Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanfcul _Y V7 Sinop Y 16 Adana Y 25
Edırrve Y 19 Samsun Y 17
Kocaelı Y 17 Trabzon PB 16
Çana-kkale Y 19 Gıresun PB 16
Izmır Y 2T Ankara Y 19
Manısa Y 22 Eskişehir Y 16
Aydın Y 24 Konya Y 20
Y 18Denızlı Y 24 Sıvas
Zonguldak Y 14 Antalya Y 23 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
22
21
24
22
20
16
14
Y 15
Yurt bugun yertı öır
yağışlı hava kjtlesının
etkısı altına gırecek, bu
nedeple bütın bolgele-
nnuz parçalı ve çok bu-
utlu Marmara Ege, Ba-
tı Akaenız, Doğu Akae-
nız'ın ıç kesımlen, iç
Anadolu Batı \e Orta
Karadenız ıle Doğj ve
Guneydoğu Anado-
lu nun do§usu sağanak
\e gok gurultulu sağa-
nak yağışlı geçecek
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Münıh
Y
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PK
12
11
16
19
15
17
22
20
?4
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
B
B
PB
Y
B
B
19
19
29
18
16
15
22
22
Zürıh B 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Ttfiıs
Kahıre
B
B
PB
PB
Y
PB
Y
B
14
31
16
25
23
25
7
29
B 25
Q& Açı Parçal bulutlu SISIP Buluflu ^ ÇoK bu'utlj ı Yağmuriu Z^Kartı Sulu kar > Gok gürultufü
GUNCEL CUNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Ortadoğu politikalannda tersine görüşler açıkla-
ması na fena halde bozuk çaldığını:
önce Ankara'daki Büyükelçisı Edelman'ın gi-
rişimleriyle, daha sonra Başbakan'ın Bush'la gö-
rüşmesini sağlayacak, iki ülkearasındaki gergm
hava yı yumuşatacak görevle VVashington'a gön-
derilen Dışişleri Müsteşarı AJi Tuygan aracılığıy-
la bu.raya duyurdu.
RTE'nın Amerika'yı savunan, dostluğunu, yar-
dımlarını yücelten demeçler vererek halkı aydın-
latmaması gergınlığin başlıca nedeni. Bu gerek-
çe artık geride kalıyor:
Grupta okuduğu "ABD'ye methiye" konuşma-
sında RTE'nin, Amerika'ya neredeyse "Türkiye sa-
na mr'nnettardır" diye seslenmediğı kaldı. -Konuş-
ma rnetnıne göre- "Amerika'nın Irak'tan Arap-ls-
rail ihtilafının çözümüne, Kafkasya ve Orta Asya'nın
istikranndan Ortadoğu'daki reform çabalanna, Af-
ganislan 'ın yeniden iman ve teröhe mücadeleden
enerjf güvenliğine kadar... 'her konuda' ...ileriye
dönük" ABD politikaiarını onayladı.
Amerikan karşıtlığını "yanlış algılamalar" diye
niteleyen RTE; VVashıngton'ın isteği doğrultu-
sunda, ABD'nin "birçokkonuda bize verdiğides-
teği unutmadığımızı" söyledi.
Bu konuşmadan sonra (bir de Incirlik sorunu
Sam amcanın istediği doğrultudaçözümlenirse)
hâlâ görüşme gün ve saati alamayan RTE'yi Baş-
kan Bush'un kabul etmesini engelleyecek ne-
denl&r ortadan kalkmış oluyor.
Am«rika Türkiye'nin burnunu sürttüğü için
memnun. RTE, varsın "verdi elinikaptırdı kolunu"
desınler, ensesinde hissettiği ABD düşmanlığın-
dan -günah çıkararak- kurtulduğu için mutlu.
• • •
Am-erika, Türkiye'nin iyiliğineçalıştığını her za-
man her olayda kanıtlıyor. Nasıl mı? Darbelerle
bir ülkede siyasal yaşamı istediği yöne çevirmek
artık modası geçmiş bir yöntem. Son yıllarda
postmodern davranışlarla "gereğini" yerine ge-
tiriyor.
Hikâye malum: ABD, örneğin Türkiye'ye ehli-
yetli, kendine bağlı, sözünden çıkmayan Truva
Atı kimliğinde kimi elemanlar gönderiyor. Sonun-
cusunun kısaca macerası şu:
Truva Atı önce hükümeti darmadağın etti.
ABD'nin isteği doğrultusunda islamcı bir partinin
iktidara gelmesinin önünü açtı. Yeni bir partide
yer alacağını resmen ilan ederken birden dümen
kırdı. Sonra solcu bir partiye girdi. Ne var ki, ora-
yı bölemedi, AKP'ye benzetmeye gücü yetmedi.
• • •
Amerika, Türkiye'ye gönderdiği -artık burada
görevini tamamlayan- son Truva Atı'nı, Kemal
Derviş'i şimdi başka alanlarda kullanmak istiyor.
BM'deki engelleyici güçler karşısında Ameri-
ka'nın Annan üzerinde ağırlığı olmasaydı... ya-
şamında hangi başarılara imza atmış olursa ol-
sun... RTE'nin, Gül'ün gayretiyle böyle bir göre-
ve bir Türk'ün gelmesi olanaksızdı.
Truv/a Atı güle güle. Türk siyaseti geçmiş olsun!
mmmıommM
Gazi l niversitesi Ticaret Turizm Eğitim Fakülte-
si öğrencileri öğretmenük kontenjanı istedi. (AA)
MEB önünde
tabutluprotesto
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ga-
zı Üniversıtesi Tıcaret
Turizm Eğitim Fakülte-
si öğrencileri ve me-
zunlan, öğretmen ata-
malannda kendilerine
kontenjan ayrılmaması
nedeniyle Milli Eğitim
Bakanlığı önünde ey-
lem yaptılar. Öğrenci-
lenn taşıdığı "Rah-
metliTicaretTurizm"
tabutu emniyet güçle-
rince bakanlık binasına
yaklaştınlmadan uzak-
laştınldı.
Gazi Üniversitesi'nin
Ticaret ve Turizm Eği-
tim Fakültesi öğrenci ve
mezunlanndan oluşan
yaklaşık 150 kişilik
grup, Milli Eğitim Ba-
kanlığı önünde toplana-
rak öğretmen olarak
atanamamalannı pro-
testo etti. Ellennde
"Anne, baba; ben si-
zin hakkınızı nasıl
öderim", "Anne, ba-
ba, emekJeriniz boşa"
yazılı dövizleri taşıyan
öğrenci grubu adma bir
basın açıklaması yapıl-
dı. Açıklamada, ticaret
ve turizm eğitim fakül-
tesi mezunJannın alan-
lannın uzmam olmala-
nna karşm öğretmen
olarak atanmayarak iş-
sizliğe terk edildiği ifa-
de edildi. Ticaret ve tu-
rizmin mezunlannın
atanmamasınm ülke
ekonomisıne de büyük
bır darbe vurduğu kay-
dedilen açıklamada
şöyle denildı:
"Ticaret ve Turizm
Eğitimi Fakültesi me-
zunları ve öğrencileri
olarak, tüm bu yaşa-
nanları rribünlerden
izleyen başta Sayın
Milli Eğitim Bakanı-
nuz, Personel Genel
Müdiirü ve Talim ve
Terbiye Kurulu Baş-
kanımız olmak üzere
tüm sorumluları, va-
atlerini ve sorumlu-
luklanm ifa etmeJeri
için sahaya davet edi-
yoruz. Çünkü biliyo-
ruz ki vaatler ve so-
rumluluklar tribünde
değil sahada. yalnızca
kamera ışıkları altın-
da gösteriye yönelik
değil fiiliyatta yerine
getirilmelidir."
Açıklamanın ardın-
dan bir grup öğrenci,
Personel Genel Müdür-
lüğü yetkilileriyle gö-
rüştü.
Bu çifte standart delı eder
adamı.
Bütün sıkıntıların, gerginlikle-
rin nedeni çifte standart. Umut-
lu olmak varken, ileriye rahat ve
güvenle bakabilmek varken hu-
zursuz, diken üstünde yaşama-
nın nedeni de bu çifte standart.
Kimin çifte standardı?
Dost bilinenlerin, müttefik sa-
yılanların, ortak görülenlerin çif-
te standardı. Gözlerin baktığı,
yüzlerin döndüğü Avrupalıların
birçoğunun çifte standardı.
Hükümetleriyle, kururnlan, ku-
ruluşlanyla, birlikleri, konseyleri,
komisyonları, mahkemeleriyle
öyle bir çifte standart ki, insan ıl-
lallah diyor.
Işte son olay:
Bulgaristan Türkleri, geçen yı-
lın başlannda Avrupa Insan Hak-
ları Mahkemesı'ne başvuruyor-
lar. 147 ımzalı bir dilekçe veri-
yorlar. 1980'lerde eski Bulgar re-
jiminin Türk azınlığa yönelik asi-
milasyon uygulamalarından ya-
GENİŞ AÇI
HİKMET BtLA
Çifte Standart
kınıyorlar. Bunun Avrupa Insan
Haklan Sözleşmesı'yle uyuşma-
dığını gerekçe göstererek, bu-
günkü Bulgar yönetiminin bu
haksızlığı tanımasını istiyorlar. O
yıllarda toplama kamplarına ka-
patılmış ve mallanna el konmuş
Türklerin haklannın iade edilme-
sini talep ediyorlar.
Avrupa Insan Hakları Mahke-
mesi'nin yanıtı: "Ret".
Neden ret?
"Olayın geçtiği dönemde Av-
rupa Insan Haklan Sözleşmesi
Bulgaristan'da geçerli değildi"
de ondan.
"Canım ne var bunda, yetki
yoksa adamlar ne yapsın?" 6e-
nebilir. Denebilir de olay o değil.
Bu dava Türkiye'nin aleyhıne
açılmış olsaydı, acaba bir yolu-
nu bulup ışi kitabına uydurur,
Türkiye'yi mahkûm etmenin
hazzını yaşarlar mıydı diye me-
rak ediyorum.
Dedım ya, hükümeti, kurumu,
kuruluşu, konseyi, komisyonu,
komıtesi, mahkemesiyle çifte
standart dizboyu bu arkadaşlar-
da.
öyle olmasaydı, 90 yıl önce
Osmanlıların Enmenilere soykı-
rım uyguladığını ıddia edip hesa-
bını bugünkü Türkiye Cumhuri-
yetı'nden sorarlar mıydı?
"Ogünkü rejimde ne insan hak-
lan mahkemeleri, ne Kopenhag
kritehen, ne Birieşmiş Milletlerne
de Biheşmiş Milletler'in sözleş-
meleri yoktu" derler miydi?
Bulgaristan'daki yirmi yıl ön-
cekı komünist rejiminin yaptık-
larından bugünkü Bulgar yöne-
timıni sorumlu tutmak hukuka
uygun değil ama, 90 yıl önceki
Osmanlı rejiminin (üstelık tartış-
malı) yaptıklarından bugünkü
Türkiye Cumhuriyeti'ni sorumlu
tutmak hukuka uygun.
Avrupalı dostların hükümetle-
riyle, muhalefetleriyle, kurum ve
kuruluşlanyla Türkiye'ye yüklen-
melerine karşı çıkarken verdiği-
miz örnekler hep eleştiri konusu
olur. örneğin, Türkiye'de polis
göstericilere kötü davrandığı za-
man kıyamet kopar. Avrupa aya-
ğa kalkar. Hatta Fransa başı çe-
ker. Ne güzel bir tepki... Ama
Fransa'da polıs lise öğrencilerı-
ni öldüresiye döverken kımsenın
gıkı çıkmaz. Medyanın bile...
Işte deli eden bu...
hikmetbilata ntv.com.tr
Yenilenebilir enerji petrol bağımlılığından kurtulmanın yolu olarak gösteriliyor
Rüzgâr ülkenin geleceğitstanbul Haber Servisi - Greenpeace Ak-
deniz Enerji Kampanyası sorumlusu Özgür
Gürbüz, "Rüzgâr enerjisi.Türkiye'nin ge-
lecekteki enerji gereksinimini, 88 bin me-
gavatlık teknik potansiyeUe rahatça kar-
şılayabilir" dedı.
Greenpeace ve Avrupa Rüzgâr Enerjisı
Derneği (European Wind Energ>' Associati-
on EVVTA), "Rüzgâr Gücü 12" adlı rapor-
lannın Türkçe baskısuu ortak bır basın top-
lantısıyla tanıttı. Yıldız'daki Mimarlar Oda-
sı Istanbul Şubesi'nde gerçekleştırilen top-
lantıda konuşan Gürbüz. TBMM'de Yenile-
nebilir Enerji Yasa Tasansı hakkında tartış-
malann hâlâ sürdüğünü, oysa Rüzgâr Gücü
12 raporunun, Türkiye'nin kaçırmakta oldu-
ğu rüzgâr enerjisine dayalı firsatlann bir öze-
tini sunduğunu söyledi. Gürbüz, rüzgâr ener-
jisinin, Türkiye'nin gelecekteki enerji gerek-
sinimini rahatlıkla karşılayabileceğini vur-
gulayarak "Rüzgâr enerjisi, diğer enerji
kaynaklanndan çok daba fazla iş olanağı
sağlar. Aynca bu enerji, yeni Yatağan'lar
olnıasını da engellemenin en iyi yolu. Dii-
rüst davranan ve hesap kitabı olan herkes,
21. yüzyılda rüzgâr, güneş, biyokütle gibi
yenilenebilir enerji kaynaklanna yönel-
memiz gerektiğini görecektir" dedı.
EWEA Başkanı Corin Millais, rüzgâr
enerjisınin dünyanın belli başlı güç teknolo-
jilerinden biri haline geldiğını anımsatarak
A\Tupa'mn sera gazi salımlannı azalttığını
ve AB'nin küresel rekabettekı gücünün rüz-
gâr enerjisi sayesinde arttığını dıle getirdi.
Millais, rüzgâr gücünün, enerji kaynaklan-
nın çesitlendırılmesine katkıda bulunma, it-
halat bağımlılığını, petrol ve gaz fiyatlanna
bağlı kararsızlık risklerinı azaltma, ıstihdam
\e ihracatı arttırma gıbi olumlu özelliklere
sahip oluğunu anlattı.
GreenpeaceYenilenebilir Enerji Kampan-
ya Sorumlusu Sven Teske de Türkiye'nin ye-
nilenebilir enerjiyi teşvik etmek için sabit fi-
yat sistemini kullanabıleceğine değinerek
"Yenilenebilir enerji yasasıyla birlikte yü-
rürlüğe konacak bu sistem, yatınnılar için
temel oluşturur. Temiz enerjiye harcanan
her kuruş, ithal petrole ve dünya pazar fi-
yatlarına bağımlılıktan kurtulmaya yöne-
lik atılmış bir adımdır" diye konuştu.
2 milyon kişiye iş
Rüzgâr gücünün küresel durumu hakkın-
da genel bilgi veren Rüzgâr Gücü 12 rapo-
runda, birçok ülkede rüzgâr enerjisinin etkin
kullanımı için ortaya konulan siyasi ve tek-
nik yaklaşımlar anlatılıyor. 2020'ye kadar
dünya elektriğinin yüzde 12'sinin rüzgâr
enerjisinden elde edihnesı içm hazırlanan bir
fizibilite raporu olan Rüzgâr Gücü 12 "ye gö-
re, bu ölçüde bir büyüme için. ulusal ve ulus-
lararası politika değişikliğı gerekıyor.
Raporun öngördüğü senaryoya göre; 1.200
gigavat rüzgâr gücünün kurulması, bu çerçe-
vede 2 milyon kişiye iş sağlanması ve geze-
genin 10 milyar 700 milyon ton karbondiok-
sit salınımdan kıırtanhnası mümkün olabilir.
DENİZE
GtRİLEBİLECEK
BÖLGELER
Büyükçekmece ya-
kınlan ile Surdi-
bi'nden Baltalima-
nı'na dek olan bö-
lümlerin denizinin
temiz olduğunu be-
Brten İSK1 Geoel
Miidürii Çodur,
Tuzla. Fenerbahçe.
Kalanuş, Caddebos-
tan, Harem, Haydar-
paşa kıyılarının da
temiz olduğunu,
\Tirttaşların denize
girebileceğiııi söyle-
di. Kemiklidere,
Kurbağalıdere, Kar-
tal İDO yakınlann-
da dere ağızlannın
olduğu bölgede de-
nize girilemeyeceğini
ifade eden Çodur,
Kurbağalıdere'nin
ıslah çalışmaiannın
bu >ıl sonuna kadar,
Çinçin ve Çırpıcı
derelerinin ıslah
çalışmaiannın ise
2.5 yıla dek tamam-
lanacağını anlattı.
Güneş Plajı açıhyor
İSKÎ Genel Müdürü: İstanburun 138 kilometrelik
sahil şeridinde yurttaşlar rahatlıkla denize girebilir
tstanbul Haber Servisi - Istanbul'unbir
dönem gözde plajlanndan Florya'daki Gü-
neş Plajı. 15 yıl aradan sonra yeniden açı-
hyor. Kirlilik nedeniyle devre dışı bu-akılan
Güneş Plajı. ISKİ ve bü>r
ükşehir belediye-
sinin yoğun çalışmalan sonucunda bu yıl
denize girilebilecek düzeye getirildi.
Gazetemıze çahşmalannı anlatan ISKİ
Genel Müdürü Dursun Ali Çodur, Istan-
bul'un 234 kılometre olan sahil şeridinin
138 kilometresinde denize girilebileceğini
beluierek "Florya Güneş Plajı yeniden
hizmete açılacak. 10 kilometreden fazla
bir alanı içeren Ambarlı Deresi'nin ya-
kınlarına dek olan sahillerde İstanbul-
lular artık denize girebilecek" dedi.
10 trilyon liraük kaçak su
Kentte kaçak su kullanımına karşı yoğun
çaba harcadıklannı anlatan Çodur, İstan-
bul'da kullanılan suyun yüzde 10'unun ka-
çak olduğunu belirterek bunun Istanbul'a
Köprülü Kanyon kurutulmasın• Baştarafı 1. Sayfada
gerekçelerle yok olmasına izin
vermeyeceğiz" dediler.
Köprülü Kanyon'da rafting
işletmeciliği yapan Ali Şimşek.
kanyon çen'esindeki Karabük.
Bozyaka ve Altuıkaya köyleri-
nin imza kampanyası başlattığı-
na dikkat çekereİc "Yöre halkı
için Köprülü Kanyon, barın-
dırdığı doğal ve tarihi değer-
lerin yanı sıra ekonomik an-
lamda da önemli. tnsanlar ge-
çimini buradan sağlıyor. Biz
burada doğduk. Geleceğimiz
de Köprülü Kanyon'a bağlı
ve burada yaşamaya devam
edeceğiz" diye konuştu.
Balık türleri de ölecek
Köprülü Kanyon'da rehberlik
yapan Bekir Ünal da yapımı
planlanan su hattının Milli Park
sınm içinden geçeceğini \Tirgu-
layarak şunlan söyledi:
"Bölge, endemik bitkiler ve
deredeki balık türleri açısın-
dan son derece önemli. Su gi-
dince, onlar da kalmayacak.
Türkiye tluslararası Biyolo-
jik Çeşitlilik Sözleşmesi'ne
imza attığı için, uluslararası
platformda zor durumda ka-
labilir. Su hattının 4 kilomet-
relik bölümü de 1. Derece sit
alandan geçiyor.Aynca, her i-
ki çaydan DSİ de su alıyor ve
bu sular da yine Serik ve çev-
resindeki yerleşim yerlerinde
tarla sulama amacıyla alını-
yor. Bir de içme suyu için su
alındığında, Köprülü Kan-
yılda 10 trilyonluk \aik getirdiğine dikkat
çekti. Çodur. "Özeİlikle, bazj büyük iş-
yerlerinde, hastanelerde, fabrikalarda
kaçak su kullanıldığını belirledik. Bun-
lan yargıya intikal ettirdik" dedi.
Yılda 100 bin arıza
Çodur, ISKl'nin altyapı çalışmalan su*a-
sında döşediği borulann yaklaşık 60-100
vıl kadar ömrü olduğunu anunsattı. Çodur,
İstanbul'da yılda 100 bin içme suyu, 100 bin
de atık su arızası meydana geldiğini dile
getirerek 9 bin 600 kilometre atık su boru-
su döşediklerini ifade etti. Su havzalannın
uydudan izlendiğini, 3 ayda bir uydu görün-
tiisü alarak yeni yapılaşmalann olup ohna-
dığım kontrol ertiklerini anlatan Çodur,
"Yapılaşma tespit edilmişse hemen yıkı-
hyor. 2 kez yıktığımız, 3. kez yapılan ev-
ler var. Biz bu evleri yıkarken insanlar
adaletten bahsediyor. Herkes kendine gö-
re adalet istiyor" diye konuştu.
yon'da yaz aylannda zaten
düşen su miktarı, hiç kalma-
yacak."
Bölgede rehberlik yapan A-
dem Bahar da Antalya'ya ge-
len turistler için rafting'in en çe-
kici rur olduğunu belirterek
"Özeİlikle Rus turizm acente-
leri, paket programlanna bu
rafting'i ekliyor. Proje, raftin-
g'i bitirir. Oysa Serik ve çer-
vesinin su ihtiyacı, milli park
sınıriarı dışından da temin
edilebilir" diyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
2.5 yıldır ilişkiler oturdu da... Rayına mı karaya
mı, belli değil!
Sadece bu yılın seyir defterine bakınca ortaya
şöyle bir dalgalanma çıkıyor:
Yılbaşından itibaren yaklaşık 2 aylık bir zaman
diliminde başta ABD Dışişleri Bakanı Rice olmak
üzere 5 önemli ziyaret gerçekleşti. Bunların tü-
münde ortak istem şuydu:
Türkiye, bölgedeki merkezi lojistik üssümüz ol-
sun. Bize bu yolu açın, ötesine karışmayın!
AKP, her şeye karşın böylesine ucu açık bir izni
vermeyı göze alamadı. Bunun üzerine mart ayı
dert ayı oldu. ABD'den art arda hükümet için "kö-
tü" haberler geldi. Türkiye'nin ne paranoyaklığı
kaldı ne hasta adamlığı.
Nisan ayında ıse iklim yeniden döndü. Savun-
ma Bakanı Rumsfeld, Türkiye'nin Irak'ta üzerine
düşeni yaptığını açıkladı. Incirlik'te yeni bir yolara-
yışı başladı. F-16 uçaklarının modernizasyonu iha-
lesi ABD'ye verildı...
• • •
İki ülke ilişkılerındeki en yoğun dönemin içinde
bulunduğumuz hafta olduğunu söyleyebiliriz.
Başbakan Erdoğan, partinin grup toplantısında
Türkiye'nin temel ekseninin ABD olduğunu açık-
ladı. Türkiye ile ABD arasında 50 yıldır devam e-
den ortaklık bulunduğunu vurguladı.
ABD uzunca bir süredir böyle bir "ilan-ı aşk" is-
tiyordu. Fena ilan değil!
Ancak daha bu ilanın yankısı dinmeden ABD'-
den bir haber daha geldi. Dün açıklanan Dışişleri
Bakanlığı'nın yıllık terorizm raporunda Türkiye'yle
ilgili bölümler de dikkati çekiyordu. PKK. önceki
adlarıyla raporda yer alıyordu.
örgütün hedefi ise şöyle aktanlıyor:
Türkiye'nin güneydoğusunda, Kuzey Irak'ta,
Iran ve Suriye'nin belli bölümlerinde bağımsız ve
demokratik bir Kürt devleti kurmak.
Böylece terorizme ilişkin bir raporda terörie de-
mokrasi aynı kapsam içinde yer almış oldu!
Kabul edilir şey değil. Bu rapor, küresel terorizm
raporu değil, ABD'nin kullanımına açık terör raporu!
ABD, Türkiye'nin tümünü üs olarak isterken,
Türkiye'ye yönelik bır terör örgütünün çabalarını
dolaylı da olsa "demokratik hedefli" bulabiliyor!
Raporda aynca terör örgütünün silahlı gücünün
500 kadannın Türkiye'de, 3500 kadarının da Ku-
zey Irak'ta olduğu aktarılıyor.
Kuzey Irak hangi devletin kontrolünde? ABD'nin...
Başka sorumuz yok!
• • •
ABD ile dalgalı ilişkiler, son rapor, Türkiye'nin bu
ülkeyle dikkatli, dengeli ve kontrollü bağlar kurma-
sı gerektiğini ortaya koyuyor. ABD, Türkiye'nin
kendı kontrolünde kalması için, elinde terör örgü-
tünden ekonomi yönetimine kadar çok farklı ıpler
tutmak istiyor.
Daha açık anlatımla, ABD Türkiye'yi istediği gibi
kullanabileceği bir uçak gemisi olarak görüyor. Ne
batmasını istiyor ne de başka bir limana gitmesini...
Görünen süreçte ilişkiler buzlaşma ile uzlaşma
arasında gidip gelecek...
ankcum ' cumhuriyet.com.tr
Kâğıt üzerinde
boşanmaya önlem
• Baştarafı 1. Sayfada
Yeni düzenlemeyle
getirilen önemli deği-
şikliklerden bin de bo-
şanan eşlere tanınan na-
kil hakkının kaldınlma-
sı. Düzenlemeye göre
eşinden boşanan bir öğ-
retmen istediği ıle ata-
masını yaphramayacak.
Bakanlık, düzenlemey-
le "kâğıt üzerinde bo-
şanmaların" önünü
kesmeyı planlıyor.
Mevcut düzenlemede,
örneğin Diyarbakır'da
görevli öğretmen eşler
boşanıyor ve bin Antal-
ya'ya, dığen Denızh'ye
nakıl yaptu"abiliyordu.
Nakilden sonra öğret-
menler yeniden evleni-
yor ve iki ilden bınne
birleşebiliyordu.
Yönetmelik değışik-
liğiyle aynca, ögTetme-
ne nakil hakkı verilme-
si için 1 yıl boyunca gö-
re\- yapma \'e aday me-
murluğunun sona er-
mesı şartı getiriliyor.
657 Sayıh Deviet Me-
murlan Yasasf nda "A-
day memurun yeri de-
ğiştirilemez" hükmü
bulunmasına karşın,
bakanlık bu ölçürü göz
önünde bulundurmu-
yordu. Değişiklikle zo-
runlu hizmet süresine
ilişkin düzenlemeler de
getiriliyor. Buna göre
gelişmış illerin az geliş-
miş ilçelerinde 5 yıl gö-
rev yapan öğretmenler,
zorunlu hızmetini ta-
mamlamış sayılacaklar.
Örneğin, Aııkara'nın
Evren, Adana'nın Feke,
Balıkesir'ın Dursunbey
ilçelerinde 5 yıl süreyle
çalışan öğretmenler zo-
runlu hizmete tabi tu-
tulmayacaklar.
Taşkızak Tersanesi
belediyeye devredildi
tstanbul Haber Ser-
visi - Milli Savunma
Bakanlığı'na aıt Taşkı-
zak Tersanesi'nin İs-
tanbul Büyükşehir Be-
ledıyesi'ne de\Tİne iliş-
kin ön protokol. Bele-
diye Başkanı Kadir
Topbas tarafından im-
zalandı.Topbaş. "HaBç
ve Taşkızak Tersanesi
kültür, sanat ve akti-
vite merkezi haline
gelecek" dedı.
Imzalanan ön proto-
kole göre. Haliç'in Ka-
sımpaşa yakasında
Milli Savunma Bakan-
lığı'na kayıtlı 292 bin
metrekare arazmın 42
bin 517 metrekarelik
alanı, îstanbul Büyük-
şehir Belediyesı'ne
devredilecek. Arazi,
Kuzey Deniz Saha Ko-
mutanlığı'nın karar-
gâh binası. subay ordu-
evi, basımevi. dikime-
vi ve Denız tkmal
Grup Komutanlığı'nca
kullanılan 22 bin met-
rekarelik arazideki te-
sisleri kapsıyor.
Anahtar teslimi bina
Protokole göre, be-
lediye, devir karşılığın-
da askeriyenin belirle-
yeceğı arsalar üzerinde
115 milyon YTL har-
cayarak anahtar teslimi
binalar yapacak.