Catalog

SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y B B B B 22 23 22 20 28 30 31 30 Sinop Y 21 Adana B 30 Samsun Y 23 Mersın A 28 Trabzon Y 21 Dıyarbakır A 34 Giresun Y 21 Şanlıurfa A 35 Ankara PB 26 Mardın A 32 Eskişehır PB 24 Sıırt Konya A 33 PB 28 Hakkârı B 28 Sıvas PB 23 Van A 25 Zonguldak Y 20 Antalya B 28 Kars Y 23 Yurdun kuzey kesırn- len parçalı bulutlu, Mar- mara. Karadenız ıle Es- kışehır Kars ve /Vdahan çevrelen sağanak yağış- lı, dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı kuzey kesmler- de azalacak. dtğer yer- lerdeonemlıbırdeğışık- lık olmayacak Ruzgâr guney ve batj yonlerden orta, yer yer kuvvetlıce esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkj Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y PB B B B B 20 19 18 27 24 28 26 24 Münıh B 24 Zünh Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B PB Y PB Y Y PB Y 22 13 14 26 21 18 25 27 B 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A Y Y PB Y Y A 23 33 15 30 30 22 17 36 A 38 Ss ^- Bu utlu ^ Çok Dulutld • Yağmuriu Gok gurultüKİ Fark? • Baştarafı 1. Sayfada önceki 'Üçlü Koalisyon' ile IMF arasında anlaş- mayla saptanan koşul- ların onaylanmasıdır; bu kapsamda eski Eko- nomi Bakanı Kemal Derviş ile Başbakan Er- doğan arasında fark aramak boşuna zah- mettir. • IMF progranıı konu- sunda eski kaalisyon- dan farklı düşünmeyen Erdoğan hükümeti. AB'ye dönük siyasetin- de yine eski Başbakan Yardımcısı Mesut Yıl- maz'la tümüyle örtüşen bir tutumu benimse- miştir; bu alanda Sayın Yılmaz'ın kararlıİığı çarpıcıydı. Bu durumda ortaya bir soru çıkıyor: AKP iktidarımn Ecevit'in Başbakanlığı dönemin- deki 'Üçlü Koalıs- yon'dan farkı nedir? Takıyye kuşkusunu sırtında taşıması tnı? Yoksa dışa hağımlı- lıkta pek şaşırtıcı yu- muşaklığı mı? Cumhurlyel Mafya her yerdeANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara Tica- ret Odası (ATO) tarafından hazırlanan "Hayatımız Mafya" raporuna göre mafyanın Türkiye "de sıga- radan balık pazanna; dılen- cılıkten çaycılığa kadar 100'e yakın alanda etkınlı- ği bulunuyor. Raporda, mafyanın en yaygın alanı olarak oto- parklar göstenlirken. özel- İikJe büyük şehırlerde cad- de ve sokaklan parselleyıp değnekçiler aracılığı ıle otopark mafyasının yasadı- şı para topladığı belirtıldı. Otopark mafyasını "ara- zi mafyası, çek-senet maf- yası, organ mafyası, çocuk mafyası ve ihale mafyası" izliyor. Rapora gore bunla- nn yanı sıra Türkıye'de "uyuşturucu mafyası. ku- nıar mafyası, altın-pırlan- ta mafyası, kira-tahlive mafyası, fuhuş mafyası, ic- ra mafyası, nakliye mafya- sı, inşaat mafyası, ehliyet mafyası, sigara mafyası, silah mafyası, hal-pazar mafyası, dilenci mafyası, gecekondu mafyası, çay- hane mafyası, insan maf- yası, pornografı mafyası, kitap mafyası, miizik maf- yası, tarihi eser kaçakçılı- ğı mafyası, göçmen maf- yası, telefon dinleme ve iz- leme mafyası, hapishane mafyası, naylon fatura mafyası" da önemlı bir yer tutuyor. Raporda "Türk tipi maf- ya"nın özelliklerine de yer verildi. Buna göre organize suç örgütlerinin yapısı bir şirket ya da holding yapısı- na çok benziyor. Örgüt pıra- mit şekJınde yapılanıyor. En yetkilı karar makamı olan "baba" bir holdıngın yöne- tim kurulu başkanı gibi do- ğal olarak piramidin en te- pesinde bulunuyor. Yüzde 54'ü evli Raporda, mafya konu- sunda bılimsel çalışmala- nyla tanınan Mahmut Cengiz adlı bir emniyet mensubunun mafya üyele- ri arasmda yaptığı bir anke- te de yer verildi Buna göre mafya üyelerinın yüzde 54"ü evlı. Dörtte üçü en az 4 kişilik bir aileden geliyor ve yüzde 10'u üniversıte mezunu. Televizyonda en çok izledıklen dızıler ıse mafya dizileri. Mafya üye- leri eğitim şansı bulmalan halınde en çok bürokrat ve mühendis olmak ıstiyorlar. Rapora ilişkin değerlen- dirmede bulunan ATO Baş- kanı Sinan Aygün, mafya- nın son yıllarda Türki- ye'nin iç tehditlerinden bi- ri haline geldiğini kaydetti. Sistemdeki aksaklıklar ve boşluklann sürekli suçlu ve mağdur ürettiğini belirten Aygün. işsizlik. kentsel ve yaşamsal hizmet ve ihti- yaçlann yeterince karşıla- namaması sonucu mafya ekonomisinin " u r " gibi büyüdüğunü savundu. Ay- gün, "Mafya ekonomisi ülke ekonomisine ciddi maliyetler yüklüyor. Bir kanıu yatırımı için koyu- lan 4 tuğladan biri yasa- dışı organizasyona gidi- yor. Düzen hepimizi boz- du. Namusuyla iş yapmak enayilik olarak görünü- yor"dedi. YARISIİSTANBULDA Türkiye'de yeraltı ekonomisinin büyüklüğü 238 milyar dolar olan miHi gelirin dörtte biri olan 60 milyar dolan buluyor. Bu rakam Türkiye'nin 2004 yıh bütçesinin yansını da aşıyor. Rapora göre, Türkiye, organize suç örgütleri tarafından dört bir yandan kuşatılmış durumda. 1998-2002 yıllan arasmda polisin Türkiye genelinde yaptığı çahşmalara göre, mafya, toplam 3 bin 12 olaya kanştı. Yine 9 bin 53'ü Istanbul'da olmak üzere 17 bin 105 kişi gözaltına alındı, 4 bin 182 kişi tutuklandı. Rapora göre, Türkiye'deki organize suçlann neredeyse yansı Istanbul'da işleniyor. 1998'de kurulan Istanbul Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, 2002 yıh sonuna kadar 454 suç örgütünü çökertti, 325 çete liderini yakaladı. Avnı dönemde çeteler sadece Istanbul'da 1637 olaya kanştı. Yerel dildeyayın bugün başhyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB'ye uyum kap- samında TRT'den yerel diller- de yayın yapılmasına bugün başlanacak. tlk radyo yayını Radyo-1, ılk televizyon yayı- nı da TRT-3'ten Boşnakça olarak yapılacak. Yayınlar da- ha sonraki günlerde Arapça, Kürtçe, Çerkezce ve Zazaca olarak de\am edecek. Radyo-Tdekı yayın, 06.10 ıle 06.45 saatleri arasında yer alacak "Kültürel Zenginli- ğimiz" adlı programla başla- yacak. Program, TRT-3 tele- vizyon kanalında da bugün- den itıbaren hafta içi her gün saat 10.30'da yayınlanacak. Radyo-1 ve TRT-3 'tela yayın- lar: pazartesı Boşnakça, salı Arapça, çarşamba Kırmanca (Kürtçenın bir kolu), perşem- be Çerkezce, cuma günleri de Zazaca yapılacak. Bu programlarda, yurttan ve dünyadan önemli gelişme- lenn yer aldığı haber özetlen ile çeşitlı iç ve dış spor olay- lanndan oluşan spor paketle- ri ızlenebılecek. Diyarbakır'da bale keyfi Sınırda ABD engeli Danslarıyla tüm dünyayı kendile- rine hayran bırakan "Anadolu Ateşi" önceki gece Diyarbakır'da Kuğu Bale Okulu öğrencileriyle aynı sahneyi paylaştı. 4. Diyarbaİur kültiir ve Sanat Festivali kapsamında, Atatürk StadyumıTn- da düzenlenen gecede, Bale Okulu sahibi Zeliha Yılmaz ile Anadolu Ateşi'nin yönetnıeni Mustafa Er- doğan arasında yaşanan gerginlik nedeniyle minik balerinler uzun süre sahne kenarında bekletildi. Yılmaz ile Erdoğan'ın anlaşmaya varması sonucunda 60 minik ba- lerin yaklaşık bir saat süren gös- terinin ardından verilen 20 dakikalık arada sahneye çıktı. Kentte 4 yıl önce kurulan Kuğu Bale Okulu öğrencilerinin gösterisi büyük alkış aldı. (Fotoğraf: AA) 'Damgalı'pasaport ÖZGÜRERBAŞ ABD Ulusal Güvenlik Depart- manı, 15 milyar dolar harcayarak ABD'ye gidecek turistlen kendi ülkelerinde izlemeye hazırlanır- ken, Türkiye'de başta İngiltere ve Almanya olmak üzere konsolos- luklann yurttaşlann pasaportlan- na "vize alamaz" damgası vur- malan "uluslararası fişleme mi yapılıyor" sorusunu gündeme ge- tirdi. ' Istanbul Valiliği Insan Haklan II Kurulu'na baş\Tiran bir yurttaş, vize başvurusunun reddedilerek pasaportuna vurulan "vize ala- maz" damgasıyla "seyahat öz- gürlüğünün engellendiği" şikâ- yetinde bulundu. Başvuruyu de- ğerlendiren Kurul, Dışişleri Ba- kanlığı'nı durumdan haberdar et- ti. Dışişlen Bakanlığı Vize ve Dış İrfibatlar Daire Başkanlığfnın İs- tanbul Valiliği'ne gönderdiği yazı- da ıse yurttaşlann pasaport ve ben- zeri belgelerinin üzerine vize baş- vurusunun reddedildiğı veya sınır dışı edildiği yönünde kaşe basıldı- ğı belirtilerek "Bu işlemler baş- ta batılı devletlerin temsilcilikle- ri ve sınır makamları olmak üzere birçok ülke tarafından ya- pılan ve giderek de yaygınlaş- makta olan bir uygulamadır" denildi. Dışifleri Bakanlığı'nın yazısında başvuruya konu olan "vize alamaz" damgasınm Ingıl- tere Başkonlosluğu'nca "vize başvurusunun uygun görülme- diğini belirten bir kayıt olduğu, ancak diğer ülkelere girişi en- gellemediği" vönünde değerlen- dırildığı belirtıldı. Bilgı Ünıversıtesı Öğretim Gö- revlisi Prof. Dr. Rona Aybay uy- gulamanın uluslararası hukuka ve sözleşmelere aybn olduğunu be- lirterek "Üzerinde ulusal simge- miz olan ayyıldız bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait olduğuna ilişkin bir kayıt ta- şıyan pasaportlara bu tür bir damga Mirulması uluslararası hukuka aykırıdır" dedi. Konsolosluk ılışkılen hakkında- b 1963 tanhlı Viyana Sözleşme- si'yle bir konsolosluğun kendi öl- çütlerine göre \ize verip verme- mekte serbest olduğunu ifade e- den Aybay. pasaporta bu içenkte bir damga vurmanın sözleşmede yer almadığını belırttı. Aybay, "Pasaporta vurulan bu damgay- la vize alamamak ebedi bir özel- lik kazanıyor. Sevahat özgürlü- ğü. hem anayasal bir haktır hem de uluslararası insan hakları belgelerinde temel haklardan sayılmıştır. Bu uygulamayla bu kişilerin sevahat özgürlüğü kı- sıtlanmaktadır" dedı Çelik'ten ilginç imam hatip savunmasi: Din eğitimi verilmezse radikalizm yeşerir Haber Merkezi - Milli Eği- tim Bakanı Hüseyin Çelik, ımam hatip okullannı savoına- rak dini eğitimin devlet eliyle verilmemesi halinde radikaliz- min yeşereceğinı iddia etti. Çe- lik, "Afganistan'daki gibi Ta- liban tarafından yapılan bir din eğitimi olsaydı veya İran'daki gibi mollalar tara- fından ele alınan bir eğitim sistemi olsaydı, daha mı iyi olurdu?" diye konuşru. Bakan Çelik, Özel Okullar Derneğı'nin Beyoğlu Odaku- le'deki yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmada, özel okullann teşvik edilmesi konusunda her zaman destek ve- receklerini söyledi. Türkiye'de özel okullann eğitimdeki payı- nın yüzde 1.5 olduğunu hatırla- tan Çelik. "Bunu komünist an- layışın devam ettiğinin bir gös- tergesi olarak değerlendiriyo- rum" dıye konuştu. Ülkede imam hatip okuilan- nın tartışma konusu olduğunu dahatırlatan Çelik, bu okullann bütün İslam âlemı içinde Türkı- ye'ye mahsus, orijinal bir sistem olduğunu söyledi. Taliban ve İran'dan örnekJer veren Çelik, "devletin kontrolü, gözetim ve denetimi altında radikalizmin yeşermemesi için" dini eğiti- min imam hatip okullan tarafın- dan venlmesı gerektığını sa\*un- du. Çelik şöyle konuştu: "Son derece bize has, bize özgü, la- ik sistem içerisinde bize has bir modeldir. Afganistan'daki gibi Taliban tarafından yapı- lan bir din eğitimi olsaydı ve- ya İran'daki gibi mollalar ta- rafından ele alınan bir eğitim sistemi olsaydı, daha mı iyi olurdu?" EBRU TOKTAR ANKARA - Türk TIR'lanndan kendi böl- gesinden geçtigi için hu- kuk dışı ücret alan Kür- distan Demokratik Parti- si'ni (KDP) devre dışı bırakmak ve Habur Sı- nır Kapısı'nı rahatlat- mak amacıyla Türki- ye'nin uzun süredir aç- maya çalıştığı Irak sını- rındaki Ovaköy Sınır Kapısı, ABD engeline takıldı. Türkiye, Suriye otobanına çıkmak istedi- ği 50 kilometrelik yol güzergâhı üzerinden I- rak'a bağlanacağı Ova- köy Sınır Kapısı için ABD'ye 2 ay önce resmi olarak başvurdu. Ancak ABD, peşmergelerin sı- cak bakmadığı Ovaköy Sınır Kapısf nın açılma- sı talebine yanıt verme- yerek oyalama taktiği iz- lemeye başladı. Yeni kapı arayışı Genelkurmay Başkan- lığı; akaryakıt kaçakçı- hğının ve KDP'nin yılda 350 müyon dolara varan haraçlarının önlenmesi için Habur'a alternatif yeni bir kapı açılması amacıyla hükümetle uzun süredir çalışıyor. Çalışmalan eski Başba- kan Bülent Ecevit döne- minde başlayan alterna- tif sınır kapısının yeri Ovaköy olarak belirlen- di. Açılacak bu kapıya Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'nin güm- rük memuru olmasından esinlenerek "Ali Rıza Efendi Sınır Kapısı" adının verilmesi karar- laştınldı. ABD, Irak savaşından önce geliştirilen projeye, o dönemde bu ülkeye uygulanan ambargo ne- deniyle sıcak yaklaşma- dı. Hükümet, bunun üzerine projeyi askıya aldı. ABD'nin Irak'a yaptı- ğı operasyonun ardından insani ve lojistik yar- dımlann yapıldığı, smır- daki akaryakıt ticareti- nın arttığı Habur Sınır Kapısı, kapasite olarak zorlanmaya başladı. Akaryakıttaki kaçakçılı- gın denetlenememesi ve bu kapı üzerinden Ku- zey Irak'a çıkan Türk TIR'lanndan haraç top- layan KDP'nin büyük bir gelir elde etmesinden rahatsız olan Türkiye, ikinci sınır kapısını yeni- den gündeme getirdi. Çalışmalar hızlandı Bakanlar Kurulu, 15 Mayıs 2004 yıhnda Res- mi Gazete'de yayımla- nan 7276 sayılı kararla "Ali Rıza Efendi Güm- rük Müdürlüğü'nün" kurulmasma karar vere- rek bu yöndeki ilk resmi adımını da attı. Hükü- met, daha sonra Genel- kurmay Başkanhğı ve devletin diğer bırimleri ile birlikte Türkiye'nin ulusal çıkarlanna uygun bir yol güzergâhı belirle- di. "Ovaköy'dan Suri- ye otobanına, buradan da Musul'a çıkmayı öngören 50 kilometre- lik bu güzergâhın sade- ce 10 kilometresinin KDP'nin denetimi al- tındaki bölgeden geç- mesi" nedeniyle Ali Rı- za Efendi Gümrük Ka- pısı'nın açılması için sürdürülen çalışmalar hızlandınldı. Hükümet, altyapı çalışmalannı bi- tirdiği kapının açılması için 2 ay önce .ABD'ye resmi olarak başvurdu. Ancak peşmergelerle yakın ilişkileri bulunan ABD, KDP'nin karşı çıktığı Ovaköy Sınır Ka- pısı'na yönelik Türk ta- lebine hâlâ yanıt verme- dı. Üst düzey bir yetkili, "Irak savaşından önce gündeme gelen bu pro- jede, ABD'nin şartları değişti, ama amacı de- ğişmedi. Bizi oyalıyor- lar.ABD'den yanıt bek- livoruz"dedi. "-T"',.1 ' "AMERİKALI . ÖĞRETMENLERDEN (0£ > OLUŞAN ÇALIŞMA ORUBUYLA" Ingilizce Konuşma Pratiği Grupları HAZİRAN - 1O TCMMUZ HAFTA İÇİ - HAFTA SONU UCRETSIZ - İNGİIJ2CENİZİ GEIİŞIİREBİLMENİZ İÇİN HRSAT BİLGİ & KAYIT: O 2 1 6 4 4 9 1 7 1 3 GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada bir alışveriş merkezi açmış. Afra adlı bu merkezin açılışına binlerce kişi karılmış. Sudan gazeteleri de olaya büyük yer vermiş. THY'den kiralanan özel bir uçakla Sudan'a gelenler arasında kimi kurum yöneticileri, devlet memurları da varmış. Listeye baktım, hayli kabarık. Tanıdıklar da var: Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Kara- man Valisi Ismet Metin, Karaman Emniyet Mü- dürü Salim Akça, hâkim Saim Eroğlu, hâkim Üzeyir Termeli, Konya Turizm Müdürü Abdül- settar Yarar, Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fa- kültesinden bazı öğretim üyeleri, AKP'li milletve- killerı Resul Tosun, Abdurrahman Artik, Musta- fa Açıkalın, llyas Çakır, llhan Albayrak, Ihsan Arslan, SPK uzmanları Uğur Yaylaönü, Kürşat Babuşoğlu... Liste uzayıp gidiyor... Sudan gazeteleri Türkiye'nin bu yatırıma büyük önem verdiğini, bu yüzden pek çok devlet yöne- ticisinin de geldiğini yazmış... Arşive baktım, şubat ayı sonunda irili ufaklı Su- dan haberleri çıkmış. Pek çok şeye alıştığımız için doğal bir haber olarak bakıp geçmiş olmalıyız. Once şu noktanın altını çizelim; geziye katılan kamu yöneticileri bunu kişisel bir tercih olarak de- ğerlendirmiş olabilirler. Bir sözümüz yok. Ancak, sık sık hukuku zorlayan Kombassan'ın kimi sorun- ları önlerine gelince etkilenip etkilenmeyecekleri sorusu ister istemez aklımıza takılıyor. Haşim Bayram'ın anlattıkları Kombassan'ın başlıca yöneticisi Haşim Bay- ram'ı aradım. "Sudan'daki yatınmınız hayıriı ol- sun"dedim, işlerin nasıl gittigini sordum. Kişi ba- şına düşen gelirin birkaç yüz doları geçmediği Su- dan'da böyle bir yatınm ciddi riskleri de içinde ba- rındırıyorolmalı. Bayram'ın verdiği bilgiler şunlar: "25 milyon dolar harcadık. 6 ay içinde inşaatı ta- mamlayıp açılışı gerçekleştirdik. Sudan 'dakilerşa- şırıp kaldılar. Malzemelerin çoğunu Türkiye'den götürdük. Oradan ortaklar bulduk. Açılışa Türki- ye'den 200'ü aşkın insan getirdik. Sudan Cumhur- başkanı da katılacaktı ama, izdihamdan geleme- di..." Bayram'a, sık sık "israftan kaçının" diyen bir çizginin insani olduğunu söyledikten sonra takıl- dım: "Türkiye'den özel uçak kaJdınp bu kadar mas- raf yapmak biraz israfa girmiyor mu?" Sudan'ın nimetlerine geçti. Petrol bulunduğu- nu, bütün Avrupa şirketlerinin de oraya aktığını an- lattı. Buraya kadar sohbet iyiydi, şu soruyu yönel- tince bozuldu: - Sudan'daki ortağınız kim? "Kardeşim "dedi, "ben bu işi Konya 'da yaptığım için yeşil sermaye diyorsunuz, Izmir'de yapsam komünist sermaye dersiniz, Diyarbakır'da yapsam bölücü sermaye dersiniz. Biz yatınm yapıyoruz, fena mı?" Ortağın kim olduğu bir kez daha sorunca aynen şöyle dedi: - Valla bilmiyorum, tanımıyorum!" "fe Haşim Bey" dedim, "şimdi ne diyelim!" Sudan'dan gelen mektupta şöyle bir iddia yer alıyordu: "Burada çok miktarda şeriat kökenli sermaye var. Her yöntemi deneyip, dünyanın her yerine kendi hedefleri doğrultusunda sermaye aktarıyor- lar!" Bu saptama tabii ki Kombassan'la ilgili bir şey değil. Ancak Haşim Bey bir an önce ortağını ta- nısa iyi olacak. Bakarsınız, olmadık biri çıkar, ba- şı derde girer. Kombassan, ortağını tanımadan 25 milyon do- larlık bir yatırıma girebildiğine göre, bizce "en ce- surgirişimci" ödülünü hak ediyor! Bunca kamu görevlisini uçakla bir açılışa götür- mek de "en etkili gihşimci" ödülüne uygun düşse gerek! ankcum ' cumhuriyet.com.tr İngiliz gazetecilere saldırı • RİYAD (AA) - Suudı Arabıstanın başkenti Rıyad'da. çekim yaparken ateş açılması üzerine 1 ingiliz kameramanın öldügü, diğer îngıliz gazetecinin de yaralandığı belirtildi. Alınan bilgiye göre gazetecilere, aranan bir El Kaide örgütü militanının evini filme aldıklan sırada ateş açıldı. TANTIK CAFE & BAR RESTAURANT HER SALI VE HER AKŞAM CANLI HALK MÜZlGl IST1KLAL CAD. BALO SOK. NO1 KAT3 BEYOClL' www.otantikbar.com i nf oıiotantık bar.com Rezervasvon; 0 212 293 65 15 , 0 212 245 11 97 / ISTANBUL CUMHURİYET OKURLARI 2004 Yaz Buluşması... Konuşmacı sn. İlhan SELÇUK Konuklarımız gazetemlz yazarları "SEN CELMEZSEN BİR EKSİĞİZ" Tarıh : 11 Hazıran 2004 Saat : 20.00 Yer : Istanbul Şehır Restoran Sahılyolu No: 40/1 Cankurtaran/İSTANBUL Istanbul Tel: 0 532 302 99 22 - 0 542 652 15 00 - 0 532 550 89 37 Trakya Tel: 0 532 568 78 98 - 0 282 260 11 66 NOT: Bu ay geleneksel kahvattımızın yerine yemek yapıyoruz. Lütfen rezervasyon yaptınnız. DAVETİYE SATIŞ NOKTALARI: Cumhuriyet Kitap Kulübü - Taksim Bağdat Caddesi No: 251/3 Göztepe CUMOK'LAR "BUSH'A DA NATO'YA DA HAYIR" DİYOR