23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2005 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denızli PB PB PB PB PB PB PB PB 22 26 25 24 30 30 32 30 Sirtop Y 21 Adana Y 29 Samsun Y 21 Mersin Y 26 Trabzon Y 20 Diyarbakır Y 25 Giresun Y 21 Şanlıurfa Y 30 Y 27Ankara PB 24 Mardin Eskışehir PB 25 Siirt Korya Y 27 Y 20 Hakkâri Y 21 Sıvas Y 18 Van Y 20 Zonguldak Y 21 AntaJya PB 29 Kars Y 15 Yurdun kuze>. ıç ve doğu ke- sımlefi parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadefiız kıylan Orta ve Doğu Karadenız Iç Ana- dolu nun guney ve doğusu, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadotu bolge- len sağanak ve gok gurultulu sağarak yağışiı, dıöer yerter parçafı ve az txı lutL geçecek. Hava scaMığı kuzeydoğu ke- sımtercte braz azalacak, dı- ğer yeftefoe onefnlı tnr değt- şıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Osio Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y B Y Y Y PB 10 17 14 22 23 27 28 26 Münıh Y 24 Zürih Berıın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına B PB PB PB PB PB B PB 27 27 31 26 26 25 29 26 B 29 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire Y B B PB Y YY Y PB 1b 35 23 34 27 27 25 31 PB 31 Parçalı büutiL SiS.li ^ Çok büU Yagmurfu ı SJIU kar V Gok gurültutü GUNCEL Cl>EYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada lı inançlaryok sayılıyor" dedi. Bunlar ve birkaç kişi daha. Fakat CHP'den ge- rektiği kadar yankı bulmadı. CHP Genel Başkanı Baykal, TCY'deki izinsiz Kuran kurslarına şiddetle karşı çıktı. Hükümeti de hayli silkeledi. RTE'nın konuyu din tartışmasına çekmek ıstemesine yüklendi. Ne olduğu belirsiz, hangı amaca hizmet ettiği bilinmeyen, kimlerin fi- nanse ettiği ortaya çıkmamış, karanlık güçlerin aletı konumunda, devletin bilgısi dışındaki birta- kım kurumlara, gençlerirnızi, çocuklarımızı emanet edelim mi, etmeyelım mi diye sordu. Fakat: Ortaöğretim müfredat programındaki din egiti- mi anlayışını pratiğe dönüştürme gerekçesiyle ya- pılan degişikliğin amacını sorgufamadı. Şöyle ucundan değindi. Bir gazeteci okullarda uygula- malı din dersine yönelik bir çalışma başlatıldığına dikkat çekınce, Baykal konuya doğrudan eğılme- yen bir yanıt verdi: Iktidarın gücünü, etkisini yitirmeye başlayınca "sakıncalı arayışlara girdiğini" öne sürdü. O kadar! • • • Oysa iktidar hemen her olanağı kullanarak din ko- nusunu kamuoyunda canlı tutmaya, CHP'yi din eği- timine, dine karşı göstermeye çalışıyor. Yasa dışı kurslarla yasal kursları birbirinden ayırt etmeden din konusunu istismar etmeyi sürdürüyor. RTE, okullardaki din eğitimine değinirken "Neden rahat- sızoluyorlaranlamıyorum. Herkesin dinini öğrenme hakkı var. Kimse bu hakkı engelleyemez" diye ko- nuşuyor. MEB, Basın ve Halkla llışkiier Müşavirliği aracı- lığıyla yayımladığı müfredat programını savunan açıklamada şu cümleler dikkat çekiyor: "Din, insanlann birbirierini anlayabilmeleri için gerekliolan temel iletişim kodlannı bünyesinde ta- şır. Dini bilen insanlar, birbirierini daha kolay anla- yabilirler... Din, insanlann anlam arayışlanna cevap verir, insanlann geçmişi doğru anlamalanna katkı- da bulunur, aynı şekilde geçmişin esiri olmamaia- n için de onlan uyanr..." Yeni müfredat programını böyle yutturuyorlar. • • • Işsizliği ABD, AB düşüremiyor ki, ben nasıl dü- şüreyım diyen RTE'nin çözmek bir yana, sorunla- rın altında ezilen, sorunlarla mücadeleden bile ka- çan bir Başbakan portresi çizdiğini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, "Tablo böyleyken AKP nelerte uğraşıyor" diye soruyor ve yanıtlıyor "TBMM'nin kapanmasına biray kaldı. Normal ça- lışma süresi olarak 12 gün. AKP bu sürede halkın sorunlannı mı çözmeye çalışıyor yoksa haraç me- zatözelleştirmelerie, kamuda kadrolaşmayla mı uğ- raşıyor? Meclis'e sevkedilenyasa tasanlan AKP'nin gün- deminin çok farklı olduğunu ortaya koyuyor. Ozel- leştirmeye ilişkin yapılan düzenlemede, özelleştir- me işlemlerinde birden fazla teklif alınması şartı kaldmlıyor. Yani... Sen getir bir teklif, gerisine ka- nşmamantığı..." Haluk Koç, AKP'nin artık TBMM'nin sayısal ço- ğunluğa dayalı olarak istedikleri gibi at koşturacak- lan biryer olmadığını anlamalarını istiyor. Saptama doğru ama gerçeğe bakalım: Bu ikti- dar doğruları da içerse Çan kaya'nın iade ettiği ya- saları ikınci kez görüşüp aynen kabul ediyor, ana muhalefetten gelen yapıcı önerıleri dikkate almı- yor. Üç yıllık uygulama AKP'nin TBMM'de ıstediği gi- bi at koşturduğunu kanıtlamıyor mu? Yeni düzenlemeye gidiliyor Başbakan Erdoğan 'a Kanal 7'den damşman ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, aynı zamanda komşusu olan Kanal 7 Ankara Temsilcisi Akif Bekiyi. Başba- kanlık Sözciisü ve Başbakanlık Başdanışmanı yaptı. Başbakanlık'ta yeni bir düzenlemeye gidile- rek "Başbakanlık Sözcüliiğü" sistemi oluşturu- luyor. Bu görevi gazeteci Beki yürütecek. Aynı za- manda Erdoğan'ın başdanışmanhğına da getirilen Beki, Erdoğan ve ofisinin iletişim organizasyonu- nun tek sorumlusu olacak. Başbakan ve başbakan- lıkla ilgili teknik konularda başbakanlık sözcülüğü yapacak olan Beki, ilk olarak Erdoğan'ın 6 Hazi- ran 2005 "te ABD'ye y apacağı gezide görev alacak. Beki, Erdoğan ile aynı apartmanda oturuyordu. Bu arada Başbakanlık HalkJa Ilışkiler Daire Baş- kanlığı, "Alo Başbakanük"" adıyla yeni bir hiz- met başlattı. Yeni uygulamayla yurttaşlar (0312) 419 98 98 No'lu telefona başvurabilecekler. Cumhupfyere ödül • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhu- riyet gazetesi, 22. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'ne yaptığı katkılardan ötürü "Sevda- Cenap And Müzik Vakfı" tarafından "'Onur Ödü- lü Gümüş P!aketi"ne değer görüldü. Ödülü gaze- temıze Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç sun- du. Bakan Koç. bir toplumun çağdaşlaşma yö- nündekı temel ölçütün sana_t olduğunu söyledi. Gecede festıvale katkılanndan ötürü 'Onur Ödü- lü Gümüş Madalya" ile 'Onur Ödülü Gümüş Pla- ketleri' çeşitli kişi ve kururnJara sunuldu. Türtüye-AB ilişkiteri paneli • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ülke Poli- tıkalan Vakfi tarafindan bug^in saat 14.30'da,An- kara Or-An Şehri Türk Japon Vakfi Kültür Merke- zi'nde düzerdenecek panelde 2005 yazında Türki- ye-AB ilişkileri masaya yatınlacak. "Sıcak Yaz- Yeni Dönemde Türkiye-AB llışkileri Nasıl Sürdü- rülecek?" konulu panelın açıhş konuşmasını Vakıf Başkanı ve gazetemiz yazan Zekeriya Temizel ya- pacak. Panele konuşmacı olau-ak ODTÜ'den Prof. Dr. Oktar Türel ile Dr. Mustafa Türk&ş katılacak. Kabinede 3 isim değişti Erdoğan, kadından sorumlu DevletBakanlığı'naNimet Çubukçu, Tanm veKöyişleri Bakanlığı'na MehdiEkert Bayındırhk veIskân Bakanhğı 'na Faruk Özak'ıgetirdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan, 1 yıldan beri beklenen kabi- ne değışikliğını 3 bakanla sınırlı tuttu. AKP grubunda eleşrırilere hedef olan bakanlan değiştiren Erdoğan. son olarak "akdeniz- sineği" olayında tepki çeken Sa- mi Güçlü'yü, TBMM kürsüsün- den hükümet tasansım savundu- ğu dakıkalarda görevinden aldı. Devlet Bakanı Ali Babacan ı başmüzakereci atadığmı AKP grup toplantısında sürprız şekil- de açıkJayan Erdoğan, kabine de- ğişikliğini de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e onaylat- tıktan sonra Başbakanlık'ta açık- ladı. Buna göre Bayındırlık ve Is- kân Bakanlığı'na Zeki Erge- zen'in yerine Trabzon Milletve- kili Faruk Nafiz Özak, kadın- dan sorumlu Devlet Bakanlıgı'na Güldal Akşit'in yerine Istanbul Milletvekili IVimet Çubukçu, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na Güçlü'nün yerine Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker getiril- di. Erdoğan, istifalan nedeniyle 3 bakanın değiştirildiğini öne sür- dü. Bakanlann kendilerinin isti- fa edip etmediklerinin sorulması üzerine Başbakan, "Önümüzü kendileri açtılar,biz de takdiri- mizi kullandık" dedi. Erdoğan, Bürokratken suçlandı bakan oldıı ANKAR.4 (Cumhuri- yet Bürosu) - Yeni Tanm ve Köyişleri Bakanı, Di- yarbakır Millerv ekih Meh- di Eker'in adı, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı tara- fından hazırlanan raporda, "deli dana riski nedeniy- le havTan ithalatımn ya- saklanmasına karşın bu- na izin veren bürokrat- lar" arasında geçmişti. Tanm ve Köyişleri Ba- kanlığı Teftaş Kurulu'nun 2004 raporunda, 1996'dan itibaren üç yıl boyunca de- li dana riski bulunan ülke- lerden et ve et ürünü ithalı- ne izin verildigı belirtılmiş ve eski bakanlar Nevzat Ercan, IsmetArila, Musa Demirci ve Mustafa Ta- şar, "Deli dana riski ne- deniyle hayvan ithalatı- mn yasaklanmasına kar- şın, ithalatın gerçekleş- mesinden" sorumlu tutul- muşru. Sami Güçlü'nün de onayladığı raporda, "Görevi ihmalle" suçla- nan bürokratlar arasuıda Eker'in de adı geçiyordu. Haklannda soruşturma iz- ni \ erilen bürokratlar, kara- ra itiraz etmiş. Danıştay 1. Dairesi ise, 2005'te "za- manaşımı" nedeniyle dos- yanın işlemden kaldınlma- sına karar vennişti. NİMET ÇUBUKÇU Akşit'in isfifasıv la boşalan ka- dın \e ailedcn sorumlu Devlet Bakanlığı görevine atanan İs- tanbuJ AliUetvekili Nimet Çu- bukçu, 1965'te doğdu. tÜ Hu- kuk Fakültesini bitiren Çu- bukçu avukatlık yaptı. AKP kurucu uyesi olan Çubukçu, cvii ve 1 çocuk annesi. Çubuk- çu yaptığı ilk açıklamada "Her başanmın ülkemizin başansı oiacağına duyduğum büyük inanç. enıinim ki benj her zaraankinden daha temiz, daha çahşkan ve daha dikkat- li olmaya mecbur kjlacakrır' görüşünü dile getirdi. Abdullah Gül'e bağlı olan AB Genel Sekreterliği'nin Ali Baba- can'a bağlandığını söyledi. istifalan Başbakan istedi Başbakan, Köşk'e çıkmadan önce görevden alacağı bakanlan telefonla aradı. CNN Türk'ün canh yayınında bakanlık çalışma- lannı anlattıktan hemen sonra te- lefonu çalan Güçlü, Başbakan'ın istemine, "Tabü Sa\ın Başba- kanım, nasıl uygun görürse- niz"' karşılığını verdi. Güçlü, ga- zetecilerin sorusu üzerine istifa- suıı sözlü olarak ilettiği imasın- MEHDİ EKER 1956'da Bismil'de doğdu.An- kara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini bitirdi. Ingilte- re'de tanm ekonomisi dalın- da master. Ankara Üniversi- tesi Sağlık Bilimleri Ensrirü- sü'nde doktora yaptı. tstan- bul Büyükşehir Belediye- si'ndeVeteriner İşleri Müdür- lüğii, Tanm Bakanlığı 'nda Ta- nmsal Cretim ve Gelişrirme Genel Müdür Yardımcılığı ve Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ile bakanhk mü- şavirliği görevlerinde bulun- du. Evli ve 3 çocuk babası olan Eker, tngilizce biliyor. dabulundu Kültür ve Turizm Ba- kanı Atilla Koç da "Bakanlann haberleri var mıydı" sorusu üzenne, "Gelenler bilmiyordur, gidenler bilijordur" dedi. Güçlü, Erdoğan'ın yeni kabine listesini açıkladığı dakıkalarda hükümet adına TBMM'de Tanm Sigortalan Yasa Tasansı'nın gö- rüşmelerinde bulunuyordu. Yeni listenin açıklandığını genel ku- rulda öğrenen Güçlü'nün isteği üzerine görüşmelere ara verildi. CHP'li Haluk Koç, Güçlü'nün tasansı görüşülürken görevden alınmasını "yadırgadığım" be- üıze söz verıyorum, eğer'evefdersenız urıu boğanm!.. Le Monde'dakikarikatürde Raffarin 'köpek' Ekonomi Servisi - Fransa'da yeni Avrupa Anayasası'nın oylanacağı refe- randumdan bir gün önce 28 Mayıs'ta Le Monde gazetesinin bınnci sayfasın- da Fransa Başbakam Jean Pierre Raffarin'in Cumhurbaşkam Jacques Chi- rac tarafindan ka>ışından turulan bir köpek gıbi hicvedildiği bir kankatür y- er aldı. Ünlü Fransız karikatürist Jean Plantu tarafindan çizilen karikatürde Chirac, seçmene "SM temin ederim ki eğer 'evet' oyu atarsanız, onu bo- ğacağım" vaadınde bulunuyor. Refedandum öncesinde, halkın hükümetten duyduğu memnuniyetsizliği anayasaya hayır diyerek göstermesini örJemek isteyen Chirac, başbakanın değiştirilebıleceği mesajlan vermeye başlamıştı. Gazetemiz karikatüristlerinden Musa Kart Başbakan Tayyip Erdoğan'ı 'Kedi' şeklınde karikarürize ettiği için 5 milyar para cezasına çarptınlmıştı. FARUK N. ÖZAK Ergezen'in istifasıyla boşalan Ba\ındırlık ve İskân Bakanb- ğı'na atanan Trabzon Millet- vekili Faruk \afiz Özak, 1946'da Trabzon"da doğdu. KaradenizTeknik Üniversite- si İnşaat MühendisUği Bölü- mü'nden mezun olan Özak, sporcu kişiliğiyle de tanınıyor. l'zun vıllar futbol oynayan Özak, trabzonspor kaptanb- ğını yaptı.Trabzonşpor'da yö- netkilik de yapan Özak, kuJü- bün asbaşkanlığınm yanı sıra 3 dönem başkanbğını da yü- riittü. İngUizce bilen Özak ev- li ve 2 çocuk babası. lirtti. Güçlü, bakanlıktan sorum- lu olduğu dönemdeki işler nede- niyle vicdanının rahat olduğunu söyledi. Erdoğan'ın kendisini 15.30'da arayıp Köşk'e çıkacağı- nı bildirdığini, kendisinin "lçi- niz rahat olsun" dediğini belir- ten Güçlü, "Bu saate kadar ben bu bilgiyle genel kurulda bulu- nuyordum" dedi. Güçlü, millet- vekili sıralanna geçip oturunca görüşmeler ertelendi. Güçlü, gö- revden alınma yöntemi konusun- da "Bir fevkaladelik yok" de- mekle yetindi. AKP'li Eyüp Fat- sa da "Beklenivordu" dedi. Eleştirikrin Imhfıytlikr Akşit, Türkiye Jokey Kulübü'nünSHCEK'eak- tarması gereken payla ilgi- li olarak hukuksal önlem- leri zamanında almadığı gerekçesiyle AKP içinde eleştirilmişti. Bakanlığınm ilk aylannda çiftçilere dö- nük "Gözünüzü kara toprak doyursun" sözle- riyle tartışma yaratan Güç- lü, vekillerce bakanlıkta yetersizgörülüyordu. Rus- ya'mn 200 rnilyon dolarlık meyve-sebze alımını dur- durmasına neden olan "akdenizsineğr olayında Güçlü'ye tepkiler arttı. Güçlü, Rusya'mn uyan ya- zısına 7 aydan beri işlem yapılmadığım. bu yazıya ulaşmayı ancak önceki gün başardıîdannı itiraf etti. Er- doğan, Güçlü'yü "Biz hü- kümetiz, bunu yapmaya- caksak neden varız" diye uyarmışrı. Ergezen de ba- kanlığımn ilk aylannda Er- doğanTa Toplu Konut 1da- resi konusunda ters düştü. Ergezen daha sonra "Orta şiddetii bir deprem bir ilimizin yüzde 70'ini yı- kabilecek" sözleriyle tar- tışma yarattı. Ergezen'in kardeşi Ömer Faruk Er- gezen'e îzmir'de Milli Eği- tim Bakanlığı'nın ihale vermesi de Başbakan'ın tepkisine neden olmuştu. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN • Baştarafı Arka Sayfada A) Hanidir söyieşir dururuz; hele SSCB dağıldıktan sonra, ni- yetlerini gizlemedikleri için, kör gördü, sağır işitti: Bat, Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalayıp; Av- rupa'yı tehdit edebilir, (Müslü- man) bir güç olmaktan çıkar- mak; Sevres'in intikamını almak! B) Ikincisi, ilk bakışta daha hafrf, daha mülâyim, hatta ley- himize gibi görünür; Türki- ye'nin, -Osmanlı gibi- Islâm ül- keleri üzerinde ûstûnlüğünü sağlayıp; onun Ortadoğu'yu, hatta Orta Asya'yı denetimi al- bna almasına yardımcı olmak! Meraklısı hatırlayacaktır, ge- çenlerde ABO Hariciyesi'nin gel- miş geçmiş en kurt bakanı olan Kissinger, bir toplantıda şaka yollu ne demişti:"-... en iyisi Or- tadoğu'daki Islam ülkelerini, eskiden olduğu gibi, Türklere vermek: Böylefikle rahatlanır". Insan daha önce Samuel Hun- tington'ın kitabına, hiç olmazsa "../Empepyalizm'inl/azgeçemediğiL." üstünkörü bir göz atmamışsa, söylediklerini gerçekten, Kissin- ger'in bir dost toplantısındaki, şa- kası sanabilir; galiba, bundan bi- raz da hoşlanır; lâkin kazın ayağı öyle değil. zira Samuel Hunting- ton, bu fikri ciddi ciddi elıne alıp, işlemiştir! Batı'nın taşeronu, bir Türkiye mi? ...peki mumaileyh ne diyor? Ne demiyor ki? "...Türkiye Islâmın çekirdek devieti olmak için, gerekli tarihe, nüfusa, orta düzeyde bir ekono- mik gelişmişliğe, ulusal birliğe, askeri yetenek ve geleneğe sa- hiptir. Gelgelelim Atatürk'ün, Türkiye'yi net bir şekilde lâik bir toplum olarak tanımlaması, Türk Cumhuriyeti'nin bu rolü, Osmanlı Imparatorluğu'ndan devralmasını önlemiştir..." "...bununla birlikte, Türkiye kendisini yeniden tanımladığı takdirde ne olur? (buraya dik- kat!) Türkiye, bir noktada, Batı dünyasına üyelik için yalvanp duran, bir dilenci olarak oyna- dığı hüsran verici ve aşağılayı- cı rolden vazgeçip; Batı'nın te- mel Islâmî muhâtabı ve düş- manı ofarak oynadığı çok da- ha etkileyici ve onuriu rolü ye- niden üstlenmeye hazır hale gelebilir..." "...Balkanlar, Ortadoğu, Ku- zey Afrika ve Orta Asya'daki Müslümanlarla kapsamlı tarih- sel bağlantılara sahip olması bakımından, Türkiye'nin Müs- lüman ülkeler arasında benzer- siz bir yeri vardır. (...) Lâiklik ve demokraside, Batı'nın iyi ve kö- tü yanlarını yaşayıp görmüş olan Türkiye de, Islâm'a liderlik etme vasfını kazanmış olabilin (buraya dikkat!) ama, bunu ya- pabilmek için, Atatürk'ün mirâ- sını; -Rusya'mn Lenin'in mirâsı- nı reddedişinden daha eksiksiz bir şekilde- reddetmek zorunda kalacaktar!.." (Samuel Hunting- ton, 'Medeniyetler Çatışması', s.263/264, Okuyan Us Yayınları, Ocak 2002) Şimdi anlaşıldı mı, Vehbi'nin kerrâkesi! Bunlar için ikinci alter- natif. vaktiyle Kayzer VVilhelm'in düşündüğü alternatif: Ortado- ğu'yu kendi başlarına kontrol edemiyoıiar, bu işi onlar hesa- bına Türkiye yaparsa, Ankara'yı çok kolay kontrol ettikleri için, beleşten bir zafer kazanmış olurlar Evet, Ankara'da akıl ol- sa, Gâzi'nin Ortadoğu Projesi'ni uygulamaya geçirip, Ortado- ğu'da, -hatta Orta Asya'da- nü- fuz sanibi olması, işten bile değil- dir ama, nerede onu anlayıp uy- gulayacak devlet adamı. Hem bu Huntington, Rusların Lenin'in mirâsını şiddetle reddet- tiğini de, nereden çıkarmış, Allah aşkına? Zafer günü kutlamala- rında, bütün dünyanın gözü önünde; Kızılordu, orak/çekiçli kızıl bayrakla, geçit yapmadı mı? GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Aralık 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle bir- likte Rusya'mn iki kanadında iki elin parmaklannı aşan bağımsız devletler tarih sahnesine çıktı. AB ve ABD hemen harekete geçip şu sorunun yanıtını aradı: - Doğu Avrupa'yı nasıl kendi ıçime alınm? AB'nin kozu birliğe tam üyelik ve ekonomik-sos- yal açılımdı. ABD'nin kozu ise NATO'ya tam üyelik ve güvenlik garantisiydı. AB, 1993'te daha Sovyetler'in çöküşünün toz bu- lutları tam çökmeden Kopenhag kriterlerini günde- me getirip, "Buna uyanlarbirliğe üye olacak" ilartını verdi. Ana hedef Doğu Avrupa ülkeleriydi. öyle ki, bu ülkelerin çoğu AB'ye alınma kararını sonradan öğrendi! Türkiye, Kopenhag kriterlerini üzerine alındı ve "Ben de bunlara uyup, tam üye olacağım" dedi. Oy- sa işin gerçeği vurguladığımız gibiydi. AB üye sayısını 15'ten 25'e çıkarırken, ABD de AB'ye koşut olarak NATO üye sayısını 16'dan 26'ya çıkardı. ABD Irak'ı işgal ederken Doğu Avrupa ülkelerinin kiminden sembolık, kıminden de hatırı sayılır mik- tarda askeri destek aldı. • • • 18 Temmuz 2003'te taslağı kesinleşen ve imzaya açılan AB Anayasası yukarıda aktardığımız sürecin hukuksal bir zemine oturtulması anlamını taşıyor. Ki- mi AB ülkelerinin sadece parlamentolannda oyladı- ğı, kimilerinin de halkına götürdüğü AB Anayasası 240 sayfadan oluşuyor. Buna anayasadan çok yeni bir devletin kurulmasına ilişkin metin de diyebiliriz. Kimi bölüm başlıklarını paylaşalım: - Temel Haklar ve Birlik Vatandaşlığı. - Birliğin Demokratik Yaşamı. - Birliğin Mali Durumu. - Birliğin Yakın Çevresi. - Anayasanın Yorumlanmasını ve Uygulanmasını Düzenleyen Genel Hükümler. - Denizaşırı Ülkeler ve Bölgelerie Ortaklık. Bu ana başlıklann altındakı aynntılarda da bir dev- let yapısının öngörebileceği pek çok şey işleniyor. özellikle ekonomıye, rekabete, piyasaya ilişkin de ciddi düzenlemeler dikkati çekiyor. Anayasanın yü- rüriüğe girmesiyle ortak bir cumhurbaşkanı ve dışiş- leri bakanı da Avrupa Birleşik Devletleri'ne, yani ye- ni bir ABD'ye gidişin izleri. Şimdi bütün bunlar yeniden gözden geçirilecek. • • • Fransa ve Hollanda halkının bu gidişe ezici bir ço- ğunlukla hayır demesi Türkiye'yi ne ölçüde etkile- yecek? Çok ölçüde... Kökten AB'ciler Fransa referandumu öncesinde 'hayır'ı düşünmek bile istemediklerini söylediler. Son- ra biraz yumuşayıp, "Durum yolda düzelir" dediler. Hayır çıkınca da, "Bu bizim işimize daha çokgelir" de- diler. Hollanda'nın 'hayıftnm bizim AB'ye girişimizi nasıl kolaylaştıracağını yine onlardan öğreniriz! Bize göre gerçek şu: 3 Ekim 2OO5'te başlayacak rnüzakereler, özel sta- tünün koşullannı oluşturmaya yarayacak. AKP ıkti- dan bunu biliyor ve buna göre yüniyor. Zira, Türki- ye'ye karşı AB ıle anlaştı! ankcumf« cumhuriyet.com.tr Düşen uçağın kara kutu kayıtlan Radar kontrol çocuksesi \ DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyar- « bakır'da 75 kişinin yaşamını yitirmesine, 5 kişüıin' de ağır yaralanmasına yol açan THY'nin RJ-100 : Tipi Konya adlı yolcu uçağına ilişkin bilirkişi ra- * poru, kaza sırasında yetkisiz kişilerin girmesimn ' yasak olduğu askeri havaalanının radar kontrol , kulesinden çocuk sesleri geldiğini ortaya koydu. ' CHP'li Mesut Değer'ın Ulaştırma Bakanı Binali J Yıldınm'a yönelttiği soru önergesi üzerine ka- . muoyuna açüdanan bilirkişi raporunda, uçak düş- j meden önce pilotlar ıle radar kontrol kulesi ara- , sında geçen dıyaloglar sıralanıyor. "Kaza Tahki- » kat Heyeri"nın raporunda, uçaktan kuleye 6 kez ş anons yapılmasına karşın yanıt alınamaması üze- « rine Ankara'dan deweye girildiği vurgulanıyor. j Bilirkişi raporunda "Kaza anında gerçek mete- • orolojik duruma ait güncel bilginin rasatlarda ; mevcut olmadığı gibi uçuş mürettebatına da • yaklaşmanın herhangi bir safhasında iletildiği- • ne dair bilgiye rastlanılmamıştır. 1nişte ısrarcı davranılmıştır. Kötü hava koşullan kaza nede- nine katkıda bulunmuştur" deniliyor. 'Hiçbir şey gözükmüyor ki?' Kara kutunun çözümüyle elde edilen kayıtlarda , bazı kısımlar şu şekilde sıralanıyor: RC Diyarbakır: 634 Diyarbakır Rapcon, alçal- maya (ÇOCUK SESl GELrYOR) 5000 fît'e ser- bestsiniz. İkinci pilot: 5000 fit'e devam ediyo- rum. RC Di>arbakır: (ÇOCUK SESl GELI- YOR) Mutabıkız. Kaptan: Bayağı bir pus var aşağıda ya. İkinci pilot: Evet tam pus. İkinci pi- lot: Pisti görebüiyor musunuz oradan? Kaptan: Işıklar yanıyor mu acaba? İkinci pilot: Şurası işte- değil mi?Kaptan: 2 tane lamba yanıyor ama? ., İkinci pilot: Haa, onlar mı acaba, sanki doğru J yerde duruyor. Kaptan: Orası değil galiba. Kap- tan: Minimum 2800 fitte görmezsek pas geçe- lim.İkinci pilot: Tamam. ikinci Pilot: Hiçbir şey gözükmüyor ki? RC Diyarbakır: Pist görüşü mevcut mu9 İkinci pilot: Negatıf. RC Diyarba- kır: Yaklaşmaya devam ediniz. İkinci pilot: De- vam ediyor. Kaptan: S....m böyle inişı. İkinci pi- lot: 1 mil. İkinci pilot: Minimum. Kaptan: Bıraz daha. Kaptan: Pas geçelim abı. İkinci pilot: Pas geçiyoruz. Çarpma sesi ve kayıtlann sonu?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear