26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2006 PERŞEMBE 4 HABERLER AKP’li belediyenin bedava dağıttığı kitapçıkta dinin dünya hayatını düzenlediği vurgulanıyor DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Türkiye’yi Zenciler mi Yönetiyor?’ Recep Tayyip Erdoğan, olur olmaz konuşuyor. Nasıl konuştuğu konusunda görüş belirtenlere dava açıyor. Recep Tayyip Bey, zaman zaman başbakan olduğunu unutuyor ve ağzına geleni, hiç düşünmeden söylüyor. Merkez Bankası’na getirileceği söylenen Erdem Başçı’nın eşinin türbanlı resimlerinin yayımlanması ve bu makama Başbakan’ın, ehliyete değil de kendine yandaşlık kriterine bakarak adam getirdiği eleştirilerinin yapılması üzerine Recep Tayyip Bey yine dayanamamış ve ‘‘ülkede türbanlılar ile türbanlı eşlerine zenci muamelesi yapıldığını’’ söylemiş. Geçen gün bir dergiden telefon edip bu sözler hakkında ne düşündüğümü sordular, dayanamadım, birden, Türkiye’yi zenciler mi yönetiyor, deyivermişim. Aslında Tayyip Bey’in mantığını kavramak, daha doğrusu o mantıkla yapılmış açıklamaları yorumlamak benim için mümkün değil. Ben de bu yüzden onun konuşmalarındaki mantığı süzmek yerine, sözlerinin ardındaki gerçek amaçlarını aramaya özen gösteriyorum. Başbakan, son çıkışıyla da kamu alanına dinsel simgeleri sokma uğraşını özgürlük savaşımı gibi gösterip bir kez daha konuyu saptırarak gerçek amacını gizlemeye çalışıyor. ??? Elli kez yazdık, söyledik; kimsenin başörtüsüyle uğraşmıyoruz. Kimsenin özel yaşamında örtünüp örtünmemesi bizi ilgilendirmiyor. Erdem Başçı’nın da, eskiden başı açık olan, ama sonra AKP ile yakınlaşma aşamasında örtünen eşinin başörtüsü bizi ilgilendirmiyor. Üstelik hanımefendinin iyi eğitim gördüğü konusu da, ehliyet sahibi olduğu da, konuyu bilen, sözüne güvenilen bazı dostlarım tarafından bana da iletildi. Görüldüğü üzere, olay Tayyip Bey’in sunduğu gibi değildir. Her şeyden önce kendileri ve AKP’nin başta ileri gelenleri olmak üzere hemen hemen büyük çoğunluğu, dinsel bir simge olan türbanı kamu alanına sokmak için ellerinden geleni yapmakta, sürekli fırsatlar yaratmaya çalışmaktadırlar. Kaldı ki, AKP’nin felsefesi ve uygulaması, yavaş yavaş kamu alanı ile özel alan farkını ortadan kaldırmaktadır. Başbakan tarafından önemli görevlere getirilenlere, AKP’nin telkiniyle görevlere atananlara bakınız, hemen hepsinin eşlerinin başları kapalıdır. Yani bugün Türkiye’de öyle bir uygulama yürürlüktedir ki, fiilen, eşinin başı örtülü olmayan kimseler, liyakatları ne olursa olsun, üst bir göreve getirilmemektedirler. Yani, başı örtülü olan ve olmayan ayrımını getirip toplumsal yaşamın göbeğine oturtan, kendi uygulamalarıyla bizzat Başbakan’ın kendisi olmaktadır. ??? Başı örtülü olmayanlara tepki gösterenlerin AKP’liler olduğu bilinmektedir. Ayrıca bütün bu başörtüsü tartışmaları, Recep Tayyip Erdoğan’ın laik Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘‘ılımlı’’ etiketi adı altında hızla bir İslam cumhuriyetine dönüştürme çabalarının alıp yürüdüğü bir döneme rastlaması açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu gerçeği, ilk önce Türkiye’nin laiklik konusunda titiz olan uyanık çevreleri görmüştü, onları yavaş yavaş, gaflet uykusuna dalmış olanlar izlediler. Sonunda, Tayyip Bey’i iktidara getiren, onun asıl büyük desteği olan dış dinamiklerin dinamosunu oluşturanlar da görmeye başlıyorlar. ABD’deki Center for Security Policy (Güvenlik Politikaları Merkezi) Başkan YardımcısıPentagon ve CIA Danışmanı Alex Alexiev, bakın bu konuda ne diyor: ‘‘Türkiye’de Mustafa Kemal tarafından kurulan Türk toplumunun laik geleneklerine karşı Erdoğan rejiminden topyekun bir saldırı vardır. Eğitim olsun, yargı sistemi, finansal kurumlar, kültür ve özellikle Silahlı Kuvvetler olsun, hemen hemen tüm alanlarda Türk laikliği çok ciddi bir biçimde tehdit ediliyor...’’ AKP’nin arkasındaki en büyük destekçiler dahi, gerçeği bütün yalınlığıyla böylesine açıkça ortaya koyuyorlar. Bilmem ki başka söze gerek var mı? Zenci benzetmesi simsiyah bir yalan ve iftiradan başka bir şey değildir. ‘Laiklik ne demek oluyor?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Bağcılar Belediyesi’nin ‘‘Misyonerlere Kanmayın’’ adıyla bastırdığı kitapçıkta ‘‘laiklik’’ hedef alındı. Allah’ın ‘‘Alın bu din ile dünya hayatınızı düzene koyun’’ dediği savunulan kitapçıkta, ‘‘‘Din dünya hayatına karışmaz’ demek ne oluyor?’’ ifadeleri dikkat çekti. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık hakkında işlem yapılıp yapılmayacağını sordu. CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen’in İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tarafından yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, son günlerde gerek medyada gerekse kamuoyunca dile getirilen ‘‘Türkiye kuşatılıyor’’ sözlerini destekleyen birtakım olaylar yaşandığı vurgulandı. Devletin çok önemli resmi kurumlarının gizli gizli ve içten kuşatıldı ? CHP’li Sevigen, Bağcılar Belediyesi Kültür Yayınları arasından çıkan ve ‘laikliği’ hedef alan ‘Misyonerlere Kanmayın’ adlı kitapçığı soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Kitapçıkta “Din ile dünya işlerini ayırmak ve dini dünya işlerine karıştırmamak demek olan laiklik kimin adına kim tarafından icat edilmiştir? Allah Teala ‘Alın bu din ile dünya hayatını düzene koyun’ derken ‘Din, dünya hayatına karışmaz’ demek ne oluyor?’’ deniliyor. ğı, bunun ilk örneğinin Altındağ Belediyesi’nin ‘‘Evlilik ve Nikâh Rehberi’’nde görüldüğü kaydedilen önergede, aynı zihniyetin yine AKP’li Bağcılar Belediyesi’nde de kendini gösterdiği kaydedildi. Belediye Kültür Yayınları’ndan çıkan ve gençlere dağıtılan ‘‘Misyonerlere Kanmayın’’ adlı kitapçıkta laikliğe karşı ciddi saldırılar bulunduğuna dikkat çeken Sevigen, Aksu’ya özetle şu soruları yöneltti: ‘‘Belediye başkanları bastırdıkları kitapların içeriğini İçişleri Bakanı olarak size soruyorlar mı? Bağcılar Belediyesi Kültür Yayınları adı altın da çıkarılan kitabın 159 ve 161. sayfalarında Laiklikle ilgili çirkin ifadeler yer almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir belediyesi nasıl olur da öğrencilere ücretsiz dağıtılan bir yayınında, Cumhuriyetimizin temel değeri olan laikliğe çirkin saldırılarda bulunur? Bir kamu kuruluşu olan Bağcılar Belediyesi’nin laikliği saplantı olarak tanımlaması ve yok sayması cumhuriyet ilkeleriyle bağdaşıyor mu? Bu tür yayınlarla gençlerin beyinleri mi yıkanmaya çalışılıyor? Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Belediye Başkanlığı’nın bu yayınını doğru buluyor musunuz? Kitapta yer alan laiklikle ilgili ifadeleri bir yorum olarak değerlendiren Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık’la ilgili soruşturma başlatacak mısınız?’’ Kitapçığın ‘‘Laiklik Nedir’’ başlıklı bölümünde yer alan bazı ifadeler şöyle: ‘‘Dinler, âlemlerin rabbi olan Allah tarafından, bu dünyada yaşayan insanların dünya hayatlarını düzene koyan kurumlar ise (ki bundan asla şüphe yoktur) laiklik ne demek oluyor. Din ile dünya işlerini ayır mak ve dini dünya işlerine karıştırmamak demek olan laiklik kimin adına kim tarafından icat edilmiştir. (...) Allah Teala ‘alın bu din ile dünya hayatını düzene koyun’ derken ‘Din, dünya hayatına karışmaz’ demek ne oluyor?’’ Kitapçığın ‘‘İslamda Reform İsteyenler’’ başlıklı bölümünde yer alan bazı ifadeler ise şöyle: ‘‘İşin en garip yanından biri de bazılarının İslamda da reform yapılırsa teknik tekamülde ilerleme sağlayacağını söylemesidir... Bunu söyleyenler, böyle bir zehaba kapılanlar ne İslamın dışındaki dinleri ne de İslamı biliyorlar. Her ikisinden de asla haberleri ve bilgileri yok. Sadece Avrupalı Hıristiyanların dinlerini birtakım reformlar yaparak hayatın dışına çıkardıklarını biliyor, başkalarına da böyle yaptıkları takdirde ilerleyeceklerini zannediyorlar. İslamın başka şey, Yahudilik ve Hıristiyanlığın başka şeyler olduklarından haberleri yok. Bu sebeple olacak ki, bazıları da din ile dünyayı birbirinden ayıran laiklik anlayışına saplanmışlardır...’’ İSTİHBARAT DAİRESİ KUŞKULU SATIŞ Sabri Uzun görevden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli’deki patlamaları ‘‘Hırsız evin içinde’’ sözleriyle yorumlayan ve hükümetin tepkisini çeken Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, görevinden alındı. Uzun, Emnniyet Genel Müdürlüğü APK uzmanlığına getirilirken yerine atama yapılmadı. TBMM Şemdinli Komisyonu’ndaki açıklamalarıyla dikkat çeken İstihbarat Daire Başkanı Uzun görevden alındı. Uzun, 2 Şubat’ta TBMM Şemdinli Komisyonu’na gelerek, çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Umut Kitabevi’nin bombalanması olayında kimin parmağı olduğunu dolaylı örneklerle tarif eden Uzun, ‘‘Şemdinli olaylarının faili kim’’ sorusuna ‘‘Hırsız evin içinde olursa kilit işe yaramaz. Hakkâri’deki 18 bombalamanın bir bölümü, bir yere oturmuyor. Ama bu yerel bir disiplinsizlik. Ankara bu disiplinsizliklerin hiçbirinde yok’’ karşılığını vermişti. Uzun, komisyon üyelerinin 1 Kasım’da 150 kilogram patlayıcının kullanıldığı patlamayla ilgili ‘‘Termal kamerayla hareketleri izlenen yere nasıl oluyor da böyle bomba girebiliyor’’ sorusuna da şu yanıtı vermişti: ‘‘Kilit bozulmuş efendim... Türk polisi Avrupa’da yakalananın yüzde 30’unu burada yakalıyor. Bunu yakalayabilirdik ama kilit bozulmuş. Hırsız evin içinde olursa her şey girer. Ben 1 Ocak’tan beri Türkiye’de 81 kilo plastik patlayıcı yakaladım. Bunlar tamamen PKK’nindi. Oraya girmişse de yakalanırdı.’’ Uzun, Şemdinli’deki olaydan sonra Yüksekova’daki cenaze töreni sırasında savaş uçaklarının uçurulmasıyla ilgili olarak ise ‘‘Ben şimdi jet uçurmayı nasıl anlatayım size, boyumun üstünde bir şey’’ sözleriyle eleştirmişti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Uzun’un anlatımlarına ‘‘Söz konusu bilgiler komisyonun kapalı bölümünde verilmiş. Basına bu bilgiler nereden yansıyor?’’ diyerek tepki göstermişti. Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uzun’un niçin görevden alındığına ilişkin bir soru üzerine, ‘‘Onun nedenini bize bırakın’’ dedi. ‘Star, AKP’nin borazanı oldu’ Şemdinli Komisyonu, incelemeler yapmak için 27 Mart’ta başlatacağı gezi sıkıntılı başlıyor. (Fotoğraf:AA) ANAVATAN’lı Özdoğan, bölgeye yapılacak geziye gitmeyecek ? CHP’li Kılıçdaroğlu, TMSF’nin uyguladığı satış yönteminin ahlaki olmadığını belirterek ‘‘Gazetenin ihaleyle değil de özel görüşmelerle, kapalı kapılar ardında pazarlıkla satılması ve sonra bir başka kişinin eline geçmesi ciddi şüpheler doğuruyor’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TÜPRAŞ özelleştirmesini iki defa iptal ettiren avukat Gökhan Candoğan, 19.5 milyon dolar muhammen (asgari) bedel belirlenen Star gazetesinin 8 milyon dolara satılmasını ‘‘Satış, kamu zararına yol açıyor. Bu nedenle iptal edilir. Zarar TMSF üyelerinden tahsil edilir’’ şeklinde değerlendirdi. Önceden Joy FM ve Joy Türk FM ihaleleri, muhammen bedellerinin altında teklif geldiği için iptal edilmişti. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da satış sonrası Zaman gazetesi kurucusu Alaaddin Kaya’nın çoğunluk hisseleri ele geçirdiğini ifade ederek ‘‘Star, hükümetin borazanlığına devam edecek’’ dedi. Avukat Gökhan Candoğan, Star gazetesi satışıyla ilgili de şunları söyledi: ‘‘Anayasa Mahkemesi’nin birçok kararında özelleştirmenin devletleştirmenin tersi olduğu ve özelleştirme yapılırken de kamu yararının satış değerinin gerçek değerine ulaşmasıyla sağlandığı belirtildi. Kamu malları satışı olan bu malların ihalesinde değer muhammen bedelin altında kalırsa satış bedelinin onaylanması kamu zararına yol açılması demek olur. Bunu onaylayan fon kurulu kararı hukuka aykırı olacaktır. Dolayısıyla iptal edilir. Kurul üyelerinin de şahsi sorumlulukları olacağı için ortaya çıkacak zarar bu kişilerden tahsil edilecektir.’’ CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu TMSF’nin uyguladığı satış yönteminin ahlaki olmadığını belirterek ‘‘Gazetenin ihaleyle değil de özel görüşmelerle, kapalı kapılar ardında pazarlıkla satılması ve sonra bir başka kişinin eline geçmesi ciddi şüpheler doğuruyor. Hükümet zaten TMSF’nin eline geçtikten sonra kendisini eleştiren köşe yazarlarının işine son vermiş, gazete hükümetin borazanı haline getirilmişti. Satıştan sonra da bu işlevin sürdürüleceği anlaşılıyor’’ diye konuştu. CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede ‘‘Muhammen bedelle satış bedeli arasındaki 10 milyon doları aşan farkı nasıl açıklayacaksınız’’ diye sordu. Bu arada çalışanların yeni şirkete devrine ilişkin sigorta işlemlerinin dün itibarıyla yapıldığı öğrenildi. Şemdinli Komisyonu’nda ‘güvenlik’ kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ma gerekçelerini açıklayan Özdo dişesi’’ nedeniyle bölgeye gitmeye TBMM Şemdinli Araştırma Ko ğan, ‘‘Güvenlik kaygısı taşımıyorum, ceğini anımsatmaları üzerine ‘‘O fermisyonu üyelerinin bölgeye yapa korktuğum için değil, hükümeti pro di bir endişedir. Bizim güvenlikle ilcağı ziyaret, bazı üyelerin ‘‘protes testo etmek için bu çalışmaya katıl gili bir endişemiz yok’’ dedi. to’’ etmeleri, bazı üyelerin de ‘‘sağ mıyorum’’ dedi. Devletin zirvesinKomisyonun dünkü toplantısında lık’’ sorunlarını gerekçe göstermesi dekileri ve hükümeti uyarmak için da bölge programı gözden geçirildi. nedeniyle sıkıntılı başlıyor. Komis çalışmalara katılmayacağını kayde CHP’li üyelerden Mesut Değer, rayonun ANAVATAN’lı üyesi İbra den Özdoğan, ‘‘O bölgede halkın gü hatsızlığı, Ahmet Ersin de başka bir him Özdoğan’ın yanı sıra programı olduğu için toplanCHP’li üyeler Ahmet Ersin, tıya katılmadı. CHP’li Ersin’in ? Hükümeti protesto için Şemdinli’ye babasının rahatsızlığı, DeMesut Değer, AKP’den de Semiha Öğüş ile Orhan Yıldız’ın ğer’in de sağlık sorunu nededüzenlenen geziye katılmayacağını geziye katılmayacakları öğre açıklayan İbrahim Özdoğan, “Abdülkadir niyle geziye katılmayacağı öğnildi. Komisyon dünkü toprenildi. AKP’den de Semiha Aksu İçişleri Bakanı olduğu sürece lantısında AKP’li üyelerin isÖğüş ile Mehmet Ali Altıngüvenlik sorunlarının çözülmesi temi doğrultusunda Van Savdağ tutanağının, Van savcısımümkün değildir” dedi. cısı Ferhat Sarıkaya’nın bilgina sızdırılmasına tepki göstesine başvurmaya gerek olmarip eleştiren Orhan Yıldız gedığı kararına vardı. ziye katılmama kararı aldı. TBMM Şemdinli Araştırma Ko venliği, devlete hizmet eden kamu göKomisyon bölgeye yapacağı gezimisyonu’nda sona yaklaşılırken üye revlilerinin emniyeti yok. Abdülkadir de tutuklu astsubaylar Ali Kaya, Özler arasındaki çatlak iyice belirgin Aksu İçişleri Bakanı olduğu sürece, can İldeniz, kitabevi bombalanan Seleşti. ANAVATAN’lı Özdoğan, ko maalesef emniyet meseleleri halledil feri Yılmaz ile patlamalardan mağmisyonun bölgede yapacağı geziye meyecektir. İçişleri Bakanı’nın de dur olan yurttaşları dinleyecek. Kokatılmama gerekçesini ‘‘hükümeti ğiştirilmesi gerekir’’ dedi. Komisyon misyondan bir grup üyenin de Bitprotesto’’ olarak açıkladı. 27 Mart’ta Başkanı Musa Sıvacıoğlu ise gaze lis Cezaevi’nde bulunan itirafçı Veybaşlayacak bölge gezisine katılma tecilerin Özdoğan’ın ‘‘güvenlik en sel Ateş’le görüşeceği bildirildi. asirmen?cumhuriyet.com.tr CHP’DEN TEMALI GEZİ ‘Anneni de al pikniğe gel’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir İl Başkanlığı, kendisini protesto eden çiftçiye ‘‘Ananı da al git’’ diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı ‘‘Anneni de al gel’’ temalı piknik düzenliyor. CHP İzmir İl Başkanı Selçuk Ayhan, il örgütünün geleneksel örgüt pikniğini, bu yıl Anneler Günü’nün kutlanacağı 14 Mayıs’ta ve gençleri hedefleyerek yapacaklarını belirtti. İl başkanlığının 6 aylık görev süresi ve önümüzdeki 2 aylık projelerine ilişkin toplantı yapan Ayhan, ideolojik tartışmalardan çok kişisel çekişmelerin yaşandığı, kamplara bölünmüş bir örgüt devraldıklarını dile getirerek öncelikle bu sorunun çözümü için çaba harcadıklarını söyledi. Ancak örgütte ‘‘dedikodunun’’ bitmediğini belirten Ayhan, ‘‘Bu nedenle üretimi arttırmamız gerekir. O zaman çalışmaktan dedikodu yapmaya fırsat olmaz’’ diye konuştu. Ayhan, örgütte dayanışmanın arttırılması için tüm birimlerinin Pamucak ya da Kuşadası’ndaki bir otelde toplanacağını kaydetti. CHP’nin büyük bir marka olduğunu, ancak son dönemlerde yıprandığını belirten Ayhan, gençlere yönelik ‘‘5 bin üye’’ kampanyasıyla geleceğe yönelik kadrolar oluşturmaya çalışacaklarını söyledi. ‘Hükümet açıklığa kavuşturmalı’ ‘Şemdinli iddianamesinin arkasında başka odaklar olduğunu’ savunan Baykal, gerginlik yaşanabileceği uyarısında bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Merkez Bankası (MB) Başkanlığı ile ilgili atama sürecini değerlendirirken, AKP’nin tutumu nedeniyle MB’nin saygınlığına gölge düşürüldüğünü belirtti. Baykal, Şemdinli iddianamesinin arkasında başka odakların bulunduğunu belirtti. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün Genel Başkan Deniz Baykal’ın başkanlığında parti genel merkezinde basına kapalı olarak topDeniz Baykal, Merkez Bankası’nın landı. Edinilen bilgiye göre toplansaygınlığına gölge düştüğünü söyledi. tıda MB Başkanlığı’na yapılacak atama gündeme geldi. Baykal, MB’nin Türkiye’nin ekonomik istikrarı açısından son derece önemli bir kuruluş olduğunu vurguladı. İktidarın ‘‘kadrolaşma’’ uğruna istikrarı bozacak bir tavır sergilediğini öne süren Baykal, atama sürecinde yaşananların MB’nin saygınlığına gölge düşürdüğünü kaydetti. faizsiz finans sektörünün bir yöneticisinin getirilmesi çabası AKP’nin bu kurumu da kuşatma altına aldığının göstergesidir’’ değerlendirmesinde bulunduğu öğrenildi. Baykal, Şemdinli iddianamesiyle ilgili gelişmeler ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya da değindi. İddianamenin arkasında başka odaklar bulunduğunu belirten Baykal, hükümetin bunu açıklığa kavuşturmakla yükümlü olduğunu, aksi takdirde olumsuz gelişmeler yaşanabileceğini, gerginliğin tırmanacağını dile getirdi. ‘AKP kuşatma altına aldı’ Baykal’ın, Merkez Bankası başkanlığı için geçen Adnan Büyükdeniz ile ilgili olarak da, ‘‘Bankaların bankası konumundaki bir kurumu CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear