25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 KASIM 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Kriz Sonrası?.. NaomiKleinveSamirAmin Dünya ve Türkiye büyük bir “şok” yaşıyor. Yaşadığımız bu ekonomik şok ne kadar sürecek? Kapsamı, maliyeti ve sonuçları ne olacak? Kimse bilmiyor! “Krizden fırsat yaratmak”, hem kapitalizmi sa- vunanların, hem de krizkoliklerin çok sevdiği bir slo- gan. Bu yazıda, bu sloganı, işletme ve yönetici düze- yinden alıp, makro düzeye, dünya ve Türkiye düze- yi ile politikacılar katına taşımak istiyorum: Acaba dünya ve Türkiye bu krizden bir fırsat ya- ratabilir mi? Önce işin felsefi ve siyasal boyutuna bakalım: Zülal Kalkandelen, Cumhuriyet Pazar Der- gi’nin 6 Nisan 2008 tarihli sayısında “Şok ‘Terapi- ye’ Şok Tepki” diye bir yazı yayımladı. Kalkandelen yazısında, Naomi Klein’in “The Shock Doctrine” adlı kitabından hareketle “felaket kapitalizminin” toplumlara nasıl dayatıldığını anlatı- yordu: Cameron adlı bir CIA psikiyatrının insanlara şok tedavisi uygulayarak belleklerini silip yeni bir insan yaratma deneylerine benzer biçimde, kapitalizm de şok yöntemiyle yayılıyor. Önce savaşlar, terör saldırıları, darbeler, ekonomik krizler ve doğal afetler yoluyla toplumlarda şok ya- ratılıyor. Sonra da, bu ilk şokun yarattığı korku ve düzen- sizlik ortamını kullanan politikacılar ve şirketler ara- cılığıyla, ikinci şok gerçekleştiriliyor; felaket kapita- lizmi dayatılıyor. Bunlara direnenlere, gerekirse, polis ve hapisha- ne sorgularında üçüncü şok uygulanıyor. (Yok, ak- lınıza bir şeyler gelmesin, Ergenekon’dan söz etmi- yoruz.) Kalkandelen yazısını bitirirken “Artık dünyada çok sayıda insanın, neoliberal politikaların öncülüğünde uygulanan bu şok ‘terapi’ yönteminin farkında ol- duğunu” belirttikten sonra, “halkların sonunda fela- ket kapitalizmine karşı gelmeyi öğrendiklerini” vur- guluyordu. İşte size, bu yaşanan şoktan, ekonomik krizden, bir fırsat yaratmanın felsefi ve siyasal “olabilirlik” şeması; tabii dayatmacı yöntemler hariç. Peki sistemin kendi “şok terapisini” yok eden bu yeni “şokundan” sonra ortaya çıkan fırsatlar nerede? Yeni düzenin reçetesi nedir? Onu da ünlü düşünür Samir Amin açıklıyor. “The World We Wish To See” adlı yeni kitabının iki numaralı ekindeki Bamako Çağrısı adlı metinde “fırsatın” yani “Yeni Dünya”nın temel ilkeleri yer alı- yor: 1) İnsanlar ve halklar arasında rekabet yerine da- yanışma. 2) Herkese, sınıf ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tam demokrat ve katılımcı vatandaşlık hakları. 3) Bütün alanlardaki farklılıkların yaratıcı bir biçimde geliştirilmesine olanak sağlayan, evrensel bir uygarlık. 4) Tam demokratik bir toplumsallaştırma. (Top- lumsal değerlerin ve kuralların demokratik yöntem- lerle ve demokrasi için öğretilmesi ve kullanılması.) 5) Doğanın, yerküre kaynaklarının, tarım alanları- nın pazarlanacak mallar (meta) olarak değil, insan- lığın ortak zenginliği, milletlerin ve halkların siyasal gü- cü olarak görülmesi. 6) Kültürel ürünlerin, bilimsel bilginin, eğitimin ve sağlığın pazarlanacak mallar (meta) olarak görül- memesi. 7) Sınırsız demokrasi, sosyal gelişme, milletlerin ve halkların özerklikleri ile yakından bağdaştırılabilecek politikaların geliştirilmesi. 8) Antiemperyalist bir temel üzerinde inşa edilecek bir enternasyonalizm çerçevesinde Kuzey ve Güney yarımküre halklarının dayanışması. Bamako Çağrısı’nda, bu ilkelerin gerçekleştirilmesi için alınması gerekli önlemlere ilişkin öneriler de var. Onlara da gelecek yazılarda değineceğim. Bu arada, Samir Amin’in yeni kitabını armağan ederek konunun üzerine eğilmemi sağlayan Dic- kinson College’in değerli İktisat Profesörü Sinan Ko- ont’a çok teşekkür ederim. Böyle bilim insanları Türkiye’de de Amerika’da da var. Şimdi soru şu: Bunları dünyada ve Türkiye’de kim uygulaya- cak? Tabii bu noktada işin içine politikacılar giriyor. Bugünlerde çarşafla uğraşan büyüklerimize say- gıyla duyurulur! ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Lodos gemileri vurduHaber Merkezi - Soğuk ve ya- ğõşlõ hava dün de yurt genelinde etkili oldu. Kuvvetli lodos nede- niyle çok sayõda geminin tehlikeye maruz kaldõğõ İstanbul’da önceki gün Şile’de metrekareye 37.7 ki- logram yağõş düştü. Harem İskelesi’nde bağlõ bulu- nan Kamboçya bayraklõ “Feya” adlõ kuru yük gemisi, Türk bay- raklõ “Geylanbey” adlõ tanker ile gemilere yakõt ikmali hizmeti veren “Transpetrol 2” adlõ akar- yakõt tankeri, şiddetli fõrtõna ne- deniyle 300 metre sürüklendi ve Salacak sahiline çarparak dura- bildi. Marmara Denizi’nde yüksekli- ği 3 metreyi bulan dalgalar nede- niyle 42 yerli ve yabancõ şilep ile tankerin, önceki geceyi Şarköy ve Tekirdağ açõklarõnda geçirdiği bildirildi. “Lider Kartal” ile “Tokyo” adlõ gemiler ise Pendik önlerinde demirliyken demir tarayarak sü- rüklenip karaya oturdu. Aynõ teh- likeyi yaşayan “Lider Ceylan” ve “Caner” isimli gemiler ise ken- di olanaklarõyla kurtuldu. Haydarpaşa Limanõ’nda bağlõ haldeki “Cenk Car” isimli Ro-Ro gemisi baş halatlarõnõ kopardõ ve “Kurtarma 4” römorkörü tara- fõndan tekrar rõhtõma yanaştõrõla- rak emniyet altõna alõndõ. Yenikapõ önlerinde demir tara- yarak mendireğe yaslanan “Ka- narya 1” isimli tanker, “Kur- tarma 1” römorkörü tarafõndan emniyet altõna alõnarak demirle- tildi. Ahõrkapõ demir bölgesinde “Captain Michail S” isimli rö- morkör ile “CGTY Svetlana” isimli geminin zincirleri karõştõ. Römorkörün, zinciri kesilerek emniyete alõndõ. Abant’ta tatilciler karõn keyfi- ni çõkarõrken sağanak yağõş ne- deniyle Abant yolunun 33. kilo- metresinde çökme meydana gel- di. Mersin’de ise bir derenin taş- masõ sonucu Antalya-Mersin ka- rayolu bir süre ulaşõma kapatõldõ. Batan iskele için soru önergesi ANKARA (AA) - CHP İstanbul Milletve- kili Mehmet Sevigen, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’a, Karaköy Va- pur İskelesi’nin batma- sõyla ilgili sorumluluğu bulunan yetkililer hak- kõnda soruşturma başla- tõp başlatmayacağõnõ sor- du. Sevigen, TBMM Başkanlõğõ’na verdiği so- ru önergesinde, Karaköy Vapur İskelesi’nin bat- masõnõn “AKP’nin be- lediyecilik anlayışının iflas ettiğini” gösterdi- ğini savundu. Sevigen, 1984 yõlõndan bu yana onca fõrtõnaya, lodosa da- yanan Karaköy İskele- si’nin, 2005 yõlõnda özel- leştirmeyle Türkiye De- nizcilik İşletmeleri’nden (TDİ) alõnarak İstanbul Büyükşehir Belediye- si’nin şirketi olan İstan- bul Deniz Otobüsleri AŞ’ye (İDO) bedelsiz devredilmesinin ardõn- dan ancak “3 sene yaşa- yabildiğini” belirtti. İstanbulDeniz Oto- büsleri AŞ (İDO) Genel Müdürü Ahmet Paksoy, İstanbul’daki şiddetli lo- dos nedeniyle alabora olan Karaköy İskelesi’nin uzun süredir bakõmõnõn yapõl- madõğõ yönündeki iddia- larõ yalanladõ. Yenika- põ’daki İDO Genel Mer- kezi’nde dün basõn açõk- lamasõ yapan Paksoy, is- kelenin Mart 2006’da kap- samlõ bir bakõm-onarõm çalõşmasõna alõndõğõnõ söy- ledi. Çürüme ve bakõm- sõzlõğõn söz konusu olma- dõğõnõ da belirten Paksoy, Kaza Tetkik Kurulu’nun raporu doğrultusunda ke- sin nedenin ortaya çõka- cağõnõ kaydetti. Yolcularõn mağdur olmamasõ için bir dizi önlem aldõklarõnõ da söyleyen Paksoy, “En kı- sa sürede Karaköy İs- kelesi çalışır duruma ge- lecektir” dedi. KARAKÖY VAPUR İSKELESİ Soğuk ve yağõşlõ hava yurt genelinde etkili olurken İstanbul’da kuvvetli lodos nedeniyle çok sayõda gemi tehlikeye maruz kaldõ.Lodos nedeniyle iki tanker Salacak sahiline çarparak durabildi. Komşuda pişer bize de düşer İstanbul Haber Servisi - Gönüllü gençlik hareketi Gençtur’un organize ettiği, ülkeler arasõ komşuluk ilişkilerini mutfak kültürü üzerinden geliştiren “Komşuda pişer, bize de düşer” konulu etkinlikte uluslararasõ dostluk ön plana çõktõ. İzmir’de geçen hafta içinde düzenlenen etkinliğe, Yunanistan, Ermenistan, Azerbaycan, Filistin, Sõrbistan, Hollanda, Litvanya ve Türkiye’den 24 genç katõldõ. Etkinlik süresince gençler kendi ülkelerinin mutfak kültürlerini, geleneklerini, günlük yaşamlarõnõ, düzenlenen yemek pişirme atölyeleri ile yemeklerini tanõttõlar. ‘Ata’dan Ana’ya Saygı’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Karşõyaka Belediyesi tarafõndan 15. kez düzenlenen “Ata’dan Ana’ya Saygõ Koşusu” yapõldõ. Karşõyaka Anayasa Meydanõ’ndan başlayõp Atatürk’ün Annesi Zübeyde Hanõm’õn mezarõnõn bulunduğu parkta sona eren koşuya 430 kişi katõldõ. İranlı ‘Banu’lar İstanbul’da İstanbul Haber Servisi - Almanya’da yaşayan İranlõ müzik topluluğu “Maryam Akhondy ve Banu” 21 Kasõm Cuma akşamõ Pera Fest 2008 kapsamõnda Talimhane Tiyatrosu’nda bir konser verdi. Farsçada kadõn anlamõna gelen “Banu” adõnõ taşõyan perküsyon- vokal topluluğu, geleneksel giysileriyle verdikleri konserde kadõn ezgilerinden oluşan bir program sundu. Pasoy iddiaları yalanladı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear