28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ARALIK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER İş Mahkemesi, 4/B statüsünde çalışan personelin sendikalı olabileceğine hükmetti 7 ‘Sözleşmeli işçi üye olabilir’ Taksiciler için kampanya ? İstanbul Haber Servisi CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, İstanbul’un değişik semtlerinde yaşanan taksici gasplarında bir taksi sürücüsünün yaşamını yitirmesine ilişkin başsağlığı dilemek amacıyla İstanbul Şoförler Esnaf Odası Başkanı Abdullah Silahyürekli ve İstanbul Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Semih Kaçanoğlu ile her iki odanın yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Sevigen, taksicilerin sorunlarına dikkat çekmek için Meclis’te kampanya başlatacağını bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 2. İş Mahkemesi’nin, kamu kurumlarında 4/B statüsünde çalışan ‘’sözleşmeli personelin’’ memur sendikalarına üye olabileceği yönündeki kararının gerekçesi belli oldu. Gerekçede, sendika kurma hakkının olduğu bir toplumda, memurlar ve işçiler dışında diğer statüde çalışanların sendikaya üye olamayacaklarını ileri sürmenin hukuki dayanağını bulmanın oldukça güç olduğuna işaret edildi. Hâkim Kudret Kurt’un, Türk SağlıkSen tarafından açılan davada verdiği kararın gerekçesinde, örgütlü toplumun temelinin, bir araya gelip yasaların çizdiği sınırlar içerisinde sendika ya da derneklerde örgütlenmekten geç GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ ? Gerekçede, sendika kurma hakkının olduğu bir toplumda, memurlar ve işçiler dışında diğer statüde çalışanların sendikaya üye olamayacaklarını ileri sürmenin hukuki dayanağını bulmanın oldukça güç olduğuna işaret edildi. tiği, bu kapsamda Sendikalar Kanunu’nun, işçilerin ve işverenlerin sendika kurmasını, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nun da memurların sendika kurmasını, örgütlenmelerini düzenlediği anımsatıldı. Anayasanın 90. maddesine eklenen fıkrayla “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş, temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla, kanunların aynı konuda farklı hükümleri içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır’’ hükmü getirildiği anımsatılan kararda, bu düzenlemeler göz önüne alındığında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin usulüne uygun onayladığı uluslararası sözleşmelerden doğan sorumlulukları bulunduğu belirtildi. ILO’nun 151 ve 154 sayılı sözleşmeleri göz önüne alındığında, 233 ve 308 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin ILO sözleşmeleri ve anayasa ile çelişen kısımlarının uygulanamayacağı ifade edilen kararda şunlar kaydedildi: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti 151 ve 154 sayılı ILO sözleşmelerinde yükümlülük altına girmiştir. Öte yandan, anayasanın değişik 90/son maddesi hükmü göz önüne alındığında üst norm olan anayasanın 51 ve 128. maddesindeki kuralların 657 Sayılı Kanun’un 4/B maddesinden önce uygulanmalıdır. Başka şekilde söylenirse, kamu görevi yapan memur statüsünde sayılan kişilerin memur sendikalarına, işçilerin işçi sendikalarına, işverenlerin işveren sendikalarına üye olmaları, sendika kurmaları tartışmasız olduğuna göre, 657 Sayılı Kanun’un 4/B maddesi kapsamındakilerin sendika üyesi olabilecekleri anlaşılmaktadır.” Havadan Sudan... Bir süredir gülücükler dağıtmasa da yüzlerde gözlenen memnunluk ifadeleri kayboluverdi. Suratlarımız artık eskisi gibi değil. Bir gerginliği yansıtıyor gibiler. Bu değişimin nedeni, Türkiye’nin içinde bulunduğu geleceğe yönelik siyasal tartışmalar ya da Avrupa Birliği’nin istiskal edici yaklaşımı değil. Ne yazık ki bu durum, yeteri kadar yurttaşı henüz tedirgin etmediği için yüzlere pek yansımıyor. Suratlarımızın asılmasına neden olan şeyin kaynağı televizyon kanalları. Hava durumu tahminlerini sunanlar Türkiye’nin yeniden kar dahil yağışlı ve soğuk bir hava dalgasının etkisine gireceğini söylediler. Ve yüzler asılıverdi. Oysa karakışın başlamasına yakın günlere gelmiş olmamıza karşın hava sıcaklığının normallerin çok üstünde seyrediyor olmasından ne kadar memnunduk. Kimimiz doğalgaz faturalarının cepleri yakan tutarlara ulaşamayacağından, kimimiz kömürlüklerin daha yavaş boşalıyor, kimimiz geleneksel yakıt olan tezek tepelerinin daha yavaş alçalıyor olmasının sevincini yaşıyordu. Palto, pardösü giymeden yollara düşmenin yarattığı hareket kolaylığı da cabasıydı. Oysa önceki sevincimiz gibi sonraki üzüntümüz de yanlıştı. Sanki atalarımızın “Güleriz ağlanacak halimize” savsözünü kanıtlıyor gibiydi. ??? Nicedir bir yandan sera gazının her gün biraz daha artan oranda gökyüzüne salıverilmesi, öte yandan sanayileşme ile betona dayalı yapılaşmanın doğayı yok sayan genişlemesi tehlike çanlarını çalıyordu. Bilim insanları ve önde gelenleri arasında meslektaşım Ömer Madra’nın yer aldığı gazeteciler uyarmaya çalışıyordu ama nafileydi. Siyasetçiler, başta Amerika Birleşik Devletleri ve onun izdüşümü olma hayallerinin çok sayıda yandaş bulduğu ülkemizde kös dinlemiş gibiydiler. Türkiye her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğündeki topraklarını erozyona kurban verirken Kuzey Buz Denizi’nde bir yıl içinde Türkiye büyüklüğündeki buz kitlesi eriyip gitmişti. ??? İlk toplu önlem olarak Kyoto Sözleşmesi hazırlanıp imzaya açıldı. Sözleşmenin sanayileşmiş ülkelerin karbondioksit salınımını 1990 yılı seviyesine göre yüzde 5 indirmek gibi abartılı olmayan bir hedefi vardı. 168 ülke sözleşmeye imza koydu. Sanayi devi ülkeler arasında ilk sırayı alan Amerika Birleşik Devletleri imzalamaktan kaçındı. Tabii onun izdüşümü olmaya niyetlenen Türkiye’deki siyasetçiler de. Dev sanayi atılımlarından söz edip Türkiye’nin ancak 2014 yılında imza atabileceğini söyleyenler nedense yadırganmıyor. Hem de sözleşmenin işlev süresinin 2012 yılında biteceğinin bilinmesine karşın... ??? Bu ilgisizliğin sonuçları, ara sıra kuruyan ya da kurumakta olan göllerin, sulak alanların görüntüleri ile gözlerimize sokuluyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın raporu sadece dünya için değil ülkemiz için de veriler içeriyor. Tehlikede olduğu bilgisinin yer aldığı gölleri bir kez daha anımsayalım. Seyfe, Suğla, Samsam, Akşehir, Tuz, Kestel, Gâvur, Eber, Beyşehir gölleriyle Esmakaya, Hotamış, Sultan sazlıkları. Amik Gölü’nün kurumasıyla Hatay’ın ikliminin değiştiği saptaması da ayrı. Kimseden ses seda çıkmıyor. Oysa 1960’ların ortalarında Biga’daki Ece Gölü’nün kurutulması girişimleri nedeniyle köylüler ayaklanmış, tepkilerini dile getirmişlerdi. Tepkisiz bir topluma dönüşmemizin yarattığı tehlikeler yalnızca laik Cumhuriyetle sınırlı değil. Anayasada bölünmez bütünlüğünden söz edilen topraklarımız, devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu vurgulanan göller ve sulak alanlar, tasada ve kıvançta ortak olduğu belirtilen yurttaşlarımızın geleceği de tehlike altında. Ama biz kılımızı kıpırdatmadan yan gelip yatmayı yeğliyoruz. TARİHÇİ THIBAUX ‘YİMPAŞ inceleniyor mu?’ ? ANKARA (Cumhuriyet) CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, YİMPAŞ Holding’in para aktardığı iddia edilen Kanal 7 hakkında SPK tarafından inceleme başlatılıp başlatılmadığını sordu.Tamaylıgil, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, medyada YİMPAŞ’ın Kanal 7’ye para aktarımıyla ilgili iddia ve belgelerin yayımlandığını anımsatarak “Bu iddialarla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından Kanal 7 hakkında inceleme başlatılmış mıdır? İnceleme söz konusuysa süreç hangi tarihte işlemeye başlamıştır? İnceleme hangi safhadadır?’’ diye sordu. ‘AB’nin hedefi Atatürkçü düşünceyi yok etmek’ ? Mustafa Kemal Atatürk’e hayran olduğunu belirten Thibaux, “Atatürkçü düşünce sistemini kendime hep rehber edindim” diye konuştu. DEMRE (AA) Fransız Ulusal Meclisi’nin, Ermeni soykırım iddialarını tanımayanlara hapis ve para cezası öngören tasarıyı kabul etmesini protesto için Türk yurttaşlığına geçme başvurusu yapan Fransız tarihçi Jean Michel Thibaux, Atatürk’e de hayran olduğunu belirterek “Atatürkçü düşünce sistemini kendime hep rehber edindim. Avrupa Birliği’nin en büyük hedefi, Türkiye’de Atatürkçü düşünceyi yok etmektir” dedi. Fransız tarihçi, Akdeniz Üniversitesi’nde bir yıl boyunca konuk öğretim üyesi olarak, “Antik Tarih” dersi vereceğini açıkladı. Eşi Eliane Thibaux ile Antalya’nın Demre ilçesindeki tarihi yerleri gezen Thibaux, Myra Antik Kenti ve Noel Baba Kilisesi’ni ziyaret etti. Thibaux çiftine Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Necdet Ekinci de eşlik etti. Burada açıklama yapan Thibaux, birkaç gün önce Konya’da Şebi Arus törenlerine katıldığını anımsatarak Anadolu’nun her yerinden barış, dostluk ve sevgiye çağrı yapıldığını anlattı. Thibaux, “Buradaki antik kentler hâlâ ayakta kalmışlar. Bu kentleri binlerce yıldan bu yana Türkler korudular, bugün hâlâ da koruyorlar. Türk devleti bu kentleri korumak, gelecek nesillere taşımak için çaba harcıyor’’ dedi. Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye’ye haksızlık yapıldığını da vurgulayan Jean Michel Thibaux, buna karşı çıkmaya devam edeceğini dile getirerek Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e de hayran olduğunu vurguladı. Thibaux, “Atatürkçü düşünce sistemini kendime hep rehber edindim. Avrupa Birliği’nin en büyük hedefi, Türkiye’de Atatürkçü düşünceyi yok etmektir’’ diye konuştu. Coplu müdahale sırasında bir grup öğrenci kampusun ağaçlık alanlarına kaçarken bir grup da polise taşla karşılık verdi. Mersin Üniversitesi’nde 3 haftadır devam eden gerginlik dün de sürdü Polislerle öğrenciler çatıştı ABİDİN YAĞMUR ‘Ortak talep erteleme’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu başkanlığında dün toplanan Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu, Sosyal Güvenlik Yasası’nın Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi konusu ele alındı. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Başesgioğlu, “Ortak gelinen nokta, bir nefeslenme olması veya makul bir erteleme talebi şeklinde” dedi. Başesgioğlu, “Anayasa Mahkememizin gerekçeli kararı açıklandıktan sonra daha sağlıklı, sivil toplum örgütlerinin ve sosyal tarafların görüşleri alınarak bir düzenleme yapılması fikri galip geldi” diye konuştu. MERSİN Mersin Üniversitesi’nde 3 haftadır süren gerginlik dün polisle öğrenciler arasında çatışmaya dönüştü. Üzerinde bıçak olduğu iddiasıyla bir ülkücü öğrenciyi feci şekilde döven solcu öğrenciler, meslek yüksekokulu binasına girmek isteyince polisin müdahalesi sert oldu. Gaz bombası ve cop kullanan polis, olaylarla ilgisi olmayan bazı öğrencileri de döverek gözaltına aldı. Üniversite yönetimi olaylar nedeniyle dün bazı bölümlerde eğitime ara verdi. Mersin Üniversitesi’nde 3 hafta önce 2 Diyarbakırlı öğrencinin, önceki gün de 3 öğrencinin okul dışından gelen bir grup faşist tarafından dövülmesinin ardından gerginlik dün de sürdü. Öğle saatlerinde Çiftlikköy Kampusu’ndaki Cumhuriyet Alanı’nda bir araya gelen solcu öğrenciler, üniversite yönetimi ve polis yetkilileriyle görüştüler. Ülkücü öğrencilerin meslek yüksekokulu binasında toplandığını, can güvenlikleri için bu kişilerin kampustan çıkarılmasını isteyen öğrenciler, aksi halde kendilerinin kampustan çıkmayacaklarını vurguladılar. Alanda “Mersin faşizme mezar olacak”, “Polis üniversiteden def ol” diye slogan atan öğrenciler, bir ülkücünün kendilerini izlediği yönündeki söylenti üzerine Fen Edebiyat Fakültesi binasına doğru koştu. Solcu öğrenciler, üzerinde kama taşıdığı iddia edilen ülkücü Uğur Cingöz’ü yakalayarak feci şekilde dövdü. Meslek yüksekokulu öğrencisi Cingöz’ün üzerinden çıktığı ileri sürülen kamayı ve kimliğini polise teslim eden öğrencilerin sayısı bu olayın ardından arttı. Polis yetkilileriyle görüşen öğrenci temsilcileri, çevik kuvvet kontrolünde slogan atarak kampustan çıkmayı kabul etti. Ancak Fen Edebiyat Fakültesi’nden yürüyüşe başlayan öğrenciler, içeride ülkücülerin bulunduğu meslek yüksekokulunun önüne geldiklerinde binaya girmek isteyince polisin müdahalesi sert oldu. Coplu müdahale sırasında bir grup öğrenci kampusun ağaçlık alanlarına kaçarken Fen Edebiyat Fakültesi’ne doğru kaçan bir grup da polise taşla karşılık verdi. Bazı öğrencilerin ellerinde demir çubuklar olduğu gözlenirken çevik kuvvet ekipleri öğrenci grubunun üzerine gaz bombası attı. Çatışma rektörlük binası önünde devam ederken bir grup öğrenci Fen Edebiyat Fakültesi A Blok binasının giriş kapısı önünde barikat kurdu. Çatışma sırasında olaylarla ilgisi olmayan bazı öğrenciler de çevik kuvvet ve sivil polisler tarafından dövülerek gözaltına alındı. Çıkan olaylarda çok sayıda öğrenci ve polis hafif şekilde yaralanırken dersliklerde ve kantinlerde bulunan öğrenciler polis tarafından dışarı çıkarıldı. Kampus çıkışında şüpheli öğrenciler otobüslerden indirilerek aranırken gün boyu 70’in üzerinde öğrencinin gözaltına alındığı bildirildi. oerinc?cumhuriyet.com.tr İLKÖĞRETİMDE ŞİDDET ‘Geciktin’ diyen müdür yardımcısını bıçakladı MERSİN (AA) Bir ilköğretim okulu öğrencisi, okula “geç kaldığı’’ gerekçesiyle kendisini uyaran müdür yardımcısını okulun önünde bıçakladı. Şevket Sümer Mahallesi’ndeki bir ilköğretim okulunun Müdür Yardımcısı Naili Şen (48), 6’ncı sınıf öğrencisi Ş.A’yı (12) okula geç kaldığı için uyardı. Şen ile tartışan Ş.A, iddiaya göre okul bahçesinden ayrılarak arkadaşları ile müdür yardımcısını taşladı. Ş.A. daha sonra evden getirdiği belirtilen bıçakla Şen’i koltuk altından bıçakladı. Uzun süredir okla gelmeyen Ş.A, yönetimin okula kazandırmak amacıyla gösterdiği çabaların ardından 2 gün önce yeniden okula başlamıştı. Müftü: Yılbaşını kutlamayın ? ÇORUM (Cumhuriyet) Daha önce gülmenin “günah” olduğunu açıklayan Çorum Müftüsü Dursun Kaplan, bu kez de vatandaşlardan yılbaşını kutlamamalarını istedi. Kaplan, Kurban Bayramı ile yılbaşının aynı döneme denk geldiğine dikkat çekerek “Tercihimizin Kurban Bayramı’ndan yana olması gerekiyorKurban Bayramı’nı yılbaşı kutlamalarının gölgesinde bırakmamamız gerekiyor. Çünkü Noel bizim değil” dedi. Denizli’de kız öğrenci yaralandı Denizli’nin Sarayköy ilçesinde 11 yaşındaki kız öğrenci, akli dengesi yerinde olmadığı iddia edilen bir kişi tarafından bıçakla yaralandı. İlköğretim 5. sınıf öğrencisi S.Ö. (11), beden eğitimi dersinin ardından okul bahçesinde futbol oynayan arkadaşlarını seyretmeye başladı. Bu sırada seyirci grubunun arasına giren B.K. (28), elindeki bıçakla Özdemirci’yi yaraladı. CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear