23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2004 CUMARTESİ HABERLER Anadolutopmklan parselparselsatılıyorTürkiye'de taşınmaz elde eden ülkelerin başmda Yunanistan gelirken onu Almanya, Ingiltere ve Suriye izliyor. En çok satın alman taşınmaz da îstanbul ve Antalya'da A W D 'nin> T e m m u z r \ I \ \ 2003'te köy ve tapu kanunlarında yaptığı değişikliklerle yabancılann Türkiye'de taşınmaz mal edinmelerinin önündeki engeller büyük ölçüde kaldırıldı. Ardından son bir yılda taşınmaz mal edinmede patlama yaşandı. Yabancıların Türkiye'de taşınmazlannın yüzölçümü 273 milyon 408 bin 382 metrekareye ulaştı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adh ise "Tehlike boyutunda satış yok" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidaraıın Temmuz 2OO3'te Köy ve Tapu Kanunu'nda yaphğı değişiklik- ler sonucu yabancı uyruİdulann Türki- ye'de taşınmaz mal edinmesinde sıçrama yaşandı. Temmuz 2003'e kadar Türki- ye'de 38 bin 228 yabancının 37 bin 335 taşınmazı bulunurken Temmuz 2003'ten bu yana yalnız bir yıl içinde 7 bin 145 yabancı, 6 bin 85 taşınmaz elde etti. Son bir yılda Türkiye'de en çok taşınmaz alanların tngilizler ve Almanlar olduklan dikkat çekiyor. Yabancılann Türkiye'de elde ettikleri toplam taşınmazlann yüzöl- çümü 273 milyon 408 bın 382 metreka- reye ulaştı. Tapu ve Kadastro Genel Mü- dürü Zeki Adh ise "yabancılara arazi sa- üşrnın "tehüke boyutunda obnadığınr ileri sürdü. ULKELERE CORE TAŞINMAZ ELDE EDENLER Ü Ü Ü AKP hükümetının Temmuz 2003 yı- lında Köy ve Tapu kanunlarında yaphğı değışıkiiİderle yabancılann Türkiye'de taşınmaz mal edinmelerinin önündeki engeller büyük ölçüde kaldınldı. Bu ge- lişmenin ardından, yabancılann arsa ve arazi ile binalı arsa ve arazi almalannda önemli bir yükseliş gözlemlendi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü verilerine göre, 19 Temmuz 2003 tarihi- ne kadar 37 bin 335 taşmmaz mal edi- minde bulunan 38 bin 228 yabancı uy- ruklu varken 19 Temmuz 2003 'ten 26 Ağustos 2004 tarihine kadar geçen yak- laşık bir yıllık sürede 7 bin 145 kişi, 6 bin 85 taşınmaz aldı. Geçen bu bir yıllık süre içinde Türkiye'den gayrimenkul alanlann başında 3 bin 210 kişi ve 2 bin 402 taşınmaz ile tngilizler var. Ingılizle- rin ardından 1441 kişi ve 1424 taşınmaz ile Almanlar geldi. Onlan, Hollandalılar, Irlandalılar, Norveçliler izledi. MALTA ADASI KADAR... 14 Temmuz 2004 tarihli istastistikler, yabancı gerçek kişilerin Türkiye genelin- de edindikleri mallann toplam yüzölçü- münün 273 milyon 408 bin 382 metraka- reye ulaştığrnı gösteriyor. Yetkililer, bu alanın Malta adasuım (320 kilometre ka- re) büyüklüğüne yaklaştığuu belirtiyor- lar. 26 Ağustos 2004 tarihli istatisriklere göre de, ülkemizde 45 bin 258 yabancı- nın, 43 bin 309 taşınmazı bulunuyor. Türkiye'de toplam taşınmaz elde edenle- rin başmda yüzde 31 ile Yunanlılar, yüz- de 28 ile Almanlar, yüzde 12.2 ile Ingi- lizler, yüzde 11.6 ile Suriyeliler geliyor. Türkiye'de en çok taşınmaz îstanbul, An- talya, Bursa, Izmir, Muğla, Hatay, Aydın ve Mersin'de yabancılara ait. SURIYE SINIRI... Yüzölçümü açısından yabancılara ait en çok taşınmazın Suriye sınınndaki Ha- tay, Kilis, Mardin ve Gaziantep'te olduğu belirlendi. Hatay'dan 120 milyon 676 bin 669, Kilis'ten 54 milyon 940 bin 860, ay- nı zamanda GAP bölgesi içinde yer alan Mardin'den 50 milyon 67 bin 384, Gazi- antep'ten de 23 milyon 50 bin 103 metre- karelik alan yabancılann elinde bu- lunuyor. Yabancılann ellerinde bulunan ve milyon metrekare düzeyindeki alan- lann diğer iller açısmdan dökümü şöyle: "tstanbul (5 rniryon 361 bin 430), Adana (3 mflyon 146 bin 729). Muğla (2 nıihon 708 bin 777), tzmir (2 mihon 165 bin854), Antarya (2 milyon 20 bin 373), Bursa (1 mihon 756 bin 945), Mersin (1 mihon 180 bin 686). Bankesirfl milyon 111 bin 306)." Yabancılann, 81 ilin içinde Igdır'dan da, Afyon'dan da, Karabük'ten d£ taşınmaz aUpalan dikkat çekti. v YUNANİSTAN %31.7 ALMANYA %28.O ABD %2.4 AVUSTURYA %2.2 KKTC %2.5 BELÇİKA FRANSA % 1 . 7 HOLLANDA İTALYA İNGİLTERE %2!5 %12.2 İLLERE CORE DURUM MERSİN %2.7 1 1 IZMIR — %10.5 < _ •İHfl f r\ÎSTANBUL %24.9 MUĞLA %10.5 / ^ ı ^—' Lzp HATAY % 9 . 3 ANTALYA %19.8 AYDIN %5.6 • _ BALIKESİR • %2.2 BURSA % 11.8 1 GAZİANTEP % 2.6 'Sıra devlet olarak satılmakta' T T arita ve Kadastro Mübendisleri Odası Başkanı Hüseyin Ulkü, IMF ve Dünya Ban- x \ kasıprogramlanylaköylüsü.esnafi,sanatkânicrankdırrumadüşürülenTür- ki>e"nin topraklanmn parsel parsel yabancüar tarafindan satın ahnriıgım belirterek "Sıra devletin Ceylanpınar, Dalaman gibi ürerim çiftliklerinin sauşuıa gekcektir" dedi Yaban- cılara Türkiye'de mülk edinme olanağı sağlayan Doğrudan Yabancı Yabnmlar Yasası De Köy Kanunu'nda yapılan değisiklikkrin TB.VLM'de yeniden gözden geçirilmesi gerek- tiğini \nrgula\-an Hüseyin Ülkü, "Arjantin'de Patagom-a'nın satılması gibi Türkhe'nin de topraklaruun devlet olarak yakmda satıhğa çıkanlması endişesi içindeyiz" diye konustu. Harraıı. yanlıs sıüaıııa kurbanı ARtFFARAÇ ŞANLIURFA - Yanlış sulama sonucu GAP'ın merkezi Harran Ovası'nda 4 bin hektar arazinin elden çıktığı, 40 bin hek- tar civannda tanm arazisinin ise tuzlanma ve çoraklaşma tehlikesiyle karşı karşıya kal- dığı saptandı. Ovada her gün bin metre- küp toprağınsa kanallar aracılığıyla Suri- ye'ye aktığı belirtildi. Köy Hizmetleri Genel Müdürü AB Al- tuntaş, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı Müs- teşan MehmetÇağd, Başbakanlık GAP tda- resi Başkanı Muammer Yaşar Özgül ve GAP tdaresi Başkan Yardımcısı Dr. FerhatŞeffi'yle birlikte Ak- çakale ilçesine bağh Ancan Köyü'nde ta- nmsal sulamadan dolayı tuzlanan alanlar- da incelemelerde bulundu. Bölgede sulu tanma geçilmesiyle 40 bin hektar civannda tanm arazisinin tuzlanma ve çoraklaşma tehlikesiyle karşı karşıyakal- dığını ifade eden Altuntaş şu bilgileri ver- di: "Yanhş sulama sonucu Harran Oag'nda 4 bin hektar arazi elden çıktı. DSİ barajla- n yapabilmek için trilj onlarca Bra harca- ma yapıyor. Bu böigede ise büüıçsiz sula- ma yüzünden binlerce metreküp su boşa akryor. Bunun öntenmesi Inzım. Arnk çift- çilerimiz az su ile çok verim aanayı öğren- meh." Altuntaş, Köy Hizmetleri Genel Müdüriüğu'nce geçen yıl Türkiye geneüa— de 200 kilometrelik ajanda drenaj ça- yâpıldığını, yıl sonuna dek bu rakamı iki katına çıkarmayı hedefle- dilderinidebü- dirdı. TAPU MUDURU TEHLİKE YOK T apu ve Kadastro Genel Müdürü Zeki Adh, dün konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında, 1934 yılmdan bu yana yabancılann Türkiye'de satın aldığı taşınmazlann kapladığı alanın 269 bin dönüm olduğunu, ancak bunun 241 bin dönümünün 1939 yılmdan bu yana kullanmalan yasaklanan Sunyelılere ait bulunduğunu, geçen yıldan bu yana yabancılann satın aldığı arazinin ise 3 bin 424 dönüm olduğunu bildirdi. İSRAIL TOPRAK ALIYOR SORUNU... tsrail yurttaşlanmn GAP bölgesinde Türkler adına arazi aldığı yönünde ellerinde somut bilgi bulunmadığmı belirten Adh, ancak yine de iddialan incelemek üzere bölgeye ekip gönderdiğini dile getirdi. Yabancılann "tehfike" boyutunda arazi ahmının söz konusu olmadığını savunan Adh, başta askeri kurumlar olmak üzere ilgili devlet kurumlannın bilgisi ve görüşünü aldıktan sonra yabancılara tapu tahsisinin yapıldığını belirttı. Tapu tahsislennin "karşılıkhnk anlaşması" olan ülke yurttaşlanna yapılabildiğini aktaran Adh, GAP bölgesinde tsrail yurttaşlan adına tescil edilmiş bir arazi ya da başka gayrimenkul olmadığını kaydetti. ' G E L İ R KAYNAĞr... Israıllilenn "Tûrk yurttaşlarT adına alım yaptığı yönündeki soru üzerine Adlı, "Israille karşılıklılık anlaşması var. Neden başkası üzerine alsın. O araziyi ancak üzerine tapu tahsisi yapılan kişi kullanabüir. Ama biz yine de bu iddialar üzerine inceleme vapmak için bir ekip gönderdik" dedı. Adh, Türkiye genelinde Yunan uyruklulann mülkiyetinde görünen 12 bin 562 adet taşınmaz malm 11 bin 508'inin Türk asıllı Yunan uyruklulara, 1054'ünün ise diğer Yunan uyruklulara ait olduğunu açıkladı. Adlı, bir soru üzerine de geçen yıldan bu yana yabancılara arazi satışlanndan 600 milyon dolarlık gelir elde edildiğini bildirdi. Adlı, karşılıklılık anlaşması olmadığı için Ermenistan yurttaşlanna satış işlemi yapıhnadığını, bu konuda gelen birkaç talebin de geri çevTİldiğini anlattı. CHP: PARANOYAK DEĞİL YURTSEVERİZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekılı Haluk Koç, yabancılara taşınmaz sah- şında gelinen noktayı anlatırken u Ulke topraklan ayaklarmuzm altmdan kayıyor" dedi. Duyarhlıklan- nın "paranov'a, dinozorluİc" diye adlandınldığına dikkat çeken Koç, "Topraklarımızın ekonomik işga- tin pençesinde olduğunu söylemek paranoy a değü, yurtseverliktir" dedi. ÖZAL'DAN BUGÜNE... CHP Grup Başkanvekili Koç, dün millervekilleri Sezai Önder, Muharrem Kıbç, Selami Yiğit ve Engın AltayTa birhkte bir basm toplantısı düzenledi. Sevr'den Lozan'a, Turgut OzsH döneminden günümüze yabancılara toprak satışı konusundaki yaklaşımı özetleyen Koç, şu bilgileri verdi: "Özal döneminde Anayasa Mahkemesi kararlanyla püskürtüldüler. Ana>asa Mahkemesi, yabancı şirketlerin Türkhe'de taşınmaz mal edinemej ecekleri kararuu verdi. Yabancılara karşıhkhhk şarü aranmaksızm taşmmaz saOşının önünü açma girişimi de Anayasa Mahkemesi'nden döndü. Mahkeme karannda, yabancılara mülk saüşnun salt bir mülkhet sorunu olarak değerfcndirilemeveceği vıırgulandL Küreselleşme sahnesi Recep Tayyip Erdoğan'la yeni aktörünü buldu. MiDi görüş gömleğmi çıkardık dryenlerin ne gönıkgi ghdiklerini önumüzdeki dönemde göreceğiz. AKP hükümeti Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanndan 17 yıl sonra çıkardığı yasayla yabancı uyrukhı gerçek kişilerin yanmda tkari şirketlerin de taşmmaz edinmelerinin yolunu açü. Aynca Köy Kanunu'nda değişikuk yapılarak tanm ve orman arazüerinm yabancı uyrukhı gerçek kişilere ve yabancı uyrukiu tkari şirkedere saüşmuı da önü açddL" SlNIR BÖLCELERINDE SINIRLAMA Kars Milletvekili Selami Yiğit de, AB'ye yeni giren bazı ülkelerde yabancılara tanm ve orman arazisi satışının 7-12 yıl süreyle yasak olduğunu, Litvanya ve Estonya'mn AB'ye girmeden önce yabancılara toprak satışmı yasakladığını, Yunanistan ve Rusya Federasyonu'nun sınır bölgelerinde ise arazi satışınm söz konusu olmadığını söyledi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Okumak... öğle yemeği için marketten satın aldıklan birkaç şi- şe kola ve poşetler dolusu ekmekle çalıştıklan yapım yerine dönen işçileri gördüğümde içim acır. Taşıdıklan şey beslenmeleri için gerekli gıdayı de- ğil midelerini doldurmaya yarayacaktır çünkü... Aynı duyguyu, diyelim ki bir tatil gününde, bir yığın ekiyle birlikte renkli gazete yığınlannı kucaklamış ev- lerine dönmekte olan yurttaşlanmızı gördüğümde his- sederim... Fakat bu kez öfkeyle kanşık olarak... Çünkü, sözünü ettiğim işçilerin başka çareleri yok- tur. Beyin gıdaiannı renkli basından ve TV izlencelerin- den almakla yetinen bu az ya da çok mürekkep ya- lamış yurttaşlanmız ise bir tatil gününü ya da çalışma saatleri dışındaki bir süreyi, hiç kuşkusuz, doğru dü- rüst kitaplar okuyarak da geçirme olanağına sahip kim- selerdir... Fakat aşağıdaki araştırma sonuçlan, ne yazık ki, on- lardan çok azının böyle bir etkınlik içinde olduğunu gösteriyor... • • • önümde 13 Ağustos 2002 tarihli bir "Cumhuriyet" gazetesi kesiği var... İlgili dosyadan bulup çıkardım. Türkçe öğretmeni Ferhat Özen'in "Türkiye'deki Oku- ma Aiışkanlığı" başhklı araştırmasından yola çıkılarak yapılan haberden öğrendiğimıze göre Japonya'da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılırken Türkiye'de bu sayı yalnızca 23 milyon 386. Yani, Türkiye'de bir yılda basılan kitap, Japonya'da neredeyse bir günde basılmakta... Ülkemizde nüfusa göre kitap okuma oranı yüz kışide beş kişiye ulaşamıyor... öğretmenle- rin bile sadece yüzde sekizi kitap okumakta! (Bu bil- gi Eğitim-Sen'in bir araştırmasından). Ve bu güzel ül- kemizde üniversite öğrenimlerini tamamlayanlann sa- yısının son yıllarda 14 kat artmış olmasına karşın, ki- tap okuyanlartmızın sayısı 1965 yılındaki oranın on- da binne gerilemiş, yani on kat azalmış... Aynı araş- tırmada, ("Birieşmiş MilletlerInsani Gelişim Raporu" verileri kaynak alınarak) 173 dünya ülkesinin yer aldı- ğı bir sıralamada bizim ülkemiz, nüfusa göre kitap oku- ma oranı bakımından Malezya, übya, Ermenistan vb. ülkelerin arkasında, 86. sırada yer aldığı belirtiliyor... • • * İlgili dosyada bir başka kaynak, Bilkent Üniversite- si Türk Edebiyatı Merkezi'nin yayımladığı "Kaynak" adlı derginin "Kış 2001" tarihli 5. sayısında yer alan "Türkiye'de Kitap Okunuyor mu?" başlıklı bir araş- tırmanın sonuçlan... O sırada yüksek lisans öğrenci- leri olan Göl Sılacı ve Reyhan Tutumlu'nun ulaştık- ları sonuçlara göre, 1935 yılmdan 1995 yılına kadar geçen 60 yıllık sürede, okuryazariık, okullaşma ve kentleşme oranlanndaki çok büyük artışa karşın, ya- yımlanan kitap sayısındaki ve nüfustaki artış karşılaş- tınldığında, kitap okuma oranında hızlı ve sürekli bir düşüş olduğu gözlemleniyor....özetle, kişi başınadü- şen kitap sayısı bakımından dünya ülkeleri sıralama- sında zaten en aşağılarda bulunan ülkemiz, bu sıra- lamada, gittikçe daha da aşağılara düşmektedir... • • • Neden okumuyoruz? Bilkent Üniversiteli genç araştırmacılar bu soruyu doğru ve özlü biçimde yanıtlıyor: "Yazılı kültürü, Batılı ülkeler gibi yüzyıllardır içsel- leştirmeden medya kültürünün ağına düşmüş bir toplum görünümündeyiz. Televizyon ve bilgisayar gibi ileri teknoloji ürünlerini bile yalnızca 'konuşmak' için kullanıyoruz. Cep telefonu ise tam zamanında im- dadımızayetişmiş, bizi, zamanının çoğunu konuşmak- la geçıren insanlara dönüştürmüştür. Modem toplu- mun gerektirdiği şekilde okumayan, yazmayan, yazı teknolojisiyle yalnız yüzeysel bir ilişki sürdüren bir kitle durumundayız." • • • Milli Eğitim Bakanlığı'nın "707 Temel Eser" girişi- miyle ilgili olarak, neden okumadığımız, toplumumu- za okumanın nasıl sevdirilebileceği konulannda ilginç görüşler dile getirildi. Çok sevgili dostum Haluk Şahin, "Radikaföeki kö- şesinde, gençleri okumaya özendirmenin yolunun hiç değilse başlangıçta ödüllendirmeden geçtiğini ileri sürerek önerilerde bulunuyor... Aynı gazetede bir başka yazar, konuyla dolaylı da olsa ilgili yazısında, "önce Osmanlıca olmak üzere, Arapça ve Farsçayı önemsemek" gerektiği görüşü- nü ileri sürüyor... Bana kalırsa, "neden okumuyoruz" sorusuna yanıt ararken, belki daha da önce, "neden okumalı" sorusunun yanıtlanması gerekiyor... Bu soruya benim yanıtım, "gerçekten insan olabil- mekiçin "dir... Gerçekten insan olabilmenin yolu ise, her zaman olduğu gibi bugün de, insanhk düşüncesinin, önce- likle de aydınlanmanın ürünlerini okuyup özümse- mekten geçiyor... Bu nasıl başanlacak? İlginç düşünceler üretmeye çalışmak ya da Milli Eğitim Bakanlığı'nın eklektik listesi üzerinde fikir jim- nastikleri yapmak yerine, yakın tarihimizin bir olgusu- na, Köy Enstitüleri deneyimine göz atmak, yapılma- sı gerekenler konusunda yeterii aydınlanmayı sağla- yacaktır... ataol b(g cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 Eylül sayısı bayilerde Mekanik Oyuncaklar ve Otomatlar Tarihi Proı. Dr. Zeki Tez'in incelemesi • ilkçağ otomaHannın sihtriî dünyaa • Romalılar'da otomat hıtkusu • Klesibios, Philon, Heron • Ortaçağ Aropları'nda mekanik oyuncak cılgınlığı • Benû Musa Kardeder, El-Sâ'afî, El-Cezeri • Avrupa'da otomatlann altin cağı • Da Vinci'nin mekanik oyuncaklan, Vaucanson'un ördeği, Suhan'ın orgu, Kempelen'in "Satronc Oynayan Türk'ü • Ilk androidler.. Ve roboriar... BAZI MAKALELER YarahliKi safsatolorc) /anıriar B<yolo|ilc vvnm Materyaliıt Büyük Birleıik Kurom'a doğru / Runnan ftkirH Nükl**r «neriinin toplumMİ molî/eHeri / Umur Günoy Cumhuriy«t Döntmi boyunca sanotiniız vs sorvnlan / N«cd«f SQm«f Postmodern mvhafozakâHann yeni eğHim modcli £«Mİ Yoym Imlmm: Esdcr Hefroaejkı / EdHirla: Itolon tukstm - Ivkn bzıler kim Solazajga Cod. Nont Sot. No:l S/4 Uy^k • İ5twtW U: (0212) 7U V K wrwvy.bilimveget«tek.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear