28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2007 ÇARŞAMBA 18 SPOR Sarı Kırmızılılarda, yöneticiler, futbolcular ve teknik heyet arasındaki gerginlikler krizi getirdi Küskünler takımı G.Saray Spor Servisi G.Saray’da oluşan sevgisizlik ortamı futbol gündemindeki yerini koruyor. Sarı Kırmızılı camia gelişmeleri yakından takip ederken, dikkat çeken ana unsur kulüpte yöneticisinden futbolcusuna, başkanından teknik heyetine kadar herkesin birbiriyle kırgın ve küs olması... Takımda teknik direktör Feldkamp’ın tercihleri nedeniyle küs olan futbolcu sayısı bir hayli fazla. Özellikle büyük umutlarla transfer edilen Lincoln’ün kırgınlığı geçmek bilmiyor. Brezilyalı futbolcu Beşiktaş maçı öncesi kadro dışı bırakıldıktan sonra performans olarak büyük bir düşüş yaşadı. Ardından sürekli sakatlığını bahane eden Lincoln, Sarı Kırmızılıları da birçok maçta yalnız bıraktı. Hakan Şükür ise başkan yardımcısı Adnan Polat’la arasındaki sözlü diyalog sonrası sezon sonunda G.Saray’dan ayrılacağını açıklamıştı. Linderoth’un durumu ise büyük merak konusu. Kalçasındaki sakatlık nedeniyle ligin ilk yarısında verimli olamayan İsveçli futbolcu da Kalli’ye kırgın. Bordeaux maçı sonrası Alman teknik adamın Linderoth’u suçlayan ifadeler kullanması sonrası İsveçli küskünlük yaşadı. FELDKAMP İÇİN KONGRE SIKINTISI arıKırmızılıların oynadığı A.Wien ve G.Birliği OFTAŞ maçlarında hastalığı nedeniyle takımını yalnız bırakan Kalli’ye her fırsatta destek veren Adnan Polat’ın mart ayındaki kongrede yönetime girmeyecek olması yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Polat’ın, “Ben buradayken Kalli hep kalacak” sözleri akıllarda soru işareti yarattı. Polat’ın yeni dönemde yönetimde olmaması halinde Feldkamp’ın durumunun ne olacağı tartışma yaratacak. Bu arada İtalyan kulüplerinden teklif alan ancak G.Saray yönetiminin satmayacağız dediği Arda’nın durumu belirsizliğini koruyor. Arda’nın “Sezon sonunda kulübüm de iyi kazanırsa beni bırakın” dediği belirtiliyor. Arda’nın ayrıca, “Türkiye’de sadece G.Saray’da oynar” maddesinin satış sözleşmesinde yer almasını da istediği kaydediliyor. Öte yandan Hakan Şükür, “Futbolu sezon sonunda G.Saray’da noktalayıp, ya Avrupa’da ya da başka bir yerde oynamak istiyorum” dedi. S Kurtarıcı ama kırgın G.Saray’da takımın sıkıştığı her dönemde devreye giren ve golleriyle Sarı Kırmızılılara hayat veren Ümit Karan da Feldkamp’ın tercihlerinden çok etkilendi. Golcü futbolcu formda olduğu dönemde yedek kalınca Kalli’ye kırgınlığını gizleyemedi. G.Saray’da özellikle genç futbolcuların son haftalardaki disiplinsiz davranışları da dikkat çekiyor. Ancak gençlerin yaptığı bu davranışların da temelinde Kalli’ye olan kırgınlığın yattığı konuşuluyor. Arda’nın Sıvas maçında oyundan alınışı nedeniyle Feldkamp’ı protesto etmesi bunun en büyük kanıtı. Sabri ise G.Birliği OFTAŞ karşısında oyundan çıkınca tepkisini kramponlarını fırlatarak gösterdi ve o da küskünler kervanına katıldı. Savunmanın başarılı ismi Servet ise Arda’yla tartıştıktan sonra takım içinde morali bozuk ve kırgın olan isimlerden. YABANCILAR ‘SEYİRCİ’ KALDI .Saray’da Turkcell Süper Lig’de futbolcuların forma giydiği maç sayısına ve dakikalarına bakıldığında büyük umutlarla transfer edilen Lincoln, Linderoth, Bouzid, Carrusca ve Nonda gibi isimlerin tam bir hayal kırıklığı yarattığı ortaya çıkıyor. İşte G.Saraylı futbolcuların Turkcell Süper Lig’de forma giydikleri maç sayısı ve dakikaları: Hasan Şaş çok kızgın İstanbul Belediye maçında kırmızı kart görüp, devre arasında G.Saray’dan ayrılacağını açıklayan ancak bu fikrinden vazgeçen Hasan Şaş ise küskünlüklerin en büyüğünü yaşıyor. Çalışma disiplini ve sempatik tavırlarıyla herkesin beğendiği Hasan, özellikle yabancı futbolcuların takıma fazla katkı yapmaması nedeniyle bir hayli tepki göstermişti. Ancak yönetim Hasan’la özel görüşerek biraz daha sakinleşmesini istemişti. G Yönetimde soğuk savaş Sarı Kırmızılı kulüpte belki de en büyük kırgınlık yönetim kanadının içinde yaşanıyor. Mart 2008’de yapılacak kongre öncesi başkanlık için Özhan Canaydın’ın henüz adaylık kararını vermemesi tartışmalara neden oluyor. Bu nedenle de yönetim içinde soğuk savaş yaşandığı belirtiliyor. Canaydın’ın, başkan yardımcısı Adnan Polat’la arasında bir kırgınlık olduğu camiaya yakın isimlerce vurgulanıyor. Ayrıca Seyrantepe Stadı’nın temel atma töreninde tüm yönetim kurulu üyelerinin yer almasına karşın Adnan Polat’ın bu önemli günde bulunmaması ikili arasındaki gerginliği ortaya koydu. Bunun dışında yönetim kurulunda teknik direktör Feldkamp nedeniyle de zaman zaman tartışmaların yaşandığı biliniyor. Sezon başında üyelerden bazılarının Kalli’yi veto etmesi sonrası Canaydın devreye girmiş ve arabulucu rolünü üstlenmişti. Ancak ilerleyen haftalarda özellikle amatör branşlara bakan yöneticilerin yapacağı transferleri dahi yönetim kurulunda gündeme getirmemesi farklı gelişmelerin yaşandığını ortaya koydu. Galatasaray’daki düşüşün sorumlusu olarak Kalli gösteriliyor. FUTBOLCU SONG SERVET ORKUN UĞUR ARDA H.BALTA BARIŞ ÜMİT H.ŞÜKÜR VOLKAN LINCOLN NONDA SABRİ LINDEROTH M.TOPAL HASAN AYHAN SERKAN BOUZİD AYKUT M.GÜVEN CARRUSCA OKAN MAÇ 16 16 15 16 15 13 16 15 12 13 11 12 9 7 10 9 5 11 6 2 5 1 1 İLK 11 16 16 15 12 14 11 11 10 11 10 11 8 7 7 6 5 5 4 4 2 1 1 DAKİKA 1440 1440 1350 1191 1128 1101 1014 952 952 894 836 830 689 629 521 453 428 396 337 180 123 77 2 Kalli Almanya’dan stoper istedi Song’un 20 Ocak 10 Şubat tarihlerinde Afrika Kupası’nda mücadele edecek olması nedeniyle teknik direktör Feldkamp’ın stoper istediği öğrenildi. Kalli’nin raporunda kaynak bulunması halinde bir de kaleci istediği ifade edildi. SPOR GÖZLEM / ALİ ABALI Gerçekten Yakışmadı… Turkcell Süper Lig’de ilk yarı bitti. Son haftalarda sürekli Galatasaray’la ilgili ve eleştiri içerikli yazılar yazmaya çalışıyoruz. Çabamız, Galatasaray gibi köklü bir kulübün zirvede kalması içindir… Aylardır zirvede olan Galatasaray, son karşılaşmasında Gençlerbirliği OFTAŞ’ı yenemeyince 3. sırada kaldı. Oysa bu karşılaşmada atılacak bir gol, SarıKırmızılıları zirvede tutacaktı. Maçtan sonra savunmanın önemli oyuncularından Servet Çetin sonucu kısaca özetledi: ‘’Bize yakışmadı…” Doğrusu, son üç dört haftada Galatasaray, yalnız taraftarlarını değil, kamuoyunun beklediği oyunu çıkaramıyor, düşe kalka yoluna devam ediyordu. Bir takım elbette maç kazandığı gibi, kaybeder de… Ancak bir karşılaşmada futbol oynayarak sonuca ulaşılır. Bunu herkes kabul eder. Ne var ki Galatasaray, gerek lig maçlarında gerekse Avrupa kupalarında futbol adına ortaya hiçbir varlık koyamadığı gibi, uyurgezer haliyle dikkati çekti… Her zaman söyleriz, ‘’ben söylemiştim’’ demekten çekinmek lazım. Ama ne yazık ki Galatasaray’ın başına 74’lük Karl Heinz Feldkamp getirilince birçok dostumuz gibi ‘’eyvah’’ dedik. Çünkü Feldkamp, 15 yıl önce iyi bir teknik adamdı, bu geçen zaman içinde hiçbir takımı çalıştırmadığı gibi, aldığımız haberlere göre çiftliğinde dinleniyordu. Feldkamp’ın Galatasaray’a katkı sağlamasından kuşkuluyduk. Kuşkumuz gerçekleşti… Önce adeta yazıtura atarak Galatasaray kulübünden bir takımı oluşturabilecek oyuncuları gönderdi. Mevcut kadro içinde birlik ve bütünlüğü sağlayamadı, oyuncuları birbirine düşürdü. Oyuncular arasında güven duygusunu yok etti. Bu oyuncular, büyük küçük birbirini tanımayınca saygı ortamı da yok oldu. Feldkamp’a ev tutulmadı, Polat’ın otelinde kalıyor. Gelen haberlere göre, denize nazır odasında Feldkamp eşiyle keyif çatıyor, kulüp oda kirası olarak yüz binlerce dolar ödüyor. Öyle ki iki aylığına bir villa satın alınabileceği dahi iddia ediliyor. Feldkamp Almanya’da ve dönüp dönemeyeceği belli değil. Ama dönerse Galatasaray ilk olarak Avrupa kupalarında havlu atacak, süper ligde de umduğunu bulamayacaktır. Dost acı söyler, bizden hatırlatması… SarıLacivertliler’de Kezman ve Aurelio sıkıntısı yaşanıyor F.Bahçe’de belirsizlik Spor Servisi Lige ara verilmesiyle Fenerbahçe’de gündeme transfer oturdu. Sarı Lacivertlilerin alacağı iddia edilen isimler bir yana bırakıldığında, asıl bilinmezlik mevcut kadrodaki oyuncuların akibeti konusunda yaşanıyor. Sakatlığı nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kalması beklenen Appiah ve istenilen performansı sergileyemediği için F.Bahçe’yle yollarını ayıracağı öne sürülen Kezman’ın geleceği Sarı Lacivertliler için büyük önem taşıyor. Ancak asıl tartışma konusu Aurelio’nun durumu... F.Bahçe’ye geldiği günden beri sürekli gelişme gösteren, performansı ve istikrarlı grafiğiyle yalnızca kulübünün değil, ulusal takımımızın da vazgeçilmezleri arasına girmeyi başaran Aurelio’nun takımdan ayrılma olasılığı dahi Sarı Lacivertli camiada tedirginlik yaratıyor. Başarılı futbolcuyla aynı bölgede görev yapan Appiah ile Deniz’in sakatlıklarının bulunmasının yanı sıra Aurelio’yla eşdeğer verimlilikte bir oyuncunun ara transfer döneminde takıma kazandırılmasının güç oluşuysa bu endişelerin haklılığına işaret ediyor. Aurelio’nun menajeri Bayram Tutumlu’nun tutumu da F.Bahçe yönetiminin başını ağrıtıyor. Başkan Aziz Yıldırım’la bu konuda tartıştığını açıklayan Tutumlu’nun, Valencia başta olmak üzere birkaç İspanyol takımının ulusal futbolcuyu istediğini duyurması, transfer çalışmalarını gizlilik içinde yürüten Sarı Lacivertlilerin planlarını da sekteye uğratmış gözüküyor. Tüm camia birinci ağızdan açıklama beklerken, Aurelio’nun yurtdışında oynamaya sıcak bakmasına karşın F.Bahçe G Ö R Ü Ş / ADNAN DİNÇER Puan Cetvelinde Yönetimler! Süper ligin ilk yarısı bitti. Kimsenin beklemediği eski öğrencimin takımı lider. Sıvasspor bu başarıyı yakalarken geçmişte yaşadıklarından aldığı derslerin bileşkesinde buluşan Bülent Uygun deneyimi ve onun arkasında dimdik duran yönetimin katkısını belirtmek zorundayım. Bu ülkede hakkı yenen o kadar çok insan kendini kanıtlamak için fırsat bekliyor ki, sosyal adaleti kendi lobisinde dahi kuramayanların kurbanı olan insanlar, hayata küserek umutsuzluğa kapılıyorlar çoğu kez. Teknik adam olarak daima tabuları yıkmaya çalıştım. Çünkü onların içinin boş olduğunu bilerek sahadaki başarıya önem verdim. Şimdilerde üst düzey futbolcu olma yolundaki gençlerin doğmadan 16 yaşında topluma kurban edildiğini görmek beni üzüyor. Zihniyetlerin kurbanı olan bu gençler, anneler, babalar beni arar durur. Yurtiçi ve dışından bu insanlara adeta çalıştırılmamak için kurulan engelleri anlatmaya çalışmadan mazeretler uydurmak yerine, onları memnun edecek gayreti göstermeye devam ediyorum. Ama olmuyor, futbolu yönetenler artık iyice raydan çıktılar! Sıvasspor’un birçok futbolcusu kendini kanıtlama iradesi ile paraları savuran yönetimlere karşı mücadele verdiler. Başardılar. Onlar, benim gönlümün unutulmaz şampiyonudurlar... Başarıları sadece saha içinde değil, dışındaki yapısıyla da kanıtlanmıştır. Daha sonra ligin ikincisi ve en iyi futbolu oynayan Avrupa temsilcimiz Fenerbahçe, sahada iyi futbolun temsilcisiyken yönetim olarak da sınıfını geçerek, çağdaş bir kurumlaşma sürecini yakalamıştır. Maddi manevi Aziz Yıldırım ve arkadaşları SarıLacivertli kulüpte Avrupa başarısı hazırlığına konsantre olmuşlardır. Kayserispor, Konyaspor iyi yoldadır. İstanbul B.Şehir Belediyespor Abdullah Avcı’nın arkasında durarak yerini korumaktadır. Ama Kasımpaşa için aynı şeyi söylemek zor. Lige Feldkamp ile fırtına gibi giren ve sonra da kendi içinde yönetim sıkıntısı iyice ortaya çıkan Galatasaray sonuçta Feldkamp’ı hasta etmiştir! Son iki maça çıkamayan ve bavulunu alıp Almanya’ya gidecek bir kariyer sahibi hoca olarak Kalli’yi bize raporsuz hasta olarak göstermek düşündürücüdür. Hakan Şükür, Ümit Karan, Lincoln, Hasan Şaş, Linderoth ve en son da Arda depremi yaşayan SarıKırmızılı kulüpte yönetim kümede kalma savaşı veriyor! Yani bir manga askeri yönetmek sorun kulüpte. Acaba bu sorunun arkasında başka hesaplar olmasın. Ligde herkes takımların puan cetvelini incelemekle uğraşırken yönetimlerin puan cetvellerini sizlere hatırlatmak istedim. Sanıyorum golleri atan da yiyen de yönetimlerin tutumu oluyor. Huzur ve disiplinin olduğu kurumlaşmış yönetimlerin takımları sahada daha başarılı olduğuna göre hepimiz bir ölçüde futbolumuzu irdelerken bu gerçekleri unutmadan konuşmalıyız diyorum. Aurelio CARLOS: EN İYİ YERLİ AURELIO F .Bahçe’nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, şampiyonluk yarışı, İstanbul’daki hayatı ve devler ligindeki rakipleri Sevilla hakkında ilginç yorumlarda bulundu. Tecrübeli futbolcu, en beğendiği Türk oyuncunun kim olduğu sorusunaysa “Aurelio” yanıtını verdi. Brezilyalı yıldız, Sarı Lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi’ndeki rakibi Sevilla’yla ilgili soruya, “İlk önce Sevilla’dan kendi sahamızda gol yemememiz gerekiyor. Bence burada alacağımız 10’lık skor yeterli olmayabilir. Çünkü Sevilla’daki atmosferi yakından biliyorum” diye yanıt verdi. Şampiyonluk yarışına da değinen Sarı Lacivertli futbolcu “Şu anda lider ile aynı puandayız. Bence şampiyonluğa yakınız. Ancak Galatasaray da mücadeleyi sürdürecektir” şeklinde konuştu. yönetiminin bu futbolcuyu ikna etme aşamasında olduğu ifade ediliyor. Fenerbahçe’nin Brezilyalı kaptanı Alex, Şampiyonlar Ligi’nde hangi takımla oynarlarsa oynasınlar, bu turu geçme şansları olduğunu belirterek, “Ama Sevilla kulağa daha hoş geliyor” dedi. Devre arası tatilini Türkiye’de geçiren Alex, Fenerbahçe TV’ye yaptığı açıklamada, Sevilla’nın Milan ve Barcelona gibi büyük bir isme sahip olmadığını ifade ederek, “Bizim açımızdan zor bir eleme turu olacak ama şansımız var” diye konuştu. Semih’de işlem tamam F.Bahçeli yöneticilerin, Semih’in avukatıyla önceki akşam yaptığı görüşmede büyük ölçüde anlaşma sağlandığı bildirildi. CUMHURİYET 18 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear