23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 MAYIS 2008 PAZARTESt 10 D A S I J N dishab@cumhuriyet.com.tr ÜlkeninparçalanmasıABD'nin vedoğalkaynaklaragözdiken çokuluslu şirkeûerin işinegeliyor Bolivya'yıBalkanlaşürmaçabasıISRAEL LOPEZMONTANO L atin Amerika, 90'lı yıllar boyunca kararlı bir biçimde neoliberal ekonomi politikalannın dayalıldığı kıla oldu. Washington'la yapılan anlaşmalar çerçevesindc hazine açığını a/allmak için sosyal harcamalan İcısan, dcvlctc ait işleüneleri özelleştiren. yabancı yatınmlan kolaylaştıracak yasal düzenlemeleri sağlayan ve esnek üretimi zorlayan bıı serbcst pazar ckonomisi. ülkeler arasmdaki teknolojik ve ekonomik dcngcsizlıkler gözetilmeden tüın kıtada uygulandı. Latin Anıerika'daki neoliberal saldın, sonunda sosyal harckctlcrin, iktidan clc geçirmeyi hedeflemelerini sağladı. Halklann gcrçeklcrine ve ihtiyaçlanna uygıın ekonomik, politik ve sosyal ilerlemeyi sağlayan yeni alternatif modeller geliştirmek ve devlet aygıtında köklü değişiklikler yapmak için politik gücü clc geçirmek gerekliydi. Sonuç olarak bölgede, önce Venezüella'da, daha sonra Brezilya, Arjantin, Bolivya, Unıguay, Ekvador, Nikaragua ve yakınlarda Paraguay'da olmak üzcre bir dizi ilerici hükiimet işbaşına geldi. Bolivya ömcğindc, Evo Morales'in başlattığı kültürcl vc dcmokratik dcvrimin kültürcl farklıhklara dayanan özel bir dunıınu söz konusu: Aymara, Kueçua ve Guarani yerlileri ile vatanı olmayan aç gözlii vc emperyal cıkarlara teslinı olnıuş oligarşi arasında kök salmış bir karşıtlik. Bolivya sömürgecilik döneminde Potosi madenlerindcki gümüş ncdcniylc sömürülmüştü. Cumhuriyet döneminde lngiliz imparatorluğu bakır ve nitral yataklannı yağmalamak için Pasiiîk savaşlannı başlatmıştı. 20. yüzyılın başında aynı emperyal aktörlcr bu kez petrol için Chaco savaşını tezgâhlamıştı. 21. yiizyılda ise yanki emperyaliznıi Bolivya'nın Venczüella'dan sonra en önemli rezerv olan gaz ve su kaynaklarını ele geçirmek istemekte. Bolivya'daki bu yağma politikasınm ortak paydası, doğal kaynaklann sömüriilmesi ve ele geçirilmesidir. Şinıdi Bolivya lıalkı, zcnginliklerinin yağnıalanmasmı önlemck için harckctc gcçti vc hukukcn sahip oldugu kaynaklannı geri almaya ve çocuklanna iyi bir gclccck oluşturmak için egcmcnliğini vc onurunu savunmaya karar verdi. Başkan Evo Morales'in değişim politıkası ekonomik, politik, sosyal ve kültürcl kurumların ycnidcn düzenlenmcsi önerisine dayanmaktadır. Bunun için kurucu meclis oluştunılarak Bolivya'nın gclişmc yönünü bclirleyccek, feodal yapılardan kurtulmuş, ıılusal kararlara geniş sosyal kesinılerin katılımını sağlayan ycni bir anayasa hazırlarunası gerekiyor. Bölme amac» taşıyor Evo Morales ve sosyal hareketlerce sürdüriilcn bu değişim, oligarşiyi iktidardan ve böylece zenginliğini arttıran ayncalıklanndan kopardı. Morales hükümetine karşı yiiriitülen istikrarsızlaştırma kampanyası, huzursuzluk çıkanna ve Bolivya topraklarını bölme amacını taşıyor. Önce başkentin, yürütmeniıı ve yasamanm bulunduğu La Paz'dan yüksck yargının bulunduğu Sucre'ye taşınmasını önerdiler. Yönctimin bütünlcşmcsi gibi görünürdc olunılu olan bu önerinin ardındaki asıl amaç, kent sakinleri arasında bir huzursuzluk çıkarmak ve yeni anayasa ve kurucu meclis çalışmalannı sabote etmekti. Aynı zamanda yönetim aygıtmı gaz rezervinin bulunduğu bu eyalete taşıyarak kontrol edebilmckti. Ancak tarihscl ve gclcnckscl olarak bu yapısal değişiklik olanaklı değildi. Mıüıalefet, bu başkent sorunuyla kısır bir tartışma yaratarak anayasal dcğişimi amacından saptınııaya çahştı. Diğer yandan Bolivya oligarşisinüı clindcki daha riskli kart, Bolivya'nın Balkanlaştınlması ile politik ve yönetim olarak cumhuriyetin güçsüzleştirilmesi. Pando. Bcni, Santa Cruz ve Tarija'da (oligarşinin, büyük toprak sahiplerinin vc Bolivya sağınm kaleleri). bölgedeki enerji kaynaklannı ve mincrallcri kontrol altmda tutabilmek için bölgesel özerklik önerdiler. Aynı zamanda kcndi bütçclcrini yönctmeyi, bağımsız güvenlik güçlerini oluşturmayı ve bölgedeki yurttaşlara yeni bir kimlik vermeyi istiyorlardı. Stratejileri açıkça yeni bir devlet kurmak vc 1825'tc kurulmuş olan Bolivya'yı parçalamak. Bölme çabalan sadece Yarım Ay adını taşıyan bu kesimlercc değil, aynı zamanda elçisi Philip Goldbcrg aracılığıyla ABD tarafından da sürdürülüyor. Goldbcrg'in önceki görev ycri Yugoslavya idi ve bu ülkenin parçalanmasında aktif rol almıştı. Bu strateji. anayasaya aykırı, yasadışı ve tek yanh 4 Mayıs relcrandumu ile hayata geçirilmek istendi. Anayasaya aykın idi, çünkü ülkc bütîmlüğünü bo/maya yönelik bir girişimdi. Yasadışıydı, çiinkü Ulusal Seçim Konseyi'nin kuralları ihlal edilmişti. Tek yanlıydı, çünkü bölgenin yasal olarak seçilmiş yetkililerine danışılmamıştı. ALBA'dan protesto ABD'nin tersine ALBA (Venezüella, Küba, Nikaragua ve Bolivya*nın oluşturduğu Bolivarcı Alternatif Bloku) ülkcleri ABD'nin Bolivya'nın içişlcrinc kanşmasjnı protesto cttilcr vc Evo Morales'i destckleyerek ülkenin bütünlüğünü savundular. Oligarşinin asıl niyeti, doğal kaynaklan ABD kökenli büyük şirketlere satmak ve kendi zengin lopraklannı konunak. (Ekilcbilir topraklann yüzde 91 % i nüiiısun yüzde 5'ini tcmsil edcn büyük toprak sahiplerine ait.) Bolivya'nın Balkanlaştinlması vc Başkan Morales'in devrilnıesi görevi için ABD hükûmeti. NED (National Endowment for Democracy) ve USAID (United States Agcncy tbr Intemational Development) gibi kııruluşlan aracılığıyla aynlıkçı örgütlere ııyuştumcu ile savaş bahanesiylc 120 ınilyon dolarlık yardımda buluııdu. ABD imparatorluğu Bolivya'yı parçalayarak bölgedeki hcgemonyasını tazelcmek istiyor: Latin Amerika devriıtiini vurmak, halkların bütünlcşmcsi çabalannı frenlemek, bölgc ülkclcrini ve doğal kaynaklannı kontrol altmda tutabilmek istiyor. ABD, güneydeki koşulsuz müttefıki Kolombiya ile birlıktc Venezüella vc Ekvador gibi ilerici hükümctlcri istikrarsızlaştırmaya ve gözden düşürmcyc çalışıyor. Şimdi emperyal güç Bolivya'yı kanştırarak kıtada bu savaşçı vc güçlü hegemonyaya karşı ortaya çıkan Latin Amerika devrimini yenilgiye uğratmak istiyor. Eğer Bolivya'da Morales'in başlattığı kültürel ve demokratik devrim kesintiye uğrarsa bu kaçınılmaz olarak diğer ilerici hükümetleri de ctkilcycccktir. Ekonomi. cneıji, bcsin, sağlık, eğitim alanmda yapılan işbirliği anlaşmalannın halklanmızın bütünleşmesini sağlayacak olunılu sonuçlan artıyor. 2005 'te Mardel Plata'da (Arjantin) ABD'nin öncrdiği serbcst ticaret anlaşması ALCA'nın reddcdilmesi, 7 Mart 2008 Rio Grııbıı zirvesindc ABD vc uşaklannın yenilgisi, 1S Mart 2008'de Amerikan Devletleri Örgütü'nün zirvesindc ABD tc/.lerinin (önleyici savaş vb.) reddedilmesi gibi. Bolivya'nın parçalanması, ABD'nin ve bölgedeki kaynaklarla ilgilenen çokuluslu şirketlerin işine geliyor. ABD burada askcri bir üs de oluştıırarak çevre ülkelerin ilerici yönetimlerini denetlemck istiyor. Bunun için ayrılıkçı muhaletcli besliyor. Latin Amerika devrimi, hükümetlerimizin, başkanlanmızm, parlamentolanmızın vc yurttaşlanmızın birliği ile güçlenecek ve Sinıoıı Bolivar'm düşü gcrçcklcşecek. İspanyolcadan çeviren: Engin Demiriz (Telesıır, Vcnezüella, 6 Mayıs) 7 Moyn 20OB - Intornalioııol Hoıald Ttıbuno Obama ilerliyor... Sıra sözlere içerik katmakta Z orlu bir dönemin ardından kendine güvenen ve güzel konuşan Barack Obama. gcçcn salı gecesi Kuzcy Carolina'da vc hatta açtkça Demokratik Parti'nin başkan adayhğı yanşmda zafcr ilan ctti. Hillary Clinton gcriye kalan birkaç önscçim haftasında mücadeleyi sürdüreccği sözünü vcmıesine karşın salı günü yaşadığı düş kınkhğınm ardından zafcrc gidcn akla yatkın bir yoldan yoksun. Obama ise John McCain ile yaşanacak mücadclc tcmalarına değindi. Obama yurtseverlik konusunda gcri adım atmayacak ve McCain'i "geçmişin adanu u olarak gösterecck. Her şcydcn çok "kutuplaşma ve tıkanıkhk" politikasma "kendindeıı cmin, güçlü vc dcfalarca doğruyu söylcyerek ve Amerikan halkının değişim ihtiyacını kucaklayacağına güvenerek" son verecck. Bunlar aıtık tanıdık cümlclcr. Çekici ancak dayanaksız. Bu mesajda bir döngüsellik var: Amerikalılar "ortak bir aıııaca" davet için hazırlar. bu amaç "Amerika'daki değişim" için bir arzuya dönüşecek, bu arzıı cdilen değişim ise "artık farklarımızla tanımlanmamak olacak". Seçmeni ikna etmek Vizyon ilham verici olabilir. Ancak Obama gcncl seçim havasına girdikçe buna nasıl bir içerik kazandıracağı, kilit nokta olacak. Salı günü önseçimler sonunda yapılan anketler lıem Kuzcy Caroiina hcm dc lndiana'da Clinton laut liaılaı m ııı yarısından biraz azının eğer Demokrat Paıti'den başkan adayı seçilirse kasımdaki seçimlerde Obama'ya oy vereceğini ortaya koydıı. Hiç kuşkusuz heyecan verici kurultay, önseçim kampanyasmın yaralarından uzaklaşmak, ekonomidcn hoşnutsuzluk, Irak savaşı vc statükonıın diğer unsurlan bu seçmenlerin bir çoğunun diğerlcrinc katılmasını sağlayacak. Ancak özellikle Demokrat Parti içindcki bir miktar seçmenin hâlâ ikna olmamış olması Obama'mn karşısmdaki en büyük soıimlardan biri. Ama bu sadece siyasi bir zorluk değil. Obama 2004 yılında Demokrat Parti Obama'mn "Amerikan lıalkı dahaJâzJa hvırma ve numara değil, karşüaştığımız zorluklar konusunda dürüst yamtlar bckliyor"yönündeki vizyommu hayata geçinnesigerekiyor. Belirli konularda insanlara duymak istediklerini sbylerken zor seçhnleryapılmasıgereken konularda o kadar da düz konuşmuyor... kurultayındaki ünlü konuşmasmdan bu yana kırmızı eyalct (Cumlıuriyetçi) ve mavi eyaletler (Demokrat) arasında geleneksel bölünmenin üstüne çıkacağı sözünü veriyor. Buna karşın siyasi programı vc yasamaya ilişkin geçmişi ncredeyse bütünüyle mavi. Şimdi Obama politikacılann mcrkcze doğnı kaydıkları ve kcndi tabanlannın çıkarlannı hararetle dindirme ihtiyacı olmadığı bir döncmc giriyor. Obama için bunun sadece alaycı bir yeniden konulandınna anlamma gelmediğini ancak "böliiıııııe ve oyalama politikalarını aşma" niyetinin dürüst bir keşfi olacağını umuyoruz. Sıkça yapacağı ve yapması gcrcktiği gibi McCain ile aynı görüşte olmadığı alanlarda Cumlıuriyetçilere oy vcrcn insanlann Dcmokratlann bir şey bilmediğine "inanmaları için kandıı ıldıklaı ı" konusunda ısrar chneyeccği, bunun yerine değerler üzcrine tartışmada scçmcnlcrc gcrcken saygıyı gösteıeceğini umuyoruz. Her şeyden önemlisi Obama'mn "Amerikan lıalkı daha fazla kıvırma vc numara değil, karşılaştığımız zorluklar konusunda dürüst yamtlar bekliyor" yönündeki vizyonunu gerçekleştirdiğini görmek istiyoruz. Obama önseçim kampanyasında orta sınıfa yönelik vergi indirimlcri, ticaret ve "bizi daha güvenli kılmayan bir savaşı bitirmenin" nc kadar kolay olacağını söyleyeıek insanlara duymak istedikleri şeyi söyleme konusunda kendi payına düşeni yaptı. Zor scçimlcr konusunda düz konuşma ise çok daha azdı. Buna karşın son günlcrdc McCain vc Clinton'ın yaptığı gibi yaz döneminde bcnzinc yönelik vergilerin düşürülmesi numarasını oynamayı reddetti. Eğer bu, salı günü Obama'mn söz ettiği doğruyu söylemenin habercisiyse öğretici bir kampanyaya tanık olacağız demektir. tngilizceden çeviren Elçin Poyrazlar, (Washington Post, 8 Mayıs tarihli başyazı) DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Sarkozy'nin Bir Yılı... Geçen 6 Mayıs 2008'de Fransa'nın 'ele avuca sığ- maz', 'heryerde hazır ve nazır', 'hırsı aklından hızlı koşan' Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy iktidarının 'foyası' daha birinci yılında yapay parlaklığını bü- tünüyle yitirmiş görünmektedir. Büyük sermayenin ve ona bağlı medyanın desteğiyle bir yıl önce ka- zandığı kamuoyu desteği ve seçim zaferinin ardın- dan gelen başkanlığının daha birinci yılındaki uy- gulamalarıyla, hiçbiri tutulmayan vaatlerinin yüklü fa- turasını ödemeye başladığı gözden kaçmamakta- dır. Faturanın ödeme zamanının geldiği, belediye ve yerel seçimlerdeki hezimetten belliydi. Nitekim Başkan'ın biryıllık iktidarının bilanço zamanı gelip çattığında, eğilim bu kez çok daha net bir biçimde ortaya çıkmış ve Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ka- muoyu desteğinin yerinde yeller estiği görülmüştür. Gerçek o ki Başkan bir yıllık iktidarında kamuoyu desteğini hatırı sayılır oranda kaybetmiştir. Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları (IFOD sondajına göre) Fransız halkının yüzde 64'ü Sarkozy'ye karşıdır. Da- ha da vahimi, Sarkozy'nin kamuoyunda De Gaul- le'ün 5. Cumhuriyetinden bu yana 'en istenmeyen' başkan olduğunu ve Fransızların yüzde 55'inin Ni- colas Sarkozy'nin 2012 seçimlerinde başkanlığa aday olmasına karşı çıktığını ortaya koymaktadır. Fransız halkının biryıllık Sarkozy iktidan sonrasında uğradığı düş kırıklığı, elbette, nedensiz değil. Baş- kan'ın zaman zaman skandal boyutlarına varan med- yatik olduğu kadar 'arabesk' 'özelyaşamı', asgari nezaketten yoksun söylemleri, zenginlerle sarmaş dolaş ilişkileri, emekçilere, dar gelirlilere, evsiz barksızlara ve göçmenlere sırt çeviren politikalar iz- lemesine karşın zengin dostlanna sağladığı yeni ay- ncalıklar, ülkeyi W. Bush'un politikalannın kuyruğuna takma girişimleri, Afrika'dan Magrib ülkeleri, Iran, Çin, Afganistan ve Irak konusunda bütünüyle başarısız görünen politikalarını yukarda sözü edilen ve ka- muoyu araştırmalarıyla ortaya çıkan düşkırıklığının nedenleri arasında saymak olasıdır. Ayrıca Fransız seçmenleri, yine anketlere göre, Sarkozy'nin tavır- ları ve inatla sürdürdüğü tutarsız politikaların Fran- sa'nın dünyadaki olumlu görüntüsünü de ciddi bi- çimde zedelediği düşüncesindedir. Aslında Başkan'ın 'gönahları', her ne kadar Fran- sa'nın Hıristiyan geçmişinden söz edip, Papa'dan, kuşkusuz Fransa'daki bir bölük devlet işlerine ka- rışma özlemi çeken 'dindarların' oylarına yönelik 'onursal piskoposluk' unvanına layık görülse de, Fransız laikliğinin kalesi, ünlü 1905 yasasının, 'po- zitiflaiklik' kandırmacısıyla orasından burasından bu- danmasına yönelik başarısız girişimleri bir yana, salt bunlarla sınırlı değil. Başkan'ın büyük iddiası, Fran- sa'yı Chirac'ın on yıllık iktidarında pekişen ekono- minin devlet tarafından yönetilmesinin yarattığı du- rağanlıktan kurtarıp yerine ekonomiye dinamizm ka- zandırmayı öneren ünlü 'dönüşüm' (rupture) politi- kaları yöhünde vaat ettiği 'reformlar', tüketime hız kazandırmaktan, paranın alım gücünün arttırılma- sında başarısız kalınmasından öte işe yaramamış, zengin dostlarını kollayan yeni Muras Yasası'yla da rant ekonomisine katkıda bulunmaktan geri kal- mamıştır. Avrupa Birliği'nde, özellikle Birliğin emek- çilerin sosyal kazanımlarını tehdit eden 'sözde özetlenmiş anayasasının kabulüne' yönelik Lizbon Anlaşması'nı referandumdan kaçırarak, yeni AB Ana- yasası'nın başlıca mimariarından biri olmuştur. Ayrıca Sarkozy'nin 'sosyal sorunlar ve insan hak- /an'ndaki karnesi de parlak değildir. İnsan Haklan Ligi'nin son yıllık raporunda Fransa'da özgürlükler ve sosyal haklann ciddi bir biçimde ihlal edildiğin- den söz edilmektedir. 'Boğulan demokrasi' başlığıyla yayımlanan söz konusu rapor, insan haklan ve öz- gürlük ihlallerini altı bölümde sergilemektedir. Ra- porun yazarları, öncelikle Cumhuriyetin gelenekle- ri yerine 'seçimli monarşiyi' getirmek istemekle, da- ha da vahimi 'emekçilerin ücretlerini koruyan' temel yasa maddelerini tehdit eden yeni 7ş kontratı'm ya- şama geçirmekle suçlamaktadır. Başkan'ın dış politikası da yürekler acısıdır. Le Nouvel Observateur yazarı Vincent Jauvert, Sar- kozy'nin bu alanda birbiri ardına kırdığı 'potlan' şöy- le özetlemektedir: Fransız halkı Başkan'ın dış dün- yadaki görüntüsünün 'sıradan, kaba ve ucuz' oldu- ğunu düşünmektedir. Bu, Voltaire'lerin, Hugo'la- nn, Camus'lerin Fransası'nın değerini düşürmektedir. W. Bush'a aşırı yakınlığı, Fransız diplomasisinin 'özel durumunu' tehlikeye atmaktadır. Tunus halkının ensesinde boza pişiren Bin Ali'yi 'reelpolitika' uğ- runa göklere çıkarmaktan geri kalmamıştır. Dikta- tör Kaddafi'nin, yüklü kontratlar düşüyle Paris'in or- ta yerine 'çadırkurmasını' sineye çekmiş, Suudi Ara- bistan'a silah satma uğruna dinibütün Müslüman ke- silerek Islama övgüler yağdırmıştır. Kanadalı as- kerlerin kurtulmaya çalıştığı Afganistan bataklığına muharip asker gönderme karan da kamuoyunun tep- kisini çekmiştir. Peki bu gidişle gelecek üç yılda iş nerelere va- racaktır? Bu soruya, matematikteki ünlü 'ÜçlerKu- ralı'yla sanırım yanıt verebilir: Başkan'ın bir yılda Fransa'ya verdiği zarar bilindiğine göre, bu zara- rın üç yılda nerelere ulaşacağını kestirmek işten bi- le değildir! ir TürküleH Yofumfeyan: LEYLA Kostüm: Gönlil SIPAHİOGLU Iki Temmuz Anısına Bakırköy ve Beşiktaş Belediyelerinin Dest,eği ile AYDINLIĞA NÖBET TUTANLAR İÇİN AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ BEŞİKTAŞ 'GişeTel: 212.351 93 84 17 Mayıs Cumartesi 20:30 24 Mayıs Cumartesi 20:30 ATAKÖY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ GişeTel: 212.661 38 95 07 Mayıs Çarşatnba 2Q:30 Bilgi için : 0212.560 70 83 0533.773 68 07 0552.211 22 34 www.meydansahnesi.com keuvenr katkıları ile VEFAT DÜNYAOPERATARİHİNİN "LA-DİVATURCA"SI KÜLTÜR VE SANAT ELÇİMİZ, EMEKÇİMİZ LEYLA GENCERı YİTİRMİŞ BULUNMAKTAYIZ. ANISI ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİRİZ. KÜLTÜR VE SANAT EMEKÇÎLERİ SENDİKASI GENEL MERKEZİ Habercem.com, basın meslek ilkelerine uymaya söz vermez, uyar! •Habercem.com, daha fazla demokrasi talep eder, • Habercem.com, 'öteki'lerin sesidir, • Habercem.com, insan odaklıdır, • Habercem.com, ülkesinin değerlerine sahip çıkar. 'ÖZGÜR HABER BİR TIK ÖTEDE' Trek Sigortat ile geleceğiniz kontrol altmda.. GKNKI-SitiOKTA Ş_AXAOYAK £>ERGOİSVİÇRE Tüm branşlarda karşılaştırmalı fiyatteklifleri en uygun ödeme seçenekleri ile burada sigortalı olun, geleceğe güvenle bakın. Trek Sigorta' CAGRI MERKEZİ fırs'âtıyla
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear