23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Gerçek failleri bulunmamış suikastlarla bir arada yaşamaya alışmak istemiyoruz! 15 KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Hrant için, adalet için... nümdeki kitabın kapağını açıyorum… İlk sayfalar: Siyah, simsiyah… Türkiye’nin en karanlık günlerinden birini görüyorum o siyahlıkta. En karanlık, en utanç verici, en kahredici günlerinden birini…19 Ocak 2007… Bir yıl önceydi. O gün yeryüzünün en güzel insanlarından birini, Hrant Dink’i Türkiye katletti. Daha özgür, daha bağımsız, daha adil, daha mutlu, daha umutlu bir Türkiye ve bir dünya için çalışan; şiddetten, ırkçılıktan, bağnazlıktan, sömürüden, baskıdan, ayrımcılıktan arınmış bir Türkiye, bir dünya yaratmak için didinen, arkadaşım, meslektaşım Hrant Dink’i Türkiye katletti. İR KİTAPTA TOPLUMSAL BELLEK Önümdeki kitabın ilk simsiyah sayfalarında çocuklardan, gençlerden katil yaratan karanlığı görüyorum. O karanlığı sorgulamayan bizleri görüyorum… Bugüne dek bu ülkede adına “faili meçhul” denip de, failleri pek de meçhul olmayan katliamların her geçen gün daha derinleşen karanlığını görüyorum. Siyah sayfalardan sonra kaldırım taşlarına beyaz tebeşirle çizilmiş bir silueti görüyorum. Birazdan o beyaz tebeşirli çizim bir güvercin olup gökyüzüne havalanacak. Kaldırımda kalacak olan sadece kan. Biraz benim, biraz sizin kanınız… Tüm tehditlere karşın, “bu ülkede güvercinlere kimse dokunmaz” bilgisine sığınan, bu duyguya güvenen daha kaç insanımızı yitireceğiz sorusu da kaldırımda kalıyor. Kitabın sayfalarını çeviriyorum. Üç, beş, on değil, yüz binler yürüyor Hrant’ın arkasından, Hrant’la birlikte. Kanı kandan üstün tutmayan insanlar… Irkçılığa, faşizme, şiddete, tehdit ve baskıya ve bunların sıradanlaşmasına, kanıksanması Unutulmasın Diye... İnsan unutkan bir mahluk; bir zamanlar hiç unutmayacağını düşündüğü şeyleri gün gelir unutuverir… Unutulmaz sanılan olaylar, insanlar hayatımızdan çıkıverir, iz bırakmaksızın. Oysa, bazı insanların bıraktığı izler kalıcıdır. Onları uzun boylu tanımamış olsak da, üzerimizdeki etkileri hiç azalmaz. Yakınlarda yitirdiğimiz bazı dostlar benim için bu sınıftandı. Prof. Mübeccel Kıray’la hocaöğrenci ilişkisi dışında fazlaca bir dostluğumuz olmadı ne yazık ki ama, benim için hep ‘çok özel’ bir insan oldu. Türkiye toplumunun yüz akı bir bilim insanı, değerlerinden hiç ödün vermeyen bir aydın… Belki de bunlar kadar önemlisi, o şen kahkahaları, insan sevgisi… Onu özlemeye devam edeceğim… Tıpkı, Fahir Aksoy’u özlemeye devam edeceğim gibi. Radikal’de Adalet Ağaoğlu’nun yazısını okurken, Ankara’da geçen gençlik günlerimin en babacan, en tatlı arkadaşı “Fahir Amca” gözlerimin önüne geldi (ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Fahir Amca’lı Ankara günleri). Birlikte dergicilik yaptığımız o coşkulu günler… Son yıllarda yaşadığı Ege kentlerine gidip onu ziyaret edememiştim.. üstelik bana armağan ettiği paletini de kaybetmiştim (kim bilir kaçıncı taşınmamda), velhasıl mahcuptum ona karşı… Oysa, beni ben yapan insanlardan biriydi. “İnsan, bir başka insan ile insan olur. İnsanı insan yapan emeğe olan sabrıdır. Neye emek verirsen o olursun” diyor Turgay Nar (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oynayan “Divane Ağaç” adlı oyununda). Fahir Aksoy, bu sözlerin somut kanıtıydı sanki. Güzelliğe emek verdi, güzellik oldu. ??? Simurg’u arayan kuşların dallarında konakladığı ‘Divane Ağaç’ın öyküsü, Yunus Emre’nin asasıyla, anası (Kün Ana / Bereket Ana) ve ‘Issızlığın Yılanı’ arasındaki diyaloglarla örülüyor. Turgay Nar’ın belki de en cesur biçem denemesi... Mevlana’yı anlattığı “Can Ateşinde Kanatlar”dan sonra, bu kez tasavvuf kültürüne alışılmamış bir açıdan yaklaşıyor Nar. Fantastik bir tiyatro yapıtı diyebiliriz “Divane Ağaç”a… Ağaçların, yılanların ve ‘Zamanın Üstünde Dönen Taş’ların konuştuğu, ‘Siyah Kalem’in dünyasını çağrıştıran bir oyun. Hüseyin Köroğlu’nun rejisi, Hakan Atak’ın dekoru, Feyza Zeybek’in kostümleri, Selim Can YalçınGörkem Şen’in müziği ve Özge Midilli’nin koreografisinden, Tomris İncer, Erhan Abir gibi iki usta oyuncudan ve onlardan geri kalmayan genç oyunculardan aldığı destekle oyunun fantastik boyutunu yakalıyor yakalamasına da.. kendi payıma gürültülü efektlerin, renkli ışıkların yerine sözün önde olduğu, ‘Siyah Kalem’ yalınlığında bir yorumu yeğlerdim. ??? Simurg’un Kuşları, hiç aklımızdan çıkmıyor son günlerde. Adnan Saygun’dan Duygu Aykal’a, Halide Edip’ten Cemal Süreya’ya, Baha Gelenbevi’den Nurullah Berk’e, Erol Pekcan’dan Onno Tunç’a, Sabahattin Eyüboğlu’ndan Onat Kutlar’a.. ne çok kayıp vermişiz Ocak’ın ilk yarısında… Önceki akşam Nâzım Hikmet’in Doğum Günü vardı Ferhan Şensoy’un ‘Ses’ tiyatrosunda; gidemedim ama yüreğim oradaydı. Geçen hafta ise yakın dostları ve okurlarıyla birlikte (unuturum endişesiyle isimleri saymayacağım) Onat’ı andık. Sıcak, duygu yüklü bir geceydi. Sevgili Onat’ın vefalı eşi Filiz Kutlar’a, Beşiktaş Belediyesi Kültür Sanat Platformu’nun yöneticisi Zeliha Berksoy’a ve ‘Ustalara Saygı’ toplantılarını düzenleyen Faruk Şüyun dostumuza sonsuz teşekkürler. Unutulmaması gerekenleri unutturmadıkları için… Yürekten bir teşekkür de Genco Erkal’a… “Sivas’93” adlı belgesel oyunla, unutmaya yüz tuttuğumuz ve unutturulmak istenen bir tarih sayfasını getirip önümüze koyduğu için… Kapkara bir sayfa bu. Asım Bezirci’den Nesimi Çimen’e, Metin Altıok’tan Hasret Gültekin’e bu toprakların yetiştirdiği nice değeri aramızdan çekip alan bir sayfayı tiyatro sahnesine getirmek yürek ister. Belgesel oyunlarını hep hayranlıkla izlemişimdir Genco’nun. Nurdan Arca’nın kurguladığı belgesel görüntüler, Fazıl Say’ın güçlü müziği, Meral Çetinkaya ve Dostlar Tiyatrosu’nun genç oyuncuları el ele vererek, biçim gösterilerine kaçmadan, seyirciyi çıplak gerçekle baş başa bırakıyor. Çelik bir tel gerginliğinde ayrılırken tiyatrodan, “Hayır.. bu, toplumu germek değil” diyorum kendi kendime. Yaşanan acılarla yüzleşmeden ileri doğru yol almak mümkün olmayacak çünkü... Keşke bu gerçeği iktidar partisinin yöneticileri de görse ve kendi yandaşlarına dese ki, “Gelin, görün ve bu acıyı yüreğinizde hissedin”. O zaman Türkiye’de bir şeyler değişmeye başlar belki… Yarın saat 15’te Agos’un önünde Hrant Dink kardeşimizi anacağız. Cinayetin yıldönümünde… Ama, isterseniz siz gene bir saat erken gelin; Mihran Tomasyan ve Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın diğer sanatçılarıyla birlikte nar fırlatmaya, o kanlı kaldırım taşlarına… Unutulmasın diye… vecdisayar@yahoo.com Ö B na karşı çıkanlar… Düşünce ve ifade özgürlüğüne inananlar… Katil 301’e karşı olanlar… İnsana, insan yaşamına, insan onuruna saygı duyanlar… Halkların kardeşliğine inananlar… Hrant’ı koruyamamış olmanın utancını duyanlar… Vicdan sesini duyabilenler… İnsan olanlar… Kitabın sayfalarını çevirdikçe, çoğalıyoruz, çoğalıyoruz, çoğalıyoruz… Kitabın adı “Hepimiz Hrant Dink’iz”. Agos Yayıncılık ve Uluslararası Hrant Dink Vakfı tarafından yayımlandı. Kitabın konsept ve ta sarımı Bülent Erkmen’e ait. 19 23 Ocak 2007 tarihleri arasında çekilmiş binlerce fotoğraftan seçilmiş 135 fotoğrafın yer aldığı bir kitap... Sözsüz... Yazısız… Agos Yayıncılık’ın deyişiyle, yaşadığımız acının ardından ortaya çıkan toplumsal tepkiyi, kamusal belleğe taşımak amacıyla hazırlanmış bir kitap. “Kökeni ve statüsü ne olursa olsun.. kültürel çeşitlilik fikrini içselleştirmiş bireylerin birbirine nasıl kenetlenebildiğini görsel olarak anlatan” bir kitap… O birbirimize kenetlendiğimiz günlerde yine de içimde bir umut vardı. Yargıya, adalete, sağduyuya, vicdana güvenebiliriz sanıyordum. Çok kültürlülüğe inancın sahiciliğinden güç alabiliriz sanıyordum. Sonra yavaş yavaş umutlarım un u UMUDUN İFLASI fak oldu. Umutlarım, cinayetin göz göre göre, geliyorum diye diye işlenişi karşısında kimsenin kılını kıpırdatmamasıyla ufalandı. Deliller ortaya çıktıkça mağdurla sanığın yer değiştirdiğini görüp katillerle “gurur duymamız” saptamasıyla parçalandı. Bu cinayeti önlemekle görevli olanların “cinayet milli duygularla işlenmiştir” özrüyle, umutlarımla birlikte yüreğim de, aklım da parçalandı. Umutlarım, Türk bayrağına yapılan hakaretle, bayrağımı pisletme, lekeleme çabalarıyla yok oldu. Katillerin ellerine bayrak vermek ve anı fotoğrafları çektirmek başka ne anlama gelebilirdi ki? Umutlarım ve güvenim, cinayeti öven şarkılarla, üzerinde “Ya sev ya terk et” sloganı olan güvenlik araçlarıyla, delilleri yok sayan görevlilerin alkışlanması, terfi ettirilmesiyle paralandı. Bilmez değilim: Umutsuzluk bize yakışmaz! Ama inanın dostlar zor.. çok zor umudu her daim diri tutmak! Ama şu önümdeki kitaba, “Hepimiz Hrant Dink’iz” kitabına baktıkça, bir kez daha haydi diyorum. Haydi, korkuya, güvensizliğe yer yok! Hele hele şiddete ve nefrete asla geçit yok! Sayfaları çeviriyorum ve o fotoğraflarda halkların kardeşliğini görüyorum. Dil, din, ırk farkı, cinsiyet farkı, etnik köken farkı, düşünce farkı gözetmeyen insanların kenetlenişini görüyorum. Bu çok etkileyici kitaba baktıkça bir kez daha içimden o ses yükseliyor: “Gerçek failleri bulunmamış suikastlarla bir arada yaşamaya alışmak istemiyoruz!” Yarın 19 Ocak. Cumartesi günü saat 15.00’te Agos gazetesinin önünde yeniden kenetlenmek üzere… zeynep@zeyneporal.com DOSYA NO: 2007/251 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmaştır. Birinci artırma 06.02.2008 günü, saat: 14:0014:15’de Zefirum İçecek Fabrikası Deposu’nda yapılacak ve o günün kıymetlerinin % 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 11.02.2008 günü, aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden K.D.V.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği taktirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, satışa iştirat etmek isteyenlerin muhammen bedelin %20’si oranında nakit para ya da eş değerde banka teminat mektubu vermeleri şarttır. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. (İc.İf.K. 114/1. 114/3) Muhammen kıymeti LİRA ADEDİ CİNSİ 68.000.00 YTL 1 Global Marka Mebran Filitre 81.600,00 YTL 1 Cadolpe Marka Tanbur Filitre 289.000,00 YTL 2 Vaslin Bucher Marka Pinometrik Pires (Tanesi 144.500.00Ytl) 17.000.00 YTL 1 Üzüm Bunkeri 34.000,00 YTL 1 Delta Marka Üzüm Alıcısı Basın: 1921 T.C. ÜRGÜP İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2007863 Tal Bir borçtan dolayı rehinli/hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci arttırmanın, 06 02. 2008 günü, saat: 10.00. 10.10 arasında, Organize Sanayi Bölgesi 9. Cad. No: 6, Huzurkent/Tarsus adresinde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 11.02.2008 günü, aynı yer ve saate 2. arttırmanın yapılarak satılacağı; şu kadarki arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildiği takdirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları, tebliğ edilemeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. 07.01.2008 Takdir Edilen Değeri Lira Krş. Adedi Cinsi Niteliği ve Önemli Özellikleri 50.000.00 YTL: 1 Ardolet Göksu marka palet çözücü şişe dağıtma makinesi tüm aksamları ile birlikte 2007 model elektrik panosu var faal 250.00.00 YTL: 1 Ardolet Erciyes 24/36/8 marka şişe yıkama dolum ve kapaklama dijital kontrollü makine tüm aksamları ile birlikte faal 30.000.00 YTL: 1 Krones Universella marka şişe etiketleme makinesi dijital kontrollü tüm aksamları ile birlikte faal 50.000.00 YTL: 1 LaberAire marka şişe barkotlama makinesi faal bandrol seri no: 87210704 tüm aksamları ile birlikte dijital kontrollü 35.000.00 YTL: 1 Apv Heat Exchanger marka ürün soğutma aleti seri no. 17833 tüm aksamları ile birlikte faal 50.000.00 YTL: 1 Teknoimpianti marka ürün karıştırıcı, dağıtıcı ve pompası ile birlikte faal 004/03 seri nolu modeli KT15070 2003 model pompalar 22 M160DE70 seri no: 17698722M10070 seri no: 176988 50.000.00 YTL: 1 Maselli marka G0568 seri no’lu ürün analiz makinesi, faal 10.000.00 YTL: 1 Fromm marka koli jelatin sarma (streçleme) makinesi faal 02F100601316 seri no’lu 2006 model 40.000.00 YTL: 1 ZYI Corporation U.S.A. marka şarap süzme makinesi faal tüm aksamları ile birlikte T.065223358 seri no’lu 10.000.00 YTL: 1 Cadalpo marka şarap filtresi C 3104 model dinamolu tüm aksamları ile birlikte 10.000.00 YTL: 1 Cadalpo marka şarap filtresi C142 modelli faal 40.000.00 YTL: 1 Markasız toplama su soğutma makinesi tüm aksamları ile birlikte faal 50.000.00 YTL: 1 Sırıus 132 sarmak makine markalı 2006 model 1321006004/2473 seri no’lu hava kompresör makinesi faal 5.000.00 YTL: 1 ACT 300 marka hava kurutma makinesi faal tüm aksamları ile birlikte 15.000.00 YTL: 3 Baymak marka yangın söndürme hidroforu tüm aksamları ile birlikte 10.000.00 YTL: 1 Jungheınrıch marka forklif EFGV20AGG10030222 model ve tipli 1994 model 5004A0043612 seri nolu 20.000.00 YTL: 1 Pal Corpartion marka ürünün mikrobiyolojik analiz cihazı pompası ile birlikte faal cam camekânlı 10.000.00 YTL: 1 Incucell marka ürün mikrobiyolojik analiz cihazı (Etüv) ısıtıcı fırın 10.000.00 YTL: 1 Friocell marka Etüv ürün mikrobiyolojik analiz cihazı ısıtıcı fırın 10.000.00 YTL: 1 Intersonic marka ürünleri sıcak tutma makinesi su banyosu 10.000.00 YTL: 1 Barnstead marka saf su makinesi 10.000.00 YTL: 1 Certoclav marka ürün stelizasyon cihazı 10.000.00 YTL: 1 Spring Torqne tester marka 2511919 emra seri nolu kapak kontrol makinesi 785.000.00 YTL: (İİK.M.114/1,114/3) Basın: 1801 TARSUS 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI T.C GELENDOST İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DÜZELTME İLANI SAY1: 2007/40 TALİMAT Gelendost İcra Müdürlüğünün, 2007/40 Talimat sayılı dosyasındaki 08/01/2008 tarihli, Taşınmazın Açık Artırma İlanında belirtilen satış saatinin 14.30’dan 10.40’a kadar yazılmış ise de satış saati sehven yanlış yazılmış olup, Satış saatinin doğrusu, “14.30’dan 14.40’a kadar” olarak düzeltilmesi. Düzeltme ilanının ilgililere, İİK’nun 126 ve 127. madde gereği tebliği ilan olunur. 15/01/2008 (Basın: 2498) Turizmin Cennet Beldesi Göcek’te Dalaman Fethiye karayolu üzerinde, 588.50 metrekare, 350 milyar (normal değeri 400 milyar) şehir merkezine 600, denize 200 metre uzaklıkta arsa sahibinden acilen satılıktır. İlgilenenlerin 0 252 645 17 75 no’lu telefondan ulaşmaları rica olunur. Nüfus hüviyet cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. YİĞİTCAN YILDIZ CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear