26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MART 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 İstikrar Ceyda Öztat: ‘‘Önce Yücel Aşkın, şimdi Yaşar Büyükanıt. Böylesi istikrarlı gidişin sonunda bir iddianame de Ahmet Necdet Sezer için hazırlanırsa şaşmamalı!’’ Ya ğ m u r E k i m Kemal Derviş, revizyon istiyormuş... ‘‘Yani Başbakan Yardımcısı olmak istiyor!’’ ABD’NİN ‘‘Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’’nden söz ediyor Bülent Esinoğlu ve ‘‘Bilmeyen kaldı mı, bilmiyorum? ABD’nin yanında savaşan bazı Türk aydınları zaten görevli olduğu için her şeyi çok iyi biliyor. Halkımız da yavaş da olsa bunları anlamaya başladı. Anlaşılmayan bir tek şey kaldı. O da Amerika’nın istekleri ile Avrupa’nın isteklerinin aynı şey olduğunun kavranmasında; iyi emperyalizm veya kötü emperyalizm diye bir şey olmadığının anlaşılmasında’’ diyor. Bunları niye diyor? Şöyle diyor Esinoğlu: ‘‘Batı ile bütünleşeceğiz sevdasına devletimizin yetkili yerlerinden onaylar geldi. Bu bütünleşme sevdasının sonucunda Batı’ya içimizde daha fazla hareket alanı verdik. Özelleştirmeler ile haberleşme kuruluşlarımızı ne idüğü belirsiz firmalara devrettik. O kadar ileriye gittik ki DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ ABD’den İran uzmanı gelecekmiş. Ne gerek var, hükümette yok mu? Taktik Hülya Gülşen: ‘‘Malum hocaları akla, paşaları hakla!’’ istihbarat örgütlerimiz Amerikan istihbarat örgütleri ile birlikte çalışır oldu. Devletin gizlisi ve namahremi kalmadı. Gazete manşetlerinden öğreniyoruz ki İran sınırında yani Van’da, CIA ile MİT ortak operasyon yapmış. Kimin aleyhine? İran’ın. Kimin lehine? Amerika’nın. Ne pahasına? İran’ı kendimize düşman etme pahasına. Barzani ile dans eden CIA’nın, Güneydoğu’da gizli bilgiler açısından bizden daha fazla bilgiye sahip olduğu muhakkak. Hele hele ağalık düzeninin imkânlarını da yanına koydunuz mu CIA için geniş olanaklar meydana gelmektedir. Fazla bilgiye sahip olan güçlerin daha kaliteli operasyonlar yapacağı da kesin. Operasyon Şu sıralar en ‘kaliteli’ operasyon Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı tartışmalı hale getirmek olmalı. Diyeceksiniz ki amma komplo teorisi geliştiriyorsun. Trabzon tesadüf mü, Van tesadüf mü? Bu iş bir savcı iki tanık meselesi değildir. Amerika ile beraber hareket eden organları da buna ilave ettiniz mi operasyon için her tülü araç oluşturulmuş demektir. Çözüm; varlığımızı tehdit eden AB sevdasından vazgeçmek; ABD ile ilişkileri bağımsız iki devletin ilişkisi haline sokmak; Atatürk’ün bölge merkezli dış politikasına derhal geri dönmek; terörün temel kaynağı olan ağalık düzenine, doğuda toprak reformu yaparak son vermek; özelleştirmeleri durdurarak stratejik kuruluşları devletleştirmek ve bütün bunları yapabilmek için bir ulusal hükümet kurmaktır.’’ ‘Savcı Eksiğimizi Tamamladı!..’ Başladı ama pek acemice başladı!.. Pazar günü gazetelerin manşetlerini görünce ‘‘bir şeylerin’’ eksik olduğu hissine kapıldım. Olmaz, bu senaryo tutmaz, başka bir şeyler daha lazım... O ‘‘başka şeyler’’ de pazartesi gününün gazetelerine manşet oldu!.. Hay Allah, ben size daha konuyu bile anlatmadım, değil mi? En iyisi baştan başlamak hem de en baştan... Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Kara Kuvvetleri Komutanı olduğu gün, 2006 Ağustosu’nda görev süresi bitecek olan Hilmi Özkök’ün yerine Genelkurmay Başkanı olacağı kesinleşmişti. Ancak ‘‘birileri’’ bu durumu hazmedemiyordu... Öyleyse ‘‘cadı kazanı’’ kaynatılmaya başlanmalıydı. Başlatıldı da!.. ??? Sırasıyla anımsayalım: Önce, Büyükanıt’ın ‘‘Güneydoğu’da terör hazırlıkları ve C4 patlayıcılarla’’ ilgili konuşması dile dolandı. Ne demekti askerin böyle konuşması; sivillere müdahale değil miydi bu yapılan?!.. Ancak terör güvenlik güçlerini en alçakça biçimde, uzaktan kumandalı bombalarla vurmaya başlayınca sustular... Sonra, birtakım ‘‘ne idüğü çok belli’’ internet siteleriyle bir dinci gazetede Büyükanıt’la ilgili mide bulandırıcı yayınlar yapıldı, ama bu da tutmadı... Ardından Korkut Özal adında biri, Tayyip Bey’e, ‘‘çok uyumlu’’ çalıştığı Genelkurmay Başkanı Özkök’ün görev süresini bir yıl daha uzatmasını önerdi. Tabii, bu durumda görev süresi dolan Büyükanıt otomatikman emekliye ayrılacaktı. Ortalık karıştı. Özkök asla böyle bir beklentisi olmadığı yönünde açıklama yaptı. Hay aksi, yine olmamıştı!.. Ama bir şey bulunmalıydı!.. Şemdinli ne güne duruyordu?!. Olayların patladığı sıralarda gazetecilerin sorusu üzerine, astsubay Ali Kaya için, ‘‘Tanırım, iyi çocuktur, ancak suç işlemişse cezasını çeker’’ diyen Büyükanıt’ın sözlerinin ilk bölümünü alan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, paşayı ‘‘yargıyı etkilemeye çalışmakla’’ suçladı... Ama bu da yetmezdi!. Hemen ardından Şemdinli iddianamesinde başka şeylerin de bulunduğu manşetlere yansıdı. Büyükanıt, 199697’de Diyarbakır’da görev yaparken gizli örgüt kurmuş, görevini kötüye kullanmış, sahte belge düzenlemişti.. Peki savcı bu iddialarını neye dayandırıyordu? Vatan gazetesinin haberinden aktaralım: ‘‘Hem Hizbullah’a hem PKK’ye yardım ettiği iddia edilen Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ’ın ifadesine!..’’ İşte böyle! Olayın manşetlere tırmanmasının hemen ardından AKP’li iki milletvekili, Faruk Ünsal ve Hakan Taşçı aynen şu açıklamayı yaptılar: Savcı bizim yapamadığımızı yaptı, bizim eksik bıraktığımızı tamamladı.. Tarihe not düştük!.. Ne kadar açık, değil mi?!. O halde biz de tarihe bir not düşelim: ‘‘Birileri’’, ülkeyi büyük bir hızla sürükledikleri ‘‘Ilımlı İslam’’ rejimi önünde engel gördüklerini, hangi şekilde olursa olsun elemek için her türlü yolu deniyor, deneyecek... Dün bir rektör, bugün bir komutan... Peki, yarın?!.. Yazık, çok yazık!.. Akıtmaca Aydın Dönmez: ‘‘Tekstilde katma değer vergisi yüzde 8’e inmiş. Desenize yumurta akıtan şimdi de yün akıtacak!’’ SESSİZ SEDASIZ (!) Bu fotoğraflar nerede çekildi? BU Fotoğrafların nerede çekildiğini bilin bakalım. İran’da mı? Afganistan’da mı? Pakistan’da mı? Suudi Arabistan’da mı? Birleşik Arap Emirlikleri’nde mi? Sudan’da mı? Libya’da mı? Cezayir’de mi? Bilemediniz. Bilmek için o kadar uzaklara gitmenize gerek yok; yakın çevrenize bakmanız yeterli! Bu fotoğraflar Türkiye Cumhuriyeti’nde çekildi. Burası İstanbul. Artık fazla söze gerek kalmadı. Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Aydın Dilmaç: ‘‘AKP’nin, ampul olan amblemini yumurta olarak değiştireceği ancak yumurtanın kabuklu mu yoksa kabuksuz mu olması konusunda karar verilemediği doğru mu!’’ Doğru ‘‘Askeri darbe’’ zamanı geçti simdi devir ‘‘askere darbe’’ devri! İç Savaşın Eşiğinde Irak ve Biz... ALPASLAN BERKTAY Irak iç savaşın eşiğinde!.. Olabileceklerin en kötüsü, kardeş kavgası... ABD’nin istediği oldu. Büyük Ortadoğu Projesi yürürlükte... 22 ülkenin haritası değişecek! Önce, 33., 35. enlem deyip, Irak haritasına el attı. ‘‘Radarların uçaklarıma kilitleniyor’’ safsatasıyla, Iraklıyı kendi ülkesinde 36. enlemin güneyine sürerek bir ‘‘Kürdistan’’ yarattı. Tıpta kullanılan bir terim var: Loens Minoris Resistantia.. Direncin en güçsüz olduğu nokta... Irak’ta Kürt, Sünni, Şii ayrımından sonra sıra mezhepler çatışmasında. Ortaçağ karanlığından kurtulamamış, tersine, ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi ile karanlıkları daha da yoğunlaştırılmış İslam dünyasında fanatizmi tetiklemek için bir karikatür krizi, bir kutsal yeri bombalama yeterli... Ulusal bilinç olsa, birbirlerini yiyeceklerine, ulusal güçbirliğini oluşturup, ortak ulusal düşmanı ülkelerinden atmak için savaşacaklar. Irak’ın kapı komşusu ise Türkiye. Bugün bana, yarın sana. BOP’un, haritaları değişeceklerinin de içinde. Aynı oyunlar deneniyor. 3 anakaranın buluştuğu, petrolün fışkırdığı, insanların harman olduğu kavimler kapısı. Bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin barış paktları kurduğu ve sonradan emperyalizmin cehenneme çevirdiği, dünyanın en belalı yerindeyiz. ‘‘Bizi yutmak isteyen emperyalizme ve bizi mahvetmek isteyen kapitalizme karşı, şarkın mazlum milletlerinin adına’’ verilen mücadele ile kurulan bir Cumhuriyet... Üstelik, laik! Lozan’ın kuyruk acısı da unutulacak gibi değil! Bölgede kötü örnek oluyor! Bu yüzden de emperyalist Batı’nın gözüne diken gibi batıyor! Türkiye, nerelerinden, kaç parçaya bölünebilir? Loens Minoris Resitantia neresi? ‘‘Akademik’’, ‘‘bilimsel’’, ‘‘yansız’’ toplantılarda ‘‘Ermeni soykırımı’’ tartışılıyor! ‘‘Kürt devleti’’nin güneyine destek ABD’den, kuzeyine AB’den; hepsi de ‘‘çağdaş’’ ve ‘‘demokratik’’ biçimde! Daha neler. Kıbrıs’tan Ege’ye, ‘‘Bizans vârisi’’ patrikhaneye dek. ‘‘İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü’’ diyerek. Hepsi de piranhalar gibi. Kimine de 4000 yıl önceki Karduk’lardan dem vurup havuç uzatırlar. Amaç, istikrarsızlaştırma. Sonrası kolay. Ama yuvarlanan taş yosun tutmaz. Canlının en sağlam, kimi ‘‘aydın’’ların ‘‘teori’’sinden de daha tutarlı mantığı, yaşama içgüdüsüdür. Amipin üstündeki incecik zar onun bütünlüğünü korur. O zar o Misakı Milli kalkarsa içindekiler dökülür. İstenilen de budur. Irak’taki gibi, iç ve dış düşman vardır. Başta değindiğimiz, uçakların kalktığı, Kürt devletinin kurulması için saldırana her türlü desteğin gizlice, harıl harıl sağlandığı yer ise Türk toprağı... Güneydoğu’daki kırmızı çizgi nerede? Bindiği dalı kesmek başka nasıl olur? Samson’un gizli gücü saçındaydı. Bizimki ise birliğimizde, halkımızla bütünleşmemizde olmuştu. Irak’taki dramı, acıların en büyüğü olan kardeş kavgasını yaşamamak, gelecek yıl Çankaya’da ABD ve AB’ye bağımlı, gerici, işbirlikçi birini görmemek için birleşmek, her mantığın, spekülasyonun ötesinde, yaşamsal bir zorunluluktur! KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak?yahoo.com.tr İyi ve güzele dair... Bu kadar kötülüğün, bu denli çürümüşlüğün ortasında iyi ve güzele dair bir şeyler yakaladığımda çocuk gibi seviniyorum.. Önce müthiş bir Erol Evgin konseri izledim!. İstanbul Plaza otelin ‘‘dinlemesini bilen’’ insanlar tarafından tıklım tıklım doldurulmuş müzikholünde Erol Evgin, sıcacık öykülerle süslediği onlarca ‘‘adam gibi’’ şarkı söyledi... Eve dönerken yürekten bir ‘‘iyi ki varsınız’’ dediğimi anımsıyorum... Pazar günüyse bir işadamının orkestrasından inanılmaz bir konsere daha tanık oldum... Yanlış okumadınız; kendi alanında zirveyi yakalamış bir işadamı, Aziz Birsin, uzun uğraşlar ve akıl almaz harcamalarla oluşturduğu tam anlamıyla ‘‘profesyonel’’ orkestrasıyla belleklerden silinmeyecek bir gece yaşattı izleyenlere. Birçok dilde, dünyanın en güzel şarkılarından oluşan muhteşem bir repertuvarı Aziz Birsin’le inanılması zor güzellikte bir sese sahip olan Funda birlikte seslendirdiler. Bu sesleri ve o şarkıları dinlemenizi çok isterdim... Uzun süredir ilk kez çok mutlu oldum, çook... e posta: umitzileli?gmail.com ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HARBİ SEMİH POROY BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN BEYOĞLU 2. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN 2005/198 Davacı Karen Fay Cansız vekili Av. Ahmet Bütüner tarafından davalı Aslan Cansız aleyhine açılan boşanma davasına esas olmak üzere: Adına çıkarılan tebligata ve yapılan tahkikata göre Bağlar Mah., Atatürk Cad. No: 4/5 Güneşli/İstanbul adresinde bulunmadığı anlaşılan davalı Aslan Cansız dava ile ilgili belgeleri ibraz ile 13.3.2006 günü saat 10.00’da mahkememizde duruşmada bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK’nin 213 ve 377. maddeleri gereğince gıyabında karar verileceği hususu dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 28.02.2006 Basın: 9866 hayatepik?mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2004/254 Karar No: 2005/301 Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili tarafından dahili davalılar Ali Eren Çelik ve Naciye Hülya Çelik’e asaleten küçük kızı Fatma Dicle Çelik’e velayeten mahkemeye açılan gaiplik davasının yapılan açık yargılaması sonucunda verilen karar gereğince; Amasya İli, Merzifon İlçesi, Karatepe Köyü, Cilt No: 56, Hane No: 44’te nüfusa kayıtlı Ali ve Akgül’den olma 28.03.1963 doğumlu Mustafa Çelik’in Medeni Kanun’un 32. maddesi gereğince gaipliğine 27.10.2005 tarihinde karar verildiği ve kararın 21.02.2006 tarihinde kesinleştiği ilan olunur. Basın: 9520 9 Mart www.mumtazarikan.com 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Mantıya 1 benzer bir yemek. 2/ Kaz 2 Dağı’nın antik dönemlerdeki 3 adı... Özellikle 4 hastanelerde 5 temizlik ama 6 cıyla ayakkabı üzerine geçiri 7 len plastik ge 8 reç. 3/ Kolyos, uskumru, sar 9 dalye gibi balıkların 1 2 3 4 5 6 7 8 9 ufağı... Eskrimde kul 1 N A R L I GÖ L lanılan üç silahtan bi2 A T U R Ö T A R ri. 4/ Yabancı... ‘‘Ban3 Z A M B A K MO dırma’’ da denilen, iri B Ü K O L İ K ve beyaz taneli bir 4 L V A N üzüm cinsi. 5/ Cehen 5 I R A K E L AMA N nem... Bir soru sözü. 6 G O A A R A 6/ ‘‘Gözümde bir 7 Ö Z E su deniz olup taşıyor’’ 8 L E B E N İ Y A (Ö.B. Uşaklı)... Afri 9 T E N S K A T ka’da bir ırmak. 7/ Duman lekesi... Kimi yiyeceklere lezzet ve renk kazandırmak için eklenen suluca malzeme. 8/ Van’ın Gürpınar ilçesinde bir baraj... Bir cetvel türü. 9/ Tavlada ‘‘üç’’ sayısı... Sekiz kiloluk tahıl ölçeği. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Taze soğan ve etle yapılan bir yemek. 2/ Çok sevilen kimse ya da şey... Osmalılarda gece bekçisi. 3/ İnsan sesiyle ezgili sesler çıkarma, müzik yapıtlarını seslendirme sanatı... Tulyum elementinin simgesi... Bir nota. 4/ Kalay oksit katılarak donuklaştırılmış ya da kemik tozu katılarak yarı donuk hale getirilmiş cama verilen ad. 5/ Kaşıntılı bir deri hastalığı... Hayat arkadaşı. 6/ Arjantin’in plaka imi... Eski dilde yüz, çehre... Kayak. 7/ Acı, üzüntü... Japon lirik dramı. 8/ İzmir yöresine özgü, keçi sütünden kurtlandırma yöntemiyle elde edilen bir peynir. 9/ İsrail’in para birimi... İlave. CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear