24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBB Başkanı Özdemir Özok, hiçbir temel yasanın bu kadar sahipsiz olmadığını söyledi: 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hukukun balansı bozuldu CHP’den ‘seçmen listesi’ genelgesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu imzasıyla CHP il ve ilçe başkanlıklarına bir genelge gönderilerek askıya çıkarılacak seçmen listeleri ve seçmen bilgilerinin güncelleştirilmesiyle ilgili olarak gerekli özenin ve dikkatin gösterilmesi istendi. Genelgede, “Seçimlerin doğru seçmen kütükleri ile yapılabilmesinin güvencesini örgütümüzün bu konularda göstereceği dikkat ve ortaya koyacağı özverili çalışma oluşturacaktır” denilerek, sandık çevresi sorumlularının çalışmalarını en geç 31 Ocak 2007 tarihine kadar bitirmeleri gerektiği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarının “yapboz” tahtasına çevirdiği ceza yasasındaki değişikliklere her geçen gün yenileri eklenirken, mevzuata “tartışmalı” yeni uygulamaların eklenmesi tepkilere neden oluyor. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, AKP iktidarının hukuk düzeninin balansını bozduğuna işaret ederek, “Cumhuriyet kurulduğundan bugüne kadar böyle bir dönem olmadı. Belli bir grubun biz yaparız anlayışı, hukuk düzenini alabora etti” diye konuştu. Temel yasa olan Türk Ceza Yasası’nın yürürlüğe girişinin üzerinden henüz 2 yıl bile geçmemişken iktidarın yeniden “uyum” adı altında “uzlaşma, dava açılmasını erteleme, Türkiye’ye Baskı... Türkiye “sancılı bir dönemden” geçiyor... 2007 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler, Türkiye’yi daha “sancılı” kılacak mı? Hava şimdiden öyle!.. ABD ve AB, koşullar ne olursa olsun Türkiye’yi “Ilımlı İslam” çizgisine çekmek için seferber olmuş durumda... ABD ve AB’nin Türkiye’de bildik fonlanan kesimi, daha açıkçası “İkinci Cumhuriyetçi” militanlar ve onların egemen oldukları örgütler, tarikatçı kadrolarla birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmek için kolları sıvadılar... Erdoğan Çankaya’ya çıkınca, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AKP genel başkanı olacak. AKP tek başına iktidar olursa (seçimden birinci parti bile çıksa) Başbakanlık koltuğuna oturacak... Papa 16. Benedikt’in dört günlük Türkiye gezisinden aklımızda kalan tek şey, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyetle ilgili sözleri değil miydi? Papa, Patrikhane’yle birlikte hazırladığı açıklamada, “laik sistem”den duyulan rahatsızlığı dile getirmişti... Cumhuriyet gazetesinin dışında bir başka gazete bu konuyu bilerek ya da bilmeyerek hiç umursamadı... Zaten İstanbul’daki Patrikhane öteden beri fonları cebine indiren kesimle ve tarikatçılarla “laik sistem”in altını oyma yolunda birlikte hareket ediyor... Irak’ın işgali, Afganistan’da yaşanan “acı” onları hiç, ama hiç ilgilendirmiyor... Peki, Türkiye ne yapıyor bu konuda? Hiçbir şey!.. AKP iktidarı, kapalı kapılar ardında AB’ye ödün üzerine ödün verirken, Fransa ve Almanya gibi iki ülke Türkiye’yi baskı altına almaya çalışıyor... ??? Türkiye, Kuzey Irak’taki gelişmeleri nasıl izliyor? Kürt Hizbullah’ı, Kuzey Irak’ta giderek güçleniyor; Kürdistan İslami Hareketi eskisinden daha etkin hale geliyor. Kürt Hizbullah’ı, İran’dan destek alanlarla kurulmamış mıydı? Kürdistan İslami Hareketi’nin arkasında ise Suudi Arabistan ve ABD bulunuyor... Kürdistan İslami Hareketi’nin lideri Şeyh Osman bin Abdülaziz’in öyküsünü yıllar önce yazmıştım. Hareketin lideri, Türkiye’ye bir kez girip çıkmıştı. 1987’de kurulan örgüt (KİH) Ankara’da bir temsilcilik açmıştı. KİH, şu anda Irak’ta din temeline dayalı bir devlet kurulması için çalışıyor. Askeri kanadı çok güçlü. Askerlerine maaş ödüyor. Muhammed Halit, Kürt Hizbullah’ı, İran’ın sayesinde kurdu. Parasal katkıyı yine İran’dan sağladı. Kürt milliyetçi hareket ile Kürt sol hareketini ezdi. 1985 yılında Şeyh Muhammed Halit, Irak Komünist Partisi ve sol Kürdistan Sosyalist Partisi’ni kendi bölgesinden çıkardı. Şimdi ilişkiler eskisi gibi değil... Irak’ta “Müslüman Kardeşler” ve “El Kaide” etkin... İki örgütün Türkiye ayağı Güneydoğu’da taraftar topluyor... Türkiye’yi bir ateş çemberi sarmış... Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde PKK militanları üs kurmuş... Kuzey Irak’ta da durum aynı... ??? Türkiye ne yapacak bu durum karşısında?.. Kimileri işin içinden şöyle sıyrılmaya çalışıyor: “Kardeşim, asker darbe mi yapsın? 12 Mart ve 12 Eylül yarattı dincileri ve PKK’yi...” İyi de aradan yıllar geçmiş... Aynı yerden mi bakacağız gelişen olaylara, bizi kuşatan ateş çemberine?.. 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü, askeri darbeyi savunmak mıdır gerçekleri ortaya koymak?.. Elbet 12 Mart ve 12 Eylül faşizmi tarikatların önünü açtı; emekçileri, aydınları, bilim insanlarını, üniversite gençliğini işkenceden geçirip zindanlara attı... Orman yağması 12 Eylül 1980 sonrası hızını artırdı, Nakşi Turgut Özal başbakan oldu... Gelin bugüne bakalım, AB fonlarından, ABD’deki vakıflardan ceplerini dolduranları, tarikat şeyhlerini, dinci kuşatma altındaki kentleri görelim!.. Kuzey Irak burnumuzun dibinde!.. Sultanbeyli İstanbul’un bir ilçesi; Taşyapı bir inşaat şirketi... Beykoz sırtlarındaki ormanları, Hazine alanlarını yağmalayan tarikat şeyhleri, AKP’li bakanlar, milletvekilleri kim? Biliyorum, tüm bunlar bir günde olmadı. Laik sisteme karşı örgütlü dinci güç, hem içeriden hem de dışarıdan desteklendi... Acaristanbul’a gelince... Bir tek Acaristanbul yok İstanbul’da. Şöyle Ege’ye, Akdeniz’e gidin. Toroslar’da, Kaz Dağları’nda dolaşın, İzmir’in Efem Çukuru’na inin, çokuluslu altın şirketlerinin tarikatçı taşeronlarını göreceksiniz... Acaristanbul olayı, onların yanında “solda sıfır” kalır!.. ? Türk Ceza Yasası’nın iki yıl olmadan ‘uyum’ gerekçesiyle yeniden değiştirilmesinin karmaşaya neden olacağını belirten Özdemir Özok, “Üstelik bu düzenlemeler yangından mal kaçırırcasına yapıldı’’ dedi. Tüm eleştiri ve uyarılara karşın hak ve adalet duygusunu sağlayacak ve geliştirecek ceza ve usul yasası değişikliğine gidilmemesini eleştiren Özok, “Bugün eleştirileri dinlemeyenleri, bir gün tarih yargılayacak’’ diye konuştu. hükmün açıklanmasını erteleme” gibi düzenlemeler getirmesinin, henüz yeni yasa uygulaması tam oturmamışken yeni karmaşaları beraberinde getireceğine işaret ediliyor. TBB Başkanı Özdemir Özok, yasa değişikliklerini değerlendirirken TBB ve barolar olarak değişikliklere karşı çıktıklarını anımsattı. Özok, “Üstelik bu düzenlemeler yangından mal kaçırırcasına yapıldı. Öyle acele edildi ki, 15 yıldır yapılan hazırlık bir yana konuldu. Böyle olunca da yeniden değişikliklere gidildi” dedi. Ceza yasalarındaki değişikliklere kimsenin sahip çıkmadığını kaydeden Özok, “Biz eleştirilerimizi ileteceğimiz muhatap bulamadık. Hiçbir temel yasa bu kadar sahipsiz olmadı. Bu kadar delik deşik edilen bir yasa topluma sunulmadı. Ülkedeki savcılar ve yargıçlara yönelik yoklama yapılsa bu insanlar ceza yasasından sonra nasıl bir yol izleyeceklerini bilebilmiş değiller” diye konuştu. Tüm eleştiri ve uyarılara karşın hak ve adalet duygusunu sağlayacak ve geliştirecek ceza ve usul yasası değişikliğine gidilmemesini eleştiren Özok, “Bugün eleştirileri dinlemeyenleri, bir gün tarih yargılacak. Yapılan olumsuzlukları ve yanlışları iletmek için 34 gündür Adalet Bakanı’ndan randevu istiyoruz ama alamıyoruz. Bu siyasal iktidarın küçük bir bölümü, Adalet Bakanı’nı da aşan ta sarrufu olduğunu düşünüyoruz. Türk hukuku için son derece olumsuz sonuçlar doğuracak değişikliklere gidiliyor, bunlar kabul edilemez” değerlendirmesini yaptı. Özok, iktidarın popülist yaklaşımı nedeniyle Türkiye’deki hukuk düzeninin balansının bozulduğunu anlatırken “Sistematik bozuldu. Bu dönem kadar dikkatsiz, ‘Ben yaptım, oldu’ anlayışıyla temel yasa değişikliğine gidilen bir dönem olmadı. Haklı olduğumuz görülecek. Peş peşe yine değişiklikler yapmak zorunda kalacaklar. Çoğunluk olmanın verdiği rahatlıkla istediklerini yapıyorlar, artık çoğunluk baskı haline dönüştü. ‘Biz yaparız’ anlayışıyla hukuk düzeni alabora edildi” diye konuştu. 37 YILLIK SIR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART İLKAV paneline inceleme ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İlmi ve Kültürel Araştırmalara Vakfı’nın (İLKAV) düzenlediği ‘’Resmi İdeoloji Kıskacında Eğitim Sistemi ve Din Eğimi’’ konulu panele ilişkin inceleme başlattı. Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde geçen hafta sonu İLKAV tarafından gerçekleştirilen panele ilişkin, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca inceleme başlatıldı. Açılışında Kuran okunan, içeriğinde de ulu önder Atatürk ve devrimleri ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, YÖK ve TSK’nin hedef alındığı panelin incelemesini, başsavcılığın basın bürosu savcılarından Nadi Türkaslan yürütüyor. Taylan Özgür cinayeti Meclis gündeminde ? Beyazıt Meydanı’nda öldürülen Özgür için bağımsız milletvekili Sayar öncülüğünde, AKP, CHP ve Anavatan Partili milletvekilleri tarafından hazırlanan önergede imza sayısı 20’ye ulaştı. Girişimin öncüsü Sayar, “Bu ülke hepimizin. Katiller aramızda dolaşmamalı” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM, İstanbul’da Beyazıt Meydanı’nda 1969 yılında işlenen Taylan Özgür cinayetinin araştırılması için devreye giriyor. Amasya Bağımsız Milletvekili Mustafa Sayar öncülüğünde AKP’li Ertuğrul Yalçınbayır ile bazı CHP ve Anavatan Partili milletvekillerinin katkılarıyla imzaların 20’ye ulaştığı bildirildi. Taylan Özgür’ün ablası Hale Özgür Kıyıcı yıllardır kardeşinin katilinin bulunması için mücadele yürütüyor.Daha önce Genelkurmay Başkanlığı’na başvuran Kıyıcı, olayın aydınlatılmasını istemişti. Kıyıcı, daha sonra iki kez TBMM’ye başvurdu ve olayla ilgili Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi fakat isteği 20 milletvekilinin önerge vermesi gerektiği belirtilerek reddedildi. CHP araştırma önergesi verilmesine önderlik etmeyince; CHP’den SHP’ye geçen, daha sonra oradan da istifa eden Amasya bağımsız milletvekili Mustafa Sayar devreye girdi. Sayar, yeterli imzaya ulaştıklarını, gelecek hafta araştırma önergesi vereceklerini bildirdi. Önergeye CHP, AKP, Anavatan Partili ve bağımsız bazı milletvekillerinin imza koyduğunu vurgulayan Sayar, “Bu ülke hepimizin. Katiller aramızda dolaşmamalı” dedi. Bazı CHP’lilerin “gruba sormamız gerekir” diyerek önergeye imza koymak konusunda çekimser davrandığı, daha çok yönetime muhalif olarak bilinen vekillerin imza verdiği öğrenildi. musakart@yahoo.com Yargıtay’ın bozma gerekçesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, eski Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’nın, “YargıtayÇakıcıMİT’’ haberlerine karşı açtığı manevi tazminat davalarından ikisinde, tazminata hükmedilmesine ilişkin kararları bozma gerekçesi belli oldu. Özkaya’nın, Posta gazetesinde 20 Ağustos 2004 tarihinde yayımlanan “Malzeme Çakıcı’dan, Kaçış Tüyosu Özkaya’dan’’ başlıklı haberle ilgili açtığı davanın bozma gerekçesinde, “Basın; olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve sorumludur’’ denildi. İşkenceci polislere 12 yıl hapis istemi Birtan Altınbaş davasında savcı, sanık polislerin işkenceyle öldürme suçu işlediklerini belirtti fakat tutuklama kararı istemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet savcısı, üniversite öğrencisi Birtan Altınbaş’ın 1991 yılında gözaltında ölümüyle ilgili davada yargılanan emekli polisler İbrahim Dedeoğlu, Hasan Cavit Orhan, Süleyman Sinkil ve Sadi Çaylı’nın, eski Türk Ceza Yasası’nın “kastı aşan adam öldürme’’ hükmünü içeren 452/1. maddesi ve “bir kimseye cürümlerini söyletmek için işkence edilmesi sonucu ölüm meydana gelmesi halinde ceza artırımını’’ öngören 243/2. maddesi uyarınca 12’şer yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmalarını istedi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar İbrahim Dedeoğlu, Hasan Cavit Orhan ve sanık avukatları ile müdahil avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı Günay Serap Yüksel, esas hakkındaki mütalaasında, sanık İbrahim Dedeoğlu, Hasan Cavit Orhan, Süleyman Sinkil ve Sadi Çaylı’nın lehlerine olan 765 sayılı eski Türk Ceza Yasası’nın “kastı aşan adam öldürme’’ hükmünü içeren 452/1. maddesi, “bir kimseye cürümlerini söyletmek için işkence edilmesi sonucu ölüm meydana gelmesi halinde ceza artırımını’’ öngören 243/2. maddesi uyarınca 12’şer yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmalarını istedi. Savcı Yüksel, sanıkların tutuklanmalarına yer olmadığına karar verilmesini de talep etti. Yüksel, sanık Ahmet Baştan’ın yargılama sürecinde öldüğü için bu sanık yönünden açılan davanın düşürülmesine, sanık Nabi Kılıç’ın da üzerine atılı suçu işlediğine dair yeterli ve inandırıcı delil olmadığından beraatına karar verilmesini talep etti. Dedeoğlu’nun avukatı Halit Armutlu, esas hakkındaki mütalaayı kabul etmediklerini, tanıklarının dinlenmemesine ilişkin verilen kararın mahkemenin tarafsızlığını çiğnediğini belirterek, reddi hâkim talebinde bulunacaklarını söyledi. Armutlu, taleplerine ilişkin dilekçe hazırlamak için süre verilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Ziya Ünal, Dedeoğlu’nun avukatlarına reddi hâkim taleplerine ilişkin dilekçelerini hazırlamaları ve diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmayı erteledi. Polisin dernek binalarına yaptığı operasyonun ‘hukuk dışı’ olduğu ileri sürüldü hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Gözaltı ve baskınlara protesto İstanbul Haber Servisi Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin dernek ve kültür merkezlerine yönelik önceki gün baskın düzenleyerek DHKPC adına faaliyet gösterdikleri iddia edilen örgüt üyelerinin gözaltına alınmaları, Taksim’de sivil toplum örgütleri tarafından kitlesel bir eylemle protesto edildi. Gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasını, el konulan malzemelerin geri verilmesini isteyen ve aralarında Temel Haklar ve Özgürlükler Federasyonu, TAYAD, Haklar Özgürlükler Cephesi üye ve yöneticilerinin bulunduğu topluluk, Taksim tramvay durağında bir araya geldi. Grup adına yapılan açıklamada, baskınların 19 Aralık “Hayata Dönüş” operasyonlarının 6. yıldönümü öncesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekilerek, kurumlara yönelik polis baskınlarının bugün de devam ettiği vurgulandı. Açıklamanın ardından dağılan gruptan 2 kişi, hakkında arama olduğu iddiasıyla polis tarafından gözaltına alındı. Mecidiyeköy’deki Şişli Temel Haklar ve Özgürlükler Federasyonu’nda da operasyonlarla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenlendi. Okmeydanı Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği Başkanı Musa Aykanat, polisin derneklere yasadışı olarak girdi Ehliyetlere yeni düzenleme ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, sürücü ve araç tescil belgelerinin Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından verilmesi için yasa tasarı taslağı hazırlandıklarını belirterek, tasarının yasalaşması halinde trafik tescil bürolarında görev yapan yaklaşık 3 bin 600 polisin asli görevlerine döneceğini bildirdi. Aşçı: Baskınlar gözdağı amaçlı İstanbul Haber Servisi Cezaevlerindeki tecride ve F tipine karşı başlattığı ölüm orucu eyleminin 249. gününde olan avukat Behiç Aşçı, önceki gün İstanbul genelinde dernek ve kültür merkezlerine yapılan baskınların zamanlamasını “dikkat çekici” olarak değerlendirdi. Aşçı, eyleminin 249. gününde önceki gün emniyet güçlerince gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonların tecride karşı mücadeleye verilen desteğin önüne geçilmesine yönelik gözdağı olduğunu savundu. ğini belirterek, “Kumara, fuhşa, uyuşturucuya karşı mücadele etmememizi istiyorlar. Aramalar, avukatımızın gelmesi beklenmeden yapıldı. Kapımız balyozlarla kırıldı. Polisin arama gerekçesi ise daha da ilginçtir: Yozlaştırma ve fuhşa karşı yürütülen kampanya” dedi. TAYAD Başkanı Mehmet Güven ise Türkiye’nin fuhuş ve ahlaksızlıkların, uyuşturucu pazarının, çetelerin ve mafya örgütlenmelerinin cenneti haline geldiğini ifade etti. Açıklamanın ardından bina önünde bekleyen terörle mücadele ekiplerince Musa Aykanat ile iki yurttaş gözaltına alındı. Gürhan Uçkan’ı uğurluyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İsveç’te geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren gazetemizin İsveç Temsilcisi, edebiyatçı, çevirmen ve fotoğraf sanatçısı Gürhan Uçkan, son yolculuğuna uğurlanıyor.İsveç’ten uçakla getirilecek olan Uçkan’ın cenazesi pazartesi günü, Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Gürhan Uçkan, hafta başında geçirdiği kalp krizi sonucu, 58 yaşında yaşamını yitirmişti. Uçkan’ın cenazesi yarın Stockholm’den tarifeli uçakla Ankara’ya getirilecek. Pazartesi günü Kocatepe Camisi’nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 1948 yılında Ankara’da doğan Uçkan’ın öykü, şiir, deneme, roman ve araştırma dallarında yayımlanmış çok sayıda kitabı bulunuyordu. Stockholm Büyükelçiliği’nde görevli olan Uçkan, İsveç Akademisi’nin verdiği “2002 Yılı Çevirmen Ödülü”ne değer bulunmuştu. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear