23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİYE Istanbul PB 4 Sinop PB 11 Adana B 21 Edirne PB 17 Samsun Y 12 Kocaeli PB 14 Trabzon Y 12 Çanakkale Izmir PB 16 Giresun Y 11 PB 19 Ankara S 12 Manisa PB 19 Eskişehir S 12 Aydın PB 19 Konya S 13 Denızli PB 17 Sıvas Y Zonguldak PB 12 Antalya B 20 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B PB PB 20 15 18 15 15 8 6 Yurdun kuzey ve doğu kesımlerı parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız, Iç Anadolu'nun kuzeydo ğusu ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu yağışlı dığsr yerler az bulutlu ve açık geçe- cek Hava sıcaklığında onemlıbırdeğışıklıkol- mayacak Ruzgâr ku- zeylı yonlerden orta kuvvette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K K Y Y PB PB B -1 -8 2 16 14 19 15 15 Berlın PB 15 Moskova K -4 Budapeşte B 16 Aşkabat Madrıd B 22 Astana Viyana B 15 Taşkent Y 22 B Y 16 Belgrad B 15 Bakû PB 12 Sofya Roma B 11 Bışkek PB 17 Tiflis K -2 Atina PB 17 Kahire A 23 Münih PB 16 Zürih B 16 Şam B 20 Açık Parçalı bulutlu Sıslı , Bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu !> Karlı S u l u k a r > Gok gurultulu G U N C E L CİJNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kırı düşen hareketler, politikalar, girişimlergördük- lerinde işbaşındaki nükümeti uyaracaklar. Bu görevi TSK ve Dışişleri bürokrasisi de yerine getirmiyor mu? Getiriyor. Ama kapalı kapılar ardında gerekerıleri söylüyor, belki raporlar veriyor, belki uyarılar yapı- yorlar. Sonra?.. Sonrası hükümete bırakılıyor. Yazıyla, sözle hükümet uyarılıyor; ne çare, gerisi siyasal ik- tidara kalmış, isterse gerçekleri içeren uyarıların ter- si icraat yapsın anlayışı içinde kenara çekilmeyi uy- gun görüyorlar. Gelecek yıllarda günümüzün "demokrat" asker- lerinin, demokrat bürokratlarının anılarında veyazo- runlu gördükleri açıklamalarda günümüze ait yazılı metinler (belgeler) göstererek gereken uyarıları yap- tıklarına hep birlikte tanık olacağız. • •• Etkili kurumlar ne yapabilir? Kapalı kapılar arka- sındaki uyanlarının sözden fiiliyatageçmesini istiyor- larsa, bu uyarıları lisan-ı münasiple kamuoyuna ak- tarmalı, kamuoyunun desteğini almalıydılar. Ancak o zaman bugünkü gibi bir iktidar, ben halktan yetki aldım, dilediğım gibi hareket ederim demekten alı- konulabilirdi. Işte Irak, işte Kıbrıs politikaları... Birin- cisı iflas etti, diğeri uluslararası arenada satışta. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler hemen her dö- nemde ınişler çıkışlar gösterdi. Fakat geçmiş iktidar- lar ipleri koparacak düzeye gelmeyi önleyen politi- kalar izlemekte başarılıydılar. AKP iktidarında ise, ABD'ye elini uzatan Türkiye kolunu kaptırdı. ABD Başkanı Bush'un "Ya bizdenyana olursun, ya da dı- şımızda" diye özetlediği politika karşısında şimdi afallamış, ne yapacağını şaşırmış durumda. O ka- dar ki Cumhurbaşkanı Sezer'in Suriye ziyaretini en- gellemeye kalkan ABD karşısında suspus. ••* Genelkurmay Başkanı demokrat. KKK Orgeneral Büyükanıt da demokrat ama, farklı bir demokrat. Bu iktidarın izlemediği gelişmeleri kamuoyuna öylesine sundu ki... Kuşku yok, sadece kamuoyunda değil, nihayet gerçeği halka duyuran ses, kendi bünyesin- de de genel bir rahatlık yarattı. Orgeneral Büyükanıt, Irak'taki yuvalarından içimi- ze sızan terör örgütü üyelerinin sayısının 1999'daki rakama ulaştığını yineledi ve bunun daha önce alı- nan önlemlerden vazgeçildiği, yeni önlemler alın- madığı için "çok tehlikelibirdurum" yarattığını söy- ledi ve: Tehlıkeyi yorumlarken, bugünkü şaşı gözlü politi- kayı 12'den vuran iki soru sordu, soruları kendi ya- nıtladı: "Irakyenidenyapılanıyor. Bizim söz hakkımız var mı? Yok. Bir Irak politikamız var mı? Yok" dedi. Aynı doğrultudakiyazımlarımızı, pekçokyorumu, CHP'nin uyarıcı eleştirilerıni, gerçeği nihayet; evet nihayet, demokratik rejimde sınırlarını bilen bir as- kerdoğruladı. " " SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ...Gâzinin TekPartr İdrâki Başka... • Baştarufı Arka Sayfada rulduktan sonra, 'işte demokrasi' diye nasıl avuna- bilir?.." "...bu memlekette kazanılan paranın, ne olacağı- nı, benim düşünmeye hakkım vardır; bu memleke- tin ormanlarının, madenlerinin, nihayet bir toplam değeri vardır; bu değer gerçekleştikten sonra, gidip Nice köşklerine, Amerikan tahvillerine, Paris apart- manlarına dönüşecekse, neden memnun olayım? Ama bu servet, sahip arar gibi, gömülü olduğu yer- de de kalamaz; onu biz; kârı, en çok bize; faydası, en çok bize kalarak, işleteceğiz. Nasıl? Bu sorunun cevabını, 'Devletçilik Prensibi'nde buluyoruz..." "...ben 'tek particiyim', çünkü başka türlü memle- ket (buraya dikkat!) üç dört sîyasi partiye değil, iki me- deniyete bölünür. Ben devletçiyim, çünkü başka tür- lü Türk, Afrika yerlisi şartlarından kurtulamaz; (çün- kü) Türk Milletini, bugünkü yüksek milletler seviye- sine çıkartmakta, ancak Türk evlatlarının menfaati vardır.." Falih Rıfkı Bey (Atay), neyin nereye varacağını, ade- ta bir kâhin gibi görmüş ve yazmıştı. Dişardan bir tanık: Maurlce Duverger ...öteki tanık, bir ecnebi: Ünlü Fransız düşünürü Ma- urice Duverger, bakar mısınız, Gâzi'nin 'tek partisini' nasıl solcu ve soldan ele alıyor: "... Türkiye'de Mustafa Kemal, (buraya dikkat!) Ba- tılı tipte bir demokrasinin şartlarınt hazırlamak için, 'Tek Parti'nin Leninist yöntemlerini kullanmıştır. O bunu 'ampirik' olarak yaptı; denemesinin ideolojisi, ancak sonradan hazırlanmıştı: Nüfusun büyük ço- ğunluğunun cahil, geri kalmış, okumaz/yazmaz ol- duğu; feodal ve tarımcı bir ülkede; Batılı bir 'sis- tem'in hiçbir anlamı yoktur: Bu yapmacık dekor ar- kasında, büyük mülk sahipleri ve geleneksel şefler, seçim iplerini çekecek ve eski yapı sürüp gidecek- ti; demokrasiyi kurmazdan önce, bunun şartlarını yaratmak gerekirdi; devrimci Kemalist Diktatörlü- ğün amacı, işte budur..." "...tek parti, halk yığınlarının siyasal eğitimini sağ- lamaya, zaten teşekkül etmiş seçkinlerin, feodalle- rin hizmetine katılmalarını önleyerek; onları kucak- lamaya, ülkeyi Batılı demokratik yöntemlere alıştır- maya yarar. Şüphesiz, rekabetin olmadığı bir ortam- da yapılan seçim, pek fazla bir şey ifade etmemek- tedir ama, yurttaşları oy vermeye ve üstelik memle- ket meselelerini göz önünde tutarak, oy vermeye ısındırmaktadır (buraya dikkat!) Azgelişmiş ülkelerde- ki çok partili seçimler, seçmenin irâdesini; tek par- tili seçimlerden daha çok saptıran bir düzenbazlık ve ahlâksızlık içersinde cereyan etmektedir..." (bkz: Bülent Tanör, 'Diktatörlük Üstüne!). Gâzi'nin CHP'si, çok partili düzen deneyinde; Du- verger'nin altını çizdiği, bütün rezâlet ve tehlikeleri ya- şadığı için; Takrir-i Sükûn Kanunu'na ve 'tekpartili' dü- zene, -aynen Duverger'nin belirttiği gibi- Tek Parti'nin Leninist yöntemlerini kullanmıştır'. Ismet Paşa ıle, - onun Başbakanlık'tan alınmasına neden olacak- uyuş- mazlık da, zaten bu vesileyle patlak vermedi mi? ;• Göreceğiz. A St A, Baykal, 'yeşil sermayeye teşvik' anlaşmasının ekonomide tehlikeli bir bölücülük yaratacağına işaret etti 6 Dinin ticaretteyeriyok' CHP grubunda ekonomik ve siya- si gelişmeler değerlendirildi.(AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, geçen haftaTBMM Dışişleri Komis- yonu'nda kabul edilen veTürkiye'nin "İslam Özel Sektörünün Geliştiril- mesi Kurunıu"na üyeliğini öngören yasa tasansına sert tepki gösterdi. Ta- sarının din anlayışına dayalı bir ser- maye kesimini finanse etmeyi amaç- ladığını kaydeden Baykal, "Dinin ti- carette de siyasette de yeri yoktur. Ekonomiye, ticarete din faktörünü soknıaya başladınız mı, çok tehlike- li bir bölücülüğü, ayrımcılığı, ku- tuplaşmayı da ekonomiye sokmuş olursunuz" dedi. Baykal, partisinin grup toplantısın- da ekonomik ve siyasi gelişmeleri de- ğerlendirdi. Konuşmasında "İslam Özel Sektörünü Geliştirme Kuru- mu'nun Kuruluş.u"na ilişkin anlaş- manın uygun bulunduğuna ilişkin ya- sa tasansına tepki gösteren Baykal, "İlk kez Türkiye'de, devletin para- sı din amaçlı bir ticari anlaşmayı fi- nanse etmek için harcannıak üzere ayrüıyor. Bunu ekonomik nedenler- le de siyasi nedenlerle de kabul et- mek mümkün değildir. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti buna kesin- likle alet olmamalıdır" dedi. Dini esasa göre yapılacak aynmın, "mez- hep, etnik köken" ayrımmdan bir farkı olmadığını belirten Baykal, Tür- kiye'deki tüm ilgili kurumlan, gereke- ni yapmaya çağırdı. Konuşmasında ekonomik gelişme- lere de değinen Baykal, uygulanan kur politikasmın ekonominin sorunlannı çözmek yerine, Türkiye'nin birikim- lerinin yurtdışına götürülmesine yol açtığını kaydetti. Türkiye'de yabancı- ların portföy yatırımlarının 37.7 mil- yar dolara yükseldiğini belirten Bay- kal, "Bu fabrika, sanayi, tarım, iş- yeri, hizmet yatırımı değil, tanıa- men bono hisse senedi, para düze- yinde bir yatırım" dedi. Bunun altın- da uygulanan yanlış kur politikasmın yattığını kaydeden Baykal, "Bu ka- dar yabancı para girişi ile Türkiye hangi yapısal sorununu çözmekte- dir? Bunlar ilk tehlikede 'Bana mü- saade' diyerek kaçacak... 'Borçlana- rak büyüyoruz' modeli doğru değil- dir" görüşünü dile getirdi. 45 milyon dolarhk uçak Erdoğan için 45 milyon dolar öde- nerek uçak alındığını söyleyen Bay- kal, 8 milyon dolar sermaye bulana- madığı gerekçesiyle SEKA fabrika- sının kapatıldığını vurguladı. Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen'in bu uçağın fiyatını ilgili bakana sorduğu- nu belirten Baykal, "ticari sır" diye- AKP, Sezer'in anayasa gereği istediği nitelikli çoğunluk koşulunu bu kez yerine getirdi Af yeniden yasalaştıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 29 Haziran 2000 tarihınden itıbaren üni- versiteden ayrılan öğrencilere koşulsuz af getiren öneri, Cumhurbaşkanf nın ia- desinin ardından yeniden Meclis'ten çı- karıldı. AKP yönetimi, Cumhurbaşka- nı'nın anayasa gereği istediği nitelikli çoğunluk koşulunu bu kez yerine getir- di. 211 bini örgün öğretim olmak üzere 677 bin öğrenciyi kapsayan yasa, ikinci kezTBMM Genel Kurulu'nda görüşül- dü. Anayasa Mahkemesi'nce ıptal edil- me olasıhğına karşı oylamada nitelikli çoğunluk arandı. Yasanın ilk maddesi 356, ikinci maddesi 350 oyla kabul edi- lirken tümü üzerindeki oylamada 349 kabul oyu kullanıldı. Böylece nitelikli çoğunluk olan 330 oy aşıldı. Koşulsuz af getiriliyor Yasaya göre, yükseköğretim kurumla- rının hazırlık ve diğer bütün sınıflann- da ön lisans ve lisans düzeyinde öğre- nim yapan öğrencilerden 29 Haziran 2000 tarihinden itibaren kendi isteğiy- le ilişiği kesilenler dahil her ne sebeple olursa olsun ilişkileri kesılmiş öğrenci- lere bütün dersler için bir öğretim yılı devam ve 3 sınav hakkı verilecek. Uy- gulamalı eğitim-öğretim yapan okul- lardan ayrılan öğrencilere, devam ede- medikleri dersler ve uygulamalar için ilgili yükseköğretim kurumunca de- vam olanağı sağlanacak.Başvuru süre- leri içerisinde askerlik zamanı gelmiş olanlar, yasadan yararlanmaları duru- munda tecilli sayılacak. Halen askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerin- den sonraki 2 ay içinde başvuruda bu- lunabilecek. Gözaltında ya da tutuklu bulunanlar, serbest bırakılmalarmdan sonraki 2 ay içinde başvuru yapabile- cek. Yurtdışında denkliği tanınan üni- versitelerde öğrenim görüp YÖK'ün yeterlilik sınavını kazanamayan öğren- cilere de ek sınav hakkı getirildi. Erdoğan'dan vekillere fırça Öğle saatlerinde TBMM'ye gelen Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan da affa ilişkin görüşmeleri izledi. Bir ara kulise çıkan Erdoğan, kuliste oturan bir grup AKP milletvekiline, Genel Kurul Salo- nu'nu göstererek "Beyler, toplantı içeride..." diye tepki gösterdi. Savaş karşıtlan 19 Mart'ta meydanlarda Savaş Karşıtlan, 19 Mart Küresel Eylem Gü- nü'nde, ABD'nin Irak'ı işgalini ve emperyalist politikalarını protesto etmek için "Dünyanın so- kakları bizim" sloganıyla meydanlara iniyor. Ka- dıköy'de düzenlenecek miti'nge, DİSK, KESK, Türk-iş ve Hak-İş'in de aralarında bulunduğu e- mek örgütlerinin yanı sıra siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri de destck verecek. Taksim'deki Makina Mühendisleri Odası'nda düzenlenen top- lantıda, tertip komitesi adına konuşan Türk Mü- hendis ve Minıar Odaları Birliği (TMMOB) Yü- rütme Kurulu üyesi Hüseyin Yeşil, "19 Mart'ta tüm dünyada ve İstanbuPda savaş karşıtları so- kaklara çıkarak Bush'un saldırgan ve emperya- list politikalarını protesto edeceğiz" dedi. Tezke- renin çıkmasını engellcyenlerin, 19 Mart mitin- giyle ABD emperyalizmine hep birlikte hayır di- yeceklerini dile getiren Yeşil, "Türkiye'deki emek ve meslek örgütleri olarak ABD emperyalizminin ve işgal gücünün Irak'a saldırısının 2. yılında, ABD'nin dünya planındaki hegemonyasını tesis etmek üzere giriştiği savaş, saldırı ve işgallere kar- şı dünyanın dört bir yanında sokaklarda olaca- ğız" diye konuştu. (Fotoğraf: TARKAN TEMUR) AKP'li vekillerin üniversite kavgası SAMSUN (Cumhuriyet) - AKP Samsun Milletvekili Mustafa De- mir'in "Ondokuz Mayıs Üniversite- si ülkeye zarar veriyor" sözlerine bir diğer AKP'li vekil Musa Uzunkaya sert tepki gösterdi. Uzunkaya, "Bizi yetiştiren üniversiteler ve eli öpülesi hocalarımızdır" dedi. AKP Samsun Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Üyesı Uzunkaya, Ondokuz Mayıs Üni- versitesi'yle (OMÜ) ilgili olarak parti- sinin diğer milletvekillerinden farklı değerlendirmelerde bulundu. Bir üni- versitenin ülke geleceğine zarar ver- mesinin olanaksız olduğunu ifade eden Uzunkaya, "Üniversiteleri ben mille- ti aydınlatan güneşe benzetiyorum. Üniversitelerin hiçbirine kimsenin laf etmeye hakkı yok" diye konuştu. OMÜ'yle ilgili TBMM'ye verilen araş- tırma önergesinde imzası olan Uzunka- ya, "Araştırma önergesi, üniversite ile ilgili gündeme getirilen iddiaların doğru olup olmadığını ortaya çıkara- caktır. Hiçbir kurum hesap vernıe- me hakkına sahip değildir" dedi. Çelik, göreve geldikten sonra 45 il ve 502 ilçe milli eğitim müdürünün yerini değiştirdi Eğitimde ataıııa rekoruANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe- lik, göreve geldiği günden bu yana il ve ilçe milli eğitim müdürlerinden üçte ikisinin görev yerini değiştirdi. Çelik, CHP Muğla Milletvekili CumhurYaka'nın soru önergesine verdiği yanıtta, bakanlıktaki atama ve yer değiştirmelere ilişkin verileri açıkladı. Çelik, Ocak 2005 itibarıy- la il milli eğitim müdürlerinden 42'sinin asaleten, 39'unun ise vekâ- leten görevlerini yürüttüklerini bil- dirdi. Bakan Hüseyin Çelik, yine yı- lın ilk ayı itibanyla ilçe milli eğitim müdürlerinden 523'ünün asaleten, 193'ünün ise vekâleten görev yaptı- ğını kaydetti. 3 Kasım 2002 seçimleri dönemin- de görevde olan il milli eğitim mü- dürlerinden şu an 25'inin halen gö- revini yürüttüğünü, 11 'inin ise ken- di ıstekleri doğrultusunda başka bir göreve atandığını veya emekliye ay- rıldığını bildiren Çelik, aynı dönem- de görevdeki ilçe milli eğitim mü- dürlerinden ise sadece 214'ünün ma- kamını koruduğunu ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Çelik'in ver- diği bilgilere göre, AKP hükümeti- nin göreve başlamasının ardından toplam 45 il, 502 de ilçe milli eğitim müdürünün yeri değişti. Çelik, her- hangi bir nedenle boşalan yönetim kadrolanna, asaleten atama yapılın- caya kadar "eğitim ve öğretim hiz- metlerinin aksatılmadan yürütül- mesi bakımından" vekâleten gö- revlendirme yaptıklannı anlattı. Vekâleten atamalan savundu Çelik, 3 Kasım sonrasında, "vekil olmaları eğitimi olumsuz etkili- yor" gerekçesiyle yöneticileri gö- revden almasına karşın bugün ken- disinin yaptığı vekâleten atamalan nasıl açıkladığı yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi: "3 Kasım 2002 ta- rihinden sonra geçici görevlendir- me işlemlerinin sona erdirilmesi- nin ardından 2 Aralık 2002 sayılı yazıyla il ve ilçe milli eğitim mü- dürlüklerinde boş bulunan yöne- tim görevlerine, hiznıetin aksama- dan yürütülebilmesi bakımından kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek görevin gereklerini en iyi biçimde yerine getirebilecek ni- telikte olmak kaydıyla valiliklerce görevlendirme yapılması istenil- nıiştir. Nitekim bu şekilde, bu hu- sus gözetilerek il ve ilçelerde gö- revli bazı yöneticilerin de görevle- rine devam etmeleri sağlanmıştır." rek fiyatın açıklanmadığını belirterek "Helal ü hoş olsun, ama kaça aldı- ğını söyleyiver yahu... Utanıyor mu- sun söylemekten" dedi. Baykal, Başbakanlık'a sunulan ye- ni bir yasa taslağında Özelleştirme Idaresi Başkanlığı'na "özel şirket" kurma yetkisi verildiğini belirtti. ÖlB'in "özel şirket" gibi personel alacağını, sonra bunlann Devlet Per- sonel Başkanlığı'na devredilerek 657'ye tabi memur yapılacağını kay- deden Baykal, "sırtını AKP'ye da- yayanların" kamuya aktarılacağını bildirdi. Aynı uygulamanın sağlık per- soneli alırrunda da yapıldığını belirten Baykal, sözleşmeli alınan bu perso- nelin devlet memuru olarak atanma- lanna ilişkin yeni bir yasa taslağı ha- zırlandığını belirerek hükümetin ka- muda "doldur boşalt" yöntemi uy- guladığını söyledi. Dinci militanlara tazminat yok H Haber Merkezi - Avrupa tn- san Hakları Mahkemesi (AtHM), Ankara Sıncan'da düzenlenen "Kudüs Gecesi" eylemini hazır- layan 5 dinci militanın askeri yargıç bulunan DGM'de yargı- landıkları gerekçesiyle "adil yar- gılanmadıkları" sonucuna varma- sına karşın militanlann diğer şi- kâyetlerini blok halinde reddetti. Hamas ve Hizbullah gibi aşın dinci örgütlere olan sempatilerini gizlemeyen davacılar; AİHM'ye yaptıklan başvuruda ifade, din ve örgütlenme özgürlüklerinin de Türk makamları ve mahkemeleri tarafından ihlal edildiğinı savun- muşlardı. Mahkeme bu konular- da Türk makamlannın Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'yle uyumlu hareket ettikleri sonu- cuna vararak militanlann tazminat talebini geri çevirdi. Türk ünîversitelerî ilk 500'e gipemedi • LONDRA (ANKA) - The Ti- mes gazetesinin yüksek eğitim eki Times Higher Education tara- fından yayımlanan dünyanın en iyi 500 üniversitesi sıralamasında Türkiye'den hiçbir üniversite yer almadı. Bu arada, Avrupa'nın en iyi 100 üniversitesi sıralamasına da hiçbir Türk üniversitesi gire- medi. En iyi 500 üniversite sıra- lamasında ilk 10 sırada 8 ABD, 2 Ingiliz üniversitesi yer ahrken Harvard birinci, Stanford ikinci, Cambridge ise üçüncü oldu. Haliç Metro Köprüsü ihaleye çıkıyor I Istanbul Haber Servisi - Is- tanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Kadir Topbaş, Kültür ve Ta- biat Varlıklannı Koruma Kuru- lu'nun "tarihi yanmadanın silu- etıni bozacağı" gerekçesiyle da- ha önce onay vermediği Haliç Metro Köprüsü'nün, belediyenin belirlediği ilk yere yapılacağını söyledi. Topbaş, köprünün 4 Ni- san'da ihaleye çıkacağını bildirdi. SP Eminönü İlçe Başkanı Şayir oldu • tstanbul Haber Servisi - Sa- adet Partisi (SP) Eminönü tlçe Başkanlığı'na Metin Şayir seçil- di. Eminönü Belediyesi Meclisi üyesi de olan Şayir, önceki gün Kadırga Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen seçimlerde en çok oyu alarak başkan seçildi. Valilikten açıklama • Ankara Valiliği, 12 Mart'ta Güvenpark'ta protesto eylemi yapan Büro Emekçileri Sendika- sı (BES) üyelerine "polisin cop- la müdahale ettiği" yönündeki haberimizin gerçeği yansıtmadı- ğını açıkladı. Açıklamada, "Ey- lemlerde BES üyelerinin çoğu Güvenpark Çiçekçiler'in alt ta- rafında toplanmıştır. Ancak 15- 20 kişilik grubun değişik yönler- den gelerek Başbakanlık'a git- mek istemeleri üzerine güvenlik güçlerimizce gidişleri engellen- miştir. Grup, cop ve şiddet kulla- nılmadan ana grubun yanına in- tikal ettirilmişlerdir" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear