28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2006 PAZARTESİ 4 HABERLER CHP İstanbul Milletvekili Öymen, bekleyen 81 bin dosyanın 10 bininin Türkiye ile ilgili olduğunu vurguladı 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Hükümete AİHM uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta AİHM’nin iş yükünün azaltılmasına ilişkin 14 No’lu Protokol kabul edilirken CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen, ‘‘Aleviler’’ konusunda hükümeti uyardı. Öymen, Alevilerin AİHM’deki başvurusuna dikkat çekerken ‘‘Haklı şikâyetleri var. İnsan Hakları Mahkemesi karara varmadan, telkinde bulunmadan gerekli düzenlemeleri biz kendi içimizde yapmalıyız. Aksi takdirde, mahkemenin zorunlu yargısına uyma mecburiyetinde olduğumuz için bunu yapacağız’’ dedi. 13 Mayıs 2004 tarihinde imzalanan 14 No’lu Protokol, AİHM’nin iş yükünün hafifletilmesi için başvuruların ilk incelemesinde tek yargıç sistemine geçilmesini öngörüyor. TBMM Genel Kurulu, geçen hafta bu protokolü benimsedi. CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen, Başarı ve Başarısızlık... Ortaokul ikinci sınıfta hastalandım ve plörezi oldum. Plörezi, akciğer zarının tüberküloz nedenli yangısı. O zaman tüberküloz ilaçları yok, iş bakıma dayanıyor. Yemek gerekli ama iştahın kalmamış, zayıflıyorsun. Bakımsa gözüne bakıyorlar, yapılacak olan da bu. Beşiktaş’ta oturuyoruz. Tanınmış aile doktoru, iç hastalıkları uzmanı Dr. Emin Kunt geldi, muayene etti: ‘Plörezi.’ ‘Bir yıl okula gitmeyeceğimi’ söyledi. Gaziosmanpaşa Ortaokulu öğrencisiyim, çalışkan bir öğrenciyim, iftiharla geçiyorum. Çok üzüldüm, ağlamaya başladım. Doktor Emin Bey duygulandı, ‘Ağladığına bakılırsa okulu seviyorsun’ dedi, ‘bu iyi. Ama genç adam, şunu hiç unutma ki sağlığın olmazsa eğitimin hiçbir işe yaramaz. Karakterin olmazsa sağlığın da hiçbir işe yaramaz.’ Bu özdeyiş gibi sözü duyalı elli yıldan fazla zaman geçti, beynime öylesine kazınmış ki bugün bile neredeyse Emin Bey’in sesiyle anımsıyorum. Ayrıca da bu sözü çok önemsiyorum, konuşmalarımda açıklamaya özel bir önem veriyorum. Yaşam başarılarımız arasında ‘sağlık’ özel bir yer almaz, hele de ‘karakter’, sözü bile edilmez. Günümüzün başarı ölçütleri, ya doğrudan elde edilmiş paradır ya da parayla alınır, parayla ölçülür amaçlardır. ‘Karakter başarısı’, ‘kişilik başarısı’, ‘yararlı insan olma başarısı’, ‘doğru düşünebilme başarısı’, ‘insanca duygular duyabilme başarısı’, ‘yaşamda etkin olma başarısı’, ‘kendi kararlarını doğru verebilme başarısı’ başarı ölçütleri içinde yer alır mı acaba? Ben duymadım. Şaşırtılmış bir dünyanın şaşırtılmış insanları, önüne havuç yerine para konmuş bir çubuğun peşinde dönüp duruyorlar. Bundan ürken insanlar da mistik dünyanın itaatine sığınarak yaşama katlanıyorlar. Bu arada mistik dünyanın da paraya çok iyi alıştığını görmezden gelmemeliyiz. Şimdi ne yapalım? Bu parayla dönen dünyada paranın satın alacağı şeylerden vaz mı geçelim? Kendimizi yoksunluğa mı alıştıralım? Ya da ne yapalım? Dünya nimetlerinden yararlanmak hepimizin hakkıdır. Bunu elbette isteyeceğiz ve alacağız. Ama onların kölesi olmayacağız. Paranın bir araç olduğunu, sadece bize hizmet edecek araçlar için gerekeceğini hiç unutmayacağız. Parayı da hak ederek kazanacağız. Hak ederek kazanmak için de donanımımızı en iyi düzeyde sağlayacağız. Yaptığımız işin en iyisini yapmak için emek harcayacağız. Öyle bir güç kazanacağız ki biz paranın peşinde koşmayacağız, para bizim peşimizde koşacak. Biz bunu sağlayabiliriz. Paranın kölesi değil, efendisi olacağız. Üniversiteye girmek için yapılan sınavın eşiğinde bu gerçekler bize güç vermelidir. Elbette sınavı kazanmak için çalışmalıyız. Eğer nasıl çalışılacağını bilirsek kazanırız da. Kazanamadığımız zaman da yılmak yok, gene çalışır ve kazanırız. Ama asıl sınav olan ‘karakter sınavımız’, ‘kişilik sınavımız’, ‘yararlı olma sınavımız’, ‘insanca duygular kazanmış olma sınavımız’, asıl bunlar. Onları kazanıyor muyuz? Onları kazanıp kazanmadığımızı düşünüyor muyuz? Ya anneler babalar? Onlar çocuklarının neleriyle gurur duymaya hazırlanıyorlar? Bence asıl sorun burada... email:erdalatak?superonline.com erdalatak?gmail.com www.erdalatabek.com ? CHP Milletvekili Onur Öymen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu ağır yükü kaldıramaz duruma gelmesi nedeniyle bir değişiklik gereksiniminin ortaya çıktığını kaydetti. Onur Öymen, Türkiye ile ilgili şikâyetlerin önemli bir bölümünün ‘‘din özgürlüğü’’ ile ilgili olduğuna dikkat çekti. AİHM’de yaklaşık 81 bin dosya beklediğini ve bunlardan 10 bininin Türkiye ile ilgili olduğunu vurguladı. AİHM’nin bu yükü kaldıramaz duruma gelmesi nedeniyle bir değişiklik gereksiniminin ortaya çıktığını kaydeden Öymen, Türkiye ile ilgili şikâyetlerin önemli bir bölümünün ‘‘din özgürlüğü’’ ile ilgili olduğuna dikkat çekti. CHP İstanbul Milletvekili Öymen, İstanbul’da özellikle Ortodoks Rumların şikâyetlerini AİHM’ye götürdüğünü anımsatırken ‘‘Patrikhane benim seçim bölgemdedir. Sayın Patrik’i de gayet iyi tanırım. Bugüne kadar Patrikhane’yle ilgili tek bir şikâyet bana gelmiş değildir. En küçük bir şikâyetiniz olduğu zaman ‘Benim milletvekillerim var, Parlamentoya gideyim, onlara derdimi anlatayım’ demeyeceksiniz, soluğu Brüksel’de alacaksınız ve kendi ülkenizi şikâyet edeceksiniz. Bu üzücü’’ görüşünü dile getirdi. Onur Öymen, bir Alevi ailenin zorunlu din dersi nedeniyle AİHM’ye yaptığı başvuruya da dikkat çekerken şunları söyledi: ‘‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin gündeminde olan çok önemli bir dava var, o da Alevilerin haklarıyla ilgilidir. Bu konuda hükümetimizi dikkatli olmaya davet ediyoruz. Bizim de bu konuda bazı gözlemlerimiz var. Alevi mezhebine mensup vatandaşlarımızın bazı haklı şikâyetleri var. İşte İnsan Hakları Mahkemesi bu karara varmadan gerekli düzenlemeleri biz kendi içimizde yapmalıyız. Aksi takdirde, mahkemenin zorunlu yargısına uyma mecburiyetinde olduğumuz için bunu yapacağız. Halbuki bizim kültürümüz, bu konuda başkasından tavsiye almadan, başkasından telkin işitmeden bunları düzeltme geleneğine sahip olduğumuzu gösteriyor. Hükümetin dikkatini çekiyoruz.’’ CHP İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu da, Türkiye’nin Avrupa İn san Hakları Mahkemesi’nde ‘‘en çok çizik yiyen, aleyhinde karar alınan bir ülke durumunda’’ olduğuna dikkat çekti. Hacaloğlu 2005 yılında AİHM’de yaşama hakkına ilişkin olarak alınan 28 karardan 23’ünün Türkiye ile ilgili olduğunu, işkence ve kötü muameleyle ilgili alınan 55 karardan 29’unun da Türkiye ile ilgili olduğunu vurguladı. İşsizlik sorununa vurgu Din ve inanç özgürlüğü konusunda bir karar alındığını, bunun da Leyla Şahin’in reddedilen türbanla ilgili başvurusu olduğunun altını çizen Hacaloğlu; bugün gelinen noktada giderek büyüyen işsizlik sorununun en temel insan hakları alanı olduğuna dikkat çekti. Hacaloğlu, Türkiye’de 1 milyon insanın açlık sınırında yaşadığını, ailelerin sağlıklı barınma hakkını kullanamadığını sözlerine ekledi. İSKENDERUN Mustafa Sarıgül, CHP lideri Baykal’ın partinin çizgisini değiştirmek istediğini söyledi Kimyon’un otomobili kundaklandı İSKENDERUN (Cumhuriyet) SHP İskenderun İlçe Başkanı ve eski Mimarlar Odası İskenderun Temsilciliği İlçe Sekreteri Ercüment Kimyon’un otomobili evinin önünde kundaklandı. Yaklaşık 4 yıl önce de aracının içindeyken silahlı saldırıya uğrayan Kimyon’un, kundaklama olayının ardında eski astsubay orduevinin yıkımına ilişkin tartışmaların olabileceğini öne sürdü. Kimyon’un evinin önünde duran 31 KF 143 plakalı otomobili dün saat 02.30 sıralarında kimliği belirsiz kişilerce kundaklandı. Araçtaki yangını Kimyon’un evinin arkasındaki 6. Kolordu Komutanlığı’ndaki nöbetçi asker fark etti. Askerin bağırması üzerine bölgeye itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yangının aracın ön sağ lastiği ve kaput bölümüne atılan veya dökülen yanıcı bir maddenin tutuşturulması sonucu meydana geldiği belirlendi. ‘Ya çözüm bul ya da çekil’ HİSARCIK (AA) Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, siyaset belirleme yeteneği olmayanların, partinin rotasıyla oynamaya hakları olmadığını belirterek, ‘‘Baykal ya bir yol bulsun ya yol açsın ya da yoldan çekilsin’’ dedi. Kütahya’nın Hisarcık ilçesine bağlı Şeyhler beldesinde yaptırılan Cemevi ve Kültür Merkezi’nin temel atma törenine katılan Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın son günlerde yaptığı açıklamalarla partinin çizgisini değiştirmek istediğini söyledi. Baykal’ın, ‘‘Cumhuriyet ve laikliğin tehlikede olduğu’’ düşüncesiyle sağcıları, liberalleri ve muhafazakârları partiye davet ettiğini belirten Sarıgül, ‘‘Eğer Cumhuriyet gerçekten tehlikedeyse bunun baş sorumlusu yine Baykal’dır’’ görüşünü savundu. Deniz Baykal’ın açıklamalarının başarısızlığının bir itirafı olduğunu kaydeden Sarıgül, şöyle konuştu: ‘‘Laik Cumhuriyeti öksüz ve yetim bırakan kendisidir. Sayın Baykal Türkiye’de ilk kez laikliği savunmayan bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzu söylüyor. Bu sözlerden bir gün sonra da suçladığı iktidarın başbakanıyla el ele tutuşarak birlik beraberlik pozları veriyor. Bu davranışıyla inandırıcı olması mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin doğrultusu Mustafa Kemal ile başlayan, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve halkın iradesiyle şekillenen bir doğrultudur. Bunu yerinden oynatmaya kimsenin gücü yetmez. Türkiye’de siyaset belirleme yeteneği olmayanların, partinin rotasıyla oynamaya hakları yoktur. Baykal ya yol bulsun ya yol açsın ya da yoldan çekilsin.’’ Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Kütahya’nın Hisarcık ilçesine bağlı Şeyhler beldesinde yaptırılan Cemevi ve Kültür Merkezi’nin temel atma törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) ASKERİ BİRLİĞE KARAYOLUNDA PUSU KURULDU CUMHURBAŞKANLIĞI, ARAŞTIRMA YAPILMASINI İSTEDİ Bingöl’de saldırı: 1 şehit BİNGÖL / ORDU (AA) Bingöl’de askeri birliğe teröristlerin saldırısında, 1 asker şehit oldu, 8 asker yaralandı. BingölElazığ karayolunda seyreden askeri birliğe, dün akşam saat 22.00 sıralarında terör örgütü PKK tarafından uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Çıkan çatışmada, 1 askerin şehit olduğu, 8 askerin de yaralandığı bildirildi. Yaralı askerler Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, kaçan teröristlerin yakalanması için bölgedeki operasyonun sürdürüldüğü kaydedildi. Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde, teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan piyade er Adem Çiçek, Ordu’da düzenlenen törenle toprağa verildi. Törene katılan 2 bine yakın kişi, teröre lanet yağdırdı. Şehit erin babası Ahmet Çiçek, 2 ay önce yine Şırnak’ta oğlu ile aynı adı taşıyan bir askerin şehit olduğu haberini duyunca kalp krizi geçirdiğini kaydetti. Acılı baba; ‘‘Şimdi bu gerçek oldu. Ne yapalım, vatan sağ ol Şehit er Adem Çiçek’in yakınları güçlükle sakinleştirildi. (Fotoğraf: AA) sun’’ diye konuştu. Ali Dibo inceleme altında EMRE DÖKER İZMİR Hatay’da AKP’lilerin ihaleleri yandaşlarına vermesiyle ortaya çıkan ve ‘‘Ali Dibo düzeni’’ olarak adlandırılan olayların bir benzerinin Aydın’ın Buharkent ilçesinde gündeme gelmesinin ardından, Cumhurbaşkanlığı konuyla ilgili devreye girdi. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’nın soruşturmaya gereksinim duymadığı Buharkent’te, Cumhurbaşkanlığı, valiliğin konuyu araştırmasını istedi. Buharkent Belediyesi’nin AKP’li meclis üyesi Muammer Avcı, kendi partisinden belediye başkanı olan Fevzi Uzun ve AKP İlçe Başkanı İsmail Sezer’in yolsuzluk yaptığını ve görevi kötüye kullandığını öne sürerek Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na başvurmuştu. Buna karşın bu kurumlar bölgede soruşturmaya gereksinim duyulmadığı yönünde açıklama yaptı. Son çare olarak Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet dilekçesi yazan Avcı, ilçede soruşturma açılmasını sağladı. Avcı, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı’na birçok yazı gönderdiğini, ancak her defasında ‘‘soruşturmaya gereksinim duyulmadı’’ yazısının kendisine geldiğini bildirdi. Avcı, Cumhurbaşkanlığı’na yazdığı yazıda da şu görüşlere yer vermişti: ‘‘AKP Buharkent Belediye Başkanı ve AKP İlçe Başkanı ile ekibi, çıkar ve menfaata dayalı siyaset yapıyorlar. Kendi meclis üyesinin kayınpederinin kaçak inşaatına bile bile izin veriyorlar. Şikâyet eden vatandaşı tehdit edip belediyede zorla senet imzalatıyorlar. Belediye başkanı hakkında yapılan şikâyet dilekçeleri valilikte ve İçişleri Bakanlığı’nda bekletiliyor. AKP kendi belediye başkanının yolsuzluklarını bile bile örtbas ediyor.’’ DSP lideri Zeki Sezer ‘Yerel basına darbe vuruluyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AKP hükümetinin Kamu İhale Yasası’nda yapmak istediği değişiklikle yerel basını ayakta tutan, yaşamalarında önemli katkısı olan resmi ilan yayımlama hakkının büyük ölçüde kısıtlandığını belirtti. Sezer, Türkiye’de yerel basınyayın organlarının, halkın günlük yaşamındaki sorunları gündeme getirerek, ülke sorunlarına yörelerinin gözüyle eğilerek önemli bir işlev gördüğüne işaret etti. ‘‘Ancak AKP’den yerel basına ölüm fermanı geliyor’’ diyen Sezer, ‘‘Yerel basını ayakta tutan resmi ilan yayımlama hakları, büyük ölçüde kısıtlanıyor. AKP iktidarının bu hatadan dönmesini bekliyoruz’’ dedi. Altan Abi mi geç kaldı, yoksa Aysel Abla mı? Dün Esma Sultan Yalısı’nda 50. evlilik yıllarını kutlayan Aysel ve Altan Öymen çiftinin gerçekten hangisi nikâha geç kalmıştı? Altan Ağabey’in iddiasına göre taksi bulmak yüzünden kendisi biraz gecikmişti ama, o sırada Aysel Abla’nın gelinliği salonda prova ediliyordu ve asıl gecikmenin nedeni buydu. Aysel Öymen bu iddiayı kabul etmedi ve Altan Öymen’in geç kaldığındaki ısrarını sürdürdü. Yanımda kızları Aslı oturuyordu. Aslı’yla ikimiz kesin olarak üzerinde anlaştık ki, geç kalan mutlaka Altan Öymen’dir. Çünkü Aysel Öymen dakik bir kadındır, Altan Öymen ise birçok gazeteci gibi hep son dakikaya kalır. Esma Sultan Yalısı’nda, bu çok sevdiğimiz çiftin 50. evlillik yıllarında onlarla birlikte olmak büyük mutluluktu. Öymen çifti biz Öymenler’in 50. Evlilik Yılı gazeteciler için özel bir çift olmanın ötesinde, bizim aile için birçok mutluluğu ve acıyı paylaştığımız dostlarımızdı. Onlarla zaman zaman birlikte olmaktan dünya ve Türkiye üzerine konuşmaktan İpek de ben de büyük zevk alırız. CHP, Altan Öymen’le eminim bugün çok daha farklı bir yerde olurdu.. ??? 50 yıl önceki nikâh fotoğraflarına baktık. Ankara’da kıyılan nikâhın şahitleri ünlü gazeteci Cihat Baban ve tanınmış siyasetçi Profesör Turhan Feyzioğlu’ydu. Nikâhı da o yılların Ankara’sının ünlü ve sert mizaçlı nikâh memuru Müçteba Bey kıymıştı. Altan Öymen, 50. yıl şerefine yeğeni Yasemin’i dansa kaldırdı. Yasemin, çok genç yaşta aramızdan ayrılan sevgili Örsan Öymen’in kızıydı. Aysel Öymen bize nikâh fotoğraflarını gösterirken İpek’le aralarında ilginç bir diyalog geçti. 1976’nın 5 Ağustos’unda biz İpek’le Çatalca Nikâh Dairesi’nde, rahmetli Çağlayan Ege’nin belediye başkanı olduğu dönemde evlenmiştik. Ben arandığım için yıldırım nikâhı yapmıştık ve bu nedenle İpek gelinlik de giyememişti. Bunu anlattı. Gülüştük. Altan Abi araya girip ‘‘Bu yıl sizin de 30. yılınız, bir şeyler yapın da bizi çağırın’’ dedi. Bakalım diyerek şimdilik düşünmeye aldık. ??? Aysel ve Altan Öymen, zarif insanlar, siyaseten tutarlı insanlar. Öymen çiftinin çok seveni, çok dostları olması bu yüzden. Sema ve Aydın Doğan’dan, Semahat ve Nusret Arsel’e, Hüsamettin Cindoruk’tan İnan Kıraç ’a, Atilla Karaosmanoğlu’ndan, Semiha Baban ve Yaşar Kemal’e kadar onları seven onlarca dostları bu güzel günü onlarla paylaştılar. Altan Öymen, sempatik konuşmasının ardından 50. yılın anısına Aysel Öymen’e beşibiryerde taktı. Sempatik konuşmasında parasızlık ve dalgınlık yüzünden 50 yıl önce başlarına gelenleri anlattı. Ne mutlu onlara! Ne mutlu bize, onların dostlarına. Öymen çiftinden bu yaz Ada’da buluşup durumu, siyaset üzerine geleneksel yıllık değerlendirmemizi yapmak üzere sözleşip ayrıldık. Sevgili Öymen çiftine daha nice uzun, sağlıklı ve eğlenceli yıllar diliyorum... Tedavisi devam ediyor Ecevit’in sağlık durumu değişmedi (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, eski Başbakan Bülent Ecevit’in sağlık durumuyla ilgili yeni bir gelişme olmadığını söyledi. GATA önündeki DSP çadırına gelen Sezer, Ecevit’in sağlık durumuyla ilgili gazetecilerin soruları üzerine, dün Ecevit’i ziyaret etmediğini, hastane önündeki partililere ‘‘merhaba’’ demek için uğradığını söyledi. Sezer, Ecevit’in durumunun beklenenden iyiye gittiğini belirterek, ‘‘Doktorlar, bazı hareketleri yapabilmesini ve uyarıcılara tepki vermesini beklenenden daha iyi bir gelişme olarak görüyorlar’’ dedi. Sezer, Ecevit’in durumuyla ilgili daha önce yapılan açıklamalara ekleyecek yeni bir bilginin olmadığını kaydetti. CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear