Catalog

SAYFA CUMHURİYET 29 ŞUBAT 2008 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B PB Y PB PB PB PB PB Y 15 16 17 15 18 17 18 16 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B Y PB PB PB 15 18 13 10 14 12 10 1 20 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y Y Y Y Y Y PB 20 20 15 17 13 16 0 7 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Batı Karadeniz ile Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun güneyi, Güneydoğu Anadolu ile Kütahya, Eskişehir, Amasya, Çorum ve Kahramanmaraş çevreleri yağmurlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı arıtmaya devam edecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y Y Y 5 3 6 11 11 11 13 10 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y B Y PB Y 11 12 19 11 17 16 15 17 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K Y K B B Y PB Y B 3 16 1 19 11 12 13 21 21 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Soruyu soran gazeteciye verdiği yanıt evlere şenlik. Yukarıdakinin hem ruhsal hem de mantıksal açıdan değerini tartışmaya açacak nitelikte. Önemli iki konuyu bir araya getirmenin sakıncaları mı? “İnanın” diyor: “Hiç aklıma gelmedi.” Bu kısa açıklama akla iki olasılık getiriyor. Ya türban deyince aklına kara operasyonu gelmiyor. Ya da kara operasyonunun başladığı gün, sadece ve sadece türbanı düşünüyor. ??? Kendileri başkomutan ya; operasyonlara “en büyük hassasiyeti” gösteren kişiymiş! Öyle duyarlıymış ki, operasyonlar konusunda kendisinden başka kimsenin “kraldan çok kralcı olmamasını” istiyor. Laf iyi, güzel de, gerçek öyle değil: Oysa kendisi AKP’den çok AKP’li bir kral! ??? Örneğin Cemil İpekçi, Bülent Ersoy gibi “seçkin aydın” sayısının arttığı, İslam devleti çağrışımlarının veya özlemlerinin sergilendiği son günler bir de “şeyhülislamımız” oldu. Kafkas Müslümanları Din İşleri Başkanı RTE’ye “şeyhülislam nişanı” verdi. Milliyet’teki habere göre, Başbakanlık kaynakları önce nişanın şeyhülislam nişanı olduğunu açıkladı. Daha sonra aynı nişanın Putin’e, Aliyev’e verildiği ortaya çıkınca, bu kez nişanı saklamaya çalıştı. Bu haber RTE’nin, bilinçaltında nişanla da olsa şeyhülislamlığı benimsemeye, sindirmeye hazır olduğunu göstermiyor mu? ??? AKP’li YÖK Başkanı’nın marifetleri bitecek gibi görünmüyor. YÖK gibi ilim bilim ocağının başına getirilen YZÖ’nün ilk icraatı: Özel kalem müdürlüğüne bir ebe atamak oldu. Ne yargı tanıyor ne de yasa! Son numarası, sadece üniversitelerin başına türban geçirmek olmadığını ortaya koyuyor. Üniversitelerarası Kurul’un güncel türban konusunu görüşemeyeceğini ilan etti. Tabii dünkü toplantıya gelerek yaptığı anlamsız çıkışlar nedeniyle üniversite camiasından özür dilemesini bekleyenlere böyle karşı bir saldırıyla yanıt verdi. Oysa YZÖ’nün dikkatlerden kaçan bir ifadesi, son verdiği bir demeçte yer aldı. Karmaşık kimliğini bir cümleyle sergiledi: “... ‘Oldukça’ laik bir insanım...” dedi. Oldukça bilim adamıyım der gibi! ??? Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’den bir açıklama geldi. Basınla yaptığı söyleşiden medyaya yansıyan sözlerine dayanan Güncel’deki eleştirileri, eleştiriyor. Ne ki, basın toplantısındaki söylemlerini amaç ve içeriğine uygun biçimde yansıtmayıp Yargıtay Başkanı’nı eleştirmeme yol açan meslektaşlarım adına özür dilerim Sayın Gerçeker’den. Yargıtay Başkanı açıklamasında; “Hiç kuşku duyulmasın ki, dün olduğu gibi bugün ve yarın da, gerekli gördüğümüz zamanlarda Yargıtay’ın birinci başkanı olarak üstlendiğimiz görev ve yetki sınırlarımız içerisinde doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle söyleyeceğiz. Cumhuriyet rejiminin teminatlarından biri ve her koşulda savunucusu olan bu yüce kurumun görüşlerini kamuoyuna aktarmaya devam edeceğiz” diyor. Laik rejim savaşımını verdiğimiz şu günlerde, işte benim Yargıtay’ım dedirten ifadeler bunlar... Cerrah yeniden dinlenecek Dink komisyonuna bilgi veren eski Trabzon İstihbarat Şubesi Müdürü Dinç, Hayal’in Rus istihbaratıyla görüştüğünü ve bir Çeçen işadamınca finanse edildiğini söyledi AYŞE SAYIN ANKARA Hrant Dink cinayetiyle ilgili kurulan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komsiyonu, Trabzon Emniyeti’nin, Dink’e suikast yapılacağı uyarısını “düşük kodlu” olarak niteleyen ve “ses getirici eylem” ifadesinin yeterince açık olmadığını savunan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ı yeniden dinlemeyi planlıyor. Komisyona dün bilgi veren eski Trabzon İstihbarat Şubesi Müdürü Engin Dinç, “düşük kod” diye bir uygulama olmadığını belirterek “Yazıyı gören gereğini yapar. Ses getirici eylem, ya bombalamadır, ya öldürme ya da yaralamadır” dedi. Azmettirici Yasin Hayal’in Rus istihbaratı ile de görüştüğünü savunan Dinç, bu kişinin finansörünün ise Çeçen bir işadamı olduğunu söyledi. “muhbir” yapmakla suçlanan Dinç, Mc Donald’s’ı bombalayan Hayal’in yakalanıp Tuncel’in de bu olaya karıştığını açıklayana kadar “suça karıştığını bilmediğini” ileri sürdü. Hayal’i eylemden vazgeçirmesi için Tuncel’in “bütün sorunlarının çözülmesi” talimatını verdiğini belirten Dinç, bunun bir istihbarat taktiği olduğunu ifade etti. Kendisinin bu işi çok önemsediği için Tuncel’le görüştüğünü savunan Dinç, “Hayal’le ilgili niye ikna yöntemini deniyorsunuz, başka bir etkisiz hale getirme yöntemi yok mu” sorusu üzerine, “Yetkimiz yok” yanıtını verdi. Komisyon üyelerinin, istihbarat için neden Tuncel’le sınırlı kaldıklarını sorması üzerine Dinç, başka muhbirleri kullanmak dahil, gerekli önlemleri aldıklarını ileri sürdü. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘İstihbarat tekniği’ TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda Dink cinayetiyle ilgili oluşturulan alt komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Komisyonda, Erhan Tuncel’i, suça karışmasına karşın yasalara aykırı olarak polis muhbiri yaptığı öne sürülen eski Trabzon İstihbarat Şubesi Müdürü Dinç ile Dinç’ten bu görevi devralan Faruk Sarı’nın bilgisine başvuruldu. Suça karıştığı halde yasalara aykırı olarak Erhan Tuncel’i ‘Düşük kod diye bir uygulama yok’ Hayal’le ilgili “Ülkücülere, daha sonra da Alperenler’e yaklaşmış, ama onlar tarafından dışlanmış” değerlendirmesi yapan Dinç, Yasin Hayal’in, Dink’i öldürme planını öğrendikten sonra Tuncel’le bir kez görüştüğünü söyledi. Dinç, “Tuncel’den Hayal’i bu eylemden vazgeçirmesi için ikna etmesini istedim” dedi. Komisyon üyelerinin eylemi haber aldıktan sonra neden önlem almadıkları sorusu üzerine Dinç, Tuncel’den Dink’e yönelik eylem yapılacağı bilgisini aldıktan hemen sonra İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler’i cep telefonuyla arayarak konuyu kısaca aktardığını belirtti. Telefon görüşmesinden sonra da İstanbul Emniyeti’ne Dink’e karşı “ses getirici eylem” yapılacağı uyarısını içeren yazıyı gönderdiklerini anlatan Dinç, İstanbul Emniyeti’nin uyarıyı “düşük kodlu” olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Dinç, “Düşük kod mod diye bir şey yoktur. Yazıyı gören gereğini yapar. Ses getirici eylem dendiği zaman, ne olduğu bellidir. Ses getirici eylem, ya bombalamadır, ya öldürme ya da yaralamadır” dedi. ‘Çeçenistan’a gitti’ Komisyon üyelerinin sorusu üzerine Dinç, Yasin Hayal’in finansörünün bir Çeçen işadamı olduğunu söyledi. Bu işadamının kim olduğu sorusu üzerine de Dinç şu bilgileri verdi: “Bilmiyorum Çeçenistan’dan biri de olabilir, Trabzon’dan da biri olabilir. Çünkü, Çeçenistan Türkiye’ye yakın. Yasin de daha önce oraya gitti.Ayrıca Gürcistan’a da gittiğini tespit ettik. Hatta orada Rus istihbaratı ile görüştüğü bilgisine sahibiz.” Kalyoncu’ya anlamlı armağan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonu yöneten 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu, dün Diyarbakırspor Kulübü yöneticilerini ziyaret etti. İadei ziyarette bulunmak için geldiğini kaydeden Kalyoncu, sporun insanları yaklaştıran, birbirine kaynaştıran güzelliklerden bir tanesi olduğunu belirtti. Kalyoncu, “Diyarbakırspor bize bu güzellikleri yaşatmaya devam ediyor. Gönlümüz onun süper ligde yer almasından yana. İnşallah en kısa zamanda gönlümüz Diyarbakırspor’un layık olduğu daha üst yerlerde yer alması, bundan hiç şüphemiz yok. Her zaman Diyarbakırspor’un yanındayız” dedi. “Paşamız bu derecede çok iyi bir Diyarbakırsporludur” diyen Kulüp Başkanı Adnan Öktüren, Kalyoncu’ya Diyarbakırspor forması hediye etti. Korgeneral Kalyoncu da Öktüren’e plaket verdi. (Fotoğraf: AA) Bu aşamadan sonra son sözü yüce mahkeme söyleyecek. Tartışmanın partilerin dışına çıkması, üniversite yerleşkelerinde farklı tutumların ve bunun devamında gerilimlerin yaşanmaya başlaması, yakın gelecekte sorunun daha da düğümleneceğinin habercisi... Anayasa Mahkemesi’nin kararını olabildiğince çabuk vermesi, yaşamsal hale gelmiş görünüyor. Mahkeme dün bir raportör belirlediğini açıkladı. Mahkeme de doğal olarak gelişmelerin ayırdında... Bütün dileğimiz, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararın ardından siyasilerin konuyu tümüyle hukuka bırakması... Karara kazanmakaybetme güdüsüyle yaklaşırlarsa bunun kazananı olmaz, kaybedeni Türkiye olur... ??? Hukukun üstünlüğüne vurgu yaptıktan sonra YÖK Başkanı’na gelelim... Yusuf Ziya Özcan’ın göreve geldiği günden bu yana izlediği yol; AKP’nin kendi çizgisi doğrultusunda ne kadar yerinde bir kadrolaşma yaptığını ortaya koyuyor. Göreve gelir gelmez, üniversitelerde her türlü özgürlüğün olacağını söyleyen Özcan, işe rektörlerin konuşma özgürlüğünü kısıtlamakla başladı. YÖK’te işlerin şöyle yürüdüğü anlaşılıyor: Hükümet katında ne yapılması gerektiği kararlaştırılıyor, Özcan’a iletiliyor. Özcan, ne yapması gerektiğini öğreniyor. Bunu, yine öngörülen ifadelerle kamuoyuna ve üniversitelere duyuruyor. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Mustafa Akaydın, dün kurulun olağanüstü toplantısından sonra yaptığı açıklamada, yapılması gerekeni kestirmeden söyledi: “YÖK Başkanı istifa etmeli!” Eder mi? Hayır... Türkiye’de istifanın hep “de” hali geçerlidir; istifade eder! Gül’ü de ayrıca kutlamak gerek. Kendisine, Özcan’dan daha uygun bir YÖK Başkanı bulması sanırım zordu! Özcan’dan makulü çıkmazdı! ??? AKP ile girdik, AKP ile bitirelim... Soru: Türkiye’de adaleti en iyi kim dağıtır? Bize göre, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin... Ne bakanlar gördük; ama, Şahin kadar iyi dağıtanını görmedik! Yargıtay, türbanla ilgili açıklama mı yaptı? Gelsin Yargıtay’ı biçme yasası! Ardından tam Adalet Bakanı’na yakışan bir demeç: “Yok öyle 95... Çalışsınlar biraz...” YÖK Başkanı AKP’nin tam dümen suyunda işlere mi girişti... Bu kez gelsin özerklik: “YÖK, özerk kurumdur... Alacağı kararlara saygı göstermek gerekir!” Adalet Bakanı’nın bu tutumda olduğu bir ülkede, hukukun ne kadar üstün olacağını kestirmek zor değil. AKP, dediğim dedik yaptığım hukuk yaklaşımı içinde türban sorununun üstesinden gelemez. 14 Ocak’ta başlayan süreç, bunu herkese gösterdi. Dileriz AKP’ye de göstermiştir! Erdoğan, “Bu sorun bir cümle ile çözülür” demişti... 1.5 aydır cümle âlem bir oldu, o cümleyi arıyor! Artık top Anayasa Mahkemesi’nde... ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Verim alamadık’ Trabzon İstihbarat Daire Başkanı Faruk Sarı da, Erhan Tuncel’in muhbirlik görevine neden son verildiğine ilişkin soruya, “Çalışmalarından verim alamadık, kaytarmaya başlamıştı. Aradığımızda bulamıyorduk. Tek taraflı bilgi veriyordu. Verim alamıyorduk, o yüzden görevine son verdik” yanıtını verdi. Sarı, Yasin Hayal’i takip edip etmediklerinin sorulması üzerine, teknik çalışmalara devam ettiklerini, Hayal’in çevresine sızdıklarını anlattı. Sarı, “Ama normal hayata döndüğünü gördük. Bir örgütsel doku göremedik” dedi. Sarı, komisyon üyelerinin, Yasin Hayal’in Hrant Dink’i öldüreceğini her yerde söylediğini ifade etmeleri üzerine, “Bize böyle bir bilgi ve belge gelmedi” açıklamasını yaptı. ABD’den Suriye’ye ‘gözdağı’ ? WASHINGTON (AA) ABD’nin Lübnan’daki krizin çözülememesinin sorumlusu olarak gördüğü Suriye konusunda sabrının tükendiğinin bir göstergesi olarak, Lübnan açıklarına savaş gemisi gönderdiği bildirildi. Üst düzey bir ABD yetkilisi, ABD’nin Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçiminin tıkanmasından dolayı derin endişe duyduğunu söyledi. Bir ABD savunma yetkilisi de, “USS Cole” adlı savaş gemisinin salı günü Malta’dan ayrılarak Lübnan’a hareket ettiğini söyledi. Yetkili, geminin Lübnan açıklarında çıplak gözle görülemeyeceğini ama “ufkun hemen ötesinde” olacağını belirtti. Beyaz ile Gökçek’in oğulları ortak çıktı ? Baştarafı 1. Sayfada Sosyal Forum İstanbul’da İstanbul Haber Servisi Neoliberal politikalara ve ABD’nin başını çektiği savaş çılgınlığına karşı örgütlenen Dünya Sosyal Forumu’nun bir ayağı olan Avrupa Sosyal Forumu, 2010 yılında İstanbul’da toplanıyor. Forumun ilk kez AB sınırları dışında resmi bir toplantı yapması büyük bir önem taşıyor. Eylül 2008’de İsveçMalmö’de toplanacak Avrupa Sosyal Forumu’nun hazırlık toplantısı 2224 Şubat’ta Berlin’de yapıldı.Toplantıda, 2010’da düzenlenecek bir sonraki forumun da İstanbul’da yapılması kesinleşti. Türkiye’nin Irak’ta sürdürdüğü askeri operasyonun yoğun olarak tartışıldığı toplantıda, forumun 2010’da Türkiye’de yapılmasının savaş çığırtkanlarına ve neoliberalizme bir meydan okuma anlamına geleceği ifade edildi. Toplantılara 30’u Türkiye’den olmak üzere 200’e yakın sosyal hareket temsilcisi katıldı. Türkiye delegasyonunda TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB İkinci Başkanı Hüseyin Yeşil, Petrolİş Yönetim Kurulu üyesi İbrahim Doğangül, İSMMMO Yönetim Kurulu üyesi Kazım Mermer, Küresel BAK Yürütme Kurulu üyesi Yıldız Önen gibi sivil toplum hareketinin önde gelen temsilcileri ve ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Eren yer aldı. MOT Grup Motorlu Araçlar İnşaat Bilgisayar Eğitim AŞ adlı şirketini Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğulları Ahmet ve Osman Gökçek ile ortak kurduğu anlaşıldı. 250 bin YTL sermaye ile kurulan şirket 2006 yılında tasfiye edildi. Kayıtlara göre, şirkette Ahmet Gökçek 85 bin, Osman Gökçek 82 bin 500, Yalçın Beyaz 40 bin, Yakup Demirkale 40 bin, Nazım Süpürgeci 2 bin 500 YTL ’lik hisseye sahiptiler. Kayıtlarda şirketin “tasfiye memuru” ise Yalçın Beyaz’ın yeni sevgilisi Füsun Çağlayan olarak görünüyor. ArGe’ye vergi desteği ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, ArGe faaliyetlerine gelir vergisi, stopaj, sigorta primi ve damga vergisinde destek öngören yasa tasarısı kabul edildi. Tasarıya göre, yatırımcılara sektör ya da faaliyet kolu ayrımı gözetmeksizin 2024 yılına kadar bazı teşvik ve destekler sağlanacak. ArGe faaliyetlerinin teşvikinde, en az 50 kişilik ArGe personeli çalıştırma şartı aranacak. Ayrıca, ArGe faaliyetleriyle ilgili düzenlenecek kâğıtlardan damga vergisi alınmayacak. Ümraniye soruşturmasını yürüten savcı, 5 cinayetle suçlanan sanığın ifadesini aldı VEFAT Sahafların duayeni, Moda DilTarih Sahaf’ın boşluğu doldurulamaz sahibi, emekli binbaşı, edebiyat öğretmeni, araştırmacıyazar Anuçin’e Ergenekon sorusu İstanbul Haber Servisi İstanbul’da beş cinayet, dört gasp ve bir tecavüzle suçlanan sanık Durmuş Anuçin’in, Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında ifadesine başvuruldu. Anuçin, yargıç karşısına çıktığı ilk duruşmada Doç Dr. Necip Hablemitoğlu’nu da kendisinin öldürdüğünü söylemişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Ümraniye Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduda 27 adet el bombası ve TNT kalıpları ile fünyelerin ele geçirilmesi sonrası başlattığı operasyon devam ediyor. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, seri katil olduğu iddiasıyla yargılanan Durmuş Anuçin’in ifadesine başvurdu. Anuçin, yargılandığı mahkemede verdiği ifadede, Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetini üstlenerek, “Cinayeti İmralı Cezaevi’nde tanıştığım, İzmir’de ‘Baba’ olarak bilinen İbrahim Çiftçi ile birlikte işledim.Ancak tetiği ben çektim. Çiftçi yanımda değildi. Ama Ankara’ya gelmişti’’ demişti. Çiftçi bağlantısı Ümraniye’de ele geçirilen MKE yapımı el bombalarıyla, Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi olduğu ileri sürülen İbrahim Çiftçi’nin öldürüldüğü bombaların aynı model oldukları ortaya çıkmıştı. Bu nedenle Çiftçi’nin öldürülmesine ilişkin davada, geçen celse görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, “İstanbul’da halen devam eden ve Ergenekon soruşturması olarak basında adı geçen İstanbul Emniyeti’nin operasyonunda, İstanbul Emniyeti Kriminal Dairesi bu operasyon kapsamındaki olaylarda kullanılan bombaların, maktul İbrahim Çiftçi’nin öldürülmesinde kullanılan bombalarla aynı menşeli olduğunu saptadığından, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstan SAMİ ÖNAL’ı (D.1938) yitirdik… Eşi Ülkü Hanım’a, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz… Cenazesi 29.02.2008’de cuma namazının ardından, ÜsküdarSelimiye Camii’nden kaldırılacaktır… KADIKÖY SAHAFLARI bul Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazılarak bombaların menşeinin sorulması, bu bombaların piyasadan kolaylıkla ulaşılıp ulaşamayacağının belirlenmesi talep ve mütalaa olunur” dedi. İSKİ: Suyu dikkatli kullanın ? İstanbul Haber Servisi İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural, ŞileAğva arasında arıza meydana geldiğini, bu sebeple 10 gündür Yeşilçay’dan İstanbul’a su alınamadığını bildirdi. Vural, “Elimizdeki nimeti en iyi şekilde kullanırsak, İstanbul’un susuz kalacağı kanısında değilim. Yaz için her şey ferah demek noktasında değilim. Suyu dikkatli kullanın” dedi. 38 kişi tutuklandı Soruşturma kapsamında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile avukatı Kemal Kerinçsiz, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol’un da aralarında bulunduğu 38 kişi “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek”, “silahlı terör örgütünün üyesi olmak”, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak veya bulundurmak” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Şişli’de kumar operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Şişli’deki bir dernek lokalinde, internet üzerinden kumar oynadıkları ya da oynattıkları iddia edilen 60 kişi gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak ve Kumar Büro Amirliği ekipleri, Halaskârgazi Caddesi’ndeki bir apartmanın 2. katında bulunan dernek lokalinde kumar oynatıldığını tespit etti. Bu adrese operasyon düzenleyen polis, 25’i kadın 60 kişiyi gözaltına aldı. Lokaldeki 30 adet bilgisayara da el konuldu. CUMHURİYET 08 K