Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 AFMJK2005CUMA CUMHURİYET SAYFA
Bekto-ontk posta: denizsomecunihuriyetcom.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 fiö
17
Cakılmış
AmnetMeteApak:
rrasada tek başına
y m e k yiyen kadın
fcoğrafını göriince,
aJuma Yasemın
Yiçın'ın 'Kakılmış'
ti*emesi geldi!"
- llk yüz nakli yapılmış...
"Ikiyüzlülüğe çare değil!"
a
•Sokağa düşme
yaşı 5'e ınmiş.
AKP, bunu da
düşürdüm
diye övünür!
ninareg & AhmetÖnen:
= f "Ezan sesinin
u
rahatlıkla
dıyulabilmesi için
çft/redeki binalardan
yiXsek olması
esasına göre ınşa
ecilen minare
mmarisi: Dubai
Ta/vers'a yetiş de
gcrelim seni!"
Cemaat
Suat özbilgı:
"Cğretmenler,
pdisten dayak
yeneden gösteri
yaDmak istiyoriarsa,
canide toplansınlar.
Ne de olsa cemaat
olurfar."
UÇAN Süpürge ıle ilgili yazılarda bu kuruluşun
genel koordinatörü Halime Güner'in görüşlerine de
yer vermiştık. Ancak, Halime Güner, gazetemizin
imtiyaz sahibı llhan Selçuk'a bir mektup
göndermiş. Yazdıklanmızla ılgıli olarak Halime Güner
özetle şöyle diyor:
"Köprüler Kuruyoruz adını verdiğimiz proje, 81 ılı
kapsayan ve ıkı yıldır devam eden bır sosyal
çalışma. Denızlı bu projenin 71. iliydi. Toplantıya
Atatürkçü Düşünce Derneği'nden gelen bir grup
kadın, salonda sohbet sırasında kendilenni tanıttılar.
Ben kimseyı tanımıyordum. Gruptaki kadınlardan
biri mikrofonu alıp Deniz Som'un bir gün sonra
yazacaklarını baştan bıliyormuşçasına aynısını
söyledı. Ve ekip olarak salonu terk ettıler. Salondan
onların dışında çıkan olmadı.
CEDAW Tavsiye Kararlan'nı bizim değil BM
CEDAVV Komitesı'nin yazdığını belırtmek ısterim.
Halîme GünerOcak 2005'te CEDAVV Komıtesi'ne sunulan CEDAVV
Türkiye Gölge Raporu, Uçan Süpürge'nin
sekrataryasında hazırlandı. Sunulmak üzere BM
Genel Merkezi'ne giden raporda ne etnik sorunlar
ne de türban vardı.
Uçan Süpürge, bir Alman kuruluşu değildir;
Türkiye'de kurulmuştur ve bu ülkenin kadınlan için
çalışmalar yapmaktadır. Çıkan haberde, bir Alman
kuruluşu olduğumuzun kanıtı olarak Almanya
Büyükelçiliği'nin internet sitesi adres gösterildi.
Büyükelçilik yaptığı bu hatayı fark etti ve bir yazı
gönderdi. Uçan Süpürge, bugüne dek Ankara'da 51
büyükelçilıkle ortak çalışmalar, projeler yaptı, ancak
ne rastlantı ki Almanya Büyükelçiliği ile böyle bir
işbirliği hiç olmadı.
Biz neden kâr amacı gütmeyen bir şirket kurmak
ıçın yola çıktık, amacımız neydi, bize kim destek
verdi? Bu sorulann yanıtlarını da 1996 yılında
Cumhunyet Dergi'de yayınlanan röportajda
bulabılirsiniz. Deniz Som hakkımda diyor ki: Ticaret
Sicilı gazetesinde yer alan, beş yıl boyunca şirket
müdürlüğüne seçilmiş biri olarak bu kuruluşta
menkul ve gayrımenkuller alıp satmaya yetkilidir' Bu
ifade her şirket sözleşmesinde olmak zorundadır ve
bu yeni bir şey değildir. Ama burada bizim için
önemli olan, halen Uçan Süpürge'de çalışan
çekirdek kadronun, şirketi ilk kuran arkadaşlarımla
hiç tanışmamış olmasıdır. Ekibimizden hiç kimse bu
şirketin gerçek kurucusunu görmemıştır bile. Bugün
Diyarbakır'da faaliyet gösteren Kamer ve Izmir'deki
Kazete gibi birçok kuruluşun örnek aldığı bir yapı
kurduk bız. Her projemizin ayrı bır danışma kurulu
var, kararlan ortak alıyoruz."
İzin
^ Akif Kökçe:
"Kürdistan'a
uçuş izni verilmiş.
Uçtu uçtu
Güneydoğuuçtu!"
SESSİZSEDASIZ(l) .
r
\CLYEBE
leiüıcre K
vn
Başbakan el cevap verir vni acep?
MİZAH yazan arkadaşımız Cihan
Demirci, Başbakan RecepTayyip
Erdoğan'ın Avustralya ve Yeni
Zelanda gezileriyle ilgili olarak duygu
ve bazı özel istekleri bizim
aracılığımızla iletiyor:
"Yerinde duramayan Başbakan'ı,
Yeni Zelanda'da 'haka dansı'
yaparak karşılasalar bari! Aynca
Aborijinlerle ticareti geliştirmekte de
yarar var hani!
Neyse biz gelelim asıl konuya:
Iktıdara geleli üç yıl olmasına rağmen
şu ana kadar 100'e yakın yurtdışı
gezisi yapan Başbakan'ın 'Türkiye
Cumhuriyeti' adlı ülkeyi ne zaman
ziyaret edeceğıni merak ediyoruz?
Hani şu alt kimlik ülkesi! Hani şu
öğretmenini döven, öğretmene
kaynak bulamayıp Tony Blair'de bile
olmayan özel uçağa kaynak
bulabilen şu acayip ülke! Acaba
kendisi ülkemize de gelecek mi, bir
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak
bendeniz merak içindeyim. 2006 gezi
programında Türkiye Cumhuriyeti'ne
yapacağı bir gezi planlamış mıdır?
Başbakan'ın dünya üzerinde
yeterince zaman ayırmadığı tek
ülkenin 'alt kimlikli' vatandaşlan
olarak en azından bunu bilmek
istiyoruz. Lütfen bir el-cevap!"
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku « yahoo.com
Onu yapma, bunu yapma!
"Kırmızı ışıklar"la dolu yaşamımız.
Din Uleması' Üzerine
MERİÇ VELİDEDEOĞLLJ
On beş gün önceki günde-
mi şöyle bir anımsayalım; Ka-
sım'ın 15'inde Başbakan Oa-
nimarka'da, "Medeniyetter
Arası Ittifak: Türkiye'nin Rolv"
konulu bir toplantıya katıldı.
Toplantı bitiminde AlHM'nin
türban hakkında aldığı dalna
doğnısu bir üst mahkemenin
onayladığı kararia ilgili olarak
kend'Sine görüşü sorulunca,
Başbakan gerek akşam TV
haoe<1erinde gerek ertesi
gthkJ tüm basında yer alan
şu sczleri söyledi:
• •Mahkemenin bu konuda
söz söyleme hakkı yoktur.
t»'cz söyleme hakkı 'din ule-
rnası nındır. Açarsın o dinin
mensubuna, Musevi ise o di-
nir mensubuna sorarsın, Hı-
ns'jyan ise o dinin mensubu-
nascfarsın, bunun dinde ger-
çekten emredici bir hükmü
ya' PI? Varsa saygı duymak
zovndasınız. (...) Ben diyo-
run <ı dinde bunun yeri var.
Bi: tu alanda mürekkep ya-
{adık"
- 3u söylemde Başbakan
""an Jİeması"nın, "dinadarn-
fa/f"pın hukuksal bir konuda
te< vetkili olduğunu açıkça
vugjlayıp attını çizmiş, aynca
kencisinin de bir "din adamı"
olluğuna dikkati çekmiştir;
arıkKendi de bu özelliğini -bi-
rae üa- övünerek sergilemek-
teiir
"On uleması" hakkında
yjptğı rejim yönünden sakın-
cdı 3İan bu açıklama Türki-
yt'ös büyük birtepkiye, eleş-
tirye neden olunca, Başba-
kai adeta sipere yattı, sesini
kstı bu konuda konuşmadı;
aıcak dört gün sonra Deniz-
li"deyaptığı bir konuşma sıra-
snda konuya değindi.
Ne var ki, üzerinde konuş-
tığt artık "din uleması" değil
yılnzca "ulema" sözcüğüy-
di; ounun da sözlükte "âlirn-
te, tilginler" anlamına geldi-
ğni. bunu bilmeyenlerin ken-
csini eleştirdiğini dolayısıyla
"?eia/ef içinde olduklannı"
nhstlamış bir biçimde dile ge-
ttji
"Din uleması "ndan "ule-
ra'ya nasıl atlamışsa, söz-
lıklerde "ulema" için verilen
tnmlan da yine kendine gö-
p ailamlayarak "ulema "nın -
terdi önerdiği sözlükte yer
sar- "sarıklı din adamlan" ya
<a 'müderris ve kadılık yo-
ıntia olup özel kıyafetleri bu-
ıninlar" biçimindeki tanımla-
nı ve kullanım örneklerini
ömezden gelmiş; yaptığı
saptırmayı bile tam hakkıyla
ortaya koymaktan kaçmıştır.
Bir kez daha yineleyelim;
Başbakan'ın Danimarka'da
söylediği Avrupa insan Hak-
ları Üst Mahkemesi'nin tür-
ban hakkında karar verme
yetkisinin olmadığıdır; ona
göre karan yargı değil, ancak
Müslüman "din uleması" ve-
rebilir.
Oysa AlHM'nin üst yargı ku-
rulu iki kat suç işleyerek hem
böyle bir karar ortaya koymuş
hem de görüşünü belirierken
Türk Anayasa Mahkemesi'nin
ve Danıştay'ının bu konudaki
kararlannı değerlendirmiş,
böylece Başbakan'ı müthiş
kızdırmıştır.
öte yanda Başbakan'ın is-
teğini, yani türbanın durumu-
nu "din uleması "nın bildirme-
si yolunun tam bir şeriat yön-
temi olacağını da görmeme
olanağı yoktur.
Din ulemasının ülkenin bir
sorunu hakkında toplanarak
ya da tek tek karar bildirmesi
"ser/af"ın Kuran ve "ha-
dis"ten sonraki yapı taşları
olan "icma"ve "içtihat" yön-
temlerinin kullanılmasıdır.
Nitekim Hürriyet'te Ege
Cansen köşesinde bu anım-
satmayı yapmış, "içtihat"\ or-
taya çıkarmış bile, diyor ki:
"AlHM'nin Avrupa ülkeleri-
ni bağlayan bu karanndan
sonra, bu meselenin çözü-
münde sorumluluk, AB üye-
si olmak isteyen Türkiye'nin
ulemasına düşmektedir. Türk
Islam uleması, Islamın özgür
dünya için bir tehdit oluştur-
madığını hem Müslümanlara
hem de diğer insanlara ispat
etmelidir.
Son söz: İçtihat ceht ister."
(19.11.2005)
Anlaşılacağı üzere yazar,
din ulemasının konu hakkında
"içtihaf'ta bulunmasını istiyor,
"içtihat" yöntemiyle karar bil-
dirmesini öneriyor, "içtihat"\n
baş koşulu olan "ceht" yoluy-
la yani "şer'i delillerden bir
hüküm çıkarmak" için sonsuz
çaba gösterilmesini önerip,
anımsatıyor din ulemalarına.
Bu durum şeriat yöntemle-
rinin, dolayısıyla şeriatın gün-
deme getirilmesi demek değil
midir?
Yaşamsal her sorunu bir ya-
na bırakıp, "içtihat" ardından -
ister istemez- "/cma"tartışma-
sına girmek laik Türkiye Cum-
huriyeti için uygun mudur?
80 yıl önce bir devrim geçi-
rerek laikyönetime kavuşmuş
bir ülke için hüzünlü olduğu
kadar tehiikeli bir durum.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakio yahoo.com.tr
ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARİCI kamilmasaracifc mynet.com
HAYAT EPtK TİYATROSU MVSTAFA BÎLGİN hayatepik(g mynet.com
NAZAR DESDİ.. COK G£Ç"l*X5NiS" OLSUN! J
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2Arahk
ı r \ \ i n
ıcıcu.mumtaz-arikan .com
RENKLSR V£ SEURAT..
18S9'M BUGÜN ÜA/LÜ F&AA/SfZ
. SÜ-
ZEL SANAJLAIS OKULuNU SıriKOİKrEN
SÜ&EKU ees/M yAPMAyA KoraiAAt
SU 4GAD/4, EUG£A/£ C#£lf&£(/L 'UA/
I/E SUM
y
OM4 ÇOK ÇStC/Cf 6£LMrŞT7~.
SEU/&TT, rı4M*4M£N /CBfitpİ eULUfU OLAAt TEK-
NİHL£,
BESNİ tCRA DAİRESİ'NDEN TASINMAZIN AÇIK ARTTIRMA ÎLANI
Dos>aNo 2003 35 Tal
Sabimasma karar venlen taşmmazm c\nsı, nrteh|!. kı\TOetî, adedı. onemh özelhklen
Adıyaman ıh. Besnı ılçesı. Pmaıba^ı Mahallesı. Ku\ucak me\kıınde bulunan 665 ada. 1 parsel, 16299.80 m2 j-ûzölçümlûdür .tea üzennde Besra Oıjanıze Sanayı Bolgesı Müdûrlûğû'nün 1018.2400 hıssesı bulunmaktadır. Genye kalan borçluya an hısse 13822400 olup, hısse mıktan
928.38 m2'dır. Bilnkışıkrce aısa değen 46 641 % YTL. uzenndela daha once fabnka oiarak kullaralan ancak şu an atıl dunımda olan 1215 m2 otunm alanına sahıp Ba>Tndırlık ve Iskan Bakanlığı Yapı bınmfi>adanna göre. 1 suuf B arubu yapının deSen 169 984 00 YTL olmak üzere toplam
2a 63 90\TL,makme\'etechızatgrubudegen"300.00
1
>TL,elektnkgrabudeğen30ÛOOYTL bahçeaegen3mMVTLolaraktespnedılımşnr Bon;lu>aartbjssemıktannmtoplamdeğen228.11 "'
v
'
Saoşşirtian:
a aıt hısse mıkîannın toplam değen 228.113.90 YTL 'dır. 1382 2400 hısse bu değer üzennden satışa çıkanlmışor
l-Satış20012006günûsaat 1000'dan 10 30'a kadar Besnı ^dlI\esıbınasIö^ûndea^;ıkar^^nasureO>le^^
apıiacaktIr Bu artıiTnadatahnunedılendeferın)-Qzde60'ını\erûçhanlıalacaklılar varsa alacaklan top'amını ve satış gıderleraıı geçmek şam ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çık-
mzsa en çok arnranın taahhûdu bakı kalmak şarnyla 30 01 2006 günû Besnı \dlıyesı bınası onunde saat 10 OO'da ıkıncı amrmaya çıkanlacaktır Bu artırmada da rûçhanlı alacaklılann alacağını ve satış gıderlennı geçmesı şartıyla en çok artnrana ıhale olunur 2- .ArBrmaya ısürak edeceklenn. tah-
rraı edılen degenn yüzde 20'sı oranında pe\r
akçesı ve\a bu mıkur kadar banka temınat mektubunu vermelen lazımdır Sanş peşın para ikdır Alıcı ıstedığınde 10 gûnü geçmemek üzere süre venlebüır Tellalıve resmı. damga \ergısı. tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bınkrmş vergıler sanş be-
dsınden ödenır 3- Ipotek sahibı alacaklılarla dıger ügılıknn (• ı bu gavTimenku! uzenndekı haklannı özellıkle faız ve gıderlere daır olan ıddıalannı davanağı belgeler ıle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça payiaşmadan hanç bıra-
luacabır. 4- Satış bedelı hemen ve>a venlen mühlet ıçınde ûdenmezse lera ve Itlas Kanunu'nun 133 maddesı gereğınce ıhale feshedılır Ikı ıhale arasındakı tarktan ve vüzde 10 faızden alıcı ve kefiilen mesul tutulacak ve hıçbır hukme hacet kalmaksızm kendılennden tahsıl edılecekür 5- Şaraıa-
« ılan tarihınden ıtibaren herkesın gorebılmesı ıçın daıre açık olup gıden \ enldıgı takdırde isteyen ahcıya bır omeğ) göndenlebılır 6- Satısa ıştırak edenlenn şartnamevı görmüş v e münderecatmı kabul etmış savnlacaklaa başkaca bılgı aimak ısteyenlenn 2003 35 Tal sayıb dos>r
a numarasıyla
ridüriûfümûzebasvurmalan ılanolunur 22 11 2OO5(*)llgılılertabınneırtıfakhaklasahıplendedahıldır (•) Adresıtespıtedılemeyenborçluvaışbutaşuımazsanş üanıtebhğolunur» Basın 56685 •
BAKIŞ AÇISI
GÜRBÜZ ÇAPAN
Kıbrıs
Akdeniz'in 3. büyük adası. Türkiye'nin ada deyin-
ce aklına gelen tek yer. Mısır'ın, Ortadoğu'nun, Tür-
kiye'nin, kaçkının-göçkünün sığındığı kara parçası.
Adacık.. ada tarihte de bu gün de hem özgür hem
de özgüriük güvencesi en zayıf halkadır. Neticede a-
da, adacık.
Antik Yunan tarihinde, yani mitolojide Uranos'un
oğlu Kronos, babasınm üreme organlannı keser
ve Akdeniz'e atar. Köpüklerden Afrodit oluşur, ada-
let tanrısı Tenis ona sahip çıkar; giydirir, süsler, bü-
yütür. Yani Afrodrt Kıbnslıdır. Yani Kıbrıs güzellik ada-
sıdır. Yani Kıbns kimsesizlerin kimsesi, anasızlann
anasıdır.
Sonralan 1192'de Selahaddin Eyyubi Kudüs'ü
fethedince, Kudüs kralı Lusignan'ı serbest bırakır.
Selahaddin'in merhameti Kıbns'ın başına bela olur.
Ve Kıbns'ta Lusignan ailesi iki başlı krallık oluşturur.
Lefkoşa'da Kıbns Krallığı
Magosa'da Kudüs Krallığı şeklinde iki başlı ya-
şam başlar.
Ta ki 1499'a kadar. Venedıkliler korsanları vasıta-
sıyla, bıraz da işın içine para pul kanştınnca Kıbrıs
Venedik yönetımine geçer.
Ta ki 1570'te Lefkoşa Latin Krallığı'nı, 1571'de
de Magosa direnişini Osmanlı orduları tasfıye ede-
ne kadar. Ve Kıbns Osmanlı adası olur. 1878'de Os-
manlı'nın zor zamanlarında, Rumlara karşı güç bi-
riktirmek adına Ingilizlere verilir. 1914-18 arası In-
gilizler tümüyle koloni yönetimine geçer ve Osman-
lı'yı tasfıye ederler.
• • •
1960 sonrası iki toplumlu Kıbrıs Cumhunyeti ku-
rulur. Iktidar kavgalan sanki begonvilleri kanla sular.
O güzelim ada barışa, kardeşliğe hasret, adalıktan
çıkıp ABD'nin, AB'nin üssü ve savaş ring hattı ol-
maya başlar. Canlan sıkıldıkça Türkiye ve Yunanis-
tan'ı birbirine saldırtr ve gerginlik politikalannı sür-
dürür dururlar...
Helen mılliyetçiliğı boş durmaz. Köylerde insan
boğazlanması, faşist çetelerin saldınlan dayanılmaz
hale gelince 1974'te Tün\iye Cumhuriyeti "Ada'ya
Çıkarma" yapar. Ondan sonra Kıbrıs tekrar iki baş-
lı olur.
1983'te de bağımsız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuri-
yeti ilan edilır. 1974'ten bu yana her yıl 500 milyon
dolar nakit para, ciddi bır askeri örgütlenmeyle Kıb-
rıs Türkiye'ye yük olmaya başlar. Bunca özveriye,
masrafa rağmen ne Isa'ya ne Musa'ya yaranılır.
Izolasyon ve abluka, Kıbns'ın kuzeyini derin biryal-
nızlığa iter. Türkıye'den başka kimsesi kalmaz.
Nihayet 1979'da Doğu Akdeniz Üniversitesi
(DAÜ) açılır. Eğitim adası yapmaktır maksat. Ve lyi
de olur. Daha sonraları başka ünıversıteler de açıl-
maya başlar. Aynca DAÜ ayn bir öneme sahiptir.
"Üniversitenin fop/umsa/ kalkmmaya yönelik cid-
di görevleri bulunmaktadır. Üniversite, kurumların-
da biriktirdiği bilgi ve deneyimlehni topluma aktar-
makja görevlidir" şeklinde başlayan anlayışı gereği
DAÜ, son dönem Halil Güven rektörlüğünde hem
üniversite kürsülerinde bilimsel çalışmada hem de
yaşadığı toplumla buluşmada yeni anlayışlar getir-
meye, geliştirmeye çalışmaktadır.
Yeni ve cılız olmasına rağmen, desteklenmesi ge-
reken çalışmalardır.
Sürekli eğitim merkezinde gerçekleştirilen 23 fark-
lı kurstan 1600 kursiyer faydalandı. DAÜ, TV ara-
ctlığıyja Kıbns halkıyla buluşuyor.
DAÜ Senatosu hocaları, Magosa'da yapılan
'Izolasyon Kaldırılsın' yürüyüşüne cüppeleriyle ka-
tıldtlar. Halkın ve Kıbns'ınsorunlarınailgi duyuyor, bil-
gi veriyor, eğitiyor ve barışa katkı sunuyoriar. Yani
DAÜ kampustan çıkıyor. Belediyesiyle, ilgili bakan-
lıklarla ciddi ilişkiler geliştirerek hocalık, öncülük
fonksiyonlannı geliştirmeye çalışıyor.
• • •
Üniversite, öncelikle eğitim kadrolannı, sonra öğ-
rencilerini eğiten kurum olmalıdır. Araştırmalı, bilgi
yanştırmalı, bilgi biriktirmeli ve onu da halkıyla ya-
şadığı coğrafyayla paylaşarak kalıcı olmalıdır.
70'lerde başlayan üniversitede içe kapanma, özel
okullarta birlikte sahaya çıkmaya başladı. Bilimde,
sanatta ve sosyal hayatta öncülük-önderlik iddi-
alannı gerçekleştirmelerini beklerken, Kıbrıs Türk
yönetiminin ve Türkiye Cumhuriyeti yöneticılerinin
DAÜ'ye el vermelerini, genç rektörün heyecanını,
şevkini kırmadan birlikte adım adım eğitim adası ha-
line getırmelerini diliyorum.
Kıbnsta yine begonviller, Mısır'ın lotusuyla yan-
şır, Kudüs'ün benjaminleri de onlan kıskanır. Kıbns
kumar adası değil, yeniden aşk adası haline gelir...
gurbuzcapan@eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Cılız çocuk.
2/Yurdumuzda
kurulmuş yir-
mi bir köy ens-
titüsünden bi-
ri... Ülkemiz 4
sulannda yaşa-
yan ve "biz"
de denilen
mersinbahğı
türii. 3/ Bir no-
ta... Tokat'ın
bir ilçesi. 4/
Doğu Anadolu'da çift
sürülürken hep bir
ağızdan söylenen tür-
kü. 5/ Boğanotundan
çlkanlan ve hekimlik-
te kullaralan zehirli bir
madde. 6/ Ege ve Ak-
deniz kıyılanmızdakı 6
küçük koylara verilen
ad... Silisyum elemen-
tinin simgesi. îlkel
benlik. 7/Dağ ya da te-
penin alt bölümü... Kemirgen bir ha>-van 8/ Jeneratör.
9/ "A>Tilık ateşten bir — / Nazlı yârdan hiç haber yok"
(Türkü)... Tavlada "üç" sayısı... Soy.
YUKARTOAN AŞAGIYÂ:
1/ Fas. Cezayır ve Tunus'ta giyilen bir çeşit harmani.
2/ Karakter.. Resmi kayıt defteri. 3/ Radon elementi-
nin simgesi... Ölünün ana rahmindeki gibi, dizleri ve
başı karna çekilmiş biçimde gömülmesi durumu. 4/
Amerika'dayaşayanyabanöküzü.. Genellikle yakmak
için kullanılan iri saman 5/Eskı Mısu"'da ölülerin ko-
ruyucusu olan tann . Bir cetvel türü 6/ Şaka. II Yok-
sullara parasız yemek yedirilen ya da dağıtılan yer...
Zavıye. 8/Birtüryabanmersıni. 9/Manisa ilinde, "ulu-
sal park" kapsamına alınmış bir dağ... Yatak, yorgan,
kumaş gibi sert olmayan eşyanm sanlıp bağlanması j -
la oluşan yük. t