Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2005 CUMARTES
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
PB 22 Sinop B 22
B 27 Sa-nsun Y 21
Kocaeli PB 24 Trabzon Y 20
panakkale B 25 Siresun Y 20
Izmır B 31 Ar>cara PB 23
Manısa B 31 EsKİşehir PB 24
Aydın B 33 Ktnya PB 24
Denızli PB 31 Sı\as Y 19
Zonguldak PB 21 Ar<:alya PB 29 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
Y
y
Y
B
B
Y
Y
Y
29
27
29
31
27
26
21
19
Y 15
Yurdunkuze> ıçvedo-
ğu kesımlerı parçalı
çokbulutfu, Doğu AkOe-
nız'ın doğjsb Batı Kara-
denız kıyılan, Orta ve Do-
ğu Karadeniz Doğu Ana-
dolj, Guneydoğu Anado-
lu'nun kjzey ıte Sıvas ve
Antep çevreen sağanak
.r
e gok guaıltjlıj sağanak
yağışlı geçecek Hava sı-
caklığı yağış alan yerlerde
değışmeyecek dığer yer-
lerde bıraz artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockhofm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
PB
Y
14
17
15
20
18
16
21
22
Münıh Y 22 Zürıh
Benın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
Y
PB
Y
PB
23
29
34
25
29
26
29
26
B 22 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
Y
PB
B
PB
Y
Y
Y
PB
18
36
30
32
26
31
15
33
PB 32
(jjAçık Parçalı bulutlu ^ Çok bulut'u YagmurİL Sulu kar > GOK gürultulü
GÜNCELCC.VEYT ARCA1TREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Doğruları, yanız doğruları halka duyurmakla
görevli medyamız. RTE'nın yarattığı bu abes du-
rumu yazmamak, ıstifa olayındaki gelişmeleri ola-
ğanmış gibi göstermek için haberlerde takla üs-
tüne takla atıyor
RTE, zarnanı gelince yorulan arkadaşları de-
ğiştireceğiz demiş de, htıkümeti kurarken zaten
bakanlardan istıfa mektubu almış da... eee son-
ra? Tarım Bakanı canlı yayında bır haberTV'sinin
sorularını yanıtlarken cep telefonunda Başba-
kan'dan görevden şutlandığı haberini alıyor. Ba-
yındırlık Bakanı ıse evınden bakanlığa teşnflerin-
de makam araonda bakanlıktan milletvekilliğine
iade edildiğini c>ğrenıyor. Kadın sorunlarından so-
rumlu bayan bakan da bir toplantıdayken koltu-
ğu bırakmasınaKararverıldiği haberini alıyor.
Kimı şarkılar yalan dünyadan söz eder; ya dün-
yalılar? Kimileri yalan söyleyerek dünyalıları aidat-
mıyor mu?
• *-•
Elli saniyelik telefon görüşmelerinden sonra ba-
kanları kabıned«n uzaklaştırdığınagöre, bu kısa-
cık sürede karannın nedenlerini de açıklamamış
demektir. Başbakan sadece kabinedeki kısıllı de-
ğişımde kullanmıyor bu yöntemi.. Ulusal kimi da-
valarda da gerçekleri rnalın sahibine, sorumlu ol-
duöu halka da duyurmuyor.
Orneğin, 3 Ekım'de AB ile üyelik müzakerele-
rine başlayabilmenin ilk koşulu uyum protokolü-
nün imzalanması. IMe kı, Brüksel'in hazırladığı me-
tinde Güney Kıbns, Kıbns Cumhuriyeti adıyla ge-
çiyor. Bizimkilerse ımzaladıklannı protokoiün K/b-
rıs Cumhuriyeti 'ni tanıma anlamına gelmeyece-
ğini ifade eden bır şerh koyacaklarını söyleyerek
gerçeği halktan kaçırıyorlar.
Kıbns konusu böylece yine ön plana geçiyor.
RTE, Amerika'ya gitmeden önce -satış listesıni
düzenlemek arnacıyla- ödün vermeye zaten ha-
zır MA Talat'lı Kuzey Kıbns heyeti ile masaya otu-
ruyor.
BM Genel Sekreteri Annan'ın temsilcisi (arabu-
lucu) Prendergast'a Papadopulos'un ilettiği
önerileri tartışıyorlar.
Talat'ın bir süre önce ABD'ye çağrıldığını, ora-
da içeriği bilinmeyen görüşmeler yaptığını anım-
sayınız. Yemin etseniz başınız ağrımaz; Talat, ABD
desteğini arkasına alabılmek için ABD ne isterse
verebileceğı vaadiyle VVashington'dan aynldı.
Dikkatinizden kaçmamıştır; ABD'Iİ Kongre he-
yeti bu görüşmeden sonra Kuzey Kıbrıs'a Er-
can'dan giriş yaptı ve Beyaz Saray, Talat'ı des-
teklemeye başladı.
• • •
Durum nedir bugün? Talat'la RTE, Annan'a
baskı yapabilecek ABD (hatta Ingiltere) desteğin-
de -ödünler vererek- "sözde bir banş" peşinde.
Ankara'daki görüşmelerde Talat ile RTE, BM tem-
silcisi Prendergast'ın ilettiği Papadopulos'un Ku-
zey Kıbns'ı azınlık konumuna getirecek kabul edil-
mez buldukları önerileri sanki yeni duyuyorlar.
Hayret! Oysa Rum önerileri yeni değil. Türk as-
kerinden ve Türkiyeli göçmenlerden adanın arın-
dınlmasını, adada söz sahibi Rumlann (Türklerin
azınlık) olmasını sağlayacak merkezi yönetime
dahageniş haklar verilmesıni, garantörlüğün kal-
dırılmasını vs. her fırsatta aylardır açıklıyorlar.
Kimi uzlaşma olanakları sağlanır gibi olunca
Amerika'nın, AB'nin baskısıyla çözümsüzlük çö-
züm değildir diye söze başlayıp ver kurtul'a dü-
ğümienen RTE'den ve aynı kulvarda koşan, Rum-
larla birleşmeyi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde azınlık
haklarına benzer haklarla yaşamayı, egemenlik-
ten, bağımsızlıktan ödün vermeyi dünden kabul-
lenen anavatansız Talat'tan Papadopulos çoook
şey koparacaktır.
Zıra tencere yuvarlandı kapağını buldu. Hayır!
Kuzey Kıbrıs'tan yuvarlanan kapak, Ankara'da
tencereyi buldu.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Basının özgürlüğü
sınırsız değil
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu, basın özgürlüğünün sı-
nırlannı çizerken, kısıtlayıcı ölçütlere yer ver-
dı. Basının, ayncalık taşıyan konumu ve öz-
gürlüğünün, tüm özgürlüklerde olduğu gibi sı-
nırsız olmadığını vurgulayan kurul, yayınlann,
salt toplumun yaran gözetilerek yapılması, ha-
berin olduğu bıçimiyle verilmesi, kışisel katkı-
nın yer almaması gerektığine işaret etti. Eski
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan-
vekili, emekii Yargıtay üyesi Engin Doğu,
hakkındaki bir haber nedeniyle Bilgüı Yayıncı-
lık AŞ, Semra Uncu ve Ersin Bal aleyhine
manevi tazminat davası açtı. Ankara 20. Asliye
Hukuk Mahkemesi bu istemi reddetti. Doğu
kîran temyiz edince, dosya Yargıtay 4. Hukuk
Dairesi'ne geldi. Daıre, yerel mahkemenin ka-
rannı bozdu. Bozrna karannda, anayasarun ve
Bısın Yasasrrıın basının özgürce yayın yap-
masını güvence altına aldığına işaret edildi.
Basına sağlanan bu güvencenin nedeninin top-
lunun sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşaya-
bümesi olduğu belirtilen kararda. basın dışı bir
oiaydaki davranış biçıminin hukuka aykınlık
oluşturduğu kabul edildıği durumlarda, basın
ysluyla yapılan bır yayındaki olayın hukuka
a}kınhk oluşturmayabileceği vurgulandı. Ba-
srmı bu nedenle ayn bir konumu bulunduğu
belirtilen kararda. "Ne var ki, basının bu ay-
ncalık taşıyan konumu ve özgürlüğü tüm
özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız değildir.
Bandan dolayıdır ki yayınlarda kişilik hak-
larına saygı gösterilmesi, gerek anayasa ge-
rtk Medeni Kanun ve özel yasalarda güven-
ce altına alınmış bulunan kişilik haklanna
sddırıda bulunulnıaması da yasal ve huku-
kibir zorpnluluk ve gerekliliktir" denildı.
Sezer: Yasadışı okul ve kurs açılmasını önlemek devletin görevidir
6
Yasadışı eğîtime' veto
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanj Ahmet
Necdet Sezer, Türk Ceza Yasa-
sı'nda değişiklik öngören yasa-
nın yasadışı eğitim kurumlanna
vize veren maddesiyle yurtdışın-
da işlenen suçlarla ilgili madde-
sini veto ettı. Devletin görevinin
din de\ leti isteyen tarikatlar ve
terör örgütlennin yasadışı yollar-
la okul ya da kurs açmalannı ön-
lemek olduğunu kaydeden Se-
zer, yasadışı eğitim kurumlaruun
sapkın düşünceler yaratacağını,
bunun da toplumda kaosa neden
olacağını vurguladı.
Sezer, yurtdışında ışlenen bazı
suçlarla ilgili olarak yargılama
yapılmasının Adalet Bakanlı-
ğı'nın talebine bağlanmasının
hukuk devleri ve eşitlik ilkeleriy-
le bağdaşmadığını, toplumun
adalet duygulannı incitecek nite-
likte olduğunu belirtti. Sezer'in
yasadışı egıtim kurumlanna ıliş-
kin veto gerekçesi ise özetle şöy-
le:
• Düzenlemeyle yasaya aykın
eğitim kurumlannın açılıp işle-
tılmesı özendirilmekte ya da ça-
hşmalannı sürdürmesine olanak
sağlanmaktadır. Mevcut yasalar-
da yer alan hükümlerin hedefı ise
aynlıkçı terör örgütlennin, mis-
yonerlik etkinlikleriyle uğraşan-
lann ve din devleti yanlısı tari-
katlann, devletin ilgili kurumla-
nndan izin almadan, yasadışı yol-
larla okul ya da kurs açmalannın
SAPKIN DÜŞÜNCELER ÜLKE İCİN TEHDİT1
Yasadışı aynlıkçı ve dinsel eğitim kurumlannın yetiştireceği
kişilerin sahip olacaklan sapknı düşüncelerin gelecekte ülke ve ulus
birliğine tehdit oluşturacağını belirten Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, "Yasaların izin vermediği kurumlarda din eğitimi
yapılmasına, bu yerJeri açmanın ve çalıştırmanın neredeyse
teşvik edilmesine, bu kurunılara dolaylı destek verilmesine,
zanıan içinde ikili eğitime yol açacak nitelikteki düzenlemenin,
laiklik ve öğretim birliği ilkelerivle, çağdaş ve bilimsel eğitim
anlayışıyla ve cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle bağdaşmayacağı
açıktır" dedi. Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan
tüm değerlerin temel taşı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer,
anayasada yer venlen laiklik ilkesi uyannca, tslam dininin aydın din
adamlannca anlatılıp öğretilmesinin Türkiye Cumhuriyeti'nin
kalıcılığı yönünden de zorunlu olduğuna dikkat çektı.
önlenmesi; böylece, sapkın yön-
temlerle gençlerin çağdışı. bölü-
cü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluş felsefesine aykın bıçim-
de eğıtilmelerinin önlenmesi ol-
duğu açıktır. Söz konusu düzen-
lemede ise bu hedefin korunma-
dığı görülmektedir.
•Yeni düzenlemeye göre yasa-
ya aykın olarak açıldığı saptanan
eğitim kurumunu açan ve işleten
ldşi ya da kişiler yargılanıp yal-
nızca adli para cezası ile cezalan-
dınlabilecek; bu tür yerlerde öğ-
retmenlik yapanlar ise cezalandı-
nlmayacaİc, bu yerlerin kapatıla-
bilmeleri de yönetimin takdirine
kalacaktır.
• Devletin görevi yasalara ay-
kın eğitim kurumlanm yaşatmak
değil. temelli ortadan kaldırmak-
tır. Devlet, yasaya aykın eğitim
kurumlannın açılmasını, yapaca-
ğı düzenlemelerle başından ön-
lemek zorundadır.
Suç cezasız kalmamalı
• Tüm kurumlar için olduğu
gibi, eğitim kurumlannın da açı-
lıp işletilmesinin yasalara uygun
olması zorunludur. Kurumlar,
kurumlan işletenler ve bu kurum-
larda çalıştınlacaklann yasal ko-
şullan ve nitelikleri taşımalan ka-
mu düzeninin zorunlu gereğidir.
Bir eğitim kurumunun yasaya ay-
kın olarak açıldığının yargı yerin-
ce saptanması durumunda, bu su-
çun cezası mutlaka kapatma ol-
malı, suç, kurum yönünden ce-
Umutlartürbeduvarında
Konya'da halk arasında Tavusbaba
olarak bilinen Şey h Tavus Mehmet EI-
Hindi Türbesi'nin duvarına. yakJaşan
ÖSS'yi kazanmak isteyenlerin yanı sıra
çok farklı istekleri olan kişiJer dilekJerini
yazıyor. Son günJerde ÖSS nedeniyle
öğrencilerin daha fazla ziyaret ettiği
türbenin duvarlannda, "AlJahım
üniversiteyi kazanalım. Bizi ayırma",
"Allabım oturmaktan bıktım. Bana
üniversiteyi kazandır, iş ver",
"Hacettepe'yi kazanayım. Amin" gibi
ifadeler yer alıyor. Bölgenin temizliğini
sağlayan Konya Büyükşehir Belediyesi
Park Bahçeler Müdürlüğü görevüsi Se>it
Yağcı (35), türbenin çevre temizliğinin
yanı sıra duvar taşlarının da temizliğini
sık sık >aptıklarını belirtti. Buna karşın,
bazı ziyaretçilerin, kabul olması için
dileklerini yazmalan nedeniyle türbe
duvarlarınm sık sık kirletildiğini belirten
Yağcı, gelen vatandaşları uyarmalanna
karşın bu duruma bir türlü engel
olamadıklarını kaydetti. (Fotoğraf: AA)
Tazıııiııat ödetilemedi• Baştarafı 1. Sayfada
cunda devletçe ödenen tazmi-
natlardan dolayı sorumlu
personele rücu edilmesi hak-
kında da bu hüküm uygula-
mr."
CHP Grup Başkanvekili Ke-
mal Anadol'un soru önergesini
yanıtlayan Adalet Bakanı Ciçek,
geçen 3 yılda bu yasanın hiçbir
dosyada uygulanmadığını açık-
ladı. 2004 yıl sonu itibanyla Tür-
ki>e aleyhine 9 bin 591 başvuru
yapıldıgını belirten Çiçek, mah-
kemenin 3 bin başvuruyu hüku-
metin bilgisine gerirdiğini, kabul
edilebilir bulunan başvurulardan
47'sinin Türkıye'nin lehine,
511 "m aleyhine sonuçlandığını,
225 dosyanın da dostane çözüm
yoluyla sonuçlandınldığını bıl-
dirdi. Cemil Çiçek, ıhlal karany-
la sonuçlanan davalar için 16
mılyon Avro. dostane çözüm
kapsamında 14milyonA\TO ol-
mak üzere toplam 30 milyon
Avro'yu bütçedeki "ilama bağ-
lı borçlar ve nıahkeme giderle-
ri" kaleminden ödediklerini
açıkladı.
Adalet Bakanı, tazminat öden-
mesine neden olan eylemlenn
önemli bölümünün "Devlet gü-
venlik mahkemelerinde asker
hâkim bulunması, ifade özgür-
lüğünün kısıtlanması. yasal gö-
zaltı süresinin uzun olması, ka-
mulaştırma bedellerinin geç
ödenmesi, vargılamanın makul
sürede sonuçlannıaması" ge-
rekçelerine dayanması nedeniy-
le "bireysel kusura" bağlana-
cak yönleri bulunmadığım vur-
guladı.
Cemil Çiçek, işkence, kötü
muamele, yaşam hakkı ihlali gi-
bi bireysel kusura ve sorumlulu-
ğa dayanan dosyalar konusunda
ise şu açıkJamayı yaptı:
"İlgili bakanlık veya idare-
lerince, failin belirlenemenıe-
si, verilen takipsizlik veya be-
raat gibi kararlar nedeniyle
hukuki sorumluluk yüklenebi-
lecek kişilerin tespit edilmeme-
si nedenleriyle rücu davası
açılnıasına mahal görülmedi-
ğinin bildirilmesi halinde, rü-
cu davası açılnıasına imkân
bulunamadı." •
zasız kalmamahdır.
• Yasaya aykın eğitim kurum-
lanna kapatma cezası verilmeye-
rek, kapatma işleminin biryönet-
sel işleme, yöneticilerin takdiri-
ne bıraJalması, yasaya aykınlığa
süreklilik kazandırabilecektir ki
bu durumu hukıüc devleti ilkesiy-
le bağdaştırmak olanaksızdır.
• Demokrasiyi ve çağdaş de-
ğerleri özümsemiş, cumhuriyetin
temel niteliklerini benimsemiş,
her türlü dogmadan uzak kalıp
sorgulayabilen, özgür düşünceli
bir gençlik yetiştirmenin ve ulu-
sun aydınlık geleceğinin temel
koşulu, bu amaçlara odaklanmış
eğitim kurumlan ve eğitim perso-
neline sahip olmaktır. Bu da an-
cak anayasal ilke ve kurallar çer-
çevesinde çıkanlmış yasalarla
sağlanabihr.
• Devletin eğitim ve öğretim-
deki gözetim ve denetim görevi,
laiklik ve bunun eğitimdeki yan-
sıması olan öğretim birliği ilkesi-
ne aykın etkinlik ve öğretim ya-
pılmasına izin verilmemesi göre-
vini de kapsamaktadır.
• Anayasanın 1. maddesinde,
cumhuriyetin niteliklerinın değiş-
tirilemeyeceği, değiştirihnesinin
önerilemeyeceği kurala bağlan-
mıştır. Böylece Türkiye Cumhu-
riyeti'nin niteliklerinden olan la-
iklik, anayasal ıçeriğiyle güven-
ce alhna ahnmıştır. Anayasanın
başlangıç bölümünde, hiçbir et-
kinliğin Atatürk ilke ve devrimle-
ri karşısuıda koruma göremeye-
ceği, laiklik ilkesi gereği kutsal
din duygulannın devlet işlenne
ve politikaya kesinlikle kanştınl-
mayacağı belirtılmiştir.
• Anayasa, bireyin inanç ala-
nında kaldığı sürece din ve inanç
olgusuna sırursız bir özgürlük ta-
nımakta, buna karşın toplumsal
yaşamı etkılediğinde, açığa vu-
rulduğunda kamu düzenini koru-
ma amacıyla bu özgürlük suurla-
nabilmektedir. Bu bağlamda,
devlet, dinin körüye kullanılma-
sını ve sömürülmesuıi önleyecek
önlemleri almakla yükümlü kı-
lınmıştır.
İkili öğretim kaos yaratır
• Öğretim birliği ilkesinin
amacı, akla ve bilime dayalı prog-
ramlarla çağdaş uygarlık hedefi-
ne yönlendirilmiş yurttaşlar ya-
ratmaktır. ikili öğretim, yani bir
yanda akla ve bilime, öte yanda
dinsel öğretiye dayalı öğretim
toplumda ikiliğe yol açacak, ka-
os ve karmaşa yaratacaktır.
• Bir yandan eğitim kurumla-
nnın, bu bağlamda Kuran kursla-
nnuı Atatürk ilke ve devrimJeri
ile çağdaş bilim ve eğitim esasla-
nna aykın eğitim verip vermedi-
ği devletin gözetimi ve denetimi-
ne bırakılu-ken, öte yandan da
Kuran kursu öğreticiliği gibi dini
hizmetleri yerine getirebilecek
elemanlann yetiştirilmesi göre\ı
devlet okullanna verilmektedir.
Devlet gözetimi ve denetiminin
olmadığı ya da sonuç vermediği
ortamlarda dinsel ve bilimsel iki-
li eğitimin gelişip yerleşmesi ka-
çınılmazdır.
• Açıklanan nedenlerle, ince-
lenen yasanın 3 ve 29. maddele-
rindeki düzenlemeler; hukuk
devleti, eşitlik, laiklik, ülke ve u-
lus birliği, öğretim birliği ilkele-
riyle, cumhuriyetin kuruluş fel-
sefesiyle. çağdaş ve bilimsel eği-
tim anlayışıyla bağdaşmamakta,
toplumun adalet duygulannı inci-
tecek nitelikte bulunmaktadır.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
dedi ki:
- Arkadaşlar istifa ederek önümüzü açtılar. Biz
de yeni bakan arkadaşlarımızı atadık.
Eğer her şey Başbakan'ın dediği gibi ise demek
ki kabinede isyan var! 3 bakan birden girti, Baş-
bakan'a istifasını verdi!
Gazeteci arkadaşlarımız Erdoğan'ın açıklama-
larından tatmin olmamış olmalı ki, durumu bakan-
lara sordular. "Evet, ben istifamı vermiştim" diyen
olmadı!
Bu durumda akla Özal döneminde yaygınlaşan
bir gelenek geliyor:
Daha atandıklan gün bakanlardan tarihsiz ısti-
fa dilekçesi alınır. Cebe konur. Günü geldiğinde
üzerine tarih yazılır. Istifa yürürlüğe konur.
Erdoğan, özal'ın kimi özelliklerinj çok iyi hatmet-
miş görünüyor!
• • •
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 7 Mart
2OO5'te Başbakan Erdoğan'a gönderdıği vekâle-
ten atamalara ilişkin yazıyı dün kamuoyuna açık-
ladı. Giderek yerleşik bir yöntem haline gelen ve-
kâleten atamalann doğurduğu sakıncalan dile ge-
tiren Sezer, hükümete "kuralları" anımsattı.
AKP'nin "kural" deyince şunu anladığını görü-
yoruz:
Yasal-yasadışı nasıl olursa olsun kadrolaşma
planını kur", istediğin koltuğu "a!"...
Başbakan bır süre önce partisinın üst kurulla-
rında yaptığı konuşmada, Köşk'e rağmen yapılan
atamalardan övünerek söz etmişti. Sezer, en azın-
dan tarihe not düşmek için hükümete yaptığı uya-
nyı kamuoyuyia paylaşmayı önemsiyor olmalı.
Sezer'in dikkat çektiği vekâleten atamalar,
Köşk'ün imzasının kaçınılmaz olduğu koltuklar.
Aslında AKP, devleti kevgıre çevirdı, bulduğu
her boşluktan dalıyor. Bir örnek verelim. 657 sa-
yılı Devlet Memurlan Yasası'nın 59. maddesine
göre, özel kalem müdürlüğüne gerekli görüldüğü
hallerde dışarıdan atama yapılabıliyor. Ozel kalem
müdürleri de gerektığinde devletin öteki kadrola-
rına atanabiliyor.
Bu boşluğa dalan AKP'liler, pek çok kurumda
özel kalem müdürlüğü makamını devlet havuzu-
na atlama yeri olarak kullanıyorlar. Böylece dev-
let memurluğu sınavlarını yok sayıyorlar.
Kulislerde dolaşan bilgilere göre, bu yöntem o
kadar yaygınlaşmış ki, Başbakan bile rahatsız ol-
muş, "En azından benden habersizyapmayın" di-
ye haber salmış.
• • •
Sezer, yasadışı eğitim kurumları açılmasını ser-
best bırakan Türk Ceza Yasası'ndaki düzenleme-
yi veto etti. AKP'liler bunu öngördükleri için "Ya-
sa Çankaya 'dan dönse de aynen çıkarınz" demeç-
lerini çoktan vermişlerdi.
Her şeye ama her şeye karşın bir kez daha an/m-
satalım...
Eyy AKP'liler, yasadışı eğitim kurumlarının önü-
nü açtığınızda öncelikle eğitim sistemini altüst
edersiniz. Diyelım kı bu sizi çok ilgilendırmiyor. Si-
zi sadece herkesin istediği gibi din eğitimi kuru-
mu açması ilgilendiriyor. Eğer bunun önünü açar-
sanız iki şey yapmış olursunuz:
1 - önü alınmaz bir ticari araç olur.
2- Sizi kâfir görecek kadar bağnaz eğilimler çı-
kar.
Amacınız bunlarsa, diyeceğimızyok...
Bizdensöylemesi...
ankcum " cumhuriyetcom.tr
MYK'de pazartesi görü$ülecek
AKP'nin eğilimi
aynen çıkarmak
-\NKARA (Cumburiyet Bürosu) - AKP yö-
netimi, Cumhurbaşkanf nca ıade edilen yasadı-
şı eğitim kurumlanyla ilgili düzenlemeyi de-
ğiştirmeden yenıden Çankaya Köşkü'ne gön-
dermeyi değerlendiriyor. Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, yasa Cumhurbaşkanı'nca iade
edilmeden önce AKP Merkez Yürütme Kuru-
lu'nda yaptığı değerlendirmede, "Bunun ar-
kasında dururuz. İade edilirse değiştirme-
den yeniden Meclis'ten çıkanrız" demıştı.
AKP Grup Başkanv ekılı Irfan Gündüz ile
AKP Genel Başkan Yardımcısı \ükhet Hotar
Göksel de iade durumunda düzenlemenin
Meclis'te ikinci kez görüşüleceğini ve degişti-
rilmeden yeniden çıkanlacağını behrtmıştı.
Göksel, "Parti yetkililerimizin kararı böyle"
açıklamasmı yapmıştı. AKP grup başkanvekıl-
leri, Cumhurbaşkaru'nın iade gerekçelerinin
pazartesi günü AKP MYK'de değerlendirilece-
ğini ve parti karannın bü>oik olasılıkla "aynen
iade" yönünde olacağını belirtti. Anayasa Ko-
misyonu Başkanı Burhan Kuzu. "Bu aynen
gider diye tahnıin ediyorum, çünkü bu ko-
nuda grup kararu. Haziran ayı içinde gru-
bunıuz bunu bir kez daha inceler" dedi. Ya-
sanın düzenlenme amacını aşan bir tartışma
yaşandığım savunan Kuzu, şu görüşleri dile ge-
tirdi: "Konu Kuran kursu veya Kuran öğ-
renme konusuna indirgeniyor. Aslında kanu-
nun yeni maddesi sadece Kuran kursu değil.
Eğitim verme işine her türlü ders girebilir.
Yani bir spor okulu, tngilizce dersi, Almanca
dersi olabilir. İzin almadan niye İngilizce
dersi alıyorsun diye gel 3 sene yat... Bunu
kamuoyu vicdanı kabul ediyor mu? Esasen
ceza verilecek bir eylem değü." Burhan Kuzu.
yasadaki hapıs cezasının 1971 'deki askeri muh-
tıranın ardından olağanüstü dönemde getirildi-
ğini belirterek "28 Şubat sürecinde de bu 3
yıla çıkanldı. 1 Haziran'da geririlen metinde
muhalefetle uzlaşma nedeniyle AKP buna
rıza göstermek zorunda kaldı. Ama kamu-
oyundaki rahatsızlık ortada" diye konuştu.