25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y B B B B Y Y 18 17 19 15 21 19 20 18 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y B Y B 18 18 21 20 19 16 20 20 23 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB B B Y 27 23 29 30 28 28 18 17 18 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve batı kesimleri çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, İç Ege, Göller yöresi, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve batısı ile Kahramanmaraş ve Adıyaman çevreleri, öğleden sonra ve akşam saatlerinde kısa süreli ve yerel olmak üzere, gök gürültülü ve sağanak yağışlı, diğer yerler parçalı bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı iç bölgelerde 810 derece olmak üzere iç ve batı bölgelerde azalacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 9 5 10 11 11 11 12 10 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 14 22 10 13 14 16 20 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı A Y Y Y Y Y Y A Y 11 29 1 28 15 22 20 25 28 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ketiyorlar. Kuraklığın getirdiği üretim düşüklüğünün dünyada 100 milyon kişiyi etkileyeceği açıklanıyor. Bu açıklama, bu gerçek bizimkini etkilemez. Diyor ki, Bush ve Putin hiç ülkelerinde oturuyorlar mı, durmadan geziyorlar. Benim onlardan eksik yanım ne ki, elbette ben de gezeceğim diyen bir mantığa sarılmış, şimdi Katar’da. Orada Arap’ın yalelli ile mutlu saatler geçiriyor. Yoksulluk, açlık… Bize ve bizimkine işlemez. Mısır’da ekmek fiyatlarına zam gelmiş, halk sokağa dökülmüş. Oysa ülkemizde ekmeğe sık sık zam gelir, zorunlu yiyecek maddeleri her gün zamlanır. Anketler açlık ve yoksulluk sınırında olanların sayısının her ay arttığını açıklar. İşsizlerin sayısı giderek çoğalır. RTE’nin, örneğin işsizliğe savunusu dillere destan. Mantığı devlet adamlığı kadar basit: “Sadece bizde mi işsizlik? Bak ABD’ye, Avrupa’ya, orada da işsizlerin sayısı artıyor” diyor. İlk fırsatta söyleyeceği şöyle olabilir: “İşte dünya. Her yerde açlık ve yoksulluk gırla. Dünya devletiyiz. Bizde de aynı sorunların yaşanması doğal... Doğal ama bunu ne medya ne de muhalefet anlamaz, anlayamaz…” Türkiye bu kafa ile dünya devleti olmanın ıstırabını yaşıyor. ??? Hükümet, hükümet olsa gerçeği kabul eder ve kamuoyunu doyurucu önlemler üzerinde çalıştığını açıklayarak hükümet olduğunu kanıtlar, diye düşünmek boş yere kafa yormak anlamına geliyor. Kuraklık nedeniyle azalan üretim, birden tarım ürünleri fiyatlarının hızla artmasına neden oldu. Bakliyat dünyada yüzde 20 artarken bizde yüzde 80 zamlandı. Ayçiçeği yağının fiyatı 2’den 5.5 YTL’ye fırladı. Mısır ve arpa fiyatları bir kat arttı ve zam sırasının sanki ucuzmuş gibi ete geldiği yazılıyor. Tarım Bakanlığı’nın onca uyarıya karşın kılı kıpırdamadı. Kuraklık spekülatörlerin işine yaradı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hatalı fiyat saptamaları, buğday ithalinin gecikmesi, kuraklık nedeniyle rekoltenin düşeceğini ve fiyatların yükseleceğini hesap eden zahire tüccarlarını harekete geçirdi. Piyasaya peşin para ile girdiler. Ne kadar buğday, arpa, ne varsa topladılar. Meslek kuruluşları TMO’nun piyasayı düzenleme görevini yerine getirmediğini açıklıyorlar. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, “gıdada kirli kârın büyüdüğünü, buğday yüklü gemilerin açık denizlerde vurgun için beklediğini” söylüyor. TMO’nun ve hükümetin sorumluluğunu yadsıyan Tarım Bakanı Mehdi Eker, piyasayı insafına bıraktığı spekülatörleri suçluyor. ??? Hükümet düne kadar ekonomi açısından Türkiye’nin sıkıntı yaşamadığını, yaşayamayacağını açıklıyordu. Global kriz başladığından beri RTE, ekonominin tıkırında gittiğini günlerce savundu. Tehlikenin kapıyı çalacağını söyleyen iş çevrelerini ve muhalefeti suçladı. Yabancı mali kaynaklar küresel krizin Türkiye’yi etkileyeceğini, hatta etkilediğini söylüyor. Ne diyor dış kaynaklar? Büyüme hızının düşmesi ve enflasyon Türkiye için sorun. Enflasyon yükselirken büyüme yavaşlıyor. Dikkat! Bir TV haber bülteninde rastladım, ne ki medyada göremedim; Katar’daki bir konuşmasında RTE, nasıl olduysa “ekonominin ‘bulantılı bir döneme’ girdiğini” söylüyordu. Dışarıda söylediğini içeride unutacaktır. RTE fiyatların farkında mı acaba? Mercimeğin yüzde 133, barbunyanın yüzde 70, kuru fasulyenin yüzde 62, nohutun yüzde 100, bulgurun yüzde 10, Osmancık pirincinin yüzde 100 zam gördüğünü biliyor mu? Bilmesine bilir de, hükümetine toz kondurmamak illetinden mustarip olduğu için gerçekleri bir türlü itiraf edemez. Böyle gitmez demek, nafile. Toplum kuzuların sessizliği içinde. Böyle gelmiş, böyle gider. Bryza, Türkiye’deki mevcut rejimin ikili ilişkilerde ‘köşe taşı’ olduğunu söyledi ABD DIŞİŞLERİ BAKANI RICE ‘Laik yapı çok önemli’ ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu müsteşar yardımcısı Matt Bryza, Türkiye ile ABD ilişkileri için Türkiye’nin laik demokratik yapısının büyük önem taşıdığını söyledi. Avrupa Parlamentosu TürkiyeAB Karma Parlamento Eşbaşkanı Hollandalı parlamenter Joost Lagendijk, AKP’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılması yönündeki zamanlamayla stratejik hata yaptığını söyledi. AmerikanTürk Konseyi’nin (ATC) 27. yıllık konferansı çerçevesinde düzenlenen “Türkiye, AB ve ABD; 2009’daki Zorluklar” konulu panelde konuşan Bryza, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin laik ve demokratik yapısının iki ülke ilişkileri için bir “köşe taşı” olduğunu belirtti. ‘Önemli bir müttefik’ Türkiye’nin bu özelliğinden dolayı bölgede büyük stratejik önemi olduğunu ifade eden Bryza, “Laik demokratik yapısı,Türkiye’yi, yaşadığımız bu dünyada kesinlikle çok önemli bir müttefik yapıyor” dedi. ABD’nin, Türkiye’nin AB üyelik sürecine destek verdiğini belirten Bryza, Türkiye’nin modernleşme yolundaki reformlarının sürdürülmesi konusunda “derin stratejik çıkarları” olduğunu kaydetti. Matt Bryza, bu yıl içinde Kıbrıs konu sunda bir açılım ümit ettiklerini ve bunun Türkiye’nin üyelik sürecine olumlu katkı sağlayacağını savundu. Türkiye’nin PKK ile mücadele çerçevesinde askeri operasyonlarını sürdürdüğünü belirten Bryza, bu operasyonlara ihtiyaç duyulmadığı dönemin gelmesini ümit ettiklerini ifade etti. Bryza operasyonların yanı sıra Güneydoğu’da ekonomik ve sosyal adımların da atılması gerektiğini kaydetti. Lagendijk: AKP yalnızca türbana odaklandı Aynı panelde konuşan Lagendijk, AKP’nin üniversitelerde türban yasağının kaldırılması konusunda içerik olarak değil yöntem ve zamanlama konusunda strate jik hata yaptığını söyledi. AKP’nin bu konuyu genel bir anayasa değişikliği içinde gündeme getirmediğini, yalnızca türban konusuna odaklandığını ve bu konuda çok acele etttiğini söyleyen Lagendijk, bu tutumun ülke içinde bazı kesimlerden tepki aldığını belirtti. Bu yaklaşımın “AKP’nin kendine fazla güvenmesinden kaynaklandığı” yorumunu getiren Lagendijk, bunun AKP’ye kapatma davası açılması için yeterli bir neden olamayacağını ileri sürdü. AKP’ye kapatma davasının Viyana ve Paris gibi başkentlerde memnuniyetle karşılandığını belirten Lagendijk, bunun bazı üye ülkeler tarafından müzakerelerin kesilmesi için bir bahane olarak kullanılabileceğini kaydetti. ‘Davayı yakından izliyoruz’ WASHINGTON (Cumhuriyet) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, AKP kapatma davasını yakından izlediklerini ve bu konunun “laik demokratik ilkeler çerçevesinde” çözülmesini ümit ettiklerini söyledi. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy da Türkiye’ye yönelik “ılımlı İslam ülkesi” tanımlamalarından rahatsız olduğunu belirtti. AmerikanTürk Konseyi’nin Washington’da düzenlenen 27. yıllık konferansında konuşma yapan Rice, AKP’ye yönelik kapatma davasına ilişkin bir soruyu, “Bunu çok yakından izliyoruz. Elbette bu Türklerin vereceği bir karar. Ancak biz bu kararın Türkiye’nin laik demokratik ilkeleri çerçevesinde verileceğini ümit ediyor ve inanıyoruz” dedi. Türkiye’nin siyasi olarak zorlu bir dönemden geçtiğini ifade eden Rice, geçen yıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan gecikmeye dikkat çekti. “Demokrasi sahip olabileceğimiz en iyi sistem” ifadelerini kullanan Rice’ın, Atatürk’e iki kez atıfta bulunması dikkat çekti. DİSK, KESK, TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği temsilcileri, tasarının referanduma sunulması istemiyle Meclis’e faks gönderirlerken, KESK İstanbul Şubeleri Platformu üyeleri de, polisin izin vermemesi sonucu, hak ihlallerinin yazılı olduğu metni Galatasaray Postanesi’nden Meclis’e gönderemedi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ‘Ekümenik’ vurgusu AKP hükümetinin Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesinin değişmesine yönelik çabalarını öven Rice, “Türkiye’yi tüm dini ve etnik grupların haklarını tanıma ve korumanın yanı sıra Ekümenik Patrikhanesi için de, ruhban okulunun açılması konusunda teşvik ettiklerini” de söyledi. ABD’nin PKK’yi terör örgütü ve “ortak düşman” olarak gördüğünü söyleyen Rice, ABD ve Türkiye arasında bazen görüş ayrılıkları yaşandığını belirterek “bu dostlar arasında bazen olur” ifadesini kullandı. Sendikalardan Meclis’e faks eylemi diye konuştu. KESK İstanbul ŞuHaber Merkezi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası KÖPRÜDEKİ EYLEME MÜDAHALE: 33 GÖZALTI beleri Platformu üyeleri de, tasarıyı alkış ve ıslık eşliğinde düzen(SSGSS) Yasa Tasarısı, çok sayıİstanbul Halkevi üyesi bir grup, Sosyal Güvenlik Yasa Talenen yürüyüşle protesto etti. Poda sivil toplum kuruluşu ve sensarısı’nı Boğaz Köprüsü’nün Anadolu girişini trafiğe lis, eylemcilerin Galatasaray Posdika tarafından yurt genelinde keserek düzenledikleri yürüyüşle protesto etti. Eylemtanesi’nden Meclis Başkanlıprotesto edildi. ciler, “Milletvekillerini değil, halkı SSGSS’den muaf tuğı’na faks çekmelerini engelledi. ANKARA: Halkevleri üyeletun” yazılı tişörtleri giydiler. Polisin müdahale ettiği eyKESK İstanbul Şubeler Platforri, Meclis’in Dikmen kapısı lemde 33 kişi gözaltına alındı. İHD üyeleri de Taksim mu Dönem Sözcüsü Nebat Bukönünde eylem yaptı. Halkevleri Gezi Parkı’nda yaptıkları basın açıklaması ile tasarıya rek, “Yasayı tarihin çöplüğüne üyelerinden toplanan imzalar ve karşı çıktı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleatana kadar alanlarda olmaya taleplerin yer aldığı dilekçe, TBri, tasarının anayasal hakları ihlal ettiğini belirterek, devam edeceğiz” dedi. MM’ye teslim edildi. Kızılay devleti yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı. İZMİR: KESK İzmir Şubeler Postanesi önünde ise KESK, Platformu üyeleri, tasarıya karşı DİSK, TMMOB, TTB ve TDB Konak Postanesi’nden TBMM’ye üyeleri bir araya geldi. Eylemde orlay Postanesi’ne girerek, kaygıların dile gefaks gönderdiler. KESK İzmir Şubeler Plattak açıklamayı okuyan KESK Başkanı İs tirildiği faksları çekti. mail Hakkı Tombul, “Bu yasaya parmak İSTANBUL: Şişli’deki DİSK Genel Mer formu Dönem Yürütmesi adına açıklama yakaldıran milletvekilleri, toplumsal değer kezi önünde buluşan DİSK, KESK, TM pan Ali Kılıç, yasa tasarısına izin vermeyeüreten ve bu yasadan en fazla etkilenen MOB ve Türk Tabipleri Birliği temsilcileri, ceklerini vurguladı. Eylem sırasında adının kadınların, geleceğimiz olan çocukların Şişli Postanesi’ne dek “Mezarda emekli ol Vahit olduğu öğrenilen emniyet amiri, basın yüzüne nasıl bakacaklar? ‘Sizler iki yılda mayacağız, hükümet şaşırma sabrımızı ta mensuplarına hakaret etti. “Ben şube müdüemekli olurken bizler niye 65 yaşına kadar şırma” sloganları ve alkışlarla yürüdü. Grup rüyüm sen kim oluyorsun lan” diyerek gabekleyeceğiz’ sorusuna hangi makul ceva adına basın açıklaması yapan DİSK Genel zetecilerin üzerine yürüyen polis, “Bunların bı verecekler?” dedi. Daha sonra Tombul, Başkanı Süleyman Çelebi, “Bu yasaya kar g... kalktı. İndirmek gerek” diyerek hakaSoğancı ve diğer örgütlerin yetkilileri Kızı şı boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz” retlerini sürdürdü. Büyükelçiden ılımlı İslam çıkışı Toplantıda konuşan Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy, Türkiye’ye yönelik “ılımlı İslam ülkesi” tanımlamalarından rahatsızlık duyduğunu ifade etti. ABD’li yetkililerden ve Amerikan medyasından son dönemde Türkiye’nin ılımlı İslam ülkesi olduğu yönünde yorumlar duyduğunu dile getiren Şensoy, Türkiye’nin laik bir demokrasi olarak tanımlanması gerektiğini ve bunların birbirinden ayrılamayacağını ifade etti. Şensoy bundan gerek kendisinin gerekse Türkiye’deki pek çok kişinin rahatsızlık duyduğunu ifade etti. MALATYA’DAKİ KATLİAM Korkutan ilişkiler SELAHATTİN GÖKATALAY HİLAL KÖSE ‘1 Mayıs’ta Taksim’deyiz’ İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, İşçi Sınıfının Birlik ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması için aralarında CHP, DSP, DTP, ÖDP ile sivil ve meslek örgütlerinin de bulunduğu toplam 75 kuruluş ile anlaşmaya varıldığını belirtti. Çelebi, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama konusunda tavırlarının net olduğunu belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ortamı germemesini istedi. Çelebi, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a görev düşüyor. Biz irademizi koyduk, şimdi onların daha sağduyulu olması gerekiyor” diye konuştu. “Türkİş’in, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na konuyu götürdüğüne’’ ilişkin bir soru üzerine de Çelebi, Türkİş’in pek çok zeminde girişimde bulunduğunu, ancak bunun izinle alakası olmadığını söyledi. (GÖKÇE UYGUN) Özgüven ‘suç’ işlemeyi sürdürecek Sosyal belediyecilik çerçevesinde hizmet ürettiklerini belirten Dikili Belediye Başkanı Özgüven “İnsanların yaşam kalitesini arttırmayı istiyoruz. Bu uğurda verilemeyecek hesabımız yok” dedi OZAN YAYMAN İZMİR Halka 10 tona kadar suyu ücretsiz dağıtan, ekmeği 25 kuruşa satan, sağlık hizmetini parası olana 1 YTL, bunu da bulamayana bedava sağlayan ve bu uygulamaları nedeniyle “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle suçlanan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, “Bu yaptıklarım suç ise ben suç işlemeye devam edeceğim” dedi. Özgüven, sosyal belediyecilik çerçevesinde hizmet ürettiklerini belirterek “İlçemizde yaşayan insanların yaşam kalitesini arttırmayı istiyoruz. Bu uğurda verilemeyecek hesabımız yok” diye konuştu. Bu suçlama geçen yıl düzenlenen Dikili Barış Festivali sırasında yaşadığım bir olayı aklıma ge tiriyor: Başkan Özgüven’in makamında festival programını alıyoruz. O sırada ilçeye yakın yerleşimlerden Çandarlı’dan yaşlı bir kadın giriyor. Çandarlı, Dikili’nin hizmet sınırı içerisinde değil. Ancak yaşlı kadının Özgüven’den istemi, eşinin ambulans ücreti alınmaksızın hastaneye taşınması. Kadın, çaresiz olduğunu, yaşadığı yerde ücretsiz sağlık hizmeti olmadığını aktararak “Bu olanağı bize bir tek Dikili Belediyesi sunar” diyor. Özgüven, “Sen belediyeden daha zengin değilsin.Ambulansın gidiş, geliş ücretini belediyenin alacağına yazalım. Ne zaman paran olursa o zaman ödersin” diyerek ambulansın Çandarlı’ya yola çıkması talimatını veriyor. Bu olayın üzerinden henüz 1 yıl bile geçmeden, şimdi Özgüven hakkında, halka hakkı olan hizmeti götürdüğü gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi de ilginç: “Görevi kötüye kullanma.” ‘Belediyecilik yalnızca altyapı üretmek değildir’ Özgüven, böyle bir suçlama karşısında şaşkın. “Belediyecilik sadece altyapı hizmeti üretmek değildir. Sosyal anlamda, artı değer üretebilmektir. Bu anlayışla çıktığımız yolda yürüyoruz” diyor. Özgüven, hem su tasarrufu sağlamak hem de halkın üzerindeki maddi yükü azaltmak adına 10 tona kadar suyun ücretsiz kullanımını sağladıklarını vurgulayarak “Bu uygulamamızın ardından su daha tasarruf lu kullanılmaya başlandı” diyor. Özgüven, bunun yanı sıra toplu ulaşımı ücretsiz yaptıklarını, öğrencilerin okul kapısına kadar bırakıldığını belirterek şunları söylüyor: “ Evine bir ekmek yerine iki ekmek alan kişi, sanırım belediyeden şikâyet etmiyordur. Hastanede cebinde parası olmadığı için tahlil yaptıramayan kişi, ücretsiz sağlık hizmeti karşısında tepki göstermiyordur. Bizim anlayışımıza göre parası olana değil, tüm yaşayanlara sağlık ilkesi esastır. Bu çerçevede sürdürdüğümüz, sosyal belediyecilik anlayışımız kesintisiz biçimde devam edecek. İlçede yaşayan insanların yararına yaptığımız bu uygulamalar suç ise açıkça söylüyorum suç işlemeye devam edeceğim.” MALATYA / İSTANBUL Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın sanıkları, azmettirici Emre Günaydın’ın polislerle iyi ilişkileri nedeniyle korktuklarını söylediler. Öldürülen üç kişinin yakınları ise İçişleri Bakanlığı’ndan 630’ar bin YTL tazminat talebinde bulundu Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülen duruşma yaklaşık 12 saat sürdü. Duruşmada ilk olarak sanık Cuma Özdemir’in ifadesi alındı. Özdemir, sanık Günaydın’ın birçok kez bıçaklama olayına karıştığını karakola giderek olayı kapattığını anlattı. Sanık Abuzer Yıldırım da şunları anlattı: “Düşüncem, Emre devlet adına misyonerleri takip ediyordu, ona yardım etmediğimiz takdirde devlet tarafından bize zarar gelebileceğidir. Ben Emre’nin kendisinden değil arkasındaki güçlerden korkuyordum, arkasındaki gücü sorduğumda emniyetteki müdürlerle oturup kalktığını söyledi, derinlemesine sorularıma cevap vermedi.” Sanık Salih Güler de “Emre bize, ağabeyinin Sedat Peker’in yanında olduğunu, dayılarının Türkiye’de sözü geçen mafyalardan olduğunu söylüyordu. Asabi olduğu için zor kullanan birisiydi. Ne zaman bir araya gelsek, misyonerlerden bahsediyordu” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı da espriyle “Dayılarına havale etsene demediniz mi” diye sordu. C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear