24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 NİSAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Rus şirket, 1.35 milyar dolar alacağı olduğunu öne sürerken, karşı açıklamada ‘iddialar asılsız’ denildi 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN AltimoÇukurova kavgası ? Altimo CEO’su Reznikoviç, Çukurova Grubu’na verdikleri kredinin ödenmesi konusunda temerrüde düşüldüğü için İngiltere’nin Virjin Adaları’ndaki mahkemelerde dava açtıklarını söyledi. Çukurova ise şu anda teminatlı kredi altında talep edebilecek, vadesi gelmiş herhangi bir anapara veya faiz borcunun bulunmadığını bildirdi. Ekonomi Servisi Çukurova Grubu’nun Turkcell’deki ortağı olan ve Rus Alfa grubunun telekom alanındaki özel sermaye şirketi Altimo, Çukurova’ya verilen 1.707 milyar dolarlık borç kapsamında yapılan anlaşmanın Çukurova tarafından “sürekli olarak” ihlal edildiğini açıkladı ve Çukurova’nın kalan 1.35 milyar dolarlık borcunun ‘Büyüme’nin Nitelikleri 2006 yılının tümüne ait milli gelir istatistikleri geçen hafta başında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlandı. Verilere göre, Türkiye’nin gayrı safi yurtiçi hasılası (GSYİH) 2006 yılında sabit fiyatlarla (reel olarak) yüzde 6 düzeyinde büyümüştür. Böylece 2006 GSYİH’sinin büyüme hızı, yüzde 5 olarak ilan edilen IMF hedefinin de üstünde gerçekleşmiş gözükmektedir. Milli gelir rakamlarının inandırıcılığı konusundaki tartışmalar geçen hafta boyunca iktisat gündemimizi meşgul etti. 2006’nın son çeyrek rakamlarının yayımlanmasının yanı sıra ilk üç çeyreğe ait daha önceden yayımlanmış rakamların da “yukarıya doğru” yeniden revize edilmiş olması, birçok araştırmacı tarafından kuşkuyla karşılandı. Hele bu tür “revizyonların” aynı zamanda TÜİK’in enflasyon hesaplarında uygulamakta olduğu “harcama sepeti”ni yeniden tanımlaması sonucunda enflasyon rakamlarının da “düşük” çıkmasıyla bir araya gelmesi, “seçim yılında” daha vahim boyutlarda bir uygulama hatası yapılmakta olduğu endişelerini artırdı. Biz bu yazımızda büyüme rakamlarının inandırıcılığı, istatistiksel tahmin ve anketleme yöntemlerinin güvenilir olup olmadığı veya sistematik ve bilinçli bir uygulama yanlışlığı yapılıp yapılmadığı konularını bir yana bırakarak resmi rakamların tamamen teknik düzeyde kısa bir değerlendirmesini sunmak arzusundayız. Bilindiği gibi milli gelir bir ülkede bir sene içinde üretilen tüm mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlarındaki toplam değerini verir. Milli gelir üzerine yapılan toplam harcamaların tek tek tahmin edilmesi, milli gelirin toplamını ölçmede kullanılan yöntemlerden bir tanesidir. TÜİK de milli gelir istatistiklerini yayımlarken bu şekilde “harcama yönünden” hesaplamış olduğu büyüklükleri kamuoyuna duyurmaktadır. Aşağıdaki tablo, 2001sonrasında milli gelir harcama kalemlerinin yıllık ortalama büyüme hızlarını ve 20012006 arasında birikimli olarak milli gelire olan katkılarını vermektedir. “Resmi” rakamlara göre Türkiye ekonomisi 2001 krizi sonrası dönemde birikimli olarak 45.9 milyar YTL’lik bir genişleme göstermiştir. Bu genişleme yılda ortalama yüzde 7.2 oranında bir büyümeye denk düşmektedir. Söz konusu rakamlar gerçekten göz kamaştırıcıdır. Şimdi bu rakamların ardındaki harcama kalemlerini değerlendirelim. Milli gelir üzerine yapılan harcamalar arasında en hızlı artış gösteren kalem olarak “stok birikimi” gözükmektedir. 2001sonrasındaki dönemde Türkiye’de üretilmiş, ancak satılamadığı için stoklarda biriktirilmiş olan malların toplamı, yılda ortalama yüzde 34.5 oranında artış göstermiştir. Söz konusu dönemde özel sermaye yatırım harcamalarındaki yıllık ortlama artış yüzde 19.2, ihracat gelirlerindeki artış oranı ise yüzde 11.3 düzeyindedir. 2001sonrasında milli gelirde gözlenen toplam 45.9 milyar YTL’lik artışın nerelerde harcandığına baktığımızda da stok birikimin rolünün hiç de yadsınamayacak boyutlarda olduğu görülmektedir. Stok birikimi, toplam 6.4 milyar YTL’lik değeriyle 2001 sonrası milli gelir artışının yüzde 14’ünü karşılamıştır. “Resmi” verilere göre stoklarda biriktirilmiş olan üretim, devletin yapmış olduğu yatırım harcamalarının milli gelire katkısının 6.3 misli, devlet tüketim harcamalarının katkısının ise 4.3 mislidir. Ç U K U R O VA 3 . 3 M İ LYA R D O L A R K R E D İ A L M I Ş T I Çukurova Grubu, Pamukbank nedeniyle TMSF’ye olan borçlarını kapatmak üzere 2005 yılında Altimo’nun bağlı olduğu Rus Alfa Grubu’ndan 3.3 milyar dolarlık finansman sağlamıştı. Finansmanın 1.7 milyar dolarlık kısmı kredi, 1.6 milyar dolarlık kısmı da yüzde 13.22’lik Turkcell hissesine çevrilebilir tahvil olarak alınmıştı. Altimo, Çukurova’nın Kasım 2006’da Alfa’ya toplam borcuna karşılık 357 milyon dolar ana para ile 217 milyon dolarlık faiz ödemesi yaptığını öne sürdü. Altimo CEO’su Reznikoviç, Çukurova’nın borcunu ödeyeceğini umduğunu, fakat grubun bu konuda kendileriyle herhangi bir iletişimde bulunmadığını söyledi. kurova Grubu’nun Alfa ile 2005’te imzaladığı anlaşmanın hükümlerini uygulamadığına dikkat çeken Reznikoviç, “Biz bu bakiyeyi güvence altına almak için bir takım önlemler almaya karar verdik. Altimo Çukurova’ya bir ihbarname çekerek, kredinin bakiyesinin ödenmesini talep etti” diye konuş Alexey Reznikoviç. “derhal” ödenmesini istedi. Çukurova Holding ise, şu anda teminatlı kredi altında Alfa’nın talep edebileceği, vadesi gelmiş herhangi bir anapara veya faiz borcunun bulunmadığını bildirdi. Turkcell’in azınlık hissedarı Altimo’nun CEO’su Alexey Reznikoviç, düzenlediği basın toplantısın da, Çukurova Grubu’na verdikleri kredinin bakiyesini almak için ihbarname çektiklerini ve bu bakiyenin risk altında olduğunu düşündüklerini söyledi. Reznikoviç, öncelikli isteklerinin kredi bakiyesini geri almak olduğunu belirterek, Çukurova’nın sözleşmede, 16 kez bilerek temettüye düştüğünü ifade etti. Çu tu. Reznikoviç, Çukurova’nın kendilerine verdiği mali tabloları incelediklerini ve anlaşma yükümlülüklerini karşılayamayacak durumda olduğunun ortaya çıktığına dikkat çekti. Çukurova Holding’den yapılan açıklamada ise, grubun kredi anlaşmaları uyarınca Alfa’ya 24 Kasım 2006’da 172 milyon 177 bin 200 doları teminatlı kredi için, 45 milyon 209 bin 250 doları da teminatsız kredi için olmak üzere toplam 217 milyon 386 bin 450 dolar faiz ödemesi yaptığı bildirildi. Grubun ayrıca, aynı gün, vadesi gelmediği halde teminatlı krediye mahsuben 2 milyon dolar, teminatsız krediye mahsuben de 355 milyon dolar tutarında erken anapara geri ödemesi yaparak teminatsız krediyi tamamen kapattığı ifade edildi. 190 MİLYON DOLAR İSMMMO’nun raporunda ekonomide kriz yaratabilecek unsurlara dikkat çekildi MotorolaTelsim uzlaştı Ekonomi Servisi Dünyanın en büyük ikinci cep telefonu üreticisi Motorola, Telsim’e karşı açtığı 190 milyon dolarlık davada uzlaşmaya varıldığını açıkladı. Motorola, cep telefonu satışlarında görülen düşüş ve artan rekabet nedeniyle baskı altında bulunuyor. Şirket, bu yıl gelirlerinde düşüş beklendiğini de duyurmuştu. Bu arada, Avea, Telekomünikasyon Kurumu tarafından açılan Üçüncü Kuşak İletişim (3G) ihalesi şartnamesini alan ilk mobil operatör oldu. Avea Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Türktan, “Avea, altyapı olarak üçüncü kuşak iletişime hazırdır ’’ dedi. ‘Bütçe açığı risk yaratıyor’ ? Raporda, kamu giderleri kontrol altına alınmazsa bütçe açığının durdurulamayacağı vurgulanarak aşırı değerli YTL, yüksek reel faiz, işsizlik, cari açık, seçim ekonomisi, oluşabilecek siyasi istikrarsızlık ve olası dış şoklar, krizi besleyecek tehlikeler olarak nitelendirildi. Ekonomi Servisi İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) raporunda, ocak ve şubat ayı bütçe açığının dikkatle izlenmesi gerektiği belirtilerek bu dönemde kamu giderleri kontrol altına alınmazsa açığın durdurulmasının mümkün olmayacağı görüşü savunuldu. İSMMMO için Merkez Bankası, Hazine ve TÜİK verilerinden yararlanılarak hazırlanan “2007 Yılı Türkiye’nin Risk Haritası’’ başlıklı raporda, bugün gelinen noktada doğru adımlar atılmazsa önümüzdeki dönemlerde kriz doğurabilecek ekonomik ve sosyal sorunlara yer verilerek, aşırı değerli YTL, yüksek reel faiz, işsizlik, seçim ekonomisi ve oluşabilecek siyasi istikrarsızlıkla cari açık, krizi besleyen unsurlar olarak sıralandı. Aşırı değerli YTL ’nin, Türkiye’yi dış şoklara karşı dayanıksız kıldığı ifade edilen raporda, geçen mayıs ayında dünya piyasalarına bağlı olarak yaşanan sarsıntının, aşırı değerli YTL’nin aslında ne kadar güçsüz olduğunu ortaya koyduğu belirtilerek “Komşumuz İran ile ABD arasında yaşanan gerginlik dış şokların çok da uzak olmadığını gösteriyor” denildi. Raporda, 2001 yılından bu yana 2.5 milyon kişinin altına inmeyen resmi işsizlik rakamları bulunduğuna işaret edilerek şöyle denildi: “Her ne kadar 2002 yılından bu yana Türkiye arka arkaya yarattığı büyümeyle dünyada şaşkınlıkla izlense de durumun içeride hiç de iç açıcı olmadığını üçüncü sayfa haberleri ortaya koyuyor.” ‘TÜİK YANILTIYOR’ Harcamalar Yönünden GSYİH (1987 Sabit Fiyatlarıyla, Bin YTL) 20062001 Ortalama 20062001 GSYİH Toplam Büyüme Büyümesine Katkılar (%) Olarak Bin YTL (%) Olarak 6.5 27.227.9 59.2 3.0 1.513.8 3.3 15.3 23.590.5 51.3 2.9 1.027.0 2.2 19.2 22.563.8 39.1 34.2 6.448.9 14.0 11.3 29.760.0 64.7 17.0 42.558.9 92.6 7.2 45.982.5 100.0 Enflasyon sepeti davalık oluyor MURAT KIŞLALI SABANCI: Teknolojide bölgesel lider olacağız NECDET ÇALIŞKAN ANKARA Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), fiyatı düşen Türk Telekom kalemlerini, önceden değiştirmeyeceğini açıkladığı enflasyon sepetine ekleyip, enflasyonu düşük göstermesinin Türkiye İstatistik Yasası’na da aykırı olduğu ortaya çıktı. Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, “Dava açmak üzere çalışmaları başlattık” dedi. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği’nin (Telkoder) Türk Telekom tarifelerinin iptali ile ilgili davasına bakan avukat Gökhan Candoğan da, “Dava açılırsa, enflasyon yeniden hesaplanabilir” dedi. BÜKREŞ Romen perakende şirketi Primex’in yüzde 51’ini alarak Romanya pazarına giren Teknosa, bölgesel lider olma yolundaki ilk adımını bu ülkede attı. Romanya’nın başkenti Bükreş’te ikinci mağazasını açan Sabancı Grubu şirketi Teknosa, bu yıl sonuna kadar ülkede 10 yeni mağaza daha açmayı planlıyor. Bükreş’te, Pantelimon’daki ? Teknosa, Romanya’yı bölgesel üs ilan etti. Ülkede iki yeni mağaza açan Teknosa, bu rakamı yıl sonuna kadar 10’a çıkaracak. 800 metrekarelik Teknosa’nın açılışını yapan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Romanya’da yeni satın almalara açık oldukları sinyali vererek “Organik ve inorganik satın almalar da dahil olmak üzere mevcut sis temi geliştirmek ve yeni mağazalar açmak üzere Teknosa markamızla Romanya pazarında gerçekleştirdiğimiz toplam yatırımların değerinin 100 milyon Avro olacağını öngörüyoruz” dedi. Sabancı, Türkiye’de Teknosa’nın 200 mağazaya ulaşacağını belirterek “Türkiye’de açık farkla lider olan Teknosa, bölgesel liderliğe ulaşsın istiyorum. Romanya bunun ilk adımı oldu” diye konuştu. Özel Nihai Tüketim Devletin Nihai Tüketimi Sabit Sermaye Yatırımları Devlet Sabit Ser. Yat. Özel Sabit Ser. Yat. Stok Değişmeleri İhracat İthalat GSYİH Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu 5 0 M İ LYO N AV RO NOTEBOOK’TA PC KONFORU TSKB’ye AFD’den çevre kredisi Ekonomi Servisi Fransız Kalkınma Ajansı’nın (AFD) Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’na (TSKB) verdiği ve özellikle KOBİ’lerin yenilenebilir enerji ve çevreye uyum projelerinde kullanılacak 50 milyon Avro’luk kredinin kullandırılması için düğmeye basıldı. İstanbul’daki basın toplantısında konuşan AFD Genel Müdür Yardımcısı JeanMichel Debrat, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro projesine 120 milyon Avro’luk teklif verdiklerini de bildirdi. Bilgisayar aksesuvarları markası Logitech, notebookları PC gibi kullanmayı sağlayacak klayveli notebook yükseltici standı Alto’yu pazara sundu. Yapılan açıklamada, Alto’nun, bir kitap gibi açıldığı, notebook ekranını göz hizasına göre ayarlayıp kullanıcıları dar notebook klavyelerinin yaşattığı zorluklardan kurtardığı belirtildi. Bir tarafında entegre tam bir klayve, diğer tarafında ise notebook için açılı bir düzlem bulunan Logitech Alto’nun kurulumunun 30 saniyeden kısa sürdüğü ve satış fiyatının 119 dolar artı KDV olduğu bildirildi. 30 BİN TON KAÇAK AKARYAKIT İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, şimdiye kadar 14 bin 316 akaryakıt ve 5 bin 344 LPG istasyonunun denetlendiğini belirterek, denetimlerde 30 bin ton kaçak petrol ürünü yakalandığını açıkladı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda (EPDK) düzenlenen 232 adet denetim aracı teslim törenine katılan Aksu, Türkiye’nin 29 milyar dolar enerji ithalatı yaptığını belirterek, en önemli ithalat kalemini ise petrol ürünlerinin oluşturduğunu söyledi. ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr 2001 sonrasında Türkiye ekonomisindeki büyüme’nin niteliği, bu satırlar da dahil olmak üzere, çeşitli sıfatlar ile ifade edilmeye çalışılmıştır. Büyümenin sıcak para girişlerine ve borçlanmaya dayalı olduğu gözleminden hareket ile “spekülatifyönlü”; ya da yüksek işsizlikle birlikte süregeldiği gerçeğine dayanarak “istihdamsız büyüme” gibi nitelikleri iktisat yazınımızda süregelen tartışma konularıdır. Yukarıda “resmi” rakamlara dayanılarak açıklanmaya çalışılan “stok birikimine dayalı büyüme” ifadesi ise ilk defa Korkut Boratav Hoca tarafından gene Cumhuriyet’teki köşe yazılarında dile getirilmiş, sonra da Bağımsız Sosyal Bilimciler’in 2003 ve 2004 raporlarında yer almış idi. Konu, araştırmacı yazar Selim Somçağ’ın kişisel çabalarıyla Meclis gündemine bir araştırma soru önergesi olarak da taşınmıştı. 2001sonrası büyümenin nitelikleri çeşitli bakış açılarından hareketle değişik sıfatlarla ifade edilebilir. “Türkiye’ye özgü” bütün bu nitelikleri tanımlayacak en geçerli sıfatsa belki de gene “Türkçemize özgü” bir ifadeyle karşılanabilecektir: Hormonlu büyüme! B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK 600 MİLYON AVRO Garanti Bankası, sendikasyon alıyor Ekonomi Servisi T. Garanti Bankası AŞ, 600 milyon Avro tutarında sendikasyon kredisi almak üzere yetki verdi. Bankanın 1 yıl vadeli kredi almak üzere eşdüzenleyici olarak hareket edecek 32 uluslararası bankadan oluşan konsorsiyuma yetki verdiği kaydedildi. Türkiye’de çok değil son birkaç yıla kadar “ekonominin lokomotifi” unvanı ile anılan tekstilin bugün ne aşamada olduğunu görmek ister misiniz? Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği tarafından hazırlanan UFUK 2015 Türk Hazır Giyim Sektörü Yol Haritası raporuna göre manzara hiç de iç açıcı değil. Önce rakamları verelim: Hazır giyim sanayiinde üretim artışı 2000 yılından itibaren giderek yavaşladı. Özellikle 2005 yılında yüzde 12.5 gibi büyük bir gerileme yaşarken 2006’da gerileme yüzde 5’lerde oldu. Sonuçta, son iki yılda üretim artışı yüzde 18 geriledi. Tabii bunda ihracat artışının hız kesmesinin büyük payı oldu. 2002, 2003 ve 2004 yıllarında sırasıyla yüzde 22, yüzde 24.9 ve yüzde 13.2 olan ihracat artış hızı 2005 yılında yüzde 8 geriledi. 2006 yılında ise ciddi duraklama yaşayan sektörde ihracat artışı yalnızca yüzde 2.1 olarak gerçekleşti. Buna karşın hazır giyim ithalatı hızlı bir artış eğilimi içine girdi. İthalat 2006 Tekstilde Neler Oluyor? yılında ilk kez 1 milyar doları aştı. Özellikle yabancı markalı ürünlerin ithalatı ile birlikte iç tüketimde de yabancıların rekabet baskısı arttı. Kâr marjları daraldı. Sektörde rekabet gücünü yitiren küçük, orta, büyük ölçekli işletmelerin kapanmaları ile konsolidasyon süreci; siparişlerin kalan firmalara kayması ile birlikte de toplulaşma süreci yaşanıyor. Sektörde kayıt dışılık konusunda en küçük bir iyileşme yaşanmadı. Tabii ki bireysel çıkışlar oldu. Markalaşma, yurtdışında mağazalaşma, tasarım gibi alanlarda önemli ilerleme kaydeden firmalar oldu. “İşe devam” diyenler “yeniden yapılanma sürecinin” olmazsa olmaz olduğunu kavradılar ve buna göre adımlarını attılar. Teknik tekstile geçenler, organik pamuk kullananlar, doğru stratejiler belirleyenler dünya ölçeğinde tesislerle üretim yaparak küresel rekabette emin adımlarla ilerlediler. UFUK 2015 raporu, aslında 2003 yılında hazırlanan UFUK 2010 raporunun yenilenmiş hali. Daha o zaman, özellikle donanımsız küçük ve orta ölçekli işletmelerin, 2005 yılından itibaren dünya ticaretindeki “kotasız ticaret” koşullarına ve Çin gerçeğine hazırlanmaları ve gelecek stratejileri oluşturabilmeleri için bir yol haritası niteliğindeydi. Çalışma kapsamında 2005 yılı için iki aynı öngörü çalışması yapılmıştı: Biri rekabetçi senaryo, diğeri ise mücadeleci senaryo. Ancak her iki senaryoda da Türkiye ihracat hedeflerinin altında kaldı. 2015 çalışmasında bu hedeflerin tutturulamamasının 3 nedeni şöyle açıklanıyor: Uygun üretim ve rekabet koşullarının oluşturulamaması. Önerilen kamu desteklerinin sınırlı ölçüde sağlanması. Sektörde ve işletmelerde dönüşüm sürecinin yeterince ve zamanında algılanmaması. Tüm bu gerekçeler benim için şu anlamı taşıyor: Türk tekstili ve hazır giyim sektörü, tehlikeyi görmesine karşın gerekli önlemleri almayı başaramadı. Hükümet tarafından da sahiplenilen bir ulusal strateji haline dönüştürülemedi. Bugün 2015 yılı hedefleri doğrultusunda çalışma revize edilerek yeniden sunuluyor. Peki, geçmiş dönemde yaşanan başarısızlığın yeniden yaşanmaması, hataların tekrarlanmaması için ne yapılabilir? İşte eksik olan, sorgulanmayan nokta burada... Tekstil sektörü ise Türkiye’nin örneklerinden yalnızca biri.... Keşke artık büyük emeklerle hazırlanan birbirinden değerli raporları, çalışmaları kısa sürede raflara kaldırıp tozlanmaya bırakmasak... Bilgiyi, eğitimle, planlamayla, doğru hedefler belirleyerek, öncelikler saptayıp o doğrultuda uygulamaya geçerek üretime ve katma değere dönüştürebilsek... İnanın çok daha hızlı yol alır bu ülke... Kredi kartında şifre için geri sayım Ekonomi Servisi Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, chip&PIN’de (Kredi kartında şifre uygulaması) geri sayımın başladığını ve 30 Haziran 2007’nin, çipli kredi kartları ile şifresiz işlem için son gün olduğunu belirterek, hâlâ şifresini almayan 5 milyon kart kullanıcısına son günü beklemeden şifrelerini almaları çağrısında bulundu. Alışveriş yaparken şifresini tuşlayan kullanıcı oranının şu an için yüzde 70 olduğunu açıklayan Özinal, nisan ayı itibarıyla chip&PIN uyumlu kart oranının yüzde 85’e, pos cihazı oranının yüzde 96’ya, ATM oranının yüzde 72’ye ulaştığını söyledi. OcakMart 2005 ve OcakMart 2007 karşılaştırıldığında kredi kartında şifre uygulamasının başlamasıyla dolandırıcılık ve sahtecilik cirolarının yüzde 67 oranında düştüğünü ve 4.34 milyon YTL ’den 1.43 milyon YTL ’ye indiğini belirten Özinal, internette güvenli alışveriş anlamına gelen 3d secure hizmetinin de 1 Temmuz’dan itibaren kullanılmaya başlanacağı müjdesini verdi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear