25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 OCAK 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA - f c j J v U i l U1VİJ. ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 13 Ekonomist Sönmez'e göre 2004'teki parlak görüntünün ardmda yoğun bir borçlanma, işsizlik ve yoksullaşma var Madalyonun ötekiyüzüEkonomi Servisi - Lkonomist Mus- tafa Sönmez, 2004'te ekonomi büyü- dükçe dış açığın arttığına dikkat çektı ve bu büyümenin parlak görünümü- nün arkasında yoğun bir borçlanmay- la artan işsizlik ve yoksulluk olduğu- nu vurguladı. Başarılı gcçtiği öne sürülen 2004 ekonomisinin "sosyal yanlarının tel tel döküldüğünü" belirten Sönmez'in he- saplamasına göre yıhn ilk 9 ayında yüzde 9.7'lik büyüme yaşanmasına karşın, aynı dönemde istihdam artışı sadece yüzde 2'de kaldı. 2003'te de ekonomi yüzde 6 büyürken istihdam yüzde 1 a/almıştı. 2004 temmuz-eylül aylannı kapsa- yan bu yıhn üçüncü üç aylık dönemin- de işsizlik oranı yüzde 9.3'e kadar yük- seldı. Ekonomideki yüksek büyüme, 1 4.47 PUANLIK KATKJ Enflasyonun kiradan • Ekonomist Mustafa Sönnıez, '2005'e Girerken Türkiye Ekonomısı Tıkırında mı?' başlığı altında hazırladığı çalışnıada, başarılı geçtiği öne sürülen 2004'te yüzde 9'a yaklaşan ekonomık büyümenin beklenen istihdam artışını sağlayamadığını belirtti. Buna göre reel ücretlerde bir iyileşme yaşanmadı, tannı kesimi küçülmeye devam etti, kamu maliyesinde de gelir ve harcama sonuçları, çahşan kesimin ve dar gelirlilerin aleyhine seyretti. işgücüne 526 bin kısinin katıldığı son bir yılda sadece 463 bin kişıye yeni is- tihdam yaratırken, yüzde 4 olan eksik istihdam ve işsizlik oranının toplanun- dan oluşan atıl işgücü oranı ıse yüzde 13.5 düzeyinde seyretti.tşsiz sayısı, 2 milyon 328 binden 2 milyon 390 bi- ne çıktı. İstihdam sevmeyen bu bü- yüme sonucu bir iştc çalışanların sa- yısı 22 milyon 411 binden 22 milyon 874 bine ancak çıktı. Yüksek büyü- me sadece 463 bin kişiye yeni istih- dam sağladı. Yüksek büyüme hızı- na rağmen açık işsizlik yüzde 9.3 dolayında. Kayıt dışı istihdam ge- nişledi ve ücretli, yevmiyeliler ara- sında 4 milyona yaklaştı. Ucretler eridi Sönmez'in saptamalarına göre 2004'te enflasyonda hedeflere ulaşı- hrken ücret artışları düşük enflas- yonla da baş edemedi. Üretimde çalışan kişı başına reel üc- retlerde 2004'ünilk dokuz ayındaki or- talama reel ucretler geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 2.1 oranında ar- tış kaydetti. Ancak reel ücretlerde 2001 yılında yüzde 14.1, 2002 yılının tü- münde yüzde 6.3 ve 2003 yılının tü- münde de yü/de 6.3 oranında reel azal- ma yaşandığı ıçin, kayıplar telafi edi- lenıedi. Bu yıhn ilk dokuz ayındaki re- el ucretler 2000 yılındaki düzeyinin yüzde 25 altında seyrediyor. Borçlanarak büyüdük! Büyümeyi finanse etmek için kısa vadelı borçların 30 milyar dolara çıka- nlması gıbi bırmaliyet olduğunu, borç stokunun 155 milyar dolara, sıcak pa- ra birikiminin 25 milyar dolar gibi teh- likeli bir boyuta ulaştığını kaydeden Sönnıez, cari açığı finanse etmek ve rezervleri belirli bir sevıyede tutmak için dış borç stokunun 40 milyar dolar arttınldığını hesapladı. Mustafa Sönmez, "Bu ölçüde borç- lanmaile ithalata dayalı, rastgelebir bü- yümeyi sürdürmenin akıl işi olup olnıa- dığuu Türkiye tartışmak durumunda- dır. Hele ki bu büyüme, beraberinde iş veaşyaratmıyorsa.»" ifadesini kullandı. ANKARA (ANKA) - 2004'te enflasyonun yansına yakını ev sahiplerinin kiralara yaptığı yüksek oranlı zamlardan kaynaklandı 2004'te kirada yaşanan yüzde 19'luk artış, enflasyona 4.47 puanlık bir katkı yaparkcn kiıacılar bir kez daha enflasyona yenildi 2004 yılı enflasyonıına kiradan sonra, endeks içerisindekı ağırlığına göre ikincı en yüksek katkıyı ıse, belediyelerın toplu taşıma ücretlerine yeni yılla birlikte yaptığı zamlarla yeniden gündeme gelen ulaşım harcanıaları yaptı. Ulaşım harcamalarında 2004'te yaşanan yüzde 14.9 oranındaki artış ise enflasyona 1.6 puanlık bir katkı yaptı. lindeks ıçensindeki ağırlığı sadece yüzde 9.3 düzeyinde bulunan ulaştırma harcamalarının yıllık enflasyona katkısı ise yüzde 17 düzeyinde oldu DÖVİZ ZARAR ETTİRDİ 2004 'te en çok TL kazandırdı ANKARA (ANKA) Yıllık yüzde 9 32 olan TÜFK'dekı artış dikkate alınarak yapılan behrlemeye göre 2004 yılı, TL cinsinden yatırım araçlarına yatırım yapanların yılı oldu. Kamu kâğıtlan , . , (DlBS)yılhk Tasarnuf Araçlanının Yıllık Reel Getirisi - TL Mevduat - Dolar Mevduat - Euro _• Dolar ^Dovızsepetı ^Sterlın -ALTF -İMKB -DİBS (yüzde) 15İ -5 7 -5.( -12.3 " -8 7 -5.1 -8.5 -J7.8 22.6 15 4 bazda yüzde 14.9- 20.1, mevduat vadelerine göre 10 9-15.9 oranında reel getıri sağladı. En yüksek reel getiri, yüzde 22 6'yla borsada olııştu. Döviz ve altın yatırımcısı ise reel bazda zarara uğradı GELİR 792 BlN YTL I Uzanlar'ın • arsaları satıldı Ekonomi Servisi - I'asarruf U'" Mevduatı Sigorta Fonu'nun ^ J M S ^ (IIVISF) bugün ilk kez yaptığı \ YTL'li ihaledc, Uzan Cîrubu borçlan I nedeniyle el konulan 4 arsa toplam 792 | bin YTL'ye satıldı. TMSF' merkezinde [ yapılan ihaledc, toplam muhamnıen ! bedeli 2 milyon 7K6 bin YTL olan 11 '., adet arsa satışa çıkarıldı. Ihalede, salılan 4 arsadan sadece 14 bin 279 metrekare büyüklüğündekı arsa, muhamnıen bedeli olan 214 bin Y l'L'nın üzerındc 240 bin YTL'ye satıldı. Dığer 3 arsa, muhammen değerlerinin altında alıcı buldu. İLK RANDEVU YAKIN Halkbank 'a iki talip var ANKARA (Cııınhııriyet Biirosu) - Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zcki Sayın, Halk Bankası'na biri yerli, diğerı de yabancı olnıak iizere iki talıpli olduğunu açıkladı. Sayın, "Tahmin ediyorum, bu ay içinde ilk görüşmenin randevusunu verebiliriz" dedi Sayın, görüşme talebınin, 17 Arahk'lan 5-6 gün önce geldığıın ifade etti Sayın, liim cağrılarına rağmen kendilerınc ödeme tablosu sunmayan borçlulara "yurtdışı yasağı" konulduğunu açıkladı. Genel Müdür llasaıı Ccbeci bankanın bir bölümünün halka açılarak özelleştırılmesı yönıinde görüş belirttiklerııu ifade etti. Yanlış işlemler, tüketicinin aynı gün başvurması durumunda hemen düzeltiliyor Kredi karb sliplerine dikkat! Yurttaş YTL istiyor Merkez Bankası şubeleri, para değiştirıne konusunda gelen talebe bağlı ilave gişe açacak. Merkez Bankası Konya Şııbe Müdürü Haydar Tırman, mevcut Türk Lirası 'nın 1 yıl geçerlilik süresi olmasına karşın para değiştirme konusunda yoğun lalep aldıklarını ifade ederek "Vatandaş cebinde YTL istiyor. Yeni olan her şey eskısini kovar. Gelen talep nedeniyle ilave açtıklarımızla hirlikte, toplam 5 gişeden para değiştirme konusunda hizmet verıyoruz"dedi. (AA) Merkez Bankası, Emniyet, Jandarma ve Bakanlık takipte Kalpazanlığa önlem HACER BOYACIOĞLU ANKARA - Merkez Bankası, YTL'lerde olası kalpazanhk olaylarının önüne geçebilmek için Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı ve Jandarma'yla ortak "sahtecilik veri tabanı" oluşturacak. Paralardaki sahtecilik olaylarına ilişkin olarak her kurumun kendi içinde oluştıırduğu bir bilgi havuzu var. Ancak yetkililer bugüne kadar bu bilgi havuzlarının birleştirilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekiyor. Sahtecilik veri tabanının oluşturulmasıyla, kalpazanhk konusunda istastiki verilere çok daha rahat ulaşılabıleceğine dikkat çeken yetkililer; "BöylelikJe, paralarda kullanılan sahtecilik yöntemleri, sahtecilik yapılan matbaalar ve sahteeilikle ilgili kişilere ilişkin bilgileri tek bir havuzda görebileceğiz" diye konuştular. YTL banknotlarda, sahtecilik görülme ihtimali en yüksek banknotların "50 ve 100 YTL" olduğuna da dikkat çekiliyor. Yetkililer, "Tüm banknotlann maliyeti yaklaşık aynı değerde. Bu dııı ıııiKİa aynı nıaliyctle 20 YTL veya 10 YTL banknotları basmaktansa, 50 ve 100 YTL banknotlannı basınak daha cazip gözükecektir" görüşünü dile getiriyor. • Yeni Türk Lirası 'na geçilmesiyle birlikte ülkenin değişik bölgelerinden hesaplama hatalarına ilişkin haberler ardı ardına geliyor. Ekonomi Servisi - Gerek borsa gerekse ban- kalar Yeni Türk Lırası'na geçışte sorunla kar- şılaşmazken sokaktakı vatandaş ve esnaf ye- ni paraya alışmakta zorluk çekiyor. YTL ha- talan özelikle kredi kartlı işlemlerde yaşanı- yor. Yaşanan bazı sorunlar şöyle: • Kuruş hanesi boş bırakılıyor. Mesela 75 YLT tutannda bir ahşverişin slibi çekilirken kuruş hanesi de göz önüne alarak "75.00" ya- zılması gerekiyor. Sadece "75" yazılası duru- munda tutar 75 kuruş olarak kabul ediliyor. • Diğer bir sorun ise rakamların TL gibi ya- zılması. Bu dururn limiti yüksek kartlar için risk oluşturuyor. Örneğin 1 milyon liralık alış- verişte rakam 1.000.000 olarak girilirse, kartsahibi 10 bin YTL'likalışveriş yapmış gibi oluyor. (,'ünkü 1.000.000'un son iki rakamı kuruş hanesine ginyor. • Bu tür sorunlarla karşı- laşaıı tüketicilerin aynı gün içinde alışveriş yaptığı ye- re başvurursa işlem PÖS ci- hazından iptal ediliyor. • Tüketicilerin sonraki günler içinse bankalarına baş- vurmaları gerekiyor. Işlemi tıran bankalar gerekirse aradaki tutarı iade ediyor. Yeni Türk Lirası'na geçilmesiyle birlikte ül- kenin değişik bölgelerinden hesaplama hata- larına ilişkin haberler ardı ardına geliyor. Ça- nakkale'de bir bankacı YTL çıkmadan önce- ki en büyük banknorun 20 milyon lira olduğu hesabından yola çıkarak 50 YTL'yı 20 milyon lira olarak değerlendirince müşterisine fazla ödeme yaptı. Banka görevlisi 60 adet 20 YTL vemıesi gereken müşte- risine 60 adet 50 YTL verdi. Yanlış fatura kesildi Bir başka YTL hatası da Bolu'da bir kargo firmasın- dayaşandı. Kargo şirketinde görevli bir eleman, 4 milyon V^ 248 bin liralık kargo bedeli ıçin 4 bin 248 yeni liralık fatura kes- tı. Önceki gün de Izmir'de yaşanan olayda, benzin ıstasyonlarında çalışan görevlilerin 50 milyon liralık akaryakıt üc- retini 50.00 YTL yerine sadece 50 yazdıklan için, 50 kuruşluk bir işlem gerçekleşmişti. Böylece 50 milyon liralık akaryakıt alan müş- ten bunun için 500 bin lira ödemiş oldu. EKONOMİ POLtlİK ERİNÇ YELDAN 2005'e Girerken Cari Açık Sorunu Cari işlemler açığı Türkiye ekonomisinin 2005 başında en önemli kırılganlık noktasını oluştur- maktadır. 2002 yılında 1.5 milyar dolar düzeyin- de olan cari açık, 2003'te 8 milyar dolara, 2004'ün ilk on ayında da 10.7 milyar dolara yük- selmiştir. Cari açığın 2004 sonunda 14 milyar dolar düzeyini aşacağı ve milli gelire oranla yüz- de 4.9'a ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bilindiği gibi cari işlemler açığı kabaca reel sektörün dış dünya ile döviz işlemlerinin denge- sini vermekte ve özet olarak mal ve hizmet tica- reti ile işçi dövizleri, dış borç faiz ödemeleri gibi faktör gelir-gider kalemlerinden oluşmaktadır. Cari açık, milli gelir muhasebe sisteminde de yurtiçinde gerçekleşen tasarruf-yatırım açığını vermektedir. Türkiye 2002'den 2004 Ekim ayı sonuna ka- dar birikimli olarak 20.3 milyar dolar cari işlem- ler açığı vermiştir. Açığın finansman biçimini de- ğerlendirmek için, ödemeler dengesi istatistik- lerinin finans hesabı dengesinde sunulan finan- sal sermaye hareketlerine bakmak yeterli ola- caktır. Aşağıdaki tablo bu amaçla hazırlanmıştır. Merkez Bankası verilerine göre söz konusu 34 aylık dönemde Türkiye'ye toplam 21.4 milyar dolar finansal sermaye girişi gerçekleşmiştir. Bu meblağa 7.3 milyara ulaşan kaynağı belirsiz net hata ve noksan kalemini de eklersek, Türkiye'nin söz konusu dönemde toplam 28.7 milyar dolar- lık bir döviz girişi yaşamış olduğunu görmekte- yiz. Finansal sermaye girişlerinin önemli bölümü- nü yabancıların Türkiye'den menkul kıymet alım- ları oluşturmaktadır. Bu dönemde yabancılar bi- rikimli olarak 11 milyar dolarlık menkul kıymet alı- mı gerçekleştirmiştir. Tablodaki verilerden bu tür döviz girişlerinin biryandan da Türkiye'dekiyer- leşiklerin 4.5 milyar dolara ulaşan sermaye çıkış- larını finanse ettiği görülmektedir. Türkiye'deki yüksek reel faiz-ucuz döviz kuru- na dayalı finansal arbitraj olanaklarını değerlen- diren bu tür spekülatif sıcak para akımları sonu- cunda yabancıların devlet iç borçlanma senet- leri portföyünde 2002'de 2.2 katrilyon TL olan payının, 2004 Aralık ayında 12.7 katrilyon TL'ye ulaştığı hesaplanmaktadır. Bu aradaTürkiye'nin kısa vadeli dış borçlan da toplam 9.7 milyar do- lar artış göstererek 26.1 milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Bumeblağ Türkiye 1 nin 2000 sonunda- ki kısa vadeli borç stokuna yakındır. Bazı yorumcular cari açığın "finanse edilmek- te olduğunu" ileri sürerek, bu konuda bir sorun olmadığı görüşünü savunmaktadır. Oysa cari açığın finanse edilmekte olduğu savı başlı başı- na bir totolojidir. Cari işlemler açığı, nihai olarak yüksek reel faiz getirisinin cezbettiği sıcak para akımlarının ve kaynağı belirsiz döviz girişlerinin yarattığı döviz bolluğunun ithalat talebini uyar- masına dayanmaktadır ve burada temel sorun bizzat cari işlemler açığının finanse ediliş biçi- minden kaynaklanmaktadır. Buradaki en büyük tehlike ise Türkiye'nin re- el sektörün cari işlemler açığı bağlamında gerek duyduğu döviz miktarından çok daha fazlasını borçlanmakta olduğudur. Veriler, Türkiye'nin söz konusu dönemdeki toplam 20.3 milyar dolar tu- tan cari açığına karşılık, dış borçlarında toplam 34.3 milyar dolarlık bir artış gerçekleştirdiğini göstermektedir. Dolayısıyla dış borç stokunun artışı, ekonominin tasarruf-yatırım dengesini sağlamak için gerek duyduğu döviz talebinin çok üstünde bir tempoda seyretmektedir. Daha açık bir ifadeyle, Türkiye yüksek hızda büyüdüğü ve yüksek cari açık verdiği için borç- lanmamakta; bunun tersine, büyük hacimli sıcak para girişlerinin yarattığı borçlanma neticesinde cari işlemler açığı doğmaktadır. Bu koşullar altında, dış borçlanma temposu- nun dizginlenmesi ve cari işlemler dengesinin düzeltilmesi öncelikle sıcak para akımlarının kontrolünden geçmektedir. Ödemeler Dengesi Seçilmiş Kalemler 2002-2004 Ekim Toplam Artış (Milyon Dolar) Cari İşlemler Dengesi Finans Hesabı Dengesi Yabancıların yurtiçinde menkul kıymet alımı Yerleşiklerin yurtdışında menkul kıymet alımı Net Hata Noksan Dış Borç Toplam Artış Kısa Vadeli Dış Borç Artış -20.278 21.421 11.080 -4.561 7.326 34.314* 9.694* 0 Haziran 2004 itibanyla. Kaynak: TC Merkez Bankası İLGİTOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK oztem.yuzak@cumhuriydcom.tr Yine çocuklar öldü... öyle sa- vunmasız, dev dalgaların arasında yıtip gittıler... Kalanlan kurtulmuş sayabilir miyiz? Ne yazık ki hayır... Açlık, susuzluk ve bölgede başlayan bulaşıcı hastalıklar yüzünden 50 bin ço- cuğun yaşamı tehdit altında... Binlerce insan kayıp, on binlercesi evsiz... Halbu- kı öyle büyük bir maliyet ve teknoloji ge- rektirmeyen basit bir tsunami uyarı sis- temi kurularak bu ölümlerin ve yıkımın çoğunun önüne geçmek mümkündü... Yapılamadı değil, yapılmadı... Oysa tsunamimetrelerin her birinin maliyeti sadece 250 bin dolar. önümde FAO'nun son raporu duru- yor. Her yıl dünyada 852 milyon kişi bes- lenme yetersizliğinden dolayı yaşamını kaybediyor. Ve yine her yıl 5 milyon ço- cuk beslenme yetersizliğinden kaynak- lanan hastalıklarla boğuşuyor. Bu da is- tenirse önüne geçilebilecek ama soru- nun çözümüne yönelik birtürlü adım atıl- mayan bir konu. Tıpkı küresel ısınma, spekülatif para hareketlerinin önüne ge- çilmesi, eşit eğitim, savaşların ve çatış- maların önlenmesi gibi... Ve bizler, yaklaşık 50 yıldan beri küre- sel bir yaşamın içinde olmakla övünülen Can Alan Tsunami Değil, Küreselleşme bir dünyada yaşı- yoruz. Facia anı ve sonrası ile ilgili görüntüleri sani- yesi saniyesine televizyon ekran- larında izliyor, üzülüyor, aramız- da para toplayıp bölgeye ulaştır- mak için harekete geçiyor, ancak sorgulamıyoruz. Bozuk imajını düzelt- mek için Güney Asya felaketini fırsat bi- lerek bölgede yardım dağıtan ABD'nin müşfik(!) askerlerinin görüntüleri ekran- larda. Seyrediyoruz... Evet iletişim çağındayız! Bilgi toplumu olmakla övünen ülkelerin timsah göz- yaşlarını seyrediyoruz. Aynı bölgede bir yanda acının, umutsuzluğun fotoğrafla- rı, diğer yanda 'Para verdik, boşagitme- sin' diye tatilini sürdürüp eğlenenlerin görüntüleri.... Insanlıktan çıkıyor muyuz yoksa? Kü- reselleşmenin bu kara yüzüne 'hayır' di- yebilme 'çaba- sını' göster- mekten gide- rek uzaklaşmı- yor muyuz? Farklı bir yaklaşun Geçen ka- sım ayında Ka- lite Derneği ta- rafından dü- zenlenen Ulusal Kalite Kongresi'nin ko- nuşmacılarından biri de Dünya Bankası Avrupa Başkanı Jean François Risc- hard idi. Insanlığı tehdit eden küresel sorunlara nasıl çözüm bulunabileceğine ilişkin bir sunum yapmıştı. Güney As- ya'daki tsunami felaketi aklıma Risc- hard'ın söylediklerini yeniden getirdi. "Dünyayı yönetmek için daha iyi yön- temlerbulmamız mümkün mü? Mevcut sistem, aciliyet taşıyan sorunları çözme- de yetersiz mi? Yaşamımızı tehdit eden en önemli sorunlar nelerdir ve bunlar nasıl çözümlenir" diye soran Rischard, mevcut küresel sistemin, sorunla- rı çözme konusunda etkili ve hızlı olmaktan çok uzak olduğunu, ya- pılan uluslararası anlaşmaların yavaş ilerlediğini belirtip şunları söylemişti: "Küresel KonularAğı (KKA) diye tanım- ladığımız bir oluşum yaratılabilir. Bu olu- şum sürekli olmalı ve en önemli işlevi mevcut uluslararası kurumları, sorunla- rı çözmeye yöneltecek bir şekilde yapı- landırılmalı. KKA üyeliği, konusunda uz- man hükümet temsilcilerini, iş dünyası- nın bilgili kişilerini ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini içer- meli. KKA 'nın bir diğer önemli faaliyeti, bir derecelendirme kuruluşu biçiminde, belirlenen kurallara uymayan ülkelerika- muoyuna duyurmak olmalı. Bu yeni iş- birliği ağları, mevcut uluslararası siste- min yerini almayacak, aksine sistemin bir paçası olan uluslararası kurumları daha hızlı ve etkili hareket etmeye zor- layacak. Böylelikle bir çeşit küresel va- tandaşlık bilincinin oluşmasını sağlaya- cak.'' Ister çözüm önerilerini '20 küresel so- run' başlıklı kitabında toplayan Risc- hard'ın anlattıkları, isterse başka öneri- ler olsun artık farklı düşünmeye başla- manın zamanı gelmedi mi? Zorlu, îsrail ve Rusya'da Ekonomi Servisi-Zorlu Hnerji Hlekt- rik Üretim AŞ, İsrail ve Rusya'da ener- ji yatırımı yapmak amacıyla iki ayrı şir- kete ortak olma karan aldı. Zorlu Enerjı'den borsaya gönderilen açıklamada, şırketin yönetim kurulu toplantısında, Israil'de enerji santralları projelerine yatırım ve ortak olmak, mü- teahhit, işletme ve bakım hizmetleri ver- mek amacıyla 800 mw kurulu güce sa- hip bulunacak Dorad Energy Ltd. şirke- tıne 160 bin dolar ödenerek yüzde 20 or- tak olunmasına karar verildiği belirtildi. Rusya'da enerji santralları projelerine yatınm ve ortak olmak, müteahhitlik, işletme ve bakım hizmetleri vermek amacıyla ise ABD'nin Vırginya eyaletin- de kurulan 1CFS International LLC Limited'e 300 bin dolar ödenerek yüz- de 51 oranında ortak olunmasının karar- laştırıldığı kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear