14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2005 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TUItKIYE Istanbul Edirne _Y 21 Sinop Y 15 Adana B 22 _Y 22 Sarnsun Y 20 Kocaeli Y 24 Trabzon Y 16 Çanakkale Y 19 Giresurı Izmir Y 16 Manisa _Y 23 Ankaraı Y 22 _Y 22 Eskişetflir Y 23 Aydın Denizli _Y 25 Konya Y 24 Sıvas PB 23 Y 15 Zonguldak Y 20 Antalyı B 21 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B PB PB PB PB PB B 21 20 22 20 18 11 7 Y 7 Tum yurt parçalı ve çokbulutlu, Kardenız, Marmara, Ege, Göller Yoresı, Iç Anado- lu'nunkuzeyııleDoğu Anadolu'nun kuzeyı yağmur ve sağanak yağışlı, yurdun batı kesımlerıgokgurultulu sağanak yağışlı geçe- cek. Hava sıcaklığı tum yurtta hıssedılır derecede artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B B B Y Y Y Y Y 10 3 8 15 13 15 16 16 Beriın PB 14 Moskova PB -5 Budapeşte Y 19 Aşkabat A 14 Madrid Y 19 Astana PB 4 Vıyana Belgrad Y 15 Taşkent PB 17 Y 13 Bakû B 17 15 Sofya Roma Y 16 Bişkek PB 10 Y 17 Tıfhs 16 Atina PB 23 Kahıre A 26 Münih Y 14 Zürih Y 14 Şam A 25 Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu ».AAAA» 0 Karlı Gok gurultulü Bayrak Ol^yı!.. M Baştarafı 1. Sayfada -özellikle Ermenileri ve Rumları- Türkler aleyhine kışkırtıp körükle- mesiyle patlak veren kanlı olaylar nedeniyle çok acı çekildi. Lozan'dan sonra Cumhuriyet kurulunca bu kışkırtmalar Kürtleri hedef aldı. Bugün aynı oyunun bir başka tii- rü mü sahneye konuyor? Bu soru ülkede yaygınlaşmakta- dır. Çünkü Türkiye'nin Afi'ye aday- lığı sürecinde ortaya çıkan taleple- rin özellikle siyasal olanlarını bir başka biçimde yorumlamak olana- ğı yoktur. Halkın sağduyusu, AB ve ABD ilişkilerinde geçmişten nıiras bir lıc- saplaşmanın özellikle gündeme ge- tirildiğini sezdiğinden bayrağına sa- hip çıkmak duyarlığında tepkileri- ni birleştirmiştir. • Bayrak bir ulusun ortak simgesi- dir. Ulus devletin sona erdiğini söy- lemekten haz duyanlarla millete karşı ümmeti yeğleyenlerin, bir haf- tadan beri süregelen bayrak eylem- lerini yeterince değerlendif melerin- de de yarar var. Serinkanlı olmanın zamanıdır; ülkeyi saran bayrak mitingleriTür- kiye'yi gerçekçi bir yaklaşımla de- ğerlendirnıek isteyen dostja ve düş- mana gerekli kanıtları sergileyecek çarpıcılıkta bir uyarıcı eylem sayıl- malıdır. Cumhuriyet Aksu: Genelge yürürlükten kal^ırıldı Bakamhm Çingene&zrü BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Içişleri Bakajıı Abdül- kadir Aksu, yurttaşlığa kabul edil- me koşullannda ayrımcılık içeren genelgeyi yürürlükten kaldırdıklan- nı açıklayarak 16 ay sonra Çingene- lerden özür diledi. Içişleri 1 Bakanlı- ğı'nın 23 Kasım 2003 tarihinde il nüfus ve vatandaşlık müd|irlükleri- ne gönderdiği 13 maddelik genel- gede, yurttaşlık başvurusunda bulu- nanlar hakkında temel ahflacak öl- çütler arasında "dilencilik ve Çin- genelikle ilişkilerinin hıılıııuıp bıı- lunnıadığına" ilişkin sonılar yer almış ve bu durumun emruyet mü- dürlüklerince araştınlmasj talimatı verilmişti. Genelgeyi Meclis gün- demine getiren CHP'li Sedat Pe- kel'in soru önergesi tartış(naya ne- den oldu. Önergeyi yanıtl^yan Ak- su, önce böyle bir uygularfra bulun- madığını söyledi. Pekel is; "Öner- gemin cevabını alnıayı uınarken suçlanır duruma geldik. AB kapı- larını zorladığımız bugü nlerde toplumsal dışlanmaya neden olan mevzuata son verecek çalışmaları beklcrkcn maalesef böyle bir şey olmadığı söylendi" diyerBk genel- ge metnini bakana gönderdi. İtiraf ve özür Bunun üzerine genelgeyi doğrula- yan Aksu, bu talimatın yürürlükten kaldırıldığını açıkladı. Aksu, 16 ay gecikmeli olarak Çingenelerden şu sözlerle özür diledi: "Şu anda Va- tandaşlık Kanunumuzda ve yönet- melikte bu yok. Yani, illcı imi/de şu anda vatandaşlıkla ilgfli uygu- lamalarda böyle bir soru ne sorul- makla ne incclenmekte. Bcıı de o vatandaşlarımızdan özür diliyo- runı. Şinıdi vatandaşlıkla ilgili iş- lemlerde katiyen bu aı annıamak- ta." Genelgenin yürürlükten kaldı- nlmasına karşın, lskân Yasası'ndaki ayrımcı uygulama sürüyor., Yasanm ilgili maddelerinde, "Türk kültü- rüne bağlı olmayanlar" arasında "anarşistler, casuslar'Man sonra "göçebe Çingeneler" sayilıyor ve bunlann "Türkiye'ye muhacir ola- rak alınamayacağı" öngörülüyor. CHP'li TBMM Başkanvekjli AIi Dinçer de Meclis'te konu tartışıhr- ken Çingenelerin etnik adıyla ilgili istemlerine dikkat çekti. Dinçer, "Genelgede 'Çingene' olarak tabir edilen insanlarımız bütüıı dünya- da örgütleniyorlar. Dünya genelin- de etnik isim olarak 'Roman' adıy- la çağırılmasını istiyorlar, Bu on- ların doğal hakkıdır. Bu hakları- nın gereğini Türkiye'de yerine ge- tirebilmemiz gerekiyor" dedi. 10yılda 1trilyondolarATO tarafından hazırlanan 'borç raporuna'göre, son 10yılda 389milyardolar vergi toplanırken bunun ancak 39 milyar dolarlık kısmıyatırımlara harcandı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından hazırlanan "Son 10Yıhn Borç Raporu"na göre, Türkiye son 10 yılda iç ve dış borç anapara ve fa- izi olmak üzere toplam 970.8 milyar dolar ödedi. Rapora göre, son on yıl- da 389 milyar dolarlık vergi geliri el- de edilmesine karşın yatınmlara an- cak 39 milyar dolar harcandı. Ankara Ticaret Odası (ATO) tara- fından yapılan yazılı açıklamada, ra- pora göre Türkiye son 10 yılda 389 milyar dolar vergi gelirinin yanı sı- ra 780 milyar dolar yurtiçinden, 165 milyar dolar yurtdışından borçlan- ma yaparak toplam 1 trilyon 334 milyar dolarlık kaynak elde etti. Bu sonuçlara göre, Türkiye elde ettiği 1 trilyon 334 milyar dolarlık kaynağın 971 nıilyon dolarını borç ödemele- rine ayırdı. Yatırıma sadece 39 mil- yar dolar ayıran Türkiye geriye ka- lan 324 milyar dolan da personel gi- derleri, günlük masraflar gibi cari harcamalarda kullandı. Bu rakam- lara göre, Türkiye'nin elde ettiği kaynaklann yüzde 72.8'i borca, yüz- de 24.3 'ü cari harcamalara giderken yatınma sadece yüzde 2.9 kaldı. 1 dolar Içln 55 sent falz ATO'nun araştırmasında ortaya koyduğu rakamlar, Türkiye'nin aldı- ğı borç için ne kadar faiz ödediğini de gözler önüne serdi. Türkiye'nin ödediği 971 milyar dolarlık borcun 536.3 milyar dolannı ana para, 334.5 milyar dolarını faizler oluşturdu. Buna göre Türkiye'nin faize ödedi- ği oran, dolar bazında yüzde 52.6 olarak gerçekleşti. Başka bir deyiş- le Türkiye her l dolarlık borç için 53 sent faiz ödedi. Rapora ilişkin değerlendirmeler- de bulunan ATO Başkanı SinanAy- gün, Türkiye'nin borç alma ve öde- me performansına bakıldığında zen- gin, içinde yaşandığı koşullara ba- kıldığındaysa yoksul bir ülke oldu- ğunu dile getirerek şunlan kaydetti: Yağmur uyarısıHava tahminlerine gö- re yeni haftanın ilk üç günü güney bölgeleri dışında yurdun tanıa- nıında yağış bekleni- yor. İstanbul ve Anka- ra'da üç gün sağanak bekleniyor. Hava sıcak- lığı, İstanbııl'da bugün 21 dereceye kadar yükselecek, yarın ise 13 dereceye düşecek. Sıcaklıklar bugün An- kara'da 22, tzmir'de 23 derece olacak. Kah- ramanmaraş'ın Tiir- koğlu ilçesinde ise aşırı yağış nedeniyle 30-40 bin dönüııı tarım ara- zisi sular altında kaldı. "Son 10 yılda 1 trilyon dolara yakın iç ve dış borç ödemesi yapıl- masına rağmen, halen 332 milyar dolar borcumuz var. Rakamlar akıllara ziyan. Yanlış mı toplandı diye birkaç kez yeniden hesapla- mak zorunda kaldım. 70 milyon- luk Türkiye'de on yılda kişi başı- na 13.9 bin dolar, yılda 1.4 bin do- lar borç ödenmiş." Dış borca 198 milyar dolar ATO'nun 10 yıllık borç raporun- da Türkiye'nin 10 yıllık borçluluk rakamlanyla ilgili şu değerlendir- meler yapıldı: • 10 yılda 144.3 milyar dolarlık dış borç anapara, 54.5 milyar dolar- lık faiz olmak üzere toplam 198.8 milyar dolarlık dış borç ödemesi yapıldı. Dış borçta faiz oranı yüz- de 37.8 olarak gerçekleşti. t/ Türkiye son 10 yılda, kamu ve özel kesim olmak üzere toplam 162.9 milyar dolar dış borç aldı. Buna göre, her yıl ortalama 16.9 milyar dolar dış borç kredisi kulla- nıldı. Son 5 yıhn dış borçlanma ra- kamı ise 114.6 milyar dolan buldu. En ağır İç borçlanma • Türkiye son 10 yılda 492 mil- yar dolar ana para, 280 milyar do- lar faiz olmak üzere toplam 772 milyar dolarlık iç borç anapara ve faiz ödemesi gerçekleştirdi. Bu ra- kamlara göre iç borçta faiz oranı yüzde 56.9 olarak gerçekleşti. • Türkiye 10 yılda her yıl orta- lama 77.2 milyar dolar iç borç ana- para ve faizi ödedi. • Türkiye 2000-2004 yılları arasındaki son 5 yıllık dönemde ise 513 milyar dolar ile Cumhuri- yet tarihinin en ağır iç borçlanma- sını yaptı. CHP'li Sür, Balıkesir SEKA Fabrikası'na satış bedelinin on katı değer biçildiğine dikkat çekti 'SEKA'da talan sona ercürflsin'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Balıkesir SEKA Fabrikası'nın Albayraklar'a satışıyla ilgili olarak yargının iptal karan vermesine kar- şın 1 yıh aşkın süredir bu kararın uy- gulanmaması CHP'nin tepkisine y- ol açtı. CHP Balıkesir Milletvekili Orhan Sür, "Talan devam ediyor. Albayraklar yasa dinlemiyor. Özelleştirme fdaresi tesisin geri alınması için girişimde bulunmu- yor" dedi. Sür, "Son değer tespi- tinde fabrikaya yaklaşık 14 tril- yon lira, yani satış bedelinin on ka- tı değer biçildiğine" dikkat çekti. Balıkesir SEKA Fabrikası'nın özelleştirme süreci uzun tartışmala- ra konu oldu. 2003 yıh mayıs ayın- da fabrikanın Albayraklar Turizm ve Seyahat, lnşaat, Ticaret AŞ'ye 1.1 milyon dolara satılması karan ahn- dı. Karar tepki uyandınrken Selü- loz-lş Sendikası bu satışın iptali için Bursa Bölge Idare Mahkemesi'ne dava açtı. Devirden 34 gün sonra, 28 Temmuz 2003 tarihinde, Bursa Böl- ge Idare Mahkemesi yürütmeyi dur- durma karan aldı. Özelleştirme tda- resi Başkanlığı, 16 Eylül 2003 tari- hinde karan şirkete tebliğ ederek ge- riye devir talebinde bulundu. Devlr gerçekleştirllmedl Bursa Bölge ldare Mahkemesi, 15 Ekim 2003 tarihinde de satışı iptal etti. Ancak o tarihten bu yana devir gerçekleşmedi. Albayraklar Şirketi, Özelleştirme îdaresi Başkanlığı'na gönderdiği yazıda, "tşletmeye yap- mış olduğum masrafları, yaptığım bağlantıların masraflarını, aldı- ğını malzemelerin masraflarını, uğradığım zararları faizleriyle birlikte bize öderseniz, fabrikanı- zı geri veririz" görüşünü iletti. CHP'li Sür, yargı karanna karşın tesisi alan şirketten bugüne dek ses çıkmadığını vurgulayarak şu değer- lendirmeleri yaptı: "Özelleştirme Îdaresi Başkanlığı'ndan (ÖİB) bugüne kadar bir yanıt yok. Tesi- si alan şirket icraatım sürdürdü. Tesisi söktü, parçaladı. Hurdacıla- ra satışlar sürdü. Lojmanlar yurt yapılmak için çeşitli değişiklikle- re uğradı. Makineler sökülüp te- sisten çıkarıldı. Talan devam etti. Ağustos 2004'te 2 adet forklift, 1 adet lastik tekerlek yükleyici ve 1 adet itfaiye aracı, fabrikaya ait it- faiye aracı 15 milyar lira bedelle Balıkesir Belediyesi'ne satıldı. SE- KA Cenel Müdürlüğü, bu satış ya- pılamaz, diyor. Albayraklar yapı- yor. Herhalde bir güvendiği yer var. AIıcı firmamn iyi niyeti yok. Tespit, yasa, hukuk dinlemiyor. 'Yağma devam ediyor' Yağma Hasan'ın böreği, yağma devam ediyor. Müdahale eden de yok, şirkette iyi niyet de yok. ÖİB, tesisin geri alınması için hiçbir iş- leıtıde bulunmuyor. Neden yapmı- yorsunuz diye sorduğumuzda, "Damştay'ın onadığı satış iptali ka- ran için düzeltme kararı istenmiş, onu bekliyoruz" yamtını veriyor. ÖİB, kararın uygulanması için 14 ay sonra dava açıyor." 10 ay sonra tespit yapıldı Sür, satışın iptalinden sonra tespit yaptınlmadığına ve kendi istemleri üzerine 25 Mayıs 2004 tarihinde, yürütmeyi durdurma karanndan yaklaşık 10 ay sonra bir tespit yap- tırıldığına dikkat çekti. Geçen gün- lerde yargı karanyla Balıkesir SE- KA'da yeni bir değer tespiti yaptırıl- dığını anımsatan Sür, "Tespiti ya- pan beş bilirkişiden biri,AKP'nin eski ilçe başkanı ve şu anda bele- diye meclisi üyesi olan bir arkada- şımız. Onların bile bulduğu ra- kam, yaklaşık 14 trilyon lira. Ya- ni, satış bedelinin tam 10 katı" de- di. Sür, fabrikanın satışıyla ilgili araştırma önergelerinin gündeme ahnmamasını da eleştirdi. Unakıtan: THY'nin halka arzıyla ilgili olarak medya kuruluşlanna 7.5 trilyon liralıkilan verildi Ozelleştirmenin ilan pastasıANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Maliye Ba- kanı Kcnıal Unakıtan, kendisine bağlı bulunan Özelleştirme îdaresi Baş- kanlığı'nın (ÖİB), özel- leştirme ihaleleri ve THY'nin halka arzıyla il- gili olarak 2004 yılında medya kuruluşlanna, yaklaşık 7.5 trilyon liralık ilan verdiğini bildirdi. ÖlB'nin ilan pastasın- dan en büyük payı gaze- telerde 1.2 trilyon lira ile Hürriyet, televizyonlar- daysa 525 milyar lira ile TRT aldı. ÖÎB, Doğan Grubu'nun medya şirket- lerine toplam 2.3 trilyon liralık ilan verildi. Bakan Unakıtan, AKP Tokat Milletvekili Resul To- sun'un yazılı soru Öner- gesini yanıtlarken 2004 yılında yürütülen özelleş- tirme çalışmaları kapsa- mında toplam 29 kez iha- le ilanına çıkıldığını ve THY'nin de halka arz kampanyasının gerçek- leştirildiğini belirtti. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, söz konusu uygulamalar kapsamın- da gazete, dergi ve tele- vizyonlarda yayımlanan ilanlar için toplam 7 tril- yon 399 milyar 422 mil- yon lira ödeme yapıldı- ğını bildirdi. ÖÎB, muha- fazakâr yayın kuruluşla- nna 1 trilyon 47 milyar lira, yabancılaraysa 579 milyar lira harcadı. Ku- rum, 2004 yılında gaze- temiz Cumhuriyet'e i- lan vermedi. Maliye Bakanı Unakıtan'ın verdiğl bllgiye göre 2004 yılında gazete, dergi ve GAZETELER HÜRRİYET SABAH MtLLİYET AKŞAM ZAMAN WALLSTREET VATAN FINANCIALTIMES TÜRKİYE 1 ERCÜMAN (DB) DÜNYA YENİŞAFAK VAKİT RtSMl GAZETE TERCÜMAN (HO) DERGİLER THE ECONOMIST MCTAL BULLETTIN LOYDT'S i IST televizyonlara yapılan ilan ödemelerl: 1.191.901.588.353 822.441.801.042 423.903.277.295 393.598.022.106 304.680.390.685 216.456.731.126 201.308 603.715 188.912.316.612 172.560 616.748 89.843 553.480 89.088 765.104 83.122.986.968 67.392.626.506 19.552.600.000 5.660 675.336 57 173.259 759 11 657 751 776 5 173 349 453 EKONOMİST BORSATÜRK TELEVtZYONLAR TRT KANALD SHOW ATV CNBC-e CNN NTV STAR IÜRT K.ANAL7 HABF.RTÜRK SKYTV SAMANYOLU TV8 FLASH TV TOPLAM : 5.145.348.837 : 2.030.697.675 : 524.604.990.000 : 477.676.773.869 : 414.718.098.979 : 243.679.440.000 : 236.784.574.773 : 218.532.248.752 : 218.653.518.398 : 198.170.842.914 : 134.281.244.543 : 130.522.949.745 : 59.224.931.222 : 59.101.790.871 : 58.189.338.348 : 44.151.697 917 : 29.525.528.716 :7.399.422.931.623 TL GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada 17 Aralık zirvesine damgasını vuran Kıbrıs'ta AB'nin Türkiye'den istemi şu: Ankara Anlaşması'nı yeni üye olan 10 ülkeyi de kap- sayacak şekilde yenilemek gerekiyor. GB protokolünü imzala, bu işlem tamamlanmış olsun. Ankara da "Bunu imzalarım ama" diyor, devam edi- yor: "Ben Kıbrıs Rum yönetimini tanımam. Ona göre!" Tabii bu vitrine dönük bir değerlendirme. Zira kapalı kapılar ardında Kıbrıs için neler konuşulduğu tam ola- rak bilinmiyor. Italya Başbakanı Bertusconi, 17 Aralık zirvesinde şaşkınlıkla mikrofonlara şöyle seslenmişti: "Erdoğan, Kıbrıs'ı tanıyacağına söz vermişti!" Aradan geçen 3 ayı aşkın zaman diliminde elde var önceki gün açıklanan protokol mektubu. Bu mektuba göre Türkiye, Güney Kıbrıs'ı tanımadan Güney Kıbrıs'la GB çerçevesinde ilişkiyi kabul ediyor. Bunu Türkçeye şöyle de çevirebiliriz: Ben seni tanımıyorum ama, karşılaştıkça selamlaşı- rız! ••• Gelinen nokta neden başarı değil? AKP hükümeti, 24 Nisan 2004'teki Annan Planı refe- randumunda KKTC'den "evef'çıkmasının ardından eli- nin daha da güçlendiğini düşünmüştü. Bu sonuçları alacak, AB'nin masasına çarpacak ve şöyle diyecekti: "Eyy Brüksel, hep Türk tarafı uzlaşmaz diyordun. AI sana uzlaşma. Senin üyen olan Güney, senin evet de- diğin bir plana hayır dedi, üyen olmayan Kuzey senin gibi düşünüyorum, dedi. Artık bu konuda üstümüze gel- me! ödülümüzü de ver." AB 24 Nisan referandumu sonrasında iki temel söz verdi: 1- KKTC'nin izolasyonunun kalkmasınayardımcı ola- cağım. 2- KKTC ile doğrudan ticaretin yolunu açacağım. AB bunları 2004 yıh Ekimi'ne kadar gerçekteştirece- ğini söylemişti. Ikisi de olmadı... Hükümet, 17 Aralık sonrasında AB'nin dediğini yaparken bu iki konuda açılım sağlan- masının şart olduğunu söylemişti. AB buna da yanaşmadı. Geçen hafta sonu ilan edi- len "Brüksel'le mutabakat"\n içinde böyle bir şey yok. Bunun Türkçesi şu: AB, iki sözünü tutmasa da olur. O bizim dediklerimi- zi yapmadı ama, biz onun dediklerini yapacağız! Bunu büyük başarı diye sunmayı başarabilmek, bü- yük başarı... ••• Bundan sonra ne olacak? KKTC'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı 17 Nisan tarihine dek her şey pembe gösterilecek. Tıpkı 20 Şubat'taki genel seçimlerde olduğu gibi, AB'den ABD'den düzmece heyetler KKTC'ye girip çı- kacak. Bunların her birine büyük önem verilecek ve KKTC halkının umutyorgunluğunun üzerinde masaj et- kisi yaratması sağlanacak. AB'nin lastikli açıklamaları "büyük açılımlar" olarak sunulacak. ABO, Erdoğan-Talat ikilisinin başarılı olması için her türlü psikolojik savaş yöntemini kullanacak. Seçimlerden sonra gerçeklerin perdesi açılıp "Nere- de kalmıştık" denecek. Nerede kalmıştık? Rum kesiminin istemlerinin cilalanarakTürkiye'ye ka- bul ettirilmesinde! Ne güzel denge: Türklerden "evef'in ödünü istenecek, Rumlara "ha- yır"m ödülü verilecek! ankcuma cumhuriyet.com.tr 11 rr SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ... 'Tam Manasıyla, Faşizm'!..1 I Baştarafı Arka Sayfada "...hah işte orada bahsedilen, bütün kuvvetleri nef- sinde toplayıp tek partiyi, tabii dolayısıyla devleti ve memleketi kendi başlarına idâre edecek olan 'Yüksek Meclis' azasını... diyorum; onları kim seçecek? Bu zor- balar heyeti, kuvvet ve selâhiyetlerini kimden ve nasıl alacak? Hayret! Hayret-i uzmâ! Bu ne sakat düşünce- dir, bu nasıl zihniyettir; görülüyor ki, varmak istediği- miz hedef, henüz en yakın arkadaşlar tarafından bile, zerre kadar anlaşılmış değildir..." "...kalktım kütüphaneye geçtim; istediği nizam- nâme ve programı bulduktan sonra, bahis konusu olan evrakı, bir kere daha gözden geçirdim; gerek nizamnâme gerek program, o zamanın tek partili totaliter idârelerindeki esaslara göre kaleme alın- mıştı; başta, azası mahdût, fakat kudret ve selâhi- yeti sınırsız (Italya'daki 'Yüksek Faşist Konseyi'ne benzer) bir heyet tasavvur ediliyordu. Bütün karar- ları bu 'âli hey'et' veriyor, Büyük Millet Meclisi bir şekilden ibaret kalıyordu. Italya ve Almanya'da ol- duğu gibi, üniformalı gençlikteşkilâtı kuruluyordu. Bir kelime ile, tam manasıyla Faşizm!.." (bkz. 'Ata- türk'ten Hatıralar', Cilt 1. s. 58/59. /1978) Gâzi, öfkelendiği bu olay üzerine, alelacele Ismet Paşa ile Recep Bey'i Çankaya'ya çağırtmış; üçü kütüphaneye çekilip, birkaç saat görüşmüşler; o an için iş tatlıya bağlanmış; yeni Program ve Nizam- nâme'den, Italyan Yüksek Faşist Konseyi (ben- zeri 'Âli Meclis' çıkarılmış; ama esas yapı, totaliter- liğin faşizan anlayışı -dolayısıyla uygulaması- im- kânları alıkonulmuştur; aksi halde, ben, babamın tebrik kartlarının zarflarını daktilo ederken, 'Bay Ce- mal Bardakçı / Konya Valisi ve CHP İl Başkanı) / Konya" gibi -en hafif deyimle 'tuhaf- bir adres yazmak zorunda kalır mıydım? Tevflk Rüştü Bey ne diyor? Gâzi'nin düşüncesi bu olabilir miydi? İşte orada, o- nun değişmez Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey'in (Aras) dediklerine kulak vereceğiz: "Çankaya'yı ziyâretimde Gâzi'yi yine yalnız bul- muştum, elindeki kâğıtları bana göstererek dedi ki: '-... inanılmaz şey! Ben memleketi hâlâ tek parti ile idâre etmekten utanıyorum; halbuki bazı arkadaş- larımız bu hâli devamlı yapmak istiyorlar!..'..." (Tev- fik Rüştü Aras / Görüşlerim 2, s. 2) Macerâ nereye bağlanmıştır? Merak edenlerin, söy- leşinin başında aktardığım sözleri bir kere daha göz- den geçirmesi, meraklarını gidermeye yetecektir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear