24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 OCAK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr CHP’nin hazırladığı raporda sektörün sorunları ortaya konulurken çözüm önerileri de sıralandı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Zeytin ithalatı yasaklanmalı’ İstanbul Haber Servisi CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin sorunlarıyla ilgili hazırladıkları raporda yalnızca sorunların değil, somut çözüm önerilerinin de yer aldığını belirtti. CHP Milletvekili Gürol Ergin de Türkiye’nin bir zeytin ve zeytinyağı politikası bulunmadığını söyledi. CHP Zeytin ve Zeytinyağı Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporu önceki gün Florya’daki Atatürk Köşkü’nde düzenlenen toplantıda açıkladı. Toplantıda konuşan Komisyon Başkanı Anadol üreticilerle yüz yüze görüşmelerde bulunduklarını ve tesislerde inceleme yaptıklarını belirterek ‘‘Ha 1 Dolarlık İşçi Dün sabah NTV’nin ekonomi haber değerlendirmelerinde, borsa otoritesi ekonomist Salih Neftçi’nin yeni yıl öngörülerini dinledim. Türkiye için sürpriz gelişmeler olmazsa enflasyon artışı beklemediğini söylerken dünyadaki gidişin bu yolda olduğunun altını çizdi. Sonra da korkulduğu gibi petrol ya da dolar üzerinden spekülasyonlardan büyük, kalıcı dalgalanmaların, özellikle de enflasyon artışının olamayacağının gerekçesini anlatmaya çalıştı. Söz konusu olayların bir defalık şok etkileri olabileceğini, ancak asıl kalıcı belirleyicinin işçilik ücretleri olduğunun altını çizerek özetle durumu şöyle noktaladı: ‘‘Dünyada gündeliği 1 dolardan çalışmaya hazır işsizler ordusu, çalışan işçiler bulundukça, kalıcı enflasyon yükselişi değil, inişi olacaktır...’’ Bu köşenin düzenli okurları, yeri geldikçe dünya ölçeğinde, ülkemizde sosyal damping, emeğin ucuzlaması, kölelik düzenini aratmayan çalışma koşullarının gelişine ilişkin saptamaları, kimi verilerle aktarmaya çalıştığımı bilirler. Yakından izlediğim küresel ideoloji, yeni dünya sömürü düzeni çarklarının işleyişindeki bu geriye, insan haklarının en temel ölçülerinden biri olan emek haklarında tersine gidişte, sosyal dampingde gelinen noktanın bu kadar olumsuz olduğunu doğrusu ben de bilmiyordum. Önce yanlış anladığımı bile sandım. Ancak Neftçi, yeri geldikçe birçok kez 1 dolarlık işçilik ücretinin altını çizdi durdu. Sonra da ucuz emek ile üretimin ekonomilere sağladığı gelişme dengelerinin kolay kolay değişemeyeceğini vurgularken dünyada emeğin taşınamamasının, ucuz emekle üretim trendinde başlıca etken olduğunu belirtti. Aynı nedenle Türkiye için de enflasyonun kalıcı hızlı yükselişinin sürpriz gelişmeler, şok etkiler dışında söz konusu olamayacağını, Türkiye’de emeğin yeterince ucuzladığını söyledi. Bu öngörüye madalyonun öteki yüzünden baktığımızda, 2006 öngörülerinde uzman görüşünün, emeğin örgütlülüğünün, sonuç olarak haklarının toparlanmasına yönelik bir beklentisi olmadığı yolunda olduğu sonucuna varabiliriz. Dahası Türkiye için ciddi tehdit oluşturan dünya para piyasalarında ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların olumsuz etkilerinin işçilik maliyetlerinin ucuzlaması ile giderileceği beklentisi ağırlıkta. Tabii ki Sayın Neftçi böyle bir yorum yapmadı, ancak dış etkenli olumsuz dalgalanmaların bu kalıcı, temel belirleyiciliği karşısında fazla etkili olmayacaklarına ilişkin beklentisini dile getirdi. İsterseniz biz son verilere bakarak 2006’ya giriş koşullarımıza bir göz atalım. Gerçi sendikal değerlere öncülük yapmaya çalışan Petrolİş’in ülke çapında emek ve sendikal dayanışma çağrısı dün sabah bizlere de ulaşmıştı. Yeni yıl çağrısında gündemdeki emek haklarına ilişkin sorunlar ve hakları için direnmeye çalışan işçilere genel bilgiler verildikten sonra, içinde bulunulan ağır koşullarda başka işyerlerinin sorunlarına seyirci kalma lüksü olmadığı vurgulanıyordu. Bu çerçevede örneğin özelleştirmeye karşı direnen Adana sigara fabrikası işçileri gibi, eylemde olan tüm işçilerle işkolu, işyeri, sendika, konfederasyon ayrımı yapılmaksızın sonuna kadar dayanışmanın, emek haklarının korunmasında yaşamsal önem kazandığının altı çiziliyordu. Gelin görün ki moral değerler ve örgütlülük erozyonu öylesine diplere vurmuş ki.. Direnen ya da yasal grev hakkını kullanarak koşullarını kollamaya çalışan işçi gruplarına kendi sendikalarının yönetimleri bile sahip çıkmıyor. Ya da art niyetli olunmasa da dayanışma bilinci, heyecanı yok. Üst üste kayıplar, örgütlülükte geriye gidişten çok belirleyici olanı yeni dünya sömürü düzeni ideolojisinin, başta siyasi partiler, sendikalar, demokratik örgütlenmeler, medya, aydınlar, kendilerini solcu varsayanların bile beyinlerine kazınmış olması. Tüm insan hakları, kavramları üzerinde yaşanan kafa karmaşasının en ağır darbesini emek hakları almış konumda. Türkiye’de küresel saldırı ile 12 Eylül yıkımı birleştiğinden sendikacılık hareketi, sol kafalardaki erozyon daha bir yıkıcı. Sol, aydınlar hareketlerinin emek sorunlarına, haklarına yabancılaşmalarının geldiği boyutlar akıl alacak gibi değil. Sonuç olarak sınırsız esnekleşmiş iş yasası, iş hukukunun uygulanmasının arayışı bile gündemde değil. Özel sektörün tümünde birkaç yüz bine inmiş toplu pazarlık düzeni ile sendikal düzenin varlığından mı söz edilebilir? Sigortalı, iş yasası kapsamında çalışanların yasanın sağladığı en düşük hakların, mesailerin, tazminatların korunmasını arayacak halleri bile yok. Kayıt dışı almış başını gidiyor.. Böyle olunca da Türkiye’de gelecek yıl için kalıcı enflasyon yükselişi beklenmiyor... ? CHP’li Ergin, Türkiye’de, amaçları ve araçları belirli, sürekliliği olan bir zeytin ve zeytinyağı politikası bulunmadığına dikkat çekti. Ergin, “Türkiye’nin zeytinyağı tüketimi diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye’de kişi başına 1 kilogram civarında olan yıllık tüketim, Yunanistan’da 21, İtalya’da 11.5 ve İspanya’da 10.4 kilogramdır” dedi. zırladığımız raporda zeytin ve zeytinyağı üreticisinin sorunlarının fotoğrafını çektik. Rapor sadece sorunları değil, somut çözüm önerilerimizi de içeriyor’’ dedi. Gürol Ergin de Türkiye’de, amaçları ve araçları belirli, sürekliliği olan bir zeytin ve zeytinyağı politikası bulunmadığına dikkat çekti. Uygulamaların genellikle siyasi beklentilerin etkisiyle oluştuğunu belirten Ergin şunları söyledi: ‘‘Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası’nda 2000 yılında yapılan değişiklikle, üreticilerin üye olduğu kooperatiflere her türlü devlet desteği kaldırılmıştır. Dünyada görülmeyen bu uygulama ciddi sıkıntıya neden olmaktadır. Her türlü işlemi kayıt altında olan kooperatifler, kayıt dışı faaliyet gösteren tüccarla rekabette zorlanmaktadır. Zeytinyağına verilen prim miktarı yeterli olmamaktadır. Organik zeytin ve zeytinyağı üretiminde belirsizlikler vardır. Birçok yağhanede hijyen kurallarına uyulmamaktadır. İlkel yağhaneler varlığını sürdürmektedir. Türkiye’nin zeytinyağı tüketimi diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye’de kişi başına 1 kilogram civarında olan yıllık tüketim, Yunanistan’da 21, İtalya’da 11.5 ve İspanya’da 10.4 kilogramdır. Tüketimin arttırılması için yeterli tanıtım da yapılmamaktadır.’’ Raporda, Türkiye’nin son 3 yıldaki zeytinyağı ihracatı rakamlarının sırasıyla 74, 44 ve 89 bin ton olduğu belirtilerek bunun AB’nin zeytinyağı ihracatçısı ülkelerinden çok düşük kal dığı kaydedildi. Raporda, çözüm önerileri de özetle şöyle sıralandı: ? Uzman ziraat mühendisleri yetiştirilmeli. Ege Bölgesi’nde ilgili meslek yüksekokulları açılmalı. ? Zeytin üretim alanları turizm, konut yapımı ve sanayileşmeye kapatılmalı. ? Zeytin ağacına uygun yaklaşık 12 milyon dekarlık alan bu yönde değerlendirilmeli. ? Üretim tesisleri modernize edilmeli, üreticilere devlet desteği sağlanmalı. ? Kaliteye önem verilmeli, ithalat yasaklanmalı. Üretim, işleme ve pazarlama ile ilgilenen bir ‘‘ulusal zeytin ve zeytinyağı konseyi’’ oluşturulmalı. Hong Kong’u en özgür ülke ilan eden Batılı kuruluş Türkiye’yi Uganda’nın gerisine koydu Türk Bayrağı’na vergi cezası ÖZCAN ÖZGÜR Liberallikte yaranamadık! ? Heritage Foundation’ın 2006 Ekonomik Özgürlük Endeksi’nde Türkiye, Uganda, Bolivya ve Gürcistan’ın bile gerisinde sayılarak 157 ülke arasında 85’inci sıraya kondu. Ekonomi Servisi Batılı kuruluşlar, neoliberal politikaları peş peşe ‘‘reformlar’’la devreye sokan Türkiye’nin yeni ekonomi politikalarını hâlâ ‘‘yetersiz’’ buluyor. ABD’deki Heritage Foundation ve Wall Street gazetesince ortaklaşa hazırlanan ‘‘2006 Ekonomik Özgürlük Endeksi’’ne göre, ekonomik reformlara karşın Türkiye, ekonomik özgürlük açısından 157 ülke arasında ancak 85’inci sayıldı. Kuruluş Hong Kong’u, ekonomik özgürlükler açısından dünyanın en özgür ülkesi diye niteledi. Türkiye ise, Uganda, Bolivya, Makedonya, Gürcistan, Lübnan, Bosna, Moldova ve Senegal gibi ülkelerin bile gerisinde sayıldı. Buna karşın Türkiye’ye bir ‘‘teselli mükafatı’’ geldi. IMF politikalarının katıksız takipçisi Türkiye, ekonomik özgürlüğün en çok iyileştiği 10 ülke arasında 7’nci sıraya kondu. ANKA’nın Washington kaynaklı haberine göre, ekonomik özgürlük son bir yılda tüm dünyada arttı. Endekste yer alan 99 ülke önceki yıllara göre daha iyi bir performans gösterirken 51 ülkede durum kötüleşti. Kuruluş, 20 ülkeyi özgür, 52 ülkeyi oldukça özgür, 73 ülkeyi az özgür olarak adlandırdı. Endekste, en özgür ilk 10 ülke, Hong Kong, Singapur, İrlanda, Lüksemburg, İzlanda, İngiltere, Estonya, Danimarka, Avustralya, Yeni Zelanda ve ABD olarak sıralandı. Son sıralara ise ABD’nin belalıları, Kuzey Kore, İran, Myanmar, Zimbabwe ve Venezüella yer aladı. 85. sıraya konan Türkiye’nin özelleştirmelerle övündüğü 2005 yılındaki performansı ise, sadece 0.3 puanlık bir iyileşme olarak değerlendirildi. Türkiye, endeksteki notu bakımından 2000 yıllarında 1990 yıllarının ikinci yarısına göre daha az özgür olarak gösteriliyor. MUĞLA Türkiye’de teknesine ve yatlarına Türk Bayrağı asmayanlar vergiden kurtuluyor. Muğla kıyılarında bulunan binlerce yat, tekne ve kotranın yüzde 70’inden fazlasının, vergiden kaçmak amacıyla yabancı ülkelere kayıtlı olduğu ortaya çıktı. Teknenin büyüklüğüne göre 100 bin YTL ’ye varan vergiler, sahiplerinin belini büküyor. Teknelerini yabancı bir ülkeye kayıt ettirenler, o ülkenin bayrağını asarak Türkiye’ye getiriyorlar. Böylelikle Türkiye’de yüzde 8 Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Yüzde 18 Katma Değer Vergisi (KDV) ve her yıl ödenmesi zorunlu Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni (MTV) yatırmaktan kurtuluyorlar. Tekel’e destek yürüyüşü ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Kapatılma kararı verilen Adana Tekel Sigara Fabrikası’nı terk etmeyen işçilere destek artıyor. Emek Partisi (EMEP) Tekel fabrikalarının kapatılma kararının geri alınması için imza kampanyası başlatırken DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar ile TMMOB’ye bağlı odalar ve Türk Tabipleri Birliği üyesi doktorlar, kent merkezinden Tekel fabrikasına dek meşalelerle yürüdü. Tek Gıda İş Güney Anadolu Bölge Şubesi Başkanı Gürsel Diliçıkık, bayramı aileleriyle birlikte fabrikada geçireceklerini belirterek ‘‘Başbakan Erdoğan, işsizlik sorununu çözemediklerini söylüyor, ama zarar etmeyen aksine kâr eden fabrikamızı kapatarak işsizler ordusuna 700 kişiyi daha katıyor. Bunun bir mantığı var mıdır?’’ diyerek tepkisini dile getirdi. 6 YENİ MAĞAZA DAHA AÇILACAK Tesco Kipa’da yatırım hazırlığı Ekonomi Servisi Türk perakende pazarına Kipa hisselerini satın alarak 2003 yılında giriş yapan İngiliz perakende devi Tesco, bu yıl 100 milyon İngiliz Sterlini tutarında yatırım yapacak. Tesco Kipa Kitle Pazarlama Ticaret ve Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Steve Hammett, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, bu yıl mağaza sayısını 6’dan 12’ye çıkaracaklarını açıkladı. Hammett, ülkeye yayılma programlarının bir halkası olarak Ege’den sonra yedinci mağazalarını yarın Ak ? İngiliz perakende devi, bu yıl Türkiye’de 100 milyon sterlin yatırım yapacağını açıkladı. Tesco Kipa, İstanbul’da da mağaza açacaklarını ve uygun yer aradıklarını duyurdu. deniz bölgesinde, Antalya’da açacaklarını, 7 bin metrekare büyüklüğündeki mağazaya 12 milyon sterlinlik yatırım yaptıklarını ve mağazada 270 kişinin çalışacağını bildirdi. İstanbul’da da mağaza açmak istediklerini belirten Hammett, ‘‘İstanbul’da doğru lokasyonu bulamadık henüz. İyi yer bulduğumuzda İstanbul’da olacağız’’ dedi. Hammett, bir soru üzerine özellikle tatil yörelerine yönelmediklerini, Bodrum ve Antalya’da mağaza açmalarının tesadüf olduğunu söyledi. Steve Hammett, yeni hazırlanan yasa taslağında büyük marketlerin pazar günleri kapalı olmasının öngörüldüğü hatırlatılınca, çoğu kişi için pazar gününün ailece alışverişe en uygun gün olduğunu, bu imkânın ellerinden alınmasının çok kişiyi üzeceğini belirtti. soner?cumhuriyet.com.tr GROUPAMA: Sigortada büyük oyuncu olacağız İSTANBUL (AA) Başak Sigorta’nın özelleştirilmesinde ön yeterlilik alan Fransız sigorta şirketi Groupama International’ın Genel Müdürü Jean François Lemoux, Türkiye gibi ülkelerde önemli rol oynamak niyetinde olduklarını söyledi. Lemoux, 1991 yılından beri Türk pazarında bulunduklarını, Güneş Sigorta’nın hisselerinin yüzde 30’undan fazlasına sahip olduklarını anımsatarak, Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu, genç nüfusuyla, Avrupa’ya yakınlığıyla ve 2001 yılında yaşanan krizin ardından ekonomisindeki iyileşmeyle önemli adımlar attığını belirtti. Türkiye sigorta piyasasının az gelişmiş, ancak yüksek potansiyele sahip olduğunu söyleyen Lemoux, Türkiye’de gelişmek istediklerini, yalnız kendilerinde değil, bütün Avrupa’da da böyle bir eğilim görüldüğünü ifade etti. Lemoux, Başak Sigorta ihalesini kazanamamaları durumunda Türkiye’ye ilgilerinin kesilmeyeceğini, yeni arayışlar içinde olacaklarını da bildirdi. COŞKUN, FİSKOBİRLİK YÖNETİMİNİ SUÇLADI Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, FİSKOBİRLİK’in, bütün borçlarının silinerek sağlam bir mali yapıya kavuşturulduğunu belirtti. Coşkun, birliğin üretici ortaklarına olan borçlarını ödeyebileceğini bildirdi. Yazılı bir açıklama yapan Coşkun, bazı AKP’li milletvekillerini seçime doğru fındık fiyatlarını düşürmek isteyen tüccar ve ihracatçıya destek olmakla suçlayan FİSKOBİRLİK yönetimine yüklendi. Borçsuz bilançoya sahip olan yönetimin, ‘‘basiretli bir tacir gibi’’ davranarak özel bankalardan borçlanabileceğini ve üretici ortaklarına olan borçlarını ödeyebileceğini vurgulayan Coşkun, ‘‘Birliği yönetme konusunda basiretsizliğe düşenlerin buna sebep aramaları son derece yersizdir’’ ifadelerine yer verdi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear