Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
ama, ABD’de ve benzer durumlarda gelenek şudur:
Kendi düşüncelerinizle koltuğa gelirsiniz; otur-
duktan sonra koltuğun gerçekleriyle düşünmeye
başlarsınız!
ABD’de bir siyahın başkan olması elbette çok
önemli bir değişim, buna yönelik heyecanı yadır-
gamıyoruz. Ancak Obama’nın verdiği mesajların
içeriği kökten bir değişimi öngörmüyor. İki örnek
aktaralım:
Hillary Clinton’a karşı başkan adaylığı yarışı kı-
yasıya sürerken kritik bir anda Musevi lobisinin ko-
nuğu oldu. Onların duymak istediğini söylemek du-
rumundaydı:
“İran’ın nükleer bir güç olması çok tehlikelidir. Ben
buna karşıyım.”
Başkan adayı oldu, geçen hafta yine yarışın çok
kritik bir anında McCain’le arasındaki makas da-
ralırken, Obama daraldı ve şu açıklamayı yaptı:
“Ermeni soykırımını tanıyorum...”
Obama nasıl koltuğa gelirken kimi vaatlere mec-
bur kaldıysa, koltuğa oturunca da ister istemez yü-
zünde beyaz lekeler oluşabilir!
Obama “siyah” ama, gerçek o ki oturacağı sarayın
adı “beyaz”...
Obama’yı içeride çok ciddi bir ekonomik kriz kar-
şılayacak. Başlangıçta salt finansal kriz olarak ad-
landırılan olumsuzluğun ekonominin tüm damarlarına
sıçrayan bir ur olduğu anlaşıldı...
Dışarıda durum nasıl?
Amerikan stratejistleri 21. yüzyıl için “yeni Ame-
rikan yüzyılı” adını takmışlardı, bütün dünyayı ken-
dilerinin yönlendireceği eyaletler yerine koyma
havasına girmişlerdi ama, gidiş hiç de öyle değil...
ABD’nin “arka bahçem” dediği Latin Amerika’da
Rusya rüzgârları esiyor...
Rusya’nın “arka bahçem” dediği Orta Asya’ya ar-
tık ABD de ortak...
Başkanlık yarışının tarafları dış politikada siyasi
çizgilerine paralel sözler verdiler. Üzerinde durdukları
başlıca konular; Irak, İran, Afganistan’dı...
Yeni başkan bu konulardan hangisiyle ilgili yeni
adım atmayı planlarsa ister istemez Türkiye de dev-
rede olacak. Irak’tan sağlıklı çekilme için Türkiye ile
işbirliği kaçınılmaz... İran’la ilgili adımlarda uluslar-
arası kamuoyunun desteğini almak için Ankara hat-
tı gerekli... Afganistan da özünde bir NATO ope-
rasyonu olarak geçiyor!
Buna karşılık Obama’nın Türkiye’yi acıtacak iki po-
litikası var:
Ermeni iddiaları ve Kıbrıs...
Obama, Kıbrıs’ta Türk askerinin işgalci olduğunu
açıklamıştı...
Önceki başkanlar seçimden önce Ermenilere
söz verir, seçimden sonra farklı davranırdı...
Obama da benzerini yapacak mı?
Yukarıda sıraladığımız dengeler dikkate alınırsa,
yapmak durumunda. Üstelik, Türkiye’ye karşı böy-
le bir kozu cepte tutmak, masaya koymaktan da-
ha işlevsel!
Bizim açımızdan asıl soru-n şu:
AKP hükümeti ne yapacak?
Daha önce yaptığı gibi; “Bizi süpürüp atacağını-
za kullanın” mı diyecek, yoksa iki eşit devlet olarak
bölgede karşılıklı çıkarlara dayalı ilişkiler kuralım mı
diyecek?
ABD tipi ülkeler çıtayı en altta tutarak yükseltirler.
Siz nereye kadar çıkarabilirseniz, ilişkilerin denge-
si orada kurulur...
Dileriz Bush’un devir defterinde şu yazılı değildir:
AKP bağırır çağırır, sıkışınca yine bizi çağırır!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Dinsel tutkularla, yalanlarla başlattığı (örneğin
Irak) savaşlardan, dört yıl sonunda Amerika hal-
kını ve hemen bütün dünya ülkelerini kasıp kavuran
ekonomik ve mali krizi yaratan beceriksiz bir baş-
kandan kurtulduğu için dünya bayram ediyor...
Umut penceresinden bakan siyahi baş, umut-
ları acaba gerçekleştirebilecek mi?
Yoksa hemen bütün ABD başkanları gibi Oba-
ma da ABD’nin ulusal yararlarını siyasal anlayış-
ların üstünde tutan derin devletin çizdiği yörün-
genin dışına çıkamayacak mı?
Bütün TV kanallarında Obama’nın seçilişiyle il-
gili yayınlardaki haber sunuşlarında ve yorumlar-
da Amerika; başkanını değil, sanki Türkiye baş-
kanını seçmiş gibi bir hesapsız coşku, bir heye-
can vardı.
Obama’ya övgüler sıralanıyor. Yeni ABD Baş-
kanı’nın Türkiye’ye bakış açısı nedir sorusuna do-
lu dolu yanıt veren tek bir yorumcu veya haber
yoktu ekranlarda.
Bir kuşku ve bir de umut veren söylemler… Er-
meni soykırımını tanıyacağını kesin dille ifade et-
mesi Türkiye’ye bakış açısını gölgeliyor.
Fakat -teselli olarak- seçim kampanyalarında baş-
kan adaylarının Ermeni seçmeni yakalamak için soy-
kırımı tanıyacağı vaadinde bulunduğu anımsatılıyor.
Avrupa’da altıncı, dünyada on beşinci sırada ol-
duğu söylenen Türk ekonomisi ve Ortadoğu’da-
ki coğrafi konumu nedeniyle Obama’nın da, Tür-
kiye’yi gözden çıkaramayacağının altı çiziliyor.
Oysa Obama, kendinden önceki başkanlar gi-
bi davranmayabilir. Türkiye’yi gözden çıkarma-
yacaksa bunun nedeni ne ekonomi ne de Türk
dostluğuna verdiği önemden kaynaklanmayacak
elbette: ABD yararları neyi gerektiriyorsa, belki uy-
gulamalarda Bush’tan farklı olarak Türkiye’yi
kollayan bir politika izleyebilir ama, değişim yıllarıdır
diyerek soykırım iddiasını resmen tanıyabilir.
Unutmamak gerek; Demokratlar’ın Türkiye’ye ba-
kış açıları Cumhuriyetçiler’den oldukça farklıdır.
Barauk Obama, seçim belgelerinde yazılı olduğu
gibi “Türkiye ile stratejik ortaklığı onarmayı önem-
li bir hedef olarak” görüyor.
Ne ki, Bush gibi stratejik ortağını Ortadoğu
amaçlarında bir araç gibi kullanmayı yeğleyecek
mi, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında kulla-
nacağı bir silah olarak görmeyi sürdürecek mi?
Gelelim asıl sorundan kaynaklanan soruya:
Başkan Bush, Türk demokrasisini ılımlı İslam
modeli altında İslam ülkelerine bir örnek gibi gös-
tererek laik Cumhuriyet’in temelinin dinamitlen-
mesine hizmet etti.
Bu amacı gerçekleştirmek için dinci RTE ikti-
darına büyük katkı sağladı.
AKP, yıllardır iktidarda ve ayakta duruyorsa bu-
nu gerçekleştiren büyük etkenlerin başında Baş-
kan Bush’un ılımlı İslam politikası ve AKP’ye bu
yönde verdiği destek geliyor.
Laik Türkiye geleneğine ne derece saygılı ola-
caktır? Obama’nın izlediği politikanın bize göre en
duyarlı noktası budur.
Bilinen bu gerçekler Obama’ya Türkiye’yi en
başta ilgilendiren şu soruyu yöneltmemize olanak
tanıyor.
Yeni Başkan’a soralım:
Eski Başkan Bush’un Türkiye’ye uyguladığı ılım-
lı İslam politikasına devam edecek mi?
Bu politikalarla dinci güdülerle hareket eden, la-
ikliği sözde savunan, lakin laikliğin temel koşul-
larını hemen her fırsatta yok etmeye çalışan RTE
iktidarına ABD desteğini sürdürecek mi?
Bu temel anlayışta Türkiye’yi rahatlatacak bir po-
litika izlediğini göstermedikçe Başkan Obama:
Vaat ettiğiniz “değişim” en azından bizim için ge-
çerli olmayacak.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
6 KASIM 2008 PERŞEMBESAYFA CUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 19
Edirne B 20
Kocaeli B 21
Çanakkale B 20
İzmir B 24
Manisa B 24
Aydın B 25
Denizli B 24
Zonguldak B 18
Sinop Y 20
Samsun Y 19
Trabzon Y 18
Giresun Y 18
Ankara B 19
Eskişehir B 20
Konya B 17
Sıvas PB 15
Antalya B 27
Adana B 26
Mersin B 25
Diyarbakır B 21
Şanlıurfa B 24
Mardin B 19
Siirt B 20
Hakkâri B 12
Van B 11
Kars PB 12
Oslo PB 3
Helsinki PB 3
Stockholm PB 7
Londra Y 12
Amsterdam Y 14
Brüksel Y 12
Paris Y 11
Bonn PB 14
Münih Y 13
Berlin Y 15
Budapeşte PB 19
Madrid PB 16
Viyana PB 19
Belgrad PB 20
Soyfa PB 21
Roma Y 18
Atina PB 21
Zürih B 14
Moskova B 3
Aşkabat Y 17
Astana PB 5
Taşkent PB 21
Bakû Y 18
Bişkek PB 13
Tiflis Y 18
Kahire Y 26
Şam A 23
Yurdun kuzey kesim-
leri parçalı çok bulut-
lu, Orta ve Doğu Ka-
radeniz kıyıları sağa-
nak yağışlı, diğer yer-
ler az bulutlu ve açık
geçecek. Yurdun ku-
zeybatı kesimlerinde
sabah saatlerinde sis
görülecek. Hava sı-
caklığında önemli bir
değişiklik olmacak.
Erdoğan eleştirilerini sürdürdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Merkez
Yürütme Kurulu (MYK) toplantõsõnda DTP’ye
yönelik eleştirilerini sürdürerek, parlamentoya
girmiş bir partinin sokakta eylem yapamayacağõ-
nõ söyledi. “Vekil gibi değil eylemci gibi davra-
nõyorlar” diyen Erdoğan, son günlerdeki söyle-
minin bu tutumdan kaynaklandõğõnõ söyledi.
Kandil’den kaçış başladı
ERBİL (AA) - Irak’õn kuzeyinde Kandil
Dağõ’ndaki terör örgütü PKK’ye ait kamplardan
aralarõnda iki sözde üst düzey yöneticinin de
bulunduğu 8 kişinin kaçtõğõ bildirildi. Kaçan üst
düzey yöneticilerin sözde askeri kanat sorumlu-
larõndan Demhat kod isimli terörist ile Kandil
idare sorumlusu Siros kod adlõ terörist olduğu
bildirildi. Terör örgütü üyelerinin hava harekâtõ
sõrasõnda erzaklarõnõn imha olduğu kaydedildi.
Ergenekon dosyası istenecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Gir-
dap Operasyonu” kapsamõnda açõlan ve Vatan-
sever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) Hareketi
Derneği Genel Başkanõ Taner Ünal’õn da içinde
yer aldõğõ 19 kişinin yargõlandõğõ Ankara 11.
Ağõr Ceza Mahkemesi Ergenekon soruşturmasõ
dosyasõnda yer alan ve dava dosyasõyla ilgili
olabileceği düşünülen bilgi ve belgelerin İstan-
bul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan istenmesini
kararlaştõrdõ. Duruşma ileri tarihe ertelendi.
‘Okul müdürü görevden alınsın’
İstanbul Haber Servisi - Kadõköy’deki
Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin
günlerdir okul müdürlerinin görevden alõnmasõ
için yaptõklarõ protestonun ardõndan dün de öğ-
renci velileri okul müdürünün görevden alõnmasõ
için İstanbul Valiliği ve İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne dilekçe verdiler. Öğrenci velisi
Sibel Pederik, “Öğrencileri ve velileri tarafõndan
sevilmeyen bir okul müdürünün nasõl halen okul-
da müdürlük yaptõğõnõ anlamõyorum” dedi.
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - AB, Türkiye İlerleme Ra-
poru’nda Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn basõna yönelik eleştirilerine tepki
gösterdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyo-
nu’nun dün açõklanan 11. Türkiye İlerleme
Raporu’nda, günler önce basõna sõzdõrõlan ra-
por taslağõna ek olarak, yolsuzluk davalarõ ve
terorizmle mücadele ile ilgili basõnda yer alan
haberler üzerine “üst düzey yetkililerin”
yaptõğõ açõklamalara yönelik üstü kapalõ bir
eleştiri yer aldõ.
Türkiye 2008 İlerleme Raporu açõklan-
dõktan sonra sorularõ yanõtlayan AB Komis-
yonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Ol-
li Rehn Türkiye’deki bütün kurumlarõ ifade
özgürlüğü karşõsõnda “sorumlu” davranma-
ya davet etti. Türkiye’ye bir tarih verilme-
mesinin reformlarõn yavaşlamasõna bir bahane
olarak gösterilmemesini isteyen Rehn, ifade
özgürlüğü, kadõn haklarõ ve sendikal haklar
konusunda reformlar yapõlmasõnõn gerekli-
liğini vurguladõ. Rehn ayrõca Güneydoğu
Anadolu’da son günlerde gerçekleşen siya-
si amaçlõ gösterilerin şiddete dönüşmesini
kaygõyla izlediklerini dile getirdi.
Raporla ilgili ilk eleştiri Türkiye-AB Kar-
ma Parlemento Komisyonu Eşbaşkanõ Joost
Lagendijk’dan geldi. Lagendijk AB Komis-
yonu’nun ve Türk hükümetinin, “Türki-
ye’nin stratejik önemini” çok fazla vurgu-
lamasõnõ eleştirdi ve Türkiye’nin dõş politikada
kaydettiği ilerlemenin, içerde yapõlmasõ ge-
reken reformlarõ sürüncemede bõrakmasõ için
bir bahane olmamasõ gerektiğini söyledi.
Türkiye İlerleme Raporu’nda, son bir yõl-
da yapõlmasõ beklenen reformlar ile yeni bir
anayasa taslağõnõn tartõşmaya açõlmasõnõ sağ-
lamak yerine türban yasağõnõn kaldõrõlma-
sõnõ hedefleyen hükümetin, MHP ve DTP
ile birleşerek anayasa değişikliğine gitme-
sine vurgu yapõldõ. Hükümetin yolsuzluk-
la mücadelede “kapsamlı bir strateji be-
lirlememiş” olmasõnõn eleştirildiği para-
grafõn hemen altõnda Deniz Feneri davasõ ile
ilgili kõsa bir bilgilendirme yer aldõ. Erge-
nekon davasõ da raporda Deniz Feneri da-
vasõ gibi “bilgilendirme” düzeyinde ele
alõndõ. Türkiye’deki bütün sorunlarõn ay-
rõntõlõ olarak incelendiği raporda, Türkiye’yi
yakõndan ilgilendiren laiklik meselesine
hiç değinilmemesi de dikkat çeken bir di-
ğer nokta. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül
ise Ermenistan ziyareti nedeniyle raporda
övgü ile anõldõ.
‘Vatanaihanetplanı
yapankesimvar’
AB’den son dakika eki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõş-
işleri Bakanlõğõ, İlerleme Raporu’nun yapõ-
sõnõn, geçen yõlki ile aynõ olduğuna işaret
ederek, “Rapordaki görüşlere katılmadı-
ğımız alanlarda mutat olduğu üzere ko-
misyona görüş ve düzeltmelerimiz iletile-
cektir” açõklamasõnõ yaptõ. Açõklamada,
müzakerelerin hõz kazanmasõ için AB’nin
de üstüne düşen işler olduğu vurgulandõ.
Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõkla-
mada, bu yõlki raporun yapõsõnõn geçtiği-
miz yõllardakiyle aynõ olduğu belirtilerek,
olumsuz olarak adlandõrõlabilecek kõsõm-
larõn Türkiye’nin odaklanmasõ istenilen
alanlar olduğu bildirildi. Açõklamada, Ge-
nişleme Stratejisi Belgesi de değerlendiri-
lirken bu belgede Türkiye’nin hedefinin
tam üyelik olduğu ve Kopenhag siyasi
kriterlerinin yeterince yerine getirildiğinin
yer almasõnõn memnuniyet verici olduğu
dile getirildi. Açõklamada, belgede bunla-
rõn yanõ sõra Türkiye’nin stratejik önemi-
nin kilit bazõ alanlarda arttõğõna da dikkat
çekilirken, “Bu sene ilk defa, Kopenhag
kriterleri bağlamında Türkiye işleyen
bir piyasa ekonomisi olarak tanımlan-
maktadır. Genişleme Stratejisinde,
Türkiye’nin üyeliğinin AB açısından
arz ettiği stratejik öneme yapılan atıf-
lar memnuniyet vericidir” denildi.
Öte yandan, Dõşişleri Bakanlõğõ kaynak-
larõ raporun dengeli ve geçen yõllara göre
daha cesaret verici bulunduğunu belirte-
rek, özellikle enerji, Kafkaslar ve Ortado-
ğu’ya ilişkin Türkiye’nin stratejik önemi-
ni vurgulayan pragraflarõn yer almasõnõn
önemli olduğunu kaydettiler.
ANKARA’NIN DEĞERLENDİRMESİ
‘Düzeltmeler
iletilecek’
Cumhuriyet Vakfı Başkanı, gazetemiz es-
ki imtiyaz sahibi Berin Nadi, ölümünün
7. yılında Edirnekapı Şehitliği’ndeki gö-
mütü başında törenle anıldı. Törende ko-
nuşan Cumhuriyet Vakfı Başkan Yar-
dımcısı Alev Coşkun, Cumhuriyet gaze-
tesinin, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet
kazanımlarının yılmaz savunucusu ve ko-
ruyucusu olduğunu belirterek “Cum-
huriyet gazetesini kuran Mustafa Kemal
Atatürk’ün Milli Mücadele’de yakın ar-
kadaşı Yunus Nadi’dir, bu gazeteyi ku-
rumlaştıran ise Nadir Nadi’dir. Nadir Na-
di’nin sevgili eşi Berin Nadi de 1992 yı-
lında Cumhuriyet gazetesinin bugünle-
re gelmesini sağlayan Cumhuriyet Vak-
fı’nı kurmuştur. Geçen 16 yıl, bize Cum-
huriyet Vakfı’nın ne derece önemli ol-
duğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.
Coşkun, Berin Nadi’nin ileri görüşlülü-
ğü ve bilinçli davranışı nedeniyle gazete
çalışanlarının Nadi’ye minnettar oldu-
ğunu vurguladı. Gazetemiz yazarlarından
Meriç Velidedeoğlu da Berin Nadi’nin,
Atatürk Cumhuriyeti’nin çağdaş kadı-
nının bir simgesi olduğunu ifade etti. Tö-
rene Berin Nadi’nin kardeşinin eşi Betül
Erozan, gazetemiz yazarlarından Şükran
Soner, İdare Müdürü Hüseyin Gürer,
Spor Servisi Şefi Arif Kızılyalın, gazete-
miz çalışanları ve CUMOK üyeleri ka-
tıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
Berin Nadi anıldı
Ana dava sürerken 7 sanõk
hakkõnda “terör örgütü kurmak
ve yönetmek” suçundan açõlan
dava ise, sanõklarõn uzun süre bu-
lunamamasõ gerekçesiyle ayrõl-
dõ. Ankara 11. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde yargõlamalarõ süren
Şevket Erdoğan, Köksal Ko-
çak, Hakan Karaca, Necmi
Karaömeroğlu, Yılmaz Bağ,
İhsan Çakmak ve Cafer Er-
çakmak’la ilgili önceki günkü 14.
duruşmada savcõ Mustafa Bilgili
esas hakkõndaki mütalaasõnõ açõk-
ladõ.
Bilgili, sanõklar hakkõnda
“Anayasal düzeni değiştirme-
ye iştirak” suçundan cezalandõ-
rõlmasõ istemiyle dava açõldõğõnõ,
yasada bu suçun zaman aşõmõ sü-
resinin ise 15 yõl olduğunu anõm-
sattõ. Suç tarihi itibarõyla 2 Tem-
muz 2008’de zaman aşõmõ süre-
sinin dolduğunu bildiren Bilgili,
sanõklar hakkõndaki davanõn düş-
mesine karar verilmesini talep et-
ti. Mahkeme heyeti ise karar
için dosyayõ incelemeye aldõ.
Kararõn 19 Aralõk’taki duruş-
mada açõklanacağõ belirtilerek
duruşma ertelendi.
Avukatlara bildirilmedi
Davanõn müdahil avukatlarõn-
dan Şenal Sarıhan, savcõnõn
mütalaayõ açõkladõğõ davadan ha-
berdar edilmemelerine tepki gös-
tererek, “Bu davadan haberimiz
yok, takip ettiğimiz bir dava da
değil. Bu davanın bir kere bi-
ze tebliğ edilmesi gerekirdi.
Ama bu yapılmadı. Mahkeme
esas hakkındaki iddiamızı açık-
lamamız için bize bildirimde
bulunulmalıydı. Katılanlar adı-
na müdahil olmak için hemen
başvuracağım” dedi. Sarõhan,
davanõn zamanaşõmõ süresinin
15 yõl olmayõp 22.5 yõl olduğunu
söyledi. Savcõnõn talebinin ye-
rinde bir talep olmadõğõnõ belir-
ten Sarõhan, şunlarõ kaydetti:
“Çünkü yargılanan sanıklar-
dan Cafer Erçakmak ve İhsan
Çakmak’la ilgili farklı du-
rumlar var. Cafer Erçakmak
henüz yakalanmamış ve mah-
keme önüne çıkarılmamış. Do-
layısıyla İhsan Çakmak’la dos-
yalarının ayrı incelenmesi ge-
rekiyor. Ama savcı hepsini
kapsayan bir ifade kullanmış.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasıyla ilgili olarak da za-
manaşımı süresi 765 sayılı ya-
saya tabi olduğu için bu süre 20
yıldır. Bu süre ikiye katlar ve
30 yıla ulaşır. Yani savcının za-
manaşımı talebi hukuka uygun
bir talep değildir.”
Bahçeşehir Üniversitesi Ceza
Hukuku Bölümü Öğretim Üye-
si Prof. Timur Demişbaş da
söz konusu sanõk hakkõnda açõ-
lan davanõn yanlõş olduğunu,
sanõğõn azmettiren sõfatõyla so-
rumlu tutulmasõ gerektiğini be-
lirterek, “Bu kişiyi azmettiren
sıfatıyla sorumlu tutmak lazım.
Öyle bir durumda bu suçun ce-
zası 146. madde kapsamında
ve ayrıca adam öldürme hü-
kümleri kapsamında değer-
lendirilmesi gerekir. Onun za-
manaşımı süresi de ağırlaşmış
müebbet hapis cezasını gerek-
tirdiği için eski kanuna göre 20
yıldı. Onun yarıyıl uzaması 30
yıllık zaman aşımı süresi ola-
caktı” dedi.
Zamanaşõmõyla kurtulacak sa-
nõklardan Muhammed Nuh Kı-
lıç’õn Almanya’da dönercilik
yaptõğõ saptanmõştõ.
Madõmak katliamõnõ örtme çabasõ
İlerleme Raporu’nda Erdoğan’õn basõna yönelik çõkõşlarõna tepki gösterildi
TÜRKİYE’NİN ‘NOTUNU’ DÜŞÜREN EKSİKLİKLER
Kadõn haklarõnõn yaygõn kullanõmõnõn gerilediğine işaret eden istatistiki veriler, ço-
cuk haklarõnõn durumu, bazõ internet sitelerinin zaman zaman kapatõlmasõ, eşcin-
sel örgütü Lamdaİstanbul’un kapatõlmasõ, Kürtçe yayõnlar ve Kürtçe eğitim ko-
nusundaki eksiklikler, 1 Mayõs ve Nevruz kutlamalarõ sõrasõnda polisin orantõsõz
güç kullanõmõ, sivil-ordu ilişkileri ve cemevlerinin durumu, raporda Türkiye’nin
notunu düşüren etkenler olarak yer alõyor. Türk-Ermeni İş Geliştirme Konse-
yi’nin şube açmak amacõyla yaptõğõ başvurunun İstanbul Valiliği tarafõndan yasal
bir gerekçe olmaksõzõn reddedilmesine dikkat çekilen raporda, uygulamalarda
eksiklikler de olsa TCK’nin 301. maddesindeki ve vakõflar yasasõndaki değişik-
likler alkõşlandõ. İlerleme Raporu ile birlikte komisyonun genişleme strateji bel-
gesi de açõklandõ. AB Komisyonu Genişleme Strateji Belgesi’nde de taslak ra-
porda bulunmayan AB-Türkiye ilişkisi açõsõndan enerji konusuna güçlü vurgula-
rõn eklenmiş olduğu görüldü. Strateji belgesinde Türkiye’nin jeopoltik konumu-
nun enerji açõsõndan AB enerji güvenliği için oynadõğõ hayati role vurgu yapõldõ.
Baştarafı 1. Sayfada
ADANA(Cumhuriyet Bürosu) - İzinsiz sokak
eylemlerine katõlan çocuklarõn ailelerindeki ye-
şil kartlarõn iptal edilip kömür yardõmlarõnõn
kesileceği yönündeki sözleri tepki çeken Ada-
na Valisi İlhan Atış, yine tartõşmalara neden
olabilecek açõklamalarda bulundu. Kentte 514
bin yeşil kart kullanõcõsõnõn olduğunu ve bunla-
rõn incelemeye alõndõğõnõ belirten Atõş, “Acaba
yeşil kartı teröristler de mi kullanıyor” dedi.
Türkiye’de vatana ihanet planõ yapan yüzde 3-
4’lük bir kesim olduğunu iddia eden Atõş, çõ-
kan olaylarõn yoksullukla ilişkilendirilmemesi-
ni istedi. Atõş, “İki-üç eş alırken yoksul değil-
siniz, Kalaşnikof alırken yoksul değilsiniz,
10-15 çocuk yaparken yoksul değilsiniz. Po-
lise ve jandarmaya taş atarken, ‘yoksulluk-
tan atõlõyor’...” diye konuştu.
Radyo ve Televizyon Yayõncõlarõ Meslek
Birliği’nin Seyhan Oteli’nde gerçekleştirdiği
etkinliğe katõlan Atõş, Türkiye’de son günlerde
bir oyun oynandõğõnõ, bu oyunda da çocuklar
ve kadõnlarõn kullanõldõğõnõ kaydetti. Çõkan
olaylarõn yoksullukla ilişkilendirilmesinin yan-
lõş olduğunu aktaran Atõş, Türkiye’nin birçok
kentinde yoksul insanlarõn bulunduğunu belir-
terek şunlarõ söyledi: “Oralarda çocuklar po-
lislere neden taş atmıyor? Çünkü onlar kötü
emeller için kullanılmıyor. Bütün bölgelerde
insanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin yanında
ama vatana ihanet planları yapan yüzde 3-4
insan var. Yoksulluk, işsizlik, geri kalmışlık
hepsi palavra, amaç bu ülkeyi bölmek. Ada-
na Valiliği olarak buna izin vermeyeceğiz.”
ADANA VALİSİ İLHAN ATIŞ