24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2006 CUMA 6 HABERLER GÜLER’E GÖRE ‘BU BİR DEVRİM’ Tahran’ın kısıntısıyla enerjideki yanlış politika ve dışa bağımlılık yeniden tartışılmaya başlandı İran doğalgazı azalttı MAHMUT LICALI ANKARA İran’dan Türkiye’ye gelen doğalgaz miktarında yüzde 80 oranında azalma yaşandı. Doğalgazdaki düşüşün İran sahalarındaki bir arızadan kaynaklandığı belirtilirken İran’ın, ‘‘havalar soğuk’’ gerekçesiyle doğalgaz akış miktarını düşürdüğü bildiriliyor. Doğalgazı ağırlıklı olarak ısınmada kullanan Türkiye için, havaların daha da soğuyacağı önümüzdeki haftanın zor geçeceği kaydediliyor. Enerji uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin yüzde 1416 oranında İran’dan doğalgaz ithal ettiğini belirterek ‘‘Bize plan değil pilav lazım diyen zihniyetin ürünü bu. Türkiye bu noktaya getirildi’’ dedi. Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan doğalgaz krizinin ardından, İran’dan Türkiye’ye gelen, günlük 26 milyon metreküp olması gereken doğalgaz akışının, 56 milyon metreküpe kadar gerilediği öğrenildi. Doğalgaz akışını yüzde 80 oranında kesen İran, sorunun üretim sahalarındaki bir arızadan kaynaklandığını belirtirken İran’ın ‘‘soğuk hava’’ nedeniyle doğalgaz akışını kıstığı ? Türkiye’nin soğuklar yüzünden enerji kaynaklarını son derece kritik bir denge ile yürüttüğü bir dönemde, İran’ın doğalgaz akışını kısması nedeniyle bazı tedbirler alındı. Yetkililer, kesintili sözleşme imzalayan sanayi kuruluşlarının doğalgazının kesilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirttiler. ileri sürüldü. İran’ın doğalgazı kısması üzerine Enerji Bakanlığı’nda alarm durumuna geçildi. BOTAŞ, 2 gündür yaşanan sıkıntıyı, ‘‘kesintili’’ abonelere verdiği gazda indirime giderek aşmaya çalışırken Enerji Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin soğuklar yüzünden enerji kaynaklarını son derece kritik bir denge ile yürüttüğü bu dönemde, İran’ın doğalgaz akışını kısması üzerine birtakım tedbirler alındı. Yetkililer, elektrik kesintilerinin yaşanmaması ve Türkiye’nin soğukta kalmaması için öncelikle elektrik, kömür ve hidrolik kaynaklarının yüzde 100 kullanılmasının gündeme geldiğini belirttiler. Ayrıca yetkililer, kesintili sözleşme imzalayan sanayi kuruluşlarının doğalgazının kesilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu dile getirdiler. Meteoroloji’den alınan bilgiye göre hem Türkiye’de hem de İran’da önümüzdeki hafta havalar daha da soğuyacak. İran Büyükelçiği konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmazken İran ile doğalgaz akışındaki düzensizlikler ve gazın niteliği gibi konularda Türkiye, uluslararası tahkime gitmiş durumda bulunuyor. ÜRKİYE’NİN FESİH HAKKI VAR’ Avrasya Stratejik Araştırma Merkezi (ASAM) Genel Koordinatörü ve Enerji Uzmanı Necdet Pamir, İran’ın bu yıl içinde anlaşmada minimum garanti ettikleri miktarı dahi karşılayamadığı zamanların olduğunu belirtti. İran’ın teknik nedenlerden ötürü karşılaması gerektiği miktarı karşılayamadığını söyleyen Pamir, ‘‘Bu durumda Türkiye’ye anlaşmayı iptal etme hakkı doğdu. Çünkü minimum bir yıl içinde belli bir miktarı, taahhüt ettiği miktarı karşılayamazsa Türkiye’nin tek taraflı olarak bu anlaşmayı fesih hakkı bulunu ‘T yor’’ dedi. İran’ın rezervlerinin zengin olmasına karşın ihracatının son derece sınırlı olduğunu belirten Pamir, ‘‘İran, ciddi anlamda bir tek Türkiye’ye ihracat yapıyor’’ dedi. Türkiye’nin son derece yanlış tercihlerle doğalgaza bağımlı hale getirildiğini vurgulayan Pamir, bu durumun, geçmişte iktidarlara yakın birtakım holdinglerin çıkarlarına hizmet eden son derece yanlış politikalardan kaynaklandığını dile getirdi. Türkiye’nin yüzde 65 oranında Rusya’ya bağımlı olduğunu anımsatan Pamir, Türkiye’nin 2004 yılında doğalgazın yüzde 16’sını İran’dan ithal ettiğini söyledi. Enerjide Türkiye’nin dışa bağımlı bir polika yürüttüğünü vurgulayan Pamir, şöyle devam etti: ‘‘Yüzde 100’ü ithal edilen doğalgaza çok bağımlı bir politika izleniyor. Birinci yanlış bu. Dünya oranları yüzde 17’yken doğalgazın yüzde 45 gibi akıldışı bir oranı elektrik üretiminde kullanılıyor. İkinci yanlış bu. Doğalgaz çok büyük oranda, yüzde 65 oranında Rusya’dan alınıyor. Üçüncü hata bu. Türkiye bu konuda çözümsüz değildi. Ama 25 yıl al öde anlaşmalarıyla bağımlı hale getirildi. Talep tahminleri abartıldı.’’ MTA çalışacak ‘özel’ler kazanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’in ‘‘Devrim niteliğinde bir gün’’ sözleriyle açıkladığı hükümetin yeni maden politikasına göre Maden Tetkik Arama’nın (MTA) tüm çalışmaları özel sektöre açılacak. Aramanın yüzde 90’ını, sondajın yüzde 70’ini MTA yapacak, üretimden sadece yüzde 5 pay alacak. Derin madenciliğe geçerek Türkiye’nin maden potansiyelinin 5’e katlanacağını ileri süren Güler, borda da katma değerli ürünlerin özel sektörce yapılabilmesi için yasa çalışmalarının başlatıldığını bildirdi. Güler, bakanlıkta düzenlediği ‘‘Madencilik Sektöründe Yeni Açılımlar’’ konulu basın toplantısında, ‘‘MTA’nın elindeki bilgileri şeffaflık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda kamuya açıyoruz. MTA, özel sektör arasında yatırım destek modeli oluşturduk’’ dedi. Bakan Güler, özel sektöre 12 bin ruhsatın açıldığını, 11 bin ruhsatın daha açılacağını söyleyerek madencilikte yürürlüğe koymak istedikleri yeni sistemi şu sözlerle anlattı: ‘‘MTA’nın tozlu raflarından alınan araştırmaları özel sektöre açıyoruz. MTA aramayı yüzde 10, sondajı ise yüzde 30 özel sektör katkısıyla yapacak. Eğer başarılı sonuç alınırsa yatırımın tamamını özel sektör yapacak ve üretiminden de MTA’ya yüzde 5 verecek.’’ Bakan Güler, Mavi Akım’ın tahkim sürecinde, iki hukuk bürosunun ‘‘Tahkimde kazanırız’’ görüşüne karşın niçin tahkimden vazgeçildiği sorusuna, ‘‘Bunların hepsi yalan. Menfaatlarına dokunan ve çarpıtmak isteyenler böyle söylüyor’’ yanıtını verdi. Güler şunları söyledi: ‘‘Biz (Rusya ile doğalgaz konusunda yapılan anlaşmaların) hepsinde de fiyat düşürdük, ülkemizi kâra geçirdik. Menfaat gruplarının arı kovanlarını başaşağı çevirdik. Tepki bundan. Anlamamak üzere yayın yapılmasının etik sorun olduğunu düşünüyorum. Bu 500 milyar dolarlık bir piyasadır. İlkokul talebesi hesabı yapılmaz. Belli aralıklarla fiyat revizyonu yapılacak. Mevcut durumu 20 yılla çarparak zararı bulamazsınız.’’ ABD ve İngiltere’nin gözü yeni santrallarda. Avrupa Birliği’nde ise tartışmalar sürüyor Dünyanın gözü ‘nükleer’de BARIŞ MUMYAKMAZ Dünya, petrol savaşları ve olası doğalgaz krizi ile birlikte nükleer enerjiye dönüş sinyalleri veriyor. Dünyadaki toplam 442 nükleer santralla elektrik ihtiyacının yüzde 16’sı karşılanıyor, 24 yeni reaktörün yapımı ise sürüyor. Fransız dergisi Le Nouvel Observateur’un 511 Ocak’ta yayımlanan araştırmasında, dünya çapında fosil yakıt yataklarının azalmasıyla birlikte nükleer enerjiye dönüş sinyallerinin verildiği vurgulandı. Nükleer santralların dünya çapında ürettiği elektrik miktarının 2025 yılına dek 387 gigavattan 487 gigavata çıkması beklendiği belirtildi. Dünyada toplam 442 nükleer santralla bütün elektrik ihtiyacının yüzde 16’sının karşılandığı ve 24 yeni reaktörün yapımının ise sürdüğüne dikkat çekilen araştırmada, en fazla santrala sahip olan ABD’nin ise 104 reaktörde toplam elektrik ihtiyacının yüzde 20’sinin karşılandığı ifade edildi. ABD’yi 59 santralla Fransa izliyor. Toplam elektrik ihtiyacının yüzde 78’inin nükleer enerjiden sağlandığı ülkede, Areva ve Flammanville bölgelerine yapılacak olan 2 yeni santral konusundaki tartışmalar hâlâ sürüyor. Bu ülkelerin dışında Japonya’da 55, Rusya’da 31, Çin’de 9, Hindistan’da 15, Güney Kore’de ise 20 nükleer santral bulunuyor. Dünyadaki nükleer reaktörler 1 Ekim 2005 itibariyle ABD %20 KANADA %15 18 FRANSA %78 59 AB 32 148 1 RUSYA %16 31 4 JAPONYA %29 55 2 ‘Kömür sektörü öldürüldü’ ÖZLEM GÜVEMLİ Prof. Dr. Ergin Arıoğlu, dünyadaki doğalgaz rezervlerine en fazla 40 yıllık ömür biçildiğine dikkat çekerek Türkiye’nin ‘‘sözde çevresel baskılar’’ ile doğalgaza mahkum edildiğini savundu. Arıoğlu, Türkiye’de kömür sektörünün bilinçli olarak yok edildiğini söyledi. Eski Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Prof. Arıoğlu, 2005’in son günlerinde başgösteren doğalgaz krizini ve dünyada tekrar yükselişe geçen kömür sektörünü gazetemize değerlendirdi. Arıoğlu, Türkiye için dağılan SSCB ile doğalgaz kullanımına yönelik ilk anlaşmanın imza Ergin Arıoğlu. landığı 1986 yılının kırılma noktası olduğunu belirterek kömür sektörünün bu tarihten itibaren yavaş yavaş gerilediğini anlattı. Doğalgazın daha ‘‘ekonomik ve verimli’’ diye tanıtıldığını, ancak bunun yalan olduğunu belirten Arıoğlu, izlenen yanlış politikalar sonucu Türkiye’nin dünyada örneği görülmemiş bir şekilde doğalgaza bağımlı hale getirildiğini vurgulayarak kömür sektörünün adeta öldürüldüğünü söyledi. Türkiye’nin kendi doğal kaynağı kömürü artık çıkaramaz hale geldiğini anlatan Arıoğlu, kömürün, ‘‘küresel ısınma, temiz enerji’’ politikaları karşısında direnemediğini söyledi. Arıoğlu, ‘‘Kyoto Protokolü’nü imzalamayan ABD, çevreye zarar vermeyen temiz kömür kullanımı için 510 milyar dolarlık yatırım yapıyor. Kömür, temiz bir enerji yakıtı olarak da kullanılabilir’’ diye konuştu. Elektrik üretiminde kömür kullanımının önemi açısından Yunanistan örneğini gösteren Arıoğlu, ‘‘Yunanistan’ın kömür rezervi yaklaşık 3 milyar metreküptür. Onu gözü gibi değerlendiriyor ve elektrik üretimindeki payı yüzde 7580’lerde. Çevresel baskılara karşı ayakta kalıyor kendi kaynaklarını değerlendiriyorlar. ’’ dedi. Arıoğlu şunları kaydetti: “Türkiye 1990’lardan itibaren sürekli krizle karşı karşıya. Bunu tersine çevirmek gerek. Kömür, 1970’lerde elektrik elde edilmesinde Türk ekonomisine önemli katkı sağladı. Enerji krizinde linyit yatakları çalıştırılarak, krizden yara almadan çıkmıştık.’’ G.KORE 104 %38 20 ‘MAVİ AKIM’DA FİYAT DÜŞÜRDÜK DÜNYA %16 HİNDİSTAN 442 24 %7 2 Elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı ‘EN ÇOK SANTRAL ABD’DE’ ÇİN %2 9 2 G.AFRİKA CUM. %3 15 8 Nükleer Reaktör Yapımda olan reaktör Kaynak: Fransız İktisat, Finans ve Sanayi Bakanlığı NGİLTERE GÖZDEN GEÇİRİYOR 1114 Aralık 2005 tarihinde Paris’te gerçekleştirilen Avrupa Nükleer Konferansı’na katılan Amerikan Nükleer Enerji Enstitüsü Başkanı Skip Bowman, birincisi 2015’ten önce tamamlanmak üzere, ABD’nin en az 20 yeni nükleer santralı 20 yıl İ içinde yapacağını belirtti. Araştırmada İngiltere’nin de nükleer enerji programına döndüğü, Kuzey Denizi’nde 40 yıl önce bulunan petrolle çalışmaların yavaşlatıldığı adada 22 Aralık’ta bir açıklama yapan Başbakan Tony Blair’in, ‘‘nükleer programımızı gözden geçirmeye hazırız’’ demeci anımsatıldı. AB KARARSIZ Toplam 148 nükleer santralıyla elektrik ihtiya cının yüzde 32’sini sağlayan Avrupa Birliği’nde de tartışmalar sürüyor. AB’nin nükleer enerjiden yana ülkeleri Fransa ve Macaristan karşısında Avusturya, Yunanistan ve İrlanda’nın oluşturduğu blok yeterince etkili olamıyor. Almanya, İspanya, Belçika ve İsveç kararsız tavırlarını sürdürseler de nükleer programlarını eksiksiz uyguladıklarından, AB’nin genelinde ‘‘AB, ne nükleer enerjiyi destekliyor ne de nükleer enerjiden vazgeçiyor’’ izlenimini veriyor. FORMÜL DEĞİŞİKLİĞİ HATASI Güler’i YDK yalanladı MURAT KIŞLALI AB, Rusya’nın doğalgazına bağımlı İstanbul Haber Servisi Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Özgür Tonus’un ‘‘Genişleyen AB’nin Enerji Politikaları Kapsamında Türkiye’nin Yeri ve Önemi’’ başlıklı araştırmasında doğalgaz krizinin Avrupa’yı da vuracağını ortaya koydu. Araştırmada, AB ülkelerinin 2030’a dek enerji tüketimi içinde doğalgazın ve yenilenebilir enerji türlerinin payının artacağı, katı yakıtların ve nükleer enerjinin payının ise azalacağının öngörüldüğü belirtildi. Artan enerji tüketimi ile AB’nin dışa bağımlılığının arttığına dikkat çekilen araştırmada, ‘‘Kuzey Denizi’ndeki petrol ve doğalgaz kaynaklarının tükenme eğilimine girmesi, kömür üretiminin düşmesi gibi nedenlerle AB’nin gelecekte fosil yakıt ithalatını arttırmak zorunda kalacağı öngörüler arasında. AB’nin Rusya, İran, Cezayir gibi ülkelere bağımlı olması ‘enerji arzı güvenliği’ riskini ortaya çıkardı’’ denildi. AB ülkelerinin, enerjinin arz güvenliği riskini en aza indirebilmek amacıyla yıllık doğalgaz tüketimlerinin yüzde 20’si kadar bir miktar depolama imkânı yarattıkları ifade edilerek arz kaynaklarının da çeşitlendirmeye çalışıldığı kaydedildi. ANKARA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Mavi Akım’da tahkimden neden vazgeçildiğini ‘‘Tahkimden vazgeçerek hatların hepsinde de fiyatı düşürdük, ülkemizi kârâ geçirdik’’ sözleriyle açıkladı. Bakan’ın açıklamasına karşın, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), düzenleme sonrası ‘‘Batı hattındaki fiyatların düştüğünü, Mavi Akım fiyatının ise arttığını’’ tespit etti. YDK, iki hukuk bürosundan alınan ‘‘Anlaşmadaki formül doğru, tahkimde kazanırız’’ görüşlerine karşın Güler’in Rus Gazprom yetkilileriyle yaptığı özel görüşmeler sonucunda tahkim sürecinden vazgeçildiğini bildirdi. YDK, ‘‘BOTAŞ 2004 Yılı Raporu’’nda, tahkimden vazgeçilmesiyle Mavi Akım formülünün değiştirilmesi sonucu BOTAŞ aleyhine ‘‘fiyat farkının 1000 metreküpte 30 dolar olarak hesaplandığını, petrol fiyatlarının artmasıyla farkın da yükseldiğini’’ tespit etti. RÜZGÂR ENERJİSİNE YATIRIM B ülkeleri, 2030’a dek yenilenebilir enerji türlerinin paA yını arttıracak. Bu çerçevede Portekiz de rüzgâr, dalga ve güneş enerjisinden yararlanma yoluna gidiyor. Çünkü ithal petrole bağımlılık ulusal bütçede çok büyük bir yük oluşturuyor. Bu amaçla Başbakan Jose Socrates 2005 Temmuzu’nda rüzgâr enerjisinin kurulması için 2.5 milyar Avro ayırdı. (AFP) OTAŞ’A VERİLEN ZARAR YDK raporundaki tablolara göre, 2004 yılı için formül değişikliği ile ortaya çıkan fark 103 milyon dolar oldu. Raporda, Mavi Akım’daki anlaşmazlığın ‘‘Rusların anlaşma metnindeki formülde yeralan ağır fueloil fiyatı (FO1) yerine hafif fueloil fiyatını (FO0)’’ kullanmasından kaynaklandığı belirtildi. 30 Temmuz 2003’te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nda Gazprom Başkan Yardımcısı Kamarov ile yapılan görüşme sırasında tahkim sürecinin askıya alınmasına karar verildi. Rusların Mavi Akım anlaşmasındaki FO/FO1 yerine FO/FO0 oranını kullanmalarının BOTAŞ’a getirdiği zarar hakkında, 25 Mart 2003 tarihli yönetim kurulu kararında özetle ‘‘2003’te FO1 değeri 105,665 dolar olup, Mavi Akım kontrat fiyatı FO0 kullanılarak hesaplandığında 137,66 dolar, FO1 ile hesaplandığında 110,69 dolar çıkmaktadır’’ dendi. B CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear