24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ARALIK 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA ORMAN TALANI Danıştay, Acarlar İnşaat’ın ruhsatın iptaline ilişkin kararın yürütmesinin durdurulması istemini 2. kez reddetti 9 OMO MARMARA ŞUBESİ: GEREKLİ YASAL DÜZENLEMELER YAPILSIN İstanbul Haber Servisi İstanbul’da Acaristanbul olayı ile yeniden gündeme gelen ormanlardaki yasadışı yapılaşmalarla ilgili Orman Mühendisleri Odası (OMO) Marmara Şubesi’nin, yetki alanında olan bölgede yaşanan “orman kıyımına” değil de bu olaylarda devlet sektöründe çalışan teknik ve idari kadrolarda görevli orman mühendislerinin “yargısız infaza” uğramasına tepki göstermesi dikkat çekti. Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, usulsüz yapılaşmalar hakkında gerekli idari ve hukuki işlemler yapıldığı ve yapılmaya da devam edildiği belirtilerek, “Buna karşın orman mühendisleri ve çalışmakta oldukları idari birimler medyadaki açık oturumlarda ve gazete haberlerinde insafsızca suçlanmakta, bu usulsüz uygulamalarda kusurları olan diğer kurum ve kişiler gereğince dile getirilmemekte ve bu nedenle tüm orman mühendisleri ve çalışmakta oldukları idari birimler kamuoyu nezdinde adeta yargısız infaza tabi tutulmaktadır” denildi. Bu “haksız, insafsız eleştiri ve suçlamaların” kınandığı açıklamada, “Ancak; meslek camiamızı derinden üzen ve onurunu inciten bu çirkin olaylara neden olan her türlü yanlışlıkların ve yanlış uygulamaların düzeltilmesi için ülkemizi yönetenlerce gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve konu ile ilgili tüm kurumlarda gerekli idariadli takibatların ifası gerekmektedir. Ancak bu takdirde hem meslek camiamız müsterih olacak hem de kamu vicdanı rahatlayacaktır” ifadelerine yer verildi. Acaristanbul’da yıkıma doğru MMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nce 2003’te, Acaristanbul planının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davanın temyizi sonuçlandı. Danıştay 6. Dairesi, temyiz edilen idare mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek bir neden bulunmadığına hükmederek bu konuda Beykoz Belediye Başkanlığı ve Acarlar İnşaat’ın yaptığı istemin reddine karar verdi. İstanbul Haber Servisi Serdaroğlu Özel Ormanı’nda binlerce ağaç katledilerek inşa edilen Acaristanbul’un yıkımı için hukuki süreç tamamlanmak üzere. Danıştay, Beykoz Belediye Başkanlığı ve Acarlar İnşaat’ın, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin ruhsatın iptaline ilişkin kararının yürütmesinin durdurulması istemlerini ikinci kez reddetti. Danıştay 6. Dairesi, mahkemenin kararını onarsa Acaristanbul, Orman Bakanlığı tarafından yıkılacak. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nce 2003 yılında Acaristanbul planının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan T Acaristanbul için Serdaroğlu Özel Ormanı’nda binlerce ağaç katledildi. davanın temyizi sonuçlandı. Danıştay savcısı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 52. maddesi uyarınca ikinci kez yapılan istemin reddinin gereğinin düşünüldüğünü belirtti. den bulunmadığına hükmederek bu konuda yapılan ikinci istemin de reddine karar verdi. Acaristanbul’un yıkımı için son süreç de, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin kararının Danıştay tarafından onanması ile tamamlanacak. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi avukatlarından İlyas Bulcay, idare mahkemesinin ruhsatı iptal ettiğini, Acarlar’ın yürütmenin durdurulması istemlerinin de reddedildiğini anımsatarak “Danıştay, esasla ilgili kararını he ONAMA GEREKLİ Dosyayı inceleyen Danıştay 6. Dairesi, temyiz edilen idare mahkemesi kararının yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek bir ne nüz vermedi. Yıkım için onama bekleniyor. İptal edilmiş bir ruhsat var. Orman Bakanlığı buna göre yıkım yapabilir ama Danıştay kararı onamazsa maddi sorumluluk doğabilir. Bu nedenle esasa ilişkin kararın onanmasını bekleyebilir” dedi. Kararın onanmasının ardından yıkım giderlerinin Acarlar İnşaat’tan alınacağını da ifade eden Bulcay, TMMOB’un açtığı iki ayrı davanın da Danıştay’da temyizde olduğunu anımsattı. Bulcay, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun şaşırtıcı bir şekilde 1. derece doğal sit alanı olan bölgenin özelliğini değiştirerek 3. derece doğal sit alanı ilan ettiğini, Acarlar’a daha fazla imar hakkı tanıyan bir üst kademeye geçirdiğini belirtti. Bulcay, “Biz bu kararın da iptalini istemiştik. Mahkeme bu istemimizi reddetti. Biz de kararı temyiz ettik. Kötü bir bilirkişi raporuna göre verilmiş karardı, bozulmasını bekliyoruz” diye konuştu. Acarkent’in de tamamının usulsüz olduğunu ancak dava açma süresinin geçtiğini dile getiren Bulcay, Acarkent’e yasadışı olarak tadilat adı altında gökdelen yapma projelerinin iptali için mahkemeye başvurduklarını kaydetti. Mahkemenin, TMMOB’un bir menfaatı olmadığı için bu konuda dava açamayacağı, taraf olamayacağı kararını verdiğini belirten Bulcay, “Biz bunun da iptalini istedik. Bu dosya da Danıştay’da. Bu davaları TMMOB açmayacak da kamu adına kim açacak” dedi. ‘İmar katliamı’na karşı yağmacı uygulamaların yararlandıkları ‘hukuksal özendirmeler’ ortadan kaldırılmalıdır ‘12 Eylül ormancılığı’na son verilmeli dır. Temel anayasal hukukumuza göre ormanlar, “ulus lkemizde ve İstanbul’da adına devletin” malıdır orman yağması, Çevre ve ve bu nedenle de özel Orman Bakanı Osman Pepe’nin, mülkiyete konu olamazher nasılsa özel mülkiyete geç lar. Zaten 2B beklentilemiş ormanlardaki “villa tahri rinin önündeki anayasal batı” furyasından sadece birisi engel de asıl budur; “orolan “Acaristanbul”u sorgula manlar satılamaz”… masıyla gündeme geldi. Oysa Peki, buna rağmen “özel günlerdir bu sayfada belgeledi orman” nasıl oluyor? ğimiz gibi, 1980’lerden beri mes Çevre ve Orman Bakanlılek odaları ve bilim çevrelerin ğı buralara imar izni verce sürekli uyarılar yapılmakta; da mek yerine neden devlet hası açılan davalarla da yağma adına “kamulaştırma”yı nın yaygınlaşmasına engel olun gündemine almıyor? İlk sorunun yanıtı; “esmaya çalışılmakta… Peki, hemen tüm yönleriyle tam kiden kalma kimi mülbir “imar katliamı”na dönüşen kiyet ilişkilerinin kabu süreç acaba nasıl durdurulabi dastroya yansıması” lir? Ormanların “rant ve yapılaş şeklinde verilse bile, asıl ma alanı” değil; “korunması ge tapu iptal davalarının işreken doğal alanlar” olduğu bi te bu “anayasaya aykırı linci politikalara nasıl egemen mülkiyet”lere açılması olabilir? Bu sorunun ilk ve en gerekiyor. İkinci sorunun yanıtı ise önemli yanıtı, hiç kuşkusuz başta “Anayasa” ve “Orman Yasa asla “kaynak yetersizlisı” olmak üzere, yağmacı politi ği” olamaz. Çünkü, özel ka ve uygulamaların yararlandık ormanlar Türkiye ormanları “hukuksal özendirmeler”in ları içinde zaten çok küçük bir oranı oluşturuyorortadan kaldırılması. Anayasamızdaki orman yakla lar ve nitelik açısından da “orman” olşımı, ne yazık ki 12 duklarından Eylül 1980 darbesiyle ötürü ulusal çıkarlar başlayan ve ekonomizel için “devlet elindede “imar rantı”nı egeormanların ki ormanlar” kadar men kılan, bu nedendevlet önemli değer taşıyorle de kent ve çevre talar. O halde Osman ormanlarıyla lanının önünü açan poPepe’nin bu konuda litikanın “işine yaraaynı mülkiyet da yapması gereken, yacak” biçimde… ilişkisine ormanların kaÖrneğin, anayasakavuşturulması özel mu eline geçmesini daki “orman nitelisürecinde sağlamak, böylece ğini kaybetmiş araivedi “farklı statülerde zi” kavramı, orman yasasındaki ilgili orman” kargaşasıolarak “yüzde maddesi nedeniyle na da son vermek de6 imar” ğil midir? “2B” denilen “orhakkının da manda tapu” beklenÖzel ormanların iptal edilmesi tilerinin de “umudevlet ormanlarıyla gerekiyor. du”... Hükümetin 2B aynı mülkiyet ilişkiısrarına neden olan sine kavuşturulması “işgal edilen ormanların işgal sürecinde ise ivedi olarak şu cilere satışı” niyetlerini de sürek “yüzde 6 imar” hakkının da iptal edilmesi gerekiyor. Bu oranın li körüklüyor... Ormanı sadece “ağaçlık yer” “yatayda mı; düşeyde mi?” beolarak gören, binlerce yılda oluş lirsizliğini gidermekle “oyalanmuş toprağıyla; ağaçların ken mak” yerine, asıl yapılması gedi doğal dengesi içinde yetişme reken “hiçbir oran”la ormanlerini sağlayan organik yapısıy ları yapılaşmaya açmamaktır. la ve tüm faunası, florası, yani doğal ve ekolojik yaşam özel BİLİNÇLİ TALAN likleriyle bir bütün olduğu gerYine Pepe’nin, bu yönde bir yaçeğini yadsıyan bu bilim dışı tanımlamanın “anayasadan sa değişikliğini önermeyip, imar çıkması” acil önlemlerin ba oranlarını ve uygulama kurallarını “netleştirme” çalışmaları şında geliyor. Bu nedenle “orman niteliği yapması, ormanların imar rantı nin yitirilmesi” kavramını eleş tahribatından kurtarılması hedetirmeyen; bunun anayasal söy fine asla uygun düşmüyor… Sonuç olarak denebilir ki orlemde yeri olmadığını belirtmeyen bir orman bakanının, or man talanı temelde tümüyle yamanların korunmasındaki iç sadışı değil, 1980’lerden bu yana tenliği de kuşku konusu olu “yasal” dayanakları mevcut ve yor… Benzer şekilde “özel or hâlâ yürürlükte tutulan “bilinçli” man” statüsünün de olağan bir bir talan… Buna karşı çıkmanın yasal mülkiyet hakkı sayılma “içtenliği”ni ise işte bu yasal orsı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 80 tama müdahale edilip edilmediği yıllık orman anlayışına aykırı zaman görebileceğiz... OKTAY EKİNCİ ‘ORMAN İDARESİ ETKİN KILINSIN’ 6831 Sayılı Yasa’nın 52. maddesi gereğince çıkartılan ve özel ormanlarda yüzde 6 yapılaşma hakkını tanzim eden yönetmelikte acilen yeni düzenlemeler yapılması istenen açıklamada, bu düzenlemelerde özel ormanlarda yapılaşma hakkı verilecek alanların tespitinin Orman İdaresi’nce yapılması istendi. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Orman alanları ile ilgili; SİT derecelendirme çalışmalarında Orman İdaresi ve orman mühendislerini daha etkin kılacak yasal değişiklikler yapılmalıdır. Meslektaşlarımız ve meslek camiamız hakkında yanlış bilgi ve belgelere dayanarak, rencide edici suçlamalarda bulunan kişiler ve bazı yayın organları hakkında; gerekli müdahalelerin yapılması, kamu vicdanının rahatlaması açısından önemli ve gereklidir. Günlerdir kamuoyunu huzursuz eden ve karşılıklı suçlamaları televizyon ekranlarına ve gazete sayfalarına taşıyan, bu esnada işledikleri suçları itiraf eden kişiler hakkında, devletin ilgili makamlarınca gerekli takibatların yapılmasını kamu vicdanı ve meslek camiamız adına talep ediyor ve tüm sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını ve kendimizi hizmetine adadığımız halkımızı bu tür kirlenmişlikler ile mücadelede birlik olmaya davet ediyoruz.” Ü amusal duyarlılık ve yönetim kademelerinde farkındalık oluşturmak için bu çalışmayı yaptığını söyleyen Çömez, orman katliamının halen devam ettiğini belirtti. K Ö Çömez de yağmayı belgeledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, İstanbul’un 8 ayrı noktasından çektiği 83 kareyle, orman katliamını bir kez daha belgeledi. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’ne gönderdiği fotoğrafları, TBMM’de de sergilemek isteyen Çömez, “Doğa bilinçli şekilde katledilmiş. Halen devam eden bir facia, süren inşaatlar var. İş o kadar fütursuz bir hale gelmiş ki; villaların yanına iş merkezleri bile inşa edilmeye başlanmış” dedi. “Kemerburgaz, Acarkent, Acaristanbul, Beykoz’un arka sırtları, Polonezköy, Cumhuriyetköy, Mahmut Şevket Paşa ve Riva Deresi civarı”ndan çekilen fotoğraflarda, ormanın ortasına kondurulmuş havuzlu villalardan ağaçları yararak geçen yollara değin, doğa talanı pek çok açıdan belgeleniyor. “Kamusal duyarlılık ve yönetim kademelerinde farkındalık oluşturmak için bu çalışmayı yaptım” diyen Çömez, katliamın halen devam ettiğini, buna dikkat çekmek istediğini söyledi. KİMLER SUÇLANIYOR? erdaroğlu Özel Ormanı’nda Beykoz Belediye Başkanlığı’nca S 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun 52. maddesine göre bakanlıktan kesin izin alınmadan yapılaşmalar için “Yapı Ruhsatı” verilmişti. Yapı ruhsatına süresi içinde itiraz edilmemesine neden olan dönemin İstanbul Orman Bölge Müdür Yardımcısı Niyazi Kurtuluş ve Kadastro Mülkiyet Şube Müdürü Yunus Turan hakkında yapılan idari soruşturma neticesinde ilgililer hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dava açılmıştı. Davalar halen sürüyor. Çevre ve Orman Bakanlığı’nca, Serdaroğlu Özel Ormanı Mesul Müdürü Sedat Işıko hakkında “izinsiz yol ve inşaat yapma suçu” isnadıyla açılan üç ayrı davaya Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nca “takipsizlik kararı” verilmişti. Bu karara bakanlığın yaptığı itiraz ve temyiz talepleri de idare aleyhine sonuçlanmıştı. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nce İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nde, Beykoz Belediyesi’nce Serdaroğlu Özel Ormanı için verilen “yapı ruhsatlarının iptali” istemi ile açılan davada; “yapı ruhsatlarının iptaline” karar verilmişti. Bu karar üzerine Serdaroğlu Özel Ormanı’ndaki yapılaşma 07.11.2005 tarihinde Beykoz Belediye Başkanlığı’nca durdurulmuş, ancak Beykoz Belediyesi’nce bu karara Danıştay nezdinde temyizen itiraz edilmişti. Dosya halen Danıştay’da incelenmekte. ? İstanbul ormanlarındaki katliam, AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in uçaktan çektiği 83 fotoğrafla bir kez daha gözler önüne serildi. ‘RANT ŞEBEKELERİ’ Çömez, “Bazı orman alanlarının gözle görülmeyen bölgelerine villalar gizlenmiş” diye konuştu. Önceki yönetimlerin muhakkak hatalı davrandığını ama geçmişi sorgulamak kadar şimdi doğru adımlar atmanın da çok önemli olduğunu vurgulayan Çömez, “Doğa bize gelecek nesillerin emaneti ve saygılı olmalıyız. Toplumsal olarak borcumuz var” dedi. Doğanın bilinçli olarak katledildiğini belirten Çömez, “Kimi rant şebekeleri, hangi enstrümanları kullanarak ele geçirdikleri bilinmeyen bir rantı teslim almışlar” ifadesini kullandı. Çömez, şunları kaydetti: “Çevre Bakanlığı’na, belediyelere, ilgili müdürlüklere ve yurttaşlara görev düşüyor. Duyarlı yurttaşların daha fazla gözlem yapması ve gördükleri tahribatı mutlaka ilgili kanallardan yetkililere ihbar etmesi gerekir. Anakent Belediyesi de uzay görüntüleriyle tahribatı denetime almalı. Bunun için özel bir tim kurmalı ve gerçek faillerle ilgili ciddi takibat yapmalı, yaptırım uygulamalı.” İstanbul Orman Bölge Mü dürlüğü’ne fotoğrafları gönderdiğini ve yanıt beklediğini anlatan Çömez, “Her fotoğraf üzerinde ayrı ayrı çalışarak kimin sorumlu olduğuna dair rapor hazırlayacaklar” dedi. TBMM’DE SERGİLEMEK İSTİYOR Çevre Bakanı Osman Pepe’ye de hazırlayacağı bilgi notu eşliğinde fotoğrafları göndereceğini kaydeden Çömez, çektiği kareleri TBMM Galerisi’nde sergilemek istediğini de söyledi. Çömez, TBMM olmasa bile başka bir galeride fotoğrafları kamuoyuna ve yetkililere sunacağına, amacının toplumsal hassasiyet meydana getirmek olduğuna işaret etti. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear