02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 2005 CUMA 8 Istanbu 1 HABERLERÎN DEVAMI TURKİYE 15 Edirne PB 16 KocaeJı 16 Çanakkale PB- 16 Izmır B 18 Manısa 18 Aydın B 21 Denızlı B 18 Zonguldak Y 13 Sınop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y B B B B 13 14 13 14 14 12 11 10 Adana B 24 Antalya B 21 (£^5Pa "'al 'buiutlu Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B Y B PB PB 22 19 20 20 17 9 9 Kars K 5 Yurdun ku2ey kesım- e'i parçalı ve çok bulut- j . Marmaranın ku- zeydoğusu, Batı ve Or- ta Karadenız kıyılan, Do- ğu Karadenc ıle Doğu Anadolu'nurı kuzeydo- gusu sağanak yagışlı, dığeryerier az bıılutlu ve açık geçecek. Marma- •a'nın guney ve doğu- sunda sabah saatıenn- de sıs gorulecek. DIS MERKEZLER Oslo K 6 Berlın Y 11 Helsınkı Y 10 Budapeşte PB 12 PB 16Stockholm PB 8 Madnd Londra Y 15 VTyana PB 12 Amsterdam Y 14 Belgrad PB 9 Brüksel Paris Y 12 Sofya PB 11 PB 9 Roma PB 20 Bonn PB 12 Atina PB 19 Münıh PB 12 Zürih PB 12 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire PB PB PB Y Y Y K Y 2 13 14 12 11 9 -3 22 A 19 Sstı . BulutlL ^ Çok bUutlu • Yağrruriu G U N C ELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada len önerilerin h<epsini kabul etmeyeceğimizin işa- retlerini verryor Bu hükürnetim hedefi AB ile tam üyelik müzake- relerine başlarnak. böylece 42 yıllık bir düşü ger- çekleştirüıği ni propaganda aracı yapmak. AB'ye uyum sağlayacak yeni reformlar yapmak, reformlan başarıyla uygulamakvs... Umurunda bi- te değil. RTE d e biliyor ki, şans kapıyı çalmış. AKP'yi beklenmedik ö Içüde iktidara taşımış. Amaç: Bu ni- metten part ıse I ve de kişısel açıdan alabildiğince yarartanmak! Partiyi her türlü zorlamayla bir dö- nem daha ıkticiarda tutmak ve Meclis'teki çogun- luğa dayanarak Çankaya'ya kapağı atmak! Bu amaca erişebilmek için negerekirse... ama ne gerekiyorsa-.. hepsinı her şeyi yaptı, yapıyor. AB'yi kendi amaçları için kullanmak mı, kullan- dılar. Cumr»uriyet'in geçmiş yıllarını kötüleyerek parti ve kendi adıra siyasal rant ve yarar sağlamak mı, sağladılar. Pek çok kez denemelerine karşın aşamadıkları Atatürk'ü de siyasal sömürü aracı yapmak mı, yaptılar. Kuşku yok yapmaya devam edecekler. Tarihsel günlerde yayımladıkları Gazi Mustafa Kemal Atatürk' ü öven ve gösterdiği yolda ilertedik- lerini vurgulayan mesajlar ancak ikiyüzlülüğün ta- nımında kullan ılabilir. Atatürk çizgisini kabul etmeyenlerin (28 Şubat'ta) iktidarolanağı olmayacağını anladıklan, bu kafada olanlara ne içeride ne de dışanda yaşam hakkı ta- nınmayacağını gördükleri, kurduğu laik Cumhuri- yet'le inatlaşarak siyasal Islam yolunda mesafe alı- namayacağını anladıklan için büyük öndereövgü- lerle seslenrnek zorundalar. Atatürk'ürı açtığı çağdaşlık, uygarlık yolunda bu- gün hangı aşamada olduğumuz sorusunu çevre- mizde olupbitenleri tanık göstererek yanıtlayabili- riz: Bugün ya^adığımız dönem; Atatürk'ü ve devrim- lerıni öven, ancak devrimleri adım adım yok etme- yi planlayan ve uygulayanlann dönemi. • • • Gerçekleri yadsımak olanaklı mı? Hayır ve işte: Bir zaman önce "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek ya- hu" diyen Başbakan, 10 Kasım mesajında "demok- rasi, bağımsızlrk ve laiklik temelinde kurulan Cum- huriyetimizi yaşatmanın öncelikli görev olduğunu" söylüyor. TBMM Başkanı Bülent Annç, Atatürk'ün kadını sıkmabaştan kurtardığını unutmuş görünüyor; "En bûyük ideafi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaş- ma/rt/" diyor. Insan haklanndan, hukukun üstünlü- ğünden, öz-gürlüklerin gelişmesinden, demokrasi- nin kurum ve kurallarının geçerli kılınmasından söz ediyor. Lakitn söz laikliğe geldi mi, ses yok! AtatürtO* övgüler ve ama Meclis Başkanı yasa- lara, Atatürk devrimlerine aykırı kara çarşaflı, yasa- dışı kıyafetlerle pek çok kişınin Meclis kulislerinde, grup toplantılarında ve genel kurul localannda do- laşmalarını engellemiyor. Bu mudur Atatürk'ü sahiplenmek! CUMHURBAŞKANLIĞI OktayAkbal'a büyük ödül ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş- kanhğı Kültür Sanat Büyük Odülleri bugün düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek. Türk kültür ve sanat yaşamına önemli katkı- larda bulunmalan dolayısıyla tarihçi Prof. Dr. Halil tnalcık. ressam Ferruh Başağa, gaze- temiz yazan Oktay Akbal. fotoğraf sanatçısı Ara Güler ve Sevda CenapAnd Müzik Vak- fı ödüle değer görüldü. Cumhurbaşkanlığı tarafından sonu 5 ve 0'la biten yıllarda verilen Kültür ve Sanat Büyük Odülleri, bu akşam saat 17.00'de ÇankayaYer- leşkesi'nde düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Ödüller, Türk kültür ve sanatının yü- celmesıne çalışan, Türk yurttaşı ve yabancı uyruklu kişiler ile kurumlan devlet adına onur- landırmak ve özendirmek amacıyla veriliyor. Bu yılki ödüllerin sahiplerini belırleyen de- ğerlendirme kurulu, Kemal Nehrozoğlu, Yıl- dız Kenter, Prof Dr Talat Halman, Prof Dr Emre Kongar, Doğan Hızlan, Rengim Gök- men ve H. Bülent Serim'den oluştu. Prof. Dr. Halil İnalcık: Osmanlı tarihi pro- fesörü ve Bilkent Oniversitesi Tarih Bölü- mü'nün kuruculanndan. Halen Bilkent Oni- versitesi'nde ders veren inalcık, bunun yanı sı- ra Ankara Üniversitesi, Chicago Üniversitesi, Princeton Üniversitesi ve Pennsylvania Üni- versitesi'nde de ders verdi. Ferrnh Başağa: Ressam Başağa, 1914'te doğ- du, 1940"ta ıse lstanbul Güzel Sanatlar Aka- demisi 'nden mezun oldu. Yurtiçi ve yurtdışın- da 52 toplu sergiye ve bienallere katılu-ken, 48 tane de kişısel sergi açtı. Oktay Akbal: Gazetemiz yazan Akbal, 1923 lstanbul dogumlu. Kendi yaşam deneyimle- rinden, çocukluk anılanndan yola çıkan, kü- çük kent insanını da göz ardı etmeyen duygu- lu öyküler yazdı. llk kıtabı Önce Ekmekler Bozuldu'yu 1946 yılında çıkardı. Öykü, ro- man, anı, günce. deneme, inceleme, köşe ya- zısı ve gezı yazısı türlerindeki birçok eserinin yanı sıra, pek çok roman ve inceleme araştır- ma çevirisi de bulunuyor. Ara Güler: Güler, askerden sonra Paris Mag- num Ajansf na katıldı ve Ingiltere'de yayım- lanan Photograpy Annual Antolojisi onu dün- yanın en iyi 7 fctoğrafçısmdan bir olarak ta- nımladı. Sevda-CenapAnd Miizik Vakfı: Kuruluş öy- küsü 1940"!ara uzanan vakıf, yalnızca Ulusla- rarası Ankara Mûzik Festivali için destekçi ku- ruluşlardan yardım alıyor. Kartı Gök gurûltufü 'Ata'sız bröve sindirilemez' Kara KuvveÛeriKomutanlığı'nın brövesinden büyük önderin resminin çıkarümasına tepki artıyor.ADD:Atatürk karşıtları sevinir.AKP'li Başoğlu: Çağdaşlıkla çelişkili ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kara Kuvvetleri Ko- mutanlığı'nın brövesinden Ata- türk'ün Kocatepe'deki resmi- nin çıkanlmasına yönelik tep- kiler sürüyor. Atatürkçü Duşün- ce Derneği (ADD) Genel Baş- kanı Ertuğrul Kazancı, bunun sindirilecek bir durum olmadı- ğını vurgulayarak Kocatepe'nin şanlı Anadolu ihtilahnin zafer simgesi olduğunu kaydetti. Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e bir mektup ya- zan AKP Adana Milletvekili AtiUa Başoğlu da değışiklik- ten vazgeçilmesini istedi. ADD Başkanı Kazancı, yaptı- ğı yazıh açıklamada. Kara Kuv- vetleri Komutanlığı'nın bröve- sinden Atatürk'ün Kocatepe'de- ki resminin çıkanlmasının sindi- rilecek bir durum olmadığını söyledi. Kazancı, şu görüşleri di- le getirdi: "Sindirilemez, çünkii Kocatepe şanlı Anadolu ihtila- linin zafer simgesidir. Sindiri- lemez, çünkü Atatürk'ün re- simlerini indirmeyi emreden müstemlekecilere ve iç yardak- çılanna keyif doğar. Sindirile- mez, çünkü AB-ABD muhiple- ri bir kez daha çağdaşlık tera- nesiyle alkış rutarlar. Sindirile- mez, çünkü Atatürk'ü değil or- tadan silmek. onun ulusal onu- ru simgeleyen Kocatepedeki antiemperyalist tavnna saygv- y\ vurgulama vaktidir." Özkök'e mekup CHP'den AKP'ye geçen mil- letvekili Atilla Başoğlu da Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'e bir mektup yazarak brövedekı değişiklıği üzüntüyle karşıladığını belirtti. Başoğlu, "Türkiye'ye çağdaşhğın kapı- lannı açan Atatürk'ün dışlan- dığı bu yeni brövenin daha çağdaş ve sade olarak nitelen- dirilmesi büyük bir çelişki ol- muşrur" görüşünü vurguladı. Başoğlu mektubuna şöyle de- vam etti: "Devletimizin sem- bollerinden. Atatürk'ün izini silmenin ondan daha büyük işler yapmayı gerektirdiği or- tadadır. Cumhuriyetin değer- lerine yürekten bağh bir mil- letvekili olarak bu değişikliğin durdurularak armanın eski güzel haliyle nıuhafazası bek- lentisi içindeyim." Sezer: Atatürk'ün ilke ve devrimleri ülkenin yolunu aydınlatmaya devam edecek Unutmadık, unutmayacağız ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Atatürk'ün ılke ve devTİmlerinin ülkenin yolunu aydınlatmayı sürdüreceğıni be- lirterek "Onu unutmadık, unutmayacağız, cumhuriyete sahip çıkacağız" dedi. Sezer, cumhunyeti içine sindiremeyen düşüncelere ancak Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı yurttaşlarla karşı konulabilece- ğini söyledi. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nda Atatürk'ün ölümünün 67. yüı nedeniyle an- ma töreni düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Sezer. TBMM Başkanı Bülent Annç, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hilmi Özkök, bazı kuvvet komutanlan, bakanlar ve yargı mensuplan katıldı. Sezer, salona gelişinde Erdoğan ve Annç'la yalnızca tokalaşırken, tören bo- yunca hiç konuşmamalan dikkat çekti. Aıinç, Plan ve Bütçe Ko- misyonu'ndaTBMM'nin bütçe- sinin görüşmeleri sırasında tür- ban konusunda Sezer'e ağır eleş- tiriler yöneltmiş, Sezer'in Çan- kaya Köşkü'ne türbanlılan da- vet etmeyerek kadını aşağıladı- ğını ileri sürmüş, türbanı "çağ- daş bir kıyafet" olarak tanımla- mıştı. Törende Arınç'm konuş- ma yapmaması ise dikkat çekti. Sezer, törende yaptığı konuş- mada, aradan uzun yıllar geçse de ülkenin her köşesinde tüm Cumhurbaşkanı Sezer, salona gelişinde Erdoğan ve Annç'la yalnız- ca tokalaşırken tören boyunca hiç konuşmamalan dikkat çekti. (AA) yurttaşlann Atatürk'ün yokluğu- nu yüreklerinde duyumsadıkla- nnı belirtti. Atatürk'e duyulan güven, sevgi ve saygının eksil- meyeceğini, ulusun O'nu sonsu- za değin gönlünde yaşatacağını vurgulayan Sezer, "Düşüncele- ri, ilke ve devrimleriyle yolu- muzu aydınlatmayı sürdüre- cektir" dedi. Atatürk'ün halife- liği kaldırarak Türkiye Cumhuri- yeti'nin önündeki engeli kaldır- dığını, başkanlık sistemine sıcak bakmadığını, "Kişısel iktidar gibi bir örnek bırakarak ölme- yeceğim. Parlamenter bir cum- huriyet kuracağım" sözleriyle parlamenter sıstemi sa\xmduğu- nu kaydeden Sezer, cumhunyeti sindiremeyen, bölünmez bütün- lüğüne zarar vermeyi amaç edi- nen düşüncelere karşı ancak Ata- türk ilke ve devrimlerine bağh yurttaşlarla karşı konulabilece- ğini söyledi. Bu konuda başvuru- labilecek en önemli kaynağın, Atatürk'ün gerçekleri kendisine özgü bir üslupla anlattığı Nutuk olduğunu belirten Sezer, Nu- tuk'un tarihsel bir belge olduğu- nu vurguladı. Ata'nın 125. doğum yılı hazırlıklan başlamah Sezer, gelecek yıluı Ata- türk'ün doğumunun 125. yılı ol- duğuna dikkati çekerek, 125. yı- lın onun büyüklüğüne ve üstün kişiliğine yaraşır etkinliklerle kutlanması gerektiğini söyledi. Bu konuda kurumlara. sivil top- lum örgütlerine ve yurttaşlara sorumluluk düştüğünü kaydeden Sezer, hazırlıklann şimdiden başlahlmasını istedi. Erdoğan da, Atatürk'ün mu- asır medeniyetleri aşma hedefi- ne en çok yaklaşılan bir döneme girildiğini belirterek "Onun ge- ride bıraktığı en büyük eser olan cumhuriyetimiz, bugün çok daha güçlü ve emin adım- larla geleceğe doğru yürümek- tedir" dedi. Demokrasi, laiklik ve bağımsızlık temelinde kuru- lan cumhuriyetin refah ve özgür- lüğün en büyük teminatı oldu- ğunu kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Cumhuriyetin kad- rini bilmenin tek yolu; onu ku- ran değerlere sahip çıkmak, o değerleri yüceltmekten geç- mektedir. Bağımsız, laik ve de- mokratik cumhuriyetimizin değerlerini hayata geçirmek azmi içinde canla başla çalıştık ve bu aziz vatanı muasır mede- niyet ufkuna taşıdık," Son 3 yılda izlenen aktif dış politika sonucu ülkenin büyük itibar kazandığını söyleyen Erdoğan, Atatürk'ün "Yurtta sulh cihan- da sulh" ilkesi doğrultusunda medeniyetler ittifakı projesinin öncülüğünü yapar hale gelin- diğini söyledi. Türkiye'nin me- deniyet yolunda hızla ilerlediği- ni kaydeden Erdoğan, "Bu önü açık, aydınlık bir yoldur. Bu yolda sarsılmaz bir azimle yü- rümekte kararüyız" dedi. DURSUN UYAR ÎÇtN DtFÜZYON KARARI Yimpaş 9 ta Interpol devrede AYKUT KÜÇÜKKAYA Avrupa'daki "yeşil serma- ye" soruşturmasında Inter- pol devTeye sokuldu. Alman- ya'daki Yimpaş soruşturma- sını yürüten Mannheim Sav- cılığı'nın, Yimpaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar hakkında "uluslararası arama kara- n" çıkarttığı ortaya çıkh. U- yar için çıkanlan karar; In- terpol'de kırmızı bültenden önce acil olarak çıkanlan di- fuzyon karan (uluslararası arama ve yakalama) müzek- keresi anlamına geliyor. Mannheim Savcılığı. Yoz- gat merkezli îslami holdin- gin bu ülkedeki kuruluşu Yimpaş Venvaltungs GmbH (2004'te iflas etti) şirkeü hakkında yürüttüğü soruştur- ma kapsamında Interpol'ü devTeye soktu. Soruşturma kapsamında aynı zamanda Uyar'ın bacanağı olan Yim- paş GmbH Genel Müdürü Faik Gürler'i 1 yılı aşkın bir süre tutuklatanAlman Savcı- lığı, Dursun Uyar hakkında 8 Şubat 2005 tarihli "41 GS 30/05" numarayla "ulusla- rarası arama-yakalama karan" çıkarttı. Savcıhğın butaran lnterpöl*eTİetildir~ Savcüık karannda "karto- pu sistemi" olarak tanımla- nan sistemle binlerce kişiden Yimpaş Venvaltungs GmbH adına 1999 ve 2004 yıllan arasında "180.759.161,63" Euro toplanıldığı, bu paranın sistemin işlemesi için "39.85933,75" Euro'luk bsmnıın geri ödendiği, geri kalan paranın ya zarar göste- rilerek ya da Yimpaş Gru- bu'nun diğer şirketleri aracı- lığıyla Türkiye'ye aktanldığı bilgisine yer\eriliyor. Karar- da, bu şekilde şirketin içinin boşaltıldığı ve bu nedenle şirketin iflas ettirildiği iddia ediliyor. Alman Savcılığı bu faaliyetlerden Dursun Uyar'ı sonımlu tutuyor. Kararda, Nordrhein Westfallen Eyalet Kriminal Polisi ve Dortmund Polis Başkanlığı tarafmdan verilen bilgiler doğrultusun- da işlenildiği belirtilen suçla- malar göz önüne alınarak uzun süreli hapis cezası ne- deniyle kaçma tehlikesi bu- lunduğu ve bu nedenle Uyar hakkında uluslararası arama karan çıkarhldığı görüşüne yer veriliyor. YİMPAŞYÖNETİCİSİNDEN ÎSVÎÇRE tTtRAFI Şirket 'hülle' için kurulmuş AYŞE SAYIN ANKARA - Yimpaş Hol- dingYönetim Kurulu Başka- nı Dursun Uyar, Isviçre Fe- deral Savcılığı'nın "kara para aklama, dolandıncı- hk" suçlamasıyla başlatılan soruşturmaya konu olan " Yimpaş Grup AG"'nin bir anlamda "hülle" amaçlı ku- rulduğunu itiraf etti. Uyar, Is^çre'deki şirketin 5-6 bin ortaklı ve 115 milyon îsviç- re Frangı sermayeli olduğu- nu ifade ederken Türkiye'de kendilerine sermaye arttınm izni çıktıktan sonra buradakı şirketin yüzde 80'ini Türki- ye'ye getirdiklerini bildirdi. TBMM îslami Holdingle- ri Araştırma Komisyonu'nun geçen günlerde bilgisine baş- vurduğu Uyar, 28 Şubat dö- neminde Türkiye'de SPK'nin sermaye arttınmına isim ver- memesi üzerine, aralannda Isviçre'nin de bulunduğu birçok Avrupa ülkesinde şir- ketler kurduklannı açıkladı. 1998'de Türkiye'de sermaye arttınm izni alamadıklannı kaydeden Uyar. ancak gur- betçilerin Avrupa'daki Yim- paş mağazalanna "para ya- tıracağız diye akm akın gel- diğmi" ileri^ürdü. Bu çerçe^ vede Almanya'da bu ülke mevzuahna göre "sessiz or- taklık" diye bir sistemi uy- gulamaya koyduklannı kay- deden Uyar, ancak bu "geçi- ci çözüm" için 1 yıl dolma- dan kendilerine 14 bin baş- \ r ur\ı olduğunu ifade etti. Is- viçre'deki şirket kuruluşunun da benzer gereksinimden doğduğunu savunan Uyar, şunlan söyledi: "... tsviç- re'de AG kurduk. başkanı benim, yöneticisi benim ve geçici olarak kurduğumuz şirketin parasını buraya ge- tirdik resmi yollarla, getire- mediklerimizle onlar adına yer aldık. A\Tupa'daki şir- ketleri veTürkmenistan bi- nalanm öyle yapık. (...) ts- viçre'deki Grup AG'ye 5-6 bin kişi ortak oldu. 115 mil- yon Isviçre Frangı sermaye- si oldu. O ara Türkiye'de ça- lıştığımız 3 yıllık çaİışma se- meresini verdi, Yimpaş AŞ'nin sermaye artışı izni çıktı ve tanıamen onlar ke- sildi, Yimpaş AŞ'ye 34 bin kişi girdi 2000 yılı Mart ayında ve bu şekilde o şir- ketler kuruldu..." G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada mı sorusuna, geçen hafta "yaşanmaz" yanıtını vermiştik. Bir dizi gösteriye karşın hâlâ öyle gö- rünüyor. Bunun pek çok nedeni var. Azerbaycan seçimlerini, ülke içi dengeler, çevre ülkeler ve küresel aktörter açısından irdeleyelim. Muhalefetpartilerinintümü "AzatlıkBloku"aü\a\- tmda birleşti ve seçime öyle girdi. Sonuçlar, usul- süzlükler yapılsa da blokun oylannın bir bloka ya- ramadığını, iktidan zortayacak oranda olmadığını gösteriyor. Azatlık Bloku yetkilileri bu yöndeki sorulara şu ya- nrtı veriyor "Seçime katılma oranı yüzde 50'nin altındaydı. Halkın büyük dilimi ne yazık ki, seçimlehn bir şeyi değiştirmeyeceği görüşünde. Bu yüzden sandığa gitmek istemediler." Azerbaycan'ın iç dengelerinde bundan böyle bir iktidardakı Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) bir de mu- halefet bloku var. Yakın gelecek böyle biçimlenecek. • • • Azatlık Bloku'nun başlıca umudu, ABD idi. Seçim- lerden önce ABD, Cumhurtîaşkanı llham AJiyev'in nabzını yokladı. Isteklerini yerine getirip getiımeye- ceğini sorguladı. Bize göre şu yargıya vardı: Şu aşamada isteklerimizin tümünü yerine getir- mesi zor. Ama, çalışılabilir bir yönetim! ABD, öncelikle Azerbaycan'ın Iran sınınnda 15 bin asker bulundurmak istiyor. Aliyev bu isteği şim- dilik erteletmiş görünüyor. ABD, seçimlerin "tam adil" olmadığı görüşünde. Ancak bunun gereğini yapacak mı ya da muhalefete omuz verecek mi, bu- nu açıklamıyor. ABD'nin yaklaşımının Türkçesi şu: Eyy Aliyev, seninle çalışacağız. Ama muhalefetin desenin karşındadiri durmasını sağlayacağız. Ona göre! Iran da seçimleri "normal" buldu. Azerbaycan se- çimleri, Iran standartlanna göre elbette normal ola- bilir! Ancak Tahran'ın bu yöndeki görüşünü yüksek sesle belırtmesi, Iran'ın da şu aşamada Aliyev'i komşu yönetimde görmek istediğini ortaya koyuyor. Rusya'yagelince... Aliyev'i ilk kutlayanlar arasın- da Putin vardı... Baba HaydarAliyev'in belki de bu konuda oğluna vasiyeti vardır, "Ey oğul, ister aç kai, ister boğul... Moskova'yı karşına almayı hep son seçenek olarak dûşûn!" • • • ABD'nin, Azerbaycan'ın çevresinin, seçimlerin bölgesel istikrarsızlık getirmemesi için çok dikkat- li olduğu görünüyor. Tıpkı Türkiye gibi... Ankara-Bakû ilişkileri 9O'lı yıllar boyunca nok- sanlıydı. Azerbaycan'daki iktidar değişıkliklerinde Türkiye'nin de, daha doğrusu Türklerin de etkisi ol- muştu. Türkiye, 9O'lı yıllardaki bu deneyimin ışığın- da son seçimlere dikkatli yaklaştı. Türkiye'den gi- den gözlemcilerin de genel olarak olumlu mesajlar vermesi, seçimlerin şeffaf ve demokratik bir ortam- da yapıldığını açıklaması, ortak bir bakışın ürünü ol- sa gerek! Azerbaycan, Orta Asya'nın kapısı, Kafkaslar'ın ki- lit taşı. Görünen o ki, herkes seçim şarkısı olarak şunu seçti: Demokrasinin ne önemi var, Mühim olan istikrar! ankcum(o cumhuriyet.com.tr KOMÎSYONUN CHP'Ll ÜYELERİ 'Birçok vekil îslami holdinglerle bağlantilı' tLHANTAŞCI ANKARA - TBMM îslami Holdınglen Araştır- ma Komisyonu'nun CHP'li üyesi N'ezir Bü- yükcengiz, birçok vekilin başından beri îsla- mi holdinglerle bağlantilı olduğuna işaret ede- rek "AKPYozgat Milletvekili Byas Arslan var. Ancak 'Kötü niyetlerini görünce aynldım' di- yor. Hiçbirisi kendilerine toz kondurmuvor- İar" dedi. CHP'li Bihlun TamayhgU de, tsla- mi holdinglerin siyasilerle "güvenilirlik" gös^ tergesTorarakbîrlncte olduğunu kaydettfTîm 7 paş'ın Isviçre'deki kuruluşuYimpaş Group AG yöneticileri hakkında kara para aklama ve do- landıncılık suçlamasıyla soruşturma yürüten federal savcıhğın, Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı'na gönderdiği suç duyurusu niteliğinde- ki yazı başkentte yankı buldu.TBMM îslami Holdingleri Araşnrma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Büyükcengız, birçok milletvekilinin bu holdinglerin içinde yer aldığını belirterek "Bi- liyoruz ki birçoğu başından beri işin içinde. Kimisi zamanında birükte olmuş, bugün milletvekili" diye konuştu. Büyükcengiz, ki- mi milletvekillerinin de eski Yimpaş yönetici- si olduğunu, ancak aynlmış gibi gözüktükleri- ne işaret ederken "El altından birliktelikleri sürüyor da olabilir" dedi. Büyükcengiz, "' Ortaktık aynldık, içlerinde çalıştrm ama şim- di ilgim yok' diyerek işin içinden çıkıyorlar. Siyasi ilişkiyi ekonomik ilişldyle bütünleştir- diklerini biüyoruz. Bunu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz" değerlendirmesini yaptı. 'Siyasiler holdinglerin \itrini' Komisyon üyelerinden Bihlun Tamaylıgil de, belli dönemlerde îslami holdinglerin siyasiler- le yakın ilişkide olduğuna işaret ederek "Açı- bşlara, temel atma törenlerine siyasileri be- raberlerinde gerirmişler. Yurtdışında yap- tıkları toplantılarda da siyasiler var. Güve- nilirlik göstergesi olarak siyasetçilerle bir arada olmuşlar. Holdingler, siyasetçileri re- ferans olarak göstermişler. Siyasetçiler de bu kişileri hangi noktada kuUanmışlar bu- nu sorgulamak lazım" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear