Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2005 PERŞEMBr
HABERLER
tstantrul Valiliği'nin raporuna göre ailedeki şiddet ve istismar, çocuklan çetelerin eline itiyor
Sokağa düşme yaşı 5EMEVEKAPI^AN
ANKARA- Cstanbul Valilıği 'nin tö-
re ve namus cinayetleri ıJe şiddet olay-
lannın kente yansımalan ile ilgili ha-
zırladığı rapor, ürkûtücü bir tablo or-
taya çıkardı. Çocuklann sokağa düş-
me yaşının 5'e indiği vurgulanan ra-
porda, töre ve namus cinayetleri ile
şiddet olaylanrun kentin sosyal, kül-
türel ve ekonomik yaşamını tehdit et-
tiği kaydedildi.
Istanbu] Valiliği 'nin TBMM Töre ve
Namus Cinayetleri Araştırma Komıs-
yonu'na sunduğu "TöreveNamus Ci-
nayetJeriileKadmlaraveÇoculdaraYö-
neîik Şiddet OlaylarT başlıkJı rapor-
da şu tespit ve önerilere yer verildi:
• Töre ve narnus cinayeti ve şiddet
türlerinin baskısı ve tehdidinden ka-
çanlarlstanbul'a sığınmaktadır. Namus
ve töre cinayeti lcaran iJe azmettiıilmiş
veya karar vermiş kişilerin mağdurla-
n izJeyerek Istanbul'a gelıp cinayet
işlemeleri sonucaı kentin sosyal yaşa-
mı olumsuz etkiJenmektedır.
• Kent dışında yaşayan kişilerin söz
konusu cinayet ya da şiddet türleri bas-
• Töre cinayetleri ile şiddet olaylannın Istanbuİ'a yansımalan ile ilgili
hazırlanan raporda çarpıcı tespitler yer aldı. Raporda yaşadıklan şiddet.
istismar ya da namus cinayeti tehdidi nedeniyle evlerini terk eden
kadınlann sayısmın her geçen gün arttığı ve son 11 ayda 2 bin 941
kadının valiliğe başvurup yardım istediği belirtildi. Suça kanşan çocuklann
yüzde 85'inin öz anne babalannın yanında yaşadığına dikkat çekildi.
ve istismann yarattığı ağır travmalar
nedeniyle kendilerini sokağa atmak-
ta, bunun sonucu olarak da daha ağır
şiddet ve sömürüye konu olabilmek-
tedirler. Bu şekilde mağdur olan kız
çocuklanndan son 5 yılda 1130'u ko-
ruma altına alınmıştır.
kı ve tehdidinden kaçarak îstanbul'a
sığınmalan nedeniyle sorunlar yaşan-
maktadır. Yardım için başvuran kadın-
lann yaşadıklan olay türleri, namus ci-
nayeti tehdidi, namus saikiyle yara-
lanma, dayak, aile içi taciz ve tecavüz,
psikolojik ve ekonomik şiddet ve iş-
yerinde taciz olarak sıralanmaktadır.
• Yaşadıklan şiddet ve her türlü is-
tismar sonucu aile ve evlerini terk eden
kadınlar giderek çoğalmaktadır. Bu
durumdakj kadınlarya varsa çocukla-
nm da alarak evlerini terk etmekte ya
da bir başlanna evlerinden, hatta ya-
şadıklan bölgeden ayrüıp Istanbuİ'a ge-
lerek çok kısa bir süre için güvenebi-
leceklerinı düşündükleri bir yere sığın-
maktadır. Son 11 ayda 2 bin 941 ka-
dının valiliğe başvurup yardım istedi-
ği, 1905 kadının sahipsizlik, boşanma,
terk ve diger nedenlerle çaresiz kaldı-
ğı, 77 kadının da sığınma evlerinde ka-
larak yardım istedikleri görülmüştür.
• Ozellikle göçle gelmiş ailelerin
ekonomik yetersizlikleri gerekçesiy-
le ailenin geçimine katkıda bulunmak
amacıyla neredeyse 5 yaşından itiba-
ren çocuklannı sokaklarda çalışnrrna-
lan, ulusal ve evrensel normlar karşı-
sında çocuğa yönelmiş bir şiddet ve is-
tismar olarak değerlendirilmektedir.
• 2 bin 655 çocuk üzerinde yapılan
araştırmada çocuklann sokağa çıkma
nedenleri arasında yüzde 20.7 ile "ai-
le ile uyumsuzJuk" ilk sırada yer alır-
ken bunu yüzde 20.6 ile "aile içi şid-
det", yüzde 17.1 ile de "zorla çahşb-
nlma" izledi. Sokağa çıkan çocukla-
nn yüzde 40.3'ü 13-15, yüzde 28.5'i
10-12, yüzde 20. l'i 16-18, yüzde 10.5'i
ise 5-9 yaş grubundan oluşuyor. Son
5 yılda sokakta yaşayan çocuklardan
19bin87ri,çalışançocuklardanda 12
bin 780'i koruma altına alındı.
• Aıleleri veya kendilerine bak-
makla yükümlü kişiler ile bunlann uy-
guladıklan şiddet ve istismar sonu-
cunda sığındıklan organize gruplann
ozellikle hırsızlık, gasp, yaralama ve
kapkaç gibi oiaylara kanştırdıklan ço-
cuîdar, sorunun en vahim boyutunu
oluşturmaktadır. Suça kanştıklan ge-
rekçesiyle 2003 yılında 14 bin 302,
2004 yılında 15 bin 273 çocuk hakkın-
da işlem yapıldı. Suç kanşan çocuk-
lann yüzde 85'ı öz anne ve babalan-
nın yanında yaşıyor, yalnızca yüzde 5 'i
sokakta yaşayan çocuklardan oluşuyor.
• Şiddet, taciz ve cinsel istismara uğ-
rayan kız çocuklan, yaşadıklan şiddet
CcZLÎİJNİ ÖNERILERJ
• Aileyi Koruma Yasası'nın uygu-
lanmasmda tüm kurum, kuruluş ve
görevlilerin bilinçli birkararlıhk gös-
termesi sağlanmalıdır Emniyet içeri-
sinde "Kadına \ öneiik şiddet ve cinsei
suçiarla mücadeJebirimi" oluşturulma-
lıdır. Türk Ceza Yasası'nda, namus ci-
nayetleri de "nitelikli adam öldünne"
suçu kapsamına alınmalıdır.
• Namus cinayetleri davalannda ge-
nelde aile içınde ve organize bir suç
oluşfuğundan tanık güvenliğınin sağ-
lanması önemli bir ihtiyaçtır.
• Ozellikle şiddet, taciz, tecavüz ve
ticari cinsel sömürü mağduru kız ço-
cuklannın korunma, tedavi ve rehabı-
litasyon hizmetlerine yanıt verecek
merkezlenn öncelikle tüm büyük şe-
hirlerde kurulması sağlanmalıdır.
ÎTO: 20 YILLDC KADRO KAPANDI
Atamada
tek yetkili
Bakanlık
ŞULEKÖKTÜRK
istanbuJ Tabip Odası (İTO) Yönetım Kuru-
lu üyesi Dr. Güray Kılaç, torba yasa ile klinik
şefi atamalannda Sağlık Bakanı'nın tek yet-
kili kılındığıru belirterek "AKFnin kadrolaş-
ması arük işgale dönüştü. Emeklüiğine kadar
buralarda kalaeak kişileri atayarak 20 yühk
kadroian kapaüyorlar" dedi.
Profesörve doçentlerin, sınavsız olarak has-
tane kliniklerine şef olarak atanmasını öngö-
ren yasanın Resmi Gazete'de yayımlanması-
nın ardından, AKP bir hafta içinde 150'ye ya-
kın profesör ve doçenti hastanelere klinik şe-
fî olarak atadı. Türkiye'de 45 eğitim hastane-
si, bu hastanelerde 450'ye yakın şef bulunu-
yor ve bu şeıler Türkiye'deki uzman doktor-
ların yaklaşık yüzde 60'ını yetiştiriyor.
K ü N İ K ŞEFLERİNJIV ÜÇTE BİRf
AKP'nin bir yasa ile Türkiye'deki şeflerin
3 'te birini atamasının tam bir kadrolaşma ol-
duğunu ifade eden Dr. Güray Kılıç, "Kfinikşef-
lert bölümün hem bflimsel bem de idari otori-
tesidir. Şefler, hastaya uygulanacak tedavi biçi-
mininseçilınesinden türbanlıhekiminoradaça-
hşmasına göz yumulmasına kadar çok sayıda
yetkiye sabiptir.lyi bir şefee iyi bir modekür. Bi-
limsel anlamda \etersiz, ohımsuz kişHk özeJ-
KkJeri içeren ya da bu işe siyaSal görüşünü kat-
mayıdüşünen bir insansa faurkb birmecra aça-
bilen bir alandır. AKP. enıekliliğine kadar bu
kadroiarda kalaeak kişüeri atayarak 20 yılhk
kadroian dolduruyor. İktidardan ghseler de
15-20 yıl bu kadrolar kapahdır" dedi.
Son yapılan yasa değişikliği ile "profesörve
doçenderaraandan Sağük Bakanı atar" cüm -
lesi ile Sağlık Bakanı 'nin tek yetkili küındığı-
na dikkat çeken Güray Kılıç, "lKasmTdaRes-
mi Gazete'de j-ayımlandıktan sonra, bir hafla
içinde 150"ye yaJon kişi şef olarak atandı. Bu
kadrolaşmadır, önceden üsteler befiıdir. Sağhk
Bakanı, Türkiye'nin tüm profesör ve doçent-
lerini bir hafta içinde değeriendirdi(!), uygun
oianian beürledi. atadLAKP'nin kadrolaşma-
sı işgak dönüştû" diye konuştu.
MEB'DEN SORU SAVUNMASI
'Kariyer sınavını
ÖSYMyaptı9
ANKARA (CumhumetB«irosu)-Milli Eği-
tim Bakanlığı, ÖğretmenUk Kariyer Basamak-
lannda Yükselme Sınavı konulan arasmda,
Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, Kurtuluş Sa-
vaşı ile Cumhuriyet tanhinin bulunduğunu,
sınavın ise ÖSYM tarafindar» gerçekleştirildi-
ğini bildirdi. Milli Eğitim B^akanlığı smavda
Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi ile Cumhuri-
yetin kazanımlan hakkında soru yer almadı-
ğı, smavın Daruştay karanna. rağmen yapıldı-
gı yönündeki haberlerle ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, testlerde yer ala<ak sorulann ha-
arlanması, sınavm uygulannnası işlemlerinin
ÖSYM tarafindan gerçekleş>tıriJdiği belirtil-
di. Açıklanjada, Danıştay karannûı sınava iliş-
kin bir hüküm içermediği savnınuldu.
Lesotho'da bir hastane
ı ünyada39mihonu aşkminsanuıyaşamma kasteden HTV
1-J ve ATDS'ten en kötii şekilde nasibini alan Afrika'dan,
Lesotho'dan bir goriintü. IX nıihon nüfushı ülkenin Mafteng
kentindeki devlet hastanesi AIDS'lilerle dolu. Vatağmda
bitkin bir şekilde vatan, günkrinin savıh olduğunu bilen ve
tanınmamak için battaniyesine sıkı sıkı sannan hastanm
görüntüsü, hastatağnv,ileri safhalannda insanı ne hak getire-
bileceğinin en somut ve yürek burkan göstergesL. (AFP)
ÜrkütenrakamlarHer gün 14 bin kişiye bulaşan HIV, dünyada 37.2 milyon erişkini,
2.2 milyon da çocuğu etkiledL AIDS, Türkiye'de ise artışgösterdi
ANKARA/İSTANBUL
(Cumhuriyet)--Çağmve-
bası* olarak tanımlananve
dünyada her gün ortalama
14 bin kişiye bulaşan
f
HIV'AIDS, Türkiye'de de
\, artış gösteriyor. 72 ilinde
. / i ) .\IDS vakası ve taşıyıcısı
L j V bulunan Türkiye'de enfekte
W olanlann yüzde 52'sinin has-
talığı korunmasız cinsel iüşki yo-
luylakaptığı belirlendi. En çok va-
ka ise metropoller ve ruristik il-
lerde görülüyor. Hastalığa dikkat
çekmek amacıyla "1 ArahkDün-
\a AIDS Günü"nün bu yılki slo-
gam, "Sözünde Dur, AIDS'i dur-
dur" olarak belirlendi.
Sağlık Bakanlığı Temel Sağ-
lık Hizmetleri Genel Müdürü
Turan Buzgan, bakanlığın ön-
cülüğünde eşcinseller, yasadı-
şı seks ticareti yapanlar ve uyuş-
turucu madde bağımlılarının
eğitiknesi için proje başlatıldı-
ğını açıkladı. Buzgan, "Tûrki-
yeÜreme Programı" kapsamın-
da yürütülecek, 850 bin Av-
ro'luk ikinci birprojeyle de Tür-
kiye'de bir ilk olarak Istanbul,
Ankara, Izmir, Gaziantep ve
Trabzon'da yaygınlık araştırma-
sı yapılacağını söyledi. Buzgan,
dünyada her gün 14 bin yeni
HTV enfeksiyonunun meydana
geldiğini, Türkiye'de de 72 il-
de 2 bin dolayında HIV pozitif
kişi bulunduğunu kaydetti.
BM AIDS kuruluşunun tah-
minlerine göre geçen yıl dünya-
da 37.2 milyon erişkin ve 2.2
milyon çocuğun HIV taşıyıcı ol-
duğuna işaret eden Buzgan, 2004
yılında 4.9 milyon yeni HTV va-
kasının rapor edildiğirü söyledi.
YÜZDE 69U ERKEK
Türkiye'de AIDS'lilerin yüzde
69'unu erkekler oluştururken has-
talık kadmlar arasmda da artış
gösteriyor. Hastalıktan en fazla
etkilenen yaş grubu ise 25-29
olarak belirlendı.Ülkemızde 1323
erkek, 599 kadın AIDS'li bulu-
nurken en fazla AIDS'li Istan-
bul (582), Izmir (172), Ankara
(103), Antalya (47) ve Adana'da
(40) bulunuyor.Türkiye'dekiva-
ka ve taşıyıcılann bulaşma yol-
lanna göre dağılımlan da şöyle:
• Homo/biseksüel cinsel
iHşki: 151 (tümü erkek), • Mad-
de bağımlılığı: 106 (98 erkek,
8 kadın), • Homo/biseksüel
cinsel ilişki ve uyuşturucu
madde: 5 (tümü erkek), • He-
mofili hastalığı: 9 (tümü er-
kek), • Transfüryon yapıl-
ması: 141 (25 erkek, 16kadın),
• Heteroseksüel cinsel iliş-
ki: 992 (549 erkek, 443 kadın),
• Enfekte anne bebeği: 33
(18 erkek, 15 kız), • Nozoko-
mial bulaşma: 8 (6 erkek, 2 ka-
dın), • Bilinmeyenler: 577
(462 erkek, 115 kadın).
İktidann üniversite kurmak istediği 15 ilden 4'ünün şartlan karşıladığı bildirildi
Hükümete YOK freni• Meclis Komisyonu,
15 kentte üniversite
kurulmasmı
öngören
düzenlemeyi bugün
görüşecek. Bakan
Çelik, yasada
'YÖK'un
görüşünün olumlu
olması gerektiğine'
dair bir hüküm
olmadığıru söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- YÖK, AKP hükümetinin üniver-
site kurulmasını planladıgı 15 ilden,
kurulca beurlenen ölçütlerden biri
olan asgari 7 kadrolu profesörü bu-
lundurma şartuıı sağlayan sadece
Tekirdağ, Düzce, Uşak ve Ordu'da
üniversite kurulabileceğini bildirdi.
YÖK Basın ve Halkla îlişkiler
Müşavirliği'nden yapılan yazılı açık-
lamada şunlar kaydedildi: "Milli
Eğitim Bakanhğı tarafindan YÖK'e
gönderilen 15 ildeyeni ünh ersite ku-
nıhnasıhakkmdakitektif,kurulunmız
başkantağuıca incelenerek 16 Eylül
2005 tarihli genel kurul topianosut-
da karara bağlanmışür. Bu çerçeve-
de, üniversite kurulması öngörülen
ülerdeakurulumuzcabefirlenenkri-
teıierden biri olan asgari 7 kadrolu
profesörü bulundurma şartuıı sağ-
lavan sadece dörtflde (Tekirdağ, Düz-
ce, Uşak ve Ordu) üniversite kuru-
labfleceğine karar veribniştir.'5
Açıklamada. kurulacak üniver-
sitelerde rektör seçimleri ve ata-
malannm mevcut mevzuata uy-
gun yapılması gerektiğine dikkat
çekıldı. TBMM Mıllı Eğitim Ko-
mısyjnu, 15 ilde üniversite kurul-
masuıı öngören yasa tasansını bu-
gün görüşecek.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı
Hüsejin ÇeKk, YÖK'ün görüşünün
kendilerine yeni gelmediğini, daha
önceden bildırildiğini belirtti. Yasa-
ya göre YÖK'ün görüşü ya da tek-
lifinin alınması gerektiğini kayde-
den Çelik, "YÖK'ün görüşü 'illa
olumlu olur'şekBnde vasadabirhü-
küm yok. Kaldı ki YÖK'un betirt-
tiği öğretim üyesi meseiesini de biz
bu ünh ersiteleri kurarken kadrola-
mia büükte kuruyoruz. Sonuçta o
kadroyu vereceğiz'' dıye konuştu.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
En İyi Bilimciler
Ülkemizde, dünya çapında bilim insanlan var. Bun-
lann sayısı 5-10 değil, 30-40 da değil.. 120'yi aşı-
yor. Bilimsel araştırmalar incelendiğinde, ulaştık-
lan nitelik duzeyi ve etki derecesiyle ABD ve Av-
rupa ortalamalannı yakaladıklan görühnektedir.
Bu gerçeği, Türkiye'de bilim dünyamızı kasrtlı ola-
rak "aşağılama"yolunu seçen AKP'nin de bilme-
si gerek.. Yurttaşianmızın da bu insanlan tanıma-
sı ve onlaria gurur duyması gerek..
AKP iktidan üniversitelerimize ve bilim insanla-
rımıza karşı iyi davranmıyor; hatta siyasi-ideolojik
tutum alarak kötü davranıyor bile denebilir. AKP,
bilimi de "bizden" (yani Islami ve dinci) ve "onlar-
dan" (yani bilimle dini kanştırmayan ve laik) ola-
rak ikiye ayırıyor!
Neden? Bütün kurumlarda yaptığı gibi, bilim
dünyamızı da kendi doğrultusunda siyasallaştır-
ma-ideolojikleştirme uğraşısı içinde. Bu işin başın-
da da |ntihalciliği kesinleşmiş Başbakanlık Müs-
teşan Ömer Dinçer olduğuna göre, nasıl bir bilim
ve üniversite istedikleri açık.. AKP, bütün bilim
dünyamızı aynm yapmadan kucaklamalıdır!
• • •
Şimdi gelelim ülkemizdeki en iyi bilimcilere..
Prof. Bahattin Baysal, üç hafta önceki Cum-
huriyet Bilim Teknik'te yayımlanan araştırmasın-
da, bilim dünyamızda en iyileri saptama deneme-
sinde bulunmuştu. Baysal, çoğunluğu kimyacı 30
kadar Türk kökenli bilim insanını "en iyiler" olarak
seçti.
Bilimde en iyileri saptamak tartışmalı bir konu-
dur. Sübjektif kıstas işin içindedir ve zordur. Bay-
sal, bu araştırmasında yaklaşık olarak ve kendi
tercihlerine de öncelik vererek şu kıstasları kullan-
dı: Uluslararası alanda 100 makale, bu yayınlara
başkaları tarafindan verilen 1000 referans (atıf-
başka bilimcilerin makaleye gönderme yapması)..
Baysal'ın bu bilimde en iyiler araştırması, bi-
lim dünyasından eleştıriler de aldı. Seçme kriter-
lerine "Baysal Kıstaslan" dendi.. Türkiye Bilim-
ler Akademisi'nde tartışmalar yarattı..
• • •
Bu cumartesi günü Cumhuriyet Bilim Teknik'te
yeni bir "en iyiler listesi" yayımlıyoruz. Hacettepe
Üniversitesi'nden Prof. Mehmet Doğan'ın yaptı-
ğı araştırma, Baysal'ın kriterlerini değil, dünyada
bilimsel çalışmalan daha objektif değerlendirmek
amacıyla oluşturulan "h-değeri"ni göz önüne alı-
yor.
"h-değeri", bilim adamlannın araştırma maka-
lelerinden kaçtanesinin "h-değeri" üzerinde "atıf"
aldığını anlatır. Araştırma makalerinin sayıca çok-
luğu burada ikinci planda tutulmakta, makalenin
niteliksel yönü ön plana alınmakta ve 20'den faz-
la "atıf alan" makale sayısı, bilim insanlannın "h-
değeri" sayılmaktadır..
Yayımladığımız "h-değeri" listesi, uluslararası
çapta 124 bilim insanımızı kapsıyor. Liste şüphe-
siz "tam" olma iddiasında değil. Gözden kaçan bi-
lim insanlan olabilir. Ama gelecek bılgilerie bu lis-
tenin tamamlanması amaçlanıyor.
Tabii soracaksınız, kimler var listede diye. Hep-
sini burada yayımlamamız zor. Merak edenler bu
cumartesi dergimize bakacak ve bu konuda ya-
pılan tartışmalan izleyeceklerdirAma yine de bir-
kaç ismi gelişigüzel yazabiliriz: Özer Bekaroğlu,
Celal Şengör, Metin Balcı, Burak Erman, Ok-
tay Sinanoğlu, Şefîk Süzer, Bahattin Baysal,
Mehmet Doğan, Ayhan Ulubelen, Salim Çıra-
cı, Mehmet Erbudak, Tekin Dereli, Ayşe Erzan,
Yavuz Nutku, Nihat Berker, Aral Okay Tosun
Terzioğlu, Turgay Dalkara Emin Kansu, Erol Ba-
şar, Gazi Yaşargil, Şevket Ruacan...
• • •
Başanlı bilim insanlanmızı ön plana çıkarmalıyız,
çalışmalanndan bahsetmeliyiz, bilime önem veril-
mesini vurgulamalıyız. Çünkü ülkelerin kalkınma ça-
balannda ekonomik, sosyal, yönetimsel, siyasal vb.
katma değer yaratan girdi, bilime, teknolojiye des-
tektir.
Amerikan başkanlarının seçıldikten sonra ilk
yaptıklan en önemli iş, bilim danışmanını atamak-
tır. Amerika'nın en iyi bilim adamlan hep onore
edilir ve el üstünde tutulur.
En iyi bilim adamlarımızı dışlamak veya anma-
mak veya onlara önem vermemek, bize özgü bir
olaydır.
Cumhurbaşkanımız bilime önem verir, önem-
li bilim toplantılannda yüreklendirici konuşmalarya-
par. Ancak bir bilim danışmanı veya bilim danış-
manları kurulu, sanınm yoktur.
Başanlı bilim insanlanmız, toplumda hak ettik-
leri yeri almalıdır..
obursali@cumhuriyet.com.tr
Tabfp Odasından salgın uyarısı
Şehir suyunda
'dışhVçıktı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Malat-
ya'da şehir şebeke suyuna kanalizasyon suyu-
nun kanşması nedeniyle 7 bine yakm yurttaş
ishal-kusma yalanmasıyla hastaneye taşınır-
ken CHP ishal vakalannı yerinde ıncelemek
üzere heyet gönderdi. CHP Malatya Milletve-
kili Mevlüt Aslanoğju, Hıfzıssıhha Enstıtü-
sü'nün yaptığı analizde, şehir suyunda "dış-
kı" saptandığına dikkat çekerek "Buna rağ-
men Belediye Başkam Sular içilebilir' diyor.
Bunu anlamak mümkün degir dedi.
CHP'li Aslanoğlu, Hıfzıssıhha'nm analiz
raporunda, Iskender ve Zafer mahallelerinden
alınan örneklerde "fekal kofiform" olarak ifa-
de edilent
*tia$i"yz rastlandığına işaret ederek
Hıfzıssıhha'nm "içme suyu olarak kullaıul-
maana uygun oünadığı" raporu \ erdiğini be-
lirttti. Malatya Tabip Odası Başkam Opr. Dr.
Mehmet Şehitoğhı, kentte önlem alınmazsa
hepatit A, tifo ve kolera salgınlan ihtimalinin
yüksek olduğunu kaydetti.
AKP'li Belediye Ba^kanı Cenıal Akm ise
suda dışkı bulunduğu iddialanna tepkı göste-
rerek kendisinin evinde suyu kaynatmadan
içtiğıni söyledi. Akın gazetecilerin önünde
şebeke suyunu içri.