23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Hukuk, Sivil Darbeye Karşı... Halka gerçekleri duyurmak, hal- kı uyandırmakL Erol Manisalı'dır en çok bu uğraşı kendine dert edi- nen. Her yazısı, her kitabı uyarıdır anlayana, okuyana. Truva Yayın- ları'ndan çıkan son kitabı, "AKP- Ordu-Amerika Üçgenindeki Türki- ye" sıradan bir yapıt değil. Yalnız bölümlerin başlıklarına birgöz at- mak yeter: "Şehatçıların Emper- yalizm Ortaklığı, TSK'nin Emper- yalizmle Yüzleşmesi, AB'nin Truva Atları, Batı Ortadoğu Oligarşisi..." Manisalı "Asker darbeyi önlemeye çalışıyor" diyor. Günlerdir, aylardır gizli açık yazılarla, konuşmalarla sürdürülen "Asker darbe yaptı - ya- pacak" söylentilerini çürüten bir yo- rumlama: "Askerin darbe falan yaptığı yok, aklının ucundan bile geçmiyor, as- kerin derdi başka... Asker içimizdeki oligarşinin VVashington ve Brüksel ile yürütmekte olduğu sivil ve ses- siz darbeyi Türkiye'nin nasıl en- gelleyeceğinin derdine düşmüş... Askerin bu uyarılarının yarattığı halkçı ve ulusalcı gelişmelerden ür- ken iç ve dış çevreler, 'Asker dar- be yapacak' haberini yayarak ken- di sivil ve sessiz darbelerini yürüt- mek istiyorlar. Asker darbe yap- mıyor, emperyalizmin içimizde yü- rütmekte olduğu sivil darbeyi en- gellemeye çalışıyor." • • • Evet, gerçek darbe, sivillerin yaptıklarıdır. Asker de yapar, ama daha işin başında "En kısa sürede demokrasiye dönülecektir" der. Bir iki yılda ortalığı çekip düzenler, kendince iyi kötü bir şeyler yapar, sonra çekip gider, alanı yine sivil- lere bırakır. Oysa siviller darbe sözü de etmeden Atatürk Cum- huriyeti'nin ilkelerini, devrimlerini al- tüst ederler, kendi kafalarına uygun işlere kalkışırlar. Adları değişik de olsa hep ortanın sağında, kiminde de çok sağında partilerle ege- menliklerini sürdürürler... • • • Bakın şu günlerde kopartılan fır- tınaya: Anayasa Mahkemesi gö- revini yaptı. Anayasaya aykırı bir ka- rar veren ve bunu TBMM'ye de onaylatan bir davranışa son verdi. Avrupa Insan Hakları Mahkemesi türban olayının yasaklanmasını na- sıl doğru bulmuşsa, Anayasa Mah- kememiz de liselerde, üniversite- lerde türban takılmasını anayasa- ya aykırı buldu. Bir önceki cum- nurbaşkanımızın, "Kamuda türban olmaz" ilkesinin ne denli doğru ol- duğu bir kez daha ortaya çıktı... • • • Her sabah bilgisayarda günde- lik gazetelerin başlıklarını, ünlü ünsüz sayısı yüzü geçen köşeler- de çıkan yazıları okuyorum. Çat- malar, sövgüler, başkaldırışlar! Neymiş, Anayasa Mahkemesi üye- leri görevlerini yapmışlar!.. Sen siyaseti özel hesaplarına, özel çı- karlarına göre düzenlemeye kal- karsan, anayasayı hiçe sayan tu- tumlara girersen, yargı elbet kar- şısına çıkıp, "Dur, nereye?" diye- cektir... Prof. Dr. Erol Manisalı yeni çıkan "AKP-Ordu-Amerika Üçgenindeki Türkiye" adlı kitabında bir kez da- ha bunu anlatıyor! Gözleri olup gör- meyenlere, kulağı olup duyma- yanlara... Adalet Güçlünün îşine Gelen Değildir Yalnız kendileri için demokrasi isteyen, yargı lehlerine karar verdiğinde memnun olup aleyhleıinde karar çıktığında korkunç bir saygısızlık sergileyen bu kesimleri sağduyuya davet etme zamanı artık gelmiş ve geçmektedir de... Prof. Dr. Necla ARAT "Toplumsal kurumların ilk erdemi olan ada- let, toplumsalyapının temelidir. Tünı siyaset ve yasamaya ilişkin kararlar, adalet ilkelerinden kaynaklanan sımrlamalar içindeyer almahdır." John Ra\vls, A Theory of Justice • • U nlü lslamfilozofuİbn-i Haldun, 14. yüzyılda "Devlet düzeni dinsel kurallara dayanmak zorunda de- ğildir... Hüküınet işinde şeriat il- le de gerekli olmaz"(l) derken ancak yüzyıllar sonıa kavramlaştırılacak olan la- ik bir devlet anlayışını dile getiriyordu. Ona gö- re, "evrenin vc toplıunların duı uınları, ilişki- leri, gidişleri tek bir süreç üzerinde sürraez ve değişmeyen bir çizgide kalmazdı. Giinler, za- manlar geçerdi ve her şey, oluşan değişmeler ve durumdan duruma geçişler bütünü"(2) idi. Oysa, lbn-i Haldun'dan 700 yıl sonra iilke- mizdeki bir siyaset adamı, övünerek "AKP laik bir anlayışın savıınucusu değildir. Dini her alandan kovan bir felsefi anlayışın temsilcisi değiliz" derken bu söylemiyle adeta iktidar par- tisinin toplumdaki her alanı dinsel kurallara da- yandınna isteğini itiraf ediyor. Ecevit'in Merve Kavakçı olayında kullandı- ğı deyimle "devlete meydan okııına simgcsi olan türban için anayasa değişikliği yapmak üzere sayısal çokluğunu kullanan AKP ve ona des- tek veren MHP, Cumlıuriyet Halk Partisi'nin bü- tün uyanlarına rağmen gcçen aylarda "Pando- ra'nın kutusu"nu acmışlar; üniversitelerdeki türban yasağım kaldınna amacını güden anaya- sa değişikliğini, içerik analizlerine hiç itibar et- meden pannak sayısıyla geçirmişlerdi. Çünkü, AKP her zamanki gibi, yiizde 47 ora- nında oy almış olmanın kendisine sınırsız ve de- netimsiz güç verdiğine ve her şeyi yapabileceğine Bir bulaşık makinesi hayatınıza meşe katar Biz, dünyanın en az su harcayan A sınıfı bulaşık makinelerini üretiyor, TEMA'rıın "Suyunu Boşa Harcama" kampanyasına destek veriyoruz. Tema ile birlikte ülkemizi yeşertmek için çalışıyoruz. Gelin, 30 Haziran'a kadar alacağınız herhangi bir bulaşık makinesi için sizin adınıza TEMA Meşe Projesi'ne 9 adet meşe tohumu katkıda bulunalım. Ormanlarımıza, suyumuza, enerji kaynaklarımıza hep birlikte sahip çıkalım, Ülkemizin geleceğini kurtaralım. TMA i inanmaktaydı. Ne var ki CHP'nin DSP ve bazı bağımsız mil- letvekilleriyle laiklik ilkesine aykırı bu anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkeme- si'ne yaptığı başvuru, yüksek mahkemenin iptal ve yürürlüğün durdurulması kararıyla sonuçla- nınca AKP ve yandaşları, dünyanın sonu gel- mişçesine inanılmaz bir tepki sergilediler. Öyle ki iptal haberi duyulur duyulmaz, siyasal lslam- cı televizyon ekranlannda Anayasa Mahkemesfne ve yüksek yargıçlara yönelik hakaretler çığ gibi büyüyerek birbirini izledi. AKP yandaşı medya organlan bu durumun "bir savaş ilanı" olduğunu; "Yargıçlar yönetiminin yargı durbesi yaptığını"; "Milli iradenin tem- silcisi olan TBMM'nin yasama yetkisinin elin- den alındığını"; "kuvvetler ayrımının ortadan kalktığını" öne sürdüler. Anayasa Mahkemesi'ni ve Yargıtay'ı budama tehditleri yağdınldı. O ka- dar ileri gidildi ki "Hukuk sistemine güvenin kal- madığı ve toplumsal sözleşmenin bozulmuş ol- duğu" söylendi. Yalnız kendileri için demokrasi isteyen, yargı lehlerine karar verdiğinde memnun olup aleyh- lerindc karai" çıktığında korkunç bir saygısızlık ser- gileyen bu kesimleri sağduyuya davet etme za- manı artık gelmiş ve geçmektedir de... Bitmeyen kavganın konusu olan türbanın ser- best bırakılmasma ilişkin anayasa değişikliği, AKP'nin öne sürdüğü gibi "bir temel hakkın çiğ- nenmesinin" önlenmesi ya da "bir ayrımcılı- ğın"ortadan kaldırılması değildir. Gerçekte dinsel anlamda bir aynmcılık yapılarak dinsel simgelerin üniversitelere taşınması, ana- yasamızdaki laiklik ilkesinin çiğnenmesi, hukuk devleti ve adalet ilkeleri doğnıltusunda alınmış olan önceki Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarının ihlal edilmesi anlamını taşı- maktadır. Oysa, çağdaş demokrasilerde dinin koyduğu ku- rallar, demokratik değerlerin ve hukuk ilkeleri- nin önüne geçemez. Demokrasi, halk ege- menliğine dayanır ama çoğunlukçu değil, ço- ğulcu ve katılımcıdır. Bundan başka yalnızca sandık ve oy oranı an- lamına da gelmez. Ay- nı zamanda bir erdem rejimi olan demokra- sinin uyuhnası gereken kurum ve kurallan var- dır. Bu kurumlardan biri olan Anayasa Mah- kemesi, milli iradenin bckçisidir. Çünkü bir toplumsal sözleşme olan anayasa, milli ira- dedir. Bu yüksek mah- keme, anayasayı yasa- ma organına karşı ko- nu\ Zira evrensel hukuk kurallanna göre, hukuk devletinde yasama or- ganınm hata yapması olasılığma karşı yargı- nın denetimi öngörü- lür. Anayasa Mahkemesi, siyasal rejimi hukuk çerçevcsinde koruma işlevini üstlendiği için, "türban" karan ile ana- yasanın değiştirilemez maddelerinin deneti- mini yapmış ve bu de- netimi yaparken ana- yasanın ilk üç maddc- sinin dcğiştirilmesinin teklif dahi edilemeye- ceğini düzenlcycn dör- düncü maddeye atıfta bulunmuştur. Anayasa Mahkeme- mizin "türban karan", gerçekte laik Cumhuri- yetimizin korunması karandır. Mahkemenin "Meclis'in yasama yetkisini gasp etmiş olduğu" türünden bir iddia ise asla geçerli değildir. Çünkü yasama orga- nının anayasanın dör- düncü maddesinde be- lirtilen konularda 'ulus adına" yetki kullanma olanağı yoktur. Kısa- cası, dördüncü madde- nin alanına giren konu- larda, hiç kimse 'Ku- rucu Meclis' yetkileri- ni kullanamaz. lşte bütün bu neden- leıie Anayasa Mahke- mesi'nin herkesi ve her kurumu bağlayan tür- ban karan saygıyla kar- şılanmalı ve gcreği ye- rine getirilmelidir. drcelik (1) Bkz. lbn-i Hal- dun, Mukaddime, c. 1 s. 33 (2)agk.S.U CÜNEYT AKAUN BOUVAR'DAN CHAVEZ'E LATİN ANERlKA «f Cttneyt Akalın; Latin Amerika'daki siyasi ğelişmelere "mazlum mületler" açısından bakarken bu uzak kıtanın Nustafa Kemal'i Simon Bolviar'ın ğeçmişte başlattığı bağımsızlık hareketint ğüniimiizde Hugo Châvez'le siirdiirmesine antiemperyalist yorumlar getlriyor. İ1HAN TAŞCI BABAN SAĞ OLSUN ilitan Taşcı, en kiiçiiğii 12 yapda olan "öjripmcı çocuklar'ın öyküsünii yazdı. Ancak yazdıkları öykü değil gerçek; Recep Tayyip Erdoğan'dan Abdullah Gürc, Kemal unakıtan'dan Binali Yddırun'a "büyiikler"imizin çocuklarmın înamlmaz servetini belgeledi. Cumhuriyet Kitapları www.cumhuriyetkitaplari.com A İKİ A Yıyın-Dıiıt» 0 212272 45 4B Merkaı: Ankara Şuba: Iznılr Şubo: c<ALFA D A O I T I M 12Ü SII a n Prof Nuıetlin Mazhar Öklel Sokak No: 2 Şişli Tel: 0 212 343 72 /4 Alatürk Bulvarı No: 125 Kat. 4 Bakanlıklar Tel 0 312 419 50 ?0 H Ziya Bulvarı 1352. Sokak No: 2/3 Pasaport Tel. 0 232 441 12 20 Cumhuriyet Kitapları etkinlikleri H-l5Haziran2008 "Laiklik vı Türban Karan" I4.I5-I5.I5 aa: I5.30-I6.3Ü lnua: I6.00-17.00 I Cuma CÜNEYT \ Ç AKAUN \ s g Inın: IS.3O-I7.OO \ J â |j Cumartesi DENİZ \ C 3 SON \ 4M Imza; I5.3O-I7.OO \ M ^ P a z a r i \ MEHMET U FARAÇ H Imıa: IS.30-I7.00 E~ *\ MUSA L KART H Imza: I5.3O-I7.OO ma: IS.30-I7.00 Teşvikiye Mahallesi Akkavak Sokak Mıstık Parkı Nişantaşı - Şişli
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear