Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SNTA CUMHURİYET 23 TEMMUZ 2004 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALİ StRMEN
Öpsan Öymen
Dünkü Milliyet gazetesini açtığımda içim sız-
laJL 17 yıl olmuş, Türk basjnının yetiştirdiği en
deçerfı ve ilginç kişilerden Örsan'ı yitireli.
Içimi sızlatan, ölümden çok zamanın acıma-
sclığı oldu.
3yle ya! örsan'ı 17 yıl önce yitirdiğimize gö-
re bugün 30 yaşında olan gazete okurları, onun
yazısını okumamışlardır.
3ızlerin yaşamında canlı bir anı olan Örsan, ço-
ğmluk ıçin yalnızca bir tarih.
Acıları katlayıp biryana kaldıralım, biraz da ör-
sanın kişiliğine bakalım.
Örsan Öymen, eğitimci biraileden geliyor. Ba-
bası Hıfzırrahman Raşit Öymen, sapına kadar
bir eğitimci. Daha Kurtuluş Savaşı yıllarında,
Trabzon'da görevli iken çıkardığı Yeni Mektep
dergisı, savaşın en kritikgünlerinde, Ankara'da-
Ki Mustafa Kemal'in dikkatini çeker. Lider ken-
disine, çalışmalarını izleyip beğendiğini, devam
etmesini söyleyen yürekiendirici bir mektup gön-
derir.
Hıfzırrahman Raşit Bey'in kardeşi Münir Ra-
şit Bey de eğitimci olacak, uzun yıllar dersleriy-
te, kitaplanyla Cumhuriyet gençlerinin yetişme-
sine katkıda bulunacaktır.
örsan kırklı yılların Cumhuriyet Ankarası'nda
yetişir. Ağabeyi Altan Öymen'in "BirDönem Bir
Çocuk" adlı çok ilginç anı krtabında, Cumhuri-
yet gençlerinin nasıl yetiştiklerinin ipuçlarını bu-
luruz.
Yine o kitaptan öğrendiğimize göre Örsan,
ağabeyi Altan ve kız kardeşi Gülden ile ilk ga-
zetecilik adımlannı evde ağabeyinin hazırladığı
gazetede atar.
*••
17 yıl önce, uzun bir hapislik dönemini geride
bırakmanın keyfiyle serazad dolaştığım Ege'de,
örsan'ın ölüm haberini aldığımda, hemen tele-
fona sarılıp Uğur Mumcu'yu aradım.
Ağlıyordu.
örsan, Uğur'un çok yakın bir çalışma arkada-
şı ve can dostuydu.
Türkiye'nin bir zamanlar en önemli gazeteci-
lik okullarından ve önde gelen ajanslanndan
olan, Altan Öymen'in kurup yönettiği ANKA'da
başlamıştı dostlukları.
Birçok olayda bilgilerini paylaşmışlar, oturup
birlikte değerlendiıme yapmışlardı.
Mobilyayolsuzluğunda Uğur, Altan Öymen ile
birlikteçalışmıştı. Papasuikastındaise örsan ile...
örsan, haber atlatmanın ilke olduğu bir mes-
lek dalında, bilgi ve haberi, değdiğinde paylaş-
maktan çekinmezdi. Papa suikastında Uğur ile
ortak çalışmaları, birçok gerçeğin aydınlanma-
sına yardımcı olmuştur.
Aslında, bu meslekte az görünen birdayanış-
ma sergilediler ve bundan da toplum kazançlı
çıktı.
• • •
Bir anımı aktarmak isterim. 30 yıl önce, 1974'ün
yaz başlan, çiçeği burnunda bir Cumhuriyet ya-
zarıyım. Köşe yazılarının dışında, dikkat çeke-
cek bir çalışma yapmak istiyorum. Ankara'da AN-
KA Ajansı'nı ziyaret ederken örsan'a rastladım:
- Ne yapıyorsun şu sıralarda, diye sordu.
- Cumhuriyet'e girdiğim için çok keyifliyim, ama
yazılar dışında bir çalışma yapmak istiyorum, iyi
bir başlangıç olur, dedim.
Sordu:
- Hangi konuyu düşünüyorsun?
- Şu sıralar kıta sahanlığı gündemde, dedim,
o iyi olur.
Bir an durdu, düşündü. Sonra masasının üst
çekmesini açtı, bir dosya çıkarıp uzattı.
- Ben de aynı konuda çalışma yapıyordum.
Bunları da al, sana lazım olur. Anlaşılan, bunu
sen yapacaksın.
Onunla da yetinmedi, arkadaşı Eymen'in te-
lefonunu verdi, benim için de randevu aldı.
Şaşırmıştım. Bizim meslekte bu kadar payla-
şımcı ve özverili olunabilir miydi?
örsan ile aynı mesleği değişik şekillerde yap-
tık.
O iyi bir köşe yazarı, ama aynı zamanda hep
haberi arayıp öne çıkaran bir gazeteci idi.
Haberi köşe yazısında öne çıkaran, her yazı-
yı bir haber odağı haline getiren "06 Ankara" kö-
şesiyle örsan olmuştu.
Basın tarihimizdeki önemli yeri buradan gelir.
Bu konuda ona öncülük ettiğini söyleyebilece-
ğim tek kişi, Akşam'daki köşesinde aynı işi ya-
pan llhami Soysal idi.
Daha sonra ANKA okulundan yetişenlerden Te-
oman Erel, aynı işi, aynı başarıyla sürdürdü.
17 yıl önce yitirdiğimiz Örsan Öymen yalnız ba-
şarılı bir gazeteci-yazar değil, ilkeli, güçlü, zen-
gin paylaşımcı bir insandı.
Onu çok özlüyoruz.
Etkinlikler düzenlendi
Lozan'ın81.
yıldönümü kutlanıyor
Haber Merkeâ-Lozan
Antlaşması'nın 81. yıl-
dönümü tüm yurtta çeşıt-
li etkinliklerle kutlanıyor.
Kadın Araştırmaları
Demeği yaptığı yazıh
açıklamada, Türkiye'nin
bağımsızlığının ve bütün-
lüğünün belgesi olan Lo-
zan Antlaşmasrnın 81.
yıldönümünû kutladı.
Çağdaş Yaşamı Des-
teklemeDerneğı(ÇYDD)
Genel Başkanı Prof Dr.
Türkan Saytan ve Genel
Başkan Yardımcısı Prof.
Dr. tbrahinı Kaboğhı,24
Temmuz 1923 tarihinde
imzalanan Lozan Antlaş-
ması'run 81. yıldönümü
dolayısıyla yazılı bir açık-
tama yaptılar. Otak açık-
lamada, Lozan Antlaşma-
sı'yla saygın bir yer edi-
nen Türkiye'nin. bu ant-
laşmadan 81 yıl sonra AB
ile müzakerelere başla-
mak ıçin yeterli mirasa
sahip olduğunu ıfade et-
tiler.Trakya Üniversitesı
Rektörlüğü'ndenyapılan
açıkJamada ise "Lozan
Banş Antlaşması, Türk
Rönesansı olarak kabul
edikn tarihi bir belgedir"
denildi.
Bu arada, Türkiye
Cumhuriyeti'nin Misakı
Mılli sınırlan ıçinde bö-
lünmez bütünlüğünün,
tüm dünya tarafından ka-
bul edildiği Lozan Antlaş-
ması, bir dizı etkinlikle
kutlanacak.
Cumhurbaşkanı, Belediyeler Yasası'nın 3 maddesini yeniden görüşülmek üzere geri gönderdi
Sezer'den 'belde' vetosuANKARA (Cumhumet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Secdet Sezer,
AKP'li beledıyelerin borçlanmn tasfı-
yesını kolaylaştıran. başkanlara *kı-
vak maaş ve emeklilik* öngören Bele-
diyeler Yasası'nın 3 maddesini Mec-
lis'e iade ettı. Sezer'ın iade gerekçe-
len özetle şöyle:
• Beide tanırru çetişkiB: İncelenen ya-
sanın 3. maddesinin (c) bendınde, bel-
denin belediyesi bulunan yerleşim yer-
len olduğu belirtilmesine karşın (a)
bendınde beledıye "beldenin ve belde
sakinlerinin mahaüi müşterek niteiik-
teki ihtivaçlannı karşılamak üzere ku-
rulan ve karar organı seçmenler tara-
findan seçilerekohışturulan,idarive ma-
li özerkliğe sahip kamu tüzdkişisi" bı-
çımınde tanımlanmıştır. Yapılan dü-
zenlemede belediye tanımlanırken bel-
de halkı yanında, belde aynca belirtı-
lerek beldenın yerel ortak gereksınim-
BÜYÜK$EHİRE HÜKÜMET YETKİSİNE ONAY
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Büyültşe-
hir Beledıye Yasası'nı onayladı. Büyükşehir bele-
diyelerini hükiimet yetkıleriyle donatan yasaya gö-
re. büyükşehir belediyeleri arsa üretebılecek. top-
lu konut, kamulaştırma yapabilecek. Resmi Gaze-
te'de bugün yayımlanacak 36 maddelik yasa ile İs-
tanbul ve Kocaeli'nın ıl sının büyükşehir belediye
sının kapsamına girdi. Yasaya göre, nüfusu 750 bi-
nın altında olan kentler büyükşehir olma istemin-
de bulunamayacak.
lerinı karşılama görevi beledıyelere
venlmiştır. Bu aynmla belediyeler ge-
nel yönetımle ilgılı konulan da kapsa-
yacak biçimde, genel yerkilı yönetim
birımi gibı tanımlanmış olmaktadır.
Anayasarun 126 ve 127. maddelerine
göre. illerde, merkezı yönetimin uzan-
tısı olan ve yetki genışliği esasına gö-
re oluşturulan il genel yönetımı ile ye-
rel yönetim örgütlenmesi olan ve ida-
ri vesayet ilkesine göre oluşturulan il
özel yönetimi ve beledıye bulunmak-
tadır. İl halkının ortak yerel gereksin-
melerinin karşılanması il özel yönetı-
minin, belde halkının ortak yerel ge-
reksinmesinin karşılanması belediye-
nın, ıl ve belde halkının ortak yerel ge-
reksinmejeri dışında kalanlar ile bel-
de de dahıl ilin tüm hizmetlennın kar-
şılanması da ıl genel yönetıminin gö-
rev alanına gırmektedır.
• Belediyeningörevleribelirsiz: Ya-
sanın 14. maddesimn birinci fikrasın-
da, "Belediye, kanunlarla münhasıran
başka bir kamu kurum %e kuruluşuna
verilmeyen mahaüi müşterek nitelik-
teki her türlü görev ve hiznıetiyapar ve-
ya yapünr, gerekli kararian alır. uygu-
lar ve denetJer" denilerek belediyenin
görev ve sorumluluklan genel ve so-
>aıt olarak belirtilmiştir.
• İncelenen yasamn geçici 4. mad-
desinde. "Konusu suç teşkfl etmemek
ve kesinleşmiş bir yargı karanna müs-
tenit olmamak ka\dı\la. bu kanunun
yayımı tarihine kadar. memur temal-
cileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek
veya başka bir tasamıfta bulunarak
belediye,büvükşehirbeledh^si veilözel
idaresinde çahşan kamu personeüne
her ne ad albnda ohırsa olsun ek öde-
mede bulunmalan nedenrvie kamu gö-
reviileri haklannda idart adü veya ma-
li \argılama ve takibat yapüamaz, baş-
latılanlar işlemden kaldınlır'" denil-
mektedır. Maddedeb "konusu suç teş-
kileOnenıekwkesinkşmiş bir >argı ka-
ranna müstenit olmamak kâydıyla"
anlatımından, madde kapsamına giren
ıdan, adlı ya da mali yargılama ve so-
ruşturmanın suç oluşturabilecek mte-
lıkteki eylemlen de içerdiği anlaşıl-
maktadır. Bu ıçerikteki yargılama ve
soruşturmanın yapılmasım engelleyen
ya da işlemden kaldınlmasını öngören
düzenleme af mtelığındedir. Yapılan
düzenleme af nitelığınde olduğu için
TBMM üye tam sayısırun 5 "te 3 çoğun-
luğunun oyu ile kabul edilmesi anaya-
sal zorunluluktur. Tutanaklann ıncelen-
mesinden. yasanın tümünün de 235
oyla kabul edildiği görülmektedır ki bu
sayı da af için gerekli karar yetersayı-
sının altında kalmaktadır.
NESRİN NAS: YIPRANDIK
ANAP
ismini
değiştirecek
• Eski genel başkanı
Mesut Yılmaz ile 4
bakanı Yüce Divan'da
yargılanacak olan
ANAP, yolsuzlukla
anılan imajıru "isim ve
amblem" değişikliğiyle
unutturmaya çalışacak.
ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Eski
genel başkanı Mesut Yılmaz ve 3 bakanı
Yüce Divan'da yargılanacak olan ANAP,
-yolsuziuklarla'' anılan kötü imajını "isim
ve amblem değişikliğiyle" unutturmaya
çalışacak. ANAP Genel Başkanı Nesrin
Nas. dün düzenledığı basınla sohbet
toplantısında. partisinde yapmayı
planladığı önemli değişıklikleri açıkladı.
ANAP markasının son dönemde,
yolsuzluk söylentileri nedeniyle
yıprandığım kaydeden Nas, "Üstelik de
partiye bu kötü rrürası bırakanlann hepsi.
başka partilerde saf tuttıdar" dedi.
Akademisyenlerden oluşan bir grupla bu
konudakı çalışmalann sürdüğünü belirten
Nas. "Bu çalışma sonucu belki de
teşkilatlanmız isim \e amblem
değişikliğine gerek duymayacak Nasıl
daha güçlü bir parti haline gelebUiriz, ne
rür yeniBkler gerekir. bunun arayışı
içindejiz" dedi. Nas, teşkilatlann görüşü
doğrultusunda konunun MKYK'de karara
bağlanacağını ifade ettı. Nas, "Yüce
Divan'da aklamp partinin başına geçme
hesabı yapbğı
w
sa\ lanan eski genel
başkanı Yılmaz'a da sahıp çıktı. ANAP'ın
geçmişte, "Koskotas dos\
F
alan'* olarak
sunulan suçlamalarla yıpratıldığım.
Yılmaz ve eski bakanlar hakkındaki
Soruşturma Komisyonu raporlanrun da
bunun devamı niteliğinde olduğunu
savıınan Nas, "Şimdi 'BOTAŞ'ın
işlemlennden ben sorumlu değilim' diyen
Enerji Bakanı Hılmı Güler, kendisinden
önceki bakarun Yüce Dh^n'a gitmesi için
oy kullanabiüyor. Ben >argüamanın bizim
için olumlu biteceğini düşünüyonım1
* dedi.
Partiye "kötü imaj" miras bırakıp
gidenlerle ilgili elinde "sağbm" bir liste
olduğunu belirten Nas, bunlann bir daha
partiye sokulmayacağını belirtti.
ostları Kemal Türkler'i andıTürkiye Devrimci İşçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK) kurucusu ve ilk genel başkanı Kemal Türkler, katle-
dilişinin 24. yıhnda ailcsL dostlan ve sendika üyeleri taranndan Topkapı"daki mezan başuıda aıuldı. Türkler'in
eşi Sabahat Türkler, kızlan \asemin ve Nilgün ile damadı Oğuz Smdan'ın da katıldıklan annıa töreninde konu-
şan DİSK Genel Başkanı Süleynıan ÇelebL Türkler'in katledilişinin üzerinden 24 >ıl gecmesine karşın faiüerinin
bulunamadığını anımsatarak "Bu. Türkiye'deki gizli ellerin başka ülkelerde nasıl dolaşhkiannın kanıOdır" dedl
Türkler'in, Türkhe'deki sendikal hareketüı önemli liderlerinden biri olduğunu \urgula\an Çelebl, "Türkiye'de-
ki işçi sının bugüne kadar belirli kazanımlar sağlamışsa bu Kemal Türkler lidertiğinde verüen mücadele sayesin-
de olmuştur" dedl AKP'nin sendikal örgütlenme özgürlüklerini yok etmeye çahştığuu ifade eden ÇelebL buna
karşı tüm Türkiye'yi doiaşarak muhakfet rollerini yerine getirecelderini söyîedL Kemal Türkler Vakfi (KETE\
T
)
aduıa söz alan Türkler ailesinin av ukati Rasim Öz ise Türkler'in "eylemleriyle işçi sınıfinın tarihini >azdığını" be-
lirterekTürkler'in başlatnğı mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini kayderri. (TAYLAN SIĞIRCI)
Baykal, milletvekilini 'partili gibi davranmamakla' eleştirdi
6
Derviş'in uyıım sorunu var'
ANKARA (CumhurivetBürosu) -
CHP Genel Başkanı DenizBaykaL İs-
tanbul Milletvekilı Kemal Derviş'in
"partili gibi davTanmadığını. uyum
sorunu okhığunu" söyledi îstifa çağ-
nlan üzenne suskun kalan, ancak
yakın çevTesine istifa edeceği mesa-
jı veren Demş'in de tatil ıçin ABD'ye
gideceği bıldınldı.
CHPNIYK'run önceki günkü top-
lantısmda, türban konusundaki söz-
len ve CHP lideri Baykal'a "baş-
buğ" yakıştırması nedeniyle şimşek-
len üzerine çeken Kemal Derviş'le
ilgili değerlendirmeleryapıldı. Bay-
kal'm, Demş'in ıstıfaya çağnhnası
açıklamalanyla ilgili olarak "Arka-
daşlanmız onun sözlerine yanrt ver-
di, görüşlerine tepki gösterdj" dedi-
ği öğrenildi. Baykal şu görüşleri dı-
le getirdi:
"Partfli gibi davranmryor. Herkes,
her aklına geleni uluorta kamuoyu
önünde söylevemez. Kemal Dervişten
AKP'nin uygulaıııalannadönüketeş-
tiriler dile getirnıesi beklenirken, hep
parti içine dönük konuşuyor, parti
programıru. çizgisini eleştirfyor. Eleş-
tiri yapıhrama bunun yeri beflkfir. Par-
ti içi konular parti mechsi ya da gnıp-
ta konuşulur. Her şey kamuoyu önün-
de tartışdmaz.."
Toplantıda Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'm Fransa gezisine eşi-
ni götürememesi konusu da günde-
me geldi. Baykal, "Daha önce, din-
sel özgürhikler bağlamında farkh tel-
kinler yapılan AB'de şûndi ters yön-
de yaklaşımlar sergüeniyor" dedi.
VAN VALÎSİ:
'Devlet
dimdik
ctyakta'
ANKARA/VAN
(Cumhuriyet) - Van'da
Valı Hikmet Tan'a
yönelik bombalı saldın
ve eski mılletvekıli
Mustafa Bayramın oğlu
Hamit Bayram ın
emnıyetten kaçınlmasına
ılışkin soruşturmalarda
halen bir sonuç
alınamadı.Hamıt
Bayram'ın kaçınlmasını
araştıran mülkıye
müfettışlen soruşturma
kapsamına Malatya
Emniyetrnı de aldılar.
Van Valisi Hikmet Tan,
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın "Van
aşiret işgaUnde"
açıklamasına tepki
göstererek "Meslek
yaşamım boyunca hiçbir
zaman >ılgınlığa
düşmedim. Sayın
Bav kal'dan bir açıklama
bekfiyorum" dedi.
CHP"heyeri de bölgedekı
incelemelerini
tamamlayarak Ankara'ya
dönerken Deniz
Baykal'ın "Van aşiret
işgali alünda"
açıklamalan kentteki
yöneticileri huzursuz
etti. Tan, yaptığı yazılı
açıklamada CHP lıden
Baykalın"ValiTan
\ilmis" sözlerini
anımsatarak "36 yılhk
meslek hav^tımda hiçbir
kişi ya da ola\ karşısmda
asla yılgınüğa
düşmediğunl, bu olav lar
karşısmda da mülki idare
amiri olarak seyirci
kalmadığunı bilgi ve
değeriendirmenize, bu
yolda bir açıklama
yapmaruzı beklediğimi
de takdüierinize sa>gryla
sunanm" diye konuştu.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Alaattin Çakıcı'nın yakalanması ve
Türkiye'deki çetelerle devlet güçleri ara-
sındaki ilişkı üzerine bu köşede üç ya-
zı yayımlandı. Birisi CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Anadol a, diğeri Prof. Dr.
Aydın Aybay'a aitti. Aybay'ın yazısı 12
Eylül askeri darbesi öncesi öldürülen
Prof. Dr. Ümit Doğanay la ilgiliydi. Ay-
dın Aybay'ın mektubunda cinayetin ay-
dınlatılabilmesi amacına yönelik, o gün-
den kalma anılannı içeren bölümler de
yer alıyordu.
Aybay'ın yazısına, Doğanay'ın akra-
balanndan olduğunu belirten Prof. Dr.
Berin Ergin'den bir açıklama geldi. Ya-
kın tarihimizi aydınlatmaya yarayacak
bu mektubu da sizlerle paylaşmak is-
tiyorum.
Berin Ergin'in mektubu şöyle: Köşe
yazınızda Prof. Dr. Aydın Aybay'dan
gelmiş bir yazıyı aktarmış bulunmakta-
sınız. Yazı muhtevasında Prof. Dr. Ümit
Doğanay ve onun kayınpederinden bah-
sedilmiştir. Bu yazıda belirtilen kişiler
ve olavlar kanşık belirtilmiştir. Bu neden-
le düzeltmek istedim.
Merhum Ümit Doğanay, teyzemin
damadı olarak sıhri hısımlık ilişkim bu-
lunmaktaydı. Teyzemin kocası ki, yazı-
da Ümit Doğanay'ın kayınpederi olarak
belirtilen kışıye atfedilen vasıflar yanlış
olmuştur. Kayınpeder Nedim Pirinççi-
Ümit Doğanay'ın Kayınpederi...
oğlu'dur. Malta sürgünü olarak belirti-
len kişi Fevzi Bey olup kayınpeder de-
ğildir. Aslen Diyarbakır üceli olup bü-
yük bir ailedendir. Bu aileden tanıdık
isimler vermek gerekirse, örneğin Fet-
hi-lnci Pirinççioğlu (V1P Turizm) Fev-
zi Bey'in evlatları olup Nedim Pirinççi-
oğlu'nundayeğenleridir. Nedim Pirinç-
çioğlu'nun ağabeyi Fevzi Bey, Malta
sürgünüdür ve mebus olmuştur.
Ümit Doğanay aileye damat oldu-
ğunda Malta sürgünü Fevzi Bey ha-
yatta değildir ve kayınpederi Nedim Pi-
nnççioğlu da 1961'de vefat etmiştir.
Başka deyişle Ümit Doğanay aileye
katıldıktan iki üç yıl sonra da kayınpe-
derini kaybetmiştir. Bu nedenle Ümit Do-
ğanay'ın kayınpederine Kürdistan Kral-
lığı teklifi mümkün olmadığı gibi böyle
bir teklifin yapılması da söz konusu
olamaz. Gazetede böyle bir yanlışın
yazılması Nedim Pirinççioğlu'nun ev-
latları ve torunlarını son derece üzer
niteliktedir.
Ümit Doğanay. bu konulan ancak,
Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Mebu-
su, Malta Sürgünü ve Lozan Müşavin
olan ve annem ile teyzemin (Ümit Do-
ğanay'ın kayınvalidesi) babaları Zülfi
Tığrel'in babam merhum Dr. Sedat Al-
tuğ'a (Beyoğlu ilk Yardım Hastanesi
Başhekimliği'nden emekli) nakletmiş
olduğu kadarı ile bılebılir. Babamdan
naklen dinleme dışında başka bir kay-
nağı yoktur.
Açıkça ifade edeyim ki, Dedem Zül-
füTiğrel (önceMısır'a Ingilizlertarafın-
dan sürgün edilmiş) ve Fevzi Bey Mal-
ta sürgünü olmuşlardır. Bunun sebebi
Ermeni tehciri ve Ermenilere kötü mu-
amele yapılması nedeni oiarak göste-
rilmiştir. Osmanlı mebusu olmaları ve
devlet yönetiminin zafiyetı, kendilerinin
yöredeki hâkimiyetleri onların uzaklaş-
tınlmalarını gerektirmiştir. Sonra hakla-
nnda ingilizlerce bir kanıt bulunamadı-
ğı için Malta'dan serbest bırakılmışlar-
dır. Gerçektamamen aksıdir. Kuzeyden
güneye indirilen ve Osmanlı askeri ta-
rafından korunan ve maalesef eşkıya
(Dağdaki Kürt asıllı eşkıya, birçok Er-
meni yazılarında kendilerine saldıran-
lann Kürt olduğu esasen vurgulanmış
ve hayatta olanların gençlere naklettik-
leri hikâyelerden de yolda saldın ger-
çekleştirenlerin Kürt orijinli olduğu an-
laşılmaktadır; başka deyişle Osmanlı
müfrezesi korumakla yükümlu olmak-
tan başka hiçbir şey yapmamıştır.) ta-
rafından para ve kıymetli eşyalarının
alınması sebebiyle saldınya uğrayan
ve kaçışan bu insanlara yardım eden
dedem Zülfü Tığrel'dir. Birçok kişinin Di-
yarbakır'da ikamet etmesini mümkün
kılmış ve suçsuz bulunduklarını, ika-
met ettıkleri yeıier itibanyla hıyanet için-
de olmadıklarını savunmuştur. O dö-
nemde herkesin hıyanet içinde olduğu-
nu savunmak son derece yanlıştır.
Malta sürgünü olan Fevzi Bey'e Kür-
distan Krallığı teklifi yapılması imkânsız-
dır. Bölücü zihniyetetamamen karşı çı-
kan ve Atatürk'ün görünmez gölgesi ve
savunucusu olan dedemin aynı zaman-
da bacanağı olan Fevzi Bey'e Kürt Kı-
rallığı teklifinin yapılması bu kişilerin kı-
şiliği ve zihniyeti ile bağdaşmayacak
niteliktedir. Şeyh Said ısyanında Şeyh
Said'in müritlerinin karşısmda durulma-
sını sağlayanlara Kürt Krallığı teklifi ya-
pılmış olması beklenemez.
Bu teklif başka aileye yapılmıştır. An-
cak beni ilgilendirmeyen ve yazılı kanı-
tım olmadığı için dile getiremeyeceğim
konular hakkında beyanda bulunmak is-
temem. Sonuç olarak Ümit Doğanay,
kayınpederi Nedim Pirinççioğlu'nun
Ma/ta sürgünü olmaması sebebiyle ve
evlendikten kısa bir süre sonra vefat
ettiği için Malta ve Diyarbakır ile ilgili si-
yasi konulardakı bilgileri kayınpederin-
den öğrenmesi mümkün değildir. Bi-
rinci olarak bu yanlışı düzeltmek ve ıkin-
ci olarak Ümit Doğanay'ın bilgilerinin
babama ait olması ve bunlann tarafım-
dan kelime kelime bilinmesi sebebiyle
yazıdaki yanlışlıklan düzeltmek istedim.
Aynca dedem Zülfü Tiğrel, Lozan'da
müşavir olarak bulunmuş ve güneyi
temsil etmiş bulunduğundan birçok ko-
nunun gerçeği tarafımızdan bilinmek-
tedir.
Yazıda Ümit Doğanay ile ilgili bir dos-
yadan bahsedilmektedır. Bu dosyanın
sanki kayınpedere (hatalı belırtilmiş ki-
şiye) atfedilmiş gibi bir sonuç vermesi
de okuyucuyu yanıltmaktadır. Ümit Do-
ğanay her zaman yurtdışına çıkmıştır
Bir dosya varsa o dönemde herkesin bir
dosyasının olduğu bir gerçektir. Varsa
da bu dosyanın Türk Devletinin kurul-
masında emeği geçen ve gerçek ola-
rak hiçbir ayrımcılık gütmeyen gerek
Osmanh'nın ve gerekse Türkiye'nin ger-
çek aydınlanna kadar şüphe uyandıra-
cak bir biçimde kaleme alınması doğ-
ru olmamıştır.
Prof. Dr. Berin Ergin