28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ARALIK 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA ORMAN TALANI 9 Ballıca ormanları da yağmalanıyor ? Saray Halıları’nın sahibi Necati Kurmel’in, İstanbul Ballıca’da hukuki geçerliliği tartışılır dev arazisine ilişkin kadastro işlemleri, Orman Bakanlığı’nın 6 aylık askı süresi içinde itiraz etmemesi nedeniyle “hak düşürücü süre aşıldığı” gerekçesiyle gerçekleşti. MİYASE İLKNUR Beykoz Konakları’nın da ortağı olan Kurmel’in 44 hektarlık tapuyu 833 hektar olarak tescil ettirdiği belirtiliyor 15 dönüm arazi on dönemlerde İstanbul’da ormansever işadamlarının sayısı hızlı bir artış gösteriyor. Ormansever işadamlarından biri de Saray Halıları’nın sahibi Necati Kurmel. Beykoz Konakları’nın da ortağı olan Kurmel’in, İstanbul Ballıca’da hukuki geçerliliği tartışılır 44 hektarlık tapuyu, Orman Kadastro görevlilerinin de yardımıyla 833 hektar olarak tescil ettirdiği daha önce yazılmıştı. Ballıca Ormanı’ndaki bu dev arazinin yapılan kadastro işlemleri, Orman Bakanlığı’nın 6 aylık askı süresi içinde itiraz etmemesi nedeniyle “hak düşürücü süre aşıldığı” gerekçesiyle gerçekleşti. S DAVA REDDEDİLDİ Orman Bakanlığı, “hatalı” kadastro uygulamaları yapan ve hak düşürücü sürenin aşılmasına neden olan personeli hakkında dava açtı. Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, hak düşürücü süreyi esas alarak Orman Bakanlığı’nın açtığı davayı reddetti. Ballıca Köyü’ndeki Necati Kurmel’e ait özel ormanın öyküsü, dönemin Orman Bakanı Nami Çağan’ın verdiği bilgilere göre şöyle gelişiyor: Anılan özel orman 1942 yılında, 3116 sayılı kanun çerçevesinde, 2613.5 hektarlık devlet orman sahası için 46.7 hektarı 833 hektara çıkarıp 10 ayrı özel orman tesis eden sorumlular hakkında, görevi suiistimal iddiası ile dava açılmışsa da bu kişiler beraat ediyor. 833 hektar olarak tesis edilen özel orman tapuları için iptal davası açılmış; davalar Orman İdaresi aleyhine sonuçlanmıştır. Yargılama Orman Bakanlığı aleyhine sonuçlansa da ormanların asıl sahibinin Hazine olması dikkate alınarak, davanın yeniden açılması için durum, 20.10.1999’da Maliye Bakanlığı’na intikal ettirilmiştir. Hazine’den alınan bilgiye göre ise ifraz nedeniyle sayısı 12’ye çıkan taşınmaz hakkında (232, 233, 234, 235, 236, 238, 239, 240, 241, 389 ve 391 sayılı parseller) ihtiyati tedbir talepli olarak Pendik Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2.10.2000 tarihinde, dört ayrı “tapu iptal ve tescil davası”, 390 sayılı taşınmaz hakkında da 10.10.2000 tarihinde mülkiyetin tespiti ve alacak davası açılmış. Tapu iptal ve tescil davasına konu edilen söz konusu taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmuş. içindeki Fetih Külliyesi’nin temeli 1993 yılında atıldı. Cüppeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü tarafından yaptırılan külliyenin bulunduğu orman alanı sürekli yangınlar çıkarmak yoluyla işgal edilerek genişletildi. SİT alanındaki kaçak külliyenin hemen karşısında, yine Cüppeli Ahmet Hoca’nın 40 adet tripleks villa inşaatı da birlikte sürdü. Cüppeli’nin külliyesi lise oldu, villaları yerinde eykoz Çavuşbaşı’nda İsmail Ağa Cemaati’nde post kavgası yapan Cüppeli Ahmet Hoca’nın Hazine’ye ait orman arazisi üzerine yaptırdığı Fetih Külliyesi ve villalar AKP’li belediyeler gözetiminde yapıldı. O dönemde Fazilet Partili olan Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, külliyenin ve villaların yapıldığı yerin mücavir alan olduğunu, bu bölgenin belediyeye değil kaymakamlık ve jandarmaya bağlı olduğunu belirterek belediyenin sorumluluğu yokmuş gibi davranmıştı. Oysa Çavuşbaşı’ndaki diğer kaçak yapılarla ilgili yıkımları Beykoz Belediyesi yapıyordu. Aynı dönemde Beykoz Belediyesi de Kavacık’taki, yine Hazine’ye ait orman arazisi üzerine spor kompleksi yapımına başlamıştı. Olay basına yansıyınca da Süleyman Mercümek’in ortağı olan FP’li B DEVLET ORMANI’NDAN ÖZEL ORMAN’A... Ballıca ormanlarının eski malikleri aleyhine açılan tapu kaydının iptali davalarının kaybedilmesinin nedeni, 1944 tarihli mahkeme kararından kaynaklanıyor. 5.10.1944 tarihli mahkeme ilamında, taşınmazın vasfı tarla olarak belirtilmiş ve niteliğinin orman olmadığı tespit edilmiş. Oysa 1945 yılından 1989’a kadar devlet ormanı statüsünde kalan bir taşınmazın, birdenbire 1944 tarihli mahkeme ilamı hatırlanarak özel orman statüsüne nasıl geçirildiği, Orman Bakanlığı tarafından itirazın neden zamanında yapılmadığı ve ve 46.7 hektarın 833 hektara nasıl çıkarıldığı sorularına yanıt bulunamıyor. Halen Necati Kurmel’e ait araziye devlet, kendisine ait olduğu düşüncesiyle 1972’de milyarlarca lira harcayarak eykoz Konakları’nın da ağaçlar dikiyor. 1989’da ka(üstte) ortağı olan dastro memurları, 1944 yılınKurmel’e Maliye daki mahkeme kararına dayaBakanlığı’nın dava narak üzerinde ağaçlar dikili, açmaması, dönemin Maliye devlet ormanının bitişiğindeBakanı Sümer Oral ile ki araziyi, “tarla” olarak kayHüsamettin Özkan’ın da geçiriyorlar. Henüz orman ağabeyinin bacanak olması, kadastro çalışmaları ilan edilÖzkan’ın ise Kurmel ile dayımeden Necati Kurmel 6 adet yeğen olmasına bağlanıyor. parseli 1990 yılında satın alıp tapuya tescil ettiriyor. de bırakılıyor. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek büyük bir pişkinlikle “Vatandaş Hazine arazisini işgal edince kimse sesini çıkarmıyor, ama belediye Hazine arazisini isteyince olumlu bakmıyorlar” demişti. Oysa belediye ne Hazine’den arazisini yasal yollarla istemiş, ne bölgeden sorumlu 3 No’lu Koruma Kurulu’ndan ne de Orman Bakanlığı’ndan izin almıştı. Anlaşılan Belediye Başkanı Çelikbilek, Cüppeli Ahmet Hoca’dan bu konuda feyz almıştı. YAKLAŞIK 1 TRİLYON HARCANDI Cüppeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü tarafından yaptırılan, 15 dönüm arazi içindeki Fetih Külliyesi’nin temeli 1993 yılında atıldı. Orman alanı sürekli yangınlar çıkarmak yoluyla işgal edilerek genişletildi. 1994 yılbaşında Cüppeli Ahmet Hoca, alternatif yılbaşı kutlamaları için İsmailağa Cemaati’nin üyelerini külliyenin tamamlanan zemin katında toplanmaya çağırdı. Bu toplantıya cemaatten binlerce kişi akın edince jandarma müdahale etti ve külliyenin varlığı resmi makamlarca da bilinir hale geldi. Beykoz Çavuşbaşı’ndaki Çengeldere köyünde 20 bin kişilik cami, medrese ve Kuran kursundan oluşan Fetih adındaki dev külliye için cemaat tarafından bir trilyona yakın kaynak harcandı. SİT alanındaki kaçak külliyenin hemen karşısında, yine Cüppeli Ahmet Hoca’nın 40 adet tripleks villa inşaatı da birlikte sürdü. 28 Şubat sürecinin başladığı ilk günlerde külliye mühürlendi, ardından Milli Emlak’e devredildi. Defterdarlık külliyeyi yıkma yerine başka hizmetlerde kullanma kararı aldı. DSP azınlık hükümeti döneminde Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, bedensel engelli sporcuların merkezi olması için Maliye Bakanlığı’ndan külliyeyi devraldı. AKP’DEN ENGEL Bedensel engelli sporculara spor kompleksi yapılması için temel atma töreni bile yapıldı. Ancak AKP hükümetinin işbaşına gelmesinden sonra spor kompleksi olması beklenen külliyenin kapısına yine kilit vuruldu. Sonunda külliye Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildi ve lise oldu. Bu arada Cüppeli Ahmet Hoca’nın 40 tripleks villası da zengin tarikat üyelerine satıldı. Bu villaların yıkımı konusunda kimse gereğini yapmadı. Orman Bakanı, Beykoz üzerinden helikopterle geçerken bu villaları da gördü mü acaba? M İMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBE BAŞKANI MUHCU: AKP’li Beykoz Belediye Başkanı’na da soruşturma açılmalı ÖZLEM GÜVEMLİ B 1944 yılında özel orman sahipleri, orman tahdidine yargıda itiraz ederek 46.7 hektarlık ormanın tahdit dışı bırakılmasını sağlıyor. 1945’te çıkarılan 4785 sayılı kanunla, 46.7 hektar alan, devletleştirilen orman kapsamına alınıyor. 1950 yılında çıkarılan 5658 sayılı kanunla devletleştirilen ormanlar sahiplerine iade edilerek 46.7 hektarlık orman, devlet ormanı bitişiğinde kaldığı için iade kapsamına alınıyor. 1945 yılından, söz konusu yerde 3302 sayılı kanuna göre kadastro çalışmalarının yapıldığı 1989 yılına kadar, 46.7 hektar devlet ormanı içinde kalmaya devam ediyor. 1989 yılında, 1944’te alınan mahkeme kararına dayanılarak, özel orman statüsü iade ediliyor; aynı zamanda 46.7 hektar, 833 hektara çıkarılarak 10 ayrı özel orman tesis ediliyor. Henüz orman kadastro çalışmaları ilan edilmeden, 10 adet özel ormanın 1990 yılında tapuya tescilleri yapılıyor. GÖZLER ALEMDAĞ’DA Kurmel’in ilgi duyduğu orman alanlarından biri de Alemdağ köyü. Bu köyde Kurmel adına arazi toplayan şahıslardan söz ediliyor. 2B yasası ile Alemdağ’ın ormanları yapılaşmayla dolacağa benziyor. Zira Alemdağ’a ilgi duyan sadece Kurmel değil. Onun eski dostlarının da Alemdağ’da özel orman içerisinde villaları bulunuyor. Bu arada Orman Bakanlığı’nın dava açın uyarısına ve aradan bir yılı aşkın süre geçmesine karşın Maliye Bakanlığı Kurmel hakkında dava açmadı. Halbuki daha önce Orman Bakanlığı’nın açması gereken davayı da Maliye Bakanlığı’nın açması gerekiyordu. Maliye Bakanlığı’nın dava açmaması, dönemin Maliye Bakanı Sümer Oral ile Hüsamettin Özkan’ın ağabeyinin bacanak olması, Hüsamettin Özkan’ın ise Necati Kurmel ile dayıyeğen olmasına bağlanıyor. Acarkent’te son durum İstanbul Haber Servisi Molla Saip Ormanı’nda yapılan Acarkent planları 1987 yılında onaylanarak yürürlüğe girdi. 1993 yılında Beykoz Belediyesi’nin talebi üzerine Mimarlar Odası bölgede bir çalışma yaptı. Acarkent’e izin veren planlama sürecinin yasalara aykırı olarak yapıldığı, plan onama süreçlerine uyulmadığı, hatta onaylanan plana dahi uyulmadığı yönünde değerlendirmelerden oluşan rapor belediyeye ve diğer ilgili kurumlara sunuldu. Buna karşın 1993 yılında ruhsatlar yenilendi ve yapılaşma sürdü. İlk ruhsat 1987’de verilmişti. Ruhsatlar 5 yılda bir yenileniyor. Yine 1993 yılında 2 gökdelenin de ruhsata eklendiği görüldü. Molla Saip Ormanı 1995 yılında sit ilan edildi. Sit kararından sonra ruhsatların yenilenmesi ve yeni ruhsatların verilmesi mümkün değildi. Buna karşın bölgede yapılaşmalara devam edildi. Sit kararı ile daha önce ruhsata bağlanmış olan iki gökdelenin ruhsatı geçersiz hale geldi. Fakat ruhsatlar yenilendi. Oda, 2003 yılında yeniden ruhsatların yenilenmesi gündeme gelince gökdelenlerin ruhsatının iptali ve yürürlüğünün durdurulması için dava açtı. Dava yerel idare mahkemesi tarafından mimarlar odasının konuyla direkt ilişkisi olmaması gerekçe gösterilerek kabul edilmedi. Yüksek mahkemeye başvuruldu ve burada yerel mahkemenin aldığı karar reddedildi. Yüksek yargının kararından sonra yargılama süreci başladı ve devam ediyor. imarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhcu, Acaristanbul projesi ile ilgili yönetimdeki AKP’li belediyenin de sorumlu olduğunu söyledi. Serdaroğlu Ormanı’ndaki villa projesi için 2003 yılında planın iptali ve yürütmenin durdurulması istemi ile açılan davanın 2006 yılında sonuçlandığını anımsatan Muhcu, “Mahkeme planların iptaline karar verdi. Beykoz Belediyesi, bu kararı temyize götürdü, yani Acaristanbul’daki yapılaşmanın devam etmesine önayak oldu. İçişleri Bakanlığı, eski Beykoz Belediye Başkanı’na soruşturma açılmasına izin verdi. Ancak şu anki belediye başkanının da soruşturulması gerekiyor” dedi. Muhcu, ayrıca Ömerli’deki Seferusta Özel Ormanı’nda benzer bir yapılaşma sürecinin başlamak üzere olduğu uyarısında bulundu. Eyüp Muhcu, Serdaroğlu Ormanı’nda yapılan planlara bağlı olarak 833 villaya ruhsat verildiğini, 2003 yılında planın yürürlüğünün durdurulması ve iptali için dava açtıklarını anlatarak, idare mahkemesinin 2005 yılında planın yürürlüğünün durdurulması yönünde karar verdiğini belirtti. Ardından 2006 yılında mahkemenin planın iptaline karar verdiğini ifade eden Muhcu, “Beykoz Belediyesi, buradaki yapılaşmanın devam etmesi için davayı temyize götürdü. Yüksek M yargı, Beykoz Belediyesi’nin yürütmenin durdurulması istemi ile yaptığı başvuruyu reddetti. Ve iptal kararının iptali ile ilgili incelemesini sürdürüyor. Karar yakında çıkacak” dedi. Yerel yönetimlerin, bakanlığın mülki amirlerinin hem Saip Molla hem Serdaroğlu Ormanı’yla ilgili verilen yargı kararlarının gereğini yerine getirme Bu arada koruma kurulu hepimizi şaşırtan bir karar aldı. Bölgenin 1. derece doğal sit alanı özelliğini değiştirerek 3. derece doğal sit alanı ilan etti. Bir anlamda bu yapılaşmaların önünü açtı. Dava süreci içinde bilirkişi raporlarında koruma kurulunun kararı gerekçe gösterilerek ruhsatların yapılaşma izinlerinin geçerli olduğu yönünde görüş belirtildi” diye konuştu. SEFERUSTA ORMANI’NA VİLLA Eyüp Muhcu, Seferusta Özel Ormanı’nın, Ömerli İçme Suyu Havzası’nda yer aldığını ve burada Kemer Country’yi yapan Edin Grup tarafından 1000 villa inşaatı projesinin gündeme getirildiğini söyledi. Ömerli İçme Suyu Havzası’nda bin malikâne yapuhcu, Ömerli’deki mak amacıyla hazırlanan Seferusta Özel imar planlarının iptali için Ormanı’nda Şehir Plancıları Odası’nın Acaristanbul’dakine benzer açtığı davaya müdahil olduklarını anlatan Muhcu, “Yarbir yapılaşma sürecinin gı süreci devam ediyor. Hebaşlamak üzere olduğu nüz bir tahribat gerçekleşuyarısında bulundu. medi. Ama her an başlayabilir. Bu konularda yargı diğini vurgulayan Muhcu, “Ser kararlarını dikkate almıyor daroğlu Ormanı ile ilgili da yönetimler. Serdaroğlu Orva açtığımızda örnek 3 villa manı’nda olduğu gibi açılan bulunuyordu. 830 villa henüz davayı dikkate almadan uyyapılmamış, milyonlarca ağaç gulamaya devam ederlerse, kesilmemişti. Buna karşın sü girişim Ömerli İçme Suyu reç işledi. Yürütmeyi durdur Havzası’nda yağma harekema kararını belediye yerine ti ile sonuçlanabilir” dedi. getirmedi. Milyonlarca ağaç kesildi, villalar tamamlandı. SÜRECEK M CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear