Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 OCAK 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Müzeleri olan bir toplumda demokrasi, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü güçlüdür 15 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Müzeden hoşlanmam! hası, sayfaları ressamların tablolarıyla dolu kitaplara bakmayı çok seven Cemal Süreya’nın Louvre’daki resimlere gerçekten de kayıtsız kalıp kalmadığıdır!?. Müzeler, toplumun belleğidir Sivas ‘93... Ortaçağda değil, yüzyıl önce değil, Cumhuriyet Türkiye’si öncesinde değil… Bundan on beş yıl önceydi. Sivas’taydı. 2 Temmuz 1993’teydi… Cehaletin eyleme geçtiği gün ve geceydi… İnsanı, insanlığı, insanı insan yapan değerleri, ama aynı zamanda laik Cumhuriyeti, hukuk ilkelerini, çağdaşlığın tüm değer yargılarını yok sayan bir zihniyetin 37 insanımızı katlettiği, öldürdüğü, yaktığı gün ve gece… Vicdanın yok edildiği, insanlığın utanç ve vahşet günü ve gecesi… Nihayet, nihayet 15 yıl sonra, biri çıktı o günü ve geceyi, o günün ve gecenin öncesinde ve sonrasında yaşananları, o vahşeti yaratan zihniyeti, 40 yıldır benimsediği yöntemle, sanatıyla sorguladı, sorguluyor… Bu insan Genco Erkal. min içine, müziğin içine, dumanın, ateşin içine, kalabalıkların, yığınların içine girip çıkıyorlar. Neredeyse bomboş sahneyle, ağzına dek dolu salon arasında gidip gelen yedi oyuncu, sahnede yüzlerce, binlerce insan oluyor. Bir daha olmasın diye Sonra… Sonra… İzlerken, izlerken, türkülerini söylemeye, semah dönmeye giden gençlerle gülerken karikatürlerini, kitaplarını imzalamaya gelmişleri kucaklarken… Sevinçle başlıyor Pir Sultan Abdal şenlikleri… Önlenebilecekken önlenmeyen tırmanış… Genzim yanıyor… “Sivas Acısı” gelip içime yerleşiyor. Aziz Nesin’in dizeleriyle gözyaşları… Sonra birden susuşlar. Fazıl Say susunca, sahnedekiler susunca, sessizliğin bunca elle dokunurluğu, bunca somutluğu içimi ürpertiyor… Aynı elle tutulur somutluk, aydınlık ve karanlık çelişkisinde, karşıtlığında da var… Sessizlik ve karanlık… Belgeyi kesen bıçak. Yüreğe saplanan bıçak! Duman… Madımak Oteli’nde dumanlar yükselirken ölümcül bir dansa dönüşüyor, kurtulma umudu, kurtulma çabası… Duman, alıp beni de götürüyor, yaşanan her anın gerçekliğine… Aklın kabullenmekte zorlandığı gerçeklik! Yüreği isyan ettiren gerçeklik! Ne söylense sanki hep eksik kalacak bir gerçek... Ancak NASIL söylendiği çok önemli. Burada, ‘nasıl’, sanattan güç alıyor. Yobazlığın, şeriat isteriz çığlıklarının öldürdüğü insanların yakınları o gün bugün 15 yıldır bu acıyla yaşıyor, o vahşeti sorguluyor. Suçluların cezalandırılması için didinen, hak savunucusu, insan yaşamı, insan onuru savunucusu hukuk insanları da öyle! Kimi yazarlarımız, aydınlarımız, şairlerimiz de sorgulamaktan vazgeçmedi. Ama ya ötekiler?.. Ya büyük kalabalıklar?.. Ya siz?.. “Sivas ‘93”ü bu ülkede yaşayan “her insan görmeli!” Bir daha olmasın, asla olmasın diye görmeli! Oyunu izledikten sonra o vahşette yitirdiğimiz şair Metin Altıok’un kızı Zeynep’i gördüm. Oyundan sonra kendini nasıl hissediyordu? Zeynep’in yanıtı hepimize yol göstermeli: “15 yıldır kendimi hiç hissetmediğim kadar iyi hissediyorum!” zeynep@zeyneporal.com Nâzım Hikmet’in sarayı övdüğü, saraya olan aşkını dile getirdiği dizeleri var mıdır?.. Bu sorunun yanıtını “Evet” olarak verirsem şaşırmaz mısınız? Emekçilerden, kölelerden, ezilenlerden yana olan bir şair, nasıl olur da dizelerinde bir sarayı hayranlıkla selamlar?.. Bu sorunun yanıtı, Nâzım Hikmet’in “Henüz Vakit Varken Gülüm” adlı şiirindeki şu dizelerdedir: ve karşı yakada Luvr / aydınlanmış ışıklarla / aydınlanmış bizim için / billur sarayımız.. Şairin sevgisini sunduğu Louvre Sarayı bir müzedir elbette!.. Nâzım’ın hayranlığı saraya değil, müzeleredir. Bir Paris gecesinde ışıklarla aydınlatılmış Louvre Müzesi’nin içinde sergilenen eserlere, koridorlarındaki bilgi birikimine, sergilenmekte olan uygarlık belleğine duyduğu sevgidir, şaire bu dizeleri yazdırtan. Louvre Müzesi... Louvre Müzesi’nin koridorlarında tanıdık bir şairimiz çıkar karşımıza!.. İşte, onun dizeleri: Ne yazık / Gün hayat kadar kısa / Luvr sanat kadar uzunmuş / Bana binlerce eserin önünden / Bir ekspresle geçiyormuşum gibi geldi. / Kaç defa görmeden geçtiğim şaheserlerin / Arkamdan yumrukları yükseldi. / Karıştırdım Gogenleri, Tisyenleri birbirine / Ve gördüm ki Luvr’da birçok resim / Çarmıha gerilmiştir Hazreti İsa yerine. Şairimizin dizeleri, şiirimizde bir müzenin eleştirildiği tek örnek olması bakımından son derece ilginç ve bir o kadar da önemlidir. Bu şairimiz Bedri Rahmi Eyu boğlu’dur… Louvre Müzesi’yle ilgili böylesi bir eleştiriyi kimden duyarsanız bilin ki, Paris’te geçirdiği günler son derece kısıtlıdır. Dar zamanda gezilecek bir müze değildir Louvre… Zaten Bedri Rahmi Eyuboğlu, şiirinin devamında beni şu dizeleriyle haklı çıkarıyor: Doyamadan Paris’in ela gözlerine / Okşamadan Eyfel’in demir kaburgalarını / Bindik trene / Gidiyoruz yine… Nursel Duruel’in, Feyza Perinçek ile birlikte hazırladıkları “Cemal Süreya” kitabındaki şu bilgi ne zaman okusam beni şaşırtmış, bir o kadar da düşündürmüştür: “Paris’te büsbütün yalnız. Bütün filmleri görür. Sinemaya gider de Louvre Müzesi’ni görmez. Konya’da Mevlana’yı ziyaret etmemiş, hayatı boyunca müzelerden kaçmış.” Ne garip, oysa ben, ünlü Mona Lisa tablosunun insanda hayal kırıklığı yaratacak kadar küçük boyutta olduğunu ilk kez Cemal Süreya’dan duymuştum!.. Söz konusu kitap, Cemal Süreya’nın hayatıyla ilgili ciddi bir araştırmayı içeriyor. Yani Cemal Süreya müzelerden hoşlanmadığı ya da gitmediği türünden yazılar yazmış, sohbetlerinde bu konuyu dile getirmiştir… Benim merakım, Paul Klee, Van Gogh, Chagall gibi ressamları çok seven Cemal Süreya’nın, da Müzeleri sevmediğini dizelerine yansıtan şair ise Cahit Sıtkı Tarancı’dır. Paris’te gençliğinin bir döneminde kalan şairin Louvre’a gidip gitmediğini bilmiyorum, ama işte müze sevgisizliğini dışa vurduğu “Hareket” adlı şiirinin ilk dizeleri: Müzeden hoşlanmam, / Mezarlıkta işim olmaz, / Çarşı pazar dururken, / Nerde hareket ben orda. Oysa müzeler, hele ki çağdaş müzeler son derece hareketli yerlerdir. “Müze” adı altında eserlerin depolandığı mekânları ben de sevdiğimi söyleyemem. Gezdiğim yüzlerce müze arasında tasarımını beğenmediklerim elbette olmuştur… Ama bu durumu genel anlamıyla bir müze sevgisizliği olarak yansıtmak hiç doğru değildir. Hatta balık hafızalı bir toplumda böylesi bir tavrı zararlı bulduğumu da söylemeliyim. Çünkü müzeler toplumların hafızası, belleğidir. Müzeleri olan bir toplumda demokrasi, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü güçlüdür. Bu yazımızı müze gezen bir şairle noktalayalım. Şairimizin adı Kemal Özer’dir… Biz yazımızı bitiriyoruz, ama okuyacağınız dizeler şairin “Rembrandt Işığı” adlı şiirinin ilk dörtlüğüdür… Yazımızın sonunun bir şiiri aramanın başlangıcı olması dileğiyle, bol müzeli hafta sonları… O kaynağı gizli kalan ışık / yalnız Rembrandt’ın yakaladığı / ardımı bırakmadı bir daha / Boymans Müzesi’ni gezdikten sonra Dipnot: Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri her yıl oylamayla “Yılın Yıldızları”nı seçiyor… 2007’nin “En beğenilen yazar”ı olarak da “Tuncay Terzihanesi” adlı kitabımla beni uygun görmüşler… Kitap okumayı seven tüm YTÜ öğrencilerine teşekkür ediyorum. Yaşamın ve tiyatronun gerçeği Bugüne dek Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu’nun oyun seçimleri, Türkiye’nin tarihsel gelişim sürecini, bu süreçteki toplumsal, politik, ekonomik gelişmeleri izledi. (Yalnız onun oyun seçimine bakarak Türkiye’nin son 40 yıllık tarihi yazılabilir.) Böyle olması doğaldı da çünkü misyonu olan, sorumluluk taşıyan bir tiyatro anlayışını benimsedi en başından beri. Bakıp da görmeyenleri, görüp de anlamayanları, anlayıp da korkudan ya da çıkar endişelerinden susanları, seyirci kalanları düşünmeye yönelten bir tiyatro… Genco Erkal’ın yazıp yönettiği “Sivas ‘93”, belgesel bir oyun. Ancak yaşamın gerçeğiyle, tiyatro gerçeğinin aynı olmadığının bilincinde Genco Erkal. Gerçeği sahnede yeniden kurgularken farklı sanat alanlarından yararlanıp bunları harmanlıyor: Edebiyat, sinema, müzik ve tiyatro… Metni sadece belgelerden, tutanaklardan, tanıklıklardan oluşturmuş. Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Ataol Behramoğlu, Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar şiirleriyle metni besliyor. Fazıl Say’ın çeşitli besteleri, hayır, olaya eşlik etmiyor, sanki olayın omuriliğini oluşturuyor… Hayır, omuriliği oluşturan oyun boyunca sahnedeki dev perdede izlediğimiz belgesel film… Oyuncuların da içine girip çıktıkları bu çok etkileyici film, Nurdan Arca (Ajans21) yapımı… Meral Çetinkaya ve Genco Erkal gibi iki ustayla birlikte Yiğit Tuncay, Nilgün Karababa, Murat Tüzün, Çağatay Mıdıkhan, Şirvan Akan edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema arasında bir organik bağ kurarak fil 2007/5 Satış Satılmasına karar verilen Gayrimenküllerin cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Adapazarı ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü sınırları içerisinde bulunan Gayrimenkuller satışa çıkarılmış olup, 1Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 3.840,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1159 parsel sayılı taşınmaz değeri 3.072,00 YTL dir. 2Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 4.440,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1160 parsel sayılı taşınmaz değeri 3.552,00 YTL dir. 3Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 869,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 119 parsel sayılı taşınmaz değeri 651,75 YTL dir. 4Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 8.280,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1186 parsel sayılı taşınmaz değeri 7.552,00 YTL dir. 5Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 636,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1197 parsel sayılı taşınmaz değeri 477,00 YTL dir. 6Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü köy altı mevkiinde 2.120,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1202 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.590,00 YTL dir. 7Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 13.000,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1338 parsel sayılı taşınmaz değeri 11.700,00 YTL dir. 8Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 4.600,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1340 parsel sayılı taşınmaz değeri 3.680,00 YTL dir. 9Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 3.000,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1354 parsel sayılı taşınmaz değeri 2.400,00 YTL dir. 10Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 3.880,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1364 parsel sayılı taşınmaz değeri 3.104,00 YTL dir. 11Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 3.840,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1397 parsel sayılı taşınmaz değeri 3.072,00 YTL dir. 12Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 1.440,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1399 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.152,00 YTL dir. 13Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 2.900,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1407 parsel sayılı taşınmaz değeri 2.175,00 YTL dir. 14Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 3.200,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1409 parsel sayılı taşınmaz değeri 2.430,00 YTL dir.15Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 1.960,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1412 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.568,00 YTL dir. 16Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 5.520,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1432 parsel sayılı taşınmaz değeri 4.416,00 YTL dir. 17Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Tepecikler mevkiinde 5.000,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1469 parsel sayılı taşınmaz değeri 4.500,00 YTL dir. 18Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Çakalpınarı mevkiinde 1.360,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1594 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.020,00 YTL dir. 19Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Çakalpınarı mevkiinde 1.608,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1551 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.206,00 YTL dir. 20Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Çakalpınarı mevkiinde 3.360,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1563 parsel sayılı taşınmaz değeri 2.520,00 YTL dir 21Sakarya ili Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Çakalpınarı mevkiinde 1.991,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1565 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.493 ,00 YTL dir 22Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Eyrioğlu köyü Çakalpınarı mevkiinde 2.432,00 M2 yüzölçümünde tarla vasfında 1579 parsel sayılı taşınmaz değeri 1.824,00 YTL dir 23Sakarya ili, Kaynarca ilçesi Gölce köyü, Köy içi müezzinler mevkiinde 5.000,00 M2 yüzölçümünde sahip ve kargir samanlık ve ev bahçe vasfına haiz 2721 parsel sayılı taşınmaz değeri 18.889,07 YTL dir. Satış Şartları: 1159 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satışı 22.02.2008 Cuma günü, Saat:14.0014.05 arası, 2.Satışı 03.03.2008 Pazartesi, günü aynı saatler arasında. 1160 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ : 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat:14.0514.10 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1169 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat:14.1014.15 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1186 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat:14.1514.20 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1197 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.2014.25 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1202 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat:14.2514.30 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1338 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ; 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.3014.35 arası 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte 1340 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.3514.40 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1354 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat:14.4014.45 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1364 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.4514.50 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1397 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.5014.55 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1399 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 14.5515.00 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1407 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.0015.05 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1409 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.0515.10 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1412 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.1015.15 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1432 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.1515.20 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1469 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.2015.25 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1594 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.2515.30 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1551 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.3015.35 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1563 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.3515.40 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1565 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.4015.45 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 1579 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.4515.50 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. 2721 NOLU PARSELİN SATIŞ GÜNLERİ: 1.Satış günü 22.02.2008 Cuma günü saat: 15.5015.55 arası, 2.Satış günü 03.03.2008 Pazartesi günü aynı yer ve saatte. Kaynarca İcra Dairesi’nde yapılacaktır. Birinci artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhütü baki kalmak şartı ile ikinci artırmaya çıkılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki; artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye bedeli, Damga vergisi, Tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV oranı %18’dir. 3 İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi halde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedeli ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/5 Satış sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olnur. 14.12.2007 (İ.İ.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 1509) KAYNARCA İZALEYİ ŞÜYU MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI CUMHURİYET 15 K