Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 27KASIM2005PAZAR
10 P A Z A R Y4ZILARI dishab(S cumhuriyet.com.tr
AsyaAsya,duy sesimizi!
Foşan, Çin'in güneyinde Hong-Kong ve
Makao'yu çevTeleyen Guangdong
eyaletinin bir kenti. Pekin'in özellikle geceleri
buz kesmeye başlayan soğuğundan sonra,
2 saat 40 dakika süren uçak yolculuğundan
eyaletın merkez kenti Guangcou'ya inilince
sıcak insanı şaşırtıyor... Millet tişörtlerle
dondurma yiyor! Buranın bana göre
Pekin'den en önemli farkı motosikletin
fazlasıyla kafa ütülüyor olmasıydı...
Pekin bisikletinin gözünü seveyim; kimseye
zaran olmaz... Burada 7. Asya Sanatlan
Festivali yapıldı. Bu satırlan okuduğunuzda
bitmiş olacak. Doğrusu zamanımız yoktu ve
sokak gösterilerini ne yazık ki ancak
televızyonlardan şöyle bir seyredebildik...
ABD'nin CIA'sı memleketimizi hep dolayb
yoldan vuruyor ve etkısi bizden dolaylı yoldan
çıkıyor; bunu zaten biliyoruz, ama ilk kez
CIA bizi doğrudan vurdu. Guangdong'a
geldiğimiz gün CIA Çin'deki 5 yıldızü otellere
saldın yapılacağı ihbannı yapıyor ama bu
ihban sonradan gen alıyor. Ama bu da Çin'e
yetiyor. Pekin'den birlikte geldiğimiz diğer
gazeteci arkadaşla bize bile rahat yok; bi
koruma, bi üıtimam sormaym gitsin! Nedense
başka yabancı gazeteci de yok; 3 yabancı
gazeteci daha varmış ama hiç görülmediler.
Hani öyle ki biz iki Türk gazeteci yerelinden
geneline televizyonlara, gazetelere bile
demeçler verdik; öyle ilgi yani. Trafiğe
-ve yabancı olan hemen herkese- kapalı bir
caddede bulunan 3 otelin içerisinde gittik
geldik; her gidiş gelişte peşimizde gönüllüler,
çevirmenler, sorumlular! Onlar mutlu biz de
mutlu olalım barı, işimiz ne! Bizden hiçbir
yardımı esirgemeyenlerden biri olan gönüllü
kızın Ingilizce adı "Türkiye''! "Hangisi" diye
sordum. "Şu kuş türü mü yoksa bizim
ülkemizin adı mı? Hangisini sevctin de adımızı
İngilizce isim olarak aldın?" Her ikisini de
seviyormuş; hem hindiyi hem de ülkemizi
sevdiğınden ötürü bu ismi almış olmaktan
memnun. Dünyanjn bi ucundaki Pekin'den de
2.5 saat uçakla uçuş mesafesi kadar uzak olan
geldiğimiz bir yerde Türkiye'ye
âşık bir genç kız görmek hoş bir
şey. Tembelliği bırakırsam, ona,
yani Türkiye'ye çektirdiğimiz
fotoğraflan göndereceğün... Sağ
olsunlar ricamı kırmadılar,
yakınlardaki bir Taoizm tapınağına
beni götürdüler. Minibüs onlardandı
ve şoför hariç -haliyle- 5 kişiyle
oraya gittik. Kungfucu gençler
bizim için orada bir de gösteri yaptılar. Foşan,
savaş sanatlarının merkezlerinden biri. Hatta
meşhur Bnıce Lee'nin de memleketi. Adına
bir müze varmış ama zaman olmadığı için ne
yazık ki gezemedim. Başka bir etkinlik
olduğunda davet edecekler, ben de gidip
gezeceğim; söz aldım. En azından oralardan
gelirken bol doküman almıştım, eve gelince
kanştınp iyi bir yazı çıkannm diye, ama
heyhat; Şanghay Havaalanı'nda eli hızlı biri
içmde kitap ve CD'den başka bir şey olmayan
FOSAN
LEVENTULUÇER
koca çantayı cebellezi etmeyi başardı...
Foşan'da otele yerleşir yerleşmez televizyonu
açtım, amacım yerel televızyona göz atıp,
kenti bir nebze de olsa tanımak. Açtım ki
karşımda Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi
konuşuyor Itiraf edeyim -bir gece öncesinde
de az uyuduğumdan ve uzun bir yolculuk
sonrasına da denk geldiğinden ötürü- ilk
saniyeler ne olduğunu anlayamadım. dünyamn
bi ucundaki ülkenin bi ucundaki kentinin
bir yerel televizyonunda Türk bayrağını,
Türkçe konuşmayı göriince, bence sizler de
görmüş olsanız ilk saniyeler
afallardınız. Foşan televizyonu,
festivale katılan ülkelerin her birinin
büyükelçisiyle Pekin'e aylar
öncesinden gelip röportajlar yapıp
çekim yapmış. Festivalin harcadığı
para bununla da bitmiyor. Foşan,
festivale katılan her üÜceye birer
çekim ekibi gönderip ülkeler
hakkında belgeseller yapmış. Bu
belgeseller Güney eyaletlerindeki
televizyonlarda sıkça gösteriliyor.
Anlayacağınız müthiş bir propagandayı
Çinliler bizim için yapıvermiş; biz bütün
bunlara para harcasak kim bilir ne kadar para
giderdi. Foşan bununla da kahnadı ve
Türkiye"den bürokratlar ve milletvekilleri ile
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un da
içinde olduğu 13 kişiyi taa Ankara'dan buraya
kadar davet edip 5 yıldızlı otellerde ağırladı...
Festivalin ilginç olan tarafi bizim açımızdan
ilginç: 21 ülke ıle Çin'in Makao ve Hong-
Kong Özerk İdare Bölgeleri'nin katıldığı bu
festivale Türkiye "gözlemci" sıfatıylakatıldı.
Türkiye'ye gelen davet Çin'den. Yeri değil
belki ama anımsatmak isterim: Türkiye daha
önce de Şanghay Işbirliği Örgütü'nün bir
toplantısına benzeri bir sıfatla katıbnıştı...
Kısa süre kaldığunız bu sanat festivalinin
ıçenğuıin muhteşemliğını anlatmak bu
sayfalara yetmez. Ne yazık ki Türk basınında
da çok az yer aldı. Hele ki festivalin açılış
gecesinin yapıldığı riyatroda her ülkeden
gelen sanatçılann sergiledikleri danslann
gösterisi unutulacak gibi değildi. Karadeniz'in
hırçınlığı Guangdong'un sıcağına az da
olsa yenik düşmüş ve hareketler görece
yavaşlamışsa da Türkiye'nin Karadeniz
danslan da en çok alkış alanlar arasuıdaydı.
Tayland'm kukla gösterisi, Çinlilerin dört ayn
ve hepsi birbirinden harika olan gösterileri,
Pakistanlılann kı\Tak şarkısı eşliğindeki
danslan. Japonlann davul gösterisi,
Myanmar'm, Butan'ın, Laos'un kısacası
Asya'nın bilinmeyen köşelerine kadar her
yerden gelen ülke dansçılannın gösterisini
bir daha seyretmek zor. Biz 15 Türk o akşam
büyük keyif aldık. Türkiye de böylece ilk
defa Asya'da düzenlenen böylesi büyük bir
uluslararası sanat festivaline katılmış oldu...
"Avrupa Avnıpa duy sesimizi*
1
oradaysa ve
duymuyorsa. Asya burada ve duymaya hazır.
Bir de seslensek. değmeyin keyfimize!
leventuhıcerS hotmail. com
Maymun davası
bitmek bilmiyori harles Danrin'in maymun
meselesı hâlâ tartışıhyor, hatta
mahkemelerde sürüm sürüm
sürünüyor: 1850'denberi! Türlerin
Kökeni adlı yapıtıyla gündemden
inmeyen, 19. yüzyıldan bu yana
en çok tartışılan konulann başında
gelen E\rim Teorisi'nin kurucusu
Danvin'e ABD'de yine mahkeme
yollan görünüyor. Amerikan
eyaletlerinde, son günlerde,
Evnm Teorisı'ne karşı arka arkaya
davalar açılıyor. Bu davalara,
Danv in katılamayacağından, torunu
Matthevv Chapman onun yerine
müdahil olarak dedesinin
savunusunu gönüllü yapıyor.
Chapman, en son Pennsylvania'daki
küçücük Dover kasabası
mahkemesinde görülen, 150 yıllık
bir davanın konuğuydu. Senaryo
yazan ve yönetmen olan torun
Danvinin. "Trial of the Monkeys"
adlı kitabıysa 2002'den beri
çoksatanlar arasındaydı. Torun
Danvin, konuya olan yakınlığıyla,
Dover'de maymunlan yalnız
bırakmadı. Dover duruşmasuıın
arduıdan, Kansas eyaleti okullarda
"evrinT laflannı mahkeme
karanyla yasaklayuıca, Maymun
Davası olarak tarihe geçen bu
sakızlaşmış konu yine ABD'nin
gündemine bir anda oturuverdi. Öyle
olunca. bu gelişmeleri
sanki birfirsatgibi
bekleyen ötekı eyaletlerin
dindar ve Cumhunyetçi
lobilen, liselenn biyoloji
derslennde "Anahsîzhk''
öğreten bu teoriyi tez
elden kaldırmak için,
seçiLmış temsilcilerini
hemen göreve çağırdılar.
Indiana eyaletimizin ötekilerden bir
şeyi eksık olmadığından, 2006 yılı
eyalet senatosu gündeminde
göröşülecek ilk tasan olarak
maymun meselesi hemen liste başına
kondu. Tasanyı Jacksonvüle mebusu
Bruce Borders imzaya açmıştı.
Eyal«t Valisi Mitch Dankls'ın ise
şimdilık yasa tasansuıa gönülsüz
olduğu. sorunun bir halkoylamasıyla
ele alınmasından yana göründüğü
söylenmekteydı. Ancak yasaklama
için aynca mahkemeye başvunılması
gereldyordu. Anlaşılan o ki,
Darwin'in Maymunu'na yine
mahlceme kondorlan ve mübaşirleri
görüaıecekti. Aslında, Dover'deki
dava bir ilk değildi. 1925'te yine,
Dover gibi kûçük, fazlasıyla
Hıristiyan-E\angelist, beyaz, ırkçı
ve muhafazakâr bir kasabada,
Tennessee'nın Dayton'unda bir dava
görülmüş, lisesınin biyoloji hocası
Johm Scopes yargılanmış.
mesLeğinden olmuştu. Ardından
başk_a yerlerde de "Maymundan mı
gekiik. nedir" davalan açıldı. Ama
bundan böyle Dayton'un adı
Mayzmun Davasıyla birlikte
anılatcaktı. Dayton'dan 80 yıl sonra,
Dover mahkemesinin sonucu
bugüinlerde tellı olacak, olasılıkla
bilim yıne kaybedecek. Evrim
Teorisı'ne karşı çıkanlann nabzmı
ölçeo Beyaz Saray'ın, Bush'un göre\
INDIANAPOLIS
MAHMUT ŞENOL
süresi bitmeden yasal girişimleri
tamamlayıp maymunlan ders
müfredatından tamamen çıkartmayı
amaçladığı söylentileri de var.
ilginç olanıysa, Bush'un Amerikan
gazetelerinin siyasi karikatürlerinde
bir şempanzeye benzetilmekten
kurtulamamasıydı. Başkan Bush,
meseleyi Kongre'ye götürüp
kökten hallederse, belki 21. yüzyılda
evTİm, devrim laflanndan kendini
de, Amerikalılan da tamamen
kurtaracaktı. Sonra da bütün bunlar,
Danvin'ın kuramı ve yapıtlannı
okuma zahmetine girmeden, salt
onun insanm maymunla olan
akrabalığma ait sözlerine takanlann
zaferi sayılacaktı. Uzun zamandan
beri evrim kuramına karşılık,
Amerikan ögrencilerine "intelBgent
Desgn" (Akıllı Tasanm) kavramıyla
açıklanan "yaradıhşın bilinçli bir
elden çıküğı. bir rastiann olmadığı''
öğretilmekteydi. Davalann
sonuçlanmasıyla, tıpkı Kansas'ta
olduğu gibi, ülkedekı ders
kitaplanndan evrim kavramı
tümüyle çıkanhnış olacak, yerine
Akıllı Tasanm başlığı altında yeni
bir kavram konulacaktı. Kilisenin
görmek istedıği de bu olmalıydı.
Aynı zamanda Mars projesine
imza atan NASA'ya ev sahipliği
yapan ülkenin. böylesi dinsel bir
yaklaşımı kabullenmesi
daha akla yatkın
geliyordu. Işte.
tartışmalar günlerdir bu
yönde sürüyor. Tarzan
çığhklanyla maymun
tartışmalannın tozu
toprağı içinde, geçen
hafta Purdue
Üniversitesi'nin 3 bin
kişılik salonuna, Tennessee
Maymun Davası" adlı ünlü
Broadvvay oyunu gelmez mi? Film
ve dizilerden tamdığımız Ed Asner,
Sharon Gless'in başrollerini
paylaştıklan oyun, sanki zamanuıı
bekliyor gibi. muhafazakâr
eyaletimizde turnedeydi. Oyun
çıkışında seyırcilerin yüzlerinden
tepkileri öğrenmek açıkçası zordu.
Ancak, eğer bu oyun onlara yeterli
ohnadıysa, geriye yapılacak bir şey
kalmıyordu. Amerikan
muhafazakârlanyla maymuna
benziyor ya da benzemiyor
olduğumuzu tartışmak yerine,
eskilerden kalmış bir şarkıyı
Ingilizceye uyarlayıp çalmak aklrnıa
geldi. Yirmi yıl kadar öncesinin pop
şarkısmı, Engjn Evin söylüyordu:
"Ah dede Vab Dede Sen Neymişsiıı
Sen!" Evin'in şarkı klibindeyse,
sevimli bir şempanze rol alıyordu.
Anımsarsmız, Evin'i taklit edip dil
çıkaran şempanzeyi... Ne zamandır
şempanzeleri görmediğımi
düşündüm. sonra!
Bu hafta sonu. Chicago'daki
büyük hayvanat bahçesine gitsem
iyi olacak. Yanıma. Desmond
Morris'in Çıplak Maymun adlı
kitabını da aldım mı. iyi bir
pazar geçırmiş olurum. Leblebi,
fıstık da unurulmamalı!
msenol34ayahoo.com
Noel Babalar
rekor kırdı
Almanya da 2 binı aşkm Idşı, bir
dürrva rekoru larabilmek için
Noel Baba kıhğma girdi Rust
kentindeki Europe Park
eğtenee merkezi, "dünyanın
en bûyük Nocl Baba
toplanüa" rekorunu kırraak
için Noel Baba kılığıyla
gelecek olanlara
ücretsiz giriş çağnsı
yapü. Çağnnın
ardından dün
kadınlı. erkekn,
çocukiu 2 binden
fazla kişi parka
Noel Baba kılığryla
geldi(AFP)
Noel
öncesinde
renkli düşler
özlenıi
MÜNIH
EROLOZKAN
lmanya'da artık
kış günlerinin
kasveti ve hüznü
yaşanıyor... Şu
günlerde ne o Paris
varoşlanndaki
yangınlann benzeri
bizde de olabilir mi
~ - ^ ~ ^ ^ ~ ~ ^ ^ ~ ~ ~ kuşkusu var, ne de
koalisyon ortaklannm yarattığı kriz bu
ülkenin derdi. Almanya'nın esas sorunu,
giderek büyüyen işsizliğin ve ekonomik
krizin neden olduğu tedirginlik! CDU lideri
Merkel ile SPD lideri Müntefering, ülke
ekonomisini düzeltmek icin."acil* tedbir
kararlarmı açıkladılar ya, bundan sonra
Alman halkını zor günlerin beklediği
anlaşılıyor. Kısacası kimsenin yüzü
gühnüyor. Münih'te adım başı rastlanan
dılenciler ve sokaklarda yaşammı sürdüren
evsızlerle çöplerden yiyecek arayanlann
çoğahnası içler acısı gerçekler... Almanya
genelinde 100 bini kadın ohnak üzere,
400 binden çok insan sokakta yatıp kalkıyor.
Ve bu oran Münih'te çok yüksek!..
Sonbahann solgun renklerinin ardından,
kasvetli pazar sabahlan kar görünümlerine
tanık olmaya başladık artık... Kış geldi.
Münih'in ünlü Marienplatz'ı pazar günlen
insansız... Vitrinler daha şimdiden Noel
Baba tasvirleriyle donanmaya başladı artık.
Ve geçen gün kaşla göz arasında 24 metrelik
ünlü çam ağacını 3 saarte meydana
dikiverdiler. Üzerinde 2500 adet ampulün
ışıltısıyla şimdı Münih'te tekrar romanrik
Noel günleri başlıyor... Ancak insanlarda
keyif nerede? Ekonomik knzle allak
bullak olan ünlü alışveriş merkezleri
"Kapanıyoruz" yazılı vitrinleriyle dillere
destan Kaufinger caddesine veda ediyorlar!
Cumartesileri bu ünlü caddede volta atmaya
bayılıyorum. Ortalık turist kaynıyor.
Öteden beri kentin sımgesi gibi olan canlı
heykellere, Perulu sokak çalgıcılanna ek
olarak şehrin tam göbeğine oturtulan
260 tane plastik aslan heykeline biz aylardu"
alıştık. Aslmda lösemüi çocuklara yardım
fonu için yapılan bu cicili bicili son derece
"kttch" plastik aslanlar güya çaktınlmadan
Münih'in sembolü olma yolunda...
Almanlann ünlü kartal sembolünün
yerine aslan figürü yerleştiriliyor! Aynca
Almanya'da basılan madeni 2 Avrolann arka
yüzündeki kartal sembolü de değişecekmiş!
Çıtlatınm. Evet, ince ince kar atıştıran bir
pazar ikindisüıde internette postalanma
bakarken ilginç bir davet dikkatimi çekiyor.
Münih Sinematürk derneğinm yeni başkanı
Margrit Lindner "Türk tavernası Diyar'da
hafta sonlan Türk fîfanleri gösteriyoruz,
bekteriz" dıyor. Kım gitmez? Can sıknıtılı
bir pazan renklendirmek icin Ostbahnhof
yakınlanndaki Diyar'a gidip, hafif
karartılmış lokantanm bir köşesinde
AüfYılmaz'ın "Eğreti Geün"ıni
seyrediyorum. Bir anda bizim Ege'ye
gidip geliyorum sanki. Bir pazar ikindisinde
bu güneşsiz ülkede insan ancak düşler
kurabilir. Assos'un ve Cunda'mn akılda
kalmış imajlanyla daha sonra buz gibi bir
havayı soluyarak Balde meydanına doğru
yürüyorum. Bu rezil havada sokakta
yaşayanlara hayret etmemek elde değil.
Ve sonra ünlü Wittelbacher köprüsünün
altında. paçavTalar içinde titreyen ve ateş
yakıp ısman evsizlere bakıyorum...
Yaşarmn acılı yüzü her şey... Ardından iki
adım ötedeki köhne Zoozie bara dalıp
kendime bir kadeh sarap ısmarlıyorum.
Noel kapıda. Noel öncesinde ise düşler
kurmak ne güzel değil mi?
erolozkan66(a hormaiLcom
Sülün Osman şimdi olsa çok iyi iş yapardı
T Ter şeyin satıldığı bir devirdeyiz.
Aİ Her gün yeni bir satış ilanı veya
haberi görüyoruz. Hele sizler... Ne
kolay satılıyor değerler, ilkeler ve
verilen sözler. Verilen bir söz nasıl mı
satılır? Aynı sözü daha fazla ödeyene
vererek... Namus bir kez elden
gittiyse neler satılır neler... Ah Sülün
Osman, ah! Sen şimdi yaşasaydm
daha neler satardın neler... tsveç de
Suudi Arabistan'a askeri radar
sistemini satacak. Suudi Prens
Hazretleri Abdullah Stockholm'e
geldiğinde bizzat tsveç Kralı
evsahipliği etti. Bu prens, ülkesinin
Savunma Bakanı yarduncısıydı. Ama
soylu ya. Acımasız bir diktatörlük
üzerine kurulan, şenat düzeni ile
Amerikan yalakalığının, pararun sesi
(ya da hışırtısı) yüzünden. petrol
şıkırtısı nedeniyle mis gibi anlaştığı
bir soy'un temsilcisiydi. Pandalann
filan soyu tükenir ama bunlannki
asla... îsveç anayasası, demokratik
düzenle yönetihiıeyen veveya savaş
içinde olan ülkelere askeri
malzemelerin ve sılahlann satıhnasmı
yasaklıyor ama, hangi kuralın ne
zaman uygulanacağı, kapitalizmin
ahlak anlayışnıda son derece kapalı
bir kutu, dibi noktasız bir soru ışaretı
Geçen yaz da Pakistan'ın diktatörü
Müşerref burada büyük törenlerle
karşılanmış ve aynı radar sistemi
konusunda anlaşmaya vanlmıştı.
Sivil toplum örgütlerinin protestolan.
tatil zamanınm mayhoşluğundaki
liderlerin herhangi bir tepkısine yol
açmamıştı. Birkaç yıl önce,
sosyal demokrat Başbakan
Göran Persson, yanrnda
ilgili bakanlar ve özel
sektörün kodamanlan
olarak Pekin'e gitmiş ve
Çin'i, "Bölgenin en
istikrartı ülkesi" olarak
öven bir yağlamada
bulunmuştu. Çin, sağlam
bir pazar çünkü; olay çıkaran banş
dernekleri filan yok. Persson da
ülkesini "pazarlanuşü'". Daha sonra
Stockholm'de katıldığım bir basın
toplantısmda kabine müsteşanna, Çin
ile olan ekonomik ilişkilerde, bu
ülkede insan haklarmın ihlal edıliyor
ohnasımn ve her yıl yüzlerce kişinm
idam edilmesının neden herhangi bir
rol oynamadığını sormuştum.
STOCKHOLMK
GÜRHANUÇKAN
O zaman bana gülerek, "Çin Avrupa
Biıüği'ne girmek istenüj'or ki"
demişti. Devamı bir soru sorma
çabam derhal pişkin gazeteciler
tarafından engellenmişri. Sosyal
Demokrat Işçi Partisi -burada kısaca
sosyal demokratlar denir- önceki hafta
sonu, dört yılda bir düzenlenen ve
genel başkan seçilen kurultayını yaptı
ve Göran Persson, rakipsiz
larak 4 yıl daha
görevlendirildi. Persson,
îsveç ekonomisuıdeki iyi
gidişin devam ettiğini ve
ülkede özel şirketler için
son derece elverişli bir
ortam olduğunu söyledi.
O şirketler ki, yeterince kar
elde edemedikleri zaman
derhal personel kısnıtısına giderler.
Yamızca bu yıl yaklaşık 100 bin kişi
bu nedenle kapuun önüne konuldu.
Örneğin Ericsson, bu yılm 3.
çeyreğiyle ilgili raporunu yayımladı
ve büyük bir kar artışı olduğunu
gösterdi. Borsada hisse senetlerinin
değeri derhal arttı ve hissedarlara
kârdan pay dağıtıldı. Hangi kârdan?
Daha önce yalnızca îsveç"te 62 bin
kışinin işten çıkanhnasıyla
gerçekleşen gider azalışından. Ortam
iviymiş diyor, haspam. Hay sevsinler
seni. Resmi işsizlik yüzde 5, açık
işsizlik, yani, geçici programlarla
işsizken işsız gösteribneyen insanlar
da dahil olunca elde edilen miktar
yüzde lO'u geçiyor. Ama şirketler iyi
ya. Electrolux, cırt diye Vasteras'taki
fabrikasını kapatıyor ve işyerini,
işgücünün daha ucuz olduğu
Macaristan'a taşıyor. Kentin en
önemli iş olanağı yok oluyor ve
binlerce kişi işsiz kahyor. Üstelik aynı
şirket, geçen Noel'de çalışanlanna
tebrik kartı göndermiş ve fabrikanın
kazancmrn artmasmdan dolayı
teşekkür etmişti. Ortam iyi, Sayın
Başbakan. Çok iyi. Genel müdürler,
akıl almaz ücretler ve bonuslarla
çalışıyorlar ve başanlı olamayıp
atılsalar bile. burada "paraşüt"
denilen büyük tazminatlarla
geleceklerini garantiye alıyorlar.
Hâlâ çıkıp îsveç modelinden söz
edenler olmuyor mu... Kapitalizmin,
küresel sömürünün tek model
olduğunu bazılan ne zaman
anlayacak çok merak ediyorum... _