23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 HAZİRAN 2008 PAZAR ! Ressam, köpeğin özgürlüğünü engelleyentasmayı görebilendir Ne kulübe ne de ip1836 yılı, bir padişah resminin devlet dairelerine ilk kez asıldığı yıldır. Aynı yılın 17 Eylül gü- nünde, yine ilk kez bir padişahm doğum günü için şenlikler dü- zenlenmiş ve sonraki yıllarda "veladet-i hümaynn" adıyla bu kutlama resmileşmiştir. 1836'da yaşanan üçüncü önemli olay ise, kendisine tanınan atlı arabayla lstanbul sokaklarında dolaşma ayncahğının padişah tarafından kaldırılmasıdır. Bu yenilikleri ya- pan, "Gâvur Padişah" diye anı- lacak olan II. Mahmut'tur. Ingiliz yazar Julia Pardoe, tüm bu değişimlcre tanıklik cdcr. 1836 yılının yılbaşı gecesinden bir gün önce deniz yoluyla lstanbul'a ge- len Bayan Pardeo, geminin gü- vertesinden kenti ilk kez gören ni- ce yabancı gibi hayranlık dolu sa- tırlar yazar günlüğüne. Ama, ls- tanbul u en güzel anlatan yazar olan Julia Pardeo, kenti ilk kez görmenin büyülü ortamında hay- vanlan unutmayan birkaç yazar- dan biridir: "Martılar, kümcs hayvanları gibi birbirleriyle oy- naşarak, bir bulut öbeği gibi ge- mimizin çevresinde uçuşuyor- lardı... Yunusbalığı sürüleri ise, beyaz kannlannı göstererek, büyük şehrin çeşitli sesleri ve canlılığı içinde, sanki hiçbir korku sezmiyorlarmış gibi, gü- ven içinde oynaşarak yuvarla- nıyorlardı." çareslzllkle yüzen köpekler Julia Pardeo'dan yıllar sonra, 1910 yılının 12 Haziran günü, köprüden kalkıp Marmara'ya doğ- ru yol alan teknenin içinde bir adanı denizde gördüğü canlılan kâ- ğıtlara çizmektedir. Ne var ki, kara kalemle resimleri yapılan hayvanlar ne yelkovan kuşları, ne martılar ne de yunusbalıklan- dır! 0 gün Fransız karikatürist Ge- orgcs Goursat, Hayırsız Ada'ya yaklaşırken, tekneye doğru çare- sizlik içinde yüzen köpekleri çiz- mektedir. Goursat, modcrnleşmc- nin kurbanı olarak Hayırsız Ada'da ölüme terk edilen zavallı hayvan- laım uluınalannı çocuk ağlayışına, uzaktan görünüşleriniyse karın- calara benzetir. Fransız karikatü- rist, tekne kıyıya yaklaştığında, ls- tanbul sokaklanndan toplanan kö- peklerin, ölü arkadaşlannı yenıek için birbirleriyle dalaşhklanna ta- nık olur. Gördüğü bu korkunç manzara karşısında daha fazla da- yanamayan Goursat geri dönerken, tekneye ahnma umuduyla denize - • n atlayan ama adadan fazla uzakla- şamadan dalgalar arasında kay- bolan köpekleri yaşamı boyunca bir daha hiç unutamaz. Öyle İci, dö- nüş yolunda, yanlarından geçen nıavnanın içindeki tahta kafesleri tıkabasa dolduran sokak köpeklc- riyle göz göze gelmemek için in- sanlığından utanarak başmı önüne eğer... 1874 yılında lstanbul'a gelen Italyan yazar Edmondo de Ami- cis, sokak köpeklcrinin kentin da- ha az kalabalık, ama birincisinden daha az garip olmayan ikinci hal- kmı meydana getirdiğini yazar. Amicis'in, halkın sokak köpekle- rine davranışını içercn gözlemle- ri, bu hayvanlan Hayırsız Ada'ya CANBAZI ilk kez gönderen Sultan Abdüla- ziz dönemini içermesi bakımından da ilginçtir: "Istanbul'da, hiç kimse köpekleri dolaşırken ve- ya yatarken rahatsız etmez. Kö- pekler yolun sahibidir. Bi/inı şe- hirlerimizde, atlara ve insanla- ra köpekler bir kenara çekilip yol verir. Burada, köpekleri ez- memek için insanlar, atlar, de- veler, eşekler şöyle bir kavis çi- zerler. Istanbul'un en kalabalık yerlerinde, sokağın ortasında halkalanıp yatan dört veya beş köpek gün boyunca bütün bir mahalle halkının krvrıla kıvrıla yürümesine sebep olur/' tstanbul halkı tarihin hiçbir dö- neminde köpeklere yapılan kat- liama duyarşız olmamış, tepki göstermiştir. Öyle ki, yaşanılan do- ğal felaketler, yangınlar sokak köpeklerine yapılan eziyetin bedeli olarak görülmüştür. Sokak kö- peklerinin sevgisini kazandıklan arasında yabancılar da vardır. Bunlardan biri, lstanbul'daki bir caddeye adı verilen Claude Far- rere'dir. Üstelik Fransız yazar, ke- dileri köpeklerden daha çok sev- mektedir: "Boniın gözümde se- vilmeye layık tek köpek cinsi eh- li bir ırktır. Bu ırk, Türki- ye'nin başıboş sokak köpekleri ırkıdır. Bunlar gerçekten hür köpeklerdir. Ne sahipleri, ne kulübeleri, ne tasmaları ne de ip- leri vardır. Açtırlar fakat yal- taklanmazlar. Tabir-i caiz ise en az 'köpek' olan, bir bakıma 'kc- di' olmaya layık köpeklerdir." 'Ben Iplnl yapıyorum' Ali Ozan beş yaşındayken re- sim kursuna gönderilir annesi ve babası tarafindan. Gözyaşlan için- de eve dönen çocuk, kursa bir da- ha gitmeyeceğini söyleyerek, ne- dcnini şöyle açıklar: "Oğretmen köpek resmi yapın diyor..." Elinde tuttuğu ve üstünde yalnız- ca kahverengi bir çizginin olduğu kâğıdı gösteren Ali Ozan sürdürür konuşmasını: "Ben ipini yapı- yorum, köpeğini yapamıyo- rum!.." Çocuğun şair babasınm, gül- mesini zor da olsa engellemeyi ba- şararak verdiği karşılık, tam da bir yazmın fınaline layıktır: "Oğ- lum. bir köpeğin resmini eli fırça tutan herkes yapabilir. Ressam, köpeğin özgürlüğünü engelleyen tasmayı görebilen- dir!" ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Kurtarılmış Mekân: Süreyya Opera Binası Biliyorum, çok geç kaldım... Gidip görmekte, coşup heyecanlanmakta, bu heyecanı sizlerle paylaşmakta, "Heeeey ne duruyorsunuz, gidin o mekânı mutlak görün, orada mutlak bir opera, bir konser yaşayın" diye haykırmakta, çok çok geç kaldım! Kadıköy'deki Süreyya Opera Binası'ndan söz ediyorum. lstanbul içinde Kadıköy, bana göre zaten kur- tarılmış bir bölge. Ama Kadıköy Bahariye Cad- desi'ndeki Süreyya Opera Binası, sonsuz değerli kurtarılmış bir "mücevher"! Neden mi '7cu/tar//m/g"diyorum... Yaşayanlar biliyor, bellek zedelenmesine, akıl tutulmasına, ruh tutsaklığına uğramayanlar bal gibi biliyor. Biliyor ve anımsıyoruz: Tepebaşı Dram Tiyatrosu'nun yandığını... Ye- rine kurulan Deneme Sahnesi'nin yıkıldığını... Ak- saray Belediye Tiyatrosu'nun ve Şehzadeba- şı'ndaki Ferah Tiyatrosu'nun yandığını... Aksa- ray Küçük Opera'nın önce yanıp sonra işhanına dönüştürüldüğünü... Beyoğlu'ndaki Komedi Ti- yatrosu'nun konfeksiyoncu, Gen-Ar Tiyatro- su'nun mimarlık bürosu, Elhamra ve Ses tiyat- rolarının sinema olduklarını biliyoruz... Son olarak, Muhsin Ertuğrul'un adını taşıyan, Harbiye Şehir Tiyatrosu'nun adeta işkence edi- le edile yıkıldığını da biliyoruz... Şimdilik yıkımdan kurtulduysa da AKM'nin onarıma girdiğini biliyoruz... Bildiklerimizi üst üste koyunca bu kurtarılmış mekân için başta Kadıköy Belediye Başkanı Selami Ûztürk olmak üzere emeği geçen, kat- kıda bulunan herkesi kutlamak gerek. Düş ve dü- şüncenin eyleme dönüşmesini tetikleyen Murat Katoğlu ve mimar Ersen Gürsel; restorasyon- dan sorumlu mimar Cafer Bozkurt, sahne ta- sarımı ve dekorasyondan sorumlu Metin Deniz, Gökhan Dinç'i, tavan freskleri ve pano resimle- ri gerçekleştiren Naci Kalmukoğlu (Nikolay Kalmukov) ve daha nice insanı kutlamak gerek. Süreyya llmen (1874-55), eserinin bugünkü ha- lini görseydi sonsuz mutlu olurdu. Beni gecikmeli de olsa Kadıköy yakasına yol- latan uluslararası lstanbul Müzik Festivali'ndeki üç piyanist, üç konçerto etkinliği oldu. Hakan Şensoy yönetiminde Milli Reasürans Or- kestrası'yla üç genç virtüözü ayrı ayrı ve bir ara- da o mekânda dinlemek sonsuz bir mutluluktu: Alexander Melnikov, Muhiddin Dürrüoğlu ve Özgür Aydın'ın solist olarak yorumladıkları Be- ethoven 2 piyano konçertosu; Bach 2 piyano konçertosu ve Mozart 3 piyano konçertosunda ustalıklarını döktürdükten sonra, alkışları üç afa- can çocuk gibi aynı kuyruklu piyanonun başına ilişip Rossini'nin "Sevil Berberi" aranjmanını al- tı elle çalmaları duyulacak ve görülecek bir şey- di! Siz benim gibi yapmayın, geç kalmayın. Her fır- satı değerlendirip, eğer hâlâ gitmedinizse gidin görün Süreyya Opera Binası'nı. Gitmişken de bu yapının tarihini, geçmişini, mimari özelliklerini açık- layan, özenle ve titizlikle hazırlanmış kitapçığı mut- lak edinin... önümüzdeki mevsim, lstanbul Devlet Opera ve Balesi, temsiller için bu mekânı kullanacak. Yal- nız Kadıköy için değil, tüm lstanbul için eşsiz bir kazanım. e-posta: zeynep@zeyneporal.com 16 MAYIS-15 TEMMUZ 2008 Yapı Kredi Türkiye'de güncel sanatı destektemeye devam ediyor. "istiklâl Serüyeni" adı altındaki sergilerden dördüncüsü olan, Ayşe Erkmen'jn "Aşağı Yukarı / Ups and Downs" sergisi sanatseverler ile bulusuyor. TURKIYE'DE GUNCEL SANAT İSTİKLÂL SERÜVENİ" 4 KÜRATÖR: RENE BLOCK Yapı Kredl Kkım Taşkent Sanal Galeriii istlklâlCad. No.161 Beyoftlu, istanbul Sanata hayjat, hayata sanat katmak için... ^»YapıKredi Kültür Sanat Yayıncılık 6. ÇEVRE KISA FÎLM FESTİVALÎ Belgesel ve kurmaca dalında ödüllerverildi Kültür Servisi - Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ba- kırköy Belediyesi'ıün düzenlediği 6. Uluslararası Çev- re Kısa Film Festivau"nin ödül töreni Bakırköy Bele- diyesi Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapıldı. Belge- sel dalında birinciliği "Hafik'ten Zara'ya"yla Behiye - Serkan Yılmaz, ikinciliği "Dondurmam Manda- dan"la Serdar Güven, üçüncülüğü "Kurbağa Sesiy- le Uyanmak"la Ümit Topaloğlu ve Bayram Deniz ka- zandılar. Kurmaca dalında "Su"yla Ash Kuşu birinci, "Küresel Isınmaya Karşı Ahnan Beş Önlem"le Eray Mert ikinci, "Son Um"la Hakan Gök üçüncü oldular. Seçici kurulu Binnur Feyizli, Ediz Hun, Meltem Sav- cı, Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen, Prof. Dr. Orhan Kural, Özcan Bilir, Sabahattin Çetin, Prof. Dr. Sim- ten Gündeş ve Vural Çavuşoğlu'ndan oluşan kısa film festivalinde Murat Şener Özcl Ödülü'nü "Göldeki Be- rekef'le Serkan Yılmaz, Özendirme Ödüllerini de "VergunaF'la Volkan Dursun ve "Hesapsız"la Serhat Karaoğlan kazandılar. Ödülleri Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Er- zen, Bakırköy YG-21 Kadın Meclisi Başkanı Meltem Ünal Erzen, Festival Düzenleme Kurulu Başkanı Vural Çavuşoğlu, Hilnıi Nakipoğlu, sanatçı Ediz Hun ve Prof. Dr. Orhan Kural vcrdiler. Ödül töreninden önce yapılan çevre konulu panelde ise Ateş Ünal Erzen, Orhan Ku- ral, Ediz Hun ve Meltem Ünal Erzen konuştular. SineMardiıt Film Festivali • Kültür Servisi - 3. SineMardin Film Festivali 20-24 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Bu yılki teması kadın olan festivalde kadm yönetmen, senarist ve yapımcıların filmlerine yer verilecek. Ceyda Ash Kılıçkıran'ın yönettiği "Kilif'in açılış fılmi olacağı festivalde 25 uzun metrajlı film ve belgesel gösterilecek; film gösterimlerinden sonra ise ünlü isimlerin de katılacağı "Film Çözümleme Atölyeleri" yapılacak. Ayrıca kayıtlı sinema salonu olmayan Mardin'de, Mardin Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'mn katkılanyla 21 Haziran tarihinde bir sinema salonu açılacak. 1938 paranızın GÖMLEK dcr/ma; doğru ürün, doğru zaman, doğru fiyat, CARDFİNAIMS üstelik bu fiyatlara GÜÇ SİZDE 10 taksit TÜRKİYE'DE 135 MAĞAZAMIZLA HİZMETİNDEYİZ 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear