23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET JliJVvJIM UIVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr Tınaz Titiz, Türkiye'nin kanayan yarası işsizliğe çare bulmak üzere yaşama yeni bir proje geçirecek Hedefîni belirle,işinibul Bir yılda otuz üç yönetmelik çıkanldı îş güvenliği konusunda 'otokontrol' MURATKIŞLALI ANKARA- Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanhğı, iş güvenliği ile ilgi- li bir yılda 33 yönetmelik çıkardı. Bu yönetmeliklerin bağlı olacağı ve sa- dece işçileri değil memurlan, tanm iş- çilerini ve Bağ-Kurlulan da kapsaya- cak bir şemsiye yasanın çalışmalan başlatıldı. tllerde yapılan toplantılar- la "il liderierine" eğitim verüiyor. tş- çi Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Rana Güven, şirketlerde denetımın "otokontrol mekanizmala- nyla* sağlanacağını söyledi. Toplantılann 10, su ise 29 Haziran günü Istanbul'da yapılacak. îşçi Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Güven, eğitimler- de esas olarak Küçük ve Orta Büyük- lükteki Işletmeleri (K0BÎ) hedefle- diklerini belirterek "AB ve ILO'nun standartianvar.Büyükşirkederzaten mallanıuuluslararasıpiyasalarasata- bflmekiçin bu standaıîlara uymakzo- rundakr. Devietinyapamadığınıulus- lararasşartiarsap»dr dedi. Güven, şunlan söyledi: *700müfettişiınizvar. ışyerlerinde hakanhgımmn denetim oranı yüzde 2.5. Son derece yetersiz. Cezalar da caydıncı olamayabüiyor. Denetim artünlmaya çahşıhyor ama tek tek işyeri gezerek başa çıküamaz. îşçide bu konularda bilinçlenmeü. Ba- şına gefaneden öğrenmiy'oıf Îşçi Sağlığı ve Güvenliği Genel Mü- dürü Erhan Baturdenetimin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi denetime yar- dımcı kuruluşlar tarafindan da yürü- tülmesi gerektiğini dile getirdi. Batur, "Yeni mevzuada 50'den fazla işçiçabş- nran işyerlerine iş güvenliğiuzmanı is- tihdam şarü getirdik. Ancak sonuçta denetimi yine devtet yapmah" dedi. Sivil havacılık yasası Meclis'te kabul edildi Bakan Koç 'a 'şakşuka efesi' yahştırması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin, IMF'nin kredi di- limini serbest bırakmak için önkoşul olarak çıkanlmasını istediği yasalar ile Türk Ceza Yasası değişikliğinde diretmesi nedeniyle CHP muhalefeti- ni yükseltince. dün genel kurulda sık sık tartışma ve gerginlik yaşandı. CHP'li Ahmet Ersiıı, Kültür ve Tu- rizm Bakanı Atflla Koç'un soru öner- gesine tek cümleyle yanıt vermesini, kürsüde önergeyi yırtarak protesto ederken Başbakan Tayyip Erdoğan'a da "Bula bula bakan yapmak için bu şakşuka efesini tni buldun" diye sor- du. Sivil Havacılık Genel Müdürlü- ğü'nün özel bütçeli kurum olarak ye- niden yapılandınlmasını öngören ya- sa tasansı, dün TBMM Genel Kuru- lu'nda kabul edildi. CHP Izmir Mil- letvekili Ahmet Ersin îzmir'denyurt- dışına doğrudan uçuşlar yapılmama- sıyla ilgili verdiği soru önergesine Koç'un, "THYseferleri,THY Genel Müdürtüğü tarafindan düzenlemnek- tedü"" yanranı verdiğini belirterek Er- doğan'a da "Bu bakan, Türkiye'nin imajmı zedeliyor. AKP Grubu'nda pek çok değerli miDetvekili arkadaşt- mız var. Bula bula bunu mu buldun? Bula bula şakşuka efesini bakan yap- mış" diye seslendi. Bu ifadeler nedeniyle TBMM Baş- kanvekili Nevzat Pakdilin uyardığı Ersin, soru önergesinin yanıtını kür- süde yırttı. Bakanın çam devirmele- rine, uyumalanna alıştıklannı belir- ten Ersin, "Ama Denizü'deki hahcdar bir yakalarsa_ deyip bırakayurT diye sözlerını tamamladı. CHP îzmir Mılletvekili VezirAkde- mir'in Başbakan Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri üzerine de genel ku- rulda gerginlik yaşandı. Erdoğan'ın "Başörtülüler de başörtüsüzler de be- nim kardeşimdir" sözlerini anımsatan Akdemir, "Başbakan'ın kardeşi, ha- yali ihracatçılardır, bankacılardır. ba- şörtülüveya başörtüsüzJer değü... Ak- demir'in bu sözlenne AKP milletve- killeri sıralara vurarak tepki gösterdi. ÖZLEMYÜZAK Türkiye'nin kanayan yarası "işszfiğe" çare bulmak üzere yeni bir proje yaşama geçmek üzere. Tınaz Titiz'in başkanb- ğında Beyaz Nokta Gelişim Vakfi tarafindan 2 yıldan beri başanyla uygulanan Kİ- GEP'ten (Kişisel Girişün Pro- jesi) esinlenilerek geliştirilen ÖMer (Öğrenme Merkezi) Projesi gençlerin başvurulan- nı kabul etmeye başladı. A%TU- pa Birliği (AB) tarafindan desteklenen. Türkiye İş Kuru- mu'nca (İŞKUR) yönetilen, Bilimsel ve Teknik Araştırma Vakfi'nın (BtTAV) uygulama- ya koyduğu "Oğrenme Mer- kezTnın (ÖMer) amacı, proje- ye katılan kişilerin gelir düze- yini yükseltmek. Projenin koordinatörlüğünü üstlenen Tınaz Titiz, "ÖMer'in, kaOhmcılara sade- rınaz Titiz'in başkanlığında Beyaz Nokta Gelişim Vakfi tarafîndan 2 yıldan beri başanyla uygulanan KİGEP'ten (Kişisel Girişim Projesi) esinlenilerek geliştirilen ÖMer (Öğrenme Merkezi) Projesi gençlerin başvurulannı kabul etmeye başladı. ce iş bulmak için değil, yaşam- lannın tûm kesitierindeyarar- lanacaklan kendi öğrenme planlannı ohışturabilmeleri için birfirsatsunacağuu" söy- lüyor. Titiz'e göre "İşsiztiğinnere- deysetekçaresi,yüksekkatma değer yaratmak. Onun çaresi de önce ayaldan ûzerinde du- rup sonra da yüksek katma değerli mal ve hizmeti üretebt- lecek bilgj ve becerileri ögre- necekşekilde kendinideöştir- mek". Projeye ilk etapta Istan- bul'da ikarnet eden lise ve üni- versite mezunlan başvurabı- lecek. 500 kişinın kabul edile- ceği, kadınlar ve bedensel en- gelliler için de ayn kontenjan bulunduğu belirtiliyor. Ancak Titiz, projenin bir model oldu- ğunu, Türkiye genelinde yay- gınlaşnnlmasının şart olduğu- nu belırterek "Biz ÖMer'i bir örnek uygulama olarak baş- latük. Hangi shü toplum kuru- luşu bu projeyi sürdürmek is- terse biz yardımcı olma>-a ha- zmz" diyor. ÖMer Projesi'ne katılan ki- şiler bu süreç sonunda iş bul- ma. iş kurma, ek gelir yarat- ma, tasarruf sağlama, arzu et- tikleri değişimi sağlama ola- naklanndan birini gerçekleşti- recekler. Toplam 10 ay süre- cek proje için başvunılar "www.j-apabflirsin.com'' in- ternet sitesi üzerinden kabul edilecek. Projeye kahum üc- retsiz. Kaülımcılar 3 aylık dö- nemde internet ortamında kendi planlannı hazırlayarak gönüllülerden oluşan rehber kişilerle bu planlannı payla- şabilecekler. Proje AB tarafin- dan 103 bin Avro'luk bir fon ile destekleniyor. kaülımcıla- ra da 3 aylık dönem için 32'şer Avro katkı sağlanacak. "Burada insanlara kesinlik- je hiçbir şey öğretilmeyecek. Işin esası, bu projenin hedefi. 'Benöğrenebüirim' anlavtşmı kişilere yerleştirmek. Biz in- saîüan kendilerini keşfetme>ı e yöoeJteceğiz. Çûnkü insanlar- da mfidıiş bir öğrenmeyetene- ğivar" diyen Titiz, bu tür plat- formlann Baü'da son derece yaygın olduğunu aktanyor. KlGEP'in başan oranı da ol- dukça yüksek olmuş. Başan değerlendirmesi ölçümü ya- pan Gazi Üniversitesi'nden bir ögretim üyesinin hazırladı- ğı rapora göre, 33 üniversite- den 500'e yakın gencin katıl- dığı çalışma programları so- nunda katıhmcılann yüzde 75 'i amaçlannı gerçekleştir- diler, yüzde 25 'inde ise ilerle- me kaydedilmiş durumda. 1 B A "I^Vfc Gözîemciler Turkcell opemsyonuyla Telia Sonera J . I I İ 9 I l l l c l karşısındabüyükzaferkazandığıkanısında pazarhk şansuıı arttırdı OSMANÇUTSAY FRANKFURT - Rus telekom devi Alfa Grubu'nun. Rus şirket- leri tarihinin en büyük dış yannmı- ru Türkiye'de gerçekleştireceği vurgulandı. Gözlemcilere göre, Alfa Turkcell operasyonuyla Rus pazanndaki pazarlık gücünü art- tırdı. Turkcell ile pazarlıklan Batı ba- sırunda yakından izlenen Alfa'nın, tsveç-Fin devi TeliaSonera karşı- sında Rus pazannı yakından ilgi- lendiren bir zafer kazandığı savu- nuldu. Haberlerde, üd şirketin Rus pazannda da ciddi çahşmalar için- de bulunduğuna işaret edildi. Is\'eç Sanayi Bakam Tomas Ostros'un açıklamalanna da yer verildi. Ost- ros, Turkcell olayının Türkiye'de- ki ekonomi ve hukuk sistemi için bir sınav niteliği taşıdığının altını çizdi ve gelişmelerin yakından iz- lendiği mesajını verdi. ÎSDEMÎR 'imzaya' mt • yaorun yapma karan alan İSDEMİR, yassı ûrûn projesinin en önemfi bölümünü oluşturan Sıcak Haddeieme Projesi'nin imzasma hazırlaımor. 164.5 miryon dolartak projenin yükknicisi Marubeni-Mutsubishi/Hitachi-Siemens grubu ile 21 Haziran'da İbkyo'da imza atan İSDEMİR, Türkiye'deki imza törenini 30 Haziran'da yapacak. (AKİN BODUR) Lufthansa'dan yatınm atağı Münih Havaalam 'ndakiyolcu kapasitesini 2050'de 100 milyona çıkarmayı hedefliyor Ekonomi Servisi- Lufthansa, Alman- ya'da yatuım atağına geçti. Şirketin yüzde 40'ına sahip olduğu ve önceki yıl açılan Münih Havaalanı'ndaki Termi- nal 2 tesisinden 2004'te 17.7 milyon yolcu geçti. Tesisin 25 milyon yolcu olan kapasitesinin, yanında yapılması planlananekbinalarla2050'de 100 mil- yona çıkanlması hedefleniyor. Güneş enerjisinden yararlanılarak elektriğin de üretildiği Terminal 2'yi, Star Alliance grubuna bağlı 14 ve Luft- hansa'mn ortak uçuş yaptığı 10 hava- yolu şirketi kullamyor. Terminal 2'nin Basın ve Halkla Iliş- kiler Yöneticisi Maria Franke. termi- nalin 1.1 milyar Awo'ya mal olduğunu belirtti. Franke, terminalin üçte ikisi- nin cam, geri kalan bölümünün de çe- lik olduğunu, terminalde güneş enerji- sinden yararlanılarak yılda 500 bin ki- lovat'saat elektrik ürefildiğini, bu mik- tann 4 kişilik yaklaşık 150 bin ailenin bir >ılda harcadığı elektriğe denk gel- diğini söyledi. Terminal 2'de özel bir bagaj sistemi de bulundugunu kaydeden Franke, bu sistem sayesinde bir saatte 15 bin bavu- lun geçtiğini ve bir bagaj parçasının iş- leminin 7 dakika sürdüğünü bildirdi. THY'DE GREVE DOĞRU Türk-İş 'in, hükümetin yüzde 4 zam teklifini kabul etmediği kamu kesimi toplu iş sözleşme- lerinde bazı işyerlerindegreve doğru gidiliyor. Karayollarında grev karan ahnmasının ar- dından THYde 12 işgiinü içinde grev karan asılabileceği bildirildi. Hava-îş Başkanı Ati- layAyçin, arabulucu raporundan sonra 12 iş- günü içinde grev karan asacaklarmı, grev ka- rarının asümasının ardmdan 60 günlükyasal süreç bulundugunu, grev kararımn uygulama- ya konulabileceğini duyurdu. 'Genç işsizHk büyük tehfike' • ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-IŞKUR Genel Müdürvekili Na- mık Ata, Türkiye'de genç işsizliğin yüzde 22'ler düzeyinde bulun- duğunu belirtirken " Türkiye"de genç işsiz- lik aldı başını gidiyor. Genç işsizlik büyük bir tehlikedir" dedi. Ata, TİSK ve Türk-îş tarafin- dan ortaklaşa yapılan "Eğitim ve Istihdamda Etkinlik Arttırma Proje- si"'nin başlangıç toplan- tısında yaptığı konuşma- da, işgücü piyasasına ilişkin verilerin ekono- minin artan nüfusa ye- terli iş yaratamadığını ortaya koyduğunu vur- guladı. Imarzedelepin yuzuguMu • ANKARA (Cumhu- rijet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi'nin, Imar Bankası ile ilgili karan- mn gerekçesinin Resmi Gazete'de yayımlanması imarzedeleri umutlan- dırdı. Banka Mağdurlan Dayanışma Derneği Ge- nel Sekreteri Oktay Ya- zıcı, "Bu karann gerek- çesinin açıklanması bizi çok se\indirdi. Demek her şeye rağmen Türkiye bir hukuk devletiymiş. Şimdi karann uygulan- ması için gerekçeyi bek- leyen yerel mahkemele- rin, bir an önce bize ödeme yapıknası yönün- de karar almalannı bek- liyoruz " dedi. ÇİÇEKTE İHRACAT SEVİNCİ Antalya 'da 8 ay olan çiçek üretim ve ihracat sezonu, Burdur ve Isparta 'yı da kapsayan yayla üretimiyle 11 aya çıkanldı. Çiçekçiler, son 4 yılda yüzde 50 oranında artan üretim ve ihracatla, geçen yıl 300 milyon dal kesme çiçek ihraç etti ve karşıhğında 50 milyon do- larlıkgelir sağladt. Antalya Kesme Çiçek îh- racatçılan Birliği Başkan Yardımcısı Osman Bağdatlıoğlu, "8 ay olan ihracat süremizi, yayla üretimiyle birlikte 11 aya çıkardık. Çiçeğimiz AB 'de tercih edilen ürün haline geliyor " diye konuştu. (GÜRSU KUNT) İgÇİNİNEVRElNİNDEN ŞÜKRAN SONER Kasımpaşa Argosu Sayın Başbakan, Kasımpaşa raconuna sahip çıkı- yor. Ancak bizim tanıklık ettiğimiz, daha doğrusu ku- laklanmızla duyduklanmız giderek artan bir dozda Kasımpaşa argosu oluyor. Sayın Başbakan beklentilerinin dışındaki gelışme- lere, bir karakter özelliği olarak sert tepkıler verirken sadece ses tonunu yükseltmekle, karşı tarafa yöne- lik sert eleştiriler yapmakla yetinmiyor, sokaktaki va- tandaşın dıliyle öfkesini ortaya koymaktan çekinmi- yor. Sonuçta, kısa bir süre önce yere göğe koyamadı- ğı AJman Başbakanı Schröder, "Omurgasız" oluve- riyor. En son türban ve imam hatipler üzerine yaptığı konuşmalann cümlelerini canlı yayından biranımsar- sanız, gazete başlıklanna yansıyan "sert çıktı, rest çe/rt;"den çok öte, argoya yatkın üslubu görürsünüz. Kim bilir belki de toplum olarak bir siyasi liderin, he- le de Başbakan'ın asla kullanmaması gereken bu di- le alıştık. Yadsımaktan çok, samimiyet, halktan biri olarak algılar olduk. Ne de olsa uzun bir zamandır medyamızın dilinde gerçek Türkçe, saygılı üsluptan eser yok. Giderek daha fazla magazin, asparagas kültürü ile bozulma yaşanıyor. llginçlik, çarpıcılık adına yapılmayan kal- mıyor. Hele televızyon, radyolann dilinde, ne kadar çok saygısızlığın, saldırganlığın, argonun dozu arttı- nlırsa o kadar ilginç sayılıyor. Galiba da en densiz üs- lubu yakalayanlar, en popüler programcı sayılır olu- yorlar. Sokak dili ise akıl almaz boyutlarda argoya yönel- di. Sizli, sayınlı başlayan konuşmalar herhalde artık alay konusu oluyordur. En özenli konuşmalar, "abi, amca, dede, abla, teyze, nine.." seslenişleri ile, uç ölçülerde de saygısız ses tonlannda başlıyor. Hele bir de tartışma noktalarına gelinmeyegörülsün.. Küfrün hesabı, dozu yok.. Bağıra çağıra, arkadaşlar arasın- da yapılan sözde neşelı sohbetlerin bile içinde, her cümlede bir argo, hakaret ıçeren sözcük olabiliyor.. Her neyse Başbakanımızın öfkelı, eleşttrelden çok tehdit, meydan okuma içeren, argoya kaçan konuş- ma diliyle gündeme getirdiği konulardan asıl söz et- mek istiyordum.. Iktidar zor zanaat. Çelişkiler yuma- ğında sıkışıp kalıyorsunuz. Sayın Başbakanımız AB üyeliği, ABD stratejik ortaklığı üzerinden o kadar id- dialı dış politika çıkışları içinde oldu ki.. Gerçekte ve- rilen onca ağır ödün, bedele karşın işler sarpa sarın- ca, dengelerın kaybolması kaçınılmaz. AB, ABD ilişkilerinde işler sarpa sardıkça, verilen odünler artıkça da iç politikada durum vaziyetleri ida- re etmek zoriaşıyor. AKP iktidan, Erdoğan Hüküme- ti ne de olsa kamuoyu desteği, seçmen oylan ile ayak- ta kalabilirler. Besbelli şu sıralarda seçmeni, kamu- oyunu yitirmemek için, dışandakı boyun eğıkliğinin, teslimiyetin boyutlannın saklanabılmesi için, içeride vitrin gündemlere, görüntülere gereksinim var. özelleştırmelerdekı büyük vurgunlar, kamu yaran ile yüzde yüz çelişen politikalar, Türkiye için ekono- mik boyutu ile yaşamsal anlamı olan işletmelerin yok pahasına satılışına, ekonomik stratejik işlevde, çok kârlı işletmelerin yabancılara peşkeş çekilişlerine, ar- tık en liberal, özelleştirmecı cepheden bile sorgula- malar mı geliyor? Işçilerden direnişler mi gündemde? Bir başbakanın dilinde olmaması gereken bir üslup- ta, bağıra çağıra, "Kime olursa satanm" meydan oku- ması. Cumhurbaşkanı'ndan gelen vetolara giderek poli- tik saygının unutulduğu dozla meydan okumalar, Cumhurbaşkanlığı engeline duyulan büyük öfkenin yansıması olarak kabul ediliyor. Türbanda, imam ha- tipler çıkışlarında, seçmenle, geçmişte verilmiş söz- lerin yerine getirilmemiş olmasının çok ötesinde bir karşı karşıya kalış var. Elbette iktidarda kalabilmenin bedeli, izlenen iktidar politikalan ile seçmende tırma- nan düş kınklığından kaynaklanan öfkeyi, umutsuz- luğu unutturma çabası ön planda. Seçmenın oylan ile sildiği iktidarlardan daha ağır bir dışa bağımlı eko- nomik, siyasal iktidar uygulamaları karşısında, kitle- lerin yoksullaşması, yoksunlaşması çok daha ağır boyutlarda. Alternatif siyasal oluşumlartopariansa, sendikalar, meslek örgütleri, sivil toplum örgütlenmeleri bu ka- dar dağılmamış olsa, Erdoğan Hükümeti, bu en katı IMF politikalan, özelleştirmeleri, kadrolaşmalan, vur- guna pnm vermeleri ile çoktan darmadağın olmuştu. Ustüne üstlük, AB, ABD gelişmelen, bu en Müslüman iktidar vitrini ile yüzde yüz çelişir bir çizgide. En çar- pıcısı da kitlelerin gözü önünde Türkiye'nin çıkarla- nndan verilen ödünlerin, hedef olunan haksız, onur kıncı karar ve uygulamalann haddi hesabı yok.. Hani şiddetin kaosu üzerine açıklamalar vardır. İş yaşamında, toplumsal yaşamda ezilen, kendi çocuk- luğunda dayak yemiş ama erkek olmaya çalışan ba- ba, çocuğuna, kansına daha çok şiddet uygular.. Ka- nsı, kendi dayak yerken çocuklannı döver.. Çocuklar sokaklarda kendilerinden küçüklere aynı öfkeyi yan- sıtıriar.. soner@cumhuriyet.com.tr MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamukmg superonline.com ÖTV oranlarının yüksekliğı veya ta- rife uygulamalarındaki farkİılıklar çok firmanın canını yakacak.. Türkiye'ye 87.04 gümrük tarife pozisyonunda ithal edilip OTV'si yüzde 4 olarak ödenen Chrysler Grand Voyager 2.8 (1 +1) tipinde- ki jeepler, 10.03.2005 tarihinde Gümrük- ler Genel Müdürlüğü'nce 87.03 G.T.I.P kapsamına alınınca Gelirier Genel Müdür- lüğü'nce yayımlanan 15.03.2005 tarihli ÖTV iç genelgesi ile bu ithal edilen araç- lar için ithalatçıya ve bunun bayilerine ÖTV ve KDV yönünden geriye dönük çok bü- yük miktarlara ulaşan vergi ve ceza tar- hedildi. Konu, taraflar arasında vergi yar- gısına intikal etmiş durumda. Peki bu durumda kim haklı? Bu jeepler kamyonet olarak G.T.I.P 87.04 pozisyo- nunda yüzde 4 olarak ithal edilecek diyen ve bu tanımlamayı yapan ıdarenin tasar- rufuna göre ithalat ve tüketiciye satış ya- panlar mı? Bu araçlan baştan beri 87.03 G.T.I.P içine sokmayan, birtarihten son- ra bu 87.04 olmamalıymış diyen ye ver- gi/cezayı geriye dönük kesen vergi idare- simi? - Bu tip jeepler başta eşya taşımaya Grand Voyager Jeeplerde ÖTV Karmaşası mahsus motorlu taşıtlar olarak kabul edil- miş olduğundan 87.04 G.T.I.P kapsamın- da ithal edilmiştir. Kamyonet tipindeolup, arkaya koltuk konulduğunda binek oto- mobil gibi olan bu araçlar için ilk baştan binek otomobiller ve esas itibanyla insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu araçlar G.T.I.P olan 87.03 kapsamındage- tirilmeliydi. Ithalatlar yapılıp, bayiler yoluyla tüketi- cilere yüzlerce araç satıldıktan sonra "Par- don bu tarifeyi yanlış uygulamışsınız ve uygutamışız" deyip geriye dönük vergi ve ceza salmak vergi hukukuna ve anayasa hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır. Ithalatta ödenen ÖTV oranını belirieme- de tarife tanımı yönünden Gümrük idare- si'nin inisiyatifi vardır. Ithalatçının isteğine göre tarife uygulanamaz. Zaten gümrük- te bu araçların 87.04 kapsamında olduğu resmi olarak belirtendiği için, yüzde 4 ÖTV ödenerek ithaline izin verilmiştir. Bu itha- lattan sonra yurtiçi bayilerine teslim ve tü- keticiye satışta da aynı oran uygulanmış- tır. Otomobil alıcılarına buna göre fiyat ve- rilmiştir. Kamu hukuku yönünden bu müm- kün değildir Bütün bunlar olup bittikten sonra ida- renın kendi yanlışlığını mükellefe yükle- mesi, kamu gücünün adil kullanılmaması demektir. Çünkü kamu hukukunda dev- letin hakemlik görevi de vardır. Kamu oto- riteleri çıkartar arasındaki çatışmayı or- tadan kaldırmak için kamu gücünü tek ta- raflı kullanırken adil olrnak zorundadır. Kanunlann zaman itibanyla geriye yürümesi ilkesi ile çelişmektedir Kanunlar, yürürlükte bulundukları za- man parçası içerisinde uygulanırlar. Ka- nunlar yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanmazlar. Buna, kanunlann makable şamil olmaması, yani geçmişe etkili olmaması ilkesi denir. Bu ileri hukuk ilkesine rağmen yasa hükmü olmaksızın idari bir işlemle geriye yönelik vergi ve ce- za tarhı bu temel hukuk ilkesine aykındır. İç genelgeler hukukun kaynaklan arasında değildir. Hukukun kaynaklan kanunlar, ka- nunlann uygulanışını açıklayan tebliğ ye yönetmelikler, örf ve âdetler, mahkeme içtihatlan, bilimsel görüşler, hâkimlerin ku- ral koymayetkileri hukukun kaynaklarıdır. Anayasanın eşitlik ilkesine göre de 87.04 G.T.I.P uygulamak mümkün de- ğildir. Olayın bir diğer yönü de 87.03 G.T.I.P kapsamında yüzde 46-50 ÖTV ödeyerek anılan jeeplerden daha pahalı binek oto- mobil alanlar ile bu jeepleri alanların öde- diği yüzde 4 ÖTV arasındaki fark nedeniy- le anayasamızın eşitlik ilkesinin ihlal edil- diğidır. Burada bu jeepleri alanlar avantaj- lı vergi ödemiş olmaktadırlar. Görüldüğü gibi ortada ciddi bir hukuk- sal sakatlık vardır. Başbakan'ın yabancı sermayeyi "otomobil de üretin " deyip ül- kemize davet ettiği sırada yabancı ser- maye çekinmeden nasıl gelecek? "S/z de hukuk değil bürokratik hukuk işlemek- tedir" derse haksız mı olacak? Bu neden- le bu karmaşanın bir kanun hükmü ile düzeltilmesinde kamu hukuku adına son- suz yarariar olacaktır. ÎSOıBAŞKANI KÜÇÜK Gündem erken seçim olmamalı NECDET ÇALJŞKAN KAYSERİ - Istanbul Sanayi Odası (tSO) Başkanı C. Taml Küçük, eko- nominin önüne hiçbir şeyin konulma- ması gerektiğini belirterek, "Erken seçim, gündem maddesi oünamah" dedi. Küçük, İSO yönetimi ve bir grup işadamıyla birlikte geldikleri Kayseri'de, Kayseri Sanayi Odası (KSO) Başkam Mustafa Boydak ı zi- yaretinde yaptığı konuşmada, Türki- ye'de 3 yıldır sürdürülebilir büyümey- le çok yol kat edildiğini söyledi. Küçük sorulan yanıtlarken "Türki- ye bir istikrar ortammda. Bu olumlu ortamı bozmamamız gerekrvor. Eko- nomhi ön planda tutmataviz" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear