23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÛL 2005 PERŞEMBE 18 SPOR spor@ cumhuriyet.com.tr Belçikalı teknik adam Eric Gerets, Galatasaray'a gelmekle doğru karar verdiğini söylerken 'kalıcıyım' dedi Türkiye'derüyadagibiyim'Kısa siirede başarıya ulaşmayı ümit ediyordum elbet, umutluydum, ama takıma yeni katıları oyuncular vardı. Alışmaları gerekiyordu. Biz de çahşarak birhirimize alıştık. Sonuçta iyi bir îakımız ve kadromdaki büîün oyuncularımı tammaya başladım. Bir Hakan Şükür, bir Ümit Karan, bir Necati ve bir Hasan her hocanın kadrosundü görmek isteyeceği oyuncular. Böyle bir hücum hattına sahip olduğum için kendimi şanslı görüyorum. Her maçı ayrı ayrı düşünüyoruz. Sistemde ve oyuncu kadrosunda değişiklik olabilir. Geriye dönük eleştiriler yapmak benim tarzım değil. Evet Ümit Karan ve Saidou belki geçen yıl forma şansı bulamamıştı. Ancak bu teknik adamın verdiği bir karar. Mesala benim geçen yıl Wolfsburg da oynatmadığım bir oyuncu şimdi sürekli 11de sahaya çıkıyor. J ARİFKIZILYVLIN NEV7AT DtVDAR Galatasaray'ın Belçikalı teknik direktörü.EricGerets. soraunda röportaj randevn- muLza olumlu yanıt vermiş- ti. "Yoğun maç trafîği arasın- da fcıze ayırdığı 30 dakikayı 45 dakikaya çekmenin hesabını yaparak Florya'nrn yohınu tuttuk. Önceleri Fa- tih Terim 'in, ardından Lucescu'nun, ge- çen yıl Hagi'nuı, şimdi de kendinin din- lenip TV izlediği salonda bizi kabul et- ti. Antrenmandan yeni çıkıp duş almış ve yardımcısı (tercümanı) Erdal Ke- ser'le yanımıza gelmişti. Fransızca se- lamlaştıktan sonra söyleşiye geçmemi- zi istedi alelacele. Sorulanmıza kısa ve net yanıtlar ver- di. Ama konuşmayı pek sevmediği an- laşıhyordu. Söyleşi bittiğinde Cumhu- riyet'ı incelerkcen, Manisa Vestel - G. Saray maçındaki fotoğrafa ve başhğa gözü takıldı. *"G.Saray sacağı sevdi" yo- rumumuza ise gıildü. Sonra da, "Gaze- teleri izHyoruun ama okuyamıyorum çünküTürkçe bttmiyoruoLKaDi (Erdal) yardını ediyor'" dedı. Galatasaray'a geldiğmizde olumsuz bir tabk> vardı. Şampiyonhık kaçanş, ta- raftar, yönetic i ve futbolcunun arası açd- mışö. Şimdi is* hava düzeidi Kısa süre- de bu çıkışı beklh or muydunuz? ERİC GERETS: Kısa sürede başarı- ya ulaşmayı ümit ediyordum elbet, umutluydum, ama takıma yeni katılan oyuncular vardı. Alışmalan gerekiyor- du. Biz d e çalışarak birbirimize ahştık. Türkiye've geürken ne bekfivordumız, •>VY** > *ta « f m • ~~ Gerets, Cumhuriyefi yardımcısı Erdal Keser aracılığıyla takip ettiğini spor şefimiz Arif Kızılyalın ve arfcadaşınuz Nevzat Dindar'a ifade etti. (Fotoğraf: SAM 1 GÜREL) ne buldunuz? - Buraya birçok kere oyuncu ve ant- renör olarak geldim. Tanıdığım G.Saray seyircısine güvenerek Türkiye'den ge- len teklifı seçtım. Izmır'de de gördüm ki G.Sarav gerçektençokbüyükbırkulüp. Sankı rüyada gıbıyim. En iyi hücum hattnun sizdeoMuğudü- şüncesine kaühyor musunuz? - Elbette Bunu ben her fırsatta söylü- yorum Bir Hakan Şükür. bir Ümit Ka- ran, bir Necati ve bir Hasan her hoca- nın kadrosunda görmek isteyeceği oyun- cular. Herkesi aynı anda nasıl memnun ede- ceksiniz? - Eleştirileri anlamıyorum. Örneğin Ümit Karan bir hafta önce yedek bekle- di ama küsmedi. Çıktı yine golünü attı. Ben de Vestel maçında ona forma ver- dim. Ancak her maçı ayn ayn diişünü- voruz. Bu nedenle sistemde ve ovuncu kadrosunda ılerleyen haftalarda değişik- lik olabilir. Sezon başuıda döküntü bir takım al- dığınız yorumlan yapıkh.Geçen yıl kira- ya verüen Ümit Karan ve Saidou şu an takımın kilit oyunculan. - Geriye dönük eleştiriler yapmak be- nim tarzım değıl. Evet bir Ümit bir Sa- idou belki geçen yıl forma şansı bulama- mıştı. Ancak bu teknik adamın verdiği birkarar. Mesela benim geçen yıl VVolfs- burg'da oynatmadığım bir oyuncu şimdi sürekli 11 'de sahaya çıkıyor. Song'la Srvas maçmın oynandığı gün sabah kahvalbsında tarüşOğmrz yaakü. Bu doğru mu? - Bizım ararmzda öyle büyük bir olay olmadı Sadece ikimizın sinir- lenme anına denk geldı. Ramazan ayı yaklaşryor. Bunun- la ilgili önlem alacak mısınız? tnanç konusuna bakış açınız nedir? -Futbolculann inançlanna kanş- mak gibi bir düşüncede değilim. Bura- ya birilerinin dininı değıştirmeye de gel- medim Ancak ramazanda bazı önlem- ler alınması gerekir. Performans düşme- si diye bır şey kabul edemem. Bununla ilgili bazılarına damşacağım. Bu kişıle- rin başuıda başkarumız gelıyor. tlk haftaiardaki bir basın toplanüsın- da'Tribünkrşjmdinkboşolabuir. Ancak bizovnacayacağımız futboüa seyirciyi tri- büne çekeceğiz' demiştiniz. Bu öngörü- nüz doğru çıka Tribünlerdeki taraftar sayısı her geçen hafta aroyor. - Bu çok sevındinci bir olay. Eğer bir rüya gerçekleşıyorsa bunu ligin sonuna kadar devam ettirmek önemlıdir. G.Sa- ray'ın keyif veren bir taknn olması en büyük dileğim. Günün birinde buradan ayrüdığmız- da nasıl anıbnak isti>orsunuz? - G.Saray"da uzun yülar kalmak isti- yorum. Belki de futbol hayatımı burada noktalayabılunm. Güzel anılarla aynl- mak ve iyi anılmak istiyorum. Örneğin çalışma süremın sonunda ülkeme dönüp yeniden Türkiye'ye geldiğimde beni bü- >'ük bir kapıda çok sayıda insanın karşı- lamasını isterim. YENİ AINLAŞMA Federasyon artık Iddaa'lı SporServisi- Futbol Fede- rasyonu'yla Spor Toto'nunba- his oyunu tddaa, fcugün ışbırli- ği anlaşması imzalayacak. Fut- bol Federasyonu ile Iddaa. fut- bolda etik değerlen destekle- mek ve korumak aduıa tarihi öneme sahıp oldiığu belirtilen ışbirliğı anlaşmasını düzenle- yeceklen basın toplantısında imza altına alacaldar Lütfı Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergı Sarayı'nda gerçekleştirilecek toplantıya Futbol Federasyonu Başkanı LeventBtçaka. Spor Toto Teş- kılat Müdiirü Bekir Vunus Uçar'la tntejtek Genel Müdü- rii Ahmet Sezer de katüacak ĞÜNÜN PRîÖGRAMI FUTBOL - O*hıra/2330) Türkıye- Meksika (17 Vaşahı Onçler Şaûn- piyonas) BASKETBOL - (Avhan Şahenkl7.0O> Mersuı B.-Darüşşa- faka. 19.00 BeşLktaş-Buducnost (Daçka Cup), (\*svişehir/ 17.00) F.Bahçe-Tuboıg. 19.00 P.Karşıyaka- T.Telekom (Toborg4 < Hi IVırauva). VOLEYBOL - (P»la/2130) Türki- ye-Bulganstacn (Bia>anlar Avrupa Şampiyonası) BOKS - (Hakkı Başar/16.00) Istanbul Büyûkler (BayBayan) Şampiyonası. ~TTÎ>E" SPOR KANALTÜRK/21J0 Türkıye- Bulaanstaa. 19.O* Italya-Rusya CVoJ^-boO. rsTV 7 18J0 Rusya- Yunaıııstan, 21_3O Lıtvanya- Fransa (Baslsetbol) Bülent Tulun, sözleşmedeki opsiyonu kullandıklarını söyledi ecati'yle yeniden • Necati Ateş, San - Kırmızılı takımda fiıtbolu bırakmak istediğini söyledi. Necati, "Galatasaray'da mutluyum ve jübilemi burada yapmak istiyorum" dedi. Spor Servisi -Galatasa- ray'da golcü oyuncu Necati Ateş'in sözleşmesinm yenüen- diğı açıklandı. Kulüp sportıf dırektörü Bülent Tulun. 3 artı 1 yıl opsıyonlu sözleşmeye sa- hip Necati ile karşıhklı anlaşa- rak, opsiyonu şımdıden kullan- dıklannı kaydetti. Önümüzde- ki sezon için de sözleşmesı bu- lunan Necati için, 2007-2008 sezonu opsiyonu şımdiden kullanıhmş oldu Golcü oyun- cu, San - Kırmızıh takımda fiıtbolu bırakmak ıstedığinı söyledi. Necati, "Galatasa- ray'da mutluyum ve jübilemi burada yapmak istiyorum'* dedı. * 4 gokü de sakat G Saray"da büyük şanssız- lık. Hakan Şükür'ünyanısı- ra Necati ve Ümit Karan'ın da hafıf sakatlıklan bulunduğu açıklandı. Aynca dünkü çalış- mada diğer golcü futbolcu Ha- san Kabze'nın sol ayak bıleğı burkuldu. Sakatlığı nedeniyle bu- süre- du- takımdan ayn kalan Sasa tüc de dün tek başuıa çalışma- lara başladı. Bu arada San-Kırmızılıla- nn 29 Eylül'de UEFA Kupası 1. tur rövanşmda Tromso'yla oynayacağı maçı Portekızlı hakem Antonio MAlmedia Costa yönetecek. G O R U Ş / D o Ğ A N H A S O L e-posta: merkez@hasmimarlik.com.tr faks : 0212 211 34 20 Kalamış'takı ünlü Todori Bahçesi sosyal lokal yapılmak uzere Fener- bahçe Spor Kulübü'ne kiralanmış. Kiraya veren, Maliye Bakanlığı. Bu bakanlık son zamanlarda her şeyi "babalşrgibi satmakla ününü (!) art- tınyor. Ülkenin her şeyi, bütün değer- leri haraç-mezat satılık: SEKA, Sü- merbank, PETKİM, TÜPRAŞ, ERDE- MİR, Türk Telekom, Tekel, THY, li- manlar ve ötekiler... Dikkat edilirse, bunlann bır bölümü stratejik öneme sahip. Cumhunyet'in ülkeye kazan- dırmış olduğu değerler... Todori Bahçesi satılmamış, kira- lanmış neyse ki... Kalamış ve Todori üzerinde biraz duralım. 1950'lerde bile Kalamış koyu pınl pınl suyu ve kumsalıyla herkese açık bir plajdı. Todori ise yıllar önce Kadıköy yaka- sına renk katan meyhanelerden biriy- di. Tıpkı Moda'dakı Koço, Bebek'te- ki Niko gibi... Selahattin Pınar ve arkadaşlan Todori'nin müdavimleri arasındaydı. Kalamış iskelesine inen sokağın cadde uzenndeki köşesinde bulunan Rum kilsesinin bahçesi ko- Todori ve Fenerbahçe numundaydı. Ulu çınariann gölgele- diği içkili lokantanın mezeleri, özellik- le de amavutciğeri unutulmaz tatlar arasındaydı. Bahçeyemek servisi dı- şındaki saatlerde de semtin çayha- nesi gibiydi. Zamanın akışı her şeyi değiştirdiği gibi, buralan da değıştirdi. Todori de niteliğinı yitirince, mal sahibi olduğu anlaşılan Maliye Bakanlığı'nın sosyal tesisi olmuştu. Şimdi de Fenerbâh- çe'nin sosyal lokali olacakmış. Halit Deringör, kimi üyelerin "Fe- nerbahçe Todori Sosyal Lokali" adı- na, daha doğrusu buradaki Todori sözcüğüne karşı çıktıklannı eleştire- rek yazdı ve itirazcılan "Kabakçı Mustafa"\ar olarak tanımladı. Bende inanıyorum ki, kulüp buraya hangi adı verirse versin, oranın adı Istanbul kültüründe her zaman "Todon"ola- rak kalacak. Todori, oranın yerleşik adı; bunda ırtanacak, gocunacak bir yanyok. Todori Bahçesi'nin bir kulübe ve- rilmesi, oranın eski günlerini bilen bir kişi olarak bende burukluk yarattı. Biliyorum, şimdi kimileri, "Fenerbah- çe'ye verilmesi mi" diyecekler. Ha- yır, başka bir kulübe verilseydi de yi- ne aynı burukluğu yaşardım. Beh- çet Kemal Çağlar şiiriyle, Münir NurettinSelçukbestesiyle, "Birtat- lı huzur almaya geldık Kalamış'tan" derken, herhalde Kalamış resminin içinde Todori de vardı. Bu sonuncu uygulamayla, Istanbul'un renkli bir köşesi daha Istanbullulann yaşamın- dan kopanlarak bir gruba tahsis edı- liyor. Aynca bır de kuşkum var. Ulu çı- narlann bulunduğu guzelim tarihsel bahçede lokalin gereksinmeleri doğ- rultusunda yeni yapılaryapılacak mı? Imar durumunun buna elverişli olma- mastnın, hatta sit karariannın akıbe- ti değiştirmeyeceğini biliyorum. Bütün kulüplerimiz, özellikle de büyûkler kendilerini her bakımdan ayncalıklı sayıyoriar ve çoğu zaman, yandaşlan olan kamu yönetiminde- ki güçlü kişilenn gücünü kulüp yara- nna istismar ederek olmazlan olura çeviriyoriar. Bu sayede kenditerini za- man zaman yasalann d§ında, hatta üstünde sayabiliyorlar. Örneğin, ye- ni inşaatlannı ruhsatsız olarak yapa- biliyorlar; mevcutlan izinsiz olarak büyutebiliyoriar. Koskoca Şükrü Sa- racoğlu Stadı ruhsatsız yapılmadı mı? Öte yandan, Todori'nin hangi iha- le sürecintn uygulanmasıyla ve han- gi koşullaria Fenerbahçe'ye kiraya verildiğini öğrenmek de bu ülkede yaşayanlann hakkı olmalı. Güçlerinı üst düzeyde tutmayı he- defleyen kuluplerin gelirierinin gider- lerini karşılamadığını artık herkes bi- liyor. Ülkenin yaşamını renklendiren, başanlanyla toplumun moralini yük- selten spor kulüplerinin desteklen- mesıne diyeceğim yok. Ancak bu destek, spora ve sportif başanlara yönelik olmalı. Doğal ki yasalar çer- çevesinde. BABASININ IZlNDE Felsefem iyilik Futboldan koptuğunuz zaman ne yapacaksınız? - O zaman herhalde kendime daha çok vakıt ayırınm. Belçika'da annem ve babama ait bır evimiz var. 0nun restorasyonunu yapmak istiyorum. Sonra da uzun süreh tatıller yapmayı planlıyorum. Hayata dar bir kapıdan mı çıkmuz? Yoksa rahat bir çocukhık mu yaşadınız? Sizi etkile>en \azar, düşünür ve spor adamı kimlerdir? - îşçı bir aılenin çocuğuydum. Çok sıkıntı çekmedım ama dikkatli yaşamak zorundaydık. Özellikle babamdan etkılendım diyebılirim. Aynca uısanlara yardun eüni uzatanlara hep saygı duydum. Örneğin Rahibe Teresa'nın hayat felsefesuıden çok etkilendim. tyilık yapmak, iyi düşünmek felsefemdır. Kitap okumaya vakit bulabflivor musunuz? - Futbolculuğumda daha çok kıtap okuyordum. Ancak teknik direktörlüğe başladıktan sonra pek vakıt bulamıyorum. Çünkü bir takımın sorumluluğu sizde oluyor. Onlann dertleriyle uğraşmaktan kendinize vakit ayıramıyorsunuz. İ$tanbul''da olmaktan mutlu musunuz? - Istanbul'un trafiğı beni sıkıyor. Onun dışında çok mutluyum. Kendimi cennette yaşıyor gibi hıssediyorum. Türk yemekleriyle aramz nasıl? - iyi balık restoranlan var. Yemekle ilgili bir sıkıntım yok. NEYMIŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Sorumsuzlar Zinciri Biz ekip çalışmasına alışık değı- liz. Herzaman herşeye iyi başlamış, ama arkasını bir türiü getirememı- şizdir. Nedeni genlerimizden geli- yor. Çünkü biz biriikte çalışmaya adapte olamayan ve biriikte başia- yan her işte ılk fırsatnı bulup mızıltı çıkaran ve kopan ınsanlardan olu- şuyoruz. Bireysellik ye keyfîlik ru- humuzun gıdası sanki, sadece ken- di bıldiğimizin doğru olduğuna ina- nıyor ve asla yanlışlanmızı kabui et- miyoruz. Hatta yasalan bile kendi bildiğimizce uyguluyoruz. Bır ekıp çalışmasının gerekli oldu- ğu yerde herkes her şeyin sahibi ol- mak istiyor, herkes her şeye may- donoz olursa o işten hayır gelir mi? "Madem biliyorsun, geç işin başı- na al sotvmluluğu, elini taşın altına koy" denilince de "ben yokum" di- yerek çekilen bir anlayışta hemen hemen her konuda bir yığın ömek- lerie karşılaşıyoruz. Toplum olarak sıkıntımızı siyasette de, ekonomide de görüyoruz ve en ilgınç olanı da ılle de takım olmanın zorunlu oldu- ğu sporda bunun actsını çekiyoruz. Dünya çapında bir Sûreyya'nın sırf ekıp çalışrnasına inanmadığı için dünya rekortmeni olamaması en çarpıcı ömektir. Futbolda takım ola- madığımız için dünya üçuncülüğün- den tepetaklak düşüp şimdi galiba 30'uncu sıralara ınışimizın, Avrupa ikinciliğini yakalayan 12 Dev Adam'ın küçüle kucüle potanın tçın- de kalmasının nedeni de yine takım olamamak. Ya filenin güzelleri vo- leybolculanmız; onlar ki takım ola- bilmeye en yakın topluluktu, ne ol- du? Sporda her şey olabilir, yenmek kadar yenilmeyi de olağan karşıla- mak gerekir. Bu bir kapasite mese- lesidir. Ama takım olamamanın öz- rü olamaz. Biz gerek futbolda, ge- rek voleybol ve basketbolda bu sı- caklığı, bu yakınltğı, bu arkadaşlığı göremedık. Avrupa ve basketbolun en yüksek noktası NBA'de oynayan oyunculanmızın oyunlara motive olamamasının ardında büyük olası- lıkla takım olamamak geliyor. Kıs- kançlıklar, dedikodular hatta yum- ruklaşmaya varan tartışmalann ya- f şandığı bu takım eğer şampiyona- dan, dünya medyasınındilinedûşe- ' cek skandallara neden olmadan dönüyorsa buna bile şükretmek ge- rekir. Takım olmaktan söz ederken so- zümüz sadece sporculara değil el-' bette. Teknik kadro, yonetim ve ku- rumun (kulüp ve federasyon) başa- n ya da başansızlıkta payı büyüktür. Bır teknik kadro takımın başansın- da ön plana çıkıp "Oyunculanmu sistem ve taktiği çok iyi uyguladı" diyerek kendine pay çıkanyorşa ba- şarısızlığı "Ne yapayım çıkıp ken- dim mı oynayayım" diyerek örtbas edemez. Eğer takım başansız ol- muşsa ve sonunda istıfa etmeye kalkmıssa bir başkanın istifayı kabul etmeyerek "Ben sonuna kadar on- lann ariosmdayım" demeye de hakkı yoktur. Çünkü teknik direktö- rü savunan başkana ve yönetime de sorarlar "Başansızlığı neden sa- vunuyorsun?" Başansız olan gıder bir başkası gelir, bu sistemin ıçıne teknik direktör de gırer, yönetım de, başkan da... Bu ulkenın sporunu yöneten bir genel müdüru vardır; Sayın Meh- met Ataiay, spordaki son düşüşü sorgulamak, nedenlerini araştırmak zorundadır. Bu ülkenin spordan so- rumlu bir bakanı vardır Sayın M. Ali Şahin. GAP'ta ölen iki sporcu için kendisi hakkında bile soruşturma açtıran ve hukuk çizgisinden asla ödün vermeyen Sayın Şahin, Baş- bakan Yardımcısı olarak siyasi yo- ğunluğu ne denli ağır olursa olsun genç nüfusu yüzde 50'leri de aşan bu ülkenin gençleri için sporun ve sporculann sorunlanna el atmalıdır. Hiç kimsenin sporu geçim kaynağı yapmasına, tezgâh kuımasına ve mafyalaşmasına fırsat, izın verme- melidir. Takım olmanın ve ekip ça- lışmasına giden yolun sorumluluk zincın ile sağlanması en çağdaş uy- gulamadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear