23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA. CUMHURİYET 5 EYLÜL 2005 PAZARTESİ DtZİ Sahnelerdeçığır açan PînaBaıısch, Salzburg'da birkez daha izleyicininyüzüne ayna tutuyordu. Dansınveimgelerinşüri S alzburg Festı\alı'nde bır Dans Tıyatrosu1 Pina Ba- usch'un VV'uppertal Dans Tıyatrosu, "NeJken" (Ka- ranfıller) oyunuvla festrvale katılıyor OzellıkJe LT Iusiararası Istanbul fıyatro Festıval- len nın mudavımlen dunya dans ve tıyatro sana- tında de\TUn yaratan Pına Bausch'u yakından ta- nıyor 1998 de "CamTemizieYİcisi'', 2Ö00'de "Ma- surca Fogo** 2003 "te de Istanbul uzenne hazırla- dığı oyunlan Ataturk Kultur Merkezı 'nde ızlemış- tık Pına Bausch'un her oyunda yakaladığı sonsuz du- yarlılığın tutkunu olduğumdan, y ıne her oyunda dans, muzık rıvatro \ e plastık sanatlan bır arada yoğurarak jarattığı >urle buyulendığımden Salzburg "dakj tem- sılı kaçıramazdım (Yıllarca Istanbul Tıyatro Festrva- lı' ne emek v ermış Koza Tandoğan'la yenı gorevınde, Pına Baubch Topluluğu nun ıdan yonetıcısı olarak Salzburg da karşılaşmak çok keyıflıydı ) Y A Ş A M A SEVİNCİ VE ÖLÜM "ISelken" ya da "Karanfiller", Pına Bausch'un 1982'de ılk kez sahneledığı, sanatçının adını dunya- ya duyuran eserlerden bın O tanhte Avıgnon Festı- valı'nde bu oyunu ızleme firsatım olmuştu 20 kusur yıl sonra yenıden ele alışta eser değışmış. yoğunlaş- mjş eleştın sertleşmış. ıhşkıler gınftleşmış, sorgula- ma dennleşmıştı Kımı sahneler o gun bugun gozu- mûn onunden, daha doğrusu gonlumden gıtmemıştı Ama ayru zamanda yepyenı bır oyun ızlıyormuşum duygusuna kapılıyordum Perde açıldığında sahneyı gormek çarpıcıydı Sah- nenın tum zemını, bır karanfıl tarlasına donuşmuştu Sahne tasanmcısı Peter Pabst sahneye 15 bın >apay pembe karanfıl dıktırtmıştı Oyun boyunca tum dans- çılar, dız boyu karanfıllerle butunleşecekler. onlar ara- sında yarattıklan ımgelerle bıze eşsız anlar yaşatacak- lardı Pına Bausch yıne çok genış bır yelpazeden muzık- lennı seçmışrı Schubert, Gersh- win, Franz Lehar, Louis Amstrong, Sophie Tucker \ e Quincv Jones Karanfıller, belkı yaşama sevın- cının sımgesıydı, dansçılan \ e bız ızleyıcılen guzel çağnşımlara. se- vmç ve sevgı çağnşımlanna yo- neltıyordu O sahneyı gorup de umuda kapılmamak ımkânsızdı Ancak se\ ıncın. neşenın. sevgının, guzellıklenn ve umudun rehavetı- ne kapılıp gıtmemıze olanak yok- tu, çunku ayru zamanda sahnede her an tehdıt \ ardı, baskı v ardı. dunya- nın ve her bıreyın yaşadığı acılar vardı, dıktatorluk. buyuıganlık, şıd- det vardı. olum v ardı Tehdıt ve baskı sahnedekı dans- çılara hav Iayan pohs kopeklennde \e o kopeklen yonetenjerde vardı Pasaport kontrolunden geçen goç- menı aşağılay anlarda vardı Yer- yüzundekısavaşlardavardı Soy- lemedığı gostenlmedığı halde po- '"• * lıs devletının varlığını hıssetme- nızde vardı Ama aşk da v ardı yeryuzunde YüZUMUZE TUTULAN AYNA Gıysı olarak onunde kocaman bır akordeon tutan kız, karanfıl tarlasırun orta^ında T h e Man I Love" şarkı- sını soyledı Sağır dılsızın dılıv le Sesı duyulmuyor- du ama bız şarkıyı tanıdık \ e se\ dığımız kadını ya da erkeğı du^unduk Erkeklenn kadın elbıselen ıçınde klasık bale adım- lanyla denge sağlama çabalan gulunçtu ama acıkljy- dı da aynı zamanda Schubert'ın "'Genç Kız \« Ölum" parçasıyla aşkın olum kalım meselesı olduğu yuzumuze çarpılıyordu Karanfıiler arasına sıra sıra dızılmış ıskemlelerde aşk arayışı ıçındekı dansçılann el. kol, bacak, beden de- \irumlenyle hıç bıtmeven bır ağıt yakmalan gıbı do- vunmelerı L st uste \/ığılan. bır uçtan otekı uça taşı- nan kutular. onlar arasında hayatta kalma çabası Yı- nelenen de\ ınımler Bunlar bır ayıne donuşuyordu sankı Sıze daha bınlerce a\Tintı \ erebılınm ama gereksız Tek tek opızotlar yeruıe butunune bakmak gereklı SALZBURG FESTİVALL4 Zeynep Oral rebıldığım kadar, onumuzdekı 2006 yılı. Mozart'ın do- ğumunun250 yıldonumu olduğu ıçınhımyollar Salz- burg'a cıkacak MoZART'A CİDEN YOL Mozart'ın doğumunun 250. yılı 2006'da tüm yollar Salzburg'a çıkacak. Mozart'ın 22 operası sahnelenirken 'Mozart'a giden yollar' programında Salzburg Festivali, Fazıl Say'ı ağırlayacak. Amaç, "Avrupalı müzisyenlerin, yabancılardan, ötekilerden, hem korkulan hem de hayran olunan bir uygarlıktan nasıl etkilendiklerini ortaya koymak." 31 Axalık 2005, 1 Ocak 2006'da, Marc Minkows- ki'nın yoneteceğı "\vrupa Orkestraa"nın ıkı konse- nyle açılacak "Mozart Yıh" bır yıl boyunca surecek Salzburg Festivali Genel Sanat Yonetmenı Peter Ruzkka, muthış ıddıalı bır progama ımza atıyor "Mo- zart 22" sloganıyla şımdıden dunyaya duyurulan bu program, onumuzdekı festrvalde sanatçının besteledı- ğı 22 opera ve muzıklı oyunu ıçenyor "MozartZZ", yahuzca bır ıddıa ya da gostenş mal- zemesı değıl Ruzıcka'ya gore Bugune dek dunya opera repertuvarlannda, Mozart'ın hep yedı buyuk ope- rası done dolaşa yer alıyor "Oj'sa" dıyor Ruzıcka,"gü- nümüzde, uzmanlık çağında, bir eser, bir ddnem. bir yaraücı deha, ancak butünlıiğü içinde ele almdıguıda ka>Tanabilir.'' Bugune dek ıhmal edılmış 15 opera v e muzüdı oyu- nu sahneleyerek, Mozart"ı tarıhsel ve kulturel çerçe- vesıne oturtacağına, ona ılışkın "miflen yıkacağına, ozellıkle Vıyana oncesı, Salzburg Uakı çocukluk veye- tışme donemını buyuteç altına alarak Mozart'ın "ken- dini bulduğu; kendine özgün muzik dilinı vakaladıgı; dehasuu bırev leştirdiği \e doneme egemen kıldığT su- recı aydınlatacağına ınanıyor AJtı hafta ıçınde yer alacak 22 opera ıçın dunyanın bellı başlı şeflen, > onetmenlen v e seslennın ışbırlığı yaptığını behrtmeme gerek yok herhalde FAZIL SAY SALZBURC'DA Onemlı olan sahnede yaratılan her oluşumun, o olu- şumu meydana getıren her anın, serbest çağnşımlara ve ızleyıcının farklı katmanlardakı algılamalanna açık olması Bu serbest çağnşımJar. farklı algılamalar, en soyut olanı bıle somutlaştınyor. sahnedekı genlımı \e son- suz duyarlıhğı se\ırcı\e geçınyordu Hem kendının hem dansçılann otobıyografık oğe- lenyle, geometnk v e aksak ntımlerle. otekı eserlenn- den odunç aldığı motıflerle, ınce bır mızah ve derın bır huzunle. sankı dans etmıyormuş gıbı yapan dans- çılarla, zamanı ve mekânı donuşturmesıyle, tum ça- lışmalannın bır butun olduğunu gostenyordu Gorsel tablolann, ımgelenn o muhteşem gorkemı gensınde Pına Bausch muzıkle, bedenlenn devını- mıyle. tavırlaria. sozle, duşunceyle. duyguyla (en çok, en çok duyguyla) çoğalttığı sorularla yıne eşsız bu" şı- ır yaratıyordu Bu şıır, bız olumlu ızleyıcılenn yuzune tutulmuş bır aynaydı Varoluş koşullannı, kendımızı, çevremızı, dunyayı sorgulamamıza yol açan bır ayna Artık Salzburg 'dan aynlma \ aktı geldı Ancak go- 2006 yılının kutlamalan arasında en gorkemlı prog- ramlardan bın de yıne festıval bağlamında "Mozart'a giden yoflar" başlığını taşıyor Bu programda Mo- zart'ı etkılemış, çocukluğunda ya da ılk gençlığınde karşılaştı- ğı, tanıdığı, eserlen uzennde ça- lıştığı, ona ılham v ermış muzıs- yenlenn bestelenne yer venle- cek. onlarla Mozart arasuıdakı etkıleşım v e ıletışım on plana çı- kacak Beş konserlık bu programın yıldızı Fazü Sa\ Ev et, bızım Fazıl Say' (Her yerde. program- larda. broşurlerde adını gorduk- çe nasıl keyıflenıyordum. anlata- mam') Fazıl Say'ın Scariatti, Bach, Havdn, Mozart ve bır de kendı bestesını ("Saraym tçinden") yo- rumlayacağı konser (4 Hazıran 2006) ıçın tanıtıp programlann- da şoyle denıv ordu "Türkkrle sav^şın sona erme- sijle, 1756'da doğan \\olfgang Amadeus Mozart'ı birbirinden avıran 60 vıllık bir s u m d i On- cekL işgal ve OsmanJı ordularm- dan korku, verini alaturka mo- dasına, doğu ve egzotizm havTanJığına bırakmışü. Bu akun müzikte de yolunu buldu. Mozart'ın 'Saraydan Kız Kaçırma" operasuu. müthiş popüler Turk Mar- şı'\1a biten Piy^no Sonaü'nı (K. 331) düşünmeniz ye- ter! Doğuvla Baü arasındaki arabulucu, Turk piva- nis( vebesteciFazıl Sa>, alaturka' Mozart'ısunarken, Avrupah muzisyenkrin, vabancılardan, ötekilerden, hem korkulan hem de hayran olunan bir uygarhktan nasıl etkOendiklerini ortay'a ko>Tiyor." (Alaturka sozcuğunun bızdekı çağnşımlan dışında, "aila turca" \ anı Turk tarzında dıye yazıldığını ve kullanıldığını behrtmehyım ) \ e dersınız0 Yukandakı ıncehklı tanırım, bugun AB tartışmalarında ^vusrurya'nın kullandığı dılden ve takındığı tavırdan çok farklı değıl mf Sızlen uç gun boyunca çıkardığım bu Salzburg, Mozart ve muzık yolculuğunu bır ıstekle bıtıreyım Öasuıın bırbınnden aynlmadığını bıle bıle, dılenm dunyaya daha az polıtıka, daha çok kultur egemen olur BİTTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear