26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 KASIM 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Arızalarla Arızalarla ilgili ilgili pek pek çok çok sabotaj sabotaj suçlamasında suçlamasında bulunan bulunan TT, TT, borsanın borsanın bir bir seans seans kapalı kapalı kalmasıyla kalmasıyla zor zor anlar anlar yaşadı yaşadı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Grevdeki işçinin ahı tuttu ? İMKB’de, bir kepçe darbesinin fiberoptik kabloları koparması sonucu ilk seans yapılamadı. Belediye, yol çalışması sırasında meydana gelen kaza sonucu kabloların koptuğunu açıkladı. Ekonomi Servisi Pek çok arızada, greve çıkan işçilere sabotaj suçlaması yapan Türk Telekom (TT), dün büyük bir arıza ile karşı karşıya kaldı. Sabah saatlerinde farkedilen arıza sonucu İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda ilk seans yapalamadı. Günün ilerleyen saatlerinde işlemlerin yapılamamasına yol açan teknik arızanın, İstinye Park önündeki kavşak inşaatında çamura saplanan kamyonu kurtarmaya çalışan kepçe operatörünün dikkatsiz bir şekilde toprağı derin kazması sonucu fiberoptik kabloyu koparmasından kaynaklandığı anlaşıldı. Arıza ancak öğlen saatlerinde giderilebilirken, borsada 14.00’te başlayan işlemlerle tek seans yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, arızanın meydana gelişine ilişkin şu bilgiler verildi: “İstinye Park önündeki kavşak inşaatında çalışan hafriyat kamyonu saat 02.00 sıralarında çamura saplandı. Kamyonu kurtarmak isteyen kepçe operatörünün dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde toprağı derin kazması sonucu bölgede İMKB’nin de bağlantılarını sağlayan fiberoptik kablo koptu. Kablonun koptuğu hiçbir kuruma ve yetkiliye bildirilmedi. Olay borsanın faaliyete geçmesi ve sistemlerin çalışmaması üzerine anlaşıldı.” İstinye Park önündeki kavşak çalışmaları sırasında kablolar koptu. (Fotoğraflar: VEDAT ARIK / AA) İkiyüzlü Dünyanın 17. büyük ekonomisi ile, milli geliri bizden çok daha düşük görünen ülkelerden, insani gelişmişlikte çok daha gerilerde olmamızı açıklamakta zorlanıyoruz. BM’nin İnsani Gelişme Raporu’nda 84. sırada, yıllar içinde yerimizde sayıyor olmamızın da aslında şaşırtıcı bir yanı yok. Çok daha yoksul oldukları halde sağlık, eğitim hizmetlerinden halklarını yararlandırmada bizden çok ileride olan ülkelerin her şeye rağmen sosyal politikaları, ilkeleri var demektir. Hele de cinsiyet eşitsizliğinde 111. sırada yüz kızartıcı konumda olmamıza isyan edip, sonra da çıkarlar adına aşirettarikatsiyasal İslamla ittifakı, her tür ayrımcılığı özgürleşme olarak pazarlamaya çalışanların ikiyüzlülüklerine ne demeli? BM’nin insani gelişmişliğe ilişkin karşılaştırmalı sıralaması bir yana, gerçek şu ki, iki kutuplu dünyadan tek kutupluya geçiş, yeni emperyalizm süreci, bilimsel teknolojik devrim çağı, gelişme ile tam tersine olarak insani gelişmişliğin gerilemesi süreci yaşanıyor. Türkçesi her geçen gün insanların çoğunluğu için daha fazla yoksullaşma, yoksunlaşma, sosyal damping anlamına geliyor. Beğenelim beğenmeyelim tarihe gömüldüğü varsayılan Marksist uygulamalar, ikinci kutup, kapitalist dünyada da geçerli olmak üzere sosyal devletin gelişmesini, yaratılan gelirler, değerlerden insanların daha çok yararlanmaları sonucunu getiriyordu. Gerçek eşitlikten, insani gelişmeden hiçbir zaman söz edilemese de, çok daha büyük çoğunluğun açlık sınırlarının üstünde, eğitim, sağlık, hatta çalışma, sosyal güvenlik, emeklilik... haklarından daha insanca yararlanmaları söz konusu idi.. ??? Özetle; bir yandan IMF reçetelerinin gereklerinin yerine getirilmesini, Türkiye’de özel sağlık, özel eğitim sistemlerini savunmak, özelleştirmeleri, sosyal güvenlik reform paketlerini... istemek, diğer yandan insani gelişme raporundaki utanılası halimizden yakınmak, ikiyüzlülüğün ta kendisi. Siyaseten ılımlı İslami iktidarın yandaşı olmak, sadaka düzenini alkışlamak, türban başta her tür ayrımcılığın siyasal, toplumsal yaşamımızda var olmasını, insan hakları standartları algılaması, ilkelerini çarpıtarak, demokrasinin gerekleri olarak savunmanın ikiyüzlülüğün ötesinde insanlık suçu işlemekle eş sonuçları olacaktır. İnsani gelişme insana eşitlikçi yatırım demektir. Sanal, insan için olmayan piyasa ekonomisini savunmakla olmaz. Dünya Felsefe Birliği bilimsel teknolojik devrim, sözde uygarlık çağında insanlar aleyhine gelişmeleri, savaşları, büyük hasızlıklar, yoksulluk, yoksunlaşmayı sorgularken çok önemli ve çarpıcı sonuçlara ulaşmıştır. Temel hak ve özgürlüklerin ancak tartışılamaz insan hakları oldukları sonucuna varmıştır. Bugün emperyalist ideolojinin dünyaya pazarladığının aksine, ırk ve dinsel kimliklerin siyasal, toplumsal yaşama, her tür örgütlenmeye taşınmalarının özgürleşme değil, ayrımcılık olduğu, insan haklarının kullanılması değil kullanılmamasını getirdiği sonuçlarını görmüştür. Dünya ölçeğinde ekonomik kaynakların giderek daha az tekelin elinde toplanması, giderek daha dar bir alanda, zengin Kuzey dünyasının odaklanması, bu dünyanın içinde bile zenginlikten pay alamayanların hızla yoksullaşma, yoksunlaşmaları. Yoksul güneyde yoksulluğu paylaşmama adına ırklar ve dinler ekseninde yaşanan kanlı savaşlar, tırmanan terör bir kader değil elbet. Yine Felsefe Birliği’nin de saptadığına göre, kutsanan serbest piyasa düzeni, eşitliğin değil, tam tersine ayrımcılığın kaynağı. Merkezlere doğru toplanan dünya gelir kaynaklarından, dünya nimetlerinden, sonuç olarak insanların büyük çoğunluğunun en temel insan haklarından yararlanamamalarının nedeni.. ??? Yani öyle soyut “Çok çalışmak lazım” demekle olmuyor. Bu ülkede doğan her çocuğun, eşit koşullarda, insanca sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanacakları siyasal, toplumsal düzeni ödünsüz savunmak gerekiyor. Sosyal devletten vazgeçip sadaka düzeni içinde iktidar olan siyasete, iktidara karşı sonuna kadar ideolojik savaşım verebilmek öncelik kazanıyor. İnsanların çok çalışabilmelerinin; her tür ırk ve dinsel baskılardan arındırılmış, bilimi eksen yapmış, tek çatılı eğitim sisteminin kurulması, bireylerin imam hatip değil, gerçek teknik mesleki eğitim ağırlıklı, üretime yönelik her kademede içi doldurulmuş, çağdaş eğitimden geçirilmeleri olmazsa olmaz önkoşullarıdır. Ekonominin gelişmişlik ölçütü de elbette insan için ekonomi eksenli olacak; emperyalist işgalin, kanlı petrolün önlenemez fiyat yükselişinden piyasalarda ortaya çıkmış fazla paranın, en yüksek faizle Türkiye’ye de gelmiş olması, büyüyen açıkla birlikte piyasaları yükseltmesi, ülkenin hazine değerindeki varlıklarının peşkeş çekilmeleri... yapay milli gelir artışı, pembe ekonomik gelişmişlik tablosu, siyasi iktidar başarısı sayılamayacak.. Kayıt dışını, işsizliği patlatan, sosyal damping, yoksullaşma ve yoksunlaşma üreten, Cumhuriyetten bu yana yaratılmış ekonomik yatırımları, kaynakları en ucuzundan yabancılara peşkeş çeken bir model, sadece piyasaları ayakta tuttuğu için gelişme ölçütü sayılabilir mi? İkiyüzlülük, timsah gözyaşları bu boyutları ile sadece mide bulandırıyor.. soner@cumhuriyet.com.tr A vrupa ve ABD borsalarındaki toparlanmayı izleyen İMKB endeksi dün yüzde 3.19 yükseldi. Yükselişte, Avrupa borsalarının toparlanmasının ardından ABD’de mali sektör hisselerine gelen alımlar ve ABD Merkez Bankası’nın 11 Aralık’taki toplantısında yeni bir faiz indirimi yapacağı beklentisi etkili oldu. FED Başkan Yardımcısı Donald Kohn dünkü açıklama ABD yatıştı İMKB toparlandı sında finans piyasalarının daha temkinli, kredi kayıplarının beklentilerin üzerinde olduğunu ve konut piyasasında henüz dip noktanın görülmediğini söyledi. Reuters’a bir değerlendirme yapan Orion Yatırım Araştırma Direktörü Muhittin Küley, “Önce Avrupa olumlu başladı, bazı analistlerin UBS ve British Airways hisselerinde alım önermesiyle hareket yukarı döndü. ABD’de de Citigroup’un Bank of America ile birleşme teklifi alması orada mali sektör hisselerine alım getirdi. Bunlara FED’in yeni bir faiz indirimine gitme beklentisi de eklenince İMKB de yükseldi” dedi. İSPANYA KRALİYET SİVİL LİYAKAT NİŞANI Dünyanın 4. büyüğü Imperial Tobacco, ihale için çalışmaya başladı Tekel’i yakından izliyoruz ŞEHRİBAN KIRAÇ Zorlu ve Alaton’a nişan İSTANBUL (AA) Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton ve Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, İspanya ile Türkiye arasındaki ilişkilere katkıları nedeniyle “İspanya Kraliyet Sivil Liyakat Nişanı’’na layık görüldüler. Alaton ve Zorlu’ya nişan, İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Luis Felipe Fernandez de la Pena tarafından, İspanya Büyükelçiliği’nin İstanbul’daki rezidansında törenle verildi. Alarko Holding’in İspanya ile yürüttüğü iş ilişkileri hakkında bilgi veren Alaton, İstanbulAnkara raylı tren sisteminin yenilenmesini bir İspanyol şirketi ile Alarko Taahhüt Grubu’nun birlikte hayata geçirdiğini, 700 milyon Avro’luk yatırımla hızlı trene dönüştürülen hat sayesinde iki şehir arasındaki yolculuk süresinin 3 saate ineceğini anlattı. Zorlu da, İspanya’da 1998 yılından beri Vestel Iberia şirketi ile faaliyet gösterdiklerini ve İspanya’da bugüne kadarki satışlarının 1 milyar Avro’ya ulaştığını dile getirdi. MANİSA Manisa’da üretim tesisleri bulunan ve Türkiye’yi ihracat üssü yapmaya hazırlanan Davidoff, West, Polo sigara markalarının üreticisi Imperial Tobacco, Ocak 2008’de satılması planlanan Tekel Sigara için incelemelere başladı. Imperial Tobacco (IT) Türkiye Genel Müdürü Axel Peters, tüm dünyada çok başarılı satın almalara imza atan IT’nin Türkiye’de Tekel ihalesi ile de yakından ilgilendiğini belirtti. Manisa’daki IT tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Peters, 2005’te üretime başladıkları Türkiye’nin artık IT için global bir ihracat üssü haline geldiğini söyledi. Peters, Türkiye’nin artan uluslararası yatırımları çekme gücüne dikkat çekerek “Tür kiye’de 3. yılımızı geride bırakıyoruz. Bu yıllar içerisinde pazardaki konumumuzu düzenli olarak arttırdık. Ürün portföyümüzü genişlettik. Manisa fabrikasında 73 milyon dolarlık yatırım yaptık. 14 yeni ürünü piyasaya sürdük. Çalışan sayımız 350’yi aştı” dedi. Manisa fabrikasında üretilen Davidoff, West, Boss ve Style Slim sigaralarını Makedonya, Tayvan, Sırbistan, Kosova, Arnavutluk ve KKTC’ye ihraç edeceklerini dile getiren Peters, ülke sayısının zaman içinde artacağını ifade etti. Fabrikanın yıllık 10 milyar adet üretim kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan Peters, “İlk aşamada 400 milyon adet sigara ihraç etmeyi planlıyoruz” dedi. Peters, Türkiye’nin 7’inci büyük pazarları olduğuna işaret etti. Peters, son zamların maliyetlerini sigara başına 1.5 YTL artırdığına dikkat çekti. Peters, “1.5 YTL maliyeti düşündüğünüzde Hiçbir sigara üreticisi fiyatları aşağı çekerek bunun altından kalkamaz” dedi. Peters, bugüne kadar getirilen sigara yasaklarının hiçbir ülkede sigara üreticilerini etkilemediğini de sözlerine ekledi. Paketin bütününe itiraz eden sendikalar yine Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak Yeni sosyal güvenlik tasarısı Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, kamuoyunda Sosyal Güvenlik Reformu olarak bilinen ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nı değiştirmek üzere hazırladığı yeni tasarıyı Meclis’e sundu. Tasarı ile Anayasa Mahkemesi’nce bazı maddeleri memurlar yönünden iptal edilen, bunun yerine yeni düzenleme yapılamadığı için yürürlük tarihi iki kez ertelenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda, eski memurların getirilen düzenlemelerden etkilenmesini önleyecek değişiklikler yapılıyor. Tasarı ile getirilen bazı değişiklikler şöyle: Düzenlemelere göre, emekli maaşının hesabında, çalışılan yılların ortalaması alınacak. Sigorta kapsamındaki herkes tek çatı altında toplanacak. Herkes zorunlu sigorta kapsa Ulusal Birikim ve Çağdaş Anayasal Gelişmeler Işığında YENİ ANAYASA ARAYIŞININ ANLAMI (Pof. Dr. BÜLENT TANÖR anısına) 30 Kasım 2007 CumaSaat: 14.0018.00 M.Ü. Haydarpaşa Kampüsü R Salonu (Düzenleyenler: ÜnivDer & Marmara Üniv. Hukuk Fak. Anayasa Hukuku ABD) Gürsoy: Kamu hastaneleriyle ilgili tasarı ilkel İstanbul Haber Servisi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastaneleriyle ilgili olarak hazırladığı yasa tasarısıyla, parası olanın daha kaliteli olmayanın kalitesiz sağlık hizmeti almak zorunda kalacağını belirterek, “Son derece ilkel, kapitalizmin mında alınacak. Gazeteciler, postacılar, hava yollarının uçucu personeli, lokomotif makinistleri, infaz koruma memurları, Devlet Tiyatrosu sanatçılarının fiili hizmet süresi kaldırılacak. Kamu dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisvahşi dönemine geri dönüşü ifade eden bir uygulamadır” dedi. Türk Tabipleri Birliği’nin düzenlediği toplantıda konuşan Gürsoy, sağlığı ticarileştirme uygulamalarından geri adım atılmaması durumunda, Aralık ayında, tüm emek örgütleri ile birlikte yurt çapında eylem yapacakları uyarısında bulundu. bu yasaya göre sigortalı sayılacak. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini belirterek reformun iptal edilen kısmına değil, bütününe itiraz ettiklerini belirtirken Türkİş Başkanı Salih Kılıç ise “Kamu çalışanları arasında farklı statü yaratılması anayasanın eşitlik ilkesine aykırı” diye konuştu. PROGRAM Sunuş: Prof. Dr. Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı) Açış Konuşması: “Çağdaş Anayasa mı, Helâl Anayasa mı?” Prof. Dr. Server Tanilli (Strazburg) I. BİLDİRİLER Oturum Yöneticisi: Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu (Marmara Üniv. Hukuk Fakültesi) yonu’nca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin yüzde 20’sine kadar ilave ücret talep edebilecek. TBMM üyeliği sona eren milletvekillerinden, emeklilik şartlarını taşımadığı için aylık bağlanamayanlara her ay temsil tazminatı ödenecek. Yasanın yürürlülüğe girmesinden sonra ilk defa devlet memuru olarak göreve başlayanlar, “Türkiye’deki Anayasal Birikim ve Tanör’ün Anayasa Çalışmalarına Katkısı” Prof. Dr. Fazıl Sağlam (Maltepe Üniv. Hukuk Fak., AYM E.. Üyesi) ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ “İsviçre, Anayasasını Nasıl Yeniledi?” Prof. Dr. Andreas Auer (Cenevre Üniv. Hukuk Fakültesi) İki çocukluya ayda 64 YTL Ekonomi ServisiVergi iadesinin yerini alan asgari geçim indirimi sistemi yıl başında ücretlere yansımaya başlıyor. Asgari geçim indirimi sisteminde, ücretlinin maaşı değil medeni durumu ve çocuk sayısı baz alınıyor. Başka bir deyişle alınan maaş ne olursa olsun yararlanılacak asgari ücret indirimi aynı olacak. Eşi çalışmayan iki çocuğu olan bir ücretli, ayda 10 bin YTL maaş da alsa asgari ücret de alsa aynı indirim tutarını net maaşına ekleyecek. Yeni sistemde brüt maaş ne olursa olsun eşi çalışmayan iki çocuklu bir ücretlinin aylık net maaşına 64,5 YTL eklenecek. Yeni sistemde, bekâr bir asgari ücretli maaşının dışında yıllık 516 YTL 37,5 kuruş alacak. Asgari ücretli evli olursa bekâra göre daha kazançlı çıkıyor. Bu sistemde çocuklu aileler gözetiliyor. Asgari ücretli evli, eşi çalışmıyor ve iki çocuk sahibi ise, aynı koşullarda ama çocuksuz olana göre yıllık 155 YTL daha fazla alıyor. Eşi çalışanlar diğerlerine göre yüzde 10 daha az alacaklar. “Türkiye, Anayasasını Nasıl Yenilemeli? Tanör’ün Yanıtı” Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu (Galatasaray Üniv. Hukuk Fakültesi) T.C. ALAŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA İLANI DOS YA NO: 2007/10 TAL. Satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazların cinsi, adedi, kıymeti, evsafı: 1Alaşehir ilçesi, Soğuksu mahallesi, 208 ada, 19 parselde, 22,20 m2. miktarında taşınmaz üzerinde: tek katlı, dükkan olarak kullanılan, elektriği mevcut, yığma bir bina mevcut olup, yerler beton kaplama, duvarlar sıvalıdır. Üzeri ahşap çatı, Marsilya tipi kiremitle örtülüdür. Bina arsanın tamamına oturmakta olup, önü sac kepenk ile örtülüdür. Bu hali ile taşınmazın muhammen bedeli 33.744,00 YTL olup; İmar Durumu: Şehir imar planı içerisinde, ticaret alanı ve blok nizam üç katlı, cephesi müstakil inşaat yapmaya elverişli olup, inşaat yapılmak istendiğinde, İzmir II nolu Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma kurulundan izin alınması gerekmektedir. Taşınmazın birinci ihale günü, 14.01.2008 pazartesi günü, saat 09.30’dan 09.45’e kadar, ikinci ihale günü ise 10 gün sonra 24.01.2008 perşembe günü, saat 09.30’dan 09.45’e kadar olup; açık artırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. Taşınmazın birinci ve ikinci ihale günlerinde satış yeri: Adliye yanı, belediye çay bahçesindeki açık artırma satış bürosunda yapılacaktır. Taşınmazın birinci ihalesinde muhammen bedelinin %60’ını ve satış masraflarını geçer şekilde alıcı çıkmadığı takdirde en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere, 10 gün sonra yapılacak olan ikinci ihalesinde, taşınmazın muhammen bedelinin %40’ını kim ve satış masraflarını geçer şekilde fiyat verene ihale olunacaktır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmadığı takdirde satış düşürülür. 2) İhaleye katılacakların, muhammen bedelin %20’si nispetinde teminat yatırmaları gereklidir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı mesul tutulacak, hiçbir hükme hacet kalmaksızın yatırılan %20’si teminattan öncelikle kesilecektir. Tellaliye ücreti satıcılara, ihale damga vergisi, %18 KDV ile tapu harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, isteyen alıcıya masrafi verildiği takdirde bir örneği gönderilebilir. Satışa iştirak edeceklerin şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/10 tal. sayılı dosya nosu ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 09.11.2007 (Basın: 63849) II. YORUMLAR “Türkiye’nin Deneyimi, Yeni Bir Anayasa İçin Yeterli mi?” Prof. Dr. Jean Marcou (Grenoble Üniv./Fransız Anadolu Araştırmaları Merkezi İstanbul, Marmara Üniv. Konuk Öğretim Üyesi) “Yargı Bağımsızlığının Anayasal Gerekleri” Prof. Dr. Yılmaz Aliefendioğlu (Çankaya Üniversitesi Hukuk Fak., AYM E. Üyesi) “Anayasayı Yenilemek İçin Yürütülen Sivil Çalışmalar” Prof. Dr. A. Ülkü Azrak (Maltepe Üniv. Hukuk Fakültesi) III. TARTIŞMA (Tüm katılımcılar) NOT: Eşzamanlı çeviri yapılacaktır. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear