Catalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2008 PAZARTESİ 6 HABERLER Meclis İnsan Hakları Hrant Dink cinayeti inceleme komisyonu, Jandarma kanadına kilitlendi BAKAN ERTUĞRUL GÜNAY Gözler kritik adamda AYŞE SAYIN ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nca oluşturulan Hrant Dink cinayetiyle ilgili alt komisyon, dönemin Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız’ı dinlemeye hazırlanıyor. Yüzbaşı Metin Yıldız, cinayet sonrasında mülkiye müfettişlerine verdiği ifadesinde, “Cinayeti önceden bildirdim” diyen azmettirici Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin iddialarını yalanlamıştı. Yıldız, cinayetin önceden bildirilmediğini savunarak İğci’nin, “TSK ve Jandarmayı yıpratmak için yönlendirildiğini düşünüyorum” görüşünü savunmuştu. Komisyonun önümüzdeki günlerde bilgisine başvurmaya hazırlandığı Yüzbaşı Metin Yıldız’ın mülkiye müfettişlerine verdiği ifadesinden çarpıcı bazı bölümler şöyle: ? Coşkun İğci’yi (Yasin Hayal’in eniştesi) tanımıyorum. İsmini ilk defa ci Topbaş Diyarbakır’da ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AKP’nin Yerel Yönetimler Akademisi’ne katılmak için geldiği Diyarbakır’da tarihi Hasanpaşa Hanı’nda gazetecilere açıklama yaptı. Daha önce Erzurum, Kayseri, Bursa ve Gaziantep’te bu tür çalışmalara katıldığını belirten Topbaş, bundan sonra da Eskişehir ve Ankara’daki çalışmalara katılacağını bildirdi. Topbaş, “Her siyasi partinin gözünde bazı kentlerde söz sahibi olmak, hizmet etmek arzusu var. Vatandaşımız da bakacak kendi kararını verecek. Sandıktan ne çıkarsa hepimiz verilecek kararı kabullenmek zorundayız’’ dedi. ? Dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olan Metin Yıldız, mülkiye müfettişlerine verdiği ifadede, Yasin Hayal’in akrabası Coşkun İğci’nin, ‘Cinayeti önceden bildirdim’ sözlerine, ‘TSK ve Jandarmayı yıpratmak için yönlendirildiğini düşünüyorum’ demişti. nayetten sonra 20 Ocak günü haber toplayıcılarının getirdiği Ogün Samast ile ilgili bilgileri alırken öğrendim. Jandarmanın kayıtlı haber elemanı değildir. (...) Benim kişisel değerlendirmem şudur: Coşkun İğci, önceden bildiği ve kafasından geçirdiği konuları İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi’nde tanıdığı rütbelilerle olay sonrası paylaşmasına rağmen kendini kurtarmak için olay öncesi paylaştığını beyan etmektedir. ? Cinayet öncesinde Coşkun İğci’den şubemize intikal etmiş hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Cinayet sonrasında Coşkun İğci’den alınan haberlere göre düzenlenmiş bir haber kayıt bildirim formu vardır. İstihbarat şube kayıtlarında Coşkun İğci isminin geçtiği hiçbir belge ve kayıt bulunmamaktadır. ? Hrant Dink’in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğini Pelitli’de herkesin bildiğine dair iddialar doğru değildir. Jandarmaya ihbar olmamıştır. ? Yasin Hayal, Ekim 2004’te Trabzon şehir merkezinde McDonald’s isimli işyerini bombalaması neticesinde 11 ay kadar cezaevinde yatmış, cezaevinden çıktıktan sonra Pelitli beldesinde ikamet etmesi sebebiyle yargılanmasına devam edildiğinden ve herhangi bir terör ve suç örgütü ile bağlantısının bulunmadığından fiziki ve teknik takip faaliyeti yapılmamıştır. ? Coşkun İğci’nin özellikle ifadesinde yaptığı eşkâl tarifleri, kullandığı bazı kelime ve cümlelerin Coşkun İğci’ye ait olmayacağını, görev gereği kolluğun istihbarat ve mülakat yapan görevlilerin ce kullanılan bir ağız olduğunu düşünüyorum. Yönlendirildiğini düşünüyorum. ? Coşkun İğci; İstihbarat Şube Müdürlüğü personelinden Jandarma Başçavuş O. Ş. ve Uzman çavuş V. Ş’yi tanımasından dolayı, cinayet sonrası verdiği bilgileri cinayet öncesinde vermiş gibi davranarak nüfuz istismarı yapmaktadır. ? Ogün Samast ile Yasin Hayal’in Pelitli beldesi ile Konaklar Mahallesi arasında bulunan dere ağzında olayda kullandığı silahı denediklerine dair herhangi bir bilgi gelmemiştir. Bu konuyla ilgili şikâyet olmadığı gibi Karadeniz halkının silaha olan düşkünlüğü herkes tarafından bilinmektedir. ? Trabzon ilinin genelinde (polis bölgesi dahil) düğünlerde, Trabzonspor maçlarında, asker uğurlama törenleri gibi özel günlerde tabancı ile havaya ateş edilmektedir. Denendiği iddia edilen tabanca farklı bir ses çıkartsaydı mutlaka dikkat çeker, jandarma görevlilerince de tespit edilirdi. ‘Hedefimiz 50 milyon turist’ ? Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, partisinin Alanya ilçe teşkilatında yaptığı konuşmada, dünyadaki turizm artış hızı yüzde 6.5 iken Türkiye’de bu rakamın yüzde 18 olduğunu belirtti. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “2023 hedefimiz, Türkiye’ye 50 milyon ziyaretçi gelmesi ve Türkiye’nin 50 milyar dolar gelir elde etmesidir’’ dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, partisinin Alanya ilçe teşkilatında yaptığı konuşmada, turizm sektörünün dünyadaki ve ülkemizdeki durumunu rakamsal verilerle değerlendirdi. Dünyadaki turizm artış hızı yüzde 6.5 iken Türkiye’de bu rakamın yüzde 18 olduğunu belirten Günay, “20032007 döneminde gelen turist sayısı 10 milyon artış göstermiştir. Bu ivmenin gelişmesi için her şeyden önce Atatürk’ün sözlerine ihtiyaç var. ‘Yurtta barış, cihanda barış.’ O yüzden bütün kalbimle niyaz ediyorum ki Türkiye’nin demokratik yürüyüşünü bozmaya kimsenin gücü yetmesin. Millet iradesine, halk iradesine kimsenin gücü yetmesin” dedi. Türkiye’nin yönetimdeki istikrar sayesinde önemli adımlar attığını ifade eden Bakan Günay, “2003’ten bu yana süregelen yönetim istikrarının sürmesi halinde” Türkiye’nin turizm gelirini önümüzdeki on yılda 3’e katlayabileceğini söyledi. Günay, “2023 hedefimiz, Türkiye’ye 50 milyon ziyaretçi gelmesi ve Türkiye’nin 50 milyar dolar gelir elde etmesidir” diye konuştu. SELMA YİĞİTALP LİSESİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Raylı sistem Gazipaşa ilçesindeki havaalanının da bir an önce bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Günay, konunun takipçisi olduğunu söyledi. Bakan Günay, ayrıca Antalya, Alanya ve Gazipaşa arasında bir raylı sistemin de bölgenin kaderini değiştirecek yatırımlar olduğunu anlattı. Günay, “Bu demokrasi yürüyüşümüz devam ettiği sürece, yani milletten aldığımız emaneti ancak millete geri vermenin dışında herhangi bir yolla iktidarımızın, hizmetimizin, gayretimizin engellenmemesi halinde bunları yapacağız’’ ifadesini kullandı. ‘Özal’lı Yıllar...’ kitabı ? ANKARA (AA) Siyasete Anavatan Partisi’nin kuruluşuyla atılan ve çeşitli dönemlerde Devlet, Maliye ile Dışişleri bakanlıkları görevlerinde bulunan Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, “Özal’lı Yıllar...’’ adlı kitapta merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bilinmeyen bazı yönlerini okuyucularıyla paylaşıyor. Editör Semra Topçu’nun “nehir söyleşi’’ tekniği ile hazırladığı kitapta, “hiç düşünmediği siyasete’’ ANAP’ın kurulduğu dönemde gelen teklifler üzerine nasıl atıldığını anlatan Alptemoçin, partinin kurulduğu dönem ve ana hedefleri hakkında detaylı bilgi veriyor. Öğretmene ‘Kemalist’ soruşturması ? Öğretmen Hülya Toker’in “Biz Kemalist öğretmenler olduğumuz sürece bu rejim değişmeyecektir”... söylemi soruşturma konusu oldu. OZAN YAYMAN İZMİR “Biz Kemalist öğretmenler olduğumuz sürece bu rejim değişmeyecektir”... Bu söylem soruşturma konusu oldu. Selma Yiğitalp Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hülya Toker’in, “Ülkemiz nereye gidiyor” sorusunu yönelten öğrencisine verdiği bu yanıt nedeniyle sözlü savunmasının alındığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre Toker’e ders sırasında bir öğrencisi, son güncel olayları anımsatarak, “Ülkemiz nereye doğru gidiyor? Cumhuriyet rejimi değişecek mi” sorusunu yöneltti. Toker, öğrencisinin sorusuna, “Biz Kemalist öğretmenler bu kürsülerde olduğumuz sürece, Cumhuriyet rejimi değişmeyecektir” yanıtını verdi. Konunun bir öğrenci velisi tarafından il milli eğitim müdürlüğüne iletilmesinin ardından Toker, Okul Müdürü İbrahim Yıldırım tarafından makamına çağrıldı. Hakkındaki şikâyetin gerekçesini soran Toker, müdürden “Hükümet aleyhinde konuşmalar yapıyormuşsun” yanıtını aldı. dir. Toker, öğrencilerine Cumhuriyet rejiminin Atatürkçü öğretmenler olduğu sürece yıkılamayacağını söylemiş ve ardından, okul müdürlüğü tarafından sözlü savunması istenmiştir. Burada amaç hem laik, demokratik eğitimi savunan Toker’i yıldırmak ve benzer düşüncedeki öğretmenlere gözdağı vermektir.” Ali Rıza Özer, AKP iktidarının uyguladığı baskı yönteminin yeni olmadığını da vurgulayarak, “Kendi kadrolarını eğitimin her alanına etkin kılmak istiyorlar” diye konuştu. SEYDİŞEHİR ALÜMİNYUM musakart@yahoo.com Yasal süre doldu kamuya iade edilmedi ENVER HAYKIR / BARIŞ YAMAN SEYDİŞEHİR/KONYA (Cumhuriyet) Seydişehir Eti Alüminyum tesislerinin özelleştirilmesinin Danıştay tarafından iptal edilmesinin ardından 30 günlük yasal süre dolmasına karşın tesisler kamu tarafından geri alınmadı. Özelleştirmenin ardından işten çıkarılan işçiler Danıştay’a topluca dava açarak özelleştirmenin kapsam dışı bırakılması ve özlük haklarının iade edilmesini istedi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da özelleştirmenin iptal edilmesine karşın kararın uygulanmamasını protesto eden sivil toplum örgütlerinin temsilcileri hakkında soruşturma açılmasını Meclis gündemine taşıdı. Seydişehir Eti Alüminyum Tesisleri için işçilerin mücadelesi sürüyor. Özelleştirmenin Danıştay tarafından iptal edilmesinin ardından tesislerin kamuya iadesi için 30 günlük yasal süre dolmasına karşın kamu tesisleri geri almadı. Eti Alüminyum tesislerinin işçileri özelleştirmenin kapsam dışı bırakılması ve özlük hakların iade edilmesi için Danıştay’a dava açtı. Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Sekreteri Ayla Yılmaz, Ankara Barosu avukatlarından Ali Altay ve Nimet Hanım Doğan ile birlikte Seydişehir Tortul Kıraathanesi’nde işçilerle bir araya geldi. Özelleştirmenin iptal edilmesinin ardından mahkeme kararının uygulanmaması üzerine mağdur işçiler, aileleri, ilçe halkı, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla tesislere kadar yürüyerek bir basın açıklaması yaptı. Yürüyüşe katılanlar hakkında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan soruşturma açıldı. CHP’li Kart, milletvekili olması nedeniyle soruşturma dışında tutuldu. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Seydişehir Eti Alüminyum tesislerinin özelleştirilmesinin iptal edilmesine karşın kararın uygulanmamasını protesto etmek için düzenlenen gösteriye katılanlar hakkında soruşturma açılmasını TBMM gündemine taşıdı. Kart, eylemin gerekli izinler alınarak yapıldığını anımsatarak “Hükümetin gerçek kimliğini, kimlere hizmet ettiğini gösteren çarpıcı bir süreç söz konusudur” ifadesini kullandı. ‘Güneş Operasyonu’ kitap oldu ? ANKARA (AA) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), terör örgütüne yönelik Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiği son sınır ötesi harekât sürecinde yaşananlar, “Harekât: Mehmetçiğin Güneş Operasyonu’’ adıyla kitaplaştı. Gazeteci Mutlu Çölgeçen’in kaleme aldığı kitapta, sınır ötesi harekât süreci bir almanak üslubuyla ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Yürütme Kurulu’ndaki istifaların ardından yeni üyeler belirleniyor YÖK bugün seçim yapacak ANKARA (ANKA) YÖK Genel Kurulu bugün toplanıyor. 13 Mart’ta yapılan toplantıda oluşturulan Yürütme Kurulu’nda yaşanan istifalar sonrasında boşalan iki sandalye için seçim yapılacak. Genel Kurul’da ayrıca komisyon raporları görüşülecek. YÖK Genel Kurulu tarafından 13 Mart’ta yapılan toplantıda oluşturulan YÖK Yürütme Kurulu’nda Prof. Dr. Mustafa İlhan ile Prof. Dr. Fikret Şenses istemedikleri halde seçildikleri gerekçesiyle istifa etmişti. Kurula, YÖK Başkan ve başkanvekillerinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) kontenjanından ikişer üye daha seçildi. 13 Mart’ta yapılan Genel Kurul’da, Cumhurbaşkanlığı kontenjanından Prof. Dr. Berrak Kurtuluş, Prof. Dr. Durmuş Günay, Bakanlar Kurulu kontenjanından Prof. Dr. Halis Ayhan, Prof. Dr. Yekta Saraç, Yürütme Kurulu üyesi olarak seçilmişti. ÜAK kontenjanındaki genel kurul üyeleri arasından aday çıkmadığı için, bu kontenjana mensup bütün üyeler arasından yapılan seçimde, Şenses 11, İlhan ise 9 oyla YÖK Yürütme Kurulu’na getirilmişti. Şenses ve İlhan 20 Mart’ta yapılan Genel Kurul’da istifalarını sundu. İlhan ve Şenses katılmadı İlk toplantısını da 7 üye ile çarşamba günü gerçekleştiren Yürütme Kurulu’nda, toplantıda istifa ettiğini açıklayan Prof. Dr. İlhan ile Prof. Dr. Şenses katılmadı. Toplantıda Genel Kurul tarafından Yürütme Kurulu’na devredilen yataydikey geçiş ve denklik konularıtartışıldı. Genel Kurul’da da Yürütme Kurulu tarafından görüşülen bazı konuların gündeme gelmesi bekleniyor. Bugün seçim yapılacak Yürütme Kurulu’nun toplanması için boş bulunan üyeliklerin doldurulmasına ihtiyaç bulunmuyor. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’na gö re “Yükseköğretim Genel Kurulu’nun toplantı nisabı on dört, Yürütme Kurulu’nun toplantı nisabı ise altıdır” ibaresi yer alıyor. Kanunda, Genel Kurul ile Yürütme Kurulu’nda alınan kararları toplantıya katılanların oyçokluğu ile alınacağı, oylamalarda eşitlik olması halinde ise başkanın oyunun iki sayıldığı belirtiliyor. ‘Danışman’ görevi yürütüyor Yükseköğretim Kanunu’na göre “danışman” görevi gören Yürütme Kurulu’na, Genel Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde “Yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi, yönetilmesi ve denetlenmesi, yönetmeliklerin hazırlanması, yükseköğretim üst kuruluşlarıyla, üniversitelerce hazırlanan bütçelerin tetkik ve onaylanması ile rektörlüklere aday gösterme dışında kalan yetki ve görevlerinden uygun gördüğü bölümleri” de devredebiliyor. Ayvaz Korkmaz gözaltında ? İstanbul Haber Servisi Ukrayna’dan Türkiye’ye iade edildikten sonra “çete elebaşısı olduğu ve çeşitli olaylara karıştığı’’ iddiasıyla yargılandığı davalardan tahliye olan Ayvaz Korkmaz, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. “Yağmaya teşebbüs’’ suçunu işlediği ileri sürülen Korkmaz, 2000 yılında Ukrayna’dan Türkiye’ye iade edildikten sonra hakkındaki çeşitli davalar nedeniyle cezaevinde yatmış ve ardından tahliye olmuştu. ‘Baskı oluşturulmaya çılışılıyor’ Eğitim Sen 1 No’lu Şube Başkanı Ali Rıza Özer, Toker üzerinde İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla baskı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek, “EğitimSen olarak laik, bilimsel, demokratik eğitimi savunan tüm meslektaşlarımızın yanındayız” dedi. Toker’in, okul müdürlüğü tarafından sözlü savunmasının alınmasının ardından Selma Yiğitalp Lisesi’ne destek ziyaretine gittiklerini söyleyen Özer, şöyle dedi: “Laikliği savunan öğretmenlere karşı yapılan baskılar yeni değil. Arkadaşımız Toker’in yaşadığı süreç bu tür baskıların son örneği C MY B C MY B TBMM Koruma Müdürlüğü Yönetmeliği değişti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Koruma Müdürlüğü Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişiklikle daha önce İç Güvenlik Koruma Şube Müdürlüğü’nün birimleri arasında sayılan “Başkanlık Koruma Büro Amirliği’’, Türkiye Büyük Millet Meclisi Koruma Müdürlüğü birimleri arasına eklendi. Yönetmelikle Başkanlık Koruma Büro Amirliği’nin görevleri de belirlendi. Buna göre amirlik başkanın eskort, koruma ve yakın koruma hizmetlerini planlayacak, koordine edecek ve yürütecek. Talep edilmesi halinde başkanın birlikte oturduğu aile efradının koruma hizmetlerini yürütecek, başkanın günlük çalışma, gezi ve ziyaretlerinde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması için önceden şube müdürüne bilgi verecek. Başkanın programlı gezi, ziyaret ve inceleme yerlerinde gerekiyorsa mahalli güvenlik güçleriyle birlikte intikalden önce gerekli güvenlik tedbirlerini alacak, alınan tedbirler hakkında şube mü dürüne önceden bilgi verecek. Konutun iç ve çevre güvenliğini sağlayacak. Amirlik ayrıca konut çevresinde dolaşan şüpheli kişilerin kimlik kontrollerini yapacak, gerektiğinde en yakın amirine bilgi vermek suretiyle haklarında gerekli araştırmayı yaptıracak.TBMM Ana Bina Koruma Büro Amirliği 1, 2 ve 3 No’lu kapılar ile basın kapısından ve kapalı garajdan ana binaya girişleri kontrol altında tutacak, giriş yapan ziyaretçileri, görevli gelenleri ve Meclis çalışanlarını güvenlik uygulamasından geçirecek.