23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 MART 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin hukukçuları, MHP’den destek alabilmek için ‘Venedik modeli’ üzerinde çalışıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Esat Canan yargılandı ? ANKARA (AA) Eski Hakkâri Milletvekili Esat Canan’ın, “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki davanın duruşmasında savunma yapan Canan, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği konutunda verilen özel yemekli toplantıdaki konuşmasının basına yanlış aksettirildiğini söyleyerek suçlamaları reddetti. Tanık Turhan Çömez ise Canan’ın “Olaya iki yönden bakmak lazım. Güneydoğu’nun da şehitleri var” dediğini öne sürdü. DTP kurban ediliyor ? AKP, Anayasa Mahkemesi’ne açılan kapatma davasından kurtulmak için anayasanın 68 ve 69. maddelerinde değişiklik yapmaya hazırlanırken, Venedik modeli üzerinde duruluyor. Bu modele göre, “terör, şiddet ve ırkçılığı övme” durumlarında partilerin kapatılması öngörülüyor. EMİNE KAPLAN ANKARA AKP’nin hukukçu kurmayları, Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasından kurtulabilmek için anayasanın siyasi partilerin kapatılmasını düzenleyen 68 ve 69. maddelerinde değişikliğe hazırlanırken, özellikle AB kriterlerini gündeme getirmeye hazırlanıyor. “Venedik Modeli” üzerinde duran AKP yöneticileri, partilerin yalnızca terör, şiddet ve ırkçılığı övme gibi durumlarda kapatılması yönünde düzenleme getirmek istiyor. AKP, DTP’nin de kapsam içinde yer alacak olması nede Schröder ve İslam... Elbet bir siyasal parti için kapatma davası açmak çözüm olamaz... Siyasal partiler demokratik yaşamın vazgeçilmez koşullarındandır... Örneğin Almanya Federal Anayasası’nda “laiklik ilkesi” ve “milletin bölünmez bütünlüğü” gibi maddeler olmaz... Ancak Almanya laik demokratik bir ülkedir... Almanya’da kilisenin devleti yönetmek gibi bir savı yoktur... Almanya’da yedi yıl başbakanlık yapan, sosyal demokrat (SPD) siyasetçi Schröder, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılmasına ilişkin iddialarına sert bir yanıt verdi: “AKP gizli İslamcılık yapmıyor. AKP köktendinci olmayan İslam anlayışını AB değerleriyle birleştirmeye çalışıyor. Açılan dava, Türk halkının iradesine ve demokrasiye karşı yapılan bir harekettir.” Dönemin Almanya Başbakanı Gerhard Schröder üç yıl önce (2005 yılı) Almanya’daki aşırı sağcı (faşist) görüşlü Ulusal Demokrat Parti’nin kapatılması için çok uğraştı ama başarılı olamadı. Başbakan Schröder NeoNazilere yakınlığıyla bilinen NPD’nin yasaklanması için “hukuki zemin olup olmadığını” komisyon kurarak araştırmıştı... Birkaç girişimde bulundu NPD’nin kapatılması için. Ancak yüksek mahkeme görevsizlik kararı verdi ve Schröder amacına ulaşamadı... AKP kapatılır ya da kapatılmaz, o ayrı bir konu... Peki Schröder’e ne oluyor? Çokuluslu Altın Şirketleri’nin danışmanı olan Schröder, Tayyip Bey’i çok seviyor. Çünkü Tayyip Bey, Schröder’in bir dediğini iki etmiyor... Bir de... Türkiye, kapitalizmin üzerine konulan İslamcı bir kalıpla, gelişmiş ülkelerin ekonomik olarak sömürdüğü bir ülke oluyor... ??? Şimdi bazı olayları anımsatmakta yarar var: Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaban, ilköğretim öğrencilerine Saidi Nursi kitapları dağıtırken şöyle diyor: “Türbanlı belediye başkanı da olmalı!” AKP’li Eyüp Belediyesi 2005 yılında ÖSYM’nin yaptığı Kamu Personeli Seçme Sınavı’yla alacağı zabıta memurları için “imam hatip lisesi mezunu” olma koşulu getirirken, başkan Ahmet Genç 2006’da da bildiri dağıtıyor halka: “Örtünmemek elbet dinden çıkmak değildir; sadece günahkâr olmaktır...” Bitmedi!.. 2004 yerel seçimlerinde Niğde’de AKP’li il genel meclisi üyeleri Ali Uğurlu, Kamil Ünal, Mustafa Burma ve belediye başkan adayı Ali Tekin bir pankart asıyorlar: “İktidarla el ele 84 yıllık karanlığa son!” Bu ne demek oluyor? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının canlarıyla kanlarıyla kurdukları “Cumhuriyet rejimi”nin Türkiye’yi karanlığa götürmesi... AKP’li Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci, evlenen çiftlere bir kitapçık dağıtıyor... Kitapçıkta evlenen kadın ve erkeğin şeriat hükümlerine göre yaşamalarını ve cihada hazır olmalarını öğütlüyor... Bir laik demokratik Cumhuriyet’in temeli nasıl oyulur? İşte böyle!.. Şimdi de hep araç olarak gördükleri “demokrasiye” sarılıyorlar... Yahu, laiklik olmadan demokrasi olur mu? Bir de mezarlıkta din dersi projesi vardı. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatında değişiklik yaptı. Öğrencilere “din etkinlik programı” hazırlandı... ??? Talim Terbiye Kurulu’nda, öğretmenin öğrencileri camilere, mezarlıklara götürmesi ve buralarda “uygulamalı ders” yapması isteniyordu... Tepkiler üzerine bu yaşama geçirilmedi... Bildiğim kadarıyla şu anda bazı okullarda öğrenciler camilere ve mezarlıklara götürülüp uygulamalı din kültürü ve ahlak bilgisi dersi yapılıyor... Eski Almanya başbakanlarından Schröder, “AKP köktendinci olmayan bir İslam anlayışını AB değerleriyle birleştirmeye çalışıyor” derken yukarıda örneklerini verdiğim olaylara ne yanıt verir acaba? Benim de merak ettiğim bu!.. 138. MADDE AKP’NİN DEĞİŞİKLİK PLANINA ENGEL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin davadan kurtulmaya yönelik formül arayışları hukuku da zorlama olarak değerlendiriliyor. Anayasanın “mahkemelerin bağımsızlığı” başlıklı 138. maddesindeki hükümler, bu girişimin hukuka aykırılık oluşturacağını açıkça ortaya koyuyor. Anayasanın 138. maddesi şöyle: “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullaniyle MHP’ye bu öneriyi götürmeyi planlıyor. AKP, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak anayasa değişikliğine ilişkin çalışmalarını hızlandırdı. AKP’nin hukukçu kurmaylarının çeşitli seçenekler üzerindeki çalışmalarını tamamlayarak bu hafta MHP yöneticileriyle bir araya gelebileceği dile getiriliyor. AKP yöneticileri, odak tanımından Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesine kadar pek çok seçenek üzerinde dururken özellikle bu nılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” alınan özgürlükleri ortadan kaldırmayı amaçladığı takdirde mümkündür. Bir parti barışçıl yoldan anayasa değişikliğini talep ediyorsa bu talep o partinin feshi için yeterli sayılmaz.” AKP’nin hukukçu kurmaylarından TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, “AB’de Venedik kriterleri var. Bu kriterlerin ilk yaptırımı da Avusturya’da uygulanmıştır. Aşırı milliyetçi parti lideri, Venedik kriterleri uyarınca yasaklanmıştır. Arınç, ‘savcı tıraşı’ istedi ? Haber Merkezi Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Ölüm bize şahdamarından daha yakın” sözlerinin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya yönelik olmadığını söyledi. Arınç, “Başsavcıya ölümü göstermek, ölümle tehdit etmek, ölümü hatırlatmak gibi özel bir gayem yoktur” dedi. TBMM’deki berberde tıraş olan Arınç’ın, “Mümtaz (berber) savcının istediği bir tıraş olsun” demesi dikkat çekti. konuda AB’nin uygulamaları inceleniyor. Bu çerçevede Avusturya’da aşırı milliyetçi parti lideri Jörg Haider’in başbakanlığının engellenmesine dayanak oluşturan Venedik modeli üzerinde de duruluyor. Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun siyasi partilerle ilgili kriterleri şöyle: “Bir partinin yasaklanması ya da feshi, sadece bu parti, şiddet kullanarak ya da şiddet kullanmayı savunarak demokratik düzeni yıkmayı ve anayasa ile teminat altına Bu kriter şiddete, ırkçılığa bulaşan şiddeti ve ırkçılığı öven partilerin yasaklanmasını içeriyor. Ancak bu kriterlerde kapatma yine de son çare olarak öngörülüyor. Kapatmadan önce belirli mekanizmalar partilere uygulanıyor yaptırım olarak” dedi. Kuzu, Bahçeli’nin “parti kapatma yerine bireysel dava” önerisi konusunda, “Bunu MHP ile görüşmemiz lazım. Henüz bu fikirler düşünce bazında. Ortada yazılı metin yok. Burada kişilerin yasaklanmasını mı istiyorlar, yoksa yargılamasını mı? Bunu onlarla konuşmamız gerekir” dedi. Kuzu, öncelikle partide netleşecek önerileri MHP’ye götüreceklerini söyledi. Kuzu, halkoylaması olasılığına dikkat çekerek Meclis’e gelecek anayasa değişikliklerinin 367 oyu bulamaması durumunda otamatikman referandum seçeneğinin gündeme geleceğini söyledi. Kuzu, “367 bulunursa değişiklik Köşk’e gidecek. Referanduma götürülüp götürülmemesi Köşk’ün takdiridir” dedi. B İREYSEL SORUMLULUK Aykan: Dava akıl tutulması ? TRABZON (Cumhuriyet) Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılması istemiyle açtığı davada, siyasi yasaklı olması istenen Trabzon Milletvekili Asım Aykan, kapatma davasını “akıl tutulması” olarak nitelendirdi. Savcının bu hareketi ile “ülkenin istikrarına dinamit koyduğunu” iddia eden Aykan, CHP’yi de “ellerini ovuşturmak”la suçladı. MHP’nin önerisi de sorunlu ? MHP lideri Bahçeli’nin ‘bireysel cezai sorumluluk’ önerisi de dolaylı müdahale yolunu açıyor. Ayrıca MHP’nin önerisinin kabul edilmesi durumunda, AKP kapatılmasa da, Erdoğan hakkında dava açılıp Yüce Divan’da suçlu bulunursa hükümetin düşmesi söz konusu olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti kapatma yerine “bireysel cezai sorumluluk” önermesinin, hem hukuki karmaşaya hem de siyasi alanda daha büyük bir kaosa yol açabileceğine dikkat çekiliyor. “Bölücülük suçları” dışında parti kapatmayı zorlaştıran ve bunun yerine “bireysel cezai sorumluluk” önerisi getiren MHP’nin bu konuda anayasa değişikliği için oluşturduğu komisiyonun çalışmaları netleşmeye başladı. Anayasanın 68 ve 69. maddelerinde değişiklik yapılmasını isteyen MHP’nin önerisi, “laikliğe aykırı eylemlerin odağı olan partiler” yerine buna yol açan bireylerin cezalandırılmasını temel alıyor. MHP, bu çerçevede milletvekili dokunulmazlıklarının da yeniden düzenlenmesini istiyor. Buna göre siyaset yasağı istenen bir milletvekilinin dokunulmazlığının doğrudan kaldırılması, TBMM’ye sadece bilgi verilmesi öngörülüyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın Anayasa Mahkemesi’ne, partilerin ihtar edilmesi ya da Hazine yardımlarının kesilmesi için başvuruda bulunabileceği, bu başvuru sırasında bireyler için siyaset yasağı istenebileceği belirtiliyor. Siyaset yasağı istenen bireyin hangi makam tarafından yargılanacağı ise henüz netleştirilmedi. AKP’nin de sıcak bakmadığı belirtilen MHP’nin bu önerisi birçok açmazı da beraberinde getiriyor. MHP’nin önerisinin kabul edilmesi durumunda, AKP kapatılmasa da, örneğin Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında dava açılması ve Yüce Divan’da yargılanıp siyasi yasak gelmesi halinde, hükümetin düşmesi söz konusu olacak. MHP, “yargı organlarının yapısı değiştirilmesin” demesine karşın bu düzenleme ile “kapatma davası açma” yetkisi elinden alınacağı için Yargıtay Başsavcısının görev ve yetkileri de yeniden düzenlenecek. Ayrıca başsavcıya millevekilleri hakkında “siyaset yasağı” istemiyle dava açma yetkisi verileceği için de milletvekillerinin Yargıtay’ca yargılanması söz konusu olacağından yüksek mahkemenin de görev ve yetkilerinde değişiklik yapılması gündeme gelecek. Dienelt: Vize gündemde değil ? BERLİN (AA) Almanya’da Darmstadt İdare Mahkemesi yargıçlarından Klaus Dienelt, Avrupa hukukunda yer alan Türklere yönelik vize uygulamasının, ulusal yasa yapıcısı tarafından doğrudan kaldırılamayacağını ve şu anda da bunun gündemde olmadığını söyledi. Dienelt, Türkiye’de bir gazeteye verdiği demeçte, “vize uygulanmasının bu yılın sonuna kadar kaldırılacağı” konusunda yanlış anlaşıldığını, Almanya’nın bu konuda tek başına karar alamayacağını belirtti. Erdoğan: Sulukule ucube halinden kurtarılacak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’un otel ihtiyacının karşılanması için kentteki tarihi binaların çoğunun otel yapılacağını belirtti. Akaretler Turizm Yatırımlar AŞ tarafından, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak restorasyonu yapılan “Akaretler Sıraevler”, dün düzenlenen törenle açıldı. Törende konuşan Erdoğan, Beşiktaş`ta Deniz Müzesi yanındaki tütün deposunun otel olmasına ilişkin projeye işaret ederek “Bir girişimcimiz burayı aldı. Ancak engeller anlatılamayacak kadar çok. İçerden birileri adeta bariyer oluşturuyor. ‘Hayır yapamazsın, yapacaksan benden geçmen lazım’ diyorlar. ‘Senden nasıl geçecek’ dediğin zaman da, ahlaki olmayan yollarla karşılaşıyorsunuz. İşte bunu aşmamız lazım ama biz bunlarla uğraşmıyoruz ki ülkede, başka şeylerle uğraşıyoruz. Er ya da geç millet bunu da aşacaktır” dedi. Fatih’i içindeki “bazı ucubelerden de kurtaracaklarını” söyleyen Erdoğan, Sulukule projesini eleştirenlere de şöyle yanıt verdi: “Sulukule projesi hakkında garip garip şeyler konuşuyorlar. Bunu konuşanlar daha bir kere gidip Sulukule’yi görmüş değildir. Görmüş olsalar böyle konuşmazlar. Bu projeyi gördüğün zaman eğer aklıselim sahibiysen diyeceğin şey; ‘Sulukule’yi o ucube halinden kurtarıp modern, çağdaş ama tarihi bir sokak, tarihi caddelerle donanmış bir yer haline getirdiğiniz için size teşekkür ederiz’. Atılan adım budur’ Erdoğan, İstanbul’a yapılan yatırımların birçoğunun da yeraltında yapıldığını öne sürerek Adeta kuyu misali yerin altına tüneller açılıyor, metro yapılıyor. Ama bunlar hep yerin altında olduğu için görünmüyor. Millet minareyi görür ama kuyuyu görmez” yorumunu yaptı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 YÖK Genel Kurulu toplanacak ? ANKARA (AA) YÖK Genel Kurulu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın başkanlığında bugün 10.30’da toplanacak. Toplantıda, “Kurulması teklif edilen vakıf yükseköğrenim kuruluşlarına ilişkin olarak vakıf yetkilileri tarafından yapılacak sunumlar, genel kurulca yapılan işlerden, oluşturulan yeni yürütme kuruluna devredilecek işler, öğretim üyeliğine yükseltilme ve atanma kriterleriyle ilgili hazırlanan komisyon raporu, eğitim komisyonu raporu, kadro komisyonu raporu ile diploma denklik komisyonu raporu” görüşülecek. Sezer: Hukuk devleti yara alır Yargı süreci devam ederken anayasayı değiştirme planına sert tepki gösteren DSP Genel Başkanı, bu yöndeki girişimlerin yeni bir kaosun habercisi olduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AKP hakkındaki kapatma davası sürerken anayasayı değiştirme girişiminde bulunulmasının “yeni bir kaos yaratacağına” işaret etti. Sezer, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İspanya’daki açıklamasıyla, “türbanla ilgili bombanın pimini çektiğini” vurgulayan Sezer, “O günlerde, bu girişim Türkiye’yi gerer, yorar, dedik. Bazı girişimlerde bulunduk. Şimdi de MHP’nin yeni bir önerisiyle, mahkeme süreci devam ederken anayasa değişikliği yaparak süreci etkileme girişimleri gözleniyor. Bu, yeni kargaşanın habercisi” dedi. Sezer, MHP’nin “Partiler yerine kişiler cezalandırılsın” yönündeki önerisini eleştirirken “Partiler kapatılmasın, içimize sindiremeyiz ama milletvekili, başbakan, parti genel başkanı da olsak, hiçbirimizin yasalara, anayasaya aykırı davranma hakkımız olmamalı” görüşünü dile getirdi. Sezer, yargı süreci devam ederken anayasayı değiştirme girişimlerine tepki gösterdi. Sezer, “Bu Türkiye’yi bir kaostan başka bir kaosa sürükler. Türbanla ilgili bizim dediğimiz gibi süreç durdurulup toplumsal uzlaşı süreci başlatılsaydı, bugünkü noktaya gelmeyecektik” dedi. Sezer, kapatma davasının ekonomik dalgalanmaya ve büyük kayıplara yol açtığı yorumları anımsatılarak yöneltilen soruya “Yasalara, anayasaya aykırı davrananların sorumluluğudur. Ekonomide zaten kötüye gidiş vardı” yanıtını verdi. Sezer, “sağduyu” çağrısı yaparken “Sağduyuda hepimize görev düşüyor, ama öncelikle Sayın Başbakan’a ve onun partisine düşüyor. Bu dava açıldıktan sonra yaptığı konuşmalar, gerginliği azaltmaya hizmet etmedi, etmiyor” dedi. Zeki Sezer C MY B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear