Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2005 CUMA
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ StRMEN
İspanya Örneğini
Uzun Uzun Düşünmeliyiz
Şu günlerde, yaşamı Paris ile Istanbul arasında
mekik dokumakla geçen dostum Mine Kınkka-
nat, uzun yıllar Ispanya'da yaşamış, bir zamanlar
bu ülkede Cumhuriyet'in muhabırtiğinı yapmış bir
gazeteci, ilk kitaplanndan "Katar Şövalyeleri"ri\
burada yazmış, o ülkeyı çok iyi tanıyan bir yazar-
dır. Vatan'da Franco'nun otuzuncu ölüm yıldö-
nümü vesilesıyle yazdığı yazıyı okurken uzun
uzun düşündüm.
Ben doğduğumda Franco Ispanya'nın eli kanlı
diktatörü idi.
llkokulu bitirdim, Franco yerindeydi.
Ortaokulu, liseyi, üniversiteyi bitirdim, Franco
hâlâ, hangi kökenden olurlarsa olsunlar, bütün
Ispanyollann ensesinde boza pişiriyordu. Gaze-
teciliğe başladım Paris'te, o sıralarda Franco'dan
kaçan Cumhuriyetçi Ispanyol sığınmacı kaynıyor-
du kent.
1974 yılında, Cumhuriyet'e girdim. Franco hâlâ
büyük reisti.
Ve kaçınılmaz sonu geldi Caudillo'nun, yan bu-
namış biçimde göçüp gitti, nice cana kıydığı
dünyadan.
ölümü üzerine bütün dünya büyük bir "oh"
çekti.
Ispanya'daki yandaşlan dışında kimsenin sev-
mediği bir insandı Franco. ölümü üzerine şu di-
zeler geldi aklıma:
"Ne kendi eyledi rahat, ne âleme verdi huzur.
Yıkıldı gitti dünyadan, dayansın ehli kubur".
• • •
Franco öldüğünde Ispanya'nın ardında 36 yıllık
dikta rejimi vardı. Franco öldüğünde Türkiye'nin
ardında 30 yıllık bir çok partili yaşam bulunuyor-
du. Türkiye'de hemen hemen İspanya ile aynı,
hiç değilse yakın ve benzer ekonomik koşullann
yaşandığı 1950 yılında, Cumhuriyeti kuran parti,
serbest demokratik bir seçimle iktidan Demokrat
Parti'ye teslim etmişti. Franco öldüğünde, Türki-
ye Avrupa Konseyi'nin ve NATO'nun üyesiydi.
Oysa İspanya, rejiminin yapısı dolayısıyla, de-
mokrasiyle yönetilen ülkelerin oluşturduğu ileri
sürülen Kuzey Atlantik Ittifakı'na üye olamamıştı.
Franco öldüğünde, Ispanya'nın Avrupa Ekono-
mik Topluluğu ile ilişkisi yoktu. Oysa Türkiye ile
AET arasında ortaklığı öngören Ankara Anlaşma-
sı imzalanalı on yıldan fazla oluyordu.
Pekı sonra ne oldu?
Sonra İspanya, Caudillo'nun sağlığında herke-
sin diktatörün kuklası olduğunu sandığı Kral Ju-
an Carlostan komünistlere, sağ partilerden sol
partilere kadar bütün siyasi güçler arkalanna hal-
kın desteğini de alarak Türkiye'nin bugünkü ko-
şullarda erişmeyi ancak hayal edebileceği bir de-
mokrası düzeyine eriştiler ve hızlı bir kalkınma
temposu elde ettiler.
İspanya artık, dünya demokrasilen içinde ön-
de, dünya devletleri içinde saygın bir yere sahip-
tir ve yirminci yüzyılın bitmesine on yıl kala da,
AB üyesi olmuş, özgür müreffeh bir ülke konu-
mundadır.
• • •
Bu otuz yıl içinde Türkiye nereye gelmiştir.
Franco'nun ölümünün üzerinden geçen otuz yıl
içinde Türkiye yüz binlerce kişinin hapislere düş-
tüğü bir askeri darbe yaşamış, henüz sürdürüle-
bilir bir kalkınmanın egemen olduğu kesintisiz on
yıl görememiş, demokratik yapısını tamamlaya-
mamış, reformlannı yapamamış, kırk beş yıl ön-
ce, başvurduğu Avrupa'nın kapısını araîayama-
mış, dinin siyasetteki etkisini azaltamamış, tam
tersıne arttırmış, seksen yıl önce oluşturduğu laik
düzenini koruyamamış, rejimini rayına oturtama-
mış, laik eğitimini bırakın çağın gerektirdıği düze-
ye getirmek, yavaş yavaş dini eğitime kaydırmış
bir ülke konumundadır.
Bu durumda, İspanya örneğini uzun uzun dü-
şünmeli ve çok partili demokratik sistem dediğı-
miz rejimimizi ciddi biçimde sorgulamalıyız sanı-
rım. Nasıl oluyor da, 1975'te gerisinde hemen
hemen otuz yıllık bir demokrasi deneyımi olan bir
ülke, aynı zaman diliminde gerisinde otuz beş yıl-
lık bir dikta olan toplumun her alanda gerisinde
kalabiliyordu?
Eğer, bir demokratik sistem, siyasi, ekonomik,
sosyal alanda gerisinde dikta bulunan ülkenin re-
jiminin elde ettiği sonuçlann çok gerisinde kalı-
yorsa o "demokrasi!"n\n ne menem bir demok-
rasi olduğu sorusu haklı olarak düşüverir günde-
me.
Ben ne aradaki farkın nedeninin ne de çok par-
tili demokratik sistemimizin nasıl bir demokrasi
olduğunun yanıtlannı bulabildim.
Bilmem bu konuda sizler ne dersiniz?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Olaylar değerlendirilecek
Geniş katılımlı
güvenlik zirvesi
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Şemdın-
li ve Yüksekova'da
meydana gelen olaylar
Başbakanlık'ta 8 gün
arayla gerçekleştirile-
cek ikinci güvenlik zir-
vesinde bir kez daha
masaya yannlacak. Baş-
bakan RecepTayyip Er-
doğan'ın ısteğiyle ger-
çekleşecek toplantıya
geçen haftadakinden
farklı olarak Genelkur-
may Başkanı Orgene-
ral Hilmi Özkök ve Ka-
ra Kuvvetlen Komuta-
ru Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt da katılacak.
Başbakanlık Basın
Merkezi'nden yapılan
yazıh açıklamaya göre,
Başbakanlık ypni bina-
daki toplantıda, Şem-
dinli'de yaşanan olay-
lar ve sonrasında yaşa-
nan gelişmelerle terör-
le mücadele konulan
ele alınacak.
Toplantıya, Dışişleri
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Abdullah
Gffl, Adalet Bakanı Ce-
milÇiçek, îçişleri Baka-
nı Abdülkadir Aksu v e
Millı Savunma Bakanı
Vecdi Gönül ile Genel-
kurmay Başkanı Orge-
neral Hilmı Özkök, Ka-
ra Kuvvetlen Komuta-
nı Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt ve Jandarma
Genel Komutanı Orge-
neral Fevzi Türkeri de
katılacak.
Başbakanlık'taki ilk
zirve geçen hafta çar-
şamba günü yapılmışh.
îçişleri Bakanlığı bütçesinde terör, içki yasağı ve belediyelerdeki yolsuzluklar tartışıldı
'Kopmanınprovalan'ANKARA (CumhuriyetBürosu)
- Îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,
Hakkân Valisi Erdoğan Gürbüz'ün
görevden alınmasını "kan değişi-
mi" olarak nitelendırdi. Vali Gür-
büz'ün atama yönetmeliğınde böl- .
ge içın öngörülen 2 yıllık görev sü-
resini aştığını belirten Aksu, "VaH-
miz kendisi de böyle bir kan değişi-
mi olursa memnun olacağmı ifade
etti. Kendisi son derece değerti, de-
neyimli bir valimizdir" dedi.
îçişleri Bakanlığı'nın 2006 yılı
bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Ko-
misyonu'nda görüşülerek kabul edil-
di. Bakanlık bütçesi üzerindeki eleş-
tiri ve sorulan yanıtlayan tçişleri
Bakanı Aksu, Hakkâri Valisi'nin
"kendi isteğKle" Tokat'a atandığı-
nı bildirdi. AKP'li belediyelerin iç-
ÖLÜMLERARTTI
Mayınlar
köye dönüş
için engel
• Kara Mayınlan îzleme Ör-
gütü raporuna göre, Türkiye'de
yalnızca 2004-2005 yülannda
mayın nedeniyle 24 sivil öldü,
111 sivil yaralandı; 52 asker
ölürken 229 asker de yaralandı.
ANKARA (ANKA) - Landmine
Monitor (Kara Mayınlan Îzleme Ör-
gütü) 2005 Raporu'ha göre, Türki-
ye'de 2 miryon 973 bin 481 antiper-
sonel mayın bulunuyor. Türkiye'de
sadece 2004- 2005 yıllannda mayın
nedeniyle 24 sivıl öldü, 111 sivil ya-
ralandı; 52 asker ölürken 229 asker
yaralandı. Landmine Monitor 2005
Raporu, Türkiye"de 2004 stoklanna
göre 2 milyon 973 bin 481 antiper-
sonel mayın bulunuyor.
Türkiye, depolanmış mayınlannın
ımhası 2006'da yapımının tamam-
lanması öngörülen Mayın ve Mühım-
mat Imha Tesisi'nin kunılmasıyla
gerçekleştirecek. Türkiye'nin anti-
personel mayın stokunun imhasmı
tamamlaması için belirlenen son ta-
rih ise 1 Mart 2008.
Rapora göre, Türkiye, eğitün ve
araştırma amacıyla 16 bin antiperso-
nel mayını elde tutmak istiyor. Bu ra-
kam taraf devletlerin elde tuttuklan
mayınlar itibanyla Brezılya'dan son-
raki en yüksek ikinci miktan oluştu-
ruyor.
Raporda. ülkenin Doğu ve Güney-
doğu'sundaki boşaltılmış köylerinden
mayınlar nedeniyle göç edenlerin ge-
n dönmediğine ışaret edildi.
Raporda, Türkiye'nin mayından ya-
ralananlara sağlık yardımı yapması
gerektığı beürtıldı. Ancak Türkiye'de-
kı sağlık hizmetlerinın dağılımınm
dengesiz, hastane yataklannın üçte
birinin ve tıbbi personelinin yaklaşık
yansımn sadece üç kentte toplanmış
durumda olduğuna işaret edildi.
Raporda,"Yapılan görüşmeler,ma-
yın kurbanlannın rehabilitasyon ib-
tiyaçlannın yeterince karşrianmadığı-
nı ve sağ kurtulanlann. askeri tesis-
lenfeübbiverehaioflitasyonhizmeuala-
bileceklerinin farkuıda olamayabile-
ceğini gösteriyor" denildi.
değİŞİmİ yapildl' Îçişleri Bakanlığı'nm
2006 bütçesi komisyonda kabul edildi. CHP Millet-
vekili Ergin, Güneydoğu'da yeniden tırmanışa geçen
teröre dikkat çekerek "Güneydoğu Anadolu yanıyor.
Orada bir anlamda, ileride kopmanın provalan yapılı-
yor" dedi. îçişleri Bakanı Aksu, Hakkâri Valisi Gür-
büz'ün kendi isteğiyle görevden alındığını belirterek
atamayı "kan değişimi" olarak nitelendirdi.
ki yasaklan konusundakı eleştın-
lere de yanıt veren Aksu, 14 Ekim'de
bütün belediyelere "beffiadresvever
göstererek içküi bölge belirieneme-
yeceğj" yönunde genelge gonder-
diklerini bildirdi. Içkili mekânlara,
eskiden ben kent krokılerinde be-
lirlenen yerlere göre ruhsat venldı-
ğini kaydeden Aksu, belli yer ve
adresler göstenlerek "larmızı nok-
tah" bölgeler ılan edilemeyeceğini
söyledı.
Komisyondakı muhalefet partili
üyeler. AKP'li beledıyelenn kanş-
tığı yolsuzluklar ile "içki yasağı"
gırişımlerini ve Şemdinli'de yaşanan
olaylar sonrası Hakkâri Valisi Gür-
büz'ün görevden alınmasını eleş-
tirdiler. CHP Muğla Millervekili
Gürol Ergiıı Güneydoğu'da yeni-
den tırmanışa geçen teröre dikkat çe-
kerek "Güneydoğu Anadotu yanıyor.
Orada bir anlamda, ileride kopma-
nın provalan yapıhyor" görüşünü
dıle getirdı.
AB Türkiye Temsilcisi HansJörg
Kretschmer'in de dün bir gazete-
de dile getirdıği "Lozan'daki azm-
lık tanımının" genişletıhnesi ıste-
mine dikkat çeken Ergin, bunun
yeni bir Sevr dayatması olduğunu
vurguladı.
AB nin Kürt ve Alevilerin de azın-
lık olarak tanımlanmasını istediğı-
ne dikkat çeken Ergin, hükümetın
bu isteme karşı kesin ve net tavır al-
masını ıstedi. Aynlıkçı çevrelerın,
Başbakan Tayyip Erdoğan" ın "Tür-
ld>e'de Kürt sorunu vardır" açık-
lamasmdan sonra cesaret aldığını
kaydeden Ergin, buna Hak-Par
Genel Başkanı ve Şeyh Saifın de
torunu olan Abdülmelik Fırat'ın
açıklamalarını örnek göstererek
"Bugün' Kürtleri azınlık kabul edin"
diyenler, yarm orada bir federe dev-
letten bahsederier" dedi.
TOKATAATANDI
Gürbüz:
Görev
terfî
Şemdinli'de enkaz temizliği
Hakkâri'nin ŞemdmlL, Yükseko>a ve kent
merkezinde meydana gelen ve 5 kişinin
ölümüyte sonuçlanan paüamalann arduıdan
bölgede vaşam normale dönüyor. Son olarak
TBMM İnsan Haklan Komisyonu üyeleri de
incelemekri tamamla>arak bölgeden a>rdırken
esnaf, patlamâlar nedeni>le zarar gören
işyerlerini onarmaya çahşıyor. Şemdinli'de 1
Kasım'da 156 kiloluk patla>Tcmın patlaması
sonucunda büyük hasann meydana geldiği
Cumhuriyet Caddesi esnafi da dükkânlannı
temizüyor. Esnaf, patlama sırasmda
işveıierindeki mabemelerin bü>ük bölümünün
zarar görmesinden yakmıyor. (Fotoğraf: AA)
Müdahillerin avukatı Altürk: Gerekirse AİHM'ye başvuracağız
Yüksekova çetesi dosyası temyizde
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Tokat
Valiliğı'ne atanan Hakkân Valisi Er-
doğan Gürbüz görev değışiklığini
"terfT olarak değerlendirdi. Gürbüz.
"Bu değişikliği biryükselme olarakda
gorebilirsiniz. Çünkü daha büyük bir
ile gitme nrsaü verildT dedi.
Gürbüz, 24 Kasım Ögretmenler Gü-
nü dolayısıyla valılık bınası önünde
düzenlenen töremn ardından, gaze-
tecilere açıklamada bulundu. Hakkâ-
ri'ye atanan
Tokat Valisi -_--_- ,,* •
AjtanNasuh- ff^T
bevoğhı'nu^- ±± olaylannut
kındantanıdı- ardından
ğını ve Tokat'a atanan
tecrübeh Vali Gürbüz,
olduğunu be- b u m n b i r t e t f l
lirtenGurbuz, . . ,
«Bu bir bay- olduğunu
rakjanşMhr" söyleyerek
dedi. Bir gaze- "Devletimize ve
tecinin "Son hükümetimize
olaylardan ü k m n
VAN/DİYARBAKIR(Cumhuri\«t)
-Yüksekova çetesi sanıklan hakkın-
da Hakkâri Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin verdiği beraat karan temyiz
edildi.
Müdahillerin avukatı YaşarAltürk,
Yüksekova Çetesi Ana Dos-
yası'nda "sflah ve uynştunı-
cu madde kaçakçüîğı, fıuŞe
alma,yağma, fid>e ^rmeyen
kişhe ah otelin lav silahıflero-
keöenmesi" ıddıalanyla ılgı-
li olarak 1997 yılında kamu
davası açıldığını anımsattı.
Altürk, bu suçlar kapsamında üç da-
va açıldığını, ikisinin sonuçlandığını,
"çete kurma, gasp ve bombalamaya
azmettirme. sflahve UNHşturucu mad-
de kaçakcdığı" suçlanndan yargılanan
Bınbaşı MehmetEmin YurdakuL Üs-
teğmen Büknt Yerüd, Emnıyet Amı-
n EnverÇırak'ın yargılanmasının de-
vam ettiğını ifade etti. Hakkân Ağır
Ceza Mahkemesfnın 18 Kasım'da
bu sanıklar hakkında beraat karan
verdiğinı belirten Altürk, "Ancakben
• Mahkemenin aldığı beraat kararına tepki .
gösteren eski CHP Milletvekili Mahmut Işık, f
çeteyi ortaya çıkardıklan için haklarında
ölüm karan verildiğini ve bu nedenle yakın
korumaya alındıklannı hatırlattı.
dün (önceki gün) Yargrtay'a, karara
yöneükolaraktemyizisteminde bulun-
dum. Yargrtay'nı vereceği karar doğ-
rultusunda hareket edeceğiz. Bunun
dışuıda Avrupa İnsan Haklan Mah-
kemesi'ne başMiracağun" dedi.
Eskı CHP Sıv^s Mıllenekıh Mah-
mutIşık da. Yüksekova çetesinin be-
raat etmesıne tepki gösterdı. Yükse-
kova çetesını dönemın CHP mıllerv e-
kıllen Ercan Karakaş \ e Mustafa Yü-
maz ile bırlıkte hazırladıklan rapor-
larla ortaya çıkardıklannı be-
lirten Işık, "Bu durumda
hakkunızda infaz kararlan
ahndLŞimdiadınıaçıklamak
istemediğim biri, îstanbul'da-
ki bir otelde toplanü yapıldı-
ğmı M- benim ile Jandarma
GendKomutanıTeoman Ko-
man hakkında ölüm karan ahndıgım
bfldirdL Bunun üzerine bizlerde Baş-
bakanhk'a, Mflli Savunma Bakanb-
ğı'na, Genelkurmay Başkanbğı'na
muracaat ettik. Sonra da yakm koru-
maya ahndık" diye konuştu.
mesi sizde bir
kırgınlık ya- —
ratbmı" sorusuna Gürbüz, "Hayır,hiç
öyle bir şey yok" dıye yanıt \ erdı.
Görev yen değişıminin normal bır
uygulama olduğunu, \alilerin bu böl-
gede 2 yıl kaldığını, ancak kendısinın
3 yıldır Hakkân'de bulunduğunu ifa-
de eden Gürbüz, "Görevyerideğişik-
üğinde birazda gecikme ohnuştur. Do-
ğu'daki hizmet süresi asker ve potts-
ler için 2 yıktır, ancak ben burada 38
a>dn-görevyapıyorum''dedi. "Görev
değişikliğinin son olaylarla bir ilgisi
wknıu" sorusu üzerine Gürbüz, şun-
lan söyledi: "Benim şahsikanaatime
göre yok. Devletin ve hükümetin bir
tasarrufudur. Bu değişikliği bir yük-
selme olarakdagorebilirsiniz. Çünkü
daha büyük bir De gitme nrsaü verfl-
dL Bununiçin başta başbakanımız ol-
mak üzere de\ letimize ve hükümeti-
mize minnet \¥ şükran borçhıyıun."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Şemdinli olaylan üzerine Meclis'te
AKP adına konuşan Hatay Milletve-
kili Sadullah Ergin'in konuşması,
tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı.
Başbakan Tayyip Erdoğan, "Nere-
ye ve kime kadar uzanırsa uzansın
bunu çözeceğiz" demişti. Ardından
da bölgeye bir ziyaret yaparak bu
tutumunu sürdürmüştü.
Sadullah Ergin, önceki gün Mec-
lis'te yaptığ; konuşmada, "Konu
yargıya intikal etmiştir, artık söyle-
necek fazla söz kalmadı" anlamına
gelecek bir tutum içine girdi. Ergin
bu konuşmayı yaptığı sırada ajans-
lardan başka bir haber geldi: "Yük-
sekova çetesi beraat etti." Konu
yargıya intikal etmişti. Ortada cina-
yet vardı, baskın vardı, uyuşturucu
işi vardı. Şimdi yargı kararına göre
bunların hıçbirisi kalmadı. Kaçak
olan Binbaşı da böylece serbest ha-
le geldi. Sanırım yakında karşımıza
çıkar. Belki de ordudaki görevine
geri döner.
Konu yargıya intikal ettiği için söy-
lenecek bir şey kalmadı mı? Şem-
AKP Sözcüsünü Meclis'te Dinlerken...
dınlı olayının yargıya intikal ediş bıçi-
mi bile hepimizi kuşkuya düşürmedi
mi? Çünkü ilk açılan soruşturmanın
niteliği ve kapsamı, bu işin bir çete
işi değil adi bir cinayet olduğu yö-
nünde görünüyordu. ,
• • •
Ayrıca yine AKP temsılcisinin ko-
nuşması, sanki bu işi "fazla kurcala-
mayalım" biçimindeydi. Başbakan
ne söylüyordu, onun temsilcisi ne-
den söz ediyordu? Ortada çok ciddı
bulgular ve bilgiler varken, yaşanmış
bir Susurluk hayal kırıklığı varken,
Ergin'in, üstelik bolgeyi ziyaret etmiş
bir milletvekili olarak yaptığı konuş-
mayı anlamak, çözmek mümkün
değildi.
Ne yapsın Türkiye Büyük Millet
Meclisi, yalnızca yargıyı mı bekle-
sin? O zaman Meclıs Komisyonu
kurmaya da ne gerek var ki! Sadul-
lah Ergın'le bir TV programında ko-
nuştuğumuzda da benzer kaygılara
kapılmıştım. Meclis'teki konuşması-
nı dınleyince iyice bu kaygı ve kuş-
kulanm arttı.
• • •
Şemdinli olayının tartışmalara ka-
tılan tarafları ve gösterilen duyarlık
ve duyarsızlık, aslında işın boyutları-
nın ne kadar büyük olduğunu göste-
riyor. CHP Hakkâri Milletvekili Esat
Canan, önceki gün Meclis'te yaşa-
dıklannı anlattı. Olay yeri zaptı tut-
mak amacıyla malum otomobilin ya-
nına Savcı, Emnıyet Müdüru ile bir-
likte gitmişlerdı. Tam tespit yapa-
cakları sırada, çevredeki polis pan-
zerlerinden ateş edilmeye başlan-
mıştı.
Esat Canan, "ortada bir gösteri
ve tepki yokken" bu ateş etme ola-
yına şaşırmıştı ve Emniyet Müdü-
rü'ne, "Ne oluyor Müdür Bey?" diye
sormuştu ve müdür kendisine şaş-
kınhkla bakmıştı. Polis panzerlerın-
den açılan bu ateşın ardından başka
bir aracın içinden halka ateş açıl-
mıştı. Bir kişinin ölümüne neden
olan bu sılahla tarama olayının faili
de olay yerinde yakalanmıştı.
Esat Canan, bu ateş ortamı içinde
savcının olay yerini bırakıp savcılığa
gerı dönmek zorunda kaldığını be-
lirtti. Esat Canan bunu aynen Sadul-
lah Ergın'le birlikte katıldığımız TV
programında da anlatmıştı. Aslında
burada hemen soruşturulması gere-
ken konulardan birisi de o polis
panzerlerinden neden ateş «dildiğiy-
di?
Onlara kim bu ateş emrını vermiş-
ti. Çünkü polis panzerlerinden açılan
ateşi, özel araçtan açılan ateş ızle-
miştı. Yanı arada bir dayanışma (bı-
linçli ya da bılinçsız) oluşmuştu.
• • •
Bütün bunları Sadullah Ergin de
biliyordu, ancak Meclis'teki konuş-
masında sankı bu olaylardan hiç ha-
beri yokmuş gibiydi. Konuşmalarda
öne çıkan, bölgede çalışan güvenlik
güçlerinin çok zor koşullarda görev
yaptığı, güvenlik güçlerinin bu tartış-
ma ortamında zaafa uğratılmaması-
nın belirtilmesiydi.. Doğru, gerçek-
ten de orada görev yapmak zor.
ölüm ve gerginlik ortamı söz konu-
su.
Güvenlik güçlerine yapılacak en
büyük kötülük, onları yasadışı yolla-
ra sevk etmek. Çünkü bu tür ışler
halkta büyük güvensizliğe neden
oluyor ve oradaki güvensizlik at-
mosferi daha da büyüyor. Güvenlik
güçlerinin yasalara uygun çalışması,
adalet mekanızmasının hukuka uy-
gun olduğu güvenini yaratması böl-
ge açısından çok önemlı. Halkta
oluşan güvensizlik, en kötüsü...
PKK, etkinliğini bu tür zaaflan kulla-
narak arttırıyor.
• • •
Cıddi, gergin ve karmaşık bir sü-
reç yaşanıyor. Demokrasi, hukuka
saygı ve doğru sıyasetler ancak bu
zor sorunun makul bir zemine çekil-
mesinı sağlayabilır.