22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19MAYIS 2008 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER SAMSUN kıyısı, bu mevsim sabahlarında bütün Karadeniz kıyılan nasılsa öyleydi herhalde... Fırtına dindiğine ve güneş yeni doğduğuna göre sakin deniz maviyle gri arası pastel bir renk- teydi. Açıkta duran Bandırma vapurunda son demir kampa- nası vurulup tutunma tornista- nı da yapılarak makine istop edince, sessizlik çökmüş ol- malıdır ortalığa. Biraz sonra, Kemal Paşa 23 kişilik "seferi karargâh"\y\a ka- raya çıkacaktır. 0 yerel manzarayı daha geniş "manzara-i umumiye"ye otur- tamayanlar, üç buçuk yıl sonra bundan devrimci bir cumhuriyet doğacağını bilemezlerdi elbet. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı mesai saatlerinin so- nuna doğru parti kapatma da- vasını açtığı gün de sıradan, ola- ğan bir gündü, kesinlikle: Bir ka- mu görevlisi, yasaların bu yet- kiyi verdiği tek kişi olarak, hu- kukun ve makamının gereğini yapmaktaydı. Ama, böyle bir da- AÇI MUMTAZ SOYSAL 0 Sabah va açılmasının, yerli ya da ya- bancı, sıradan insanlara ola- ğanüstü gelmiş olması doğaldır. Çünkü, bu ülkenin siyasal par- tiler hukukunu bilmeden ko- nuştuklarında, ne diyorlardı? "Bir iktidarpartisine, üstelik ge- nel seçimde oylann yanya yakı- nını almış bir partiye karşı, ka- patma davası açılmaz" demi- yorlar mıydı? Hâlâ da öyle de- mekteler. Yalnız demekle kalsalar, iyi. Hayır, bununla yetinmeyip yer- lisı ve yabancısı, parlamenterler, devletler, hükümetler ve medya olarak seferber olup bağımsız bir cumhuriyetin başsavcısına ve yüksek yargısına çullanıyorlar. Seksen küsur yaştaki Batılı bir hükümdara ülkeyi gezdirirken iç ve dış telkinlerle düzenlenen programa bakınız: Anıtkabir tö- reni dışında, yapılan her şey "Burası birlslam cumhuriyetidir; iktidannın Islamcı davranması uygundur; kapatma davası ise terstir"\n vurgulanması değil mi? Başörtülü Çankaya kabul- leri, camide Kuran dinletme, milli takımı mı, yoksa bir tarika- tı mı temsil ettiği kestirilemeyen futbolcunun huzura çıkarılması vesaire... Şimdi, Anayasa Mahkemesi raportörlerinden birinin rapor sunuşuyla birlikte, değiştirilme- si teklif dahi edilemez cumhuri- yet ilkelerini çiğnediği ileri sü- rülen bir anayasa değişikliğine ve bir partinin kapatılmasına ilişkin iki davanın karara bağla- nacağı bir sürece girmekteyiz. Dışta ve içte sorumsuzca söy- lenenler ne olursa olsun, huku- ka saygılı olanlar için yargının va- racağı hükümleri beklemekten başka seçenek yoktur. Sürecin sonucu, bu günleri de, tıpkı 19 Mayıs günü gibi, olağanüstü süreçlere başlangıç saymayı gerektirebilir. Ancak, yine de, şu aşamada Sayın Mahkeme Başkanı'nın bu davalar için neden hep aynı raportöre görev verdiğini anla- mak zordur. 0 raportör ki, ana- yasa değişikliği davasındaki ça- lışmasının olağanüstü yavaşlı- ğıyla ve kapatma davasının açıl- masında da anayasa hükmü "Başsavcı dava dilekçesini su- nunca dava açılmış olur" anla- mına geldiği halde, sanki bu da- va kendine özgü niteliktaşıma- yan bir ceza davasıymış gibi "Öyle de olur, böyle de" türün- den yanlış bir yorum yapmış ol- makla ün kazanmıştır. mumtazsoysal@gmall.com Çanakkale... Prof. Dr. Cengiz KUDAY H er yıl olduğu gibi bu yıl da 25 Nisan günü 8 bi- ni aşkın Avustralya- lı,Yeni Zelandah, geç- mişin Anzaklannın to- runlan ülkemize geldiler ve Gelibo- lu'daki dedelerinin mezarlannı ziya- ret ettiler, törenler yaptılar. Bizim de görsel ve yazılı basınımız bu etkinliklere özel ilgisini her yıl ol- duğu gibi fazlasıyla gösterdi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 25 Ni- san'ın bizimle ilgili bölümünden tek satır ve görüntü yoktu. 25 Nisan tek taraflı yalnız Anzaklann mı önemli bir günü idi? Bizi ilgilendiren hiçbır şey yok muydu?Neydi bu 25 Nisan? Tarihçiler ve özel ilgı gösterenlerin dışında pek çok kimse Çanakkale Savaşlan denince yalnız 18 Mart'ı ha- tırlar. Oysa 18 Mart Müttefık deniz güçlerinin Çanakkale Boğazı'nı deniz yoluyla geçemeyeceklerinı anladıkları gündür. Bu deniz savaşlannın başa- nsız olması kara savaşlannı gündeme getirir. 18 Mart deniz savaşından 38 gün sonra Müttefıkler yine güçlü donan- malarının desteğinde yüz binlerce askerini kıyılara çıkarmaya başlar. Ay- larca süren kara savaşlan başlamıştır. O günkü savaşta tümüne yakını yok olan 26'ncı Alay, daha sonra ona yardıma gelen 25'nci Alay, 27'nci Alay, harp tarihinde mümtaz bir ye- ri olan ve mevcudunun tümüne yakı- nı şehit olan 57'nci Alay daha sonra altın ve gümüş madalyalarla onur- landınlmıştır. 57'nci Alay'ın komu- tanı Bınbaşı Avni Bey şehit olmuş, öl- düğü gün albayhğa yükseltümiştir. Es- ki Hava Kuvvetleri komutanlanndan Orgeneral Tekin Arıburnu'nun ba- basıydı. O gün Gelibolu'nun çıkarma yapılan muhtelif yerlerinde, her biri sayfalarla anlatılacak kahramanlık menkıbeleri cereyan etmiştir. 25 Nisan'dan sonra kara savaşlan irilı ufaklı muharebelerle 20 Aralık 1915' e kadar sürmüş ve bu arada her iki taraftan binlerce kişi bu toprakla- ra gömühnüştü. Bu savaşlar içinde bir tanesi, ve bizim için en ağır zayiatlarla sonuçlananlardan birisi îstanbul Üni- versitesı'ni de ilgilendiren 18 Mayıs Kanlısırt muharebeleridir. Bu muharebelerden bırkaç gün ev- vel, 11 Mayıs'ta Başkomutan Vekili Enver Paşa Çanakkale cephesine gelerek cepheyi denetledi. Daha son- I Arkası 8. Sayfada . . • .... YUKSEK Yanlış anlaşılmasın koskoca 70'lik Burgaz Rakı'nın fiyatıdır. Türkiye'nin kendi atkolünü üreten ilk modern içki tesisine sahip Burgaz A.ş. %100 yerli sermaye ile 2005 yılında kuruldu ve 3 yıl gibi kısa bir sürede pazarda ikinciliğe yükseldi. Burgaz Rakı, büyük Ar-Ge yatınmı yapılan bu modern tesislerde birçok teste tabi tutularak, yüksek kalite ve standartta üretiliyor. • • : www.burgaz.com 100 TÜRK 19 Mayıs, Tarih Penceresinden Bize Bakıyor! Prof. Dr. Muzaffer ERYILMAZ Çankaya Belediye Başkanı-lç Anadolu Belediyeler Birliği Başk. D eğerli şair Tur- gut Uyar, 'Nu- tuk' ısımli şiirin- de, 19 Mayıs 1919günle- rınde vatanın karanlık manzarasını şiirin o eşsiz diliyle şöyle betimliyor: "Vatan boylu boyunca vurulmuş/tki gözü iki çeş- me derelerin/Dağlar kap- kara yasından/Ovalar tüm kavrulmuş/Düşman kan içinde parmaklanyla/Ta Kars'a kadar Menderes Ovası 'ndan." tşte Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da, bu karanlık manzarayı de- ğiştirme iradesiyle Sam- sun'a geldi. Bir süre ça- hştıktan sonra kentin pos- tanesine gitti. Görevli bu- lunan PTT memuru o gü- nü söyle anlatıyor: "Hava yağmurlu. ve elektrikliydi. O zanıan- lar paratoner sisteıni ol- madığı için telleri top- rağa vermiştim. Saat ge- ce yansına yaklaştığı bir anda kapıdaki nöbetçi koşa koşa geldi, bir ha- ber verdi; Mustafa Ke- mal Paşa geliyor. O sı- rada, Mustafa Kemal Paşa tek odadan ibaret telgrafhaneye girdi. Ayağa kalktım.- Buyu- run Paşam.- Derhal Havza ve Amasya ile gö- rüşmem gerekiyor, de- di.- Hava elektrikli, tel- leri toprağa vcrdik, sizi görüştüremem!- Bu, va- tanın kurtuluşu ile ilgi- lidir. Muhakkak görü- şeceğim, ya ölürüz, ya vatan kurtulur, dedi... Benim için telleri dev- reye sokmaktan başka yapacak bir şey kalma- mıştı." Bütün umutlann tüken- meye başladığı bir dö- nemde Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Türk milleti için bağımb yaşamak- tansa ölmek daha iyi- dir" diyerek Samsun'a çıkması, bağımsızlık ve özgürlük mücadelemizin de başlangıcı olmuştur. 19 Mayıs, yıkılmış bir imparatorluğun külleri arasından genç ve mo- dern bir Cumhuriyetin doğmakta oluşunun müj- desidir. 19 Mayıs, Kurtu- luş Savaşı'nın zorluk ve yokluk, umutsuzluk ve karamsarlık ortamında dı- renci ve umudu tazele- yen bir sevdalı yürüyüşün adıdır. 19 Mayıs, bütün var- lıklanyla bir eşsizlik abi- desi olan bu güzel ülkeye vurulmak istenen esaret zincirini şiddetle reddet- menin, teslim olmamanın adıdır. Bu tarih ile bırlık- te Türk milleti, kendi ma- kûs talıhini tersine dön- dürmeye başlayarak esa- ret altında var olunama- yacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır. 19 Mayıs dünyanın bütün mazlum ve sömürge ulus- lanna dünyanın dev em- peryalist güçlerini yenil- giye uğratarak özgürlüğü ve bağımsızhğı elde et- menin olanaklı olduğunu gösteren evrensel bir kur- tuluş türküsüdür. 19 Mayıs bugün tarih penceresinden bizlere ba- kıyor: Bir yandan üzerine örtülmek istenen esaret ve karanlık örtünün endi- şesini hıssediyor; ama öte yandan, yarattıkları ve bı- raktıklanyla, ınançlan ve başardıklanyla kendisine sahip çıkan binlere, on ' binlere, yani bizlere, biz Cumhuriyetçilere bakı- yor, umutlanıyor ve gü- lümsüyor. Haliııı Yazıcı- cıoğlu'nun dizeleriyle biz- lere bugün "Samsun'a O'nun/Çıktığı bugün. /Vatanda düğün/Çocu- ğum öviin!" diye sesle- niyor... Ay-yıldızlı bayrağımı- zın altmda hepimizin bir ve bütün olarak yaşama- sına ımkân sağlayan de- mokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türki- ye Cumhuriyeti'dir. 19 Mayıs bize, bağımsızlık- çı, demokratik ve laik ü- keler üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz bütün il- , kelerine yönelik bir ku- şatma altındayken, bütün bu zorluklar altında bile teslim olmamayı ve gele- ' ceğı kazanmayı öğreti- ^ yor. 19 Mayıs, Cumhuriye- • tm az zamanda çok yol >r katedip kök salmasından, •? gençliğin Cumhuriyet ide- J allerini yüreklerine kazı- '' masından kuvvet alıyor. şğ Türkiye Cumhuriyeti, \ Türk gençliğinin omuzla- ,' nnda daha da yüksek nok- * talara ulaşacak, Ata- j türk'ün gösterdiği çağdaş » medeniyet seviyesine çı- i kacaktır. Binlerce ,şehit "1 vererek, sıkıntı ve yok- luklar içinde, büyük öz- , verilerle kurulan Türki- ye Cumhuriyeti, Türk gençliğine emanettir. 19 '• Mayıs'ın bağımsızhkçı J ruhunun aydınlatüğı Cum- huriyetimiz bugün, ülke- miz üzerinde dolaşan bü- tün kara bulutlara karşın inanıyorum ki dünü yan- , na bağlayan büyük atı- lımlarla her geçen gün daha dinç, daha gururlu ve daha özgür bir şekilde bü- yüyecek, gelişecek, son- suzluğa doğru güvenli, gunuiu ve onurlu yürü- yüşünü sürdürecektir... Çünkü Cumhuriyetimiz çok derinlere, Türk halkı- nın kalbine ve bilincine uzanmayı başarmış kök- lenyle her zaman rüzgâra karşı direnmeyi bilen bir ağaç gibi onurlu ve dim- dik. Bugün Türkiye'nin bü- tün alanlanna Cumhuri- yetimizin değerlerini sa- vunmak bilinciyle topla- nan genç-yaşh; kadın-er- kek milyonlarca yürek, Cumhunyetimizin ilele- bet genç ve payıdar kala- cağının en güzel kanıtı değil midir? Bugün tüm gençler, tüm Cumhun- yetçiler, inanıyorum ki gençliğin bayramını Cum- huriyeti savunma kasır- gasına dönüştürecekler- dir. Gençliğin bu mutlu ve büyük gününde diyorum ki: Sevgili gençler, genç Cumhuriyetçiler yarın siz- lerindir ve hep sizlerin kalacaktır. Beyninizle, kalplerinizle hep genç, , hep Cumhuriyetçi kalın. Nice 19 Mayıslarda bu- luşmakdileğiyle...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear