23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 NİSAN 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER MHP’li Türkeş, AKPM bildirisi için baskı yapan AKP’lilerin imzasını gösterdi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 ‘Rüşvetin belgesi’ Çiller 6 yıl sonra Bayar Köşkü’nde ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Mehmet Ağar döneminde hiç uğramadığı partisinin genel başkanlık çalışma ofisi olan Bayar Köşkü’ne sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. Çiller, “emanetçisi” olarak nitelendirilen Başkan Süleyman Soylu ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, cenaze töreni için Ankara’da bulunduğunu belirterek “Bizim için son derece üzücü bir olay oldu. Ayvaz Gökdemir, bir inanç, bir dava adamıydı. Yakın bir arkadaşımızdı’’ dedi. 6 yıl sonra Celal Bayar Köşkü’nü ziyaret etmesi konusunda da Çiller, “Demokrasi meşalemizi taşıyan ekibimizle bugün, güzel, hoş bir sohbet yaptık, anılarımızı tazeledik’’ değerlendirmesini yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Ankara Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türk delegasyonu üyesi Tuğrul Türkeş, yüz yüze görüştüğü AKPM Başkanı Maria Luis de Puig’in, kendisine AKP’nin kapatma davasını kınayan bildiri konusunda “Birçok noktada baskı gördüğünü, Türk heyeti başkanı AKP’li Mevlüt Çavuşoğlu’nun da bu konuda talepkâr olduğunu” söylediğini açıkladı. Türkeş, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Puig’in, “Türk heyetinin kendisinden, AKP’nin kapatılmasıyla ilgili deklarasyon yayımlamasını talep ettiği’’ açıklamalarını öğrenmelerinin ardından, delegasyondan MHP Aydın Milletvekili Ertuğrul Kumcuoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Birgen Ke Dangalak Takımı... Bazen dalıp dalıp gidiyorum. Çiçeklenmiş ağaçlar, masmavi bir gökyüzü. Bakıyorum uzun uzun. Sonra bir kahve içiyorum bol köpüklü. Dolunayın büyük aydınlığındaydım dün gece... Göğün uzantısında parçalanmış bir yürek bahçeye doğru sürüklüyordu ağaçların üzerinden... O anda dipsiz kuytuları düşündüm.... Değişken bir evrenin içinde, alaycı gülümsemeleri, sahtekârlığı, yalanı dolanı yaşam biçimine dönüştürmüş zavallıları gördüm... Dangalak yine döktürmüştü... İçinde kin ve nefret!.. İğrençlik!.. Pislik!.. Kaç gündür cep telefonumda saklı olan mesajı bir kez daha okudum: “Kahvaltısını etti... Gazetesini okuyooor...” Işık Yenersu’nun mesajıydı... Kahvaltısını yapan ve gazetesini okuyan ise İlhan Selçuk’tu... İlhan Selçuk ameliyat masasına götürüldüğü gün yazmıştım: “Bu vartayı atlatır İlhan Ağabey; o ne vartalar atlatmıştır 12 Mart’ta Ziverbey’de...” Okurlardan elektronik postama her gün yüzlerce mektup geliyor: “İlhan Ağabey’in yazılarını özledik, ne zaman yazacak...” Elbet yazacak!.. Daha bir hafta oldu ameliyat olalı... İlkyazın iyice sürgün verdiği bir günün öğle saatlerindeyim... İlhan Ağabey’in kız kardeşi Ülfet Ertel’le konuştum... Ülfet Hanım çok mutluydu.. Gözleri ışıl ışıldı... Hastaneye gittim, kahvemi içtim... O dangalağın, ikiyüzlünün, satılmışın yazısını okudum... Ergenekon üzerinden Cumhuriyet’e ve İlhan Ağabey’e saldırıyor yine... “Besleme medya”nın hokkabazıydı o. İlişkiler zincirinin CIA’dan MOSSAD’a değin uzandığını herkes biliyordu... ??? Medyaya sızan “dangalak” sayısı bir hayli fazla... Gerçekten bunlar nereden çıktı? On yıl önce adını sanını bilmediğimiz dangalaklar “besleme medya”nın başköşelerine oturdular... Elbet arkalarında büyük patron var!.. ABD’de yaşayan tarikat şeyhi var. Onun müritleri var... Amaçları ne: “İlhan Selçuk ve Cumhuriyet...” Dangalakların yazılarını okuyunca baş dangalak aklıma geldi... İkide bir “laikçiler”, “ulusalcılar”, “yurtseverler” deyip sonra da ekliyor: “AKP’yi devirmek isteyenler komünistlerdir...” Birden aklıma geldi, 12 Temmuz 2007’de yazdığım “Dinci Faşist Yapılanma” başlıklı yazım... O tarihte, polis “Girdap Operasyonu” yapmış, 21 kişiyi gözaltına almıştı. 21 kişiden 14’ü ise tutuklanmıştı. Kimdi bunlar, ne iş yaparlardı? Operasyonlarda sahte asker kimlikleri, ehliyetler, sarı basın kartları, silah, mermi ve bombalar bulunmuştu... Medyamız günlerce “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği”nden söz etti bu kişiler için... İşleri çetecilikti; çek senet tahsili yapıyorlardı... Konya sorumlusu Vehbi Şanlı kimi zaman subay giysisiyle, kimi zaman sarık, takke ve şalvarla dolaşıyordu... Vehbi Şanlı kendisini “ulusal halk önderi” olarak göstermiş, yeşil sermayenin tokatçılarından Endüstri Holding’e bağlı Akmer AŞ ve Maks Boya’nın şirketlerinde müdür olarak çalışmıştı. Vehbi Şanlı, liseden terkti ama kendisini Endüstri Holding’in ilk Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Uçar’a şöyle tanıtmıştı: “Ben derin devletin içindeyim, emekli binbaşıyım. Devletin üst kademelerinde çok kişi tanırım ve her sorununuzu çözerim...” Bu sahtekâr Vehbi, ardından Aksaray Holding’i kurmuş, bir süre sonra da batırmış. Almanya’da çok sayıda saf Müslümanı dolandırmış. 18 Ocak 2002’de Adya (Anadolu Yatırım) şirketini kurmuştu. ??? 12 Temmuz 2007’de ben bu olayı uzun uzun yazdım... Türkiye’deki dinci faşist yapılanmadan söz ettim. 22 Temmuz seçimleri öncesi AKP yandaşları, Soros’un çocukları, ikinci cumhuriyetçiler, Fethullahçı dangalaklar; yurtseverlerin, Atatürkçülerin, solcuların “Girdap Operasyonu”yla üzerlerine gidiyorlardı... Elbet ortada çetecilik, mafyacılık, dolandırıcılık vardı... Orası tamam!.. Peki bunlar ulusalcı, yurtsever, Atatürkçü ve solcu muydu? Bu sorunun yanıtı perşembe günü... ??? Masmavi bir gökyüzü... Bahçede gül fidanları dikiliyor, menekşeler de açmış... Işık Yenersu’nun mesajını okuyorum bir kez daha: “Kahvaltısını yaptı. Gazetesini okuyooor...” Günaydın İlhan Ağabey!.. ? Tuğrul Türkeş, yüz yüze görüştüğü AKPM Başkanı Maria Luis de Puig’in kendisine 34 Nisan tarihlerinde Saint Petersburg’da yapılan Göç Komitesi toplantısında Türk heyetinin AKP’li başkanı Çavuşoğlu’nun parti kapatma davasının kınanması için talepte bulunduğunu söylediğini açıkladı. Türkeş, AKP’lilerin “muhalefet uyduruyor” iddialarına karşılık Saint Petersburg’daki Göç Komitesi toplantısına katılanların imzasını gösterdi. leş ile Puig’den randevu talep ettiklerini anlattı. Bu konuyu Puig’e sorduklarını ifade eden Türkeş, şunları söyledi: “Puig, kendisine birçok noktadan baskı geldiğini ve bu konuda bir şeyler yapması noktasında büyük baskı gördüğünü ifade etti. Ayrıca 34 Nisan tarihlerinde Saint Petersburg’da yapılan Göç Komitesi toplantısında Türk heyeti başkanının bu konuda talepkâr olduğunu ve bunun üzerine konuyu değerlendirdiklerini ifade etmiştir. Kendisi Sayın Çavuşoğlu’na bu talepleri ancak Türk heyetinin tümünün yapması halinde değerlendirebileceğini ifade ettiğini belirtmiştir. Ayrıca Çavuşoğlu’nun, kendisini TBMM Başkanı’nın davet edebileceğini de ifade ettiğini, ancak Puig bunun da ancak bütün partilerin mutabakatı sağlandığı takdirde kabul edebileceğini bildirdiğini ifade etmiştir.’’ Bir siyasi parti mensuplarının, sırf kendi hırs ve siyasi çıkarları doğrultusunda ülkelerini kötülemelerinin kabul edilemeyeceğini belirten Türkeş, “Strasbourg’da bulunduğumuz hafta içerisinde bazı AKP milletvekillerinin, farklı politik grupların da ayrı ayrı deklarasyonlar yayımlamaları için gayretlerini maalesef üzüntü ile gözledik’’ dedi. Türkeş gazetecilerin, AKP’lilerin “Strasbourg’da hangi gruplarla teması olduğu” yönündeki sorusu üzerine de Avrupa Liberal Demokratları ve Sosyalist Grup olduğunu söyledi. Bu olayların ardından, “Muhalefet uyduruyor’’ denildiğini vurgulayan Türkeş, bu sefer “Rüşvetin belgesinin olduğunu’’ belirtti. Tür keş, Saint Petersburg’daki Göç Komitesi toplantısına katılanların imzasını gösterdi. AKP’lilerin lobi faaliyetleri sonucunda Avrupa Liberal Avrupa Demokratlar Grubu’nda, başkanın grup adına bildiri yayımlamak istediğini, bunun olamayacağını öğrenince, kişisel bir açıklama yaptığını dile getiren Türkeş, Avrupa Liberal Demokratların açıklamasının ise incitici unsurlar içerdiğini kaydetti. Türkeş, “Bunların hepsi, AKP milletvekillerinin talepleri neticesinde imal edilmiş bildirilerdir’’ diye konuştu. Tuğrul Türkeş, yaşanılan bu olayların, kısa bir süre önce Türkiye’yi ziyaret eden Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun da hangi koşullar altında ülkeye geldiğiyle ilgili ciddi şüpheleri içerdiğini belirtti. AKPM BİLDİRİSİ ÇİZMEDEN YUKARI Küresel gıda kriziyle birlikte açlık savaşları gündemde. MUSA KART Öymen’den yalanlama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ABD’de bir gazetede kendisine atfen yayımlanan “Türban Nazi gömleği gibi” sözlerini yalanladı. Öymen, gazeteye verdiği demeçte, “Demokratik ülkelerde bir insanın kıyafetine bakarak onun siyasi eğilimini tespit etmek mümkün değildir. Sadece faşist dönemindeki İtalya ve Nazi dönemindeki Almanya gibi otoriter hükümetler zamanında kara gömlek veya kahverengi gömlek gibi siyasi simgeler kullanılmıştı. Türkiye’de türbanın bir siyasalsimge olarak kullanılması bizim demokratik ilkelerimizle bağdaşmaz” dediğini söyledi. Azeriler taşeronluk yapmış ? AKP’nin üstlenmediği, AKPM Başkanlık Konseyi’nin de divan olarak imzaya açmadığı bildiriye ilişkin çalışmaların son gün Azerbaycan tarafından sürdürüldüğü öğrenildi. MAHMUT GÜRER Eylemciler paralarını alacak ? İstanbul Haber Servisi Boğaziçi Köprüsü gişe memurlarının 1998 ve 1999 yıllarındaki iş bırakma ve yavaşlatma eylemlerinde, köprüden ücretsiz geçen araçların bedeli olan 70 bin YTL’yi işçilerin maaşlarından kesilmesinin ardından YapıYol Sen, uygulamanın haksız olduğu gerekçesiyle AHİM’ye başvurmuştu. AİHM de uygulamayı “sendika ve örgütlenme hakkına müdahale” olarak değerlendirerek sendika lehine karar vermişti. Kararın ardından işçilerin maaşlarından kesilen para faiziyle birlikte dün sendikanın hesabına yatırıldı. Sendika, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ndeki basın toplantısının ardından parayı 42 gişe memuruna dağıtacağını açıkladı. 116 kişi yargılanıyor ? İstanbul Haber Servisi Nakliyatİş üyesi 116 kişinin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan yargılanmasına başlandı. Duruşmada konuşan sendika başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, iddia edildiği gibi “işyerine giriş ve çıkışı engellemek, üretimi durdurmak’’ suçlarını işlemediklerini belirterek, beraatlarını talep etti. Hâkim, diğer sanıkların da ifadelerinin alınması amacıyla duruşmayı erteledi. ANKARA Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) AKP’nin kapatılma davası ile ilgili olarak 21 imza ile yayımladığı kınama deklarasyonu konusunda, AKP’nin Azeri heyetini taşeron olarak kullandığı ortaya çıktı. AKPM Genel Sekreterliği’nin, deklarasyonun Başkanlık Divanı tarafından yayımlanmayacağını açıklamasının ardından bu görevi Azerbaycan Delegasyonu’nun üstlendiği öğrenildi. AKPM karar tasarılarında Türkiye’ye ilişkin neredeyse hiçbir karara destek vermeyen Azerbaycan heyetinin böyle bir girişime öncülük etmesi, AB çevrelerinde “AKP taşeron kullandı” şeklinde değerlendirildi. Ancak bildiri Azeri heyetinin girişimlerine karşın, Türkiye’den gelen tepkiler üzerine az sayıda imza bulabildi. Bildiriye imza atan milletvekilleri şöyle: Avrupa Halk Partisi grubundan Luc Van den Brande (Belçika), Milos Grudic (Sırbistan), Aleksander Biberaj (Arnavutluk), Marton Braun (Macaristan), Jean Charles Gardetto (Monaco), Danuta Jazlowiecka (Polonya), Göran Lindblad (İsveç), Rene van der Linden (Hollanda), LiberalDemokrat İttifak’tan Matyas Eörsi (Macaristan), Dick Uelmarty (İsviçre), Nino Nakaşhidze (Gürcistan), Andrea Rigoni (Italya), Avrupa Demokrat Grubu’ndan Valery Fedorov, Konstantin Kosachev (Rusya), Davit Harutyunyan (Ermenistan), Samad Seyidov (Azerbaycan), Paul Wille (Belçika), Avrupa Birleşik Solu’ndan Tiny Aldekox (Hollanda) ve Yevhen Marmazov (Ukrayna), Sosyalist Grup’tan da, Andreas Gross (İsviçre) ve Christine Mc Cafferty (İngiltere). musakart@yahoo.com AKP’de türban takıyyesi Hazırlanan savunmada, üniversitelerdeki türban yasağını kaldıran düzenlemenin ‘demokratikleşme ve özgürlük alanlarının genişletilmesi’ için yapıldığı belirtilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’ne sunulacak savunma için hazırlıklarını sürdüren AKP yönetimi, parti hakkındaki kapatma davası iddianamesinin ana eksenini oluşturan üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğini “türban için değil özgürlük alanlarının genişletilmesi hedeflendi” teziyle savunmaya hazırlanıyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat, önceki gün katıldığı bir televizyon programında savunmayla ilgili ipuçları verdi. İddianamenin ana eksenini oluşturan türban yasağını kaldıran anayasanın 10. ve 42. maddelerle ilgili yapılan değişiklik konusunda, “Bu değişiklikleri başörtüsü için getirmedik, amacımız demokratikleşme ve özgürlük alanlarının genişletilmesiydi” diyen Fırat, bu görüşlerinin savunmada yer alabileceğini söyledi. Fırat, “Birçok şey savunmamızda yer alacaktır. Anayasanın 90. maddesi, parti kapatmaların evrensel hukuktaki yeri, bunlar olacaktır” dedi. Partinin savunmasının iki aşamalı olacağını, ilk aşamada hukuk enstrümanlarının yer alacağını, ikinci aşamada ise yasaklı olması istenen 71 kişiyle ilgili savunmanın yer alacağını belirten Fırat, bu kişilerin kişisel savunma yapamamalarının ise hukuki bir eksiklik olduğunu dile getirdi. Fırat’ın türban düzenlemesiyle ilgili sözlerine karşın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan anayasa değişikliğiyle tek hedefin üniversitelerdeki başörtüsü sorununun çözümü olduğunu, kamu kurumları ve ortaöğretim kurumlarıyla ilgili hiçbir düşüncelerinin sözkonusu olmadığını söylemişti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 AKPM’nin sipariş bildirisinin sorumlusu, ‘Ben yapsaydım en az 250 imza toplardım’ dedi Çavuşoğlu yine reddetti ? Kapatma davasına ilişkin deklarasyon yayımlanmasını istemediğini ileri süren Çavuşoğlu, “Partimizi savunacağız tabii. Sordukları zaman “görmedik, duymadık” diyemeyiz’’ dedi. GÜRSU KUNT ANTALYA Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne, AKP’nin kapatılma davasına ilişkin bildiri yayımlaması talebinde bulunduğu iddia edilen AKP Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, iddiaları reddetti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Antalya gezisine eşlik eden Çavuşoğlu, basın mensuplarının soruları üzerine bildirinin hazırlanmasına kendisinin Strazsborg’a gidişinden önce karar verildiğini belirterek “Bizim böyle bir bildiri talebimiz olmadı. Biz gitmeden alınmış bir karar. Ben yapacak olsaydım, pazartesi günü bir deklarasyon kaleme alırdım. En az 250 imza top lardım” diye konuştu. Parlamenterler Meclisi üyelerine AKP için açılan kapatma davasıyla ilgili bilgi verdiğini fakat kapatma davasına ilişkin deklarasyon yayımlanmasını istemediğini ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Partimizi savunacağız tabii. Sordukları zaman ‘görmedik, duymadık’ diyemeyiz. Ayrıca onlardan böyle bir talepte bulunmamız, prestijimizi düşürür. Prestiji düşmüş bir delegasyonun başka konularda destek alma imkânı yoktur. Bana süreci sorduklarında, anlattım. ‘Peki, ne yapabiliriz, bizden ne istiyorsun’ dediler. Ben de bu konuda bir öneri getiremeyeceğimi söyledim.” C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear