24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağ bacağının dizden altı olmayan yurttaş, yönetmelik değişince aldığı rapora göre ‘özürlü’ sayılmadı 7 EĞİTİMSEN BAŞKANI DİNÇER: Asıl ‘özür’ yönetmelikte AYKUT KÜÇÜKKAYA Türkiye’de görmezden gelinen engelli yurttaşların önüne bir engel de yenilenen yönetmeliklerle konuluyor. Sağ bacağının dizden altı olmayan yurttaş, Sağlık Kurulu Raporu’yla özürlü sayılmıyor. 2007’den önce özürlü kimliği alabilen 54 yaşındaki yurttaş “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” değişince üç hafta önce girdiği sağlık kurulundan bu kez “özürlü kimliği” alamadı. Yurttaş Vedat Karacetepe, “30 Temmuz 2007” tarihinde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kuruluna girdi. 9733 No’lu rapora göre kurul özürlü yurttaşa, “sağ diz altı amputasyon (proksimal)” teşhisi koydu. Raporda “özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı” ise yüzde 34 olarak gösterildi. 9 doktorun imzasını taşıyan ve oybirliği ile verilen karar sonrası Sağlık Kurulu Raporu’na şu not düşüldü: “Tüm vücut fonksiyon kaybı yüzde 40 ve üzerinde bulunanlar: Özür durumuna ilişkin bilgilerini nüfus cüzdanlarına işletebilmek, özürlü aylığı alabilmek ve vergi indiriminden faydalanabilmek için ilgili kurumlara başvuruda bulunabilirler. Ayrıca, ağır özürlü olduğu bu rapor ile belgelendirilenler, sayılan hakların ya nı sıra, bakım hizmetlerinden yararlanabilmek amacıyla ilgili kurumlara başvurabilirler.” “Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” 16 Temmuz 2006 tarihinde değiştirilerek Resmi Gazete’de yayımlandı. Yaklaşık bir yıl önce “yüzde 54” oranında özürlü sayılan yurttaşın; özür oranı bir yıl sonra yüzde 34’e düşürüldü. Böylece 54 yaşındaki yurttaş yüzde 40 oranının altına düştüğü için sağlık kurulunun “söz konusu rapora düştüğü nottaki” imkânlardan yoksun bırakıldı. ‘Engelli sayısı böyle azaltılıyor’ Türkiye’de engellilerin sayısının çıkarılan yönetmeliklerle azaltıldığına, ülkede engellilerin sayısının az gösterilmeye çalışıldığına dikkat çeken Fiziksel Engelliler Federasyonu Genel Başkanı Cemalettin Gürsoy şunları söyledi: “Şöyle düşünüyorum: Türkiye’de engelli sorunu yok. Engelli sorunu yok diyorum, çünkü değişen sağlık kurulu raporu yönetmeliğiyle engellilerin sayıları azaltılarak sorun da çözülmüş oluyor. Tek ayağı, tek kolu olmayan yurttaşlarımız yüzde 40’ı karşılamıyor ve bu oranın altındakiler sakat sayılmıyor. Engelli sayısının az gösterilmesi bir ülkenin ayıbı mı denmeli bilmiyorum... Ancak bir şekilde sayı azaltılıyor...” Vekil maaşı öğretmenin 8.5 katı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, öğretmenlerle milletvekillerinin aldığı maaşı karşılaştırarak “Öğretmen ile milletvekili aylıkları arasındaki fark son 5 yılda daha da açılmış Alaaddin Dinçer. ve bir milletvekili, bir öğretmenden 8.5 kat fazla maaş alır duruma gelmiştir’’ dedi. Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 15 Temmuz 2007’de 9. derecenin 1. kademesinde görev yapan bir öğretmenin aylığında yaklaşık 30 YTL ’lik artış olduğunu söyledi. Dinçer, “Öğretmenlerimize reva görülen artış, günde sadece 1 YTL olmuştur. 1 kilo etten, bu artışla ancak 300 gram alabilirsiniz. Bu, günlük 1 litre süt parası bile değil’’ dedi. Son 5 yılda açlık sınırı yüzde 85, yoksulluk sınırı yüzde 94 artarken ortalama öğretmen maaşındaki artışın yüzde 80 ile sınırlı kaldığını belirten Dinçer, “Öğretmen ile milletvekili aylıkları arasındaki fark son 5 yılda daha da açılmış ve bir milletvekili, bir öğretmenden 8.5 kat fazla maaş alır duruma gelmiştir. Bu durum toplumun emeğiyle geçinen tüm kesimlerinin yaşadığı yoksullaşma sürecini yansıtmaktadır’’ dedi. Dinçer, öğretmenlere grevli toplusözleşmeli sendika hakkı tanınmasını, maaşların insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılmasını, sözleşmeliücretli öğretmenlik uygulamasına son verilerek kadrosuz çalışan öğretmenlerin kadroya alınmasını, aylık 150 YTL ulaşım yardımı yapılmasını ve eğitime hazırlık ödeneğinin 2 aylık maaş tutarında olmasını istedi. Bakan Şahin, memurların taleplerini anayasa paketinde değerlendireceklerini söyledi: Grev hakkı anayasaya bağlı T Ü R K T E L E K O M Eylül ortasında grev olabilir ANKARA (AA) Türk Telekom’da yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ara bulucu süreci de anlaşmazlıkla sonuçlandı. Sendika, eylül ayının ikinci yarısında grev kararı almaya hazırlanıyor. Haberİş Genel Başkanı Ali Akcan, yaklaşık 25 bin çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin ara bulucu sürecinde de anlaşma sağlayamadıklarını söyledi. İşverenin birinci yıl için yüzde 4’lük zam teklifinde bulunduğunu, buna karşın 60 günlük ikramiyelerini ortadan kaldırmak istediğini belirten Akcan, “Amacımız görüşmelerin masa başında bitirilmesiydi. Tüm iyi niyetlerimize, hoşgörümüze, her türlü fedakârlığımıza rağmen olumlu bir adım atmadılar. Biz de grev kararını alacağız’’ dedi. İşverenin, çalışanların önemli bölümünün kapsam dışı bırakılması konusundaki ısrarından geri adım atmadığını dile getiren Akcan, şunları kaydetti: “İşverenin gerçek niyeti, sendikayı ortadan kaldırmak. Kanun dışı uygulama nedeniyle zaten 1213 bin kapsam dışı personel var. Taleplerini kabul etmemiz halinde bu sayı 17 binlere çıkıyor. Bu durumda 2 dönem sonra toplusözleşme yapamaz duruma geliriz. İşveren, Türk Telekom şebekesinin ana omurgasını oluşturan yerlerde ‘sendikal örgütlenme olmasın’ istiyor. Biz ise sendikal hak, anayasanın güvencesindeki bir haktır diyoruz.’’ Akcan, tüm iyi niyetlerine karşın işverenin olumlu adım atmamakta ısrar etmesi halinde, eylül ayının ikinci yarısında grev kararı alacaklarını bildirdi. TGSD’DEN ‘UZLAŞI’ ÇAĞRISI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kamu çalışanlarının grevli ve toplusözleşmeli sendika hakkı konusunun bir anayasa değişikliği kapsamında değerlendirilmesi için görüş birliğine varıldığını bildirdi. Şahin, Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen toplu görüşmelerin 4. turunun ardından Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve MemurSen Genel Başkanı Ahmet Aksu ile birlikte açıklamalarda bulundu. Toplantıda demokratik ve diğer konuları içeren komisyon raporu üzerinde çalıştıklarını ifade eden Şahin, konfederasyonların Türkiye’nin grevli, toplusözleşmeli bir sürece geçmesi ve Uzlaştırma Kurulu kararlarının bağlayıcı olması konusundaki isteklerinin yinelendiğini bildirdi. Mevcut düzenlemelere göre, memurlarla yapılan toplu görüşmelerde bağlayıcı kararı Bakanlar Kurulu verirken, memurların grev hakkı bulunmuyor. Şahin, talepler arasında Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı Sözleşmesi’ne Türkiye tarafından çekince konan maddelerdeki çekincelerin kaldırılmasının da yer aldığını söylerek “Bize göre bütün bu adımları atmak bir anayasa değişikliği gerektirmektedir” dedi. Şahin, isteklerin anayasa değişikliği içerisinde ele alınmasını prensip olarak kararlaştırdıklarını kaydetti. Şahin, pazartesi günü saat 10.00’da mali ve sosyal konuları görüşmek üzere tekrar bir araya geleceklerini ifade ederek, konfederasyonların mali konu ‘AKP eğitimi siyasallaştırdı’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “eğitimin siyasallaşmaması gerektiğini’’ dile getirdiğini anımsatan Dinçer, şu görüşlere yer verdi: “Eğitim hiçbir dönemde AKP iktidarı dönemindeki kadar siyasallaşmamıştır. Başbakan ‘Ya Allah, bismillah’ diyerek, İslami bir siyasal mesaj vererek atamaların düğmesine basmıştır. Hiç kimsenin eğitimde siyasallaşma konusunda Sayın Başbakan ve onun kadrosu ile yarışabilmesine imkân yoktur. Herkese, kendinden önceki tüm hükümetlere rahmet okutmuşlardır.’’ “Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına itirazları olduğunu’’ ifade eden Dinçer, “Biz Abdullah Gül’ü benimsemek zorunda değiliz. Biz de cumhurbaşkanı olarak, bizim cumhurbaşkanımız olarak görmüyoruz, kabul etmiyoruz’’ dedi. Alaaddin Dinçer, 10 bini kadrolu, 10 bini sözleşmeli 20 bin öğretmenin atamasının yapıldığının anımsatılması üzerine, seçimden önce 10 bini kadrolu, 20 bini sözleşmeli 30 bin öğretmenin atamasının yapılacağının açıklandığını kaydetti. Dinçer, “Ancak seçim geçince bunu 10 bin kadrolu, 10 bin sözleşmeliye dönüştürdüler. Bu yetmez. Bize göre 2007 yılında en az 50 bin öğretmen kadrolu olarak atanmalıdır. Çünkü şu ana kadar emeklilik için 15 bine yakın öğretmen başvurdu’’ dedi. TMMOB üyeleri hükümetle yürütülen toplu görüşmeleri yaptıkları açıklama ile protesto ettiler. lara ilişkin taleplerinin 5.310.6 milyar YTL arasında değiştiğini anımsattı.Hükümet ile memurlar arasında devam eden toplu görüşmelerin 4. turu tamamlanırken dün başkentte yoğun bir ziyaret trafiği yaşandı. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, BASK Genel Başkanı Resul Akay’ı ziyaret etti. Türkiye KamuSen Genel Başkanı Bircan Akyıldız ve beraberindeki heyet de Meclis’e giderek AKP Grup Başkan Vekilleri Sadullah Ergin ve Mustafa Elitaş’la görüştü. Akyıldız ve beraberindekiler daha sonra MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ile DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’le görüştü. KamuSen yetkilileri son olarak CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. lusözleşme ve grev’ unsurlarını içermeyen bir düzenleme gerçek bir sendikal düzenleme değildir. Yapılması gereken demokratik bir sendika yasasının hazırlanmasıdır’’ diye konuştu. İstanbul’dan 27 Ağustos Pazartesi günü yürüyüş başlatacaklarını kaydeden Soğancı, 29 Ağustos Çarşamba günü de Ankara’da toplanacaklarını duyurdu. Protestoya destek veren ve önceden toplu görüşmeden çekildiğini açıklayan KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul da, “Mücadeleyi ortaklaştırabildiğimiz oranda başarılı olabiliriz.’’ dedi. Toplu görüşmelere protesto Bu arada Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) yöneticileri ve çalışanları toplu görüşmeleri protesto etti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Kızılay Yeni Karamürsel mağazası önünde yaptığı açıklamada “Çalışanların en temel hakkı olan ‘top T H Y ’ D E Ç Ö Z Ü M A R AY I Ş I ‘Ücret kalsın koşullar iyileşsin’ Ekonomi Servisi Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, tekstil sektörünün gündeminde olan grev ve lokavtlarla ilgili uzlaşma çağrısında bulundu. Nakkaş, yaptığı yazılı açıklamada, kurumların uzlaşma için önlerinde 60 güne yakın bir zaman oluğunu belirterek, uzlaşmanın her iki taraf için de yararlı olacağını söyledi. Nakkaş, işçilerin haklı taleplerini sanayicilerin karşılamalarındaki en büyük engelin rekabet koşullarının hâlâ iyileştirilmemesi olduğunu belirterek, tarafları karşı karşıya getiren en önemli unsurun işverenin aleyhine olan işçi maliyetleri üzerindeki zorunlu kamu yükleri olduğunu kaydetti. OECD ülkeleri arasında en büyük kamu yükünün Türk sanayicisinin omuzlarında olduğu görüşünü aktaran Nakkaş, “Kamu yükleri sorununun çözümü sektörün geneline fayda sağlayacaktır. Rekabet koşulları iyileşince, bu durum işçilerimize de olumlu yansıyacaktır’’ dedi. Nakkaş, sorunun çözümü için işveren ile işçinin ortak hareket etmesi, sendikaların kendilerini küresel rekabet şartlarında geliştirmeleri, ücret artışından ziyade çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönünde görüşmeler yapmaları gerektiğini vurguladı. Krediye mahkum oldular BASK’ın memurlar arasında yaptığı anket çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Ankete göre memurların yaklaşık yüzde 70’i memur olmaktan mutlu değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (BASK) memurlar arasında yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 90’ı maaşlarının aylık ihtiyacını karşılamadığını belirtti. BASK araştırmasına, yüzde 55’i erkek olmak üzere toplam 1109 kamu çalışanı katıldı. Anketten elde edilen bazı sonuçlar şöyle: Katılanların yüzde 69.54’ü “Memur olmak sizi mutlu ediyor mu’’ sorusuna “hayır’’ yanıtını verdi. Memurların yüzde 61.23’ü “Yeniden seçme şansı olsa tekrar memur olmazdım” dedi. Katılımcıların yüzde 46.72’si, özel sektörde çalışmak istediğini dile getirdi. “Memur olmak, size öncelikli olarak ne sağlıyor’’ sorusunu, memurların yüzde 39.92’i “gelecek garantisi’’, yüzde 31.93’ü “emeklilik hakkı’’, yüzde 19.26’sı “sosyal güvence’’, yüzde 6.76’sı ise “sağlık güvencesi’’ şeklinde yanıtladı. Memurların yüzde 93’ü sağlık, çocuk yardımı, işsizlik ve çalışamama gibi durumlardaki güvenceleri, yüzde 99’u emekli maaşlarını yeterli bulmadı. Ayrıca ankete katılanların yüzde 91.58’i “geleceğe güvenle bakamadığını’’ belirtirken, “geleceğe güvenle baktığını’’ söyleyenlerin oranı yüzde 2.63’te kaldı. Memurların yüzde 91.95’i maaşıyla yatırım yapamadığını belirtti. Memurların yüzde 91.72’si kredi kartına sahip. Memurların yüzde 58.67’si maaşı yetmediği zaman kredi kartı kullandığını belirtirken yüzde 23.74’ü banka kredisi kullanıyor. Katılımcıların yüzde 44.78’i yaptığı işi “rutin’’, yüzde 14.63’ü “sıkıcı’’ bulurken, sadece yüzde 4.12’si “yaratıcı’’, yüzde 3.93’ü de “zevkli’’ olarak nitelendirdi. Katılımcıların yüzde 80.17’si her gün gazete alamadığını, yüzde 89.55’i sinema, tiyatro, konser gibi sosyal etkinlikleri takip edemediğini, yüzde 78.92’si her yıl düzenli olarak tatil yapamadığını bildirdi. Kamu görevlileri, memurun toplumda niye en olumsuz algılanan kesim olduğu yönündeki soruya yüzde 25.73 ile “çalışmadan maaş alır’’, yüzde 18.49 ile ‘’rüşvet yer’’, yüzde 10.58 ile “iktidarın adamları olurlar’’ şeklindeki algılamaları gerekçe gösterdi. Görüşmelerde en uzun gün Ekonomi Servisi Havaİş Başkanı Atilay Ayçin, dün akşama doğru yaptığı açıklamada, THY yönetimi ile toplantılarında bir gelişme olmadığını söyledi ve anlaşma çabaları konusunda dünün “son gün” olduğuna dikkat çekti. THY yönetimi ile yaklaşık beş saat süren toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayçin, “Şu an aşamadığımız sıkıntılar var; kendilerine bir son öneri sunduk. Bunu kendi aralarında değerlendirecekler. Biz de kurullarımızda değerlendireceğiz” diyerek şunları söyledi: “Bugün (dün) son gün, ya imza olacak ya da olmayacak; şimdi yeni bir durum var, bunu görüşeceğiz. Ya imza olur ya olmaz.” Ayçin, “Anlaşma umudunuz var mı” sorusuna da “Şu aşamada yok.Bu teklifler üzerinden karşılıklı anlaşma sağlanırsa geleceğiz ve imzalayacağız. Ama, bizim kurullardan onay çıkmayabilir veya burası kabul etmeyebilir” diye yanıt verdi. THY’den bir yetkili de gazetecilere, “Süreç devam ediyor, şu aşamada bir açıklama yapmayacağız” dedi. THY yönetimi yıllık yüzde 10 ücret artışı önerirken Havaİş yüzde 23.9 oranında zam talep ediyor. Sendika yönetimi, uçuş saatleri ve idari konulardaki düzenlemelerin de yetersiz olduğunu belirtiyor. Sendikalar yetersiz Memurların yüzde 55.01’i sendikaya üyelik, sendikal etkinliklere katılma gibi hakları kullanmadığını belirtiyor. Yüzde 48’i memurun siyaset yapmasının kanunla engellenmesini “haksız’’ buluyor. Memurların yüzde 66.73’ü, hükümetle masaya oturan sendikaların 6 yıllık tutumunun, memurlara katkı sağlamadığını ifade etti. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear