25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HAZİRAN 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 21 Kebaba patent gelmiş. Tamarn, bir kebap türümüz daha oldu: Patent kebabı! Etektrorak posta: demzsomecumhuriyetconi.tr Tei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - THY uçağına AKP adı verilm'ış... "Iktidar. aöklerdediıi" Mandacılar İzmir'in işgal edildiği «jünlerde Balıkesir'de yapılan toplantıda, ahaliden bazılannın işgalin protesto edilmesini ve ıngiliz ya da Amerikan rnandasını savunması üzerine Kuşdilli Leblebici Raşit söz alın "Bizim Susurluk çayında manda çok, isteyen oraya gitsin. Bu işi halledecek delikli demirdir." Silopi eniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hu- kuk dergisi, haziran sayısında "Aymazlara ve Cahillere" birkaç bilgi notu aktarmış... Hani şu, ABD'nin karşı konulmaz bir giiç ol- duğunu söyleyen; ABD'nin ve AB'nin en ileri uygar- lık olduğunu savunan; "statükoyu kırmak" gerektiği- ni kamuoyuna ezberletmeye çalışan aymazlara: "Gerçekten, bugün için ABD üstün bir askeri gü- ce sahiptir. Ne ki, sahip olduğu öldürücü teknolojisi- ni ABD'nin gönlünce ve aklına estiği gibi davranma- sı olanağını sağlayamadığı da gözler önündedir. Irak- lılar, kendilerini dünyanın efendisi sanan Amerikalıla- nn cesetlerini beşer onar ülkelerine geri göndermek- te, vatanlarını başan ile savunmaktadırlar. Afganis- tan'da ise durum çok da başkaca değildir. ABD, bu- gün yalnızca iki yerde sıcak çatışma içindedir ve ba- şarısızdır. Halkı giderek, kendi yönetimlerinin eylem- li bir biçimde karşısında yer almaktadır. öte yandan tarih bize öğretiyor ki her imparatortuk sonunda da- Cahillere ğılıp çöker. Bu birzaman sorunudur. Sonsuza değin yaşayan birsiyasal güç hiç olmamıştır. Imparatorluk- lann en güçlü olduklan an, aynı zamanda çöküşleri- nin başladığı andır. ABD ve AB'yi uygarlığın bayraktan olarak görmek çok önemli biryanılgıdır. Başka söze gerek yok: Eğer, uygar ve demokrat geçinenler, çocuklan, kadınlan, suçsuz insanlan üzerlerine bomba yağdırarak öldürü- yorlarsa uygar değil, vahşidirier. Irak'ta ABD askerle- rinin yaptığı işkenceleri, bireysel göstermeye yelten- mek at gözlüğü takmakla eşanlamlıdır. Böyle düşü- nenler beyaz Amerikalılann Kızılderililere, zencilere yaptıklannı, Vietnam'daki soykınmlannı anımsamalıdır. Içimizden kimileri de 'dünya küçülmüştür, uygarlık tüm insanlığı kucaklamaktadır, küresel değer yargı- lan geçeriidir, buna karşı konulamaz, yoksa uygarlık dışında kalırsınız' demektedir. Dünyayı küreselleştirip küçültenler dünya nüfusu- nun beşte dördünü sömürenlerdir. Biraz daha para kazanmak için yoksul halklann birbirini kırmalannı sağlayan silahları onlara satanlardır. Utanmadan bir de efendilik taslayanlardır. Statüko konusuna gelince; bir ülke bağımsız ise bağımsızlık onun statükosudur; özgür ise özgüriük. Bir kadın namuslu ise namusluluk da onun statüko- sudur. Bağımsızı bağımlı, özgürü köle, namusluyu namussuz yaparsanız statükoyu değiştirmiş olursu- nuz! Sözcüğün olumsuz anlam taşıdığı durum, ileri- ci/devrimci eylemler karşısında yer alan tutucu, sö- mürgen güçlerin durumudur. Kavramın olumsuz an- lamı kullanılarak ve böylece bu kavram karışıklığının arkasına sığınılarak tüm değeıierimiz yok edilmek is- tenmektedir. Bizlerin değişmez duruşumuz, Atatürk- çülüktür." Silopi Lisesi, "yırtık da olsa biz okuruz" sloganıyla ders kitabı, yardımcı ders kitabı, test kitabı, öykü, roman, ansiklopedi her türlü krtap bağışı bekliyor. Adres: Serkan Ünlü, Silopi Lisesi Müdürü, Şehit Harun Boy Mahallesi, Atalay Caddesi 73400 Silopi. Telefon:0.486.518 48 Rahatlık Akrf Kökçe: l f "Istanbulluya, NATO " toplantısı için her gün yeni yasaklar getirmek yerine zirve sırasında 'sokağa çıkma yasağı' uygulayın vatandaşta da rahat etsin siz de!" SESSÎZ SEDASIZ (!) AKP il başkammn eli Milli Eğitim de 30 yaşında... Kayseri'nin Sanz il- çesinde doğup büyümüş; Niğde Üniversitesi'nde işletme okumuş; Erciyes Üniversitesi'nde formasyon eğitimi almış ve öğretmen olmuş... Uğur Bilgetürk, Sarız'ın Ayrancık Köyü llköğretim Okulu'nda ücretli öğ- retmen olarak çalışıyor. Nisan ayında llçe Milli Eğitim Müdür Vekili, Bilge- türk'ü makamına çağırıyor. Kalkıp gidiyor. Müdür, "AKP İl Başkanı beni aradı ve seni görevden almamı söyledi. Fakat senin öğretmenlik performansmdan memnunuz, ben görevden almış ol- mayayım, sen görevinden istifa et" di- yor. Görevinden istifa etmiyor. 15 gün sonra Uğur Bilgetürk'ün gö- revine son veriliyor. Köy okuluna Sanz Halk Eğitim Mü- dürlüğü'nde şube müdür vekili olarak görev yapan birini atıyorlar. Bir hafta sonra da bu kişiyi tekrar J ilçedeki görevine geri çekiyorlar. Köy okulundaki dersler boş geç- meye başlıyor. Daha sonra 36 ögrenciyi bir sınıfta birleştiriyorlar. Norm kadroya göre iki öğretmen bu- lunması gereken köy okulunda eğitim yılını "yanm yamalak" bir şekilde ta- mamlıyorlar. Peki, AKP il başkanının, Uğur Bilge- türk'ün görevden aldırmasına neden olan suçu neydi? Yakasında Atatürk rozeti taşıması! Yüksek Yerilim Hatta Develeri güreştirmeden bir fırsat bulabilsek hendeğı de atlatacagız! erdincırtku o yahoo.com Alıştırıyorlar ve Bazıları Alıştılar da... Amaaa... Kara Çarşaf Yasaklanmalıdır!.. DENlZ BANOĞLU Önce türbanla başladılar. "Okumak istiyoruz" diye, üni- versite kapılarında, yanlarında başları açık yandaşlanyla yürü- yüşler yaptılar, toplantılar dü- zenlediler. "Demokrasi, insan haklan" sloganlarıyla, bellerine kadar inen başörtüleri, bilekleri- ne uzanan pardösüleriyle gaze- •lerimizin birinci sayfalannda manşetlerden boy gösterdiler. Yetmedi, televizyonlarda dü- zenlenen açık oturumlarda, akademisyenlerimiz, bilim adamlanmız, "örtünmeyi", Isla- mı tartıştılar. Islamda "başörtü- sünün" yeri nedir, "nereye ka- dardır?" gibi bu ve buna benzer sorularla kamuoyunu aydınlattı- lar(!). Bu koroya, kimi demokrat aydmlanmız da eşlik etti. "Inan- :ı gereği örtünüyortar, bırakınız vapsınlar, bırakınız geçsinler" deyip, sumen altından, örtün- Tieyenleri inançsız ve dinsiz ilan ederek "aynm" yapmakta hiçbir sakınca görmediler. Yetmedi, bu <ez Batı dünyasının önde ge- enleri, dernekleri. vakıflan ko- nuya el attılar, Almanından âımerikahsına, Fransızından In- gılizine vanncaya dek, konunun ie kadar uzmanı varsa "Müslü- vanlıkta örtünmeyi" masaya yatırdılar, toplumun bu mağ- dur(!) kesimine arka çıkıp, karşı duranları yargıladılar, "suçladı- ar". Bundan sonraki aşamalardan söz etmeyeceğim, camilerde •ninik yavrular için açılan Kuran <urslarını, camiler yetmemiş gi- Dİ, olur olmaz yerlerde mescit açmalannı (son ömeği yüce di- /e adlandırdığımız Meclisimiz- de), egemen olabildikleri bölge- erde IV. Murat'a öykünüp, içki /asağı koymalarını, kamusal alana örtünmeyi dayatmalannı, •nam hatip mezunlanna kadro- aşma kapılarını açmalannı, Ko- zıenhag kriterieri diye diye, iç- •en içe değil yüzümüze baka Daka, kendi Islami kriterlerini sı- aya koymalannı, "demokrasi", 'insan haklan", "değişim ve kü- •eselleşme" adına, devlet eliyle jlkeyi Amerikan egemenliğine eslim edip parçaladıklarını... Ve -jm bunları alıştıra alıştıra yap- ıklannı... Ve sonunda, kimi yurt- sever, laik, Atatürkçü bildiğimiz iydınlanmızın da sonunda pes edip "duruma uyum sağlayıp" •lıştıklarını... Daha da ileri gide- 3k, "onlarda iyi şeyleryapıyor" :ıyereksavunduklannı... Bunla- - anlatmayacağım. Amaaa lütfen artık takkemizi rnümüze koyup şöyle bir silki- -elim. Örtünme mörtünme, tür- ;an mürban derken, iş kara çar- •afa kadar geldi dayandı. Üst ••ızeybirgazetecinin, Konya'da apılan bir toplantıda, dört du- ar arasında tanık olduğu çağ- :aş görünümü Paris'le kıyasla- lası çözüm getirmiyor. Bu ay- •jn kişinin, Konya'daki kimi top- j ulaşım araçlannda harem-se- amlık uygulandığından haber- -z olması bir yana, o kadar uza- a da gitmesine gerek yok... Fa- tih, Çarşamba, Sultanbeyli, Ha- liç derken Istanbul'un göbeğin- de dolaşan kara çarşaflılar, şim- dilerde Meclis binasına kadar giriyorlar, Meclis Başkanımız da "geleneksel giysimizdir, her Türk yurttaşlanmıza Meclisimi- zin kapısı açıktır" diyerek konu- yu kapatıvertyor. (Kara çarşaf nasıl geleneksel bir giysidir, o da ayrı bir konu.) Bu konu kapatıl- mayacak ciddiyettedir. Deniz- li'de yapılan uyandan sonra, Si- irt'in Pervari ilçesinde, bir polis karakoluna yapılan saldırının ar- dından, kara çarşaflılann yüzle- rini peçeyle örtmesi yasaklan- mıştır da, neden "kara çarşaf'a ses çıkanlmamaktadır. Pervari Kaymakamı Alp As- lan, anayasamızın 174'üncü maddesinde belirtilen "bazı kis- velerin giyilemeyeceğine dair 2596 sayılı Yasa 'ya" dayanarak yasağı uygulamaya koyduğunu açıklamıştır. Böyle bir yasağın uygulanma- sı için, çarşafiı kişilerin bir polis noktasına saldırarak, bir polisle bir cezaevi infaz koruma memu- runu öldürmesini mi beklemek gerekir. "Bazı kisvelerin giyilmeyece- ğine" dair yasa, sadece "peçe" ile sınırlandırılmamalı, kıyafet yasasına tümünden aykın olan "çarşaf" için de uygulanmalı- dır... Bugün sadece Siirt'te değil, Anadolumuzun pek çok yerin- de, Istanbul'un göç alan bölge- lerinde kara çarşafiı kadınlan- mız, sanklı, şalvarlı erkeklerimiz dolaşmaktadır. Çarşafiı kadınla- nn sayısının son zamanlarda gi- derek çoğaldığı, Istanbul'un, daha önce hiç rastlanılmayan hemen her semtinde sıklıkla gö- rüldüğü, hatta bir söylentiye gö- re, "türban gibi, halkı bunlara da alıştırmak adına, özellikle" yaptınldığı, gözden kaçmamak- tadır. Hukuk devletinde yasalar "onlara uyulmak" üzere vardır- lar. Sekiz devrim yasasından bi- ri olan "bazı kisvelerin giyilme- yeceğine dair yasa" 3 Aralık 1934'te kabul edilmiş ve 1982 Anayasası'nın 174'üncü mad- desine ek olarak konmuştur. Bu nedenle, 21 'inci yüzyılın çağdaş, uygar Türkiyesi'nde "kara çarşafiı giysiier", devrim yasalanndan kıyafet yasasına aykın olup, giyilmesi, yasayı çiğ- nemek anlamına gelmektedir. Sadece bir suç unsuru oluştu- ğu zaman değil, yasaya karşı gelindiği için çarşaf, Türkiye'nin tüm il ve ilçelerinde yasaklan- malı, aksi hareket edenler hak- kında gereken işlemler yapılma- lıdır.Cumhuriyetimizin kazanım- lan olan devrimlerimizi kollamak ve korumakla yükümlü bu ülke- nin yurttaşları olarak, ülkemiz- deki tüm mülki amirlerin "kıya- fet yasasına aykın" davrananlar hakkında ivedilikle harekete geçmelerini diliyor, cumhuriyet savcılanmızın bu konuda duyar- lı olmalannı bekliyoruz. KtM KİME DLîM DÜMA BEHÎÇAK behicak ı turk.net ÇtZGtLİK KÂMİL MASARACl kamilmasaraci u mynet.com HARBİ SEMİHPOROY semihporoy(â yahoo.com / // / ^_s A^ f * * \ \ \ \ \ 1 \ \ •" \ X \ • + \ * \ \ \ \ S '' ' 1%% /^ / / / / / / / / \ / 1' X \ \ x % « /' / | \v x \ X ^^Ç-- ' 1 • ^ i s^r >'' ' * / X* */** / * ' / *% / ' * \ ' HAYAT EPtK TİYATROSU MLSTAFA BILGH sohtecilikle\ mucadele / sohtecilıkleK mucadele / sahteciliktes s mucadele / TARİHTE BUGÜN MLMTAZ AMKAN 17 Haziran mcic.miuntaz-arikan.com denizban@superonline.com DEMZ4LT/DAM Ç//C4A/ UÇAK.' 1943'TE 8U&ÜN, peHİZALTt BİB. J-APOH UÇAĞıycA IL6ILİ OLARAK YA'bA &İR AÇIKLAMA YAPlLDI- İKİHCİ DÜUYA SA- VAŞI İÇİHDE, MÛTTSF/KLB/IİM S4FrNPA YER ALAhl AVUSTRALYA, PÜŞMANI JAPOHYA'MIAJ SALDlRI OLASIL/&NA IZAeş/ PİK.KATT-İYPİ- BİR Süee ÖNCE AMSTtZALYA K/Y/LAetH/i YAKlN gie Yeepe GÖ2.L£M<-EUEŞJ OLAY, TEH- LİKEYİ oeâipk: gıff BOYU7M SEr/^/Yo/soo- BİfS JAPOKI D£SJİ2ALTISINlN ÜZ£RİMOEKl HANSABDAfJ Ç.HCAHILAN OBUİZ UÇAĞl, KAT- LAA/M/f &4MATlA/Sf DÜ2.£t-TİLe££K SU- PAM HAVALAMIYOeDU. UAUGAg MP/tĞfA/l OENİZALTl İSE OALAIZAIC SÖZPEM DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZtLELÎ Geçmişi Asla Unutmayın! - En azından altı ay daha bu ateşkes bozulma- malı... Hangi ateşkes? Yeni adı Kongra-GEL olan PKK'nin yıllar önce yaşadığı büyük yenilginin ve liderlerinin fmrah'da "konuk" ediimeye başlanmasının ardından tek taraflı olarak ilan ettiği ateşkes! Peki, terör örgütünün tek taraflı ilan ettiği bu ateş- kesi kim bozdu? Terör örgütünün kendisi! Ateşkes sanki eşit, meşru güçler arasında yapılmış bir anlaş- maymış gibi en az altı ay daha sürdürülmesi gerekti- ğini söyleyen kim? - Abdullah Öcalan'ın "sekreten'm" dediği Ley- la Zana! Avrupa'nın, öcalan'dan sonra "yeni yükselen yıl- dız" olarak ilan ettiği Leyla Hanım, bu sözleri Diyar- bakır'da düzenlenen mitingde "Biji SerokApo - Ya- şasın Başkan Apo" sloganları arasında söyledi! Ay- nı mitingde Zana ile birlikte cezaevinden çıkan Hatip Dicle daha_açık, daha samimi(!) konuştu: - Sayın Öcalan'ın banş mimariığınm daha et- kili olması için katkı sunulmalıdır! Ancak benim takıldığım bölüm, Dicle'nin bu provo- katif cümlesi değil şu sözleri: - BüyükIskender 'dile benden ne dilersen'de- miş, Diyojen, 'Gölge etme başka ihsan istemem' demiş. Sayın Başbakan'a, devlet yetkililerine sesleniyorum; gölge etmeyin, Kürt halkı kendi küHürünü yaşatmasını bilir... Bu tavırların daha iyi anlaşılabilmesi için DEHAP Genel Başkanı Tuncay Bakırhan ın şu sözlerini de anımsayalım: - Hükümete de Kongra-GEL'e de eşit mesafe- deyizl Anladınız mı? Tayyip Bey bile dayanamayıp "In- safedin" dediğine göre vann hesap edin, bu ülke- nin insanlarının yüreği nasıl kanıyor... Türkiye üzerine yeni oyunlar! Şimdi şu mesajlan bir bir açalım... Leyla Hanım'ın her iki cümlede bir "banş" çağrısı yapmasını "alkışa değerbulan büyüklerimize" bir so- rum var Türkiye bir savaş mı yaşıyor? Yoksa yeni bir terör dalgasına mahkûm mu edilmek isteniyor? Gü- neydoğu'da son günlerde art arda yaşanan saldınlar hangi senaryonun işaretleri? Leyla Hanım'ın ateşkesi "en azından" altı ay daha uzatın çağrısı (gerçi Kandil Dağı'ndaki arkadaşlan ta- rafından reddedildi ama!) ne demek? Altı ay sonra ne olacak? Yanıtı gayet basit: - Türkiye AB'den tarih almak için masaya otu- racak! Leyla Zana örgüt içinde "Bekleyelim. AB masa- sında çok büyük kazanımlar elde edebiliriz" gö- rüşünün başını çekenleri temsil ediyor... öcalan'ın pek beğenip, güvendiği Hatip Dicle gibiler ise açık açık "Türk devleti gölge etmesin, biz kendi ken- dimizi gayet güzel yönetiriz" diyenlerden! DEHAP'ınbirsüreliğinebaşınagetirilenBakırhan'ın "eşit mesafedeyiz" sözleri ise vanlmak istenen hede- fi gayet güzel açıklıyor... Hâlâ "hangi hedef" diye so- racak olanlar varsa pazartesi günü Radikal gazete- sinde Neşe Düzel'e konuk olan eski bakanlardan Şerafettin Elçi'nin sözlerini aktaralım: - En makul çözüm federasyon. Özerk bölge de olabilir. Yerinden yönetim de bir çözümdür... Hükümetin "Kamu Yönetimi Reformu" ve Tayyip Bey'in "Diyarbakır, Büyük Ortadoğu Projesi'nin yıldızı olacak" sözleriyle ne güzel çakışıyor, değil mi! Türkiye üzerine çok çirkin, çok tehlikeli bir oyun oy- nanıyor. Bazı "köşeyazan "ların "eski defterleri ka- payalım, ileriye bakalım. Yeni realiteyi tanımak zorundayız" sözlerine ise verilecek tek yanıt var. - Geçmişiasla unutmayalım. Geleceğimizi ken- dimiz çizelim. Realite; Türkiye Cumhuriyeti'ni parçalama senaryolanna karşı tekyürek olmak- tır[ Bir yürekli devrimcinin ardından Hayatım boyunca, insanlığın yitirdiği değerlerin ar- dından hep aynı soruyu sordum: - Ne biçim adalet bu! Bu ülkeye kendini adamış bir büyük devrimciyi öy- lesine zamansız kaybettik ki... Ahmet Piriştina, ko- yu bir karanlığın içinde çırpınan Türkiye için zaten sa- yısı çok az olan deniz fenerlerinden biriydi... Hem o devrimciyi, hem de Izmir akşamlarında bir kadehi paylaştığım o içten dostu çok ama çok özleyeceğim. işık içinde yat sevgili Piriştina, başın sağ olsun sev- gili ülkem... E-posta: umitzileli«ttnetnet.tr 1 2 3 4 5 6 7 l 1 2 3 4 5 6 1 7 8 9 i-11 2 3 4 5 B U L M A C A SEDAT YAŞAYA,\ SOLDANSAĞA: 1/ Güney Ege ve Akdeniz kıyısı bölge- lerimizde çi- pura bahgına verilen ad. 2/ Lityum ele- mentinin sim- gesi... Sert ve fazla kızar- mayan bir do- mates türü. 3/ Mısır fira- vunlannın mezarla- nna verilen ad. 4/ 1954-1967 yıllann- da Metin Toker tara- findan çıkanlan haf- talık siyasi haber 5 dergisi... Güzel, hoş, 6 latif. 5/Bir meyve... 7 Üç aylarda medrese 8 öğrencilerinin köy- 9 leri dolaşarak imamlık edip para ve erzak topla- malan. 6/Işsiz, aylak... Hatay ilinde bir ırmak. II Gemilerde oda... Mısır'ın plaka işareti. 8/ Ruh... Bir bütün oluşturan şeylerin tümü. 9/ Sıvı gazı püskürterek ısıya dönüştüren bir tür soba. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Yerli bir kayısı cinsi. 2/ Adlan sıfat yapan bir yapım eki... Oyma ağaç kap. 3/ Kakao ve biskü- viyle yapılan bir cins pasta. 4/Yankı... "—- Cab- bar": Tiyatro oyuncumuz. 5/Ateş... Çekme, sü- rükleyerek götürme. 6/ 195O'li yıllarda ülkemiz- de büyük seyirci toplayan, Raj Kapoor'un hem oynayıp hem de yönettiği Hint filmi... Isyankâr. 7/lngiltereyasamameclisi... Birgıdamaddesi. 8/ Eski dilde incir... Hızlı, çabuk. 9/Katalizle ilgili, kataliz niteliğinde olan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear