22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri, AKP’nin kapatılmaktan kurtulmak için çözümü yanlış yerde aradığını söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Baykal: Hukuk çözecek Çakıcı’nın cezasına onama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 1. Ceza Dairesi, “çıkar amaçlı suç örgütü elebaşı” Alaattin Çakıcı’nın, 1996 yılında Bebek’te Tevfik Nurullah Ağansoy’un da aralarında bulunduğu 4 kişinin öldürülmesine ilişkin yargılandığı davada, “haksız tahrik altında tasarlayarak insan öldürtmeye azmettirmek” suçundan verilen 18 yıl 4 ay hapis cezasını onadı. “Tevfik Nurullah Ağansoy’u tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan müebbet hapis cezasına çarptıran İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, bu cezayı “haksız tahrik” hükmünü uygulayarak 22 yıl, yargılama sürecindeki davranışlarını lehe indirim sebebi kabul ederek de 18 yıl 4 ay hapse düşürmüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP hakkındaki kapatma davasını düşürmeye yönelik girişimlerle ilgili olarak “Demokrasi paketleri aşkı ortaya çıktı. Laiklik ilkesini boğazlayacaksınız da sesi fazla çıkmasın diye demokrasi davulu mu çalıyorsunuz? Ortada anayasa ihlali varsa, çözüm siyasetin işi değil, artık hukukun işi” dedi. Baykal, grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan’ın son günlerde sürekli partisine ve kendisine çattığına dikkat çekti. Baykal, “Bu, sağlıklı bir ruh hali değil. Sıkıntısının tedavisini yanlış yerde arıyor. CHP, krizin tarafı değil. Krizin tarafı Başbakan ile Türkiye’nin anayasası, devletin düzeni. Bunu Sözde Değil, Özde... Türkiye “İslam devleti”ne doğru hızla ilerliyor mu? “Evet” diyenlerin “faşist”, “hayır” diyenlerin “demokrat” sayıldığı bugünlerde gazetelerde çıkan iki küçük haber... Migros Türk’ün belirli tarihlerde bir kampanyası vardır; bu kampanya tüm ürünlerde geçerlidir... Bir süre önce Migros “bir şişe şarap alana ikincisi yüzde elli indirimli” kampanyası başlattı... Aynı durum tekstil ürünlerinde de oluyor, bir gömlek alana bir kravat bedava veriliyor... Uygulamalar değişik... Migros Türk’ün “şarap kampanyası” acı sonla bitti... Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı “Reklam Kurulu” Migros’u cezalandırdı... Neden mi? Alkol kullanımını teşvik edici ve özendirici bulduğu için... Migros’a 59 bin 199 YTL para cezası uygulandı... Mısır’da bir mağazada da aynı uygulamaya tanık olmuştum. Orada da “bir şişe şarap alana ikincisi yüzde elli indirimli” değil, parasızdı. Bir şişe parasıyla iki şişe şarap almıştım üç yıl kadar önce. Mısır laik bir ülke değil!.. Orada demokrasi yok!.. Ulema ise var!.. Ama Mısır’da böyle bir cezalandırma yöntemi yok... Malezya’da ve Endonezya’da da öyle!.. İran’da alkollü içki satışı tümüyle yasak dükkânlarda, alışveriş merkezlerinde... Ama evlere servis yapan kaçakçılar hangi marka viski, kanyak, şarap vb. istersen getirirler.. Türkiye işte böyle bir ülke oldu AKP iktidarında... ??? Bu arada Pepsi Cola Servis ve Dağıtım Şirketi’ne internet sitesinde tanıtımı yapılan “Duygularını Göster” kampanyasında “Sıkmabaşlı fotoğrafların site moderasyonunca onaylanmayacağı” belirtildiği için 60 bin YTL para cezası verildi... Suçu ne Pepsi’nin? “Kişilik haklarını zedeleyici ve ayrımcılığı destekleyici açıklama yapmak...” Bizim “AKP medyası”nın “bezirgânları” yani “besleme medya”nın tosuncukları böyle haberleri yazı konusu etmiyorlar... Etmezler!.. Çünkü onlar demokrat, özgürlükçü!.. AKP’ye söz kondurmazlar... AKP demokrasinin ve özgürlüklerin simgesi!.. Türkiye’de “laiklik karşıtı çalışmaların odağı olmak” 2002’den beri “demokrasiözgürlük” yutturmacasıyla perdeleniyor... AKP ve yandaşları tam anlamıyla “kafayı iyice yemiş” olacaklar ki toplumu enayi yerine koyuyorlar... Bir tarafta yüzde 53, AKP’de yüzde 46.7... Tarikatçı, dinci, liboş takımının arkasında bazı Avrupa milletvekilleri var... İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın hesabı başka; üç büyük devletin “derin güçleri” Güneydoğu’yu da kapsayan “Kürdistan”ı yaşama geçirmek için çalışıyor... Bizde ise devlet içinde örgütlü çete ya da silahlı güç var!.. Farkımız bu Avrupa ülkeleriyle... Roth olsun, Lagendijk olsun, laik bir toplum ve devlet düzeni olmadan demokrasi ve özgürlüklerin gelişmeyeceğini bilmezler mi? Bu gerçeği Roth ve Lagendijk yıllar önce kendi yakın tarihlerini okuyup öğrenmişlerdir. Avrupalılar Rönesansın ve aydınlanmanın keyfini çıkarırken Türkiye’ye “İslam devleti” modelini ABD’yle ortaklaşa biçip üzerimizde deniyorlar... AKP’nin kapatılıp kapatılmayacağına Anayasa Mahkemesi karar verecek... AKP ya kapatılacak ya da kapatılmayacak... Ben, bir siyasal partinin kapatılmasına karşıyım. Türkiye’de siyasal partiler anayasanın ve yasakların koruması altındadır. ??? O zaman? Türkiye’deki siyasal partiler de anayasanın laiklik ilkesini çiğneyemezler... TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk diyor ki: “Yüzde 47 oy almış bir parti hakkında, laiklik karşıtı suçlamalarıyla kapatma davası açılmasını Avrupa’da çok az politikacıya anlatabiliyoruz...” Nasıl yani? Avrupalı aydınlar, yazarlar, sanatçılar, bilim insanları, önde gelen gazetecileri Türkiye’nin “İslam modeli”ni benimsediğini, laikliğin altının oyulduğunu görüyorlar... Görmeyenler ise Lagendijk ve çevresi... Bir de “besleme medya”nın tayfaları, AKP ve yandaşları... AKP, kendini savunurken “laiklik karşıtı” olmadığını sözde değil, özde göstermeli... ? Grup toplantısında AKP hakkında açılan kapatma davasına ilşikin değerlendirmeler yapan Baykal, “Ortada anayasa ihlali varsa, çözüm siyasetin işi değil, artık hukukun işidir. İpini koparan Türkiye’ye akıl vermeye başladı” dedi. Siyasetin dava açılmadan bu süreci önleme başarısı gösteremediğini belirten Baykal, “Toplumun savunma mekanizmalarından biri de hukuk. Hukukun elini tutmaya dönük her girişim, anayasada laiklik duyarlılığına gerek yok, anlamına gelir” diye konuştu. AKPCHP çatışmasına dönüştürmeyi Başbakan istiyor olabilir, biz buna katkı yapmıyoruz. Nasıl ferahlıyorsa öyle konuşsun. Ancak gaf yapmamalı. 30 yıl önce rüşvet verdiğini söylüyor, beni suçluyor. Senin tıynetinde rüşvet vermek varsa Baykal ne yapsın? Rüşvet vermekle almak aynı kapıya çıkmıyor mu? 30 yıl öncesine gideceğine, kendi Enerji Bakanlığı’na bakıversin” dedi. Baykal, “bir sağlık sorunu nedeniyle PM’ye katılmaması üzerine AKP kongrelerinde sağlık sorunlarıyla ilgili dedikodu yapılmasının da ruh hallerini gösterdiğini” kaydetti. Baykal, kapatma davasının açılmasından sonra “Ne yapacağız” telaşı başladığına dikkat çekerken “Ne yapacaktınız?.. Biz uyardık, neden araba devrilmeden önce yapmadınız” dedi. “Dinin, tarikatın siyaset pazarında tedavüle sokulmasının” yarattığı tehlikelere dikkat çeken Baykal, “Almanya Nazizmi tehdit görmüş, ona göre tedbir almış. Biz de, din istismarına dayalı bir tehlike var, onu anayasamıza koyduk. Kimse bunu demokrasi zafiyeti gibi görmesin, bu aymazlık olur” dedi. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: “Konu yargının önüne kondu. Bu tabloyu, devlet kurumları, Türkiye’nin savunma mekanizmaları seyirci kalma durumunda bırakılırsa bu Türkiye’yi nereye getirir kaygısı karşısında tedbir alma, bir daha bu yanlışların yapılmamasını güvence altına alma diye görmek lazım. Aman AKP kapatılmasın diye müdahale etmek isteyenler var. Bunlar, Türkiye’de bir tarafta laiklik, bir tarafta dincilik var, diyorlar. Tartışma 301. MADDE AİHM’de Türkiye davaları ? STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gözaltında kötü muamele uygulandığı iddiasıyla Türk vatandaşları tarafından açılan iki davada, Türkiye’nin tazminat ödemesine karar verdi. AİHM’den yapılan açıklamaya göre, Türkiye İhtilalci Komünist Birliği (TİKB) adlı yasadışı örgüte karşı Ocak 2001’de düzenlenen bir operasyon sırasında gözaltına alınan Erdinç Yücel’e 11 bin Avro tazminat ödenecek. Mahkeme, oğulları Bayram Duran’ın Ekim 1994’te gözaltında işkence gördüğü ve ertesi gün kalp krizi geçirerek öldüğü gerekçesiyle dava açan annebabaya da toplam 22 bin Avro maddi, 10 biner Avro manevi tazminat ödenmesine karar verdi. AKP’de yargıya güven yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesinden dava açılabilmesini anayasa gereği “sorumsuz” olan cumhurbaşkanının iznine bağlamaya hazırlanan AKP hükümeti, siyasi sorumluluğu üstünden atarken yargıya güvensizliğini de ortaya koyuyor. AKP’nin TBMM’ye sunduğu TCY’nin 301. maddesinde değişikliğe ilişkin teklif tepkilere neden oldu. Teklifin yasalaşması durumunda 301. maddeden, ancak cumhurbaşkanının izni olması halinde dava açılabilecek. Eski Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver, düzenlemenin yargıya olan güvensizliği gözler önüne serdiğini söyledi. Ünver, “Maddenin içeriğindeki düzenleme doğru. Devletin, dünyadaki tüm Türklüğü korumak gibi bir yükümlülüğü yoktur. Ancak soruşturma açma izninin cumhurbaşkanına bağlanmasının kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaşır yönü yok. Yürürlükten kaldırılan TCY’nin 159. maddesinden soruşturma açmak da izne bağlanmıştı. Bu madde kaldırıldı. Cumhurbaşkanına soruşturma açılması için izin yetkisi verilmesinin hukuk devleti anlayışı ile de bağdaşmayacağı açıktır. Bu aynı zamanda yargıya güvensizlik düşüncesini de içerir. Yani, cumhurbaşkanı savcıdan daha iyi değerlendirir şeklinde bir düşünce ortaya çıkmaktadır” dedi. Baykal grup toplantısında, “Baykal bakanken rüşvetle akaryakıt aldım” diyen Başbakan Erdoğan’a da “Senin tıynetinde rüşvet vermek varsa Baykal ne yapsın” karşılığını verdi. (AA) bu. Elin yabancısı bunu görüyor söylüyor, içeride bazıları hâlâ görmüyor. Bu tartışma hukuk ve siyaset tartışmasıdır. Gönül isterdi ki siyaset bunu önlesin, önleyemedi. Toplumun savunma mekanizmalarından biri de hukuk. Hukukun elini tutmaya dönük her girişim, anayasada laiklik duyarlılığına gerek yok, anlamına gelir. Hukuk işlerse kriz, kaos çıkarmış. Asıl, engellenirse kaos çıkar. Bizim kültürümün temel anlayışlarından biridir: Şeriatın kestiği parmak acımaz, anlayışı. Parmak acıyorsa şeriatı değiştiriver, anlayışı yoktur. Şimdi demokrasi aşkı ortaya çıktı, mini, midi, maksi mi olsun diye konuşuluyor. Laiklik ilkesini boğazlayacaksınız da, sesi fazla çıkmasın diye demokrasi davulu mu çalıyorsunuz? Bedel ödenirmiş, siyaset çözüm üretmeliymiş... Ortada anayasa ihlali varsa, çözüm siyasetin işi değil, artık hukukun işidir. İpini koparan, Türkiye’ye akıl vermeye başladı. Bu kadar meraklıysanız RP kapatılırken neredeydiniz? O zaman, müstahaktır, diyorlardı. RP, milli duyarlılıklarla bazı dayatmalara karşı çıkıyordu... RP iktidarda olsa Vakıflar Yasası çıkar mıydı? Yabancılar işi gücü bıraktı, akıl veriyor. Burası hukuk devleti, bırakın kendi sorunlarımızı kendi hukukumuzla çözelim.” Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile yaptığı görüşmede “iddianameyi şikâyet konusu yaptığını” kaydederken, Sokrates’in kendisini hapisten kaçırmak isteyen yakınlarına ülkesinin yasalarına uyacağını söylediğini anımsattı. Erdoğan’ı eleştiren Baykal, “Vallahi diğer konuları bilmem ama bu geçtiyse, böyle olduysa bundan dolayı senin hakkında en ağır cezanın alınması gerektiğine inanıyorum” dedi. ÖZOK’TAN AKP’LİLERE TEPKİ ZARAKOLU’NUN YARGILANMASI ‘Bu söylemler yargıyı yok ediyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, AKP hakkında açılan kapatma davasının ardından yapılan açıklamaları eleştirerek “Eğer bir hukuk devletinde bu olanlara böyle bakıyorsanız, bu ve benzeri davalara muhatap olmaktan kurtulamazsınız” dedi. Özok, TED Ankara Koleji Mezunları Derneği’nce düzenlenen “Anayasa Taslağı” sempozyumunun, yönettiği oturumdaki konuşmasında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın, yasalar çerçevesinde görevinin gereğini yerine getirdiğini anlattı. Özok, kapatma davasının ardından belli kesimlerin daha da hırçınlaşarak, gerilimi artırdığını belirtti. Özok, şöyle konuştu: “Hatta Sayın Başbakan bile ‘bizi sandıkta yenemeyenler başka yollara başvuruyor’ diyerek gerilimi artırdı. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, ‘bu yargıya güvenemiyoruz, bu yüzden de dokunulmazlıkları kaldıramayacağız’ diyebildi. Bu söylemler ülkede yargıyı yok ediyor. Bunların hiçbiri siyaseten dahi olsa bir hukuk devletinde konuşulamaz.” 301 değiştirilince karar verilecek İstanbul Haber Servisi Belge Yayınları’nın sahibi ve Evrensel Gazetesi yazarı Ragıp Zarakolu’nun TCK’nin 301’inci maddesinden yargılandığı davada mahkeme heyeti, 301. madde ile ilgili değişiklikten sonra duruşma hakkında karar verileceğini belirtti. Yayınladığı, Ermeni kökenli Britanyalı yazar George Jerjian’ın, Ermeni tehcirini konu alan “Gerçek Bizi Özgür Kılacak” adlı kitabı nedeniyle “devleti tahkir ve tezyif” suçlamasıyla TCK’nin 301 ve “Atatürk’ün anısına tahkir etme” suçlamasıyla da 5816. maddeden yargılanan Zarakolu’nun duruşması dün Sultanahmet Adliyesi, 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Adliye çıkışı açıklama yapan Zarakolu yeni düzenlemelerle 301. maddenin sakıncalarının giderilmeyeceğini vurgulayarak, “Şu anda 301’den yargılanan 700’ün üstünde insan var. Bu durum 301’in ne kadar sorunlu bir madde olduğunun kanıtı. Deniliyor ki artık 301 davaları Adalet Bakanlığı’nın ya da Cumhurbaşkanlığı’nın iznine tabi olsun. Bu davada Adalet Bakanlığı’nın izniyle açıldı. Durum değişmeyecek” dedi. Belediye Yasası yargıya gidecek ? ANKARA (AA) CHP, 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. CHP TBMM Grup Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, başvuru dilekçesini, CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, saat 11.00’de Yüksek Mahkeme’ye verecek. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 DÜZELTME ? Emekli Danıştay Başkanı Nuri Alan’ın dün 2. sayfada yayımlanan “Somut Bir Uzlaşı Önerisi” başlıklı yazısında teknik nedenlerle satır düşmesi olmuştur. Alan’ın yazısında “Sonuç” arabaşlığı ile ilgili bölüm şöyle olacaktı: “...Öncelikle belli konularda yapılmış olacak olan anayasa değişikliklerinin öncü niteliğinde olduğunu, rejimin temel taşlarını önemli ölçüde değiştirecek olan düzenlemelerin henüz Türkiye’de açıklanmamış olan geniş çaplı anayasa değişikliğinde yer aldığını bilmemiz gerekiyor.” Türkİş, DİSK ve KESK ortak karar alarak 1 Mayıs’ta omuz omuza olacaklarını açıkladı 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklar İstanbul Haber Servisi Türkİş, DİSK ve KESK, 1 Mayıs’ı bu yıl Taksim Meydanı’nda kutlayacak. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Türkİş Genel Sekreteri Mustafa Türkel ve KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir, dün Taksim Gezi Parkı’nda düzenledikleri basın açıklamasıyla 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin konfedarasyonların ortak kararını açıkladılar. Görgün, sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık ve demokrasi için 1 Mayıs’ta omuz omuza olacaklarını belirterek, “Bizler ülkemizin emek örgütleri Türkİş, DİSK ve KESK olarak 1 Mayıs 2008’de sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık, özgürlük, barış ve demokrasi için Taksim’deyiz’’ dedi. Görgün şunları söyledi: “Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın 12 Eylül’den bu yana işçilerin ve emekçilerin karşılaştıkları en kapsamlı emek karşıtı harekâtıdır. 1 Mayıs’ta emek örgüt ‘İzne gerek yok’ Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Görgün, “1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak için İs KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir de 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklarını belirterek Türkiye’nin artık bu fobiden kurtulması gerektiğini” söyledi. C MY B C MY B leri sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi için haykıracak. Sosyal güvenlik ve sağlık haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Hükümetin işçi haklarını gasp etme girişimi karşısında tek yumruk, tek ses olacağız. Özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya ve güvencesiz çalışmaya ‘dur’ diyeceğiz’’ diye konuştu. tanbul Valiliği’nden izin alındı mı” sorusunu, “Tüm dünyadaki uygar ülkelerde 1 Mayıs o ülkenin büyük kentlerinin en görkemli alanlarında kutlanır. Türkiye uygar bir ülkedir. Demokrasinin geliştiği bir ülkedir. Türkiye’de de böyle olacak. Elbette girişimlerimiz valilik nezdinde, hükümet nezdinde sürecek. İzin konusu şu an gündemde değil, izne gerek yok” diye konuştu. Türkİş Genel Sekreteri Türkel de 1 Mayıs’ı Taksim’de kut lamak istediklerini ve 30 yıldır Taksim’de uygulanan yasağı sağduyu içinde ve ortak akılla aşmayı umduklarını belirterek herkesi Taksim’de barış ve kardeşlik içinde 1 Mayıs’ı kutlamaya davet ettiklerini söyledi. ‘Fobiden kurtulmalı’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear