve Turizm Organi-
zasyonu şirketinin sekreter ma-
sasında kendisini silahla vuran
Özden'in, "Ölümümden kinı-
se sorumlu değildir" diye not
bıraktığı belirlendi.
özden, üzerinde "Savcıya
verilecek" ibarcsi bulunan no-
tunda niyetinin kimseyi aldat-
mak ve kandırniak olmadığını
yazdı. Haksız yerc suçlandığı-
nı, basının üzerine çok geldiği-
ni öne süren Özden, notunda
"Bugüne kadar işlerim ters
gitti. Niyetim kimseyi aldat-
mak vc kandırmak değildi.
Bu nedenlerle ailemle aram
bozuldu. Ölümümden kimse
sorumlu değildir" dedi.
Abidin Cevher Özden'in Efes
Çarşısı'ndaki bürosuna gelen
avukatı Tufan Atlı da gazete-
cilerin sorulannı yanıtladı. Öz-
den'in 3-4 ay önce de bir inti-
har girişiminde bulunduğunu
bclirten Atlı, şunlan söyledi:
"Bürosunda ağzına ateş
ederek intihar etmiş. Bu kez
başardı. Karacaahmet'te oğ-
lunun mezarı başında inti-
hara teşcbbüs ettiği silahtan
farklı bir silah kullanınış. En
son 2-3 «ün öncc görüşmüş-
tüm. Bana, içeriğini hiç kim-
Kendinisi öldüren Banker Kastelli'nin, oğlu Bozkurt Özden ve diğer yakınlan olay yerine gcldi.
seye söylemememi istediği bir
mektup bırakmıştı. Mektubu
henüz açıp okumadım. En
son 3-4 ay önce bir teşebbüsü
olmuştu. Sıkıntısı vardı. Re-
fahtan gelen bir insanın bü-
yük krize düşmesi insam bun-
altıyor. 1988 yılında sıkıntıya
düştüğünde, bunu aşacağı-
mızı söylemiştik ve krizi aş-
mıştık. Son görüşmemizde,
önümüzdeki sıkıntıları yine
aşacağımızı söyledim."
' Sıkıntıları vardı'
Tufan Ath, "Abidin Cev-
her Özden'in intihar ettiği
masanın üzerinde kendisine
hitaben yazılmış bir not bu-
lunduğu vc bu notun içeriği-
nin ne olduğuna" ilişkin so-
rııyu yanıtlarken, noru görme-
diğini ve içinde yazılanlar hak-
kında bilgisi olmadığını söyle-
di. Olayı duyarak Efes Çarşı-
sı'na gelen, işadamı Özden'in
yanında 5 yıl çalıştığını, 8 ay ön-
ce de aynldığmı belirten Pınar
Yaşar, işadammın sıkıntıları
bulunduğunu, bunlan paylaş-
madığını ve içiııe attığını anlattı.
Bu arada polis ekipleri, Öz-
den'in intihar ettiği bürosundaki
incelcmeler yaptı. Özden'in bü-
royu yakın zamanda kiraladığı
öğrenildi.
Cumhuriyct savcısı ile olay
yeri inceleme ekiplerinin ofis-
teki incelemeleri sürüyor. Öz-
den, daha öncc de oğlunun me-
zan başında intihar girişiminde
bulunmuşru.
Son olarak Kürşat Yılmaz'ın
çete davası ile gündeme gelen
Ozden için lstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan id-
dianamede, 1992 yılında ceza-
eviııe giderek Kürşat Yıhnaz ile
tanıştığı, devam cden süreçte de
Yılmaz'ın ekonomik konularda
danışmanlığını yaptığı ifade
edilnıişti.
Zaman zaman para alışveri-
şi ile örgüte destck olduğu,
kendi alacaklanııın tahsili ko-
nusunda Kürşat Yılmaz ve öı-
gütünden yardım aldığı öne sü-
rülnıüştü. Özden'in "suç îşle-
mek için kurulan örgüte üye
olnıak" ve "nitelikli yağma"
suçlanndan 41.5 ile 64.5 yıl ara-
sında değişen hapis cezasına
çarptınlması öngörülmüştü.
Kredi kartı borçları
Habertürk kanalında prog-
ram yapan gazeteci Meliha
Okur, değerlendirmesinde Kas-
telli 'nin intihannın kendisini
şaşırtmadığını beliıtti. Kastel-
li'yi uzun süredir izlediğüıi an-
latan Meliha Okur, "İki ay ön-
cc de bir yazı yazmıştım.
Oyakbank ile arasında so-
runlar vardı ve kendisi mad-
di ve manevi zor durumday-
dı. 100 bin YTL'yi bulan kre-
di kartı borçlarını ödeyemi-
yordu. Ancak iyi durumda ol-
duğunu söylemeyi seviyordu.
Bir dönemin en iyi banker ya
da tcfecisi diyebileceğimiz ki-
şisiydi. En iyi bankerlik siması
olarak ün yapmıştı" dcdi.
P O R T R E
ABİDİN
CEVHER ÖZDEN
1933 yılında
Trabzon 'un Sürmene
ilçesinde doğan Abidin
Cevher özden, Banker
Kastelli adıyla bankerlik
yaptu 1980'li yıllarda
yasanan biiyük banker
krizinin önemli
aktörlerindendL
1982'desadece
Çavuşoğlu-Kozanoğlu
Grubu 'na bağlı
Hisarbank'ın ve Özer
Çiller'in başında
bulunduğu lstanbul
Bankası'nın
sertifikalarım
satmaktan başka çare
bulamayan Kastelli ye
en biiyük darbe 18
Haziran 1982'de
indirildi.
Türkiye 'defaaliyet
gösteren 40 bankanın
tamamı "Bankalar
bankerler aracılığıyla
mevduat sertifikası
satmayacaklar ve
pazarlamayacaklar "
kararı aldu Halkın
vadesi gelen ana para ve
borçlarını ödeyemeyince
Isviçre'ye kaçan Özden
Türkiye'ye döndüğünde
tutuklanarak
Bayrampaşa Cezaevi'ne
konuldu. Kastelli'nin
çöküşüyle mali sistemin
ağır bir darbe yiyeceğini
bilen Turgut Özal,
Ziraat vePamukbank
aracılığıyla Kastelli'ye
kredi sağlamaya
çalışmış ancak
başaramamıştt.
Kastelli'nin ardından
Hisarbank ve İstanbul
Bankası da battı.
LOKANTADA GARİP TA HR
Eşinin
yanında
oturamadı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - lzmir'de bir restoranda eşi
ile yan yana oturmasına izin ve-
rilmediğini iddia eden doktor,
eşinin yanında küçük düşüriildü-
ğünü öne sürdü. Restoran sahibi
ise doktorun rahat hareketleri ne-
deniyle diğer müşterilerin rahat-
sız olmaması için eşinin karşısı-
na geçip oturması yönünde uya-
nldığını söyledi.
Ege Doğumevi Tüp Bebek
Merkezi Direktörii ve Kadın Has-
talıklan ve Doğum Uzmanı Dok-
tor Ahmet Seçkin Önoğlu, ön-
ceki gün akşam yemeği için eşiy-
le birlikte Izmir'in bilinen resto-
ranlanndan birine gitti. Eşiyle
yan yana oturan Dr. Seçkin Önoğ-
lu, lokantanın kuralı gereği ayrı
yerlerc oturtulnıakistendi. Garson
tarafından "Müessesemizin ku-
ralı. lleride uygunsuz durumlar
olabileceği için böyle dayranı-
yoruz" denilerek uyanlan Önoğ-
lu, daha sonra eşini alarak resto-
ranı terk etti. Önoğlu, "Gururum
zedelendi, onurum kırıldı. Eşi-
ıııin yanında aşağılandını. Bu
olayın hukuksal boyutunu ya-
ratmayacağun. Ancak, Tabibler
Birliği ve restoranla ilgisi olan
tüm birimlere başvuracağım.
Şikâyetimi dile getireceğim. Bu
davranışlarını kabul etmeye-
ceğim" dedi.
Restoran sahibi Mehmet Önen
ise bir kadın ile bir erkeğin yan ya-
na oturtulmamasıyla ilgili bir uy-
gulamalan bulunmadığını bc-
lirtri. Önen, Doktor Önoğlu'nun,
çok rahat bir şekilde ayaklannı
uzatarak eşinin yanına oturdu-
ğunu, gelip geçenlerin, ycmek
taşıyan garsonlann takılıp düş-
memesi vc diğer müşterilerin de
ralıatsız olmaması için eşinin kar-
şısına geçip otunnası yönünde
uyanldığını kaydetti.
AKP'den içkili-dansiı yemek AKP Artvin il teşkilatı tarafından kentteki
gazetecilerin davetli olduğu tanışma yeme-
ğinde bazı partililer içld içti. Sahneyc çıkan sanatçı rakı bardağıyla şov yaparken şampanyalar patlatıldı. AKP'nin
"Türkiye'deki tek kadın il başkanı" diye duyurduğu Dilek Alkan da sahneye çıkarak dans etti, sahne alan
sanatçıya bahşiş taktı. Koru OtePde düzenlenen ycmeğin ardından AKP'li Alkan sahnede şarkı söyleyen şar-
kıcının yanına giderek bir süre çiftctclli oynadı, zaman zaman kendisine eşlik etti. Sahnedeki sanatçı da ra-
kı bardağını alnına koyarak grubun oturduğu masanın önünde dans etti. Gecenin sonunda partililer, kadın
sanatçının davul şovu eşliğinde halay çekip horon tepti. (Fotoğraflar, Hürriyet internet sitcsinden alınmıştır)
Mahalle baskısı vitrinde
lç çamaşın satan dükkâna bırakılan notta, dükkân sahibinden 'toplumun
ahlahnın bozulmasına neden olacakdavranışlardan vazgeçmesi'istendi
MALATYA (Cumhuriyet) - lç
çamaşın satan dükkân, kadın iç ça-
maşınnı vitrinde sergileyincc "Duyarh
Malatyalı Kadınlar" adına "Hayâ ve
iffet zedeleniyor" denilerek 'uyarı'
yazısı aldı.
Malarya'da iç çamaşın satan dükkâ-
na, kadın iç çamaşın sergileyince, ge-
ce işyerlerinin altından "Hayâ ve iffet
zedeleniyor. Toplumun ahlakının da-
ha da bozulmasına vesile olan bu tür
davranışlardan sizi de vazgeçmeye ça-
ğırıyoruz" yazısı atıldı. Sabah işyerle-
rini açtıklannda yazıyı görcn işyeri sa-
hipleri, yaşanan olay sonrası şaşkınlığa
uğradı. Yazıda, vitrinlerde mankenlcrin
üzerinde sergilenen kadın iç çamaşır-
lannın kaldınhnası istenirken, kadınlann
buradan geçerken utandıkları ve bu
durumun gençlerin hayâ ve iffetini ze-
delediği iddia edildi.
'Geçerken utanryoruz'
Yazıda şöyle denildi: "Sayın işye-
ri sahibi; Malatyamızda son za-
manlarda mağazaların vitrinleri
toplumun değer yargılarını hiçe
sayan bir görünüıne büründü. Bu
gidişatın, gençlerimizin Iıayâsıııı ve
iffetini zedelediğini düşünüyoruz.
Bayanlar olarak mağazaların önün-
den geçerken dahi utanıyoruz. Bu
durumdan duyduğumuz rahatsızlığı
size iletmeyi uygun gördük. Toplu-
mun ahlakının daha da bozulması-
na vesile olan bu tür davranışlardan
sizi de vazgeçmeye çağırıyoruz.
Unutmayalım ki; ahlaken çöken
toplumlar, ekonomisi ne kadar güç-
lü olursa olsun, sömürge durumu-
na düşmekten kurtulamazlar. Ka-
dını vitrin malzemesi, kazanç kapısı
gibi görmek, kadının onur ve hay-
siyetini ayaklar altına almakla eş-
anlamlıdır. Kazanmak için her yo-
lu meşru görmek kapitalislerin
mantığıdır. Sizi uyarıyor ve vicda-
nınızla baş başa bırakıyoruz. Du-
yarlı Malatyalı Kadınlar."
Olay sonrası tcdirgin olan esnaf,
savcılığa başvurdu.
MED CEZİR
MEHMET FARAÇ
7inhar Şeriat Istemiyor'larL
Memlekette ca-
m
i ' e r a
Ç|k
. ezanlar
okunuyor, kimse
dini yaşama ko-
nusunda zerre sıkıntı çek-
miyor. Suni tartışmalar Tanrı ile ina-
nanlar arasına giren takıyyecilerin
rant ve iktidar hırsından kaynaklanıyor!
Milli Görüş kafalı AKP, iktidarı ele ge-
çirmiş, rejimin dengeleriyle oynuyor.
Binlerce imam bürokrasiye yerleşti-
rilmiş. Tarikat ve cemaat adı altında
gericiler laikliği yıkmak için
hücre evlerinde militan ye-
tiştiriyor. Dinci televizyonlar
ve radyolar gün boyu şeri-
at çığlığı atıyor, gerici medya Ata-
türk'e, laikliğe, cumhuriyete saldınyor.
AKP ve medyası yargıçlarla savcılar
üzerinde terör estiriyor. Oruç baskısı,
Alevilere ayrımcılık ve içki yasağıyla
sosyal yaşamın önüne kırmızı çizgiler
çekiliyor! Mezralardan mahallelere,
apartmanlardan tatil köylerine kadar
yeşil kuşaklı kurtarılmış bölgeler oluş-
turuluyor! Buralarda dolaşan çiftlere,
şort giyen sporculara meydan daya-
ğı atılıyor! Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı, "Şiddete yönelecekler" diye
mahalle baskısının ulaşacağı boyuta
dikkat çekiyor, AKP'nin şeriat peşin-
YenîŞafak
de olduğunu söylüyor.
Işte böylesi bir ülkenin Dışişleri
Bakanı, "Türkiye'de Müslüman ço-
ğunluk dini özgürlüklerie ilgili sonın ya-
şıyor" diyerek Avrupa'ya şikâyette
bulundu!
Ahmet Taşgetiren Yeni Şafak'ta 31
Mayıs'taki yazısında, Babacan'ı eleş-
tirenleri "hayasız" ve "despotik" diye
niteledi ve "Dışişleri bakanları, ülke-
sinde ne varsa onu savunur" dedi!
Fehmi Koru da 1 Haziran'daki yazı-
sında Babacan'ın yarasını
deşti:
"Devlet memuruna sağ-
lanmış mescit kolaylığına
karşı çıkanlar var. Mesleğini perukla
sürdüren doktorların tacize uğraması
gibi bir sorun var. Üniversitelerde
okuyamadığı için evde oturan binler-
ce genç kızın da sorunu var!"
Yani Babacan'ın tek derdi türban!
Zaten Bugün yazarı Ömer Lütfi Me-
te de pazar günü, "Babacan zinhar şe-
riat istiyor değildir!" diye fetva vermişti!
Yurttaş, kendi iktidarını Avrupalıya
şikâyet etme aczine düşen Cumhuri-
yetin bakanıyla onun şakşakçılanna mı
inanacak, yoksa Cumhuriyetin onur-
lu ve dirençli savcısına mı? Saflar da
bellidir gerçekler de!
AKP Türkiye'yi AB'ye sokmaya çalışı-
yormuş! Oysa AB'nin aklıselimleri,
çağdaş yaşamın
i,! VP yaraılara 'florı uo zınj
1
s
günkü Radikal'in manşetiyle dünkü
Vatan'ın orta sayfasındaki haberi, 'Tür-
kiye'de şeriat tehli-
kesiolmadığınısağır <Cnrİlllvll7 Hh/I»
Eleletutuşma, {gJgSS £
yoksa yanarsın! rüyor Pazar
sultan bile biliyor'
diyen AB Komiseri
Olli Rehn'e ithaf et-
mek gerekiyor!
ALLAHSIZLAR
deyip saldırdılar'
'Ayılar' ve laikler!../
Milli Gazete'de "Ismail Müftüoğlu"
imzasıyla pazar günü yayımlanan bir
yazı, Babacan'ın "sorun yaşıyor" de-
diklerinden birinin ruh halini dışa vu-
ruyordu. Adeta savaş çığırtkanlığıyla,
kin ve nefretle kaleme alınan o yazı,
toplumun nasıl bir tehdit altında ol-
duğunu bir kez daha gösteriyordu:
"Kutsal değerlerimizle alay edenle-
rin bu tavırlarına mukabil onların to-
temlerine, putlanna, tann diye taptık-
larına, sapık inançlanna biz de mi kü-
für etmeliyiz? Çarpık laiklik anlayışla-
rıyla biz de mi alay etmeliyiz? Laikliği
putlaştıran, inanan insanlan sindirmeye
çalışanlara meydan okuyoruz. Ayıla-
nn kış uykusuna yattıkları, uyanma sar-
hoşluğu içinde etraflannı talan ettik-
leri gibi, art niyetli provokatörler ülkeyi
talan etmektedir. Edebe davetzama-
nı gelmiştir. Soysuzlann göstermiş
olduğu cesareti biz de göstermezsek
katmanlar arası çatışmalara dönüşe-
cektir. Yeter, laik gulyabani kılığına gi-
rerek bizi ürkütmeye çalışan yoz ka-
falılann oyunları."
Tethullahçı, Dinlemenin Başında!'
AKP medyası polisin tüm ülkeyi
dinlediğine ilişkin ortaya çıkan bel-
geleri görmezden geliyor. Memle-
kette haberleşme özgürlüğü adalet ve
demokrasi takıyyecilerinin faşizan
hırsına kurban gidiyor! Fatih Çekir-
ge'nin dünkü Hürriyet'te
yer alan "Fethullahçı polis
dinlemenin başında" baş-
lıklı şu yazısı ise zavallıları yanıtlıyor:
"Dinleme tartışmalannın doruğa
çıktığı bir dönemde Deniz Bay-
kal'/n önüne çok önemli bir rapor gi-
diyor. Raporşu: 'Başbakan'/n tayin
ettiği Telekomünikasyon lletişim
Başkanlığı'nın 35 kişilik kadrosu
dikkat çekmektedir. Bu kadronun en
önemli yeri olan Teknik Daire'nin ba-
şına (bütün dinlemelerin yapıldığı bö-
lüm) Basri Aktepe isimli kişi geti-
rilmiştir. Aktepe, 1999 yılında Em-
niyet'in DGM'ye sunduğu
'Fethullahçı polisler' ra-
porunun listesindeki 15'in-
ci sırada yer alan polis şefidir. Bay-
kal, konuyu TBMM'ye taşıyacağını
söylüyor ve ekliyor: 'Önder Sav
olayı da o kadar basit değil. Orta-
da bir düzen var. Yakında her şey
ortaya çıkar.'..."
l KIMNEYAZD!?
"B\
tazı insanlar bu ülkede ne
.yaşansa Fethullah Gü-
Ien7 suçluyor. Ayıptan da
öte bir şey bu! Sav meselesinde de
F tipi örgütlenme deyip saldırıya
geçtiler. Mankafa birinatla insanlar
suçlanıyor. 'Ftipi' diye yalan-yan-
lış bilgi verenler, alfabenin en başı-
na dönmeli. Devlet görevlilerinin
sosyal kimlikleri hiç kimseyi ilgilen-
dirmez."
Ekrem Dumanlı, Zaman
"KI \ r
remalizm resmi ideoloji
olmaktan çıkmalı ve de-
mokratik süreçte yarışan
ideolojilerden biri haline gelmelidir.
Kemalistler de Kemalist olmayı
haklılıklarını kanıtlayan bir şey ola-
rak görmek yerine kendilerini zor-
lamalı, tahammüllü olmayı öğren-
melidir. Kemalizm demokrasinin
kurucu ideolojisi olamaz ve dolayı-
sıyla Türkiye'yi geleceğe taşıya-
maz. Demokrasinin kurucu ideolo-
jisi liberalizmdir. Kemalistler biraz li-
beralizm çalışmalıdır."
Prof. Atilla Yayla, Yeni Şafak
/ / •^^•ehvid sosuna bulanmış
I şirk bir haysiyet intiharı
1 değil midir? Kulu bir baş-
ka dünyevi iktidara mahkûm kılan bu
anlayışın küreselleşme adındaki gö-
zü dönmüş canavarla yan yana
durmadığını kim nasıl savunabilir?
Biriniz kalkın köşelerinizde Filistin'i
açıkça savunun. Savunduğunuzu
mu savunuyorsunuz? O halde Fa-
tih Üniversitesi'nde başörtülü birkız
neden Filistin'de bebekleri katleden
Israil'in Başkonsolosu'nun önünde
eğilip ona çiçek sunmakzorunda bı-
rakılıyor?"
Serdar Akinan, Akşam
2 Haziran 2008, Evremel
'Kuduz!./
Milli Gazete yazarı
Mehmet Şevket Ey-
gi'nin pazar günkü yazısı la-
iklere soysuz ve sapık diye hakaret
yağdırınlara "siz kendinize bakın" de-
dirtecek cinstendi! "Müslümanlar bu
kafayla kurtulamaz" başlıklı şu
yazı, birilerinin çelişkisini su-
ratına vuruyordu:
"Sevgili Müslüman kar-
deşlerim, bizbugünkü kafamızla adam
olamayız, rezillikten haysiyete geçe-
meyiz. Birtakım din baronlarını putlaş-
tırmışız. Böylece Kuran'a ters düş-
müşüz. Dinimiz rant konusu olmuş,
dehşetli bir din sömürüsü yapılıyor ve
biz bunu önlemek için çalışmıyomz. Di-
nimiz lüksü, gösterişi yasakladığı hal-
de bir kısmımız bu pisliklere gırtlağına
kadar batmıştır. Umre ibadetini bile bir
kısmımız din turizmi haline
getirmiş. Bir kısım din hiz-
metkârlan dini hizmetleri
sanki hobi gibi yapıyor.
Çok çabuk öfkeleniyoruz. Kin tutuyo-
ruz. Intikam alıyoruz. Nefs-i emmare-
lerimiz çok azgın ve kuduz. Yaratikla-
ra yeteıii derecede merhametli değiliz."
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr